5 Mayıs 1938 Tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 6

CUMHURIYET Duymadıklarımız ve bilmediklerimiz Yeni bir ilim: Morfoloji Bu usulü hayatımızın her türlü sahalarında hepimizin kendi kendimize tatbik etmemiz mümkündür Bedava halorifer Bugiinkü neslin, gelecek günleri daima endışe ve korku ile karsıîadığı, yıpratıcı bir hayat mücadelesi içinde ömür tükettiği bu devirde, hayatın güçlüklerine karşı kendımizi müdafaa edecek bazı silâhlara sahib olduğumuzu bilmek ve bu silâhların maddî ve manevî kuvvethi ölçmek ne kadar faydalı olur. Bu müdafaa silâhları herkeste mevcuddur; marıfet, onu kesfetmektedir. Meselâ, hayata atıhrken, kendimize bir meslek seçerken, tutacağımız yoîu yanılmadan intihab edersek, tabiatin bize emanet ettiği müdafaa silâhım, yerinde kullanma insanlara sıhhat ve saadct bahşedici bir ğa başlamış oluruz. Bu noktada, ana ve babanın, mürebbi vasıta diye kullananlar nazarında, bu innin, muallimin vazifesi daha mühimdir. san sarraflarına nazaran daha büyük bir Çocuğun veya delıkanlının, istıkbalde değerdedir. Morfoloji ilmi, insanları, dört esaslı hangi işe daha ziyade eiverişli olduğunu kesfedip, onu istidadına en uygun yola tipe ayınyor. Geniş göğüslü ve ekseriya sevketmek, hayatta beklenen saadetin mütelevvin mizaclı olan «teneffüsî» ler; hayattaki mevkileri asker ve âmir olan en büyük sırrıdır. Yaratılışı açık havada yaşamasını «adelî» ler; «hazmî» ler ve «dimağî» ler, icab ettiren nice talebe vardır ki, kitab sayısız şubelere ayrılan bu dört esas tip, lara gömülüp kaldığı için, maddeten ve bütün beşer cinsinin heyeti umumiyesine manen cılız bir ömre mahkum olmuştur. şamildir. Ve yaşını başmı almış nice insanlar da İşte, morfoloji ilminin bu esasma da vardır ki, hayat yolunda atacakları adım yanarak, kendi tipimizi tayin etmek, kenlan ayarlıyamadıkları için sıhhatin ve dimizi aldatmağa yeltenmeden, istidad saadetin yanmdan sıyırtıp geçerler. larımız: ve kabiliyetlerimizi ölçmek, ata Gerçi modern hayatın, gaileler, endi cağımız adımları ona göre tayin etmek şeler, yorgunluklarla dolu şamatalı ve aklı selimin ilk emrettiği şeydir. Bu dört esash tipin içinden ayrılan hummalı havası, hayatımız üzerinde soldurucu bir tesir yapmıyor değil. Lâkin, mütenevvi insan şekilleri arasında, yuvarne olursa olsun, modem hayat içinde de laklar, yassılar, mütemevviçler , eğriler, kübikler en belli başlılarıdır. Meselâ, mes'ud yaşamak kabildir. küçük kübikler hergün, muntazam bedeMeselâ, Avrupada, bazı şimendifer kumpanyaları, hizmete alacaklan maki nî ve fikrî hareketler yapmak sayesinde, nıstleri ve makasçılan, «psikotkenik» de 80 yaşına kadar yaşarlar. Büyük kü dikleri lâboratuarlarda, lam manasile bir biklerin tabiî ömrü 75 tir. Bunların, kalb, tecrübe tahtası haline getirdikten ve böbrek, albümin ve üremi gibi hastalık namzedin adalî kuvvetini, dikkat hassası lardan korunmaları lâzımdır. nı, intikal süratıni, görüş kabılıyetini, hu«Yuvarlak» lar çok yemek yer, çok lâsa bütün ıstıdadları ölçtükten sonra işe içki içer, çok tuz yer. Çalışması gibi, bealıyorlar. Kılı kırk yararcasına muayene denî hareketlerinde de ifratlıdır. Keyfi den sonra işe alınan bu müstahdemler, yetten ziyade kemmiyete ehemmiyet veistidadlarına tamamen takabül eden vazi rir. «Yassı» lar, daha hassas, daha nafelere tayin edıldikleri içm, mutlaka mu ziktir. Son derece çabuk heyecana ge'ir, vaffak oluyorlar. kemmiyete değil. keyfiyete ehemmiyet verir. Işte, muayyen is salıaîarında tatbik edılen bu beşer ölçüsü usulünü, hayatı Vücudümüzün şekillerine bakıp bizi mızm türlü türlü sahalaıında, her biri didik didik tahlil eden bu ilmin, tatbik mizin, kendi kendimize b'le kullanmamız sahalarında elde ettiği n«ticeler çok şa> kabildir. Bunu imkân dahiline koyan da, yanı dikkattir. Bozöyük ilçesine bağlı Pazarcık na«vücud şekilleri ilmi» diyebileceğimiz Normandiyalı bir köylü kadın, vahim hiyesi Dereköy okul talebeleri 23 nisan Morfolojidir. surette hastalanıyor. Derd: Verem. Mor bayramı münasebetile çok muvaffak El ayasının, yslnız falcılara istikbalden foloji mütehassısı doktor, kendisini mua bir müsamere tertib etmişlerdir. Yu haber veren şifreli bir kitab değil, bazı yene ediyor. Köylü kadının tipi düşük karıki resimde sevimli yavrulan mu mütehassıs doktarlara, mizacımız, sıhha kannlı «hazmî» tiptir. Hemen, bir karm allimleri Leman Hançerli ile birlikte timiz, uzviyetimiz hakkında kıymetli ve bağı ve bol gıda tavsiye ediyor. Üç ay görüyorsunuz. vazıh emareler gösteren bir vasıta olduğu sonra, vücudünün en esaslı kısmı takviye malumdur. Şirorkopist denilen bu müte edilmiş olan kadın, sanatoryoma lüzum hassıslar, girift çizgilerle dolu el ayasının, kalmadan veremden kurtuluyor. Taze yemiş mevsiminde reçel ve parmaklarımızın, tırnaklanmızın şekline Genc, haddinden fazla uzun boylu, şuruib hazırlamak için kollarınızı bakarak, bir yığm net>celer çıkarırlar. «yassı» tipe mensub bir kibar aile kadını, Gözümüzün renkli kısmı olan «tabakai adalî bünyesinin icabı, bol bol spor ya sıvayımz! Ulusal Ekonomi ve kuzahiye», vücudümüzdeki muhtelif u pıyor. Fakat, spor neticesinde monden Arttırma Kurumu zuvların halini gösteren bir müş'iredir. münasebetler tesis ediyor ve bu münaseKaraciğerinden mustarib bir kimsenin sağ betlerde ifrata sapıyor. Netice: Adale gözünde, tabakai kuzahiyenin sağ alt gevşeklikleri, albümin, ihtikan, kâzib an vilâyet şehirleri gibi entelektüel muhitten kısmında hasıl olan bir leke, bu hastalığı jinler. Bir müddet yatakta istirahatten ve mahrum bazı yerlerde sararıp soldukları, mütehassıs doktora derhal ifşa eden ba şiddetli bir rejimden sonra, hasta iyileşi fakrüddeme uğradıkları görülmüştür. riz bir alâmet vazifesi görür. Karaciğer yor, fakat gene eski hayata devam ediyor. Morfolojistler, bu gibi hastaları, fikrî iyileşince, bu leke de kaybolur. Hastalığı birkaç defa nüksettikten sonra, meşguliyetler, tetebbüler, monden hayat Morfoloji ilmi, herkes tarafından ko nihayet aklını başına topluyor, monden gibi rejimlerle tedavi ediyorlar. Lâkin, morfoloji ilminin en parlak nelaylıkla görülebilen, gizlenmesi güç bir hayata hemen tamamen veda ediyor. Zivesikaya müsteniddir. Bu vesika, vücu ra, monden hayat «dimağî» bir meşguli ticeler verdiği saha, hiç şüphesiz siyaset dümüzün şeklidir. Berek meslekleri icabı, yet olduğu için âsabı bozar; bu itibarla, sahasıdır. Morfoloji âlimlerinden bazılagerek merak saikasile, insanlan bir bakış «adalî» lere ve «yassı» lara muzırdır. rı, dünya siyasî ricalinin hayatlarını, ikta tartmak ve tahlil etmek itiyadmda buBunun zıddı vak'alar daha nadir ol ballerini ve idbarlannı, bu ilim sayesinde, lunan kimseler için çok büyük bir kyımet makla beraber, «dimağî» tipe mensub şaşmaz bir kat'iyetle keşfetmeğe muvafifade eden bu vesika, morfoloji ilmini, delikanlıların, ve bilhassa genc kızların, fak olmuşlardır. «Kul sıkılma ymca Hızır yetiş tstanbul Eskrim Ajanlığmdan: mez» derler. Bu se ~ Beyoğlu Halkevinde başlıyan flore ne bütün dünyayı müsabakalarma, Beşiktastan îlhan, Nititreten soğuklar her had Balkan, Sermed, Aydın, Kasım, Berki, Esad, Süha. Necati. Güneş ku kulu az çok sıktı lübünden Rıza, Salâhaddin iştirak etamma, nihayet Hımişlerdir. zır da yetişti. An Çarşamba akşamı müsabakalara de cak şu var ki, bütün dünyaya birden vam edilerek elli beş müsabaka üzerinyetişemiyeceği için en fazla sıkı lan kullar belki de Macaristanda olduğu den, yekdiğerile çarpışan florecilerden birinciliği Beşiktastan İlhan kazanmışgibi, şimdilik oraya imdad etti. tır. 10 galibivet, 1 mağlubiyet. Budapeşteden bir haber var. Umumî İkinci Aydın: 9 galibiyet, 2 mağ bahçelerin birinden, ansızın bir sıcak su lubiyet. fışkırmış. Bin iki yüz metre derinden geÜçüncü Nihad: 8 galibiyet, 2 mağliyormuş. Dakikada üç bin beşyüz litre lubivet. Dördüncü Rıza: 7 galibiyet, 3 mağmiktarında, 77 derece sıcaklıkta imiş. lubiyet. Peşteliler, gökyüzündeki ebedî kış isBe$inci Salâhaddin: 5 galibiyet, 5 tidadmm tabantabana zıddı olan bu yer mağlubiyet. yüzü tezahürü karşısmda önce şaşırmışlar; Altıncı Fazıl: 4 galibiyet, 6 mağscnra, yerle gök arasındaki rekabetten lubiyet. Bayanlar arasındaki epe ve flore i&tifade etmeği düşünmüşler. Bu 77 demüsabakalarına önümüzdeki pazar gürece sıcaklıktaki suyu kaloriferlerde kulnü saat 7 de Beyoğlu Halkevi salonunlanacaklarmış. da devam edilecektir. Oldu olacak, şu kaynar su, bari kış başında fışkırsaydı. Peşteliler hesabına Bursada sokak koşusu, futben hayıflandım. Düşündüm ki, tabia bol ve voleybol maçları tin bazan iyilik perdesi altında nice nice Bursa (Hususî) Halkevimiz Spor komitesi tarafından tertib edilen sokak azizlikleri vardır. Bedava kalorifer suyuna kavuştukları koşusuna Halk Partisi önünden başlanmış ve 5 kilometrelik mesafe koşulmuşna sevinen Peşteliler, neredeyse başlı tur. Bu koşuya Acar İdman Yurdun yacak olan yaz mevsiminde, usulen A dan bir, Duraspordan 4, Muradiyespormerikadan sıcak dalgaları sökün ettiği dan3, ortamektebden 2 atelet iştirak zaman, buram buram dumanları tüten etmiştir. Ngticede Muradiyespordan bu kaynar suyu acaba nasıl karşıhya Bürhan birinci. Duraspordan Zeki ikinci, Muradiyespordan Fethi üçüncü, Ducaklar? raspordan Hakkı dördüncü gelmişler dir. Erkek lisesile Ziraat mektebi futbol takımları arasında da bir maç yapılmış. liseliler ikiye karşı dört sayı ile maçı kazanmışlardır. Ayni gün Ziraat mektebi sahasmda lise orta kısmile orta mekteb takımları arasında yapılan maçı ortamekteb takımı ikiye karşı dört sayı ile kazanmıştır. Lise ve Ziraat mektebi arasında bir de voleybol maçı yapılmış, liseliler çok güzel oynıyarak maçı kazanmışlardır. Meç çekişme müsabakaları NEVROZİN Baş, diş, nezle, grip, romatizma, nevralji, kırıklık ve bütün ağrılarınızı derhal keser. İcabında günde 3 kaşe alınabilir. Zonguldak Urbaylığından: Pazarlıkla Granit Parke Taşı Satın Alınacaktir 1 Kapalı zarf usulile eksiltmiye konulan « 100.000 » aded granit parke taşına talib zuhur etmediğinden bir ay içinde pazarlığa konulmuştur. 2 Pazarhk 16 mayıs 938 pazartesi günü saat « 15 » te Zonguldakta Belediye Encümeninde yapılacaktır. 3 Talibler şartnameyi parasız olarak Zonguldak Belediyesinden alacaklardır. Şartname münderecatı hakkmdki sorgular ihale gününden evvel sorularak halledilmek lâzımdır. 4 Muhammen bedel « 7500 » liradır. 5 İsteklilerin € 562 » lira « 50 » kuruşluk teminat mektublarile muayyen günde pazarlığa katılmaları ilân olunur. ( 2558 ) Karaciger, bob'rek, taş ve kumlanndan mütevellid sancılannız, damar sertlikleri ve şişmanlık şikâyetlerinizi U R 1 N A L ile geçiriniz. Bozöyükte parlak bir müsamere URİNAL İNGİLİZ KANZUK ECZANESi BEYOĞLU İSTANBUL Vücudda toplanan asld ürik ve oksalat gibi maddeleri eritir, kanı temizler, lezzeti hoş, ahnması kolaydır. Yemeklerden sonra yanın bardak su içerisinde alırnr. îsviçre: 2 Portekiz: 1 Dünya kupası tasfiye müsabakaları nın en mühimlerinden biri pazar günü ttalyanın milâno şehrinde îsviçre ile Portekiz millî futbol takımları arasında oynanmıştır. Tasfiye müsabakaları geliş ve gidiş olmak üzere ikişer defa yapıldığı halde îsviçre ile Portekizin birbirlerinden hayli uzakta bulunmaları seyahat masraf ve yorgunluğunu artıracağı düşü nülmüş, tertib komitesi bu iki takımın bitaraf bir devlet toprağmda bir defa maç yapmalarma karar vermişti. Milâno'da yapılan bu maçı ancak 12 bin kişi seyretmistir. Portekizliler da ha hâkim oynadıkları halde sanssızlık yüzünden 2 1 mağlub olarak tasfiveye uğramışlardır. Bu suretle tsviçre takımı 4 haziranda Parnste Alman millî takımile karşılaşmak hakkını kazanmış ır. Almanyada Almanlarla berabere kaan ve İsvicrelilere de ancak bir sayı r arkile mağlub olmak suretile kuvveterini ispat eden Portekizlilerin simdiik memleketlerine dönmekten başka yapacakları bir is voktur. Fakat organizatörler, Ariantinin son dakikada turnuvaya iştirakten vazçeçmesi üzerine svec takımma karşı Portekizi düşün Emniyet Umum Müdürlüğünden: 1 Elde mevcud nümunesine ve şartnamesinde yazılı vasıfları dalresinde zabıta memurlan için 1500 aded muşamba kapalı zarfla 6/5/938 tarihinde saat 15 te münakasaya konulmuştur. 2 Beherine 17 lira 50 kuruş kıymet biçilen bu muşambalara aid şartnameyi almak ve nümunesini görmek istiyenlerin Emniyet Umum Müdürlüğü Satmalma Komisyonuna müracaatleri. 3 Eksiltmive girmek istiyenlerin 1968 lira 50 kuruşluk teminat makbuz veya banka mektubunu muhtevi teklif mektublarmı ve 2490 sayılı kanunun 2, 3 üncü maddelerinde yazılı belgelerle birlikte eksiltme günü saat 14 te kadar Komisyona teslim etmeleri. * 1130 » (2222 ) Ev kadınları ! Harb Akademisi Satmalma Komisyonundan: Akademi tablidotu için 12000 kilo koyun, 1200 kilo kuzu, 1200 kilo sığır eti pazarlıkla münakasaya konulmuştur. Pazarhk mayısm dokuzuncu pazartesi günü saat 10,30 da Yıldızda Akdemide yapılacaktır. îsteklilerin şartları öğrenmek üzere Akademi Tablidot Başkanına müracaatleri. (2563 ) Yalnız EViNiZDE değil CEBiNiZDE bile Bursa Dur8«r»<>r İnegölü yendi Bursa (Hususî) înegöl tdman Yurdunun daveti ü^erine Bursa Duraspor birinci takımı İnesöle gitmiş, orada yaütığı futbol maçında Duraspor takımı bire karşı üç sayı ile galib gelmişir. Parayı verdikten sonra bulunmı yacak ne var?.. Ben bulayım da herkes görsün!.. Bir zaman geiecek ki, zengin kızlar, hep benim dediğim gibi birer koca bulup ona varacaklar!.. Dadı kalfanın yüzü birdenbire değişti. Demindenberi genc kızı güler yüzle dinlerken şimdi kaşları çatılmış, dudakları • nın kenarındaki çizgiler kırışmıştı: Aklı başında hiçbir erkek böyle pazarlığa girer mi?. Nekadar bayağı yaratılmış olmalı o adam kı kendini satı lığa çıkarsın, yahud da kiraya versin?.. Sanki sen de böyle erkekîe yaşıyabilir misin; ona koca diyebilir misin?. Perihan acı acı güldü: Karşmıza geçip, yüzünüze karşı: «Ah canım, senin için ölüyorum!» diyen, sonra için için, sizden kaç para kopara cağını düşünen bir adam sanki daha ki bar mı sayıhr?.. Karşılıklı oturmak, açık yüreklilikle konuşmak, haydi ben de senin dediğin gibi söyliyeyirn, al aşağı vcr yukarı pazarhk etmek, en sonunda her iki tarafın da işine nasıl geliyorsa öylece anlaşmak, neden sanki bayağılık oluyor muş?. Dadı kalfanın gözleri büsbütün açıldı. Demindenberi hep şaka diye dinliyordu. Artık ne söylese, genc kızı kendi bildiğin NERVİN i Y i UTKUSUZLUK SİNIR AGPILARI ASABÎ ÖKSÜRÜKLER HAYGINLIKBAŞ DÖNMESİ ÇARPINTI ve SİNİRDEN ileri gelen bütün RAHA.TSIZLIKLARI NEDYİN r E D E R Ne nebatî, ne kimyevl zehirli hiç bir madde yoktnr. Her eczanede bulunur. den çeviremiyeceğini anladı: Kızım, dedi, evlemnek böyle bir gecenin içinde, yarı uyanık, yarı uykuda kestirilip atılmaz!.. Bir genc kız için, kocaya varmak, büsbütün başka bir iştir; bir erkeğin odahk almasına benzemez!.. Aldığı odalığı beğenmiyen erkek, senin de dediğin gibi bırakır, öteye geçer. Fakat bir genc kız, kocaya vard.ktan sonra artık geriye dönemez, dönmek istese bile geçen günler bir daha geriye gelmez!.. Burası doğru... Biz kadınlar, zaten erkeklerden daha talihsiz yaratılmışız. Hele bir genc kız için evlenmek, hemen hemen başlıbaşına bir feiâket demek!. Üstelik dünya kuruldu kurulalı insanlar da çok yanhş yoldan yürümüşler. Erkeklerle kadınlar birbirlerinc nikâhla bağ lanmasalar, belki daha iyi geçinirler, daha tatlı yaşarlardı!.. Aman, yavrum!.. Neler söylüyorsun?.. Hangi kitabda okudun bunlan?. Evlenip de mes'ud olan insanlar az mı?. Tek başına yaşamak, kadın için olsun, erkek için olsun sanki daha tatlı mı geçer, sanıyorsun?. Hele aklı başında, derli toplu insanlar için evlenip bir yuva kurmaktan başka çıkar yol var mı?. Kadın da olsa, erkek de olsa, bir genc bütün ömrünce bekâr yaşamıya kalktı mıydı, herkes ona eğri bir gözle bakar. Üstelik, hele senin gibi hem güzel, hem 7engin olur da, evlenmek istemezse ortaya kimbilir ne kadar dedikodu ç'kar!.. Işte ben de bunun için kocaya varacağım ya... Pekâlâ... Ben de seninle beraberim. Senin mürüvvetini gormek, benim için de en son şenlik olacak. Ancak, kendini bilen genc kızlar nasıl kocaya varı yorlarsa sen de öyle helâl süt emmiş bir erkek bulür, onunla evlenirsin!.. Yoksa, aylıkla arabacı tutar gibi, koca aramıya kalkarsan, herkesin ortaîna nasıl çıka rız?.. Ne diyeyim ben, o senin Amqrikalı «Mis» ki... Kendisi defoldu, iki sene denberi memleketine döndü amma ney leyim ki senin zihnini çeldi, kendi delili ğini sana aşıladı da öyle gittü. Bu çılgmlıklar hep onun yadigârı... Kimbilir, bugünlerdö gene mektub mu yazdı, ta Amerikadan buraya da yetişti mi, ne yaptı?.. Kimsenin günahına girme, dadı... Misin bana yolladığı mektublarda buna benzer bir satır yazı bile yok. Bunu, duydukça, kendi kendime düşündüm; kendi kendime buldum!.. tArkası var) Tefrika: No. 3 Kimse duymasın, ayol!. Böyle lâkırdılar, senin ağzına yaraşır mı?. Amerikalı mürebbiyelerle büyümüş, iki üç dil öğrenmiş, yıllarca Avrupada yaşamış, alafranga bir kız... Heîe böyle bir de virde... Bütün kad.nların erkeklerle boy ölçüşeceğiz, diye sokaklaıa döküldükleri bir zamanda... Nasihati bırak da dinle beni; bu eski zaman mas?llarını düşünürken, dün gece aklıma ne gldi, biliyor musun?.. Kendi kendime dedim kr Bir zamanlar, erkeklerin yaptiklarmı, şimdi de kadınlar yapamazlar mı?.. Onlar, odalık ahyor larmış; kadınlar da Odalık gibi, birer erkek mi bulsunIar, diyeceksin?. Üstüme iyilik sağhk!. Tıpkı onlann yaptığı gibi olmasa bile ona yakın... Kadınlar da, parasını verip kendilerine göre, beğendikleri gibi NakJeden: Kemal Raçıb bırer koca bulamazlar mı?.. Demek ki, bütün gece bunu dü şündün, sabah karanlığı da geldin, beni bunun için uyandırdm, öyle mi?.. öyle bir koca bulup varacağım ki, acaba beni seviyor mu, diye düşünmiyeceğim. Acaba, beni param için mi aldı, diye üzülmiyeceğim. Parasını vereceğim, gelsin, benim yanımda bir koca gibi yaşasm... Yarın da, baktım ki, geçinemiyeceğiz; hesabını göreceğim, buyurun kapıdışan, diyeceğim!.. Ne diyeyim, kızım?.. Demin sana, rüya mı gördün, diye takılmıjtım amma, bakıyorum ki hâlâ uyanmamışsın; hâlâ sayıklıyorsun!.. Dünya kuruldu, kurulah hiç böyle i; görülmüş rcü?.. Böyle para ile tutulacak koca olur mu?.. Neden olmasın?.. Başkaları, şim diye kadar bunu düşünememişlerse kaba hat kendilerinde!... Ben bunu iyiden iyiye, aklıma koydum. Hem eskiden insanların, nasıl diyeyim, maneviyata daha ziyade inandıkları, gösterişe daha ziyade bağlı kaldıklan bir zamcnda, benim gibi bunu bir düîünen olmuş ols>a bile, nasılsa o zaman yapıp yakıştıramazmış; böyle herkesten ayrı ış görmeği göze alamaz larmış!.. Fakat şimdi, dünya böyle mi?.. Herşey değişti. Para ile alınamıyacak, ele geçirilemiyecek ne var?.. Bir otomo bil, bir köfk, bir yat, bir şoför, bir ahçı... Ne diyeyim, işte insanlar yaşadıkça ne lâzımsa, hepsinin parasmı verip alıyoruz, kira ile tutuyoruz. Günün birinde beğenmezsek bir yana atıyoruz. Neden sanki, böyle bir koca bulunmasın?.. Demek ki sen de kendine bir koca beğeneceksin, parasını verip alacaksın, öyle mi?.. Büyük sözüme tövbe!.. Hayır, nasıl bir erkek olsa geçinebilirim, hoşuma gidecek bir adam nasıl olmalıdır, koca diyince bir insanda neler aranır?.. llkönce bunlan tasarhyacağım; aşağı yukarı gözümün önüne öyle bir koca örneği çizeceğim ki benim istediğime uygun olsun!. Sonra, bunu nereden bulacaksın?. Haydi buldun, diyelim; para ile nasıl alacaksın?.. Bir türlü aklım ermiyor!..