Saatlik sayfa görüntüleme limitine ulaştınız. 1 saat bekleyebilir veya abone olup limitinizi yükseltebilirsiniz.
Portakala, manda- rinaya dair... Ziraat var, ziraatçik var.. Bazı ekinler, kendilerine ben- ziyen, yahud benzemiyen cins e- kinlerin yanında yetişebiliyor.. Fakat bazıları için bu usul olmu - yor. Bir yerde okumuştum: Porta- kal, limon, mandarina cinsi ye- mişler için hususi bir itina lâzım- Mış, Eğer bu çinsleri karışık ©- larak yan yana ekersek, birinin çiçeğine konduktan sonra ötekine Secen arılar ve diğer böcekler, a- Yaklariyle (eskiden “gubarı tali,, denen) sarı tozları birbirine ge çirirler; mandarina ile liman, tu- runçla portakal arasında akra - balıklar olurmuş. İşte bunun içindir ki, çok sefer yediğimiz portakalda bir turunç acılığı, bir tatlı limon lezzetsiz- liği olduğunu duyarız.. Portakalm asıl vatanı olan ve nefiş meyveler yetiştiren memle- ketlerde, pek büyük sahalarda hep ayni cins yetiştirilir. Oranın | diğer tabif şartları da bu zer'iyata elverişlidir. Onun için Yafada, Trablusta çok iyi portakallar ye - tiştiğini biliyoruz. Bunu bizden daha iyi bilen müteşebbisler, oranın tipi olan a- gaçları bizim memlekette de üret- tiler. Adana civarında ve başka yerlerde portakallarrmız büyüyüp çoğaldı. Geçen seneler, küçerek, fakat epey lezeztli yemişler ye - meğe başlamıştık. Bu sene — e- ğer ağzımızım tadı bozulmadı ise — portakaların lezzeti kötü - leşti. Hele bazr meyveler var ki,ka- tir nasıl ne eşek, ne de atsa, bun-- lar da öyle bir şey.. Turunç da değil, portakal da değil.. Üçüncü bir cins... Bütün millet, bir yandan sana- Yiin, bir yandan da bu gibi mah - tüllerin millileşmesi için, feda - lık ediyor. O canım Yafa ve | rablus portakalarından yemiyo - '“z-x Halbuki, tadları hâlâ dama- zdadır. Buna karşılık, por- müstahsilleri, cinsleri iyi - İeştirmek için ne gibi fenni çare- €r varsa hepsine baş vurmalıdır- lar, “Bizim malımızı yemeğe Mecburdurlar. Ne verirsek onu Yerler!,, dememelidirler. Çünkü ancak iyi malı kullan - Mak âdet hükmüne girer. Porta - _l iyidir, lezzetlidir d'ye çok ye - Dir. Çitlenbik ile keçiboynuzu ise Tezzetsiz oldukları için az yenir. acı, tatsız meyva yemez. Hem, beş kuruşa, yedi buçuğa bir Portakal. Nedir bu? Fiatını da u- latmalı.. Bu meyveleri limon tatma satmalı.. Hi a Ye x ) Ve O K — E?ehi memleketlerden geti - ç ediğinden bilistifade yerlisi :::'&ul olunan başka şeyler hak - liri ' aynı sözleri söyliyebili - zğvrde'eğî ç'kolata.. ; ) î“’ unların öyle kötülerile ĞOh:ı :q’ hiç biri ağıza almır şey :::;'Yetî.n d.en 'stifade ederek yerli N Cinsini ve fiatmı beynelmi- el Divasalarınl:'ne üvdürmüzlar » Va. bütün bu Setihsalleri sun'f ve Y x ı'e..lmı-, 2 Damzet savmak zarı - 'î'v,-uor'r_ m. :-—ı-:“-ıa lınrî-—:n en î Sit Rip gol aç hensini iskam il k_âğıdı gibi devirir! (Va-nNo) ingiltere ile ticaretimiz Ingiliz ticaret mümes- sili Ankaraya gidiyor Yeni bıe Türk — Ingiliz tica - ret muahedesi için hkükümetimiz- le — memleketimizeki İngiliz mümessirliği arasında konuşma * larır baş'aması yakınlaş mıştır. Yeni Türk — İniyiliz Hcaret anlaşmasın: — görüşmek üzere, şehrimizde bulunan İngiliz sefa- reti Ataşe komersiyalı Colonel Woods Ankaraya gidecek ve ik - tısat mehafilimizle temasa geçe- cektir. Şimdiki halde Balkan iktısat konferansında bulunan murah * haslarımızın Ankaraya dönmesi ve kendilerine, — Ankaraya git- mek üzere — haber verilmesini beklemektedirler. Yeni bir İngiliz — Türk tica - ret andlaşması meselesi, geçen yılım Eylül aymda uluslar arası parlâmentolar konferansına iş - tirak eden İngiliz parlâmento a * zaları burada iken etraflıca ko - nuşulmuş ve “İngiliz Ticaret o - dası,, nda verilen — bir ziyafette şehrimizdeki İngiliz tacirler, hü- kümetleri nezdinde teşebbüsler - de bulunmak üzere İngiliz parlâ- mentosu azalarından bir takım dileklerde bulunmuşlardı. Bu ara, İngiliz : parlâmentosu azasından — ve şehrimize gelen İngiliz Mu ııııâî?ğeyğ'tî re:ı Sir Park Goff, “İngiliz Ticaret oda - sı,, Ziyafetinde cevabi bir nutuk söyliyerek, perlâmentölar konfe- ransı münasebetiyle, Türkler * den gördüğü konuk sevgisinden başlıyarak, sözü, Türk — İngiliz ticaret münasebetlerine getirmiş ve ilk fırsatta Avam kamarasın- da bu münasebetin daha çok in- kişafını mevzuu bahsedeceğine sÖz vermişti. Sonradan gelen haberlere gö- re: Sir Park Goff, — İnigltereye döndükten sonra, Parlâmentoda filhakika bunu hükümetten sor * muş, ve yeni anlaşma yapmak ü- zere hazırlanıldığı, — bunun için Türkiyedeki mümessilliğe lâzım gelen talimatın verildiği cevabı kendisine verilmiştir. Dün şehrimizdeki İngiliz me- hafilinde yaptığımız araştırma - lardan, anlaşma esaslarının ko * nuşmalar başladıktan sonra belli olacağını öğrendik... Bununla beraber, İngiliz mehafili, vazi - yetten nikbin görünmekte; iki taraf için uyğun yeni bir ticaret anlaşması temin edileceğine ka - nidirler. h SK Kd Çocuk bakımı hakkında öğütler Çocuk Esirgeme Kurumu (Hima - yeil Etfal annelere çocuklarmın ha - kılması usullerini gösteren öğütler hazırlamıştır. Bu öğütler süt çağın - daki bebeklere birinci aydan başlayıb 12 nci aya kadar ne şekilde bakılaca- gn bildirir. İstiyenlere her ay için bir öğüt parasız olarak gönderilir. Ankarada Çocuk Esirgeme kurumu Başkanlığına bir mektupla çocuğun kac aylık olduğunu ve bir de adres bi'dirmek kâfidir. Kurum; Çocukların terbiye ve has | talrkları hakkında sorulacak sualle - re de parasız cevap verilir, “ HABEN — Alişam Poslait” Kanalizasyon Simdiden bozul- mıya başlamış! Bundan tam on yıl önce ya * pılmağa başlanan ve bugün an - cak İstanbul şehrinin beşte biri - ne yetişecek kadarı yapılabilen İstanbul Kanalizasyonunun bir taraftan yapılırken öbür taraf - tan harab olmağa bile başladığı söylenmektedir. İlk kısmma o vakit Şehremini olan Operatör Bay Eminin yap * tığı bir mukavele ile beş milyon Türk lirası, ikinci kısımda da şimdiye kadar 2,5 — milyon lira sarfedilen kanalizasyonumuz bu gün için hiç bir işe yaramamak - tadır. Alâxadarların söyledikle - rine göre bu kanalizasyon daha uzun yıllar bir işe yaramamağa da mahkümdur. Bunun başlıca sebebi kanalizasyon mecraların" dan istifade için bugün İstanbul: da kullanılan suya yakm miktar- da bol suya ihtiyaç — görülme sidir. Bu kadar suyun da kanali - zasyona verilmesine şehrin su * suzluktan kırıldığı bir sırada ta- bit imkân görülmemektedir. Di - ğer taraftan şimdiye kadar mec- rasını kanalizasyona — vermeğe kimse talib olmamıştır. Bunun da sebebi bu işin pahalılığıdır. İstanbul kanalizasyonu şimdi" lik birişe — yaramamaktadır. O da, şehrin muhtelif yerlerinde bulunan umumi mecraların ka - nalizasyona verilmiş olmasından ibarettir. — üniversite rektörü Ankarada bulunan Üniversi - te Rektörü Bay Cemil dün sabah Ankaradan şehrimize dönmüş - Orta kültür müdür- leri şehrimizde Orta Kültürumum — müdürü Bay Hasan Âli dün sabah Anka- radan şehrimize gelmiştir. —— Bir konferans Bugün Halkevi salonunda bü- tün mekteb hocalarına fiziki i - limler cemiyeti tarafından (akıl hastalıkları) mevzulu bir konfe- rans verilecektir. Çıkarılan hocalar Bazıları hakkında da tahkikat yapılıyor Yabancı mekteplerde bazı ho" calar tasfiyeye tabi tutularak, i - simleri Kültür Bakanlığına gön - derilmişti. Bu hocalar on iki kişidir. Kük tür Bakanlığı bunlardan sekizi * nin vazifesine nihayet verilmesi - ni ve dördü hakkında — yeniden tetkikler yapılmasını bildirmiş - tir. KK a aA a ae Buğday ihracatımız Dün Borsadan öğrendiğimize göre Almanyaya — yeniden 300 bin kilo Türk buğdayı satılmış - tır. Bu buğdaylar için Alman ithalâtçıları Sif Hamburg 6,50 florin vermişlerdir. Satılan bu dayların hepsi serttir. v —— General Ozalp Şehrimizde bulunan kurultay Başkanı General Kâzım ÜÖzalp, bir iki gün sonra Ankaraya dö - necektir. ; —— Köylerde mekteoler Bu yıl şehrimizde yeni bir kaç mekteb açılacaktır. Kültür Bakanlığı — şimdiden bazı tedbirler almaktadır. Bil - hassa köylerde tam teşkilâtlı ilk mektepler yapılmasına çalışıl- - maktadır. T eli üniversitede Dün Üniversite konferans sa- | lonunda Hukuk fakültesi Mede * 'ni Hukuk profesörü Bay Şurırts ilk açılış dersini vermiştir. Talebe birliğinin kongresi Milli Türk Talebe Birliği Kongre Başkanlığından: Milli Türk Talebe Birliği büyük seçim kurultayı 11.1.1935 cuma günü İstanbul Halkevinde saat onda top - | lanacaktır. Birlikçi arkadaşların gel- melerini dileriz, Asârı atika müzesinde İspanyol karikatürü ——i — e — — Anlaşılan bu heykeller geçen haftaki ihtilâl zamanından kalmış. | Hepsinin kolları bacakları kopmuş, Ne vac,Tle yok üç sene uyuyan adam! Belgrada tabi Ratayima kö « yünde 50 yaşlarında Jokiç ismin- de bir adam bundan üç sene ev " vel uyku hastalığına yakalan » mış ve üç sene hiç uyanmadan uyumuş, nihayet yapılan tedavi- ler üzerine geçenlerde 53 yaşın - da uyanmıştır. Jokiç üç sene mütemadiyen u" yuduğu esnada olan hâdiseler, bilhassa Kralm öldürülmesi an »' latıldığı zaman çok hayret etmiş ve ağlamıştır. r <- . Gençlik sineması 1 1İk'ncikânunda Moskovada yalnız çocuklara — ve gençlere mahsus — bir sinemanın açılma resmi yapılmıştır. Burada çocuk- lara ve gençlere terbiyevi filmler Ayrıca çocuklardan ve genç lerden mürekkeb bir sinema he'_ yeti de bu sinemada gösterilmek üzere filmler çevirmeğe başla . mıştır. * Yapılan — statistiklere göre Moskovada her gün 37 tiyatroya 34.000 kişi devam etmektedir. Halbuki 1930 da ancak 15 tiyat- ro vardı. Bundan başka gene Moskovar nm 6 sinemasma da günde 137.000 kişi gitmektedir. Mosko vada bugün 800 tane stüdyo, lâbo — ratüvar ve sinema mektebi vardır. < Mutavazı bir diktatör Yeni Orlean adalarından Lü - iziana da (Huey Long) isminde bir adam 3.000 askerin — başma geçerek adayı zaptetmiş ve ken- disini diktatör ilân etmiştir. Yeni diktatör gazetecilere ilk defa olarak şu beyanatta bulum muştur:? #« —— Bu mevkie benden daha lâyik insanların bulunduğuna e * minim, Yalnız bunlar Luizianada değildirler!,, * <- Gazete satışı İngilterenin en çok safan Kalk talık gazetelerinden biri bir mil- yonu geçen satışının bir !'llhk' vasati cetvlini şöyle veriyort nüsha çıktığı satışı - Kânunusani 4 1,006,188 Şubat 4 — 1,060,418 Mart 4 1,048,397 i B 1,086,356 heti HBDi yer ü yencse Haziran 4 1,095624 Temmuz “B 1,149,104 A ğustos 4 — 1,128,787 Eylül 5 1,180,407 Teşrinievvel 4 — 1,146,960 Teşrinisani 4 11135157 Kânunuevvel 5 1,201,759 <— italvada askeri terbive 18 Eylülde biten İtalya askert ma“evralarından sonra — Mus solini bütün İtalyan mekteple « rinde askeri terbiyeyi — mecburtl kılan bir nizamname teklif et « mişti. Son zamanlarda İtalyan â* yan meclisi bu nizamnameyi tas", vib etmiştir.