Belki... Pek tatlı bir bahar günü Eşek gider gezinmeğe.. Avutsun diye gönlünü Çıkar yüksek bir tepeye. Dalar yeşil ormanlara “Belki vahşi hayvan'ara Rast gelinmez.,, hü'yasile... ©O kocaman kafas'yle Alıhk alık gezinirren Ayrılır eski izinden. Bir aşağı ,bir yuharı, Gezer durur oraları.. Her taraf sanki devar: Ne geçen var, ne geçii! var!. Der ki: “Biraz uyusay”'ım Dinlenirdi belhi basım!., Yapra"dlardan hazır dö-ek, Bayılmez mı buna eşek? Yatar uyur saatlerce, Giüneş batar, olur gece.. Acı acı ulumalar İnle!'rhen ormanları Der hi: “Büyük tehlike var, Burda gece zamanları! Fahat beni kim görecek — Altımda bir hazır !“-ek — Rahat rahat uyuyorken? Barın?ığım bu yerlerden Ne gelen var, ne de giden.. Uyanırım satah erken Aranır bir yol bulurum, Şeralardan kurtulurum.,, Bir taraftan bir tarafa Döndü sızdı koca kafa, Kohu alir bir canavar, Der içinden: “Burda a00 var!,, Karanlı"lar arosından Alev gibi parı'dayan Gözleriyle gelir, bulur Yavarca ona so"nlur. Kan damlayan dişlerini etlerine gecirince Sarar acı bir i#kence Vücudüunun her yerini... Gözlerini açmaz eşek, “Bu da rüya olsa gerek!,, Halyasile avınurken Parçalanır çok geçmeden. Bazılart bile bile, Aldanırlar tıbkı böyle.. LE. | Bugünkü bilmece | Mahmud 12 yaşındadır. Ba- bası ona: — Ben'a- yaşımın üçte birine geldiğin zaman sana bir bisiklet alacağım. Dedi. Mahmudun babası bunu söy- lediği zaman 56 yaşında idi. Mahmud kaç yaşında bisikle- te sahib olacaktır?. 1 inciye 5 Lira Doğru bulanlardan birinciye Slira, ikinciye bir albüm, ayrıca 150 okuyucumuza da muhtelif hediyeler vereceğiz. Bilmece müddeti 15 gündür. Bilmeceler g — En çabuk resim yapan ressam kimdir? — Âyna. j $ İ İ ; ! ya geldiğim zaman bembeya- j zrm. Acaba neyim? j — Kestane. .İİ K — Bae İ Göz'erim'z b'zi nası| aldatır? Ka e İ SA A A AD AMAĞ CN Resimde görülen adamların | bacakları eğri mi? | — Hiç şüphe yok, diyorsunuz de | gil mi?. Ama iyi, dikkatle bakı nız. Resmi üfki tutarak bahkınız: ı Görüyorsünüz ya, eğri değil, | düzdür! | Meraklı bilgiler | | | İnsan “#skeletinde, dişlerden | başka, 208 parça kemik vardır. Ür üü İrlanda adasının garbinde bir adacık üzerinde bulunan Karak - ruk köyünün eyleri, fırtınalarla sahile atılan gemi tekneleridir. 17 evden ibaret o'an bu köyün bütün evleri böyledir. ' İlk ceb saati 535 yıl önce Hel adlı bir Alman tarafından Nüren- | berg şehrinde yap:ılmıştır. . » 5 Vasati olarak bir insanm bey- ni 1500, maymunun 1200, köpeğin 200 gram ağırlığındadır. İ ZUN Pgap TT ggaf TUT gHf Tn Dalgacıklar her yerinden, İsler ona birer ova, f — Kimi ince bir tül kadar, 3 Peçe olur güzel ay'a; î Kimi renkten renge dalar,* 5 Göğe vurur bin bir boya. * i ğ Denizlere süzülürken î Gölgeleri düşer suya İ| kaplan avlamak üzere tâ Hindis- — Babam dikenlidir, annem | daşlariyle beraber balta görmemiş desiyah.. Halbuki ben dünya- ;| bir ormana av ararken karşları- A aa — — GUU - Kaplan avcısı İngil'zin biri Londradan kalkıb tana kadar gitmiş. Bir gün arka- na korkunç, iri bir kaplan çıkmış. Vahşi hayvan avcıları görür gör - mez bir sıçrayışta üzerler'ne atıl - mış. Arka”a-ları ölümden yaka- yı güç kurtarmışlar, fakat İngiliz kurtulamıyarak kaplana yem ol - muş! Arkadaşları caresiz bu kara haberi ailesine bildirmi-ler. Ai'e- si de cenazenin derhal Londraya gönder'lmes'ni istemiş. Onlar ne lâzımsa yapmışlar ve Londraya bir tel yazısı çekmizler: “— Cenazeyi gönderiyoruz.,, Londra'a cenaze gelstin — diye sabırsızlıkla bekleşen'er, çıka çıka ne geldiğini görseler beğeni-s'niz? Demir bir kafeş içinde canlı ko - caman bir kaplan!.. Bunu görünce, itte b'r yanlıtlık olduğunu sana'n't hemen Hindis- tana d'ğer bir tel yazısı çekmişler: | “— Canlı bir kap'an geldi, ce- naze meydanda yok!,, Buna çabucak karşılık gelmiş: “— Cenaze kaplanın karnın- dalerıne M Köpek, kedi ve fare... Biri - bBirlerine düşman olarak tanın - maş üç hayvandır. Fakat her ka- idenin müstesnası olduğu gibi bu | nun da müstesnaları vardır. Me- selâ, işte yukarıdaki resimde görüyorsunuz: Kedi ile köpek sarmaş dolaş vaziyette iken bir Fare köpeğin başının üstünde o- yunla meşgül... Bazıları öbek öbek, Toplanarak dağılacak; Bazıları birleşerek Çiçek diye açılacak. Çok geçmeden bir kuş olur. Enginlere kanad açar İniş olur, yokuş olur, Biri kosar, biri kacar. Ç“X KT ASI l Eğlenceli öyüntar ' Ve €uf Güzel sözler Görünüşe aldanmayınız!.. ; Davulun, bütün gürültüsüne ! rağmen, içi boştur. Tembeller daima bir şey yapmak arzusundadırlar Sözden işe yo! uzundur. Cirkin lâkırdılar haksızların silâhıdır. * ” ... Eğ'ence'i gö'ge oyunları Geceleri bir kaç arkadaş top- landığınız zaman hoş bir''vakit keçirmek isterseniz bu resimde f $ | | | | başlıyarak iskemlelere birer ker€ | tidan birer parça tattı. Sonundf| | en küçük iskemleye kurularak Yâmba önüne elinizi tutarak böy- lece oyunlar yapabilirsiniz. Yürüyen kibrit Masanın üzerine bir kibrit ko- yarsınız. İknici bir kibriti de bu - nun üzerine haçvari yatırısınız. Bu kibriti tam orta yerinden tahtara- valli gibi uçlarını boşta bırakarak koymak lâzımdır. Sonra cebiniz- den nikel veya bronz bir para çı- kararak üstündeki kibritin başına doğru yürütürsünüz. Kibrit, pa- | ranm gittiği istikamete doğru gi- der. Nasıl mt Pek kolay. Parayı yü- rütürken yavaşca ve belli etmeden üflersiniz, hafif bir nefes yetişece- ği için etrafınızdakiler hilenin far kımna bile varmazlar! B U ı Utl a I' GAIRÜMA Gi SETTAGRRİÜN AA gÜT ÇgAKTAT açi TÜT AÇA aei | Bazıları kardan beyaz, Bazıları kömür gibi Bir takımı pek yaramaz Kimisi de pek asabi. Tatlı tatlı uçuşurken, Rengi atar birdenbire Yağmur, dolu, kar denilen Nesi varsa atar vere. İ., E. ı'r. AAETTDA KTT DTTTEN A AAT Yü FÜF DKKT T AYAT G TT PTT TOPTÜ LT SA gz TTT Va TTT İA AAT GOT GOT GA YA T OA Ai | Ze başlamışlardı Yazısız hikâye: Bobinin dişi ağrıyor. Üç ayı Evvel zaman içinde bir or! ayı vardı. Birinc'si kocamâfl ikincisi orta boyda, üçüncüsü kör çücük bir ayı idi. 4 Ayılar beraberce ormanda bİf kulübede yaşarlardı. Kulübede bif büyük, bir orta boyda, bir de H' çük iskemle, gene bir büyük, bif orta boyda, bir küçük masa ile 49" ni boylarda üç yatak vardı. * Dişi ayı bir sabah ballı süt pi' şirmiş ve soğusun diye — kaplaff serince bir yere koymuştu, Kap ” lardan bir tanesi büyük, öbürü 0f ta boyda, ötekisi küçücükt Nİ Kahvaltıları soğuyuncıya ka * dar ayılar üçü birden — ormand gezinmeğe gittiler: Onlar gezinirken Ayben adı!f da bir kızcağız külübeye tdi 4 .Eı& Ormanda yolunu kaybetmişti. yorgun ve açtı. Kulüben'n kapf sını açık görerek içeri daldı. Bif de ne görsün: Kulübede kimsec'l” ler yok... Mükemmel bir kahva't| da masanın üstünde hazır durü' yor. Ş Ayben baktı: Sofrada üç ta * kım hazırlanmıştı. Boy boy üç tâ” ne iskemle vardı. En büyüiündd oturdu, önlerine dizilmiş kahv: ,.l yıcığın sütlü balını mideye ind Sis li ğğ Karnı doyunca uykusu gelâi Yatacak yer aradı. Yatak odasımi$ girdi. Boy boy üç yatak gördük Hepsine birer kere serildi, sonut” da en Küçüğüne uzanarak di bir uykuya daldı. ' O uyurken ayılar da gezinti * den dönmüşlerdi. Büyük ayı i«* kemlesini kokladı, ve homurdam” dı: j “— İskemleme kim oturmuş ! Küçük ayı kendi tabağını bot görünçe avaz avaz bığx(ıııığı baş* ladı: ğ « — Kahvaltımı yemişler... Kah' valtımı yemişler, bitirmişler!,, O zaman ayılar yatak odasın? çıktılar. Büyük ayı yatağını kok” ladı: “— Yatağıma kim yatmış?,, Diye homurdandı. Küçük ayı haykırdı: * — İşte, yakaladım!.. yatağımda yatana bakın!,, * Bu sırada gürültüden Ayben v yanmıştı. Ayıları görünce korkt” dan ürtir titredi: — fakat kendi carçabuk toplıyarak — açık duraf pencereden atıldı, tabanlarını yağ” layıp kaçtı, ormanda kayboldu. Ayben bir daha yapyalnız 01 manda gezinmeğe tövbe etti, ay” lar da gezmeğe gittikleri zamâf artık kapdlarını sıkı sıkı kilitlemt” ! Gözlüklü Amd : Be