Sağlık î Ylık öğütleci — Nezlenin tedavisi ve Korunma en haftaki yazımda, nezle- .pı'_Y'lnden ve ârazından Bi e:;l'm_» Bugün de nezlenin len ileri gelen ihtilâtla- 'avisini ve korunma çarele- Natacağım. h nezleyi henüz başlangıç- için, şimdi sayacağım Dit —!:"_VC tedaviye müracaat et - l"Zlım-lrr: K *e| bab, t TÜi a) >ı Pezle alâmetleri görülür M::"z hastayı terletmeli; bu - m"'de sıcak ıhlamurla birlik- '_'llâı) mürekkebatı (aspi - l"':'ı;piı-in) vermelidir. Haki - '&Asta bol aspirin ve ıEıla - bf ” h"':ı tesiriyle güzelce terler, ve | a “Meyi müteakip başındaki | S Ve vücudundaki kırıklığın Izı ve hararetinin düştüğü- tür, Ti : iıffleme tedavisine bir, hattâ “[n devamn etmek muvafıktır. “hassa ortalıkta grip salgını Recti Ağ &8) uj "im U zaman, nezle olan bir çok' selerin, nezlelerini bu söyledi- )'nil;:"i ile bertaraf etmeleri, k îmmdı gribe tutulmalarına Mani olur, İuk?;ııeh l—ılîr kimsenin burnun- ıirayeıınlılıgm, civar boşluklara ıîlıl"i ttmemesi için, burun de- d e:' açmak ve açık tutmak i- lİıııI.". Bunun için şişmiş ve !içkin";m, çlaa bucun MK L sülereği * Mantollü merhemler kaliptol tükeel gomenol, veya o nidE Ütsüleri yaparak, geçir- H Avsiyeye tayandır. b .;l n_czlnde burna mantol bo i'ıkc'n ibaret enfiye çekmek mu- ise de buruna lâvajlar yap- ""l(' burun deliklerine su çek- Ü suretiyle yıkamak hiç doğru v:ııd"' Keza şiddetli aksırmak H vvetli öksürmek te muvafık ıuım'dır. .Zirı. bu hareketlerle m“h deliklerindeki akıntı ve if- L“’lvi burun arkası boşluğuna, "'lnd.n _k_l.dıiu. yahut burun ci- b—"m' __lkı Üstçene, alın ve kalbur “fi boşluklarına itileceğinden, ::a"".du hasta olmasına sebe- Verilmiş olur, biy tü ğt.r nezleden sonra orta ku- h“ışâhlsır iltihap husule ha Mtalık burun civarr boşluk- B Sirayet etmiş ise, vakit ge - P'ıedt en her'nen Mmütehassısa mü- İ imı:lııelıdîr. Bu sayede hat bin, Mmüzmin bir hal al- Kat b gelmiş, ya- Kü _l"'llnıı olur. İalik gç CİVarı boşluklarında has- I::Eim“llılı edince, mütehassıs &z N Ve Civarına yapa- « h:ı:"l tedaviden ve içerdpın h_ * âspirinle kininden baş- sıcak kompresler tat sıcak hava ban- * _l!t.ve burayı (ültravi- ÜMİZ suni güneş ziya- trakmak çok Musip- stada ee kklin.d Börülen ve bazan nö- &i gı le gelen, ve çalışmağa siddetli baş ağrıl KN (plrami A bi '“Çılr :;lrnını_doıı, antipirin) a Blıiı u mak icap eder. ıqi:ı İ :ez_le.lcri dahilden a- dür. & iyi etmek müm - i Böyle h';'v: tuya göleSi olan bir şahı, d K ı“'?_ damla tentür- ğ nn"" içmek suretiyle 0Ü7 t Ne geçebilir. Ntürdiyotu sulisti - Pa: e izımdu.Zinfuı,l T incl teşrin 1934 — ea çareleri | alman iyot, nezleyi geçireceğine, bilâkiş çoğaltır. Nitekim hiç nez- ,: lesi olmıyan ve fazla iyot almağa mecbur olan kimselerde sırf bun- dan ileri gelmeburun nezlesi gö- rüyoruz. Bir de ilkbaharda görülen ve Almanların (Heuschnupfen) de- dikleri bir nevi burun nezlesi var- dır. Nisan nihayetinde ve mayıs bidayetinde, çiçeklerin açtığı bu aylarda, bazı kimselerde burun nezlesine şahi toluyoruz. İlkba - har nezlesinin sebebi, o şahsım bu- run iç zarında çiçeklere ve bu çi- çek lerin üzerinde bulunan ve rüz- gâr vasıtasiyle öteye beriye savru- lan gubbarı talilerine karşı hususi bir hassasiyete malik almasıdır.Bu cins nezle bir kaç hafta devam et- mekte, ve mayıstan sonra kendi kendine geçmektedir. — Ancak buna musap olanların bazan çok şıztırap çektikleri görülüyor. Bu | gibiler, dahilen verilen veya ka- na şırınga edilen kireç müstahza- ratından istifade ettikelri gibi, İ bazan burun iç zarının elektrikle | yakılmasından da fayda görürler. Bunlara, Almanya ve Avusturya- da, nezlenin zuhurundan bir kaç | hafta evvel korunma çaresi olmak | üzere (Heufieberserum No, 312) | ismi verilen hususi bir nezle seru- | munu şırımga ederek hastalığın ö- | nünü almaktadırlar. Uzun süren müzmin burun nez- lelerinde, — hastalığın sebebini, burnun iç zarından ziyade başka şeylerde aramak lâzımdır. Ez - | cümle burun arkası boşlağunda | mevcut ve halk arasında (ahta - | bot) denilen lüzumsuz etler, son- ra, burnu ikiye ayıran perdenin eğri oluşu, senelerce süren nez - lelere sebebiyet verir. Onun için en ziyade çocuklar- da görülen bu ahtapotları, müte- hassısa müracaat ederek çıkart » mak ve bu sayede küçük ve genç hastayı müziç ve uzun bir nezle- den kurtarmak icap eder. Devamlı müzmin nezle bazan verem veya frengi gibi bir vücut ve kan hastalığından ileri gelir. Bunu mevzit tatbikatla veya di- ğer ilâçlarla iyi etmek mümkün değilken, kana yapılacak hususi frengi ilâçlariyle sür'atle iyi et - mek kabildir. Burna kaçan ecnebi cisimler, taş parçaları v.s. de müzmin bu- run nezlelerine ve cerahatli akın- tıya sebebiyet verir. Bunlarda ya- pılacak şey, hekime müracaat e- dip kaçan maddeyi çıkartmak - tır. Astm denilen ve teneffüsteki | | TTTT ÇK P ÇO N DA 7 — HABER — Akşam Postası Luzitanya'nın torpillenme- sinde kimler rol oynadı? umumi harbe girmesine âmil, teşkilâtının yanl - Amerikanın Bugün herkes bilir ki, Amerika Bon dakikaya kadar utmumi harbe gir- memeğe çaışınış, nihayet, itilâf kuv vetleri saflarına geçerek büyük döğü- şe karışır Ş Amerikada birçok Almanlar vardı ve bugün de vardır. Amerikada ya - şıyan Almanlar, o zamanlar, bu kuüv- vetli ve büyük devletin itilâf aleyhine harbe karışması için çok çalışmışlardı. Fakıt Alman e-sus teşkilâtı, bu yeni dünya halkının haleti ruhiyesini hesa- ba katmadan faaliyete geçmiş, Alman kudret ve kuvvetini onlara bu süretle kuvyetli taraf, l melerini temin etmek maksadiyle A - m-'talı bir çak suikastlar yaparak, Amerikalıları korkutmak kendilerine bir mü:ttelikten ziyade bir peyk şek - linde iltihak ettirmek istemişlerdi. Bu suikastların en mühimmi de Lü- zitaynanım batırılışı oldu. Bu faciaya 1441 kişi kurban gitmişti. Bugüne gelene kadar, bu büyük hadise hak- kında bir çok şeyler söylendi. Fakat en doğru malüimatı veren Norveçyalı meşhur gemi mücehhizi Kristof Han- nevik Ölmuştur. Bu zat, bundan bir mtiddet evvel neşrettiği hatıralarında hadiseyi şöyle anlatmaktadır: mek suretiyle bütün üiuyıyı heyeca- na getirdiği günden bugüne kadar on dokuz sene geçti. O zamandanberi umumi harbe ait nice sırlar ifşa edil. di. Fakat bu büyük vapurun masum yolcularına karşı işlenen cinayetin ki. min tarafından yapıldığı elân meçhul- dür. 1910 senesinde Nevyorktamühim bir| vaziyette bulunduğum için aslen AL man olan bir çok gemi mücehhizleri ile de tanışıyordum. Bu itibarla Luri. tanya'nın torpillenmesi hâdisesine — sit| bir çok şeyler dğrenmiştim. Luzitanya'nın torpillenmesine başlı- ca âmil olan, sabık Alman Bahriye Mi- büyük sıkıntılarla mütğrafik olan hastalığa müptelâ kimselerde, ba- zan burunda mevcut nezlenin te- davisi, veya burun arkasında bu- lunan lüzumsuz etlerin ameliyatla çıkarılması, hastalığın geçmesi - ni, veşyahut hiç olmazsa epeyce haf'flemesini temin etmektedir. Onun için, her astma müptelâ kimseye, bir de burun hekimine müracaat etmesini tavsiye ede - rim, Yaşlı kimselerde, müzmin bu- run nezlesi ve kittikce teneffilsün zorlaşması çok mühimdir. Zira bu âraz arkasında bir burun kan- seri gizlenmektedir. Bu gibi has- talar. hic vakit kaybetmeden mü- tehassıs hekime müracaat etmeli- dir. Bu sayede vaktinde keşfedi- ralaylarından Baron Von Rintelen dir.| Von Rintelen 1910 senesi Nisanında| Nevyork'a gelmiş, İngiltere aleyhine ça lışan casus teşkilâtında muvaffakiyetle faaliyette bulunmuştu. Bana kalırsa, u- mumi harbin en tehlikeli adamı Baron Von Rintelen olmuştur. Luzitanya'nın batırılması onun şeytani — faaliyetlerin- den birisiydi. Bu işlerde kendisine yar- dım edenler, Nevyorktaki Alman Sefa- lecek bir kanseri, ameliyat vöya şuaat tedavisiyle iyi etmek müm- kündür. Fakat hastalık ilerledik- ten ve etrafa dal budak saldıktan sonra hastayı kurtarmanın imkânı yoktur. Bu vesile ile meşhur birtıp ka- | nununu zikretmek isterim: Has- talığı başlangıcında karşılamalı ki tedavi gec kalmış olmasın!. Dr. Ahmet Asım anya'nın batı$şı reti deniz ateşesi, Von Papen ve gene sefarete mensup diğer bir Alman Bahri ye zabiti olan mülüzım Boyed idiler. Nevyorkta gemi techizi işleriyle meş gul oluyordum. Bir gün aslen Alman olup samimi bir dostum olan bir gemi mücehhizinden, Baron Von Rintelen, nin Alman İmparatorunun bazı emirle- rini hamilen geldiğini — öğrendim. Von Rintelen'in gelişi Amerikada bulunan Almanların üzerine büyük bir tesir yap maştr . Bütün bu Alman — Amerikalı- lar, ana vatanlarına hizmet için ellerin: den geleni yapmak istiyorlar, Baren Van Rintelen'i, Allah gibi tanıdıkları İmparatorun bir nevi peygamberi — gibi | telâkki ediyorlardı. Buna mukabil Alman Sefiri kont Bernstorff hiç de memnun olmamıştı. Hattâ zannettiğime göre, İmparatora bir mektup yazarak — Von Rintelen'in faaliyetinin fena bir tesir bıraktığını, siyasi faaliyetine ket vurduğunu yaz- maş, kendisinin geri aldırılmasını — iste- ış bir m anevrasıdır. Do ni gösteren 1esim re bazı beyanatta bulunmuş, Alman de- nizaltı gemilerinin faaliyette bulunduk- Tarını, ihtiyatlı hareket edilmesi lâzım geldiğini bildirmişti, Sefir, bundan da- ha fazla şey yapamazdı. Ve hattâ bu bile çoktu. Luzitanya'nın hareketi, sefir için büyük bir endişenin başlangıcr — olmuş- tu. Heran facia haberini bekliyordu. Ni hayet 1910 senesinin 7 Mayısında İr- landa sahillerinde bekliyen U.20 Alk man denizaltr gemisi Öld Herd of Kin- sale'den bir kaç mil mesafede Luzitan- ya'yı gördü, V.20 nin kumandanı gemi- nin ismini bilmiyordu, Saat 10 du. Ku- mandan Şvayger torpil atılması emrini verdi ve Luzitanya torpillendi . Faclanın aksülâmeli, sefir Kont Be- rnsdolf'un haber verdiği şekide oldu. Amerikada bulunan Alman casus — teş- kilâtına mensup olanlar, halkın tarif c- dilmez bir nefret hissiyle karşılaşarak şaşırdılar. Bütün dünya efkârı umumi- yesi ayaklanmıştı. Halkm nefreti o de- receyi bulmuştu ki, sefir Bernsdorff bi. mişti, Fakat Sefirin bu çok makul söz- leri boşuna gitmişti, Üstelik, bu mek- tuplan haberdar edilen Von - Rintelen ile avenesi, artık sefiri de hiçe saymağa başlamışlardı. Asıl şayanı dikkat — olan nokta, Nevyoktaki Alman mahafilin« de, Luzitanya'nın batırılacağının ma- bu plânın tatbiki Ingiltereyle Amerika- ya, Alman Denizaltı gemilerinin kudret ve kuvvetini gösterecek, Almanların a- çık denizlere hâkim olduğunu ispat ede rek onları korkutacaktı. Bunun için de *“Kunard Layn,, ın en muhteşem, en bü yük ve Amerikalr milyonerlerin en çok seyahat ettikleri gemi, Luzitanya inti- hap edilmişti. Von Rintelen kat'i kararını — verdik- ten sonra yepyeni bir gifresiyle Kil'deki Alman Denizaltı gemileri Üssübahrisi- me bir telgraf çekmişti. Telgraf, Von Rintelen'in Nevyorka gelişinden — dört hafta sonra 30 Nisan 1910 da çekilmiş-| ti. Kil'de, Luzitanya'yı batırmağa U.20 denizaltı gemisi memur edilmiş, Irlan- da'nın şimal sahillerine gidip bekleme- si için talimatverilmişti, Plândan baberdar olan sefir Kont Bernstorff müteaddit telgraflar — çeke- rek bundan vazgeçilmesini âdeta — yal- varmıştı. Son telgrafında hâdisenin| halk ve dünya efkârı umumiyesinde bı- rakacağı fena aksülâmelden bahsediyor ve sonradan çıkan fena neticeleri, âdeta| sanki bilmiş gibi, haber veriyordu. Bu telgrafların da bir neticesi çıkmadı - vel telgraflar Von Rintelen'e bildirildi, Ba-| ron von Rintelen da artık Kont Bernes-| torff ile açıktan açığa alaya başladı. Ondan bahsederken “ihtiyar bunak,, di yordu. Aldığı telgraflara cevaben de ilk fikrinde israr ettiğini, bütün dünyanm bu darbeden korkacağını teyit ediyordu. Böylece, sefirle Von Rintelen arasın-| daki mücadele, sefirin aleyhine dön- müştü. Kont Bernstroff ise, vicdanını mes'uliyetten kurtarmak için, nııhl—l le bir kaç gün için göze görünmemeğe mecbur olmuştu. Esasen o günden beri, ne Von Rintelen'i ne arkadaşlarını bir daha sefarethaneye kabul etmedi. Ben, Von Rintelen'i hâdiseden evvel bir kaç defa görmüştüm. Nevyokta, Al- Almanyanın Luzitanyayı torpillet- |İlüm olmasıydı.Baron Von Rintelen'e göre| man bir gemi mücehhizi tarafından ta- nıştırılmıştık, Bu adam, karşısındakile- ve derhal büyük bir tesir yapryordu. O tarihte 40 yaşlarında kadar vardı ve bü- yük bir enerjiye sahip olduğu — görülü- yordu. İnsan, istemiyerekonun tesiri al- tında kalıyordu. Fakat, uzun — boyu, kuart tavırlarıyle derhal bir asker oldu- Zu beli oluyordu. Kurşuni renkte göz- leri ile, etrafını araştıran — bakışları — ile karşısındakilere doğrudan doğruya hakküme kalkışıyordu. Daha ilk göri şüşümüzde Von Rintelen, beni de sayı- sız casusları arasına katmak — teşobbü- sünde bulunmuştu. Bana, harbin, gemi ücehhizlerine ne kadar istifadeler te- min ettiğinden bahsetmişti. Bu, hakika- ten böyleydi. Nakliye işleri artmıştı. Çok para kazanıyorduk. Kendisini bu hususta tastik etmiştim. O, bunu başka mânaya alarak, derhal bana — tekliflere girişti. Fakat tekliflerini kat'iyyen ved. dedip de, benim Norveçyalı olmak — ve Amerika tebası bulunmak sıfatiyle — iti- Iâf devletlerinin galebesini — istediğimi söyleyince hayretten donakaldı. Lâkin bu çok uzun sürmedi. Şaşkınlıktan bü- yüyen gözleri, küçüldü, ve müthiş bir kahkaha attı: * —Azizim, dedi, her şey aklımagelir. di ama, sizin bu kadar ve çocukça safi- yetinize ihtimal vermezdim. Nasıl olur da harbin bizim tarafımızdan kazanıla- cağına şüphe edebilirsiniz. Ve itirazlarımı yarıda bırakarak ilâ- ve etti: — Neyse, sizin hakkınızdaki düşün- celerimden vazgeçmiyorum, Pek yakım« da fikrinizi değiştireceğinizden eminim, O zaman, daha esaslı görüşürüz, *