j «rını 4 Müsalt 120 Sevbest Sütun- Kaptanların Vazıye- tinidüşünmekgerek Bir kaç gün evvel Te gözeladeii, gazetede denizyolları kaptanlarının maaşları hakkında bir kaç yazı çıktı. Fakat bunlar esasa girmekten çok- uzakta- dır. Bugün malüm olan bir vaziyet var- dır ki o da bir memlekete en ziyade eenebi parası — sokan ve kazandiran yol, deniz ticaretidir. Deniz - ticareti | bir memleketi servete gark eder, Ce- novanin Lido eivarındaki şatoları ve villları hep kaptanlarının malr oldu- Zu gibi, İngiltereyi servete ve ihtişa- ma kavuşturan deniz ticaretidir. Biz de bu işe bugüne kadar hiç ehemmi - yet vorilmemiştir ve maatteessif bu- gün dahi bu işe, Jüyık olduğu ehem- iyr* ilmiş değildir. : ticaret gemileti yalnız ti - I care' vwvtası değll, — mürettebatı ve ayra”ı ile güzel bir propağanda va- dır. Bir memleketin deniz harp kevve - fine olan ihtiyacını da deniz- ticareti yaratır. Bu hususta en güzel ve yakın bir misal Yunan deniz ticareti ve bu deniz ticarelinin yalnız iktisadi nok- | tai nazardan değii, siyasi noktai ma> zardan da oynadığı roldür ve denlı | ticaretidir ki Yunan deniz kavvetleri- | ni yayafmış ve idame etmekte bulun- müştur. Deniz ticaretinde evvelâ mun tazam bir Hman teşkilâtı mühim bir rol ayrar. Denizci her hususta limanı tanır ve herşeyi limandan bekler bundan başka ayrı olarak denizcilerin huku - kunu muhafaza eden, onlara iş bulan bir de ermiyetleri olması Tâzmıdır. Meselâ hamalların böyle bir cemiye- ti oldu*u hnalde denizcilerin yoktur. Bir defa Jiman sahibi salâhiyet de- Fildir. Aran istediği zamanda sahihi salâhiyettir. ,1 — Derincede susuz ve erzaksız kalan bir geminin bu eksikleri — borç olarak süvarisi tarafından temin —& dilmiz, fakat acentısı parayr ödeme- miş ve silvariyi rezil etmiştir. Limana müracaat edildikte “hu işlere mahke- me karışır,, denilmiştir. VI — Tekir dağında ise belediyeye alt İskele ücretini veremiyen bir ge- minin limana vaki müracaat üzerine evrakı seferiyesi tutulmuş ve bu para- rın alınması temin olunmuştur. Bizim liman bu şekilde hareket e - derken bir makinist bir Türk kumpan yasından alacağını almak için Yuna * nistanda limana müracaat ediyor sen dika işe giriyor 8, 10 ay Pirede kılı yor, kendisine avukat tutuluyor avu > kat muhakemeyi kazanryor gemiyi sa- tıyorlar, masarifi muhakeme alındık- tan sonra bu zatın alacağını veriyor- | lar ve İstanbula geliyor. HI — İktisat Vekületi deniz ticaret müdürlüğünün verdiği şehadetname- » lerin hiç bir kıymeti yoktur. Devlet müessesesi olan deniz yolları — idare- sinde bile elinde “baide süvarilik,, şe- hadetnamesi olan bir kaptanın elinde *karibe süvarilik, şehadetnamesi — o- lan diğer bir kaptanın maiyetinde ça- lıştağı bir hakikattir. Artık serbest ticaret hayatında va- | ki olacak bu gibi şekilsizliklerin ne kadar cok olacağını takdir etmek mümkündür. Bilhassa İktisat Vekâ - letinin tesis ettiği — Deniz ticaret âli mektebinden çıkanların piyasada ma- ruz kaldıkları muamele çok gayanı dikkattir. Bunlar fakülteden çıkan hir doktor, bir hukukcu, bir kimyaker gibi içtimai ve ilmi mevkie sahiptir - ler, konuşmasını yürümesini giyinme- sini bilirler. İşte bundan dolayı piya- sada beğenilmezler ve en sonra, — bir ihtısasa sahip oldukları halde bu iş - ten dönerek bankada memur, sigorta şirketinde kâtip olurlar, Buügün bu, bir hakikattir. Memleketin, devletin bir maksat uğrunda yetistirdiği, e- mek sarfettiği bu san'atın bilâhare ihmal edilmesi yanlıştır. - IV — Eenebi sularına giden Türk ilerinin, limanca, yalnız fennf mu esi değil görünüşleri de — nazarı ra almmalıdır. — Bayasırzlıktan, | karır ve yerine bu şekilde gezecek | | ve bu tedarik edilen kaptan ameli kap | | deniz ticaret müdürlüğünün cidden pastan dnlayı uzaktan pis bir paçav- | rayı andıran Türk gemilerinin hiç ol- mazsa hariç limanlara gitmesine mü- l saade edilmemelidir. Ayni zamanda ecnebi limanlarına giden (emllerln mürettebatı da seçilmiş kimseler ol - malıdır. Kılıksız kıyafetsiz bir ıaknn kimselerin Türk diye cenebi memle - | Bay Etem Lâtfi.. ket sokaklarında dolaşmasının yapa> cağı kötü propagandanın tesirini iza- ha bile lüzum yoktur. Cümhuriyet Bayramında fenersizlikten dolayı ec- nebi bir limanda donanma yapmıyan bir gemiyi tecssürle yüdederim. V — Kaptan ve çarkçıların — şeha- detnamelerine ve ilmi kifayetlerine mazaran devletçe tesbit edilmiş bir tahsisatı olması lâzım gelir. Limanda | kayıkeıların bile muayyen zamanlar: da belediyeler ve ticaret müdürlükler ri ve deniz ticaret müdürü ile esnaf mümessilinden müteşekkil bir heyet tarafından üeretleri tozhit edilmiş olduğu halde denizellerin — vaziyeti serbest bırakılmıştır. Ve tesbit edilse bile bir müeyyede mevcut değildir. Yeni hazı talimatnamelerin çıkacağı duyulmaktadır. Hiç olmazsa bunlar | çıkarken bu noktalara ehemmiyet | verilirse vaziyet biraz düzelmeğe yüz | tetmus olur. VE -— Pğer kaptan bir devlet müce- | sesesi tarafından tutulmaz ve hukuku ? gözetilmezse bütün sahillerimizi sıra ile birer liman reisi ile tam ve mücehhez bir gemi gezdirme- | #e imkân yoktur. Can kurtaranları, Tevazımatı seyriyesi, hattâ pusulası mevent olmıyan gemi gezdirmekten kurtulamayız. Çünklü bü eksikleri gö- | recek ve kalkmıyacak olan kaptandır. Fakat armatör bu kaptanı derhal çı- kaptan, hem daha ucuz tedarik eder/ tandır, şehadetaamesi ufak olan kapr tandır. Diğerini tutan yoktur. Bu â- Hi tahsil görmüş ve yüksek kifayette- ki kaptanın eğer banka memurluğu - na veya diğer bir işe gitmeğe niyeti olmayıp ta meslekinde çalışmağa az- mi varsa diğeri gibi harekete mecbur olur. O zaman da bu âli mektebin ve çok kıymetli ve dürüst kimselerden müteşekkil olan heyeti fenniyesinin Tüzumu kalmaz. Şu yazımı okuduğunuz anda her- hangi bir geminin gezilmesi ne kadar çok eksikler olduğunu gösterecektir. Misal: — Köstenceye gidecek bir geminin vesaiti eksik olduğunu lima- na ihbar eden bir gemi kaptanı, bu ihbarı gemiden çıkarıldıktan sonra yapıyor ve ihbarım doğrulağu tahak- kuk ediyor, Fen heyeti eksikleri ikmal ettiriyor. Fakat liman bu gemi süva- risine bir sefer evvel bu — eksiklerle neden hareket ettiğini sormuyaor.. Ne- tlce itibarile deniz ticareti denizde çalışanların - vaziyetini düzeltmekle düzelir. Kaptan, armatörlerin, şirket- lerin uşağı değil, onların milyonlarca Hiralık servetini hüsnti idare eden, ta- şıdığı candan ve maldan mes'ul olan yüksek tahsil görmüş bir adamdır. Maatteesstif memlekette devlete men- sup olmryan, yani serbest calışan bir HAI" Akşam Postast — OMAMRA 10 'I'L'hıeîllmııı 1985 7 | Evlenenler azaldı mı“’ Âmerikada ilânıaşkların ond sekizini kadınlar yaparmış! KĞ Eskiden evlenmemek, gerek | bir erkek ve gerek bir kadın için | çok tuhaf ve garib gelirdi. Bil - hassa bir kadının evlenmemesi, ya çok çirkinliğine ve yahud fe- | na bir kadın olmasma delâlet e- derdi, Hele bir kaç kadınla evlenme- ğe cevaz veren şarkta evlenmem- miş bir kadıma tesadüf etmek, im kân haricinde idi. Fakat 19 uncu asır bitib de yirminci asra girildiği zaman yavaş yavaş evlenmiyen kadınla- ra ve erkeklere tesadüf edilmeğe başlandı. Tabiat daima erkek cinsini ka- dın cinsinden daha çok yaraltmış- tır. Binaenaleyh esasda evlen - | memiş erkeklerin kadınlardan daha çok olması Tâzım gelirdi. Halbuki bu böyle olmadı. Bilâ- kis tarih her devrinde evlenme- miş kadınların, erkeklerden da - ha fazla olduğunu göstermiştir. Bunun sebebi de harblerden baş- ka bir şey değildir. * Yukarıdaki şekilde göreceği - niz gibi, harbten evvel 1910 — 1911 senesinde 1000 bekâr erke- | ğe mukabil, evlenmemiş kadın - Tarm mikdarı muhtelif memleket- lerde şöyledir: Almanyada 1026, Avusturya- doldursak |da 1028, Sırbistanda ( o zaman Yw | goslavya yoktu.) 946, Bulgaris- tanda 962, Yunanistanda 962, İngilterede 987, Fransada 1036, Italyada 1037, Norveçte 1099, Rusyada 1045, Romanyada 970. Harbden sonra 1919 — 1921 senelerinde ise rakamlar değiş - miştir. Gene 1000 evlenmemiş erkeğe mukabil evlenmemiş ka- dınlar: Almanyada 1099, Ayusturya- da 1088, Yugoslavyada 1042, Bulgaristanda 997, Yunanistan - da 1037, İngilterede 1092, Fran- sada, İtalyada çoğalmış olduğu bilinmekle beraber derecesi ma- lâüm değil, Norveçde 1053, Sov- yet Rusyada 1258, Romanyada 985. Bu rakamlardan anlaşılıyor ki harbten sonra evlenmemiş kadın- ların en çok arttığı memleket Sov- yet Rusyadır Ve harbten sonra bilâkis evlenmemiş kadın mikda. kimsenin bu şerait altında bir işi ba- şarmasına imkân yoktur. Binaena - Teyh herşeyi devletten beklemek mec- buriyeti vardır. Binaenaleyh ben de aklıma gelenleri yazrveriyorum; alâ- kadar en yüksek makamın bu işle meş gül olmasınt temenni ederim. Çünkü alâkadar küçük makamlar bu işle meş gul olsalardı benim bunları yazmama lüzüm hııpııdı. Fakat salâhiyetleri ufak olduğundan dolayı müessir ola- madıklarını tahmin odiyorum. Esfarı balde kantanlarından ETEM LÜTPİ ÇA O | lar. Mg 1 4 - Nü iı 1 - rr azaları şegâöne memleket de harbe iştirak etmiyon Norveçtir.. Bundar sonra gene İstatistik- ler gösteriyo: ki, kadınlar en faz la 25 yaşına kadar evlenebiliyor- 30 yaşın geçkin kadınlar çok az evlenebiliyorlar. Erkek'e - i«e en fezla 25 ile 30 yaş arasında evleniyorlar. 50 yaşından rav'a evlenen erkekler de pek azlı: Gene - istatiatiklere nazaran dünyada en çok bekâr erkek ve kadını olan memleket Sovyet Rusyadır. Bundan sonra Fran - sa, Amerika ve Avusturya gel - mektedir. Amerikada evlanmemiş kadı- nn çok olmasına yelince; bura- da evlenmemek, kadınlar srasın- da bir nevi moda olmuştur. Pek çok Mis'ler evlenmemeyi tercih ediyorlar. Sonra sebeb - lerden biri de Amerika erkekle- tinin fevkalâde serbest yaşama - ga alışmış olan Amerikalı kadım- larla evlermeğe cssöret edeme - meleridir. 'lattâ tı iddiaya na- Yaltırık — Karagilmrükte eski cer- rah! çeyhi Fahrettin. 'Tuksavul — Liman inhisar idaresi memurlarından Mehmet Necmettin, annesi Nimet, kızkardeşleri: Firdevs Mukaddes, Muazzez, yeğeni Şemset- tin. Hayrabolu Süvari alayı kuman- dan, muavin, zabitan ve efradı aşağı- daki soayadlarını almışlardır: Akın — Kumandan kaymakam Sa - Hh, Güngör — (*) kumandan muavi- y ni Galip. Topuz — Kumaridan muavi- ni Zeki. Gürsel — Kumandan muavi- ni Hakkı. Uysal — (*) — Başbaytar Tevfik. Şenar — Başhekim Ulvi. Pos> tacı — Levazım müdürü Sabri. Çelik- öz — Birineci yüzbaşı Nuri, Fidan — yüzbaşı Sezai. Şipal — Yüzbaşı Lüt- fi. Yaman — (*) Yüzbaşı — Hikmet. Bağatır — Ağır makineli tüfek ku- danı Behçet. Onat — (*) Birinci mülâzım Sabri. Günay — Mülâzım Nihat. Kıran — Mülâzım Roşat. Ev- ren — Mülâzım Ali. Tamkan — Sa- raçbaşı Fehmi, Yılmaz — (*) Tüfekçi Emin. Aktaş — Nalbandbaşı Rasçavuş Ali. Süner — Başçavuş Ker mal. Akkan — Başçavuş İsmail. Ka- yacan — (*) Başçavuş Asım. Süne — Başçavuş Mustafa. Attilâ — (*) Baş- | cavuş Adnan, Kızıltuğ — (*) Daşca- vuş Esat, Akınct — Başçavus Ahmet, Erol — (*) Nalband çavuşu Mehmet. Tamcan — Başyazganı İstanbullu Ze- kâi. Özdemir — (*) Karagtlmrlik Peyv- ceğiz mahallesinde Çukur sokak Na SOY ADLAR! Okuyucularımızın soy adlarını neşrediyoru? AKIK, | Malkoç — İmam Kerim. Çetin — (*) | wmmnmmmummwmmwmmwmmmmd “ ©| 1 — Almanya,2 — Aımıluıyaı 3— .Sıybu!ın. — Bnlgarı:!an. $ — Yımanistan,6& — İngiltere, 7 — Fraf' sa,8 — İtal ya, — 9 — Norveç, 10 — Rasya, II — Romanya.. | 5 10 zaran, Amrikada ilânı aşklar? onda sekizi kadınlar tarıfmd! yapılırmış ! Hakikaten dünyada kadınl? san hakim oldukları yegâne mâf leket Amerikadır. Amerika nunları kadınlara çok mül şartları haizdir. Meselâ her hef gi bir genç İıza her ne mnalde © hursa olsun, bir mektub gönü ren bekâr bir erket, o gexr ki izdivaç te.l! f ediyor aldedili! ve genç kız isterse » erkoği davf edebilir ve davayı kazanır. : Sonra Amerikada bekâr kâ dınlar klübü vardır. Evlenmi yen kızlar buralarda sik sık to lanırlar, erkeklik aleyhinde bihaller yaparlar. Sonra gene İ? tatistikler göstermiştir ki Am İ kada boşanma davalarının yüğ' de doksan beşinde hakimler f dinları haklr bulmuşlardır. — Bütün bunlardan sonra rikada evlenmeğe cesarat edil bir erkek çok nadir olarak bull nabilmektedir. © 2 Galip. | Temucin — Beyoğlu Yenişehir <4 desi No. (138) Raşit. Akalın — (*) Gedikpaşa Emin © nan mahallesi Cami sokak No, ( Asker tekaüdü Nusret, karısı Nazif oğlu Fikret. Seçil — Belediye mütekaitlerindt” | Talât, oğlu Südi. j —i Kenarları (*) işaretli soyad ları evvelce başkaları tarafında' duınıı.ı isimlerdir. Sahiplerü |lırmelen faydalı olur. HABER Akşam Postasi 1İSTANBUL ANKARA CADDESİ ae lailüre a Telgras Adresli İSTANBUL HABEK | Telefn — Vazır TAKTI — Ddare: TWPT İdare Evi RBONE ŞARTLARI W CAO ayık Türkiyer 120 280 #00 1230 Hit Benetili 156 4da M0 1610 : ILÂN TARİFESİ | Hlcaret Hânlarının aatın UZ44 Kesamal Üğmlar 10 kuruştur. Sahibi ve Neşriyat Müdürü! rî HASAN RASİM US Basıldığı yeti (VARITI Mattatt .l j