Zelzele sahasında.. | Il]ır;!nrıı)ı F inci de) Marmarada ve Erdekte ilk zel" zele Cuma günü saat beşe çey - rek kala olmuştur. — Bunu diğer zelzeleler takip etmiş, evler yı - kılmıştır. Erdekte zelzelenin tah- ribatr o kadar mühim Asıl felâket Marmara adasında olmuştur. Bu adada yıkılmamış | ev kalmamış gibidir. Adayı baş” | tan nihayetine kadar dolaştım. Ben dolaşırken gene hafif bir sarsıntı oldu. Kalan bazı dam - lardan kiremitler — düştü, — yara lanmamak için kaçtım. Marma - radaki büyük saraçhaneler, kon - serva fabrikaları, fırınlar, büyük mektep te tamamen yıkılmıştır. Şarapçı Arden de binasının al - tında kalmış, sonra çıkarılmıştır. İneboluların bulunduğu Asmalı köyünde bir kadın ile kız çocu - ğu birbirlerine sarılmış bir halde enkaz altından çıkarılmışlardır. Sahillerdeki çadırlarda ve mo - törlerde yatan halkla görüştüm. Hepsi büyük — bir korku içinde, gecelerini uykusuz geçirmekte, bazıları da nöbetleşe uyumakta" dır. Zelzele yüzünden çeşmeler - de yıkılmış, sular kesilmiştir. Erdek kaymakamı ile Hilâli - ahmer memurlarının yardımı fe- lâketzedeleri çok sevindirdi. Bir | kısım halk Erdeğe, geldi. Bir kıs | Sarsıntı | mr da İstanbula gitti. daha fazla sürerse hemen bütün Marmara adası ile civarındaki a- | dalarda oturanlar hicret edecek- | lerdir. Marmara adasımın karşı - sımdaki Hayırsız adada yapılan tahlisiyenin “sis düdüğü binası da yıkılmıştır.,, » * * Dünkü sayımızda Antalya va” purunun Erdeğe uğrayarak İs - tanbula Marmara adalı elli kiş getirdiğini yazmıştık. Varupun süvarisi Bay Sezai Yılmaz demiştir ki: — Deniz yolları idaresinden aldığım emir üzerine Erdeğe git- tik. Oradan kaymakamın reisliği altındaki on dört kişilik bir he - yeti aldık. Evvelâ Marmara adasına git | tik. Felâketzedelere ekmek, ça - der, mum, kibrit dağıtıldı. Sonra sırasıyle Havşa, Paşalımanı, Ekiş Hk adalarıma gidildi. Oralara da ayni yardım yapıldı.. Marmara adasında zelzele gpk fazla tah - ribat yapmış, evlerin dörtten ü * çü hemen yıkılmıştır. Bu yüzden evsiz, barksız kalan halk hicrete hazırlanmaktadır. Yirmi kişi ka- 'dar Erdeğe bıraktık, elli kişi de İstanbula getirdik. Bu yüzden Salı sabahı saat yedide İstanbu- la gelecekken on dört saat ge - çikme ile akşam ııelıız buçukta geldik.,, * * Antalya vıponyle Hayırsız adada tahlisiye idaresi hesabına sis düdüğü binasını yapan Ke - görk, Abbas, Sırrı, İsmail de gel İ miştir. — Cuma günü ilk sarsıntı sa- at beşe çeyrek kala oldu. On beş dakika sonra ikincisi, yarım saat sonra da üçüncü zelzele ol - du. — Üçüncü zelzelede mermer üzerine oturtulmuş olan beton temel çatladı, kaydı, yıkıldı. Ben bu sırada dışarda evvel - | ki zelzelelerin binada — tahribat yapıp yapmadığına bakıyordum. Birden bire düştüm. — Bu sırada oturduğum yerden denizin ka - bardığını, ilerdeki büyük kaya - gittiğini — gördüm, V_Mm Beiy, değildir. | bina yerinden | adadan ayrılarak denize | | Müthiş korkmuştum. Arkadaşlar da dışarda idi. Gece olmuştu. Sa- hilde ateş yaktık. Marmara ada” sından imdad istedik, fakat ora- sı da felâket geçirdiği için bize yardım edemediler. İkinci ateş üzerine ertesi sabah Marmara - dan bir motör geldi. daya götürdü. Sis düdüğü binasını dokuz bin Kiraya — müteahhid Bay Osman | Feyzi almıştı. Bu yüzden Bay Osman Fevzinin zararı yedi bin Kiradır. Marmara adasındaki bü" tün evler yıkılmıştır. Enkaz al - tında araştırmalar yapılıyor. Â - dalarda ve köylerdeki zararlarım miktarı henüz belli değildir..,, “ B » Söylendiğine göre, dün şehri - mizde de oturanlar tarafından hissedilecek derecede hafif sar - sıntılar olmuştur. Ankara, 9 (A.A.) — Balıke- sir valisi Erdek ile Marmara a - dalarımdaki zelzeleden mütees - sir olanlara icab eden yardımı yerinde — yapmaktadır. Devlet merkezinden de — dahiliye teftiş heyetinden ve sıhhiyeden birer | memur gerekli talimat ve tahsi * satla hâdise mahalline gönderil - miştir. Hilâliahmer ve Balıkesir | halkı büyük yardımlarda bulun- | maktadırlar. Adalar arasmdaki irtibatı temin etmek üzere ayrı * | ca bir vapur da tahsis edilmiş - tir. | Bükreşde de zelzele oldu Londra, — Bükreşte son beş gün içinde on zelzele olduğu ha- ber veriliyor. Hiç bir hasar olmamıştır. Fa- kat bir sarsıntı 50 saniye sür - müştür. — Bombayda da bir zelzele kay” | dedılmışhr — Tenzilâtla Satış yapanlar halkı aldatmışlar mı? Ticaret odası, son günlerde, bayram dolayısiyle bir çok ma * gazaların tenzilâtlı — satış talebi karşısında kalmıştı. Oda bunlar - | dan ancak kati likidasyon ihti- | yacı olanlarına müsaade etmiş * ti. Şimdi Odaya diger mağazalar tarafından tenzilâtlı satış yapan mağazalar hakkında bir müra * caat yapılmıştır. Bu müracaate göre tenzilâtİr satış yapan mağa- zalar sattıkları mallarda tenzilât yapmadıktan başka parlak ilân - larla piyasayı alt üst etmekte * dirler. Hattâ tenzilâtlı satış ya * ,parken fiatlerde bir miktar zam yıpınlır bile vardır. Mağazalar bu nokta üzerine Odanm nazarı dikkatini celbetmişlerdir. Oda vaziyeti tetkik etmekte - dir. Söylendiğine göre eğer va - ziyet böyle ise tenzilâtlı satış i - çin müsaade verilirken tenzilâta tabi tutulacak malların fiatleri de istenecektir. YE Ni KiTAPLA İvan Turgenief Sâmi zade Süreyya Bu kitabı mutlaka alıp ©- (Hikuyunuz. Bütün tanıdıklarını- ı za unıyı edilecek güzel bir ’ Çeviren Bizi alıp a ! Gazetemiz üç yaşını bitirdi (Baş tarafı 1 inci sayıfada) Bunun içindir ki, Haber, ne işte kötülük gördüyse, onu ol - duğu gibi ortaya koymağı ve düzeltilmesini dilemeği boy - nuna borç bilmiştir. İç siyasa- da u!asun iyiliğine olan işleri her vakit birinci sıraya almış - tır. Dış siyasada ise, yurdse - verliğini kalın çizgilerle gös termiştir. Bunu anlatmak için de, şunu söyliyelim ki, Bulga- ristan Türklerine gösterilen kötülükleri ilk önce ve en gür sesle haykıran Haber olmuş - tur, Gazetemizin her haberi ilk önce —veen doğru verdiğini, yeni ve bildirmeğe değer bir şey duyunca gece yarıları bile ikinci baskılar çıkardığını biz tün — İstanbulda öğrenmiyen kalmamıştır. Haber, çıktığı günden beri, yazıları okutuş ve gösteriş tekv niğinde de durmadan ilerle - meğe ve değeri olan doğru ha- berlerini okuyucularına daha açık ve daha genç bir çerçeve düzeni içinde belirtmeğe çalış- mıştır. Böylece, Türk basının * da parlak bir örnek olmak ire- ve kendini, okuyucularına ol - istediği g'bi — varabilmiş duğu kadar, bütün iştaşlarına da sevdirmeği bilmiştir. Okuyucularımızın bize gös terdikleri bağlılığın eksilme - mesi, bizi tuttuğumuz yolda daha sağlam adımlarla yürüte- cektir. | | ) | j — Vapurda rda yangın Bir başkasındun da haber yok Batan vapur İniglterenin Vayt Star vapur kumpanyasının en yeni gemile * rinden olan Corcik vapuru Nev « yorktan ayrılmak üzere yolcula - rınt almaktayken yangın başla - mış ve itfaiye, yolcuları vapura binmekten alıkoymuştur. Gemi 27759 tonluktur. Yan * gın, geminin emtia yükü olan pamuk balyaları arasından çık - mış ve bir saat sürmüştür. İtfaiye önceden duman ve a- levden gemiye girememiş, — gaz maskeleri takmak mecburiyeti hasıl olmuştur. 150 balya pamuk harab ol - muştur. Su ve duman da vapurda za” raflara sebebiyet vermiştir. Corcik vapuru 1632 yolcu ta - şıyabilecek büyüklüktedir. Bundan başka diğer bir İngi- liz vapuru da limana gelmesi ta- rihinden 14 gün gecikmesiyle 'I F'ıııı 78 kuruş büyük heyecan uyandırmıştır. (V Hez kitapçıda vardir. —D | Kaliforniyada San Lüiz lima> Tevzi yeri: e a ı v mından kalkan bu İngiliz gemi * A LAKIT Matbanaı, Ankarall | Sinin adı da Lâ Kresenta'dır. VAA buişstanlığ — — Buradan Japonyaya Osakaya (Baş tarafı 1 incide) Tayyareci Lindberg'in, mah kemede suçluyu tanıdgğını ve ço * cuğu kaçıran adamın bu adam o- lacağını, paraların üzerinde çık - tığını, paraları almak üzere me - zarlıkta kendisiyle buluşan ada mın sesi tamamen bu adamın sesine benzediğini, parmak izle - ri bu adamın parmak izleri oldu- | ğunu söyledikten ve bunların bir çoğu şimdiki halde zabıtaca ta - hakkuk etmiş vaziyette görüldü” dükten sonra, Hauptman'ın avu- katı bu adamın masum olduğu - nu ne yolda iddia edebiliyor? Avukat şöyle diyor: “ — Bu muhakeme üç dört hafta kadar sürecektir.. Haupt - man'ın masum olduğuna kani - im.,, Bundan sonra, İngiliz gazete- €i Amerikada bulunan bu İrlân - dalı avukata telefonda şöyle sor- muştur: “ — Şu halde Lindbergin ço cuğunu kimin kaçırıp öldürdüğü- nü zannediyorsunuz?..,, — İddia makamının noktai nazarımdan çok ayrı bir safhada | bazı şeyler ileri süreceğim. Ve böylece işin içerisine dört hattâ beş kişi girecek.. “Benim görüşüme göre, ço - cuk, Lindbergin evinde yabancı | biri tarafından ne kaçırılır, hat - | tâ ne de öldürülebilirdi. Bir ya * bancı için, çocuğa yaklaşmak imkânsızdı. İşin ta başlagıcın - dan beri hissiyatım şu yoldadır ki, bu cinayetle alâkalılar bir ki- şiden fazladır.,, “ — Müdafaanızın bir tasla - Yumurta | Almanyaya itha- lât yapanlar mütereddit Bir kaç günden beri Alman - yadan gelen haberler yumurta piyasasını alt üst etmiştir. Bu ha> ber Almanyaya — ihracat yapan yumurtacıları mütereddit bırak - mıştır. Bu haberlere göre —Al - manyada havaların" görülmemiş derecede sıcak gitmesi Jahilde istihsalât yapılması imkânlarını hazırladığından Alman hüküme- ti müvazene verginisi yüz kiloda 10 marka çıkarmıştır. Halbuki şimdiye kadar bu resim yalnız yüz kilo başına bir mark idi. Diğer taraftan gümrük resim” lerinin de yumurta için arttırıla- cağı haberi piyasada büsbütün endişe uyandırmışdır. gümrük resmi gibi müvazene vergisi de ithalâtçı tarafından ödenmekte - dir. Yalnız bu şekil gerek itha - lâtçıyı, gerek iç piyasada — satış yapmak üzere yumurta göndere cekleri mütereddit vaziyete düş - şürmüştür. Yalnız son gelen ha - berlerde Almanyada havaların soğumuş olduğunun bildirilmesi hiç olmazsa gümrük — resminin fazlalaştırılamayacağı — ümidini vermektedir. gidecekti. Okyanos denizinde a- raştırmağa çıkmışlar ve havanın | dehşetli kötü olduğu görülmüş tür. Telsiz cevapları gelmemiştir. Bu gemi de 5,880 tonluktur. — ğını yapar misınız 2,0 0 mektedir.,, — ’nmanı—m Hoptman masummu İi — Önce, altı şahitle isbat € deceğim ki, çocuğun kaçırıldığ! gün ve öldürüldüğü saattte mü* ekilim Bruno Hauptman miller * ce mesafe ötede, Nevyorkun Bronks havalisinde bir maran ” goz olarak çalışıyordu. “İkincisi, el yazısı mütehas * sıslarını çağırarak tehditle parâ isteme mektubundak' el yı nın Hauptman'ın el yazısı olma: dığını isbat edeceğim. “Üçüncüsü, çocuğun odasın * da bulunan ve Hauptman'ın ol ”— duğu söylenen parmak izlerinin, "esas itibariyle Hauptman'ın ol - madığı hakkında mahkemeyi ik- na edeceğim. Hauptman, çocu * ğun odasına hiç bir zaman gir * memiştir...,, Avukat Reyli, çocuğun poneo' resindeki merdiven meselesine temasla, o merdivenin orada büu lunduğunu söylemiş ve Haupt * man'ın bu merdivene ayak bile basmadığını ilâve etmiştir. Sonra, çocuğun mürebbiyesi İskoçyalı en mühim şahitlerin kız Mis Beti, olduğunu ve şaha * detinin pek dikkatle dinlenmek lâzım gv'diğini söylemiştir. Daha sanra, para meselesine temas edilmiş ve Hauptman'ın parası arasında bulunan, tehdid le alınmış para için avukat: “Bu parayı müvekkilim Fiç i- simli bir adamdan almıştır. Fiç te ölmüştür,, demiştir. Avukat şöyle devam ediyor: “Hauptman'ın masumiyetini tesbit için mahkemeye 40 — 50 şahit getireceğim. Muhakemenin | şimdiye kadarki cereyanı müda” faam için iyi bir zemin teşhl et eai BOTÜN IKADJNLM KULLANIYORLARI RUJ VENüS Dudaklarda 24 saat sa- bit kalır. Çok cazibelidir; etrafa yayılmaz, sıhhi ter- kib ve son moda renkle' r've rağmen Çati de ucuz- dur. Umumi deposu: Bah - çekapı, Hamidiye Türbe - sinde, (Evliya Zade) Nu reddin Eren ecza alât ve ıriyat deposudur. Dikkat: Depomuz ay - nı mahalde soldaki 28 nu- maralı büyük mağazaya nakledilmiştir. ü Bilümum Venüs mar - kalı müstahzaratımız, Sü" mer Bank Yerli Mallar Pazarlarının bütün şube - * lerinde satılmaktadır. Göz Hekimi Dr. Sükrü Ertan Babrâli, Ankara caddesi No. 60 Telefon: 22566 Sa'ı günleri meccanendir.. <e ..