Az masrafla Bol ışık veren SET ampulleri En ucuz ve en de yanıklı ampvllerdir. Deposu: Celi Bey Han No, 93 İstanbul ——, Sene 17 — No: 5829 — Fiatı her yerde 5 kuraş Bu böyle de yazılabilir Şu aşağıda söyliyeceklerimi, ii birine çatmak, ne yapılan bir işi beğenmediğimi” göstermek için yazmıyorum. Yalnızca, günümüzün başlıca işlerinden biri olan temiz türkçe devriminin akışında denemeleri- mizi nereye kadar götürebilir, ge <ikmeksizin neler yapabiliriz sor- gusuna kendimce bir örnek ver- mek için, Anadolu ajansının tek grafından rasgele birini ele alıp üzerinde durmuş bulmuyorum. » Gazeteye gönderilen telgraflar. dan rasgele seçtiğim şu: » «Vaşington: 9 A.A. — Bay Nor- man Davis, Amerika, İngiltere ve Japonyanın bir sene zarfında de- niz silâhlarının azaltılması hasu- sanda bir uzlaşmaya varmalarının çok muhtemel olduğunu reisic hur Rozvelt ile bay Hul''e k vermiştir. Bu hususta bay Davis, mesele nin, Londra mükâlemesi esnasın- da İngilizler tarafından ileri sü- rülen teklifler esası üzerine hal. İedilebileceği kanaatını izhar et- miştir...» Ben olsam bu telgrafı şöyle ya- zardım: Bay Norman Davis, Amerika, İngiltere ve Japonyanın bir yi — deniz silâhlarmın azaltık Pes Yolunda bir uzlaşmaya var» Din sok yakmdan bekleni- va rik reisicumhur Rozvek a7 Hulle bildirmiştir. n Bay Davis, Londra konuşmalar Fe, İngilizlerin ileri sürdükleri dileklerini temeline dayanarak bu işin kurtarılabileceği inanımında olduğunu göstermiştir.» i Bu benim Yazışım çok iyi ve çok güzel olduğu İnanımında deği- rem birincisine göre bir ST n a temizcedir. Yalnız bi- : isinin yabancı bir dilden çev- pi nasıl belliyse, benimkinin e bu çevirmeden çevrildiği öyle. ©* göze batmaktadır. Çünkü ne o a türkçeye uygun gramerine İkmamışız, O, yalnız sözleri alıp Sevirmiş, ben de öyle yaptım. İki. miz de yanıldık. Ancak, ben bu gi Yaparken şunu gördüm, temiz türkçede öyle eski osmanlıca da olduğu gibi «mükâlmesi esnasın- da», «bu hususta» gibi iki sözle *öylenecekleri «konuşmalarında» sibi tek sözle söylemek olabilir. — bakım, <skiden «mümkün ola- — derdik, şimdi yalnız «olabi- » le sözü kısa kesebiliyoruz.. Temiz türkçenin yeniliklerin. den biri de sözü böyle özü bozma- den kısa kesmek te olacak., Ak* Bütün Türkiyede satışı en çok olan gazetedir. İlânlarinızı AKŞAM'a vermekle azancınıza en uygan işi görmüş olursunuz. PERŞEMBE — 10 Kânunusani 1935 Hilâliahmer ve Himayeietfal, dündenberi fakir çocuklara ven vermeğe başlamıştır. Resmimiz, Himayeietfal Eminönü şu tarafından 48 inci ilk mektebde yemek. verilen talebeyi sofra başında gösteriyor. İlki cemiyetin yardımı hakkındaki baberler beşluci sahifemizdedir. ) Dünya sulha |(Tekaüt kanunun- doğru gidiyor da değişiklik Lord Eden “söylediği Memurların tekaüd hayatı nutukta böyle diyor daha emin hale konacak Londra 9 — Nazırlardan lord Ankara 9 (Hususi) — Maliye Eden Üniburgda bir nutuk söyle. | vekâletinde tekaöd kanununun miştir, Lord nutkunda demiştir | gözden geçirildiğini bildirmiştim. kiz Kanunun mali zaruretler yüzün- «Avrupa müvezenesi İngiliz | den değiştirileceği hakkındaki ha» politikasına esas olmaktan çıkmış. |, berler doğru değildir. Yeni bir ka- tr. Dış politikamız Milletler ce. | Nun yapmaktan maksad, memurla” rın tekaüdlük hayatlarını daha emin bir hale koymaktır. Bu esas üzerinde yapilan tetkikler henüz bitmemiştir. Öğrendiğime göre yeni kanunda tekaüdlük müddetini yirmi beş seneden, yirmi seneye miyetine ve kollektif barış #iste- mine dayanıyor, 1934 yılında bu yolda gerçekten bir ilerleyiş gö- rülmüştür. Öyle umarım ki, 1935 yılında da yeni bir merhaleye irişilecek FAZIL AHMET İsmi altında Değerli edibimizin hitabeleri, şiirleri ve hiciy- leri bir araya toplandı, nef is bir kitab şeklinde YENI ÇIKTI AKŞAM KITAPHANESİ 80 kuruş Telefon: 24240 (idare) - 24249 (Tahrir) - 24248 (Matbaa) -20113 (Klişe) Marmara adalarında sarsıntı devam ediyor Yer altından top sesine benzer gürül- “tüler gelmektedir. Halk korku içinde Son zelzele sahasına akın in Bandırmanın nüşü umumi göri Erdek 8 (Hususi muhabirimiz- Bütün bu yardım hazırlıkları &- den) — Erdekte ve Marmara ada- | nasında şiddetli fırtına denizi ak sında yer sarsıntıları devam edip | tüst ettiği ve Marmara adasına bu duruyor. Dün akşam Marmara adasın dan gelen şu telgraf, oradaki va- ziyetin çok feci olduğunu göster- meldedir: «Müthiş sarsıntılar devam edi- yor. Her taraf yıkıldı, halk kayık- lara ve sahile sığındı. Heyecan içindeyiz. Yarm öğleye kadar ek- mek yetiştirmezseniz âçız.» Bu acıkli telgraf üzerine Erdek halkı, Marmara halkına yardım için bir saat zarfında 113 Vira ka- dar bir para topladığı gibi Ban- dırma kaymakam ve kumandanının iştirekile yapılan toplantıda Ban- dırmadan felâketzedelere gönde- rilmek maksadile 100 çadır iki eşyayı götürecek hiç bir vasıta mevcud olmadığı cihetle, Balıke- sir vilâyetine ve Büyük Millet Mec- bisi reisi general Kâzım Özalpa tek graflar çekilmiştir. Telgraflara der hal cevab gelmiş ve Antalya vap rünun o Tekirdağndan Marmara adasına hareket ettiği bildirilmiştir. Saatlarca beklendikten sonra nihayet Antalya vapuru Marmara adasından buraya . gelebilmiştir. Antalya vapuru, sahile sığınmış olan ada halkını tek sandalla va- pura nakletmeğe çalışmış ise de fırtınanın şiddetinden buna mu- vaffak olunamamıştır. Antalya vapuru hazırlanan ek- mekler ve imdad heyetini alarak irinci örneği yazan, ne de beri —————— a aa, ve bu merhale, Milletlere devam- lı barış sağlıyacak kati bir merha» le olacaktır.» Lord Eden Sarda düzenin sağ- lanması ve Macar - Yugoslav de- vası hakkında şunları demiştir: «Milletler cemiyetinin bu iki işi bitirmek suretile kendi şahı- m! arttıracağına < ve yeryüzünde nüfuzunu © kuvvetlendireceğine eminim.» Bugün i Sahife DÜŞÜNCELER PENCER Pencereden dışarı bakıyorum: Gök- yüzü deniz gibi; deniz, gökyüzünün bo- yasında, Denizde, su kesimleri kırmızı, bacaları sarı vapurlar minimini çocuk oyuncakları gibi duruyorlar, Gökyü- zünde bulutlar ak yelkenlerini açmış kalyonları andırıyor. z Pencereden dışarı bakıyorum: Or. talk günlük güneşlik. Pencerenin ka- pslı camları ışıl ışıl ışıl, Aşağıda evlerin damları, karşı dağlar alaca boyalı bir çıkartmaya benziyor, Pencereden dışarı bakiyorum: Bana öyle geliyor ki, dışarıda limon çiçeği ko- | kulu, dik bir hava var. Kaç gündür omuzumda paltonun, ayaklarımda İâs- tiklerin ağırlığını taşımaktan öyle bir usanç duymuşum ki, başaçık, paltosuz, indirmek düşünülmektedir. Diğer taraftan ikramiyelerin kalkacağı #ylenmektedir. Esasen son vergiler münasebetile ikrami- 4 yelerin miktarı azalmıştı. Meselâ: En büyük ikramiye olan 2400 Bra | 1600 liraya inmişti, Fransız meclisi açıldı Paris 8 — Ayan ve mebusan meclisleri tekrar mesailerine baş- lamışlardır. En yaşlı âzâlar nu- tuklarını söylemişlerdir, o Ayan- daki nutuk çok alkışlanmıştır. Meclisi, Fransiz - İtalyan müza- keratının mesud neticelerinden sevincini izhar eylemiş ve Av. rupa sulbü lehindeki © arzusunu teyid etmiştir. Mebusan (meclisi reisliğine 376 reyle M. Bouissontekrar in- tihab edilmiştir. EDEN... sarmış, kuşatmış, bir ko- caman buz delabindaki yemişler gibi soldurmadan donduruvermiş olan kuru İ soğuk, yalancı, aldatıcı, gözboyayıcı s0- ğuk bana bir kez daha anlatıyor ki, cam- ları kapalı bir pencere ardından gö: lenler oldukları gibi olanlar değildir. Orhan Selim kamyon ve bir kamyon un gönde- | Marmara adasına hareket etmiştir. Yeni bir tarih tefrikamız: Pek yakında başlıyor