İ Gümüş liralar dünden iti- baren piyasada tedavül edi- yor. Maaşlar kısmen gümüş para olarak verildi. FİATİ 5 KURUŞTUR. 9 uncu sene No. 3167 illere Japonya Amerika Çarpışması İngiltere, Amerika ve Japonya ârasındaki deniz görüşmelerinden Artık ümit kesilmiştir. Bu görüş- melerin bir çıkarı olmadığını Ja- Pon Amirali Yamamoto da söyle- di. Japonya bir iki gün içinde 1922 yılında yapılan Waşington Antlaşmasının bozulduğunu bildi- Tecek ve 1936 yılından. sonra üç denizci - ülke arasında bir yarış başlıyacaktır. Bir yandan âcun bu yarışı bek- İerken, öte yandan da üç ülke a- “rasında bir alım satım Cticaret) , savaşı başlamıştır ki bu savaş ba- rışıklık bakımından korkunç gö- Tünüyor. Japonya'nın dışarıya sattığı mal, «on haftalar içinde bem değim, hem de ağırlık bakımından genel savaştan önceki kerteyi buldu. Son iki yıl içinde Japonya'nın dışarı sattığı pamuklu, yünlü ve ipekli dokuma kat kat arttı. Cam, $işe, tabak oyuncak gibi malların #atışlarında da büyük artma var- dar. Japonlar bir kaç Türk lirasına ilet, yirmibeş otuz kuruşa saat satıyorlar. Japonların bu ucuz satışı en çok İngiliz ve Amerika alış verişini Yurmuştur, Hindistan Japonların eline geçmiştir. 1933 yılmda Ja- Ponya'nın Hindistan'a sattığı pa- muklunun değeri İngilizlerin sa- tışlarından çoktur. İngiltere 1927 Yılında Hindistan'a 4.1 milyon Yarda, Japonya'da 1.3 milyon yar- da satmıştı. 1933 yılında İngiliz- lerin satışı 2.03 milyona düştü, Japon'amn satışı, 2.08 milyona çıktı. İngilizler bunun önüne geç- mek için Japon mallarma kendi mallarmdan yüzde yirmibeş daha artık gümrük vergisi koydurdu- lar, Ancak bu “da Japon mallari- nın satışını durdurmadı. Japon a- ışverişi İngiliz Dominionlarında da İngiliz ticaretini geride bıra- karak ilerilemektedir. İngiltere" den başka ülkelere geçecek olur- sak,buralarda İngiltere,Holanda,İs- kandinavya gibi batı ülkeleri ile Amerika'nm daha geride kaldık. larını görürüz. 1934 yılmın ilk al. tı ayında Amerika'nm altında bu- lunan Filipin adalarile Japonya- nm yaptığı alışveriş, 17 milyon doları bulmuştur. Geçen yılm ilk altı ayında bu tutar ancak yarısı idi. Görülüyor ki Japonya, batmın büyük kapitalist ülkelerini, hem yabancı ülkelerde, hem kendi öz topraklarında, hem de kendileri- ne bağlı olan ülkelerde geride bı- rakmaktadır. Japonya bunu nasıl yapıyor? 1 — İlk önce, Japon makinele- ri öteki ülke makinelerinden da- ha yeni ve daha verimlidir. 2 — Japon tüccarı daha ustadır. Alıcıım ayağıma gider. Çok çalı- şır. Kandırır. 3 — Sonuncusu ve öteki ülke- lerin karşılamakta en çok zorluk çektikleri şey şudur ki, Japonya'- da yaşama değeri düşkündür ve Yapon emekçisi az para alır. Az Yer, az içer, az harcar, az giyinir, gok çalışır. Batı ülkelerinde emekçinin ya- #ayışı başka, Japonya'da başka- dır. İşte bu ayrılığı karşılamak zordur. Çünkü batı ülkelerinde de emekçiye az para verilmiye kal- kışılırsa, bütün soysal kurum yılkı" lar. Batı emekçisi yaşayışını bu kıvama getirmek için yarım yüz yıldır çalışmaktadır. Bu kerteye varıldıktan sonra artık geriye doğ- Tu dönmek bu ülkeler için yıkım olur. Bunun içindir ki Japonya ile an- laşılamıyor. İki soysal kurum bir- birinden büyük bir uçurumla ay- talmıştır. Barışıklık içindeki bu sa- vaş karşısında, deniz görüşmele- inin kesilmesi, gözlerimi ö iinde bir takım korkunç olağan lar belirtmektedir. A. Şükrü ESMER PAZAR Sahip ve Başmuharriri : Siirt Meb'usu MAHMUT 2 K.EVVEL 1934 Bulgar - Yunan hundai Bir hâdise Bulgar askerleri Yunan hu- dudunun içine girdiler Kaçan Türklerle çarpıştılar, beşini öl- dürdüler ve ötekileri geri götürdüler ATINA, 1 (Hususi muhabiri - mizden) — Evevlki gece Bulgar tazyikından kurtulmak için kaçıp Yunan hududuna iltica eden bir hayli Türk ailesi Bulgarlar tara - fından Yunan hududu dahilinde yakalanarak çok feci muamelele - re uğratılmışlır. Kaçanlar çoluk gocukları ve sürülerile birlikte Yu nan hududunu geçip üç kilomelt» huduttan içeriye girdikten sonra Bulgar askerleri tarafından haber alınmış, Yunan toprağı içinde ta - kip edilmiştir. Türkler mukavemet etmek istemişlerse de Yunan top- rağının 9 kilometre içerisinde Bul- garlar yetişerek cümlesini muhasa ra etmişlerdir. Arada zuhur eden müsademede beş Türk ölmüş ve bir hayli de yaralı düşmüştür. Bundan sonra Bulgar askerleri ölüleri ora- da bırakarak diğerlerini alıp tek - | Ceneral Kondilis ra en yakın 93 numaralı Yunan hudut karakoluna gitmiş vaziyeti Türklerden biri her nasılsa Bul. | anlatmıştır. Bunun üzerine hemen garların elinden kurtularak o civa- | diğer karakollara haber verilerek saseseseseeseseseze rar Bulgaristana götürmüşlerdir. Bugününyaşanmaktaolan! “5 havasına uymayan şey Bay Besim Atalay “ havai seyrüsefer,, tabirin yanlış olduğunu söyledi nunun bazı maddelerinin tadil ve -sisiri hakkındaki Jâyihayı tetkik © - decek memurin kanunu muvakkat en- .cümenin tekrar teşkili işi reye kondu. ve kabul edildi. Gizli nüfaslar Gizli nüfusların sayımı hakkındaki kanun müddetinin uzatılması hakkın- daki lâyibanım müzakeresine devam dundu. Bu münasebetle söz alan ki- tabcı Hüsnü dedi ki: — Ba kanunun başlığı hakkında bir düz yapmak lüzumunu du- yarım. Çünkü eğer bu yapılmazsa o yakit bu kanun hükümlerini i Hazi - ran 1935 e kadar tatbik ediclceği ve ondan sonra tatbikten kalkacağı ifa- desini vermiş oluruz. Burada denli - yor ki gizli nüfus yazımı hakkında /i- lân numaralı kanın hükümlerinin 1 Hazirana kadar tatbik edilmesine da- Halbuki bizim istediğimiz ka 1 Haziran 935 e ka Yalnız o kanun- da bir hükmün bu tarihe kadar tatbı- kunı ve diğer hükümlerinin 935 den sonra da devamını istiyoruz. Çünkü bi Miriz ki bu kanunla verilen müddet zar (devam: 6 me: sahilede) B. Hüsü, B. Besim Atalay ANKARA, 1 Telefonla — Büyük Millet Meclisi saat on beşte Başkan Bay Refet'n reisliğinde toplandı. Cel- se açıldığında Başkan dedi ki: — Ruznamedeki işlerin müzakere- sine geçmeden evvel başkanlığm bir e bildirmek isterim. Bundan sonra “kabul etmek tabiri” yerine 0- mamak, reddetmek yer'ne abamak de nilecektir. Bundan sonra memurin ka- Almanya'ya ihracatımız Eğer Almanya müşkilât çıkarmakta devam ederse mukabele yapmamızlâzım! :. Böckeriii tan bir manzara Almanyanın Türkiye ile yaptı? Iduğu artık inkâr kabul etmez bir ha Klering anlaşmasına rağmen tüccar sikattir. larımıza daima müşkülât çıkarmakta (Devamı 6 mct sahifede) | Bulgarların takibine çıkılmıştır. Ay ni zamanda Dördüncü ordu ku - mandanlığma da hâdise haber ve- rilmiştir. Yanan askeri Bulgarlar yetişememitşir. Bu hâdise gerek Selânik ve gerekse Atinada çok e- bhemmiyetle karşılanmakta, “bey - nelmilel teamülün bu şekilde bo - zulduğu ve komşu devletin hukuku hükümranisine bu derecde tecavüz edildiği görülmemiş, denilmekte - dir. Hâdise ordu kumandanlığı ta - rafından derhal Harbiye Nezareti ile Başvekâlete bildirildiği gibi he men bugün Yunan ve Bulgarlar - dan mürekkep bir heyetin tetkikat ta bulunması Bulgar hudut kuran danlığından istenmiştir. Bu tetki - kat bugün yapılacaktır. Siyasi mahafil Yunanistan ile Bulgaristan arasında siyasi netice- ler tevlit edebilecek olan bu hâdi- seye ehemmiyet vermektedir. ..eesaseeae srasamez Kral Fuat Mısırda vaziyet e ai KralFuat bütün kuvvetleri nefsinde toplıyor KAHİRE, 1 AA — Yeni kanunu esasinin ilânma değin Kral Fuat teş- ril ve icrai kuvvetelrle parlamento > un haiz olduğu kuvvetleri üzerine al mış, bunları kabine vasıtasile kullana caktır, Bütün kanunlar ve kararname Yugoslavya Naibi Pol Londrad prens a M.Macdonald- la görüştü. Kuvvetli bir ha- reket yapılmasını istiyor. tatbikine dün Yeni Adliye kadrosu- 35 kâtip çıkarıldığı için icra muamelâtı müs cel işlere inhisar eltiril- miz, umumi muamele ya pılmıştır. Maamafih ak- şam üzeri kadro belli olunca mahakim kadro suna alınan 20 icra kâ- Gibi, eski vazifelerinde muvakkaten ipka edil - mişler, bunun üzerine birkaç saat yalnız müs- tacel işlere inhisar etti rilen icra muamelâtı tekrar eskisi gibi umumi bir şekilde tedw're başlanılmış tr. Bu hususta Cumhuriyet Müddei- umumisi Bay Kenan demiştir ki İlk dersleri B. günü baş B. Receb, M. Esad, Universite Türk İnkılâbı derslerini günleri Maarif Bakanlığınca tesbit edile- rek Üniversiteye göni e A, Afyon satış muka- velesi tazeleniyor Bay Ali Sami'nin reisliği altındaki heyet Belgrada gitti Bay Ali Sami izahat veriyor Yugoslavlarla yapılan son afyon satış mukavelesindelsi bazı hükümlerin her ili memleket Uyeslurucu. mad- deler inhisarı U. mü dürü Bay Ak Sa ii reisliği altın. deki heyette İkti- Bay Ali Sami set veköleti müşavirlerinden Bay Huldi (Devamı 6 ncı sahifede) Hayvanlar vergisi ANKARA, 1 (Telefonla) — Mali- ye Vekâleti tetkik bürosu hayvanlar sergisi kanunu üzerinde tetkiklerine başlamıştır. Büro bu vergide kaçakçı” lığın önü almak çarelerini araştıra - caktır. Haber aldığıma göre yalnız küçük hayvanların vergisi bir mikdar derilmiştir. Bu programa göre dersler Birincikâ- Adliy ede yeni Te Müdür : 24316. Yazı işleri müdürü « 24319. İdare ve Matbaa: 24310, başlandı Açıkta kalan 0 amiri emurun yarısından fazlası yeni memuriyetlere tayin edildi C. Müddeiumumisi izahat veriyor Istanbul Cumhariyet Müd değımumisi Bay Kenan — Yeni kadronun tatbik: dolayı- sile icradan 35, Eytam müdürlüğün « den de beş kiş. olmak üzere bütün İz. (Devamı 6 ıncı sahifede) Üniversitede inkılâp ders- lerine başlanıyor Recep veriyor Derslere önümüzdeki perşembe lanacaktır Hikmet günü başlayacak- tır. kia yıl olduğu gibi ibi bu derslere Universite Fakültelerinin son sınıf ta- (Devamı 6 ıncı sahifede) Öz türkçe yazı örnekleri Batı ülkelerine ve Türünü çel gücile | değiştirmektedir. Bre de elemeğile geçinen pek pe işçilere, iş kalmadığı için, yol verili. yor ve in sayısı her gün biraz daha kabararak yarmın neye vücaca- ğında herkesi tasaya düşürüyor. Acunun alım gücü artmaz ve tersi- ne olarak azalmken yeniden bir çok iş- çileri işsiz bırakacak mekine ilerleme- İerimin ortaya çıkması gerçekten düşü- dan 1200 işçi yerme arlık yalmız 25 iş- çi çalıştınmak yeteceğini öğreniyor ve makineleştirmme içni hiç doğru bulk ten de anlaşılnbil gibi Batı için hiç te istenecek bir şey olmadığı ger- çektir. Yalnız, biz kiye göz önü- ne getirdiğimizde, bam başka bir gö- rünüşle karşılaşırız. Bununla beraber, ara sa, yazarlarımız arasından, Türk ülkesinin Batı ellerile ayrılığını düşüm- | miyen ve bu genel (umumi) modaya bize göre makine uyarak, malsineyi kötüleyenler veya on- dan biraz iç sıkıntısile konuşanların çık» tığım görüyoruz. kk bee dan neden ayrı bir görünüşü vardır. Bunu eniatalım: İlk önce Türkiye şim- diyedek bir sanayi ülkesi değildi. Bu sız İşçi kalabalıklarmız yoktur. Tür- kiyeye makinenin girmesi hiç bir yurt taşm elinden işini alacak değil, bunun tersine, şimdiye kadar bulunmıyan ye- ni iş alanları (sahaları) yaratarak bir çok yurttaşlara iş bulacaktır. Bizim de Batı elleri gibi büyük öl- güde işsizlerimiz olsaydı, en ileri ma- kineleri getirecek yerde daha çok işçi çalıştıracak biraz daha geri makineleri niçin almıyalım? Sorgüsu belki vorula- bilirdi. Türkiyenin makineleşmesi o ancak yabancı lerdeki yabancı işçilerin © dinden işlerini alacaktır ki bu da bizim düşüneceğimiz iş değildir. Biz yurdu- İ muza makineleri o getirmekle ve yeni ikenemik Iarumlarımızı yapmakla hem yabancı ürünlerine (mahevllerine) güm- rük kapdarımızı © kapıyor ve böylece paramızın dışarı çıkmasının önüne ge- çiyoruz, hem de yeni iş alanları yara- tarak bir çok yurttaşlarımızın yüzünü güldürüyoruz. Makine savlağı Batıya ve bize gö- re değişir. Bu savlak Batı için doğru oknıyabilir, bizim için en doğru ve en İ yerinde bir iştir. Yaşar NABI