20 Aralık 1934 Tarihli Haber Gazetesi Sayfa 7

Saatlik sayfa görüntüleme limitine ulaştınız. 1 saat bekleyebilir veya abone olup limitinizi yükseltebilirsiniz.

Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

gl ea .._i.—-.ı—g.ın_ *an at t:cah s er; ! Ulusal musıkı ae Memleketimizde Garp tekniği ilenl ulusal musikiyi yaratmak - için l’e'tt!kıı-lıırrmız ya Garp mus ki - 'nden istifade yahut ta ulusal ha- "alardan istianeye mecburdurlar, tekniğinde bundan evvel Be'te yazılmamış olduğundan mu- $i ananem'ze müracaat yolu ta- 'le kapalıdır. Uluıal havalarımızla işlek mu- YIratmak çok güçtür. - Fakat imkânsız değildir. Bu havalar hem ıq“l mot'fli hem de maotifleri mah- Üüt ve - yeknesaktır. Bunlara te- | A levvü ve renk vermek dehaya va- &tedir. Yüksek ulusal musiki için bu havalar üstünde 'İrg_ı. etmek ve mutlaka ulusal mu- izde ulusal havaları kullan- ĞG çalışmak Joğru olmaz. “'ı Türk bestekârları i için en elve- i yol Garp bestelerini dinledik- ': sonra içlerinden doğanı - nota İ$tdmm üstüne dökmektir. Bunu ;p' yapa bir gün Garp tekniğin- *fakat Garp havalarile alâksı eserlerin meydana gelece- hnd. şüphe yoktur. Bu besteleri LtG!ılııı- onları ne Alman, ne Fran ne Macar ne de Rus musikisine ıı"'3eteı:ıııyeceldı:erdır" Ohalde bu h% bir millete mal edilem'yen ori- M beste kime ait olacaktır? İ kdin doğruya bizet — Zaten musiki zevkine malik ze- kararmı beklemeden ulusal ; ı%'î“kîı:ıiu doğduğunu bize asıl bü- | a analarrmızla mahalle bekçisi ' Blm haber vereceklerdir. Bes- târlarımızın yarattıkları nağme- Onların kulağına ne vakit ya- WW 'W ı “n' gelmezse, onlar ne vakit bu ları Çalan muizkacılara - kü -- | verir, onları zevk duyarak din | & l""ıeı—ıe ulusal musiki de doğmuş %Ekhr. Size bir m'sal getireyim: Kıy - ttıeul bestekâr Cemal Reşidin Pa- ;_'“e çaldığı bir eseri hakkında Iz musiki mecmualarının bi- de bir yazı intişar etmişti. — Bu "ı’da Cemal Reşidin istidadı ö- keq dükten sonra bestesini yazar- Türk milli havalarından isti- settiği yazılı idi. Halbuki Cemal Reşit bestesinde Te SN GÖST 1935 Matbuat Almanağı çıktı kat'iyyen ulusal havalardan istifa- de etmediğ'ni ve onu doğrudan doğruya kendinden aldığı — ilham ile yazdığını söyler. O halde frenk muharririne bes- tede ulusal havaların kullanıldığı fikrini veren nedir? Frenk, besteyi dinledikten son- ra, düşünmüş taşınmış onu Garpte malüm musiki tiplerinden hiç biri- ne benezetemeyince — bestekâr Türk olduğundan Türk ulusal ha- valarından istifade etm'ş — olaca- ğını tahmin etmiştir. Bizim bedbahtliğrmıza bakmız ki bestekârlarımızı bizden evvel yabancılar tanıyor... Marsilyadan vapurla İstanbula dönerken mem- leket'mizi ziyarete gelen bir Hol- landalı gazeteci Amsterdam'da Cemal Reşidin bir eserinin çalın - dığını söylemişti. Biz ise onu burada yalnız ope- retler'le tanırız. Halbuki onun şah siyetini gösterecek olan ciddi eser- lerini teşkilâtsızlık yüzünden da - ha dinliyemedik b'le! - Ya Ulvi Cemale ne dersımz" Ankarada kısa bir orkestra — var- ken ve her Cuma musiki muallim mekteb'nde Garp üstatlarının eser lerini calmağa çabalarken - Ulvi Cemalin eserlerini orkestranınm o vakitki şefi bir türlü — çaldırmıya tenezzül etmem'ş, nihayet Jlütfe - derek fakat orkestrayı kendisi i- dareye tenezzül etmeyin bu vazi- feyi oğluna terketmek suretile Ul- vi Cmalin eserlerini bir defa mı iki defa mı ne bize dinletmişti. Bereket versin sonradan Hal- kevleri imdadaâ “yetişti 'de' Soölo, duş, trto hâlinde gerek bestekâr, | gerek Entrümantist bir iki genci | tanıyabildik. Öz soy Operasını besteliyen Adnan Beyi tanrmam. Fakat bida- yette kendisine cıkarılan müşkü - lâtı duyunca hayret etmedim. Hakikat kıvilcımı nasıl fikirle- rin çarpışmasından doğarsa ulusal musikide melodilerin çarpışmasile meydana gelir. Bu husustaki fikri- mi gelecek yazımda anlatacağım. S. Karsel ; ıçındek iler 1935 de neler olacak? - Yarınki harb - Eski ve yeni gazetecılık 'İktr sadi buhran ne zamana kadar sürecek? Abldin Daver, Ahmed Hidayet, Ercümend Ekrem, Muharrem Feyzi, Refik Ahmed s“'*"l!lıı'ı-ınıııyıııııı.u ha Kültür, sıhhat, ev, ilim, dünya, spor, sanat bahisleri, ameli yat lıılgılen faideli malümat, hanımlara el işleri ve saire ve sa- ire, Mmükemmel bir takvim ve muhtıra Her kitapçıda bulunur. “Bavul cınayetlerı WT ören esrar sıyrılıyor mu? Bu feci ve esrarlı cinayet suçlusunun muhakemesine başlandı “Bavul cinayeti esrarr..,, diye dünya tarihine bir yeni vak'a da- da karışmıştı. Avrupa matbuatının çok uğraş- tığı bu vak'adan, İstanbulda da gazetemiz etraflıca bahsetmişti. Fakat bu cinayetin yapıldığı İn- gilterede, Bavul cinayeti bir de- ğildi. Önce bir istasyonda bir koca bavul içinde kafası ve bacakları kesik olan bir kadın cesedi bulun- du. Gazeteler, “ha buldular, ha bu- lacaklar!..,, diye her gün cinaye- | t'n bütün tafsilâtına kadar yaza- rak failinin hemen ele geçirileceği umuduna kapıldılar. Büyük baş- İıklar verdiler.. Fakat daha bunun işi, hallo'tcnmağa b'le yüz tutma- mıştı ki, bir başka bavul daha bu- lunduü. Bunun da içinden bir kadın cesedi çıktı. Kesilm'ş, iki büklüm edilmiş genç bir kadın cesedi., İşte bu zaman, mesele çatallaş- Katil olduğu zannedilen Mançini tı. Ve gazeteler iki yeni isim bul- dular: Bu cinayetlerden biri; “ 1 nu- maralı bavul cinayeti,, iknicisi; “ 2 numaralı bavulcinayeti,, ola- rak anılacaktı. “ 1 numaralı bavul cinayeti,, esrarı hâlâ aranadursun, iki numa ralmınk'nin faili olduğu zannedi- len ve olduğuna dair de elde çok kuvvetli belgeler bulunan bir a- dam yakalndı. Bu adamım adı, gene vak'anırnı göze çarptığı zamanlar gazetemiz: de yazılmış olan Toni Mançini'dir. ' Toni Manç'ni'nin şimdi muhake- mesi başladı... Bu adamn bir başka ismi daha var, Kendisi 24 yaşmda... Öteki ism'yle Cek Notir diye tanınmr.. Öldürdüğüne inanzlan kadın sa 42 yaşında bir dansözdür. Sahne (aktrisidir.. Bir çok defalar, başka | | başka adamlarla mesaisini birleş- tirerek sahneye çıkmıştır. Key adlı olan bu kadının cese- dini bavul içerisinde bulunca, ta- bitatiyle bir muayeneye sevketti- ler. Ceset, hayli zamandan kalmış- tı. Çürümeğe, dağılmağa yüz tut- muş bir cok yerlerden teşhis edile- miyecek hale girmişti. Muavene netices'nde, bu kadı- nın kafa tası üzerine bir şevle vu- rulmuş ve kafa tasımmm çatlamış olduğu görülmekle beraber, keyif., verici bir zehir aldığı da tesbit e- dilm'ştir. Öldürülen akiris: Viyloet Key Fakat tahkikatı ilerledikçe - iş daha çatallaşmış, işin iç'nden bir çok kızlar erkekler daha ti_iremi:- _ ğge başlamıştır. Meselâ, muhakeme cereyan et- tiği sırada, şahitler arasında- bir. kadın daha beliriyor ki,bu kadın öldürüm suçuyle şimdi adalet önü- ne getirilmiş olan Toni ile bir m- arkadaşlık etmiştir. Toni, bir barda ayni zamanda.' dans yapıyordu. Öldürdüğüne hük | bu kadmla tanışmış ve bir gün ona Key'in (öldürülen kadınm) Parise | | gittiğini söylemiştir. — Parise neye giti? — Bir revüye iştirak için? Filhakika bu sıralarda öldürül- | müş olan aktris Key'den eser yok- | tu. : Toni bir diğer münasebetle bir BAL D N l ; Şaiıi!lerden bır kız: Elizabet Atril arkadaşına demiş ki: — Key ile aramız iyi değ!l.. O- na, o kadar güzel bir dayak ye- tim ki, ömründe böyle dayak ye- memiştir... İşte bunun üzerine Key'in Toni yi bırakarak Parise gittiği şıyıau çıkarılmıştır. Halbuki bu sırada, yerini de değiştirmiş ve bu esrarengiz bavü- lun da beraber getirilmiş olduğu ikinci yerinde Toni bir başka ka- dını, şimdi şahitlik eden kadını elde etmeğe çalışıyordu. : y | ge Ona ölen kadınm elbiselerini vermiştir. Onun şapkasını.. Ve o- 'na da'r diğer bazı şeyler.. Elbise deyince, bu cinayetin bir diğer münakaşalı noktasını teşkil elen kan lekelrinden bahsedel'm. Toni'nin gömlekleri üstünde bir takrm kan lekelerine rastlanmış- “tır. Bunlar şimdi pol'sin elindedir. Diğer taraftan Toni'nin cinayetten sonra, beraber yaşadığı bir diğer kadın onun çamaşırını da yıkadığı sırada, gene gömleğ'nde kan leke- si görmüş, sebebini Toni'den sor- muştu. Toni bu sorguya şöyle cevap vermiştir: — Bir şey değ!'l.. Tıraş olurken . suratımı kesmiştim. Oradan bulaş- İşi biraz çğtallaştnan taraf, ak- tris Key'in kafasına çekiç gibi bir şeyle vurulmak suretiyle öldürül: mesi ileri sürüldüğü ve evin alt * katında da böyle bir çekiç bulun- * -Diğer bir şahid: Golding Bduğu halde çekiç üzerinden bir 'kan izi bulunamamaktadır. Cekicin ateşe tutulduğu — zan - nediliyor., Toni hakkında şahitlik ederi adı Atril olan ve Toni gibi o da bir barda hizmetçilik eden kadımdan sonra mahkemeye bir başka gar - * son kadın daha getirilmiş ve Gol - ding adlı bu kadın da, - Toni'nin, işitmiş olduğunu söylemiştir.. Toni; bu kadına da: “— Keyle kavgalıyım. parteneri Frederik gelip kendisini goruyordu Kavga etti... Key Pari- Eski & ' şimdi ölmüş olan Keyle kâvgasını * se giti iki sene orada çalışacak B e demiştir.. Muhakeme hâlâ devam ediyor. İngiliz gazeteleri muhabirleri muhakeme esnasında şimdiye ka- dar- mahkemelerde görülmemiş bir kadın kalabalığının - Toninin muhakemesinin yapıldığı ıı.lonu doldurduğunu yazıyaor... : Öldürülen 42 yaşmidaki dan- söz ve aktris Key'in kızkardeşi, kızkardeşin'n kocası ve kızı da mahkemeye şahit olarak * getiril- miştir... İngilteredeki 1 ve2 numaralı bavul cinayetlerinden ik'ncisinin — perdesi çok sürmeden kaldırılaca- ğı zannediliyor,

Bu sayıdan diğer sayfalar: