m Süyük zabıta romanı Bunu aj Paolina, sana lâzım — ğ İçinde on kadar sarı e — Hadiseyi bulunduğumuz Yilan alarak mabadine devam Nuh Bey aşağıya iner sizin kalkmanıza yar - i, banrmefendi... Evvelâ çıkıldı, sonra odaya di. Nihayet, İkiniz de, birin- katm koridoruna geldiniz. Ne kadar Zamandır oradan ayrıl - N bulunuyordunuz? Buradan kadar ayrılmış oldunuz? Ya- N daha başka türlü sorayım: ti, , 27. Dirayet Hanımefendi- dıma koşmanızla tekrar çıkmanız arasında kaç ika geçti?, Nuh, düşünüyordu: — Kati olarak bunun cevabı- y detin asgari üç, azami beş Vermek güçtür. Fakat bu dakik, olduğunu zannederim. yz Alâ... O sırada Adnan Be- Bördüğünüzü söylüyorsunuz. Neredeydi? >— Odasından çıkıyordu. Ha- İn, baykırışmı işitmişti O da Mdadına gidiyormuş. lâtif gülümsedi: — Pek acele etmiyordu sanı- tn, gi 7! 2. F : Nuh; ği Peki ama, giyinmesi lâzım- dedi. > Tamimyle giyinmiş miydi? ç Evet... Hattâ, sonradan, Hire asa eş OTGUğUMU ti, Punu kendisine ihtar da ? > Ne cevap verdi? k , muhatabında uyanan w i farketti. Biraz sıkıla- “a, © Odasınm penceresini açık “ny Muş, Caketini de pencere- di, Düne koymuş. yağmur yağ- i ta caket ıslanmış, odasma sig? baktım. Hakikaten ıslak am gördüm. Bu esnada ma çıktım. X Lük, , Nuhun sözünü kesti: Oynıyan: Magda ta | CASU Al (iki Yüzl ,matine itibaren IP n den A Key SE ak Cüzamlıların Mezarlığı Arthur Sebnitzler'in Bir Aşk Hikâyesi, Mi aşk ile hayatı abenkdar “kılmaktadır. r, en bissi bir süper filmidir, İlâveten: FOX JURNAL a ya Nakleden : Vâ - Na — Affedersiniz... Müsaade buyurun! Size bir sual daha 80- racağım... Doğrusu belki haddi- dimi tecavüz ediyorum ama.. Şu tavan arasını görebilir miyim? Nuh: — Pek âlâ beyefendi, buyu - run! dedi — Tavan arasma çıktınız demek... Orasımı iyice aradınız, fakat adam yoktu. Söylediğiniz sözlerden birine dikkat ettim. Adnan Beyin yattığı oda su do- lu imiş... Demek pencere açık- mış... Fırtmayı duymamış mı? Nuh omuz silkti: — Ben de ayni suali kendi- sine sordum. İşitmediğini söy- ledi. Çiftlikte tabiatin böyle gü- rültülerine alışık olduğu için bun- lar dikkatini celbetmezmiş. — Bunun böyle olduğunu ka- bul edelim. Dirayet Hanımla Adnan Bey, sizi sofada bekliyor- lardr. Sonra ne oldu bakalım? Nuh, bu sunlden mütehayyir kaldı: — Sonra mı? Ayrıldık. — Hemen girip yattmız mı? — Evet. Karım uyanmıştı. Enidşedeydi. O da merak ede- rek benim yanıma gelmişti. Ben, ona, odaya giderek yatmasını tavsiye ettim. O da beni sürük- lemek istedi, — Adnan Bey?. Nuh, muhatabına bakıyordu: 4 çekildi. — Sizden evvel mi? — Ne demek istiyorsunuz? — Şunu demek istiyorum: O. dasına girdiğini gördünüz mü? (Devamı var) © YENİÇİKTİ Deliliğin Psikolojisi Fiatı 50 kuruş Tevzi yeri - VAKIT Matbaası SCHNEİDER i Mevsimin en Senenin en muazzam en hissi, milyonlarca liraya mal olmuş 100 binlerce asker, sayısız top, tüfek Alman, İngiliz, Amerikan artistleriyle yapılmış mi- silsiz bir film STUM ü Kadın) Bu film kuvvet ve azametini, tavasif için kelime bulmaktan aciziz EK Sinemasında Ke mk) Londra 630 | Viyana kl Neryork 126 | Madrit is İğ Paris 169 Berlin 45 Nilâno 27 Varşova “ d brüksel 117 Budapeşte — 26 Atina 2450 | Bükreş 17.50 İ Cenevre o 818 | Belgrat 58 3 Sofya 24 | Yokohama 36 Amsterdam 8$ | Alan 931 Prag 102 | Meeidiye 41 Stokholm s3 Banknot 240 Çekler (Hap. Sa, 16) Londra 62850 | Stokho'm 30802 Nevyork (794112) Viyana o 430 Pariş 1204 Madrik o 58042 | Milâno 92975 | Berlin o 1,9750 Brüksel 34014 Varşova 420 Atina 83,9440 Badapeşte4,2210 Cenevre 24480 | Bükreş 79,160 Solya 658785 | telgret 350430 Amsirdam 1,1743 | Yokohama 27112 Prg 190141 Moskova 108975 ESHAM İş Bankası o 10 3 Anadalu 2780 DERSEN Reji 295 momti o 12.50 Şir Heyriye 15,50) Tramvay 31.50 Merkez Hank. $B Çimento as 1355 Tahviller 3175 istikrazlar 130 Türk Borl9745) Üc. 112600 | e ii “11 2655 Anadola N 4510 #lst'krazı Dahili94 50) Ahadolül — — E l Ergani İstikarz97 Ol Mümessil A “ ——— İ Rapyo | Süugün ISTANBUL: 15 Almanca ders, 18,30 Dans masikisi piâk ile. 19,30 Dünya haberleri, 19,45 Tiyatro mev- j aranan anlatılması, 10,45 Şehir Uyatrosun- dan makll (Madam Ben Jen komedi Üç per- de ve bir başlangış.) Yazan Viktoriyen Sa- Tramvay Rahtım 1730 Ansdolul 4510 İeketleri neşriyatı programımıza Mâve edile- cektir.) 225 Kh VARŞOVA, 1545 m. 1845 Hafif musiki, — Muhtelif. 19,15 Pi- yane konseri — Musahaba. 20,50 Senfonik konser (pik ile) — Musnhabe, 21 Teh muse kisi, 2145 Haberler, 23 Senfonik konser. (Leh sesikisi.) 2845 Konferans, 23 Reklim konseri. 2015 Dans dersi, 28,35 Dans musi- kisi — Musahabe, 24,05 Dans mynsiktei, 841 Khr. BERLİN, 857 m. 18.15 Puccini'nin ölümünün 16 uncu yıldö- nümü münasebetiyle opera eserlerinden Kom- ser, 19 Muhtelit, 19,80 Sözler, 20,40 Haberler. 21,10 Breslandan nakli, 23 Haberler. 823 Kr. BÜKREŞ, 464 m, 18 — 15 Gündüz plük neşriyatı. 18 Salon oakektrnsı, 19 Haberler. 19/15 Balon orkest- #osmnun devamı, 20 Konferans, 20,30 Romen operasından nakil, 235 Haberler, 845 Khz. BUDAPEŞTE, 550 m, 18,30 Piyana refakatiyle Macar şarkıları. 19 PAK. 20,10 Paceiniye dair sörler, 20,39 | Operada verilecek bir opera temsilini (isin yektsır. Nakli.) 28,80 Haberler. 74,30 Caz bant, Gg ay ASRİ SİNEMA Bu akşamdan itibaren göster: meğe başlıyacağımız emsalsiz programı o batırlamak için Mendilinize Bir Düğüm Vurunuz: Joan Grawford Ve Clark Gable SATILIK AŞK Fransızca sözlü filminde ve RIGHERD DIX'i Zincirli Mahkümlar Macera filminde görünüz. Her Perşembe akşamı Büyük Tombola kazananlara Tayyare biletleri verilecektir. 8 Yy GE yp e gray SÜREYYA OPERETİ Cuma matine 15 te (Beyoğlu Mü- İnrüjde ve Cuma akşamı 20,30 da, Üsküdar Hale tiyatrosunda (Karım namusludur) Operet 3 perde.. di er WE m v | Her parçası ayrı bir heyecanla okunacak macera, kıskançlık, kuvvet, aşk ve seyahat romanı Başujamanza ne yapıp yapıp aslanlı adamın üzerine gene bir akın daha yapmayı düşünüyordu. Artık bu sefer herşey düzelmiş di- ğer kabileler arasında mevkileri - nin sarsıldığını gören Niyam ni - yamlılar Başigamanazanın etra - fmda toplanmışlardır. Artık hep- si de harp istiyor; bir kabilenin aslanlı hükümdar gibi birisile başa çıkamamasından O(outandıklarını söylüyorlardı. Monito Vilâyetinin büyük ve haşmetli hükümdarı Manza bir aydan beri htastaydı. Hissolunur bir derecede zayıflamıştı. Artık, dişlerindeki, çenesindeki kuvvet insan etini bile kesemiyecek bir ha le gelmşti. Büyük sihirbazın feci ölümün- den sonra önun yerine geçen genç sihirbaz, Manzanm başında per- vane gibi dönüyor, ona akla ve ha- yale gelmedik ilâçlar tertip ederek içiriyordu. Manzanın hastalığı sırf Aslanlı Hükümdar yüzündendi: Onunla başa çikamaması kendisini yatak- Tara düşürmüştü. Genç sihirbazın, haşmetli Man- zanın başında pervane kesilmesi- de boşuna değildi. O ihtiyar sihir- bazın ölümünü öğrendiği günden beri ne yapacağını şaşırmış bir halde bulunuyordu. En çok kork- tuğu en çok çekindiği, bütün ka- bile halkı gibi—Başiyamanza idi. İki gün evvel, kendisini çağırarak Aslanlı adama son bir hücum da- ha yapacağını söylediği zaman falların envamı açmış ve hep iyi düşürmüştü, Falın iyiliğini halka bizzat haber vermekte tereddüt etmedi bile.. O günden beri Kral Manza, ken disine gelmediği için, o hâdiseden haberdar edilememişti. İşte bunu şimdi yapacaktı. Kralın odasında girmişti. İhtiyar sihirbazın takım taklavatını üzeri- ne geçirmişti. Yalnız fazla olarak başındaki boynuzlu külâhın için- deki bakır çember vardı. Bunu da külâh başma büyük geldiği için geçirtmiş ve üzerini bakır derisini | zedelemesin diye deriyle kaplat- | muşta, Çıngıraklar, ihtiyara nazaran daha çevik, daha hareketli bulun- ması yüzünden çok gürültü yapı" ! yordu. Yavaş yavaş, yerde upuzun ya» | tan Manzaya yaklaştı. O çok dal- gındı. Fakat, ayak sesini işitmiş» | ii. Kurumuş dudakları arasından: — Kim 0?. Ne var?. İ © Diye mırıldanmıştı. Sihirbaz, l Kralın sualine çok hafif bir sesle mukabele etti: © — Sihirbazınız haşmetlim.. Şimdi ihtiyar sihirbaz olsaydı Ş Tefrika No. 99 — Oğlunuz Başiyamanza'nın ikinci dileği yerine geldi. Aslanlı adama harp açıyoruz. — Harp mi? Harp mi? — Evet büyük kralım., ye — Fala bakıldı mı? Hem kaç defa.. Hepside, rüz- gârıma bin dua, perilerime ku- İum, uygun çıktı. Hiç bir tanesinde üfacık bir aykırılık yok. Hepsinde de Aslanlı adamı alt edeceğimizi gösteren kuvvetli müjdeler var.. Si ze bu haberi getirmek için dalgın âleminizden ayırmakta mahzur görmedim... Kral Manzanın yanında Aslan- hükümdardan bahsedilirken “hükümdar,, tabirini kullanmak en büyük cürümlerden (biriydi. Dalgırlıkla Aslanlı hükümdar den- mesi onun sinirlerini oynatmak, hasta etmek, yataklara düşürmek için kâfi gelirdi. Sihirbaz bunu bildiğinden çok tedbrli hareket ediyor, sadece as- lanlı adam diyordu. Manza sihir- bazın havadisinden memnun ol muş, kalın dudaklarını aralıyarak beyaz dişlerini göstermişti. Bu, memnuniyete delâlet ediyordu. — Memnun oldum... Oğluma memnuniyetimi söyle,, babasının hastalığında gönlünü, aldı, Biran evvel yerine getirmesini, perisinin kendisine yardımı olmasını dile- rim, Hasta olmasaydım, savaşa, 0- nunla beraber gitmeği arzu eder- dim... Sözüne biraz ara verdikten son- rai — Savaş ne zaman diye sordu.. — Kararını bana bildirmiş de- ğil.. İsterseniz çağırayım, bugün sizi görmek istiyordu. — Burada mı? — Evet.. — Çağır, göreyim.. Sihirbaz dışarıya çıktı. Kralın yattığı bu oda, sarayın en büyük en geniş yerlerinden biriydi. Or- tada göze çarpan kralın av silâh- ları ve çok muntazam olmıyan tah- talarla kaplı duvar baştan başa bunlarla süslenmişti. Köşede bir aslan postu serilmişti. Bir tane yarım kaplan derisi vardı. Bunun yarısını oğluna krallık alâmeti o- | larak hediye etmişti. Toprak bir çanak içinde kralın başucunda görünen hırdayat gö- ze girmek, mevki almak için ka- bilenn büyükleri tarafından geti- rilmiş hediyelerdi. Uzun külâhı pencere yanma yerleştirilen bir “ “sihirbazınız haşmetlim,, diye mi i geyik boynuzu üzerine göze güzel | karşılık verirdi; ne münasebet. | Bilâkis o: | İ — Sana kuvvet ve can veren si- | hirbaz.. ' o Derdi. Bu da gösteriyordu ki sarayda her şey yoluna girmişti. Sihirbaz bile yola girmişti, sarayın her iste- diği artık itirazsız yapılıyordu. Manza gene yavaş bir sesle: — Ne var, diye tekrarladı. — Size bir müjdem vardı Ma- nito Vilâyetinin yegâne hâkimi! — Nedir? görünür bir şekilde yerleştirilmiş- ti, “Az sonra dışarıda işitilen ayak seslerinden Başiyamanza ile sihir- bazın geldiği anlaşılıyordu. Filhakika bu ayak seslerinin arkasından kendileri de göründü- ler. Başiyamanza önde, sihirbaz bir adım kadar arkadaydı. Başi- yamanza odaya girer girmez, ba- başına yaklaşarak diz çöktü ve hemen yanına oturdu. z Kral Manza kapalı duran göz- 4