20 Ağustos 1934 Tarihli Haber Gazetesi Sayfa 7

EeSE di — -— : t'%' Piyasasında bazı malla- ! M © falep, iktisadi şartlar ne Ü tahavvül ederse etsin, ha- Pük, hık"'nlldv.ıı hemen hiç değiş- Bu gibi malların fiyatlarının ik 'eya pahalı olmasının - satış İi , “rı üzerine tesiri ya çok az , Ya hiç yoktur. Bahsettiği- İ Mallar mübrem ihtiyaçlarımı- İ ten mallardır. Bunların ba- | dı buğday bulunmaktadır. Piyek _d*y insanların büyük ekse- Pöla, fin her şeyden evvel muhtaç Pa. * bir maddedir. Ekmeğin fi- " füe kadar pahalr olursa olsun lip, &t eğer geliri azsa, başka ih- | &. Min tatmininden vaz ge- (h. Pu satm alır. Diğer taraftan Pün Thsanın günde yiyebileceği ek- Y*h' Miktarı da az çok sabittir. 'bir kilo ekmeğin fiyatı yirmi h ' iken on kuruşa düştüğünü | “delim: İ ek ucuzladı diye eskiden . * bir kilo ekmek yiyen bir a- Ok, Sünlük istihlâkini iki kiloya İm, Maz. Fiyatların pahalılaş - ' _d! da (kıtlık müstesna) ek- , Sstihlâki hissolunacak dere - , Azalmaz.Çünkü yukarda kay “Simiz gibi ekmek mübrem Çtır, Bir kişi için yaptığımız Ç nf'iıâha:zıyı bütün insanlara Bil edersek görürüz ki buğday h: 'ne kadar tahavvül ederse İ _b“ğday istihlâki — muayyen | muhafaza etmektedir. halde dünya buğday ihtiya- zmı]üm ve muta olduğuna göre —gdden'în istihsalini ona göre , & etmek icap eder, Fakat is- i li istihlâke uydurmanın iki ( Manii vardır: , — Tabiat, Buğday zirat mah- (, ziraf mahsuller keyfiyet keı'llnîyl!'t bakımlarından tabia iri altmdadırlar. , — Buğday istihsalini devlet- İt Ve mıntakalar arasmda — tah- h Ttenin imkânı şimdiye kadar ; Un | l , İ KA N & C L| t |) ÜN iki mâni yüzünden “dünya day mahsulü her sene istihlâk İ “nr ya çok aşmakta veya bu : "'ll dununda kalmaktadır. 'qxihul fazla olduğu zaman İıh k sabit kaldığı için fiyatlar 4' h dü_!mektedir. İstihsal az oldu- | Nİ., t ayni sebepten dolayı, fi- O|a,.” tok yükselmektedir. Az is- k 4, Yü t fiyatlar üzerine büyük te- AÇ ,:muı için mahsülün arka Cü iki sene fena olması lâzım f Ünkü bir senelik istihsal açı- | kı:e'cut stoklar kapatmakta- E::İ—nrzdg bir buğday meselesi Ü âleminde ötedenberi mev- a İstihsalin fazlalığımnda fiyat _ düşüp çiftçiyi zarara liş. Tasr ve istihsalin kifayet- aç , de kıtlırğa meydan verilme Paj 'Sin bazı tedbirlere başvurul B Bu tedbirlerin en ehem j hı.ğı $udur: Şimali ve Cenu- ha, z kürelerinde ayni za - K u::levıimler birbirinin aksi- Ve Eday iki nısıf kürede altı i"h' ile istihsal — olunmakta- eıü:n!imnl hasat zamanı ce- "". M vaktine tesadüf etmek- | | z mahsulü Ka ise, fiyatların düşmesi- ti | olunmak üzere, cenupta h.:l“'ah edilmekte, şimalde Pa &Z İse cenupta ekim ço- dır. Tabit cenup mah- Dünyada ve bizde buğday meselesi sulü de şimal üzerine ayni tarzda tesir yapmaktadır. Büyük harpten sonra diğer bü- tün iktisadi meseleler gibi buğ- day işi de fevkalâde karışmıştır. Büyük harpten evvel en mühim ketleri şunlardı: Kanada, Rusya, Amerika Birleşik devletleri, Ar - jantin, Tuna devletleri, — Avustu- ralya, Hindistan, Harpten sonra Rusya sanayie büyük ehemmiyet verdiği için buğday istihsalini azaltmıştır. A- merika Birleşik devletleri de ken- di ihtiyacına tekabül edecek istih- sal yapabilmektedir. Fakat bu iki büyük müstahsilin yerine bugün, iktisatta himaye usulünün fevka- lâde taammümünden dolayı. bir çok yeni buğday memleketi belir- miştir. Eskiden bütün buğdayını hariçten ithal eden Almanya, İs- viçre ve İtalya bugün buğday zi- raatinde çok terakki etmiş bulu- nuyorlar, 1919 dan sonra eski ve yeni buğday memleketleri asri usuller- le müthiş bir istihsal yarışmma çık- mışlardır. Büyük harpte buğday stokları tamamile tükenmiş oldu- ğundan beş altı sene bütün buğ- daylar satrlabilmiştir. Fakat 1927 den itibaren satış durgunlaşmış- tır. Düşük fiyatı fazla istihsalle kapatmak istiyen memleketler ye- ni bir yarışa çıkmışlar, fakat bu sefer buğday fiyatları tarihte gö- rülmemiş derecede inmiştitr, Bazı iktisatçılar şimdiki iktisa- di buhranın belli başlı sebebi ola- rak bu hâdiseyi göstermekte — ve fikirlerini şöyle müdafaa etmekte dirler: - Buğday müstahsillerinin bilhassa Cenubt Amerika, Hin- distan ve Tuna memleketlerinde mallarını pek ucuza satmak mec - buriyetinde kalmalarından dolayı gelirleri ve netice itibarile — satın alma kuvvetleri çok azalmıştır. Ziraat memleketlerinin iştira kuv vetleri azalmca sanayi memleket- leri de mallarını satamamışlardır. İşsizlik, piyasa durgunluğu, esha- mm borsalarda paniğe düçar ol- masrı hep bundan doğmuştur. İktisadi buhranım uzamasile neticeler âmilleri üzerine tesir e - derek buhranm bir kat daha bü - yümsine vesile olmaktadırlar. Bu husus buğday meselesini de karış tırmıştır. Buğday satım alan mem- leketler ithalâtlarını tahdit ettik- leri için buğday istihsal — memle- ketleri çok fena vaziyete düşmüş- lerdir. * Türkiye bir ziraat memleketi ol- makla beraber Cümhuriyet devri- ne kadar mütemadi muharebeler, fena iktisadi teşkilât, âşar vergi- leri, istihsalde geri usuller tatbiki ve münakale kıtlığından — dolayı buğday istihsali memleketin ihti - yacına kâfi gelmiyordu. Hariçten mütemadiyen buğday ithal ediyor Cümhuriyet hükümeti bütün bu saydığımız mahzurları ortadan kaldırdığı için fevkalâde inkişaf eden istihsal son senelerde — ihti- yaç miktarını aşmıştır. Bu suretle Akdeniz havzasına buğday ihra- cına başlamış bulunuyoruz. Türk buğdayınmnın maliyet fiyatı cihan piyasasında diğer buğdaylara re - kabet etmeğe müsait bulunmak- -) (Devamıt 12 inci sayıfada) buğday istihsal ve ihraç memle- | Amerikadan Avrupaya, tayyare ile Okyanusu ilk defa olarak geçmeğe muvaffak olan Lindbergin bu muvaffa- kiyetli uçuşundan beri, aradan yedi sene geçti. Cesur tayyarecinin adını bütün dünyaya tanıtan bu hareketi, l Alı dan hayranlıkla bahsolunmağa vesile te şkil ediyor. Lindbergin bu meşhur uçuşu yaptığı “Sen Luinin ruhu” isimli tayyaresi, artık eskimiştir. uçuş için istifade edilemiyecek hale gelmiştir. Fakat, bu vaziyet üzerine parça parça edilip da ğıtılmamış, Amerika hükümeti, bu tay« yarenin Vaşingtonda Milyli müzede ta rihi eserler arasına konulmasına karar vermiştir. Bu karar, yerine getirilmiş- tir. Resimde tayyareyi müzezede görü yorsunuz, Resimde gördüğünüz Avusturya - da İnsbruktaki Hoplfarsten kilisesine geceleyin üç haydut tarafından kun - dak sokulmuş, yangın, kilise kısmen yandıktan sonra söndürülebilmiştir. Zarar, 183,000 Şilin miktarındadır. Yakalanan haydutlar, kiliseyi söy- mak maksadını gütmediklerini, yalnız eski Roma İmparatorlarından Neron gibi muhteşem bir yangım görmek ar« zusiyle kliseyi kundakladıklarını söy- lemişlerdir! Viyanada Semmeringte yapılan beynelmilel dans müsabakasında, re- simde gördüğünüz kadınla erkek, Vi- yana valsini en muvaffak, en cazip ve ritmik tarzda yapmışlar ve bu dansta Avusturya birinciliğini kazanmışlar - dır. Kadın, Froylayn Silli Poş Marlen, erkek de Her Volf Lukastır. Avusturyada Şteyr şehrinde geniş bir sahada yangın söndürme tecrübele- ri yapılmıştır. Bu şehrin itfaiye takımı gönüllü olarak çalışan adamlardan te- şekkül etmiştir. Yangın söndürme tecrübeleri es nasında, yangından kurtarma yolunda da bazı hareketler yapılması unutulma mıştır. İtfaiye takımının yetmişinci kuruluş yıl dönümü vesilesiyle yapılar bu tecrübelerde, on üç yangın söndürme ve yangından kurtarma âletiyle yüz elli itfaiyeci hazır bulunmuştur. Viyana civarındaki Badende 1934 senesi plâj ve gazino kraliçeleri seçil: mek üzere bir müsabaka yapılmış, buna Avusturyanın mühtelif yerlerinden ©- raya gelerek yazı geçiren kızlar iştirak etmiştir. Neticede sağda oturan L. Lustig plâj, solda oturan Grete Rişter gazino kraliçesi seçilmişlerdir. EL e ei CC oner ! E ; Amerikada sıcak dalğası, hâlâ bütün şiddetiyle devam ediyor. Bir çok ı. şi, sokakta, balkonda duruyor. Soldaki resimde Nevyorkta bir babayı iki çocuye ğiyle birlikte, bir balkonda uyurken gö rüyorsunuz. Diğer taraftan sıcak dalğası, Avrupada da hatırı sayılır derecededir. Sağ- daki resimde Alman itfaiye neferleri Berlinde bir caddedeki ağaçlara, güneşin yakıcı tesirine karşı korumak için, hortumlarla baştan aşağı su sıkıyorlar!