2 Aralık 1934 Tarihli Haber Gazetesi Sayfa 10

10 e Haliçle belediye mahkemede... (Baş tarafı | incide) göte Haliç şirketi Haliçte iskele- ler yapacak, darüssaalar vücuda getirecek, vapur getirterek Haliç- te seyrüseferi tanz'm edecektir. kırk sene sonra da şirketin bütün tesisatı, vapurları hüküme- te bilâbedel intikal edecektir. Mu- kavelenin bir maddesine göre de hasılatı gayri safiyenin yüzde se - kizi belediyeye muavenet olarak verilecektir. Haliç şirketi on se - kiz sene zarfında belediyeye 385 bin lira para vermiştir. Şirket u - mumi harba rağmen hissesini 930 senesine kadar muntazaman ver - miştir. Fakat 930 senesinde şirket bilânçosu 10000 Jira zararla ka - panmış, 931 de iş daha fenalaş - mış, 33500 - İirayı, 932 de 23000 lirayı, 933 de 39000 lirayı bulmuş- tur, Eğer bu açıklara tağmen biz belediyeye olan yüzde sekiz his - seyi verirsek şirketin birkaç sene sonra sermayesi de tükenecektir. Çünkü şirketin sermayesi zaten 150000 liradır. Sermaye tüken'rse Haliçte seyrüsefer muattal ola - caktır. Belediye şirketin bu zara - rını tanrmıyor ve senelki hissesini istiyor. Hissenin istenmemesi için de zararın afakı olması ileri sürü - lüyor. Ve bugünkü zararın enfüfi, yani şirket tarafından yapılmış bir zarar olduğu ileri sürülüyor. Güya şirket birçok fuzult masaf- lar yapmış da bu zararla olmuş.. Şiket 929 senesine kadar iyi ida- re ediliyordu. Sonraları mı fena idare edildi? Şirketin zarar etme- sinde sekiz sebep vardır. Bunlar aârasında otobüsler başta gelmek - tedir. Otobijs ve sandallarda köp- Yü müruriyesi alımmadığı gibi nak liye vergisi de almmamaktadır. Bu suretle sandal ve otobüsler hi- mayeli bir vaziyete geçmiştir. Şir- ketin biletleri 4-6-10 kuruştur. Bunların içinden — altmış parası söylediğ'm vergilerdir. Belediye - nin istediği yüzde sekiz hisse mu- | kayelesinin esaş maddelerine da- hil değildir. O zamanlar belediye- ye bir yardım olsun diye mukave- leye konmuştur. Bu hissen'n esas mukavele ile alâkası yoktur. Şirket vekilinden sonra İktısat vekâleti avukatı Bay Hayri söz almış ve şunları söylemiştir; — Şirket, biz borcumuzu ver - miyeceğiz, fakat alacağımızı ala - cağız, diyor, böyle bir iddia ola - maz, İdd'aları hiç bir mantığa is- tinat etmiyor. Belediyenin hissesi- ni vermemekle mukavelenin fes - hini istemiyorlarsa şirket bun - da muhtardır. Belediyenin a - Tacağına dair olan şart kalkarsa da gayri mantıkidir ve hiç bir esa- sa istinat etmemektedir. Şirket va- ridatının tenakuzuna — gösterilen sebeplerden çoğu 922-923 senele - rinde olmuştur. Halbuki şirketin istatistikleri gösteriyor ki o sene - lerde yolcu adedi fazlalaşmıştır. Davanın reddini isterim.,, Bundan sonra belediye vekili Bay Hâmit Nazım söz almış ve de- miştir ki; — Otobüslerden şikâyet etme- ye hakları yoktur. Çünkü mu - kavelen'n 18 inci maddesie bu ih- timal göz önüne alınmıştır. Şirket ben borcumu ödiyemem, fakat Dün iki teci | kaza oldu (Baş tarafı 1 incide) hızı ile adama çarptıktan scnre altına almış, sırtından ve bacak larının üstünden geçt'kten ve a damcağızı on metre kadar süriü! Tedikten sonra durmuştur. Bu esnada kamyonun altınıdı kalan zavallı adam çıkarılmış Fakat yolda eczahaneye götürü lürken sağıımdan ve burnundar kanlar boşanarak ölmüştür. Kam- yonun şöförü de kamyona atladı ğı gibi kaçmıştır. Vakayı haber alan zabıta der hal tahkikata başlamış, hâdisey” görenleri isticvap etmiş ve bu es nada tesadüfen bir şahit tarafın dan zaptedilen kamyonun numa. | rası öğrenildiğinden şoförün a - ranmasına başlanmıştır. Fındıklr kömür deposundan bir buçuk ton kömür tozu yüklü olan kamyonun numarası — 3567 dir. Ve kurşuni renktedir. Kazaya uğrayanm vücudu mu- ayene edildiği zaman sağ kolu - nun, sağ bacağının sırt kaburga- larmım tamamile kırılıp ezildiği | görülmüştür. Cesedin ceplerinde 92 lira 758 kuruş, bazı evrak ve 13568 numaralı bir tayyare pi - yangosu bileti çıkmıştır. Ceset morga kaldırılmış, ve | tahkikatın — derinleştirilmes'ne, şöförün aranmasına başlanmış - tır. Diğer taraftan yaptığımız tah- kattan öğrendiğimize göre Cev - det Bey on senedir evlidir. Üç ya- şında sevimli bir erkek çocuğu olduğu gibi pek yakında da di - ğer bir çocuğu olmak üzeredir. Bir genç kızı da bir otobüs ezdi Dün öğleden sonra saat üç sı « ralarında Taksim civarında bulu- nan Ermeni mezarlığı önünde fe- ci bir kaza olmuş, 12 yaşlarında ve çok güzel bir Musevi kızı oto- büs altında kalarak — ezilmiştir. Kule dibinde Mavili hanın iki nu- maralı odasında oturan ve limon iskeles'nde yağ ticareti yapan Sa- lJamon Bahar efendinin karısı Ma dam Ester, dün çocuğu Suzanı yanma almış, Taksim civarında doktor Cemal beye muayene et - tirmeğe — götürmüştür. Dönüşte tramvaya binmiş, Fransız hasta - hanesi önünde inmiş kızı Suzan inmemiş, tramvayda kalmıştır. Anasının tramvaydan indiğini gören çocuk kendini tramvaydan | atmış, o esnada tramvayı takip et- mekte olan — Beşiktaş — Taksim hatlında işliyen iki numaralı şoför Yuhus efendinin idaresindeki oto- büsün önünden kaçamıyarak altı- na düşmüş, otobüs de o dakikada durmağa imkân bulamamış, za - vallr yavrucuğu on metre kadar sürükleyip ezmiştir. Çocuğun bir » yuk yerleri parçalanmış, ölmüştür. Hâdiseyi müteakip Madam Ester, kendini kaybederek bir otamobil - le evine kaçmıştır. Şoför Yunus ef. tevkif edilmiştir. bın lira alacağı vardır. Biz bu his- | semizi istiyoruz. Hâmit Nazım beyden sonra şir- ket vekili tekrar söz alarak şirke- t'n fazla masraf yapmadığını, mü- rakiplere ayda 12 lira gibi az bir PABER — M Boluda - Bostosı Belediye su yolunu _vaptırıyor Colsuda açılan su yolu Bolu Belediyesi, şehre gelen su- lardan en mühimin'n yolunu yeni- den yaptırmağa karar vermiş ve (4) bin lira tahsisatla bu işe baş- bir safhayr göstermektedir. Su bo- ruları çimentodan dökülmektedir. Bu teşebbüs neticesi, evvelce bir sıyle kirli gelen su bir mecraya sokulmuş ve bulunan yeni memba- la da üçte bir miktarında fazlalaş- mış oluyor. Bu su, eskiden aktığı yerlere verildiği gibi, fazlası da şehr'n garp cihetindeki havuza ve evlere verilecektir. Suyun fazlalaşmasından şehrin merkezi ve şark ciheti istifade e- dememektedir. Belediye Reisi Re- şat Beyin teminatına göre, gelecek sene şehre ind'rilmesi karar altına alınan çok büyük ve şehrin yegâne içilecek suyu ölacak olan memba bu noksanlıkları tamamlıyacak - tır. Yapılmakta bulunan su yolu i- çin mühendis Hüseyin Avni ve Be- lediye Reisi Reşat Beylerin gayre- ti görülmüştür. Italya - Avus- turya Hangi noktalarda anlaşmışlar Hükümet adamları arasındaki son görüşmelerin iktisadi değil, belki askeri bir mahiyette olduğu- na dair, “İnanılabilir bir kaynak,, tan malümat aldığına dair, ingi- Tizce “Deyli Herald,, gazetesi mu-| babiri Pragon gazetesine bir tel. graf çekmiştir. Muhabir, Avusturya hariciye- sinde yüksek mevki sahibi bulu- nan Nazi mensuplarından çekini- lerek, bunun resmen gazetelerle ilân edilmediğini yazıyor. Bu yeni anlaşmaya göre, İtal- ya — Avusturya şu ihtimaller ü-, zerinde müşterek harekete geçe- ceklermiş: 1) Almanya Avusturyaya hü- cum ederse, 2) Avusturya Nazileri bir hükü- met darbesine teşebbüs ederler. se.. Âmerika petrol | kumpanyaları | Belgrat gazeteleri yazıyor: Standard, Shell ve sair petrol kumpanyaları geçen hafta Şang - hayda büyük bir toplantı yapmış - lardır. Toplantıya — petrol kralr Rokfıllenn Asya umumi vekili, ve | gene petrol krallarından Con Mor- ganın hususi murahhası da iştirak etmiştir. Görüşmelere Mançuri hüküme- tinin petrol inhisarımı alması mev- zuu teşkil etmiştir. Bu münasebet- le bütün kumpanya murahhasları çok şiddetli bir lisanla Mançuri hükümetini protesto etmişlerdir. Bu sıryada Con Rokfellerin As- ya umumi vekili ayağa kalkarak şu sözleri söylemiştir: — Mademki Mançuri hükümeti bizi hiçe sayıyor, sözlerimizi din- lemiyor. Biz de ona karşı ilânıharp | lamıştır. Resmimiz bu faal'yetten | edelim! Bu kısa nutuk fevkalâde hara- retle alkışlanmış ve — hep birlikte Mançuri hükümetine karşı harp | çok yerlerde acık olan ve dolayı- | edilmesine karar verilmiştir. Bu harp Mançuriye bir damla bile , benzin, neft, katran, esans vermemek suretiyle olacaktı. Bütün murahhaslar buna kat't surette karar verdikten sonra ge- ne petrol kumpanyaları: murah- haslarından biri söz almış ve: — Ya Rusya? demiştir. Bu söz herkesi birdenbire sus - turmuş, fakat Rokfellerin murah - hası derhal buna da bir çare bul - muş: — Rusyanm Mançuriye sattığı bütün petrolü peşin para ile satın alırız. — Ya kabul etmezse? — İki misli fiatla satın alrrız. Bu 'N 2 Birinci Kânun lBM suretle M-ınçuri bir ay ki kalmca arzumuzu zorla lılH decektir. Bunun üzerine derhal te#*| name yazılmış ve bütün haslar tarafından imzalam! Bundan sonra herlcesin gözü? de Rokfellerin murahhası la Neftsendikat Rus petrollefi nuşmuştur: — Mançuride senevi pe"'ı ( şınız ne kadardır? u — Yarım milyon ton.. — Bu petrolü peşin para * t almak istiyoruz. * — Pek âlâ, satarız. — Fakat bir şartımız var: petrolü biz satımn aldıktan daha Mançuriye petrol caksınız. — Teklifinizi kabul edemi” —Dikkat edin.. Menfaâ kaybediyorsunuz. Para peşif rak verilecek. — Olsum. — Ya iki misli parar veri! — Aynı şey.. — Bu paranın üç ınıılıni larak derhal tediye edersek? — Katiyen.. d Rokfellerin murahhası kıP” mızı olmuştu. Hiddetle yere atarak kırdı. Sovyet nn takip ettiği — yol netice' Mançuri hükümetine kar$ş! edilen harp neticesiz kaldi: Mançariyi karanlıkta SW jkararı suya düştü. Pa Bunun üzerine murahhaslif birlik olup hükümete bir p'” 4 yazmaktan başka bir şey y mışlardır. Osmanlı bankası (Baş tarafı I incide) böyle ümit ederken kendisine 160 lira tekaüt maaşı bağlanmıştır. Bay Nuri Osman bankaya müte - addit müracaatlarda — bulunarak haksızlığın tamir hakkmın tanmmasını istemişse de Nuri Osman bunun üzerine hak - kını aramya karar vermiş ve birin- ci hukuk mahkemesinde banka a- leyhine bir dava ikame etmiştir. | Dün bu şayanı dikkat muhakeme - nin görülmesine başlanmıstır, Mahkemede bankanın ve Bay Nu- I yi Osmanm vekili bulunmuştur. Bay Osman mahkemede dinlen - miş, vekili ve banka vekili söz söy- lemislerdir. Bankanın vekili tekaüt maa - şından hiç b'r kesilme yapılmıya- cağı cihetle eski maaşrmna yakın bir para verilmiş olacağ#mı söyle- miştir. Muhakeme tetkikat icin bu ayın yirmi dokuzüna bırakıl - mıştır. vrerreyeeimvemmene varr eee deremneln eee miş.. Şimdiki halde, Sar meselesinin ballolunmasından evvel bir Nazi edilmesini ve | isteği yerine get'rilmemiştir. Bay , M. Rinteleri Hâlâ hasta ve mevkuf “Mancester Gardiyan,, sinin Viyana muhabiri yaz! * İyi bir yerd: « haber ma göre, Avusturya B öldürülmesi hâdisesinde p olduğu söylenen ve bunun ne tevkif edilen Avustu ki Roma elçisi doktor şimdiye kadar Viyana adliy? tahanesinde yatıyordu. Şimdi Viyana civarında ' kesdorf sanatoryomuna müştür. “H&lâ mevkuf bulunm Başımda sivil polislerin bet haber veriliyor. “Geçen temmuzun 25 iP disinin tevkifi anında yedi$" detli bir darbayla vücudu”” kısmınım malül kaldığı söY” ) du. Son zamanlarda iyi olduğu da rivayet edildi: " 4 *“Bir müddet evel, n elçi Rintelen'in dllhı!ı.' . kan resmi bir beyanatta, $ 4 çinin, tevkifi ıııııdı D 3) Avusturya arazisine girilir- lıükünd darbesi yapılnıryaeağı i "I bayla dimağının da mühi! ü 8e.. 4) Avuıhıryı işçileri bir hare- ket gösterirlerse.. leri sürülüyor. Sar meselesinin hallinden son-| ra, böyle bir şeyin vuku bulmasına Bu vaziyetlerde, İtalya asker -| ihtimal verilmektedir. leri Avusturyanım müsaadesiyle, Avusturya hududunu geçerek, leh-ı Avusturya Nazilerinin durmak- sızm silâhlandıkları yazılryor. Naziler, eski sosyalist kuvvet - te müteessir olduğu bildi t Pariste tevkifi “Deyli Herald,, dirildiğine göre, Parist& adamların bulunması içif para verdiğini ileri sürmüştür. Ne- , likenin olduğu mıntakanın müda- ticede muhakeme tetkikat yap - | faasını ele alacak, diğer cihetlerde' leri mensuplarının karılarma gi -| mak için bu ayım yirmi dokuzun- | gene Avusturyanın esas ordusu ve| derek, kocalarına ait silâhları pe -| mıştır. cu gününe bırakılmıştır. Avusturya faşistleri olan “Haym-/ şin para ile kendilerine satmaları Son bir iki gün ıçınd' yer,, ler, faaliyette bulunacaklar-| için tekliflerde bulunmuşlar. daha tevkif edilmiştir. Aö'a gel l et d dd İf imtiyaz elimde kalsın diyor. Bu Java gayri kanunt, gayri mantıki, gayri muhiktir. Aklın alamıyacağı bir iştir. Belediyenin şirkette 66 mukaveleye halel gelmezmiş.. Bu ı ğı söylenen tevkifler, € hkame febredi — —. elti Tei İ enilele Bülüleelled adai ee llellllüedülüeen b ll b hdi dekükei 'e bi el Z zi Gdi