2 Mayıs 1939 Tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 4

2 Mayıs 1939 tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 4
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

2 Mayıs 1939 Hasret Mükerrem Kâmil Su Tam nikâh gü yapılan bir tecrü Londrada bir genc kız, sevgilisinin aşkını kolaylıkla anlayıverdi RADVO «Kimsesiz kızlar» akşamki program ) Türkiye Radyodifüzyon Postalan DALGA UZUNLUĞU 1639 m. 183 Kcs. 120 Kw. T. A. Q. 19,74 m. 15195 Kcs. 20 Kw. T. A. P 31,70 m. 9465 Kcs. 20 Kw. 12,30 Program, 12,35 Türk muziği Pl. 13,00 Memleket saat âyarı, ajans ve meteorolojı haberleri. 13,15 Muzik (Karışık program Pl.) 13,4514 Konusma (Kadın saati Ev hayatma aid) 17,30 Inkılâb tarihi dersleri Halkevinden naklen. 18,30 Program. 18,35 Müzik (Virtuozlar Pl.) 19,00 Konuşma (Turkiye pastası), 19,15 Turk muziği (Fasıl heyeti) Tahsin Karakuş ve arkadaşları Safiye Tokayın iştjjaklle. 20,00 Memleket saat âyarı, ajans ve meteoroloji haberleri. 20,15 Türk muziği. Çalanlar: Vecihe, Ruşen Kam, Cevdet Kozan, Eeşad Erer. Okuyanlar: Necmi Rıza AhLskan, Semahat Ozdenses, 1 Hüzzam peşrevi. 2 Dedenin Huzzam yuruk semaisi Rehi aşkmda. 3 Selânikli Ahmedin Segâh şarkı Zevk olur giryelerim. 4 Kanun taksimi Vecihe. 5 Tatyosun Huzzam şarkı Suyi kâtanede. 6 Hacı Arif Beyin Segâh şarkı Olmaz ilâc sinei satpareme. 7 Şevki Beyin Hlcaz şarkı Af eyle suçum ey güliter. 8 Salâhaddin Pmarm Hicaz şarkı Kalmadı bende ne arzu. 9 Karcığar şarkı Bilmem ki sefa neş'e bu ömrün 10 Lem'inın Karcığar şarkı Çeşmanı o mehveşin elâdır. 21,00 Konuşma, 21,15 Esham, tahvilât, kambiyo nukud ve ziraat borsası (fiat) 21.25 Neş'eli plâklar R. 21,30 Muzik (Radyo orkestrası Şef Praetorius) 22,30 Muzik (Oda muziği Pl.) 23,00 Müzik (Cazband Pl.) 23,4524 Son ajans haberleri ve yarınki program. Genc kadın günden güne eriyordu. küserek tekrar geri çekiliyorlardı. Bahçelerin yeşili uyanıyor, bostan kuRengi kaçmış, gözlerinin kıyısı morarmış tı. Bakışlarında sanki hiçbir sevincin yularının suyunu boşaltan gözleri bağlı uyandıramıyacağı bir cansızlık vardı atlar durmadan dönüyorlardı. Bir za Ruhî elestikiyetini kaybetmiş gibiydi manlar sinirlerini bozan bu gıcırtılarda Öğleye doğru yataktan kalkıyor, geç şimdi en derin musikiyi bulan genc kadın, Londrayı bilhassa meşgul eden bir kovalardan süzülen damlalara ellerini, vakitlere kadar sabah kıyafetile dolaşı sevgi ve evlenme hâdısesi, başka yerlerde yordu. Saçlarını gelişigüzel bir tarakl dudaklarını uzatmak istiyordu. tutturuveriyor, iş yaparken adeta vücu Alçak bacalanndan duman tüten ker de alâka uyandırıyor. Geçende Vest dünü zorla siirüklüyordu. piç evler, bahçeleri kargılarla çevrilmiş minster'de Sen Margaret kilisesinde Con Günde üç defa ve muayyen saatlerde kulübecikler. Yazın tozu göze sürme çe Klod Smili, yirmi yaşında bir kız olan Paristen yazılıyor: Sesiliya Velesli ile evlendi. Her ikisi de gelen postayı çarpıntılar içinde bekliyor ken, kışm çamuru dize çıkan sokaklar. «Ocak arkadaşları», «Dilenciler opegazete, mektub veya mecmua çıkmadığ Kavalına sürüsünü bağlıyan derdli ço Londranm en kibar muhitlerine mensub rası», «Don Kişot», «Beyaz esir kadın» zamanlarda hiçbir şeyle avunamıyordu ban. Durgun sularda yıkanan yıldızlar dur ve erkek, Büyük Britanya payitahtı gibi emsali arasında cidden göze çarpan nın en zengin bekârlarındandı. Bu bekâAkşam karanlıklan inmeğe başlarken ve ufuklarda doğup sönen güneşler. büyük kordelâlar vücude getirmiş olan rın, şu ve bu kızla veya kadınla evleneradyoyu açarak hep yurdundan gelen sesYer yer, parça parça gözlerinin önünrejisör G. W. Pabst'in her çevirmeğe den geçiyor; içinde yaşadığı sıralarda ceği hususunda senelerdenberi boyuna başladığı filim muhakkak ki sinema âleleri dinliyordu. Bazan hasretli bir kadın ötelerde, monoton bulduğu kasaba hayatı bir daha değisen tahminler yürütülüyordu. Zengin minde mühim bir hâdise teşkil eder. Üsuzaklarda, yanık bir sesle şarkı söylüyor erişilmesine imkân olmıyan bir saadet bekâr, bütün tahminler hilâfına hareket tadın son zamanlarda «Mukaddes ka ediyor, bekâr kalıyordu. Evlenmekte bu du. Bu sesle arasında daima köpüklü de kaynağı gibi varlığında titriyordu. nun» isminde bir eserı beyaz perdeye inŞiddetle yerinden kalktı. Israrla dü kadar müskülpesend davranan erkeğin tikal ettirmek üzere çahştığını haber alınnizler, yüksek daglar, günlerce süren ovalar bulunuyordu. Fakat buna rağmen şünmek, uzaklarda kalan memleket rüya bu sene Sesiliya Velesli ile evlenivenmesi, ca stüdyoda kendisini ziyarete gittim. Fasını daima görmek onu çıldırtabilirdi. So bu itibarla uyanan merakı son derecede kat o gün daha mühim bir iş dolayısile genc kadın o sesin sahibini kendi içinde beslemistir. buluyor; yurdunun bir damla suyunu kağa çıktı. Sabahleyir. yağan yağmur asbaşka bir yerde bulunmaya mecbur ol Con Klod Smili'nin evlendiği kız, bu duğu için çevrilecek sahnelerin idaresine falt yolları yıkamıştı. Şimdi solgun bir bir avuç yeşilini benliğinde titrer hissedigüneş aparhman damlarının üstünde tit erkeğin gözüne çarptığı zaman, henüz on muavinini vekil bırakmış. Biz, muavinle yordu. Buraya geleli iki yıl olmuştu. Birinci riyordu. Yürüdü, yürüdü. Durmadan sa altı yaşındaydı ve mekteb talebesiydi. görüşürken filmin başrolünü deruhde etyılı yeni muhite alışmak, dil öğrenınek, ğından, solundan çocuk arabalan çeken Kendisi, Kovli Düşesinin kızıdır. Kız, miş olan sevimli artist Marcelle Chantal yirmi yaşına girince, ebeveyni evlenmesi yanımıza geldi. Vazıyeti anlattım. Sureyabancısı olduğu bir yaşayışa ayak uy kadınlar geçiyordu. Marcelle Chantal Renk renk örtüler altında uyuyan, ya ne müsaade etmiş ve her ikisi de bu mü ta gücenmiş gibi görünerek: durmak telâşı içinde geçirmişti. O zaman da içinde arasıra buhranlar başgösteriyor, hud güneşe gülümseyen çocuklara dalgm saadeyi alınca sevinmişlerdir. Gazeteler Aşk olsun, dedı, üstad burada yok lip bana diyorlar ki: «Şıkhk, hoppalığa buralardan kaçmak, özlediği yerlere, bı dalgın bakıyordu. Bari bir çocuğu olsay bundan sütun sütun yazılarla bahis aç diye bizi adamdan saymıyor musunuz? veda.. Bu sefer, hayatını ilme ve tıbba raktığı sevgililere kavuşmak istiyordu. dı. Onunla avunurdu. Fakat bu hayatm mışlar ve Ingilterenin bütün yüksek asil Istağfurullah.. vakfetmek için ailesmi, kocasını terkeden Fakat bu hamleler pek sürekli olmuyor; devamınca buna da imkân yoktu. Yaşa leri, hatta krallık hanedanı mümessilleri, Ne emrediyorsanız size bu husus bir kadın vazifesi yapacaksın.. Sert yüz bir yaz yağmuru gibi gelip geçiyordu. dıklan pansıyonda onu banndırmak ka evlenme merasiminde bulunmağa hazır ta izahat vermeğe amadeyim. lü, soğuk tavırlı olacaksın..» Lâkin, zanBirçok beklemeden sonra elde edilen bir bil olmıyacaktı. Kendisine çok yabancı lanmışlardır. Derken evlenme günü gelBaştan aşağıya beyaz bir gömleğe bü netmeyin ki ben bu değişikliklerden şikâopera bileti, manah bır Rus ve içli bi* olan miniminilere bakarken kardeşinin kü miş, davetliler hep bir arada, kilisede rünmüş olan genc kad;na hayretle baka yetciyim. Bilâkis.. Böyle her filimde ayrı Fransız filmi, bir orman gezintisi, nihayet çük oğlunu düşünüyordu. Zaten zengin güveyi beklemişlerdir. Lâkin, ne gelin rak: ayn şahsiyetlere girmek çok hoşuma gidihergün biraz daha munis gelmeğe başlı camekânlar içinde serili duran renkîi o kilisede görünmüştür, ne de güvey Evvelâ, dedkn, niçin bu kıyafete yor. «Kimsesiz kızlar» m mevzuu aşağı yan dil dersleri ruhunda toplanan bulut yuncaklara bakar, küçük pardesüleri, el Davetliler arasında fısıltılar yükselmiş ve girdiniz, onu anlatın! yukarı isminden anlaşıldığı cihetle size biseleri seyrederken hep yanıbaşında aradan yarım saat geçtikten sonra da, kiları dağıtıyordu. Ha.. Rol icabı.. Galiba sizin bu hususta uzun uzadıya izahat vermeğe Geldiklerinin ikinci ayında kocası ma îökşini görüyormuş gibi olurdu. Eve lisenin muayyen bir yerine, evlenmenin «Kimsesiz kızlar» ın mevzuundan habe hacet yok zannederim. Zaten bitmemiş bir filimde yarısı geçmiş, yansı da geçesal kitablan taşımağa baslamıştı. Feride döndüğü zaman saatlerce yürümekten ge vaki olmıyacağına dair bir levha konul riniz yok., renkli resimlere bakarak avunuyor, lugat len bir yorgunluk içinde kendini divana muştur! Ne o burada başka bir filim mi cek olan vukuatı anlatmaya kalkışmak lerin yardımile masalları anlamaga baş attı. Kimbilir nekadar uyumuştu. Açılan Ne olmuştu? Erkek, müstakbel zevce çeviriyorsunuz. Ben «Mukaddes kanun» hiç de iyi birşey değildir. Vak'a baştanaşağı o kimsesiz kızlar yurdunda cereyan layınca çocuk gibi seviniyordu. Fakat âmbanm bol ışığile gözlerini açtı. Ko sini kiliseye götürmek üzere evine uğrayın için gelmiştim. ediyor. Bu filmin hususî bir meziyeti daşimdi hiçbir kuvvet, hiçbir hâdise ruhu cası: ca, kızın orada bulunmadığını öğrenmiş . Hayır.. Ayni fiîim, fakat ismi denun göklerini saran korkunc bulutlan da Hasta mısm sevgilim? diye yanma ti. Kız, bıraktığı bir mektubda, sadece ğişti. Çok şükür ki mevzuda bir tebeddül ha var.. O da on beş on altı yaşlarında ğıtamıyordu. îki yıl, memleketten uzak lcoştu. tayyareyle Parise gittiğini yazıyordu. yok.. îşte eski ismile «Mukaddes kanun» birçok yeni istidadların meydana çıkmalarda geçen tam iki yıl... Kendi kendine Başka izahat, herhangi bir sebeb beyanı yeni ismile «Kimsesiz kızlar» da ben bir sını temin etmiş olmasıdır. Ona da ayn Yok çok iyiyim. bunu hesablarken gözlerinden yaşlar bo Sana müjdem var. Obür gün Ham yoktu. Annesile babasına da tam nikâh doktor rolünü oynuyorum. Onun için bu ca memnunum. şanıyordu. merasimi yapılacağı bir sırada neden kal kıyafete girdim. Muhtelif sahnelerde maburg'a gidiyoruz. San'atkâra uzun uzun teşekkür etlim. kıp Prise gittiğini söylememişti. Smili, kaslar, bistüriler kullanıyor, mikroskob Bir genc kızm tedavisi için çelik ciğer kul Ya? Kocası günlerini akşamın dokuzuna bir tereddüd devresi geçirdi; sonra, ver ların üzerine kemali dikkatle iğiliyorum. lanılması gibi çok mühim bir sahneyi de Sevinmedin mi Feride? kadar kütübhanelerde, müzelerde geçiriGenc kadın yüreğinden kopan fırtına diği anî bir kararla, Parise uçtu ve Sesi Şu artistlik ne güç değil mi? Meselâ ben, seyrettikten sonra stüdyodan, arzusuna isyordu. İhtısas yapacagı saha kolay değildi. Geceyi güne katarak çalı$ma&ı icab n yatışürmak için radyoyu açtı. Selim an Üyasını bir otel odasında, yapayalnız bul daima zarif elbiseler giyip cazibeli kadın tediğinden fazlasile nail olmuş bir adam du. Müstakbel kocası odaya girince, kız rolleri oynamaya alışmışım. Bir gün ge olarak, memnun ve neş'eli ayrıldım. ediyordu. Genc kadın da güneşe sed çe atıyordu: onu nasıl karşıladı? Sevincle kolları araken aparrımanlara karşı kocaman bir o Taiili Baltık denizi kıyılarında gedada hep yalnız yaşamağa mecbur olu çirmemizin münasib olacağını düşündüm sına atıldı! Önümüzdeki Perşembe En parlak sinema yıldızı yordu. Feride. Denizi seversin. Bu kış seni bir Şu halde ne diye nikâh günü apansıSelim birkaç defa: «Sıkıhyorsun yav hayli sarstı. Bir hafta Hamburg'da ka zin Londradan uzaklaşmıştı? Kız, bunu rum. İstersen bir iki ay için seni göndere lacağız. Sonra küçük plâja gideceğız. anlattı; evleneceği erkeğin kendisini, söyve Tatil iki ay değil mi? yim.» demişti. Ama, seyahat hazırlıgı lediği gibi sahiden sevip sevmediğini, böySinemasında Evet. başlayınca altüst oldugunu gizliyememiş, le bir tecrübeyle şüphe götürmez surette Müfettiş Türkiyeye dönmen için anlamak istediğinden! Işte, erkek de türFeride de yalnız yolculuk yapmaktan bu yıl müsaade eder miydi? vazs;eçmişti. lü dedikodulara, bir skandala aldırış et" Tabiî. Lisan öğrenme endişesi bit meden, bunların hepsini göze aldırarak Genc kadın yorgun kocasını içlendirmemek için derdini açığa vurmak istemi ti artık. peşisıra gelmekle, sahiden sevdiğini ispat Güzel! yordu. Lâkin bu kararı bazan dağılıveetmiş, demektir; şu halde artık rahat ra Büyük filimde alkışlamaya hazırlanınız. riyor, kırık bir sesle: Feride o gece yatağma uzandığı za hat evlenebilirler! Dikkat ediyorum, diyordu. Bu in man yüreğinde hiçbir şeyle dolm:yaıcğıBoylece, ayni gün, bir parça gecikmiş sanlarm içinde birşey eksik. Enen'ileri nı sandığı bir boşluk açıldığını hissetti. olmakla beraber, hava yolile dönen çifyolunda. Makine gibi çalışıyorlar. Yeme Demek, Selim, elinde olduğu halde yurtin kilisede nikâhları kıyılıyor. lerini, gezmelerini, uykulannı asla ve hiç duna dönmeği istemiyordu. Ve ertesi gün Yalnız bu sefer, gazetecilerle fotoğrafbir şeye feda etmiyorlar. Belki mes'ud ya hasta olduğu için yataktan çıkamadı. SeAşk, heyecan filmi Vastı, Hazım, MualJâ, Ferıha cıları hazır bulunmadığı gibi, davetliler şamak için lâzım olan da budur. Fakat lim seyahat hazırlığını tamamlad:. ö a Bugün 2 riüm birden : saat 1 • 3 ve 8 45 te den mühim bir kısmı ve hele krallık haonlarda eksik olan şey beni sinirlendiri vullan yerleştirdi. Kansmın öfkeli bakışnedanını temsil eden bir kimse de mera . yor. Bu ıstırabdır Selim. Yemin ederim ların hatta görmüyordu. Fransanın en tanınmış muharrirlerinden meşhur FRANCİS CARCO'nun hazır desilmis... bu insanlar ıstırab çekmesini bilmiyorlar. HAPİSHANELERDE YAPTIĞI etüdlerden yaratılan en Trene yerleştiler. Vakit çok erkendi. büyük Fransız şaheseri: Daha iyi ya Feride! Muvaffak ol Feride somurtuyordu. Sık sık Berline aid Bugün matinelerden itibaren mak, sarsılmadan yaşamak için bu neka istasyonlara uğrayıp bir iki dakika durduktan sonra hareket ediyorlardı. Genc dar lâzım! kadın köşesinde müthiş bir kavga plânı Lâkin sen de mi onlar gibi düşünViViANE ROMANCE FRANCİS CARCO RENE ST. CYR Sinemasında mege başladın; en içli bir filimde ben hazırlamakla meşguldü. TARZAN ve TRADER HORN aglarken onların kahkahalarla güldükle Feride uyuyor musun? filimlerine nazire olarak rini görüyorum. Başka milletlerin hayatyapılan harikalar filmi: larından ve tarihlerinden alınmış hari Feride çaymı içmiyecek misin? Rejisör G. W. Pabst'ın Pariste çevirmekte olduğu bu filmde Marcelle Chantal doktor rolünü oynuyor Operalar ve operetler 22,05 Milâno: Çocuk ve büyücüluk. 23,05 Milâno: Anfiparnaso. Büyük konserler 16,30 Hamburg: Dvorak'ın eserleri. 17,05 Breslav : Mozart, Beethoven ve Wagner'in eserleri. 19,50 Berlin: Fınlandiya musikisi. 20,35 Strassburg: Grıeg, Charbier vesaiı bestekârların eserleri. 21,20 Doyçlandzender: Beethoven, Mozarl vesair bestekârların eserleri. 21,20 Frankurt: Wagner, Liszt ve sair bestekârların eserleri. 22,05 Droitwich: Wagner ve sair bestekârların eserleri. 22,00 Hilversum I: Borodin, Çaykovski ve sair bestekârların eserleri. 22,05 Droitwich: Wagner ve Youman'ın eserleri. 22,05 Varşova: MosKovski'nin eserlerL 22,20 Doyçlandzender: Handel, Müller ve sair bestekârların eserleri. 23,35 Doyçlandzender: Bach'ın eserleri. 1,05 Stuttgart: B&ethoven'in bir senîonisU Solistlerin konserleri 19,05 Saarbrüchen: Mozart ve Ditterdorfun eserleri. 19,25 Viyana: Reidinger'in eserleri. 22,50 Roma: Harpa ile şan konseri. Breslav: Mayıs şarkıları. Frankfurt: Gece konseri. Leipzig; Melodiler. Stuttgart: İtalyan musikisi. Eğlenceli konserler 20,05 21,00 21,20 22,05 İPEK DOROTHY LAMOUR NOBETÇİ ECZANELER Henry Fonda Jorj Raft'ı Kadın ve Deniz Karagümrük A Y S U Sinemasında S U Z i BİR KAVUK DEVRİLDİ / • Bu gece şehrimizin muhtelif semtlerindeki nobetçi eczaneler şunlardır: Istanbul ciheti: Eminönünde (Mehmed Kâzun), Alem darda (Sırrı Rasim), Kumkapıda (Hay dar), Küçükpazarda (Hikmet), Eyübde (Arif Beşer), Fatihte (Hüsameddin), Bakırkoyde (Hilâl) eczaneleri. Beyoğlu ciheti: tstiklâl caddesinde (Dellasuda), Kara köyde (Huseyin Hüsnü), İstiklâl caddesinde (Limonciyan), Pangaltıda (Nargileci yan), Beşiktasta (Süleyman Receb), Ka sımpasada (Vasıf), Hasköyde (Barbud) eczaneleri. Üsküdarda (Selimiye), Sanyerde (Os man), Kadıköy Haydarpaşa Rıhtım caddesinde (Kadıkoy), Heybelladada (Halk) eczaneleri. Türkiye San'at Mektebleri Mezunlan cemiyetı başkanlığmdan: Cemiyetimize aid nizamnamenin yeni neş.redilen cemiyetler kanununa göre tanzimi için bütün azanın 13/5/939 cumartesi günü saat 17 de Emmönü Hal kevinde yapılacak fevkalâde kongreye teşrifleri rica olunur. Ertuğrul Sadi Tek Şehzadebaşı TURAN Tiyatrosunda bu gece (HALK) gecesi. Her yer 20, paradi 10, localar 100 kuruştur. Çevir Kazı Yanmasın Vodvil 3 perde. Okuyucu Bayan Aysel. Atıllâ revüsü ALKAZAR Kadınlar L A L E (HAYATIM Hapishanesi FEDA) tilmini hat.rlayınız Bu Perşembe Akşamından itibaren sinemasında kulâde derin ve acı mevzular onları eglendirebiliyor. Sonra bir başka gün: Bu insanların ne zaman seviştiklerini, ne zaman kalb kalbe konuştuklarını merak ediyorum diye şikâyet ediyordu. Sabahm yedisinden akşamın yedisine kadar çoğu dışarıda çalışır. O kadar yorulurlar ki trende uyurlar, omnibüste uyuklarlar. Eve dönünce hemen kahvelerini pişirir, soğuk yemeklerini yerler. Ve yatarlar. Pazarları da kar, çamur, yağmur demez sabah karanhâından gece yanlanna kadar gezerler. Ne vakit sevişirler, ne vakit derdleşirler? Ve Selim hep bu şikâyetlerin membamı keşfettiği için karısının gönlünü almağa çalısırdı. Çünkü çok iyi hissediyordu ki, Feridede nostalji başlamıştı. Bir gün bu hastalık o kadar sevdiği bu narin mahluku yere vurabilirdi. * * * Feride karşıki apart'manlann esmer duvarlarına, değisik renkli perdelerine baka baka yorulan gözlerini yumdu. Şimdi kendi dünyasma dalmıştı. Yurdunun güneşli göklerinde beyaz, uçuk mavi bulutlar kabarıyor, sarışm kıyılarda köpüklü dals;alar oynaşıyordu. Kayalar göğüslerinde parcalanan sulara îsilıvor; sular hamlelerine bağırlarını açmıyan kayalara Işte tam kavgaya başlamak zamanıydı. Fakat gözlerini açar açmaz karşılaştıgı manzara onu hayrete düşürdü. Selim hangi istikamette gidiyoruz? Tayin et sevgilitn. Selim, Selim biz şarka doğru gidiyoruz. Kocasının gülen bakışlarında büyük sürprizi okuyan genc kadın ağlamağa başladı. Ve sonra yolun devamınca bayram yerine götürülen bir çocuğun »askın nes'esini taşıdı. Kereviz kokulu bahçeleri, teneke damlı kulübeleri, bir yana çarp'lmış ahşab evleri geçiyorlardı. Floryaya her gidişlerinde bunlara aid tenkidler yapan genc kadın tatlı bir rücula: En büyük aşklar, muhakkak ki, en küçük, kırık dökük hatıralarla beslenirler Selim, dedi. İstanbuîu sevenler, bu çarpıkçurpuk evlerle, onun ihtisamından kaybettiğini farzedemezler. Şimdi bu bakımsız, fakir görünüslü yerler bile bana nekadar şirin geliyor. Yurdumun bir karış toprağile en zengin medeniyet mer kezlerini değişmem. Ve Sirkeci istasyonunda bütün akra bayı, eşi, dostu mektub ve telgraflarile ayaklandıran Selim sürpriziri tamamlı yordu. Feride henüz vagondan inmeden, ken SANA TAVSİYE MEKTUBU Baş Fransızca sözlü çok güzel filmi görünüz. rollerde : ve Şaheseri tilmlerle rekahet edebilecek bir guzellikte Andrea Leeds Adolphe Menjou En nezih ve tam manasıle hakifeî aşkı tadacaksınjz. NewYork Sergisi açıldı. ilk kaüle ile gidenler Türk paviyonunu takdirle seyrettiler. Göğsümüzü kabartan bu paviyonumuzu Türk günündeki eğlenceleri görmek isterseniz Dünyanın beklediği Yarın akşam S Ü M E R • %r >s sinemasında KAPLAN ÇOCUK Tim Taylor tarafından çevrilmiş her sahnesi binbir heyecan ve sergüzeşt dolu bir şaheser. disine trenin penceresinden Gökşini tu tuşturdular. İki yıl her gözlerini yumuşta rüyasını gördüğü sevgili küçük şimdi kollarmdaydı. Onu öper, göğsüne bastırırken ağlıyordu. Ve hasret adlı kavurucu ateş, bu ılık damlarla varlığından boşanıp, yok oluyordu. En çok sevilen YARIN AKŞAM 2 BÜYÜK M E L E K W İLI AM Sinemasında M 1 RN A ARTİST P OW E L L O Y 5 Temmuz ve 9 Temmuzda kalkacak guruplarda en iyi kamaraları şimdiden kapatınız. ÇlFTE NİKÂH ( Fransızca Sözlü ) Aynca: PARAMUNT DÜNYA HABERLERİ Numaralı koltukları bugünden aldırmanız rica olunur. Sizi iki saat kahkaha ile güldürecek nefis bir film takdim edecekler: NATTA Galatasaray Beyoğlu Tel: 44914 Mükerrem Kâmil Su Bu akşam Fransız tiyatrosunda ilk opera temsil' RİGALETTO, 4 perde Müz.k: Verdi, Kapaçelli orkestrası

Bu sayıdan diğer sayfalar: