| < 20Birinci kâmım 1934 —— $emnı görüşüm: w Grevlerin : tarihçesi Yunanistanda müthiş bir grev :ld“iu:ıu ve bugüne kadar de - 'Am etiiğini gazetelerde okumuş- dur: İçlerinde 270 i kadın Ll:" 400 tütün i çalışma şart elânikteki tütün deposun - d_"' çıkmak istememişler, grev i- lün lkiler de, balyaları yığarak, ka- Piları kaparnış'ar. Zabıta, grevci- in dışarı çıkmalarını temin için lazyik maksadiyle onlara yiceke, | , işik ver Müddet'e, i yormuş. Dört gün r, aç, susuz kal - kencenin doğru ola- ?nı:ıx3 düşünen zabıta, grev- tilerin gıdadan mahrum bırakıl - Malarını bir tedbir clarak kullan- tan vaz geçmiş. hasan, bugünkü zihniyetle, ge- Be de: — Aman yarabbi! Nasıl olu - Yör da, dört gece biçare adamla - Ta bu azabı etmişler.. diye düşü - hüyor, Bird>nbire, aklıma, geçenler - de okuduğum biz makale geldi: | Beşeriyet tarihinin ilk kaydet - tiği grevlerden bahsediyordu. Ke- saklamıştım, araştırıp bul - İnsanlığın hatırladığı ilk grev, ı"lıııı doğuşundan 1500 sene ev - Vel, Mısırda cereyan etmiş. Eh - famlardan birini yapmakla meş - el olan 56000 esir, ozamanki ve- Mitin noksanlığı tebebile, büyük faşları adale kuvvetile kaldır - Mak için çabalıyorlar, çok yoru - luyorlarmış. Buna mukabil, ken - dilerini beslemek teahhüdünü a - lan bazirgân, mütemadiyen erza - çalryor, zenginleşiyormuş. E - | drler de: “Artık çalışmıyacağız. İ yemeklerimiz düzelirse ye- Biden işe başlarız!,, demişler. Bunun üzerine, Venedik as - Lq'lerî üzerlerine hücum ederek, : bin tanesini kılıçtan ge - Sirmişler. O zamanın kâğıtları demek o - İ han papirüsler üstüne bu vakayı Yazan kadim meslektaşımız (!), hikâyesini “İşte böylelikle sükün Ve intizam iade edildi!,, diye bi - iyor. İkkinci eski greve de rastlama - için 900 sene ilerile atlama - Tiz lâzım geliyar. Çinde, Huon - #ho'da, 30.000 işçi, su setleri yap- için çalışıyordu. Böylelikle, Behirlerin akışındaki © vık, çok- ıll. intizam altına konulacaktı. Lihi—.._ işçiler, tahrikçilerin söz - kîhe kulak asarak, — ücretlerin Atması için ayaklandılar. Bu &hhlıiı cezalandırmak için, i.Öüıtı:u-, “Geri kalanların işe h’ı'!ıı:ılılırmı değin, her rast- k"'ll işcinin kafası kesilmesi,, üu'henını verdi. 1700 grevci böy- Hh öldürüldükten sonra, öte - » yeniden paçaları sıvadı. ,_._"Mu..mı.r katili,, lâkabını a- Hercd İsanm doğusundan 29 a ©vvel, Kudüs sarayını yaptırı- :d'h Fena şaraitle çalışan ame- l“'!kfini terketti. Onlar da der- kılıçtan geçirildi. Luş"mıdı, Neronun yaktığı ma- - _'llri yeniden —yapmak için Hi esirlerle işçiler de, grev f Ptilar ve bunlar, askerler tara - a'ı:'.i."' ihata edilerek kâmilen Ürüldü. Maamafih, altı sene _Tîl-'.'ıı zafer âbidesini yapan iler keza grev ilân etti. Bun- K_'"'f" işkenceye Lâbi tutul - ““Mmisi de haclara verildi. Y €tmişler. Araya polis girmiş. | Dış bakanı Tevfik Rüştü Aras Ankaraya gitti Evvelki gün Atinadan şehrimi- ze gelen Dış Bakanımız Bay Tev- fik Rüştü Aras, dönmüştür. Bay Tevfik Rüştü Aras, dün Park otelinde, kendisini gören gazetecilere: *— Son uluslar arası ve siyasal işlerde Türk matbuatının takın - mış olduğu tavırdan memnun ve mütehassisim.,, demiştir. | | | | | tü Aras, kânunusanide tekrar A- tinaya gidip gitmiyeceği hakkın- daki sorguya: — Hükümetle temas etmedik- çe bir şey söyliyemem... Cevabını vermiştir. Bay Tevfik Rüştü Aras, dün- telinde dinlenmekle geçirmiş, öğleyin yemeğini kızının evinde yemiştir. Sonra saat 16 da otele | presine bağlı hususi vagonla An- karaya hareket etmiştir. Bay Tevfik Rüştü Arası uğur- lamak üzere şehrimiz vali ve be- lediye reisi Bay Muhiddin, Halk fırkası İstanbul idare heyeti reisi Bay doktor Cemal, bir çok diğer zatler, bir kıta asker, polis ve mu- | zika istasyonda bulunuyordu. Mahküm 0'an şoför Lazari adında birini çiğnemek- ten suçlu şoför üç ay hapse, yüz Hra para cezası ve seksen İira tazminat ödemeğe mahküm ol - müuştür. ——— Kabul edilmiyen bir istifa Haydarpaşa lisesi muallim o - kulu müdürü Bay Hamı Tinin isti. fası Költür. Bakanlığımca kabul | edilmemiştir. — Profesör Nissen Mühim bir ameliyat yapmak üzere Romaya giden Üniversite Tıb fakültesi profesörlerinden | Nissen dün sabah şehrimize dön- müştür. Istanbulda, Bizans kralı Kon - stantin bir kilise yapılırken is - yan eden işçileri, — allaha karşı koymuş addeerek yakalatıp kilise kaı şısına astırdı. Diğer amele, es- ki şerait içinde ve kurtla kuşlar tarafından — yenen bu lâşelerin di. işçilere aynı yapmıştır. İlk zirai grev de, 1271 senesin- de Ingilterede kaydedilmiştir. Bu isyan telâkki edilmiştir. Bizzat Kral Norwich'e giderek isyan re- islerinin asılma merasiminde ha - zır bulunmuştur. Gene İstanbul - da 1495 senesinde, zabitlerin el - bisesini vermiyen terzifzrden 30 tanesi asıldı. Hulâsa, sendikalist hereketinin — zuhuruna — kadar, grevler, hiyaneti vataniye derece- sinde büyük cinayetler addedil . mekte idi. Şimdi noktai nazar elbette de- sanların aç bırakılması bile müt- V Ek, iktısadi işleri altüst eden | grevleri, hiç bir devlet hoş gör - 'ı memektedir. (Vâ-nNa) dün Ankaraya | Dış Bakanımız Bay Tevfik Rüş- kü gününü öğleye kadar Park o -! dönmüş, akşam üzeri Ankara eks- | karşısında kilisenin inşasını bitir: | Şarlmany ve Büyük Giyyom | şiddetli tazyikleri ğişmiştir. Dört gün müddetle in - | | hiş bir işkence sayılıyor. Maama- | Çamlara yazık! | simi başladı 'Belediye şiddetli | tedbir alıyo Son günlerde Noel yortuları ve yerlerinde gene çam ağaçları çam dalları görülmektedir. Bele- diyenin bu kadar sıkı kontrölüne rağmen bu çam dallarıyle ağaçla- ve rınm nereden cıktığı hayret uyan- dırmaktadır. Belediye memurları bunun için evvelki gün çiçek pa- | zarında ve Beyoğlunda çiçek sa- tılan pasajda kontröl yapmışlar- | dır. Çiçekçilerin hemen hepsi bu tiştirdiklerini iddia etmişlerdir. dığı araştıralacaktır. Diğer taraftan belediye bütün kaymakamlıklara bir tamim ile yılbaşına kadar çam ticaretine bil- hassa dikkat edilmesini bildirmiş- tir. Bu şekilde çam kesenler ve çam dalı satanlara kanunun gös- terdiği ceza tatbik edilecektir, Dağcıtık kulübünde faaliyet — Cuma günleri grup halinde a- zalarını kırlara yürüyüşe çıracak | alon “Türk dağcılık klübü,, kış mevsimi dolayısiyle azasına da- ha bir çok yenilikler, yolları düşünmüştür. Bayram ve yortu günleri ka - yakla dağlara çıkacaklar, klüpte iskrim — dersi verilecek, klübün bahçesindeki kortlarda tenis öğ- retilecektir. *“Türk dağcılık klübü,, salonu- na bir de bilârdo masası getirme: ği düşünmektedir. Aza klübte bedava duş yapabi- ve sağlık leceği gibi, gene klübün salonla- | | rında hafta sonlarında danslı çay- | lar, konferanslar, temsiller ver- | mek, ve klübe büyük bir kütüp- hane kurmak kararlaşmıştır. —— Hapisanede adam öldüren adam Altı buçuk yıl hapse mahküm Kemal, hapisbanede Murad adın da birini öldürmekten suçlu ola- rak dün ağır ceza mahkemesin- de muhakeme edilmiştir. İddiaya göre Keomzal, Muradın başma bir demir vurarak yarala- rarstı. Kemal, dünkü muhakeme- de demir vurmadığını, kendisin- den esrar istiyen Muradı iterek | yere düşürdüğünü, ölüm, yaranın duğunu söyledi. Muhakeme, Kemalin diğer sa- bir güne bırakıldı. C anaalllriz Şehzadebaşı kazası Şehzadebaşında seyyah kadı - nn çiğnenmesiyle neticelenen ka- zanm mubakemesine dün ağır ce- za mahkemesinde devam edilmiş- tir. Dünkü celsede müddeiumu- mi iddianamesini söylemiş, vat- | man Mehmedin beraatini, şoför | Kenanın cezalandırılmasmı iste- | miştir. Ağaç katliâğmı mev- | yılbaşı dolayısıyle şehr'n muhtelif | fidanları hususi fındalıklarda ye* | Bu iddiaların doğru olup olma | tedavi edilmemesi yüzünden ol- | bıkalarının sorulması için başka | | rük yaplırıyormuş Şehir dahil'nde tramvay şebe- kesirin geçtiği yollarda, o cadde- nin genişliğine göre, bir kısım kaldırımların tramvay ş'rketi ta- rafmdan — yapılması — lâzımdır. Tramvay şirketinin bu - işi mınatkalarda yapmadığı ve bazı yerlerde de üstün körü yaptığı gö- | rülmektedir. Divanyolu, İstiklâl | caddesi gibi, yaya kaldırımlarının yapılması da tramvay şirketine a- it olan yerlerde kaldırımların as- ve yama | faltı fena malzeme ile seklinde parça parça dan buralarda yağışlı yapıldığın- havalarda daima su birikintileri hasıl olmak- | tadır. Belediye bu hususta tram- vay şirket'nin nazarı dikkatini cel | bederek yol tamiratının iyi yapıl- | masımı istiyecektir. Talebesini sinemaya götüren muallimler Bazı muallimler pazartesi gün- leri talebelerini öğleden sonra si- nemaya götürmektedirler. Kütlür müdürlüğü tarafından yapılan teftişlerde talebeye gösterilmesi lüzumsuz olan filmlerin de tale- beye gösterildiği anlaşılmiştır. Hocaların talebelerini ancak terbiyevi ve dersleri ile alâkadar olan filmlere götürebilecekleri bil- dirilmiştir. Universitede sabah dersleri Universite profesörler meclisi dün toplanmıştır. Toplantıda; öğleden sonra yaptıkları ameli derslerin sabahları yapılması için müracaat eden birinci sınıf tale- | besinin isteği konuşulmuş, pro- fesörlerden bir kısmı öğleden ev- vel, diğer bir kısmı da öğleden sonra yapılmasını muvafık bul- müşlardır. Netice ikinci toplan- tıda belli olacaktır. ——— Dört yıla mahküm bir katil ni öldürmekten suçlu Neşetin mu- kemesinde devam edi'miştir. Ne- | şet, yanında bulunan Nazmiye a- | dındaki kızı zorla almak ve ken- bıçakla öldürmüştü. Neşet, üç sene dokuz ay hapse malıküm e- dilmiştir. Üü Tayyare Cemiyetine işoförler nasıl yardım edecekler? Tayyare Cemiyetinde dün Bay İsmail Hakkının reisliği altında şoförler ve gezdiriciler acenteleri mümessilleri bir toplant: yapmış- lardır. Taplantıda; bundan sonra ya- | bavızıları gezdirmek için kullanı- lacak otomobillerin doğrudan doğruya Tayyare Cemiyeli tara- fıntlan gönderilmesi kararlaştırıl- mıştır. Acenteler istedikleri mik- ne bildireceklerir. Şoförler de al. | dıkları paradan bir kısmını Tay- | yare Cemiyetine terk edecekler- ; dir. Bu sayede Tayyare Cemiyetine | yılda yirmi bin liradan fazla bir varidat temin edilmiş olacaktır. | Tramvay şirkeli çü- | bazı | Taksimde Bedros adında biri- | hakemesine dün ağır ceza mah - | disini öldürmek istiyen Bedrosu dar otomobili Tayyare Cemiyeti- | | — Evvelki gün Sultanahmed bi - - - —— oe ikâyetler temenniler Eczahanesiz bir semd Kumkapı Nişancasında oturan | adliye mübaşiri Mustafa, gazete- gelerek şöyle bir dilek vette bulunmuştur: ve | şik ı Bizim Nişanca semtiyle, Yeni- kapı, Lânga ve civarında eczaha- ne yoktur. Bu mahallelerde otu- ran kimseler, bir ilâç lâzım olsa ya Kumkapıya veyahutta Aksara- ya gitmek mecburiyetinde kal. maktadırlar. Kumkapı ile Aksarayda bulu- nan eczahanelerde ilâç yaptırmak ancak gündüz mümkün olur. Ge- ce oldu mu, İstanbulun dört tara- finı dolaşmak Jâzımdır. Geçen akşam karım hastalan- dı. Doktora göstermezden evvel kinin vesaire almak üzere Aksa- rayı boyladım. Fakat buradaki eczahaneyi kapalı bul- dum, Polisten, nöbetçi eczahane- nin neresi olduğunu sordum. Ak- saray dediler. Şu hale göre nöbet- çi eczahane kapatmış... Hastalık, bizim gibiler için | kolay, kolay önüne geçilemiyecek bir derttir. Buna eczahanesizlik te karışırsa ne olacağımızı siz kes- tiriniz! Şirketihayriyenin tarife değ'ştirme usulü ı “Boğaziçinde oturan okuyucu- larmızdan Kemal,, imzasiyle al- I_ dığımız bir mektubta şöyle deni- | liyor: Bir kaç akşamdır Boğaziçine hareket eden 6,00 vapurunda bi- letçi müşterilerin biletlerini ke « serken: “Bu vapurun saat kaç- ta kalkmasını arzu edersiniz, dü- şünün, dolaştıktan sonra tekrar uğrar, öğrenirim.,, diyor. Bu söz üzerine herkes bir fi- kir yürütüyor ve biletçiye bir ak- şam sonra müşteriler sorunca: “Sermüfettiş beye söyledik, her halde çaresine bakacaktır.,, di « yor. Doğrusu çok hayret ettik. Şir- keti Hayriyenin umum işletme müdürü acaba önce bu tarifenin halk için muvafık olup olmadığı- nı düşünmemiş midir? Kıymetli bir hoca Eyübte Dökmeciler camii ima- mı ve vaizi Hoca Bay Münib, hal- ka tayyare müdafaası hakkında vaaz verirken dağıttığı makbuz - |lar mukabilinde bir defada elli lira toplayarak Tayyare Cemiye- tine teslim etmiştir. Hoca Bay | Münibin gösterdiği bu hamiyet | eseri Tayyare Cemiyetince çok takdir edilerek kendisine bir te- şekkürname gönderilmiştir. ——— ' Matbuat Balosu (Basın Kurumu) Basın kurumunun balosu bu sene 31 ikinci kânunda Maksim salonlarında - verilecektir. Mat- | buat balosunun ne derece mü- | kemmel olduğunu söylemeğe lü- | zum yoktur. Bir çok kimseler yalnız bu baloyu beklemektedir- ler. Hazırlıklara başlanılmıştır, Balo yalnız cemiyet azalariyle | davetlilerine mahsusdur. maalesef d Tavzih rinci — sulh ceza mahkemesinde görülen bir davadan bahis yazı- mızda maznunun adı bir tertik hatası olarak Subhi reis diye çık- mıştır. Bu davanm bu zatle alâ- kası yoktur.