2ft Birincitesrın 1938 CUMHURİYE1 SON OCUK VE TERBtYE: «Italya, zafere kadar Çin haya kuvvetleri, Japonları şiddetli mitralyöz size kardeşçe bağlı ateşi altına aldı ve 30 Japon tayyaresi düşürüldü kalacaktır.» Kanton 19 (a.a.) Çin hava kuv vctleri dün ilk defa olarak Kuantung cephesinde gözükmüş ve bu sahada ilk muvaffakiyetini kaydeylemiştir. Çin tayyareleri Kuantung'un cenubunda Japon kuvvetlerini şiddetli bir mitralyöz ateşine tutarken diğer taraftan da 30 Japon tayyaresi düşürülmüştÜT. Japonların sahile çıktıkları birkaç günlük seri ileri yürüyüşlerinden sonra vaiiyet istikrar bulmuş ve bu ilerleyiş azim derecede ağırlaşmıştır. fmdan bildirilmektedir. Hongkong 19 (a.a.) Bir Japon membaından bildirildiğine göre Liasbayda karaya çıkarılan kıt'alar Şilung'a ve Uaiçen'in takriben 80 kilometre şarkmda bir noktaya kadar gelmişlerdir. Tokyo 19 (a.a.) Hankov'un ce nubunda şimendiferle ve yoldan yapılan nakliyatı tehdid etmekte bulunan Japon lar Yangsin'in zaptmdan sonra daha büyük bir faaliyet göstermeğe başlamışlardır. Japonlar şimdi garb istikametinde Kanton Hanken demiryolunu takiben Sienning şehrine doğru ilerlemektedirler. Diğer cihetten Sienning ile Yanghsin arasmda yanyolda kâin Sanhşiku'nun zaptedildiği haber verilmektedir. Roma 19 (a.a.) Mussolini tarafmdan General Franko'ya gönderilen bir elgrafta ezcümle şöyle denilmektedir: «Faşist İtalyanın istihsal edeceğiniz zaere kadar size kardeşçe bağlı kalacağına izi temin etmek isterkn.» Çindeki Japon ileri harekâtı tevkif edildi Musolini, Frankoya teminat verdi Tenbel çocuklar Yazan: ALİ KÂMÎ AKYÜZ Mektebler açıldı, dersler başladı. Üç ört aylık tatil müddeti tath bir rüya gibi eldi geçti. Çalışmanın zevkini alan çouklar için yeni bir faaliyet devresi gelmiş yeni bir sınıf, yeni kitablar, yeni dersler, yeni hevesler uyandırmıştır. Faat her çocuk çalışkan değildir. Onların çinde tenbel olanları da vardır. Tenbel kime derler? Tenbel rahata ok alışan ve herhangi bir işin zahmet ve meşakkatinden kaçınan kimse demektir. Çalışmanın zevkini alıncıya kadar çahşmak, azçok zahmete, meşakkate katlanmak demek olduğuna göre «tenbel» i çaşmaktan kaçınan kimse diye tarif etmek de doğru olur. «Tenbel» in hayatta tekar ettiği vecize şudur: «Adam... Kim fapacak!» Onun için tenbel ince bir kaliliyetle her zaman işini yaptıracak adam rar ve mutlaka bir kolayını bulup işini aşkasma yükler. Tenbel alışmaması için çocuğu hayat merdiveninin ilk basamaklannda meşak kate alıştırmalıdır. Vücudünün kuvvetine e kabiliyetine göre onu yormaktan çekinmemelidir. Küçük çocukların hepsinde şe yaramak hevesi vardır. Bu hevesi köretmemek, bundan istifade etmek iki taram da menfaatine uygundur. Çok kere derse karşı tenbel olan bir çocuk, bakarsınız, oyuna gelince hiç tenbel değildir. Çocuk oyunu seviyor mu? Loşup oynuyor mu?.. Alâ!.. Hasta değil demektir. Mademki oynuyor, didinior, yoruluyor.. demek vücudünde sarfedebileceği bir enerji var. Çünkü oyun ücude fazla gelen kuvvetın sarfına bir esiledir. Oyun vaktinde çocuğa onu hiç ok görmemek lâzımdır. Çok görülecek ey onun derste, mütaleada oyun oynaması veya boş vakit geçirmesidir. O halde böyle bir çocuğun derse karşı tenbel lması fiziyolojik değil, psikolojik se>eblerden ileri geliyor demektir. Sıhhati yerinde olan çocuklarda oyun zahmetli ve yorucu da olsa onlar üşen mez, oynarlar. Ip atlama, kovalamaca, köşekapmaca, esir almaca, yarışların envaı türlü sporlar ve atletizm... Hep yo rucu şeylerdir ve hiç biri tenbel harcı değildir. Çocuk oynamıyorsa ve oyuna karşı iseksiz görünüyorsa bunun da fizyoloj'.k ve psikolojık sebebleri vardır. Meselâ veremli, sıtmah, raşitik, azmik yani kansız çocuklar elbette oyuna karşı isteksiz olacaklardır. Tabiat zaten onları yorulmamaya, istirahate davet ediyor. Psikolojik sebebler çocuğun fazla bir tazyik altında ezilmesinden ileri gelebilir. Otuz sene evvel ve daha eski zamanlarda çocuklan teneffüshanede diz çöktürüp oturturlardı. Oyundan menedile edile, bazı insafsız evlerde yetişen kimsesiz beslemeler gibi, çocuğun oyun itiyadını kaybetmesi mümkündür. Moralistler ve psikologlara göre ten bellik ruhî bir teşevvüş, bir arızadır. Hekimlere göre herşeyden evvel uzvî bir hastalıktır. Vücudün umumî zayıflığı, dermansızlık, irade kuvvetinin tatbikatta kudretsizliği.. Hastalığm ârazı bunlar dır. Fakat tenbellerin bu hallerinden şi kâyetleri yoktur. Bu hali onlar benimsemişlerdir. Kurtulmak için gayret etmez ler. Zaten onlarda gayret kabiliyeti olsaydı tenbel olmazlardı. Bununla beraber düşünmek, anlamak hususunda hiçbir eksiklikleri de yoktur. Hatta onların kendi işlerini başkalarına yüklemekte bulduk ları çareler, incelikler ve kendilerine havale olunan işleri atlatmakta gösterdikleri ustahklar şaşılacak derecededir. letmek suretile değil, çocuğu daha muntazam, daha mutedil surette çahştırarak ihtirasının mecrasını genişletmek ve dimağın başka merkezlerine de hakkını vermek yolunda olacaktır. Teşvikten, iltifattan mütehassis olmıya:ak çocuk hemen yok gibidir. Teşvikle, akdirle başlıyarak ve ısrarla uğraşarak n tenbel çocuklarda bile çalışma heveiinin doğduğuna şahid oluyoruz. Çocukarın tenbel ve haylâz olduklannı yüzleine karşı söyleyip menfi bir telkin yapa:ağımıza: «Bu sefer dersini bilmiyorsun, fakat eminim, gelecek sefer bileceksin.. Sende istidad var. Gayret! Bu istidadı îörletme, yazık olur.» gibi teşvikkâr sözer söyler ve hakikaten gelecek sefer, ibür sefer, daha öbür sefer tecrübelerimii tekrar edersek müspet neticeler alacağımıza hiç şüphe yoktur. Oyun ihtirası nasıl derse mânise, ders ihtirası da oyuna mâni olabilir. O zaman matlub olan muvazene gene bozulmuştur. Terazinin bir kefesi yukarıda, bir kefesi aşağıda olmiyacak. Kafalarını beslemeğe ve şişirmeğe bakıp oyunlarmı ve sıhhatlerini ihmal eden çocukların bu sefer de ders ihtirasını tadil ederek oyun ve uyku zamanlarından fedakârlık etmelerine engel olmak icab eder. Terbiyenin üç hedefi lduğunu hahrımızdan çıkarmıyalım: Beden terbiyesi, ahlâk terbiyesi, kafa terbiyesi. Üç kefeli bir terazi gibi bunların denk olması lâzımdır. Hiç birini ihmal etmeğe gelmez. Çünkü düşman mikrob hangi cepheyi zayıf bulursa oraya hücum eder. Zayıf tarafmdan nakavt olan bokör kuvvetli taraflannı da kaybetmiş demektir. Marazî tenbel tiplerine kızmaktan ziyade acımak lâzımdır. Bir bakıma tenbelliğin her türlüsü marazî sayılabilirse de aralarmda gene büyük farklar vardır. Çaışmaya engel olacak hiçbir bedenî arızası olmıyan bir tenbelle anemik, raşitik, nevopatik bir hastayı elbette bir tutamayız. D ek nazlı yetiştiği için hiç meşakkate geemiyen, her işini başkalarına gördürmeğe lışan, parazitliği kibarlık sayan beden şleri gibi fikir işlerine karşı da yılgınlık österen bir tip tam manasile mazur görülmiyecek tenbel tipidir. Bunlar çalışmanın zevkini alamamış kimselerdir ki sıhhatleri ve kabiliyetleri müsaid olduğu halde can sıkıntısından patlasalar gene işe yanaşmazlar. Çünkü işe yanaşmak azçok güce yanaşmak demektir. La Brüyer'in dediği gibi can sıkınhsını dünyaya tenbeller getirmiştir. Tenbellerin iç sıkıntısı işsizlikten değil, iş görmek mecburiyetinden ileri gelir ve bu sıkıntı onlara en ziyade çalışma saatlerinde arız olur. Yoksa rahatları hiç bozulmasa onların atalet içinde geçen zamanlarından şikâyetleri yoktur. Çalışmaya alışmış kimseler işsizlikten, tenbelliğe alışmış kimseler de işten sıkılırlar. Tekrar edeyim: Çocuklarımızı işe koşturmaktan çekinmiyelim ve çalış maya ahştıralım. IHEM NALINA MIH1NA Bayraklar umhuriyetin 15 inci yıldönütnü yaklaştığı için, bayrak satışı arttı. Piyasada birçok yeni bayraklar görüyorum, mağazalarda, dükkânlarda ve hatta seyyar satıcılar şanlı bayrağımızı satıyorlar. Fakat, bu bayrakların bir kısmı, bayrak kanununa ve nizamnamesine uygun değildir. Meselâ, dün bir ayak satıcısının elinde gördüğüm bayrakların boyu kısa idi. Ucuza maletmek için, yıldızdan sonraki kısmı eksik yapılmış ve bayrağa adeta dört köşeye yakın bir şekil verilmişti. Bayrağımızm şeklini ve eb'adını, ne yazık ki iyi bilmiyen halk, bu çeşid kusurlu kesilip dikilmiş bayrakları ucuz diye satın alıyorlar. Cumhuriyet bayramında, gene çeşid çeşid bayraklar göreceğiz. Bayraklarda kanun ve nizama uygunsuzluğun önüne geçmek için, ben vaktile bir çare teklif etmiştim. O da, bayrak imal ve satışını Türk hava Kurumuna vermekti. Bu, olmadı. Belki ileride olur. Fakat, Cumhuriyetin 15 inci yıldönümü için, müstacel bir çare olmak üzere, zabıtanın resmî şekle ve renge uymıyan bayrakların satılmasını ve asılmasını yasak etmesini teklif ediyorum. Emniyet müdürlüğü, şu birkaç gün içinde, zabıtaya bayrağın şekhni ve rengini gösteren resimli bir tamim gönderirse hiç olmazsa halkın yeni alacağı bayraklarda aldanmaması temin edilmiş olur. Mademki bugün mevzuumu bayrak teşkil ediyor. îki okuyucu mektubunun bana bildirdiklerini de kaydedeyim. Okuyııcularımdan Refik Şimşek isminde bir zat, şöyle diyor: <'Sirkeciden kalkan trenlerin bir müddettenberi durduğu Ahırkapı durağında «Demiryollar üzerinden geçmek yasaktır» levhasından sonra, ikinci ve üçüncü telgraf direkleri arasmda 16 numarah harab bir ev var. Bu köhne ahşab evin demiryoluna bakan cephesinde camları kınk bir pencereye, içeri rüzgâr girmemesi için, şanlı bayrağımız perde gibi konulmuştur. Bu manzarayı trenle gidip gelirken görüyor ve büyük bir eza duyuyorum. Bu bayrağın oradan kaldınlması için zabıtanın nazarı dikkatini celbetmenizi rica ederim./> Hüviyetinin mahfuz tutulmasını istiyen diğer bir okuyucu da şunu yazıyor: «Fatihte yeni bir Belediye tahsil şube . si yapıldı. Bu güzel binaya onunla mütenasib olmıyan çirkin bir bayrak direği dikmişler ve direğin üstüne de hem küçücük, hem de soluk bir bayrak çekmişler. Resmî dairelerin bayrağa hürmetsizlik etmesi tahammül edilmez birşeydir. Alâkadarîarın nazarı dikkatini celbetmenizi dilerim.» * Bayrak hususunda titiz olmahyız. Çünkü bayrak devletimizin senbolü ve istiklâlimizin timsalidir. Bayrağına hürmet etmeği bilmiyen kendi millî varlığına,' kendi devletine, kendi istiklâline hürmet etmeyi bilmiyor, demektir. Halbuki bu millî mukaddesata hürmet etmek, her medenî insanm birinci vazifesidır. Yurddaşlar, bayrağa hürmet ediniz ve ettiriniz! Hâlâ Bankanın tebliei Japonların aldığı şehirler Tokyo 19 (a.a.) Japon kuvvetleri bugün Yangtsen nehrinin cenub sa hilinde ve Hankov'dan 15 kilometre mesafede bulunan Huangşikang şehrini zaptetmiştir. Çinliler şiddetli müdafaada Hongkong 19 (a.a.) Resmî biı bulunuyorlar Japon membaından bildirildiğine göre Kanton 19 (a.a.) Japonlarla şimalî Japon kıt'aları saat 10 da Tsengfing şeh Sinşotang'da Çinlilerin şiddetli bir mukarine girmişlerdir. vemetile karşılaşmışlardır, Hava müda faa bataryalan iki Japon tayyaresi dü Mevsimsiz verilmiş bir haber Tokyo 19 (a.a.) Dotnei ajansın şürmüşlerdirHanken'den bildirildiğine göre Çin dan: liler Hanken'e 120 kilotnetrelik mesafede Cepheden alınan bir telgrafa göre Kiukiang demiryolu boyunda kâin Yangtse nehrinin sahilinde kâin Sihue Tean'ın zaptma dair dün verilmiş olan yao'yıı istirdad etmişledir. haber mevsimsizdir Fakat bu şehrin su kutu, anbean beklenmektedir. Tokyo 19 (a.a.) Kanton Ken bung demiryolunun dün kıt'alar tarafın dan değil, bombardıman edilmek suretile kesilmiş olduğu Harbiye Nezareti tara Salamanka 19 (a.a.) Milliyetperverlerin umumi karargâhından tebliğ edilmiştir: Cephelerde kayde değer yeni bir hâdise olmamıştır. Hava kuvvetlerimiz 3ullera, de Gandia ve de Denia liman larında askerî hedefleri bombaya tutmuş ve bazı depolar ateş almıştır. Keza Va lansiya limanının askerî hedeflerine de bombalar atılmıştır. Eden'e göre seri teslihat lâzım Eski Nazir «İngiltere kudretini göstermelidir» diyor 50 Japon harb ve nakliye gemisi Londra 19 (a.a.) Guildhall'de bir Çin sularında nutuk söyliyen Eden, ezcümle demiştir Amerikan teslihatı Yalnız hususî müessese Dün tekrar toplanarak fırka teşkilâtına dair lere 24 milyon dolarlık izahati dinledi sipariş verildi Vaşington 19 (a.a.) Harbiye Nezareti kırk kadar hususî fabrikaya 9 milyon dolarlık silâh ve cepane sipariş et aıiştir. Bu siparişlerden 4 milyonu cepane İçindir. Parlamentonun kabul ettiği 60 milyon dolarlık tahsisattan 24 milyonu hususî sanayi müesseselerine tahsis edil miştir. Harbiye Nezareti bahrî inşaat tezgâhlarına verdiği siparişler hakkında malu mat vermemektedir. Murgul bakır madeni Eti Banka ihale edildi Ankara 19 (Telefonla) Çoruh Vi lâyetindeki Murgul bakır madeni imti yazının Eti Banka ıhalesi Vekiller He yetince kabul edildi. mesele oldu Ankara 19 (Telefonla) Mühendis Rahmi Oktay, Posta Telgraf idaresinde Paris 19 (a.a.) Flanden, Alliyans yüksek fen heyeti azalığına tayin edildi. Demokratik'in idare kom.tesinde ver Pazarlıksız satış diğer vilâ miş olduğu izahatta ayni günde Çem berlayn, Mussolini ve Hıtler'e gönder yetlere teşmil ediliyor miş olduğu telgrafalardan bahsederek Ankara 19 (Telefonla) Pazarlıksız Hitler'e telgraf göndermesi etrafında çısatış usulünün tatbikmdan iyi neticeler karılmış olan şayialardan mütehayyir almdığı hakkında raporlar geld ğinden, olduğunu söylemiş ve demiştir ki: kanunun tatbikatının diğer vilâyetlere « İktidar mevkiinde bulunmıyan bir de teşmili yolunda tetkikler yapılmak adamm hareketi bu kadar gürültüve seiadır. bebiyet verebilir mi? Ben, kendimden baska kimseyi taahhüd altına sokmuş Amerikada yeniden iş dePilim. verilecek amele Allıyans Demokratik'i hiçbir taahhüNevyork 19 (a.a.) General Mode sokmadım.» tors Company, 15 gün içinde 35,000 aFlanden, sırf memlekete ve sulha hizmeleyi yaniden işe alacağmı ve yevmi met etmek kaygusile hareket etmiş olyelerini geçen şubatta yapılan tenzilâttan duğunu beyan etmistir. Bu sebebden doevvelki esasa göre vereceğini bildirmiş lavı fırkası erkânmdan bazı zevatın tir. tefsire u&raması muhtemel olan istifa îdare meclisi reisi, islerin coğalmakta larından dolavı teessüf etmistir. Nihayet olduğunu ve istihsalâtın gittikce artaca Flanden, kendisinin iki sene için intihab edilmis reis olmakla beraber önü gını ümid etHpini beyan etmistir. ikincitesrin avında Londra, Dö Valera'nın sözle müzdeki akdedeceği kongrede fırkanın Pariste riyaset rine aldırıs etmiyor fırkanın emrine vereceğini beyan et Londra 19 (a.a.) İrlandanın taksimi mistir. meselesi hakkında Dö Valera tarafın Komite mumaileyhin bu hareketin dan yapılan beyanatm İngiliz nazırları iki muhalif ve b ; r müstenkif rey haric nm derhal nazarı dikkatini celbedecek olmak üzere ittifakla tasvib etmistir. mahiyette olmadığı öğrenılmektedir. Kudüs konsnlosumuzun Filhakika Dö Valera'nın her zaman mevzuu bahsettiği bir meseleyi tazele tevkifi haberi mekten baska bir şey yapmadığı söylenAnkara 19 (Telefonla) Kudüs radmektedir. Bu meselenin müzakeresi i yosu 17/18 gecesi Şarkî Erdün Emir çin Londrada bir içtima yapılması der Abdullahın zivaretinden avdet ettiği sı piş edilmemektedir. rada Kudüs konsolosumuzun Arablar Resmî Londra mahfillerinde izhar e tarafmdan tevkif edildiğine dair bir hadilen kanaate göre, bir toplanma yapıl ber vermişti. Hariciye Vekâletimizde ması icab ettiği takdirde bunun Dublin buna dair malumat voktur. veya Belfast'ta yapılması daha müna îngilterenin Berlin sefiri sib olacaktır. mezun Dün, şimalî İrlanda meclisinde bir nutuk söyliyen Craıgavon şimalî İrlandaBerlin 19 (a.a.) Nevil Henderson", nın mülkî tamamiyetinin ihlâl edilme dün îngiltereye gitmek üzefe Berlinden sinden endişe etmeğe mahal olmadığını' ayrılmıştır. Mezuniyetinin iki üç hafta beyan etmistir. devam edeceğı zannedilmektedir. P. T. T. fen heyeti âzalığı Fuçov 19 (a.a.) Çin ajansraın bir kı: tebliğine göre 50 kadar lapon harb ve « Şimdiki parti mücadeleleri meto naklive gemisi Formose'den Fuhyen sa dunu takib ettiğimiz müddetçe silâh yarıhillerinde Amoy açıklarına gelmiştir. şında daima geri kalacağız. Eğer bütün partileri temsil eden bir hükumetin gelmesile silâhlanma daha seri ve müessir bir surette yapılabilecekse, böyle bir hüku metin gelmesi arzuya şayandır. îngiltere arzusunu yaptırmak veya müsamahasızhğmı göstermek için değil, beynelmilel hayatta sulh için elzem olan bazı hadleri idame etmek için kuvvetini kullanmah dır.» Roma 19 (a.a.) Saat 22 de Mus Stoyadinoviç hükumetinin fa solini'nin riyaseti altında toplanmış olan aliyetine dair sergi büyük f aşist meclisi, saat 1,15 te mesaisiBelgrad 19 (a.a.) Novisad şehrin<J« ni ikmal etmistir. «Stoyadinoviç hükumetinin üç senelik Geceleyin neşredilen tebliğde fırka faaliyeti» sergisi birçok zevatın huzu sekreterinin fırkamn ve fırkaya tâbi te rile açılmıştır. Matbuat merkezî bürosu şekküllerin faaliyeti hakkında bir rapor şefi Lükoviç, bu münasebetle bir nutuk vermiş olduğu beyan edilmektedir. söyliverek hükumetin icraatını izah ve Mussolini, bu rapor hakkında ve müte tesrih etmistir. akıben memleketin dahilî vaziyetine mü Almanyada, îngiliz gazeteteallik mütalealar serdetmiştir. Büyük faleri musadere edildi şist meclisi, millî terbiye nazınnı önümüzBerlin 19 (a.a.) Bu sabah Almandeki içtima devresinde orta mekteblerin yaya gelen Times gazetesile diğer İngiliz yeni teşkilâtı hakkında müspet teklifler gazeteleri musadere edilmiştir. tevdi etmeğe memur etmistir. Bu tçdbirin, bu gazetelerin NvyorktaBüyük faşist meclisi, 25 ikinuciteşrinde ki casusluk davasına aid neşriyat üzerine veniden toplanacaktır. ittihaz edilmiş olduğu tahmin olunmaktaFlanden'nin Hitlere mektubu d.r. Fasist Meclisi Almanya ve Holanda arasında bir döviz kaçakçılığı ALİ KÂMİ AKYÜZ Berlin 19 (a.a.) Gazetelerin Kolonvadan bildirdiklerine göre, Almanya Holanda hududunda çok mühım bir döviz ticareti ve kıymetli eşya ihracatı meydana çıkanlmıştır. Gayrimeşru olarak vapılan ihracatın bir milyon marktan fazla kıymette olduğu söylenmektedir. Biri erkek, biri kadm olmak üzere otomobil sahib: iki kaçakçı tevkif edilmiştir. Cürüm ortakları arasmda bulunmakta olan Holanda posta idaresine mensub bir m e ş u r da tevkif edilmiştir Mektebli çocuklarda tenbel tipi ayrıca Almanyanm garbinde ve Berlinde ikamet etmekte olan on iki kadar Ya tetkike değer. Çocuğun bünyesinden başhudı de cürüm ortaklığı töhmetile hap ka meselâ gözlerinin fena görmesi,. kulaklarının az işitmesi, kekeme olması, boğase atılmışlardır. Yeni Zelânda muhacir alıyor zında, burnunda vejetasyonlar bulunması nihayet bazı andokrin guddelerinin kiLondra 19 (a.a.) Deyli Herald fayetsizliği de tenbel tipini yaratabilir. gazetesi, yeni Zelanda'nın Londra komiBunlara karşı ihtarın, tekdirin faydası seri Jordan'ın dün akşam memleketin ihyoktur. Yapılacak şey sebebleri izale ve tiyacları hududu dahilinde mülteci kabu hastalığı tedavi etmektir. Nevropatik tipetmeğe amade olduğunu söylediğini ha lerde lenbelliğin tedavisine önce sinir teber vermektedir. davisinden başlandığı gibi. Mumaileyh demiştir ki: «Birçok seneBazı vücudleri sapasağlam çocukların ler için işimiz vardır, işimize yarıyacak akafaları tenbel olur. Derse akılları yet mele bulduğumuz takdirde bunları mem mez. Bunların içinde kabiliyetsiz olmılekete ithal etmek niyetindeyiz.» yanları da vardır. Fakat kabiliyeti mecraPolonya Mançuko smı değiştirmiştir. Dimağın herhangi biı muahedesi merkezi üzerine fazla tesir yapan hâdise Tokya 19 (a.a.) Polonyanın ve lerin doğurduğu faaliyetler öteki merkez Mançukuo'nun Tokyo büyük elçileri lerin zararma olduğu anlaşılmıştır. Mese bugün Mançukuo'nun Polonya tarafın lâ spor heyecanı, sinema heyecanı, umul dan tanınmış olduğunu teyid eden ve ik madık yaşlarda belirebilen cinsî heyecanmemleket arasmda diplcmatik ve konsüle: lar... Hatta musiki, resim gibi güzel münasebat tesis edileceğini bildiren resm atlara fazla düşkünlük birer pasyon ol notlan imzalamış ve teati etmişlerdir. mak itibarile kendinden başka merkezleFransada yeni mesai rejimi rin faaliyeti üzerinde menfi bir tesir yapa bilirler. Muvazeneyi bozan her ihtira; başladı Paris 19 (a.a.) Tayyare endüs mürebbi veya muallimin müdahalesin trilerinde 45 saat çalışılması hakkmd davet edecek bir arıza mahiyetindedir Müdahale bu gibilerin hevesini kırıp körbir kararname neşredilmiştir. Uludağda kaybolan çocuğun macerası Bursa (Hususî) Uludağda kaybolan çocuğun İzmirde baytar Azizin yanın da bulunan Şadı ismindeki çocuk olduğunu iddia eden fabrikatör Mehmedle refikası ve bavtar Azizle refikası ve Sadi bugün öğleden sonra birinci sorgu hâkimi Ali Rızaya ifade vermislerdir. İzmirdeki çocuğun Bursaya geldieini haber alan halk. mahkeme koridorla rını ve Adliye ile hükumet meydanmı kesif bir yığın halinde sarmış bulun makta idi. Polis ve zabıtai belediye kuvvetleri bu kalabalığm Adliyeye teha cümüne mâni olmak için tedb rler al mışlar ve merdiven başlarını tutmuş lardı. İfadeler devam ettiği müddetçe bu kalabalık gıttikçe kesafet peyda edi yordu. Kulaktan kulağa: Uludağda kaybolan çocuk bulun muş!.. sözleri fısıldanıyordu. Nihayet akşama doğru ifadeler bitmiş ve baytar Azizle refikası, Şadı polis muhafazası altında sorgu hâkimliğinden çıkarılarak bu kalabalık içinden müşküİâtla geçirilmiş. hükumete götürülmüşlerdir. Baytar Aziz çocuğu Şadinin ko luna geçerek sağda solda biriken halka hitaben: İşte bu benim çocuğumdur, görün!. diye heyecanlı haller gösteriyordu. Sorgu hâkimliği eski karar mucibince her iki tarafın çocuklan ve ailelerile birlikte İstanbul Tıbbı Adlî müessesesine ayni günde gönderilmelerine lüzum görmüstür. Türkiyede hemen ilk defa bu şekilde enteresan bir dava mevzuu çıktığından Tıbbı Adlide yapılacak kan tahlilinin nasıl bir netice vereceği merakla beklenmektedir. Baytar Azizle refikası ve çocuğu şehrimizde bir otelde kalmı=lardır. Evrakla İstanbula gönderileceklerdir. Eskişehir Belediye Reisliği Eskişehir (Hu r susî) Eskişe I hirde Belediye intihabı, bütün rey sahiblerinin iştira kile yapılmış, Parti namzedleri ittifakla seçilmiştir. Beledive riyasetine de Kâmil Kaplan ntihab edilmiştir. Gönderdiğim re sim. veni Belediye reisi Kâmil landır. Bursada iki zehirlenme vak'ası Bursa (Hususî) Burada bir günde iki zehırlenme vak'ası olmuştur: Alipaşa mahallesinde oturan 50 vaşmda Nesibe adında bir kadm, kızı Meserret ve kiracısı Nazmi ile bir odada otururlarken bir aralık Nesibe su icmek istemis ve sofada bulunan sürahiden su içmiştir. Biraz sonra Nesibe sancılanarak kıvranmıya başlamıstır. Yapılan tahkikat neticesinde Nesibenin su zannile sürahiye konmus olan bir ilâcı içtiği anlaşıl mıştır. Derhal hastaneye kaldırılan Nes;benin hayatı kurtarılmıştır. Gürsu nahiyesine bağlı Cumalı Kızık köyünden Mustafa Tuna ansızm san cılanmış ve sancısım geçirmek için evde bulunan sirke ruhunu yanlışlıkla lokman ruhu diye içerek zehirlenmiştir. O da derhal hastaneye kaldınlmıştır.