5. e. N . DA a : # I ok yaşamak için neler yemeli ı (B) Vitamini Gıdalarımızda pek mebzul olarak bulunur. Köklü, yaprak- h sebzelerde, meyvalarda, hububatta, fasulya, bezelye, kara- ciğer, böbrekte vardır. Domateste çok bulunur. Kuru meyvalar- da da vardır. İspanak, şalgam, pancar, turp yapraklarında ve su teresi, yeşil salatada çok bulunur. Lâhanada da vardır. B Vitamini kaynatılmakla kolay kolay mahvolmaz, yalnız az miktarda dahi olsa yemek sodası tahrip eder. B Vitamini alın- madığı takdirde (Beriberi) denilen bir hastalık olur. Bilhassa kabukları soyulmuş pirinç yiyen Çin Japon gibi Şark memleket- lerinde bu hastalık pek cok görülmektedir. ÇOCUK Hekimi Ata Sözleri Boş çuval dik durmaz. » Kara koyun, ak olar. * Elin ağzı torba değil ki çekip büzer sin, * Hatır bozulur, kafiye bozulmaz. * Hayatta hüzur ve rahat yoktur. Bu hakikati, mezarlıktan geçerken da Ölüler ne kadar ha iyi anlarız... müsterih ve sessiz uyurlar! * Çok gezen çok bilir. Çok yiyen az yaşar. Arsızca yemek yerken.. imedl FAYDALI BİLGİLER Harb Güvercinleri Geçit resimlerinde askerin ağırlığı arkasında bir çok gü- vercinler görürsünüz. Elbette bunların ne işe yaradığını merak etmişsinizdir ! Bu güvercinler yuvalarma çok sadık oldukları için, orduda ve bilhassa harpte bunlardan istifade edilir. Havada ne kadar dolaşsalar veyahut ne kadar uzakyerlere götürülseler, bırakılımca tekrar yuvalarına dönerler ve yollarını şaşırmeslar. Bunlar vası- tasile bir yere gönderilmek istenilen küçücük bir kâğıt parçası güvercinin kanadının iç tarafma takılır ve salırverilir. Bu suretle 1 inci gelene sürüye kurt Büyükbabu | a KaT u resimde Martileri bekliyen Tilki nerede? Bugünkü resim - - li bulmacamızda Lira doğru halleden - < lerden birinciye 5 lira, ikinciye — bir yazı takımı ve ay- 50 okuyucumuza da bir çok de - hediyeler vereceğiz. Bilmece müddeti 15 gündür, HABER Çocuk Sayfası Kuponu 20 — 12 — 934 Berline geçen hafta büyük bir eambazhane heyeti gelmiş, reklâm Vcsramte a risA Amerika hükümeti, kendi toprağına dişi çürük insan sok* muyor, Bunun sebeb'ni soranlara Amerikaldar: “Dişsiz insaf, yarı ölmüş demektir! Memleketimizde, mezarları çoğaltmak is* temiyoruz!,, Cevabını verirler. İnsanın mide rahatsızlıklarını artlıran © sebepr d'şsizliktir. Azı dişlerinin arka tarafındaki ü dişler çü “- rümeğe başlayınca bunları derhal tedavi etmek lâzımdır. Öğü- tücü dişlerimiz yassıdır; beşi sağda, beşi soldadır. Şu halde bî'_ çenede dört kesici, iki azı ve on öğütücü diş vardır. Üst çenedeki dişler de alttakiler kadar ve ayni biçimdedirler, Dişlerine küçükken iyi bakan ve her yemek yedikten sonrâ ağzını fırçalryarak temizliyen çocuklar, büyüdükleri zaman da* ima sıhhatli kalırlar ve Amerikalıların dedikleri gibi, yarı ö müş bir halde yaşamazlar.. Dinç ve sağlam olurlar, mide ve ba$ ağrıları çekmezler. Ömürleri de uzun olur. Çocuklar! Çok yaşamak için, dişlerinize iyi bakınız! Ârsız çocuk birinci Gözüm ip Ufuklarda Ben bir mavi boncuğum, Küçücük bir çocuğum, Tahtadan bir alım var, Minimini adımlar.. Hem şahlanır, hem koşar, Küçükler hendekler aşar. Beni yere düşürmez, Durmayı hiç te sevmer. Ben de sevmem durmayı, Dizgini durdurmayı! Yarın büyürsem eğer, Binerim teker teker.. Sevdiğim kısraklara; Giderim uzaklara! Berlin: KEMAL Tunçel ARRANRİ D c ( Dilini çıkarıp gülerken.. Yumurta Bir yumurta üç kısma ayrılmıştır: Kabuğu, beyazı ve sarisi: Yumurta sarısınım ortasında beyaz bir leke vardır. Civciv- ler bu beyaz lekeden dünyaya gelirler. Tavuklar kulucka olup ta yumurtaların üzerine yattıkları zaman, onları ısıtır. Bu sıca* ğm teşirile sarı kısmın ortasındaki lekenin yerinde küçücük bir civciv husule gelir, Bu civciv büyür, sarı ve beyaz kısımları ye- dikçe daha ziyade büyüyerek nihayet kabuğun iç'ni gagalar ve kırar. Tavuk bazan da bu yumurtaları kendisi kırar; civciv yu" murtadan çıkar çıkmaz yürür ve gagasını yere sürterek gıdasın! aramağa başlar. ' £BEF ZA 3Ş LA AA Kuşlar da tavuklar gibi kuluçkaya yatarak yumurtaların! ısıtırlar, fakat yumurtadan çıkan kuş yavruları, civcivler gibi tüylü değildir. * Yumurta diyip geçmeyiniz. Yer yüzünde üreyen bir çok | maksadiyle sokaklarda hayvanlarını gezdirmiştir. Resimde bu cambazha- nenin fillerinden biri sokakta bisik « letle gezerken görülüyor. düşmandan gizli olarak muhabere temini mümkün olur. Çok es- ki zamanlarda yani telgraf ve telefonun icadından önce güver- cinlerden şimdikinden çok daha fazla istifade edilirdi. Güver - cinler çok faydalr mahlüklardır. Fıkra -müsabakamıza mablüklar yumurtadan çıkarlar. ıkra müsabakamızâ gelen cevaplar öt Pİ vi Cennette veririm Ahmet Bey, her yıl kasabaya ge len cahil bir hocanın atıp tutmula rına fena halde sinirlenirdi. Hoca bir gün camide vyazediyordu: — Dünyada ne verirsen, cennette onu bulursun ! Ahmet Bey yavaşça kürsüye so - k l kuldu.. i mMişlk. Ve hocanın boynunda asılı olan kordonlu gümüş saatini istedi, Hoca, değerine bakacak - zannile saati Ahmet Beye uzattı. — Aldım alalı hiç şaşmadı.. O kadar doğru gidiyor ki.. Ahmet Bey güldü: — Doğru da gitse, iğri de gitse kabulümdür. Cennette buluştuğu - muz zaman geri veririm, dedi, şim - dilik Allaharsmarladık! Kurtuluş: 1. Naet âhana tarlasına tavşanlar dadan - aha mlasıu Musallat Olanları.. gelen cevaplar Pişman olmuş! | Celâlin Şükrüye bir lira bo! vardı. u Bir gün borçlu ile alacaklı kar$ Taştılar. d Celâl 'borcunu vermek meı:bll" yetinde kaldı: — Al birader; sana bir lira b“r cum vardı! Kusura bakma.. Bi uzadı ama.. Şükrü omuzunu silkerek Ilrı!""“l — A, Ben çoktan unutmuş onu. Celâlin canı sıkıldı: . —A mübarek, dedi, bunu ÜÖN? neden söylemedin? Şişli: Bedia Hikmel DİKKAT: Güldürücü fıkra müddeti bu ayın sonuna kadar ” zatılmıştır. Bu müddet içinde ZÖ? dereceğiniz küçlik fıkralarla mü” bakamıza İştirak edebilirsiniz! 10 rinciliği kazanan okuyucumuzl ( Mi llubnk"’" « ve çocukları kuluklı;ırııd;ı:yiıllm' İfra) mükâfat vereceğiz. Tarla sahibi bir gün korkuluk gibi ) — Tadı! durdu..