20 Aralık 1934 Tarihli Haber Gazetesi Sayfa 4

Saatlik sayfa görüntüleme limitine ulaştınız. 1 saat bekleyebilir veya abone olup limitinizi yükseltebilirsiniz.

Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

İ -— —— —- Ü (Üîx. DENIZ KOMANİ . —— . —— Şahin Yavrusu — ğ;i_f.ıazan: Kadir Can No 32 Mülâzım Paolino, Venedikli ge- micileri hayretten hayrete düşürüyordu Kayıkçılardan biri kırık bir kü- ıy 27 l ona saldır f ıı.ll*ı.l. aolino kılıcını kullan- mağa bile l-'*'nw kalmadan — bir teki içine fırlat- &. Züten tayfalar da kılıçlarını çe- ketek mislerdi. Kayıkçılar, kavganın faydasız- İrğmı anlamış olmalılar ki, gözleri korkudan büyüyerek ellerini ha- vaya kaldırmışlardı. Kaptan Manitelli ,geminin gü- vertesinde bu manzarayı güururla seyrediyordu. Doğrusu hayatımda ilk defa olarak bu kadar kolay bir zafer kazanmıştı. Hiç şüphesiz bu da mülâzim Paolinonun çevik- liği, kuvveti ve zekâsı sayesinde idi. — Böyle bir genç, . denizlerde koca bir hazine kadar değerlidir. Aferin delikanlıya!... İşte anafor- dan tam dokuz tane ayı gibi for- sa!... Pazardan almak isteseydim hiç değilse yüz duka altını vermek w* ş reğin sapını kati dd bi nede onu leknenin Paolinonun arkasından gel- la:ıî:".:lı. Kaptan Manitelli böyle düşünü- yordu. Dokuz balıkçıyı tokat ve yüm- ruk altında çabucak gemiye aldı- lar. Doğruca forsaların yanına gö- türdüler, DA Mülâtim'Paolino en sonra yu- karıya ç0 Hiç kir ıstı. e m y ceye bakmadan gene gemiye kumanda vermeğe başla- mıştı. Kaptan Manitelli onun da- ha neler yapmak istediğine akıl erdirememiş, alık alık baka kal- mıştı. Yoksa hep böyle yapacak ve onlara iş kalmıyacak mıydı?.. Fakat biraz sonra ne yapmak istediği anlaşıldı. Çünkü Seo, - fak kayıktan biraz ayrılmış, geri- lemiş, sonra birdenbire üzerine yürüyerek baş tarafiyle ona çarp- mıştı. Kayık hatırı sayılır bir ça- tırdı ile kırılmış ve denizin dibini boylamışt. Kaptan — Manitellinin gözleri takdirle büyümüştü. Tayfalardan bir ikisi geminin bordasndan sarkaral:, kayığa çar- pan yerde bir zarar olub olmadı- ğıma bakmışlar ve iz bile olmadı- ğinı görmüşlerdi. Bunu hemen kaptana söylediler... — Manitelli mülâzimin elini sıktı: | | — Âzizim, sizi candan tebrik ederim. Hayatımda, böyle genç. yaşta bu kadar tscrübe ve cesaret sahibi, yılmaryan, iyi kumanda ve—ı! ren bir gamiziye raslamadım, Siz, bir [;_._.:da mülâzim olarak değil,! kaptan cimağa lâyikamız!... — Eı..m eraclim zaten bı,d'.ır.' kaptan!... Bir filonun başma geç meli ve b.ı barbar T leri ln. ram etmeir!... ürklere doniz- olurca arcalr siz :,:p..ı:ım... Sin- yor Faclıno!.. — Dizin işinize karıştığım — ve suakayduğum için ku- surumu affediniz muhtarzm kâp- tan!., Bundan sonra Venediğe ka- dar biz misafir gihbi kalacağıma emin olahbilirsiniz |... — Kuserunuzu affs'mek mi?.. yolunuzdan Söüzlerinizden bir şey anlıyamıyo- rum. Cesur olduğunuz kadar da | yarek güverteye çıktı. Yelkenleri | ğguna kuruldu. Ufuklara bakarak terbiyeli ve âsil bir gençsiniz... Yaptığınız hizmetten dolayı ben size teşekkür etmeliyim... Bu ak- şam şerefinize bir ziyafet verece- ğgim, lütfen kabulünü rica ederim. Simdi ikinci kaptan sizin her tür- lü istirahatınızı düşünecektir. Bir kaç saate kadar hem elbiseleriniz kurur, düzelir, hem de dinlenirsi- niz!... Haydi dostum, akşam gü- neş batmadan evvel kamaramda buluşuruz!... — Yeniden el sıkıştılar. Kaptan Manitelli biraz ileride duran ikinci kaptan Benittoya döndü: — Söylediklerimi duydunuz de- ğgil mi?... Kamaranızı hemen kah- raraan mülâzim Paolinonun emri- ne vereceksiniz... Rahat etmesi i- çin de ne lâzımsa yapacaksınız!... Yarım saat sonra kendim oraya kadar gideceğim ve göreceğim... Havdi Benitto, Seonun ne kadar misafir seven bir gemi olduğunu onıa göstermelisiniz!... İkinci kaptan öne düştü. Mülâ- 7'm Paolino onun arkasında vü- rümeden evvel Sinyor Manitelliye şunları söyledi: — Türk esirlerine çok dikkat etmeli muhterem kaptan!... Bun- lar şeytan gibi olurlar, hiç umul- madık zamanda, hiç umulmıyan 'yerlerden fırlayıp kaçarlar... On-| ları hemen zincire vurmak değilse kalın organlarla sımsıkı bağlama- İr ve anbardan dışarıya çıkarma- malı!... — Siz hiç merak etmeyiniz!... Onlara ben kendim bakarım, Var- diyanımız açıkgöz bir adamdır. Kuş olsalar uçurmaz!... Dokuz Türk esiri çoktan zincir- lere bağlanmışlar ve kürek çek- meğe başlamışlardı. Bunlar, o za- mana kadar görülmemiş derecede uysal insanlardı. Hiç bir kaba- hatleri olmadığı halde sadece kor- kutmak için çıp'ak omuzlarına vu rulan kırbaçla' » — aldırmamışlar, sadık bir köle gibi işlerine başla- mışlardı. Bu gı.lışîe hiç dayak yiyeceğe benzemiyaorlardı. Kaptan Manitelli onların yan- larıma indiği zaman, hepsinin de bütün diğer esirlerden daha kuv- vetli ve canlı olduklarını görmüş, güzleri sevinçle parlamıştı. — Aferin Paolino!... Bu hime- tini hiç unutamıyacağım... Eğer bunlar gibi yalnız kiırk tane for- sanı cleaydı, Seo bütün Akdenizin en hizli giden gemisi olurdu ve berı en sert rüzgârlarla yarış eder- dim!... Diye düşünüyordu. Daha şimdidan ikinci kaptan Baniltoyu Venediğe varır varmaz atlatraanın ve onun yerine Pacoli- noyu almanın carelerini arıyordu. Yüzü sevinç çe ümitle gülümsi- şişiren güz2l rüzgâra göğsünü ve- rerek uzun uzun nefes aldı. Son- ra kıç kazaraya gitti, geniş koltu- vakit geçirmeğe başladı. Gemi, Zanto adasını geçmiş, Kefalonyanın garbıimdan — şimale doğru yoluna devam ediyordü. | Küçük ilânlar KAYIB ARANIYOR İslimyeli Ethem kızı Hatice bundan 22 sene evvel Bursada Filibeli tuzcu sağır Hafızın ev- lâtlığı olarak orada kalmıştır. Ab- lası Şehriban ve kardeşi Mehmed Ali kendisini arıyorlar. İzmir Karşıyaka Şayeste sokak No. 68 ze haber verilmesini yalvarıyor - lar. SATILIK Kş)ŞK: İki bölü- ğe münlzasim 16 oda, iki salon, üç sofa, büyük bahçe, kuyu, sarnıç elektrik, havagazı, terkos. Tram- vay durağının karşısında, Ad- res: Kızıltoprak Ihlamur cadde- si No. 101. İçindekilere müraca- at. 7850 1liraya salılık hane On lira kira getirir kârgir bü- tün evsafı havi ve yazıhane yapıl- mağa elverişlidir. Galata Ferme- neciler Hacıfoti sokak numara 7. Konuşmak istiyenlerin Galatada Sirketi Hayriye üstünde köşede berber Avni beye müracaatları. (3613) İstanbul asliye birinci ticaret mahkemesinden: Galatada Mumhane sokağı, 59 No. da A. Mandeğu Efendinin hamili bulunduğu ve Lloyd Tries- tino kumpanyasından â — 5 — 932 tarahinde alınan ve Viyana vapurunun yedinci seferile vürud eden 7468 No. ve M. C. O, mar- ki ebonit kâğıdı ve muşambayı muhtevi gümrük ordinosunun za- yi edildiğinden bahsile iptaline karar itası talep edilmiş, mezkür ordinonun kimin yedinde ise 45 gün zarfında mahkemeye ibrazı- na ve ibraz edilmediği takdirde iptal edileceği lüzumunun gazete ile ilânıma mahkemece karar ve- rilmiş olduğundan bermucibi ka- rarı muhakeme keyfiyet ticaret kanununun maddei mahsusası mucibince ilân olunur. (3484) Ozürün özürü Dünkü nüshanızda Refii Şükrünün Tutum yazısının sonunda bir gün ev - velki ökonomik makalenin tertip ha- talarını işaret maksadile “özür,, başlı- ğı altında yazılan bir kaç satır vardı. Gene tertip hatası ve talisizlik eseri olarak “özür,, kelimesi Refit Şükrü- nün soy adı yerinde kullanılmıştır. Bu kelimenin soy adı ile alâkası ol- madığı bellidir. Bu yanlışlığın tashi - hini de faydalı buluyoruz. —__f' el oraya geldi. Manitelli mülâzim Paolino'nun nasıl olduğunu, na - sıl yattığını, elbiselerinin ne ya - pıldığını, çamaşır verilib veril - mediğini, yarasının bakılıb ba - kılmadığını uzun uzun sordu. Bazı eksiklerin de tamamlan - ması için emirler verdikten sonra Grandi direğinin dibine doğru seslendi: — H>-eeyyl!... gel!... Tayfaların arasından bir adam yerinden fırladı. Biri yukarıda, bi- ri aşağıda olan omuzlarını sarsa- rak geldi. Bir ayağı kısa alduğu için aksryordu. Yüzü bıçak yara- lariyle parça parça olmuştu. Dü- zensiz bir çeteleye benzemişti — Buyurunuz sinyor!... GRRFUFEDERE Karlo!... Buraya (Devamı var) kalı Madara 158 Kg. sikletinde- * ( SİZTİrE TESDESD SS f FAWESSESAS I KI Yazan: Aka Gündüz | Vo- 47 — Ölümü öldürme formülünü denadik. — Bana sormadan! — Evet. Ne çıkar? Siz onu in- sanlar için bulmadınız mı? Biz de insanız; diplomat değiliz a. — Darılmayınız profesör. — Darılsın ne çıkar? O bizim profesörümüz. Bulduğunu kimde deneyeceğiz? Hayvanlarda mı? Onların yaşama kayguları yok. Hangi gürbüz adamı çağırır da (gel sana ölüm şırıngası) yapa- lrm, deneyelim bakalım, sağ mı kalacaksın ölecek misin? diyebili- riz. İşte burada bir Omikro var ki on yıldanberi iğne ipliğe döndü. Yaşamış kaç para eder, ölmüş kim acır, Hem artık sevgilisi falan da yok. Adamcağız evleneli dokuz buçuk yıl oldu. Varsın ortalıktan bir Omikro eksik olsun. Kanbur kız, yürekten gülerek şaka etti: — Benim yerime sen yaşa Üme- ga. — Ben de senden geri kalmam. Al gel bende de dene. Gövdem kalın diye bir değerim var sanma. Profesör üc dört gün çalışama- dı. Günde beş altı övün, Omitro- nua ateşini, yüreğini, nabzımnı vok- luyor, sonra dalgın dalgın bir. ki- taba yaslanıp kalıyordu. Dördün- cü gün saat sekiz.. Sekizi beş ge- çiyor.. Sekizi on geçti.. Sekiz bu- çuk! Profesör buruşuk bir kâğıdın üstündeki civa damlasına döndü. Saşkm şaşkın dolaşryor, bir yerde duramıyor;, biteviye koridor kapı- sına bakıyordu. Omikro henüz — gelmemişti! Bunca yıldan beri ilk kez olan bu gecikme nedendi. İşi ile uğraşan Omega bile tasalanmağa başladı. Kafası ve sinirleri profesör kadar dayanıklı olmadığı için sordu: — Bu Omikroya ne oldu? Kan- buruna kamyon mu çarptı? — Bir telefon et, bir telgraf et! — Kime? Polise mi? — Pansiyonuna. — Omikronun pansiyonuna ! — Onun pansiyonunda telefon ne gezer! Her odasımın üç aylığı- nı bir buçuk liraya zor kiralayan bir pansiyonun telefonu mu olur? — Ne yapmalı öyleyse? Polise telefon et. Alma ve başka dile çevirme Devlet vyasasınca koru'udur ) Omega telefonun başına g17 Elini uzattı, Sonra geri çekti. — Telefon etsene! İ — Profesörüm! Polise ne dif telefon edeyim? Bizim Omıkr0 tada yok diyeceğim. Çoktan mi? diyecek. Yarım saatten "** diyeceğim. Telefonu adamın nın şakına yapıştırırlar. Hiç de se beni deli sanırlar. Herkes rım saat gecikebilir. — O da doğru. Amma bu ne oldu. — Dün akşam, üçüncü gunf!a' | İkinci deneme iğnesini yaptık. — (Devamı var) | D krl| Is. Umum nöterlik' lerinin nazarı dikkatine Balat Hacı İsa mahallesinin !'f—,ı | cadde sokağında 31 No, lı hanenin ve| kili bulunan Galatada Topçular c8“ | desinde 78 No. lr ceczahanesi Dimin": | ki Ef ile mezkür hane hakkında 27? | mızda 1 — 12 — 934 tarihinden itibi | ven tanzim kılınmış olan kontorat ı:lı | kavelenamesine dahil edilmemiş mesail hakkımda aramızda ihtilâf 2“' hur ettiğinden mezkür kontorat d imzamın muteber olmadığından tas dik edilmemesi ilân olunur, Balat Hacı İsa M. Yeni C, 51 Nao. ” 4 Polis Mustafa (3634) l İ FERAH tiyatrosunda OZAN OPERETİ (Eski Süreyya opereti) Muhlis FA#Rİ GÜLÜNÇ- | ISMAKL ( U:BULLU Bu gece CÜPPE Operet 3 perde Cuma günü matine 15 de Beyoğlu Mulenrujda İstanbul İkinci İera MHemurlt gundan: Bir borçtan dolayi mahcuz V* paraya çevrilmesine karar veri * len yazıhane eşyası ile biri But diğeri Fiyat markalı hususit oto ” mobil ve saire 26 — 12 — | tarihine müsadif Çarşamba gü * nu saat 9 dan itibaren Taksim Milli Garajda açık artırma sur” İ tiyle satılacaktır. Talib olanların yevmi mezkür ve saatte mahallif” de hazır bulunacak memurum“"_ 33 — 609 No. il2 müracaatlar İ« lân olunur. (35(2,! ——— — — . .—— Bey a ae GAT & YEMEK. TATLI. PASTALAR $ Her sabah ne pişirelim diye düşünürüz. Buna lüzun kalmıdı ı #HRKİSESEE BdHGSUTEMEK HER Her gün pişecek yemeklerin özlü bir ArabaRlalın anlatışla anlatan Alaturka ve alafranga yemek ve tatll w Kitabında bulacaksınız. Fiyatı 100 cütlisi 125 kuruştur. Satış yeri: latanbul Ankara caddesi 157 No. Taşradan Gelecek Siparişlerden Posta Ücreti Alınmaz z İNKILAB KÜTÜPHANE S zi? | ve tatlıların listesini açık ve Biraz sonra ikinci kaptan da MANI]AR TRAS BİCAGI /e_ Bir lecrliba kâfidir. Her yerdearayıniz Sabahıtlînı ç —— ef l i — da Osei gA - Â NL İ

Bu sayıdan diğer sayfalar: