Her güzelin ... — Bir huyu wi Sene 16 — No: 5698 — Fiatı her yerde 5 kuruş PAZARTESİ — 20 Ağustos 1934 Telefon : 24240 (İdare) - 24249 (Tahrir) - 24248 (Matbaa) - 20113 (Klişe) İkinci Dil Kurultayınin dünkü toplantısından iki enstantane ; Reisicumhur Hz. müzakereyi dinlerlerken, Ahmet Cevat bey tezini okurken Dil kurultayı çok eski tarihi medeniyetlere ilk örnek çileri meydana çıkarıldık- bu milletin öz dili ol- madığını, bugün yazdığımız türk- genin temelini teşkil eden arapça ve farisi kelimeler kullanılmadıkça bir Türk için meram anlatmak güç Giacağını zannetmek elbette çok yanlış bir göri Osmanlı tarihini, © senelerce imekteplerde Türk tarihinin hepsi diye okuduk, öğrendik. Osmanlı 'devrinin, engin Türk tarihinde kı- sa bir devre olduğunu Gaziden masıl öğrendikse, öz dilimiz diye yazıp okuduğumuz osmanlıcanın zaman ve mekân dahilinde kısa ve mahdut bir tagayyür olduğunu yeni öğreniyoruz. Yanlıştan kur- #ulmak istiyoruz. Bu yanlışı, bütün sezişleri gibi herkesten evvel gören Gazi - vak- tile vatan yolunda kurtuluşu ara- yıp bulduğu gibi - ilim yolunda doğruyu aramaya çıktı. Şimdi bu yolun üstündeyiz. Va- rılacak hedef Türke, asırlardan. i unuttuğu, kaybettiği öz ana buldurmaktir. İkinci dil kurultayında dinledi- iz sözler, bu yolda çok ve cid- gösteriyor, Gerek in, gerek Umumi bin nutukları bu zor, ve ezici işle uğraşanların bunu rıldıklarını canlı olarak anlat Tarama dergisi kiymetli bir ha- zinedir. Harf inkılâbı, millete okuma yazmayı on misli daha az zaman- da yüz misli daha kolay öğretmek içindi. Fakat, okuma yazma bik mek sadece bir vasıtadan ibaret ir, Milleti cahillikten kurtarmaz. Cehaletle asıl mücadele, herke- #in okuduğunu anlaması, yazdı mı herkese anlatabilmesi ile başlı yacaktır. Emel getin olacak, çalışma uzun sürecektir. Zira, bütün ilim araştırmaları gibi, dil bilgisi yolu da sarp yoldur. Fakat, bunun ba- | garılacağına en kuvvetli delil, Ga- in bu değerli işe bizzat alâka göstermesidir. (Devamı 2 nci sahifede) Necmeddin Sadık Ikinci gün Kurultayda dün mühim iki tez izah edildi Kurultayda bu tezler etrafında Türk dili kurultayı ilinci top- lantısını dün saat on dörtte Dok mabahçe sarayı salonunda yap- maş Reisicumhur Hz. refakatlerinde dahiliye vekili Şükrü Kaya bey | bulunduğu halde on dörtte içtima salonuna gelmiş, âza ve dinle; ciler tarafından hürmetle selâm: lanmıştır. Reis Kâzım paşa celseyi açtık- tan sonra, kurultay yazkanı İs- mail Müştak bey geçen celsenin zabıtlarını okumuştur. o Bundan sonra, Prusya ilim akademisin. den, Türk dili kurultayına gelen tebrik telgrafı okunmuştur. Bundan sonra Türk dili tetkik cemiyeti umumi kâtibi İbrahim. Necmi bey kürsüye gelerek dil kurultayının faaliyetinden bah- setmiştir. ibrahim Necmi bey top- lantıda 34 halkevi murahhasının, unu, fırkanın lerinde Türk dili için büyük gay- ret sarfedildiğini izah etmiştir Necmi beyi müteakip Ahmet Cevat bey dün yarını kalan tezini | izaha başlamıştır. Ahmet Cevat beyden Saim Ali bey tezini izah etmiş ve bunu müteski brahim Necmi İ bey kürsüye çıkarak tezler hak- MM a iğ görünüş kında arzu edenin fikrini beyan edebileceğini söylemiştir. Ahmet Gavat beyin tezi Dün Ahmet Cevat bey tarafın- (Devamı 2 nci sabifede) Bulgaristanda Türklere karşı tazyık devam ediyor Bir çok Ti rkler Romanyaya iltica etmeğe mecbur oldular Bulgaristanda Türklere karşı yapılan tazyikler devam ediyor. Bu tazyikler yüzünden bir kısım Türkler Yunanistana iltica ede rek oradan ana vatana gelmişler. di, Buler şimalindeki Türkler de son zamanlarda Ro- manyaya iltica etmeğe başlamış” lardır. Bunlar Romanyaya pek pe- işan bir halde ve geceleyin geçe- işlerdir. Bükreş elçiliğimi bunların memlekete gönderilme iyile uğraşıyor. Bulgar gazeteleri bu hadiseyi inkâr etmiyorlar. Yalnız Roman- yaya geçen Türklerin Bulgaris- tanda emlâk ve arazisi olmadığı. nı, bunların tesirata kapıldığını kaydediyorlar. Bu neşriyat doğru deği detli tazyike maruz kaldıkların- 'dan bunlar birçok güçlükleri göze alarak Romanyaya ilticaya başla” mışlardır. Bu tazyiklerden yeni bir kaçıni Bulgaristan Türkleri şid- 5 ağustos gecesi Es kicumaya üç saat mesafedeki Ak- mehmet köyünde Türk evleri ta- şa tutulmuş, birçok kapılar, cam- lar kırılmıştır. Bu aralık işitilen silâh seslerinden halk dışarıya çi- kamamıştır, * Ertesi günü komitelerin köyü bastığı, meselenin bundan ibaret olduğu söylenmiştir. Bunun doğru olmadığı yalnız Türk evlerinin taarruza uğramasile sabittir. Bum- dan başka köy camiine hücum edi- lerek kapılar, camlar kırılmış, ha- lılar, kilimler, seccadeler parça- lanmıştır. Kapının önüne de «Türkleri daha burada tutacak mısınz?» diye mektup bırakılmış. tır. Hükümet bu hadiseyi tahkike bile lüzum görmemiştir. Sıratça köyünden Turan Meh- met oğlu Salih, Hayrullah oğlu Mehmet, kasabadan köye döner: lerken malüm köy Bulgarları ta- (Devamı 2 nci, sahifede) “Ozmanlen — Yahu m. Halk «Dalma iyiye, güzele, doğrul?