CUMHURİYET 19 Maîî 1938 Futbolümüz niçin düşüyor ? Yazan: NÜZHET Sekiz on sene evveline nazaran, hatta geçen senelere kıyasen dahi düşmekte olan futbolümüzün sukutuna bu sütunlarda birkaç defa işaret etmiştik. Millî küme tedbiri de bu derde bir deva olamadı. Acaba Tiirk futbolu neden düsüyor? Hiç şüphe yok ki programsız ve biraz da şevksiz çalışmamız bu sukutun başlıca âmillerı arasındadır. Programsız çalışma deyince akla Türk futbolunu murakabe eden teşkilât gelmemelidir. Son aldığı kararlarla, açılmak üzere bulunan antrenör kursile ve nihayet tam bir bitaraflık ve dürüsti ile hareket eden spor teşkilâtımızın bu işe lâyık olduğu ehemmiyeti vermekte olduğuna bizce şüphe yoktur. Esasen teşkilât, müsabakaları tertib, ecnebi temaslarına ehemmiyet ve mevcud nizamları hatır gönül tanı madan tatbik etmekle üzerine düşen vazifeyi ifa etmiş oluyor. $u halde asıl programsız çalışmayı nerelerde aramahyız? Bundan kimleri mes'ul tutmahyız? îstanbulda Güneş müstesna, bizce bütün kulüblerde aşağıyukan programsız ve şevksiz çalışma başgöstermiştir. Bunun sebebini arastırırsak eski idarecilerin bıkkınlığında, alâkaları nın kulübleri etrafından dağılarak başka yerlere hasredilmiş bulunmasında ve bugünkii modern çalışma tarzına nazaran biraz da geri olmalarında buluruz. Bu mütalealan birer birer izah edelim: 1 Hangi sporda olursa olsun terakki, o sporun muayyen bir seviyeye çık tıktan sonra çok güçleşmektedir. Eskiyen elemanların yerine yenilerini yetiştirmek, yani kulüblerin eskilerle tebdil edilmek üzere bir neyi fidanlığı bulunmak başlıbaşına bir mesele iken son senelerde bu hususun irrmal edilisi idarecilerin bıkkınlıklarına en büyük delildir. Bu işte yoğurulmuş olanlar pekâlâ bilirler ki birkaç sene arkaarkaya birinci plânda gelen bir kulübün eskilerile tebdil edecek yeni elemanlar yetiştirmemiş olması yüzünden sukutu çok anî ve müthiş olur. Bundan başka eldeki eletnanlan da hoş tutma mak ve idare edememek faslı da gene ayrı derddir. Bu sözlerimize en iyi misal kendi kulübümdür. Bütün işleri yabancı bir antrenörün elıne bırakarak mevcud elemanlarla birkaç sene önde giden Fe nerbahçenin bugünkü oyuncu noksanı ikinci takımları vp gencleri ikmal etmesi yüzündendir. Meseleyi takımdan bir Yasarın, yahud Fazılın çıkması şeklinde telâkki etmemelidir. Bugün takımda yer alan eski oyuncularm da formlarından çok düşük olduklarını hesaba katmak îâ Belgrad Meclisinde Hayat pahalılığile hâdise yapan zat mücadele isi Meb'us; otuz içtimaa Mütehassıs Lorens, yeni iştirakten mahrumiye tetkiklere esas olacak tine karar verildi malumatı topladı Belgrad 18 Perlâmento bu sa bah toplanarak Adliye ve Dahiliye Nazırlan tarafından meb'us Raşoviç'ın vaziyeti hakkmda tevdi edilen tebliğleri dinlemiştir. Bu meb'usun bazı kimselerin kendisine taarruz ederek yanında bulu nan evrakı almış olduklarını iddia ettiği hatırlardadır. Müddeiumumilik ve Belgrad polis müdiriyetinin raporlarından mürekkeb olan Adliye ve Dahiliye Nazırlarının tebliğ lerine göre meb'us Raşoviç'ın söylediği mahalde bir tecavüze maruz kalmasma imkân yoktur. Meb'usun komşusu olan bazı şahidler kendisini sabahleyin parlâmentoya giderken gördüklerini ve tecavüze uğramış olsaydı görmemelerine imkân olmıyacağım beyan etmişlerdir. Diğer cihetten tahkikat neticesinde Raşoviç'in ayni gün sabahleyin saat on bir buçuk ile yarım arasında akrabalanndan birine aid bir inşaat yerine giderek o r ada birkaç ki|i ile görüştüğü anlaşıl mıştır. Binaenaleyh Raşoviç'in saat 9,30 ile 12,30 arasmda bir taarruza maruz kalannyacağı sureti kat'iyede tesbit edilmiştir. Adliye ve Dahiliye Nazırlarının teb liği okunduktan sonra parlâmento reisi Çiriç, Harbiye ve Bahriye Nazın General Mariç'in kendisine isbat edilemiyen isnadlarda bulunrrruş olan meb'us Raşoviç'i dava ettiğine dair beyanatını oku muştur. Yirmi beş meb'us tarafından yapılan teklif üzrine parlâmento, meb'us Raşo viç'in meclisin otuz içtimaına iştirak et nıek hakkından mahrum edilmesine karar vermiştir. (a.a.) Iktısad Vekâletinin, hayat pahalılığile mücadele isine daha teknik ve esaslı bir şekıl vermek üzere getırttiği mütehassıs Lorens, beraberinde sanayi umum mü dlirlüğü müdürlerinden Talha olduğu halde şehrimize gelmiş ve Ticaret Oda sından ayrılan dairede çalışmalarına başlamıştır. Profesör Lorens, Avrupada harbden sonra hayat pahalılığile mücadele işlerinde yaptığı tetkikler ve bulduğu amelî tedbirlerle şöhret kazanmış bir zattır. Muhtelif memleketler, profesörün bu tedbirlerinden istifade etmiştir. Mütehassıs, tetkikata esas olacak birçok malumat topla mıştır. Mütehassıs, hayat pahalılığile mücadele işini bütün yurd için bir kül olarak ele almıştır. Bu itibarla buradan sonra bütün yurdu mmtaka mıntaka gezecek ve tetkiklerde bulunacaktır. Çahşmalara îstanbuldan başlanmasınm sebebi, Istan bulun hayat pahalılığından en ziyade zarar gören şehir vaziyetinde bulunuşudur. Oğrendiğimize göre, halkın yaşayış ve kazanc vaziyetile hayat pahalılığının te sirlerini yakmdan bilen iktısad profesörlerimizin de mütalealan istenilmiştir. Daimî sergi binası Uç milyon lira sarfile Beyoğlu cihetinde muazzam bir daimî sergi binası yapılması takarrür etti Önümüzdeki aylarda îstanbulda devlet bütçesinden yapılacak yardımla da imî ve muazzam bir sergi sarayının inşasına başlanacaktır. Başvekilimiz Celâl Bayar, geçen sene yazın İktısad Vekili iken bizzat açtığı son Yerli Mallar sergisinde, sergiyi ge zerken alâkadarlara, îstanbulda büyük bir daimî sergi binasınm neye mütevakkıf olduğunun tetkik edilmesini bildirmişti. Bu husustaki tetkikler ve hatta sergi sarayına aid plânlar ikmal edilmiş ve devlet, İktısad Vekâleti bütçesine bu sene ilk tahsisatı koymuştur. İktısad Vekâleti bütçesinde geçen sene 17,000 lıradan ibaret olan sergiler tahsisatı bu sene ya rım milyon küsur bin liraya çıkanlmış tır. Yeni sergi sarayı Beyoğlu tarafından bulunan müsaid bir yerde kurulacakür. Bu saha büyük bir sergi parkı haline konulacak, burada esas bir bina ile müteaddid paviyonlar bulunacaktır. Sergi sahası ve esas binalann inşaatı takriben 1,000,000 liraya çıkacaktır. Fakat burada millî bankalar ve diğer millî müesseselerle devlet müessesatı tarafından da paviyonlar ve binalar kurulacaktır. Bunlarla ve diğer eğlence mahalleri ve sair tesisatla beraber serginin umumî masrafı 3,000,000 lirayı bulacaktır. Sergi insa masrafınm karşılığı kısmen her sene devlet bütçesinden ayrılacak tahsisatla, kısmen de bulunmuş olan bazı gelir yollarile karsılanacaktır. Fakat sergi millî bir müessese tarafından kredi ile derhal inşa ettirilecektir. 1939 de ilk sergi bu yeni binada kurulacak ve bu sergi mahiyet itibarile bütün Türkiyeyi temsil edecek bir kudrette olacaktır. Sergi binası bu seneye yetişemiyeceği için Millî Sanayi Birliğinin dokuz senedenberi Galatasaray lisesinde kurmakta oîduğu Yerli Mallar sergilerinin onuncusu da bu sene gene Galatasaray lisesinde kurulacaktır. Yeni sergi binasınm işletme ve idare tarzı da tamamen tesbit edilmiş bulun maktadır. Bına yapıldıktan sonra burada senenin muhtelif aylarında sanayi, ticaret, güzel san'atlar, maden hareketleri, küçük san'atlar, matbuat, tarihî eserler ve ufak büyük muhtelif islere aid sergiler kurulacaktır. Bu suretle binada bir sergi bozulurken ikinci bir serginin kurulmağa baslanacağı şimdiden anlaşılmaktadır. Bu yüzden gerek memleket halkını İs tanbulu ziyarete teşvik ve gerekse turizm hareketleri doğurmak itibarile yeni binanın büyük bir rolü olacaktır. ABBAS zımdır. Bu hale düşen kulüblerin bir kaç sene için bocalamaları tabiî görülmelidir. Fakat tabiî görülmek bir mazeret sayılamıyacağı gibi idarecilerin faaliyete geçmelerile deva bulunacağı da ınkâr götürmez bir hakikattir. 2 Kulüb idareciliği bizde bir nevi gedik halindedir. Nereye bakacak, han gi kulübü gözden geçirecek olursak ko daman idarecilerin yerlerini tutacak ye nileri yetişmediğini görürüz. Buna sebeb belki de gene kodamanlardır. Onlar her işi kendileri bilmek, her şerefi kendileri kabullenmek daiyesindedirler. Bu şartlar altında yeni ve hevesli idareciler yetişemediği gibi, eskileri de eskidiklerinden, işe kanıksadıklarından ve nihayet hayatta alâkalannm tabiî olarak başka işlere dağılmıs bulunmasından eskısi gibi iş görememekte, yahud görmemektedirler. Halbuki bu halden en çok zararlı çıkanın gene kendi sevdikleri kulübleri olduğunu unutmamak gerektir. 3 Bütün bunlardan haric ve bun ların üstünde futbolde ve bütün sporlarda çalışma tarzının değişmiş olduğundan çok uzaktan haberdar oluşumuz, pro gramsızlığımızın ayn bir cephesini leşkil etmektedir. Oyuncularm kendi başlarına, yahud da bir antrenörün eline bırakılarak gelişigüzel idman etmelerinden ancak bir raddeye kadar istifade ve terakki kabil olmaktadır. Fakat bu seviyeden sonrasıdır ki memleket futbolüne beynelmilel sahada bir varlık temin edecektir. Türk futbolüne bu varlığı temin edecek hamlelerin Spor Kurumuna ve Futbol Federasyonuna düşen kısmmı bizce: A Saha ve B antrenör meseleleri teşkil etmektedir. Bundan sonrası bıze, kulüblere ve kulüb idaresini üzerine alanlara terettüb eden bir vazifedir ki bugünkü düşüklügün sebebini biz doğrudan doğruya bu yol dakı ıhmalde buluyoruz. NÜZHET ABBAS 1944 olimpiyadını Yunanlılar yapmak istiyor Atina 18 (Hususî) Yunanistan at letizm federasyonu beynelmilel olim piyad oyunları komitesine müracaat ederek 1944 olimpiyadınm Atinada ya pılmasını istemistir. , Hareket lâzım! IBaşmakaleden devaml meseleleri karşısında vaziyetlerinin bey nelmilel konferanslarla değişmiyeceğini kaydediyorlar. Çömbörlayn hükumeti Çekoslovakyaya karşı alacağı vaziyeti Fransa ile Sovyetlerm Praga karşı girişmiş olduklan taahhüdleri tetkik ettikten sonra kararlaştıracağını bildiriyor. Çok korkulur ki bu mütereddid vaziyet Ingilterenin olduğu gibi dünyanın da felâketine sebebiyet vermesin. Avrupada çıkacak bir harb karşısında Ingilterenin sonuna kadar seyirci kalamıyacağını kuvvetle tahmin ederiz. Muhteşem infirad Splendide isolement güzel bir lâftır fakat nihayet bir lâftır. Bunu herkesten iyi İngilizler bilirler. Gene herkesten iyi İngilizler bilirler ki Avrupada silâh patladığı zaman onlar kendi vaziyetlerini kurtarmak için eninde sonunda Fransanın yardımına koşmağa mecbur kalacaklardır. O halde ateş parlayıncıya kadar beklemekte ne fayda tasavvur olunabilir? Kararsızlık icinde geçen hergün boşuna atılmış bir adımdır. Hareket lâzım hareket! Dün akşam üzeri Cağaloğlunda Üni versite kimya enstitüsünde ikinci kat lâboratuarda yangm çıkmıştır. İtfaiyenin vaktinde yetismesi ve fedakârane çalışması sayesinde yalnız odadaki aletler yanmıs, ateşin önüne geçilebilmiştir. Yanan aletlerin Türkiyede tedari kine imkân olmadığı söylenmektedir. Yangının neden çıktığı anlaşılamamıştır. Tahkikata başlanmış, bazı kim selerin ifadeleri alınmıştır. Netice, bugün belli olacaktır. Kimya Enstitüsünde dün Franko kuvvetleri dün üç kasaba daha aldılar bir yangm çıktı [Baştarafı 1 inci sahifede] dan hertürlü eşya için ithalât ve ihracata Başka bir suale cevab veren M. Çemberlayn, İngiltere ve Fransa hükumetlerinin bu kabil bombardımanlara nihayet vermeleri için İspanyadaki iki tarafa müracaat etmek hususunda mutabık kalmış olduklannı ve Fransa hükumetinin bu müracaate iştirak etmesi için Vatikan nezdinde şimdiden teşebbüste bulunmuş olduğunu beyan etmiştir. kapanmıstır. İspanya kabinesinin kararları Barselon 18 İki saat süren kabine toplantısından sonra neşredilen resmî tebIiğde, hükumetin iç ve dış vaziyeti tet kik ettiği mühim siyasî ve askerî tedbirler aldığı ve sonuna kadar mücadeleye de vama karar verdiği bıld'rilmektedir. !fc * * Pariste yapılan bir nümayiş Bu akşamki balo Bu gece Tokatlıyan otelinde Yedikule Ermeni hastanesi menfaatine büyük bir balo verilecektir. Saat 22 den sabaha kadar devam edecek olan balo için sanatkârane kotiyonlar hazırlanmıştır. Eminönü Halkevine bağlı kulüblere Eminönü Halkevinden: 22/3/938 tarihli salı günü saat 18 de Evimize bağlı kulüblerin fevkalâde toplantıları vardır. Muayyen saatte salâ hiyetli murahhaslarını göndermeleri bildirilir. Merinos fabrikasında bir kaza Bursa " (Hususî muhabirimizden) Merinos fabrikası amelesinden Ekrem, yüksekten makinelerin üstüne düşerek beyni patlamak suretile ölmüştür. Oksf ord Kembriç yarışma hazırlık îzmir Esnaf birliği yardım sandığı açıyor Paris 18 Avusturya ve îspanyanın maruz kaldıklan tecavüzleri protesto etmek maksadile «beynelmilel sulh toplantısı» tarafından dün akşam Trokadero sarayında tertib edilen miting münasebetıle yapılan mümayişler esnasında birkaç kişi yaralanmıştır. Hincahınc dolu olan sarayda yer bu lamıyan iki bin kişi Trokadero meyda nında tezahüratta bulunarak: «îspanya hududunu açmız «Ispanyaya top veriniz..» diye bağırmışlardır. Nümayişçiler ehemmiyetsiz birkaç arbededen sonra polis memurlan tarafın dan dağıtılmışlardır. (a.a.) Akdenizde kontrol mıntahaları Niyon anlaşmasına imza koyan Fransa ve îtalya, bu anlaşma hükümlerine göre, denizaltı gemilerine tahsis ettikleri mıntakaları âkid devletlere ve bu meyanda hükumetimize de bildirmişlerdir. İtalyanm ayırdığı mmtakalar şunlar dır: Tapeciya*»Speizzia mıntakası, Madalena mıntakası, Napoli mıntakası, Siciljra şimal mıntakası, Torento mıntakası, Brendizi mıntakası, yukan Adriyatik mıntakası, Ege dinizi adalar mıntakası. Fransanın mıntakaları şöyledir: Bi nnci mıntaka Tunus körfezi, Guardiya burnu, ikinci mıntaka Tulon açıkları, ü çüncü mıntaka Hammamet körfezi, dördüncü mmtaka Korsika körfezi açıkları. NADÎR NAD1 Ankara Halkevinde açılan resim ve heykel sergisi Ankara 18 (Telefonla) Ankara Halkevinde açılan üçüncü resim ve heykel sergisi pazar akşamı kapanacak, bu vesile ile yarın akşam Ankara Halkevinde bir danslı çay verilecek ve bir san'at gecesi tertib edilecektir. . •««*«. Oksford, Kembriç üniversiteleri araada her sene yapılmakta olan kürek jüsabakası Londrada büyük alâka ile ıkib edilen en heyecanlı bir spor harekeidir. Müsabaka tarihi yaklaşmakta olduAşk ve macera romant : ğundan her iki üniversitenin kürekçileri Irak Kralının doğum günü de antrenmanlara başlamışlardır. Ankara 18 (Telefonla) Irak Kralı Yukanki resim. Oksford'lu gene Gaziülevvelin doğum günü dolayısile kürekçileri antrenman yaparken göster bu pazartesi akşamı Irak sefarethane sinde bir resmi kabul yapılacaktır. mektedir. nettanm. Tereddüdünüzün sebebi neydi? Evinizde geçireceğim bir iki aylık tecrübe devresi için bu daireyi lüzumundan fazla muhteşem bulmuştum. Daha doğrusu, bu daire, zevcelik sıfatınızı daha kuvvetle teyid ediyor, diyiniz... Daha az süslü bir odayı ve daha az göze batan bir vaziyeti tercih edıyordunuz değil mi? Evet, dedim, böyle olmasmı ter cih ederdim. Çünkü, siz ve ben, bizi ayni dam altmda birleştiren meşru rabıtayı ve aramızdaki mutabakatı gizli tutabilirdik. Yusuf Haddad, barid bir tavırla cevab verdi: Ben ayni fikirde değilim. Zevcem olarak değilse, bu eve başka hangi sıfatla girecektiniz? Evime, siz ayarda bir kâhya kadm alacak yaşta değilim. Aramızda gelip geçici bir münasebet bulunduğuna hükmederlerse daha mı memnun olursu nuz? Yüzüm kıpkırmızı kesildi: Bu kısa tecrübe devresi esnasında, göze çarpmıyacak bir vaziyette bulun mağı tercih ed:rdim. Çünkü, istikbale bîr tek cepheden bakıyorsunuz. Sizin fikrinizce, bu mace îzmir (Hususî) İşçi ve Esnaf birliği bombardıman edildi son bir toplantısmda, kendi azasmdan Barselona 18 Fecir vaktindenberi olan küçük esnafa yardım için bir sandık ihdasını kararlaştırmıştır. Bu kı Franko tayyareleri Barselon'u üç kere sım esnaf, aşağı yukarı, piyasada kredi bombardıman etmişlerdir. bulamıvan ve binnetice işini inkişaf etSaat 1,30 da yapılan ilk bombardıman tiremi\%n esnaftır. 20 dakika sürmüştür. Saat 3,30 da ikinci Esrarkeş mi, kaçakçı mı? bir bombardıman daha yapılmıştır. Saat 7,30 da Franko tayyareleri ame Dün, Eminönünde şüpheli bir vazi yette dolaştığı görülen Haydar admda leler işe giderken şehri bir kere daha bombir şahıs yakalanmış, üstü aranmca bir bardıman etmişlerdir. Birkaç dakika içinmiktar esrar zuhur etmiştir. Haydar, de otuz kadar bomba düşmüştür. Kaçakçılık bürosuna teslim edilmiştir. Fransız konsoloshanesine de Hakkında tahkikata devam olunmaktabir bomba düştü dır. Londra 18 (Hususî) İspanyol ihtilâlcileri tarafından bugün Barselon üzeBir izah 15 martta Ağırcezada muhakeme edi rine atılan bombalardan biri Fransız konlen katil maznunu Tevfiğe aid duruş soloshanesine isabet etmiştir. Fransız vis mamn tafsilâtı yazılırken Tevfiğin an konsolosu ölmüş, başkonsolosu da ağır sunesinin bir Ermeni ile teşriki hayat et rette yaralanmıştır. miş olduğu iddiası da kaydedilmişti. Bu Fransa hududu kapattı iddianın şahid Nedimenin istidasında Hendaye 18 Dün akşamdanberi değil, istinabe yolile alınan ifadesinde mevcud olduğu anlasılmıştır. Fransız İspanya hududu Fransa tarafınra pek az bir zaman sürecek Ben büsbü bulunuyordu. Başbaşa geçirdiğimiz bu tün başka türlü düşünüyorum. Benim is ılk dakikalar pek fena geçmemişti; hele mimi, belki yaşadığı müddetçe taşıyacak avukatın yazıhanesinden aynhrken dü olan bir kadının, dedikoduya mevzu teş şündüğüm kötü vaziyetler hiç tahaddüs kiî edecek bir vaziyette bulunmasını etmemişti. «Kocam», bütün tahminlerimin kat'iyyen arzu etmem. • Binaenaleyh, bu hilâfına, mümkün olduğu kadar nazık ve günden tezi yok, bana ebediyyen bağlan mültefit davranmış, o gün, ilk karşılaştımış gibi hareket etmenizi rica ederim. ğımız dakikalardaki zıddiyetimizi hatır Ben, itiraza benzer bir harekette bu latacak hiçbir harekette bulunmamıştı. lununca ilâve etti: Sözlerinde hiçbir istihza ifadesi, inciten Yaşayış tarzımız, belki böyle ol hiçbir kelime yoktu Bana karşı hakikaten mıyacak. Lâkin, hiç olmazsa, ilk gün çok kibar bir erkek tavrı takınmışü. den istikbale darbe vuracak şekilde davVakıâ, gururunu, soğukkanlılığını, müranmıyahm. Muvafık mı? tehakkim edasını hâlâ muhafaza ediyor Öyle olsun. Beni Mısırda tanıyan du. Fakat, bütün bu hallerini, son derece hiç kimse yok. Fakat, ortada sizin şahsıkibar hareketlerile örttuğü içb, şikâyet nız mevzuu bahsolduğu için... etmeğe hakkım olamazdı. Evet, ben de bu kanaatteyim. Sözün doğrusu, bir saattenberi ben de Yusuf Haddad saatine baktı. pek düriist davranmış değildim. Aramız Yarım saat sonra akşam yemeğine daki anlaşmıya rağmen, daima mücade ineceğiz, dedi. O zamana kadar sizi yalleye hazır bir tavır almış, her sözüme bir nız bırakacağım. Bize kapıyı açan ihti hücum çeşnisi vermiştim. Düşündükçe, yar Abdu, ailenin emektar uşağıdır. Emirleriniz ne olursa olsun ona söyliyebi muhavere esnasında, hep Yusuf Had lıısiniz. Sizi, evin bütün hususiyetlerine dadm sözlerinde itiraz sebebleri aradığı alıştırır. Hususî hizmetlerinizi ona gör mı, ısırmak veya tırmalamak için fırsat gözlediğimi takdir ediyordum. dürürseniz memnun olacaktır. X Yusuf Haddad, beni yalnız bırakıp Çamaşırdan ve tuvalet eşyasmdan başçekilirken üzerimde iyi bir tesir yapmış Barselon dün üç defa Mevlid Eski hâkimlerimizden hazine avukah Yusuf Nuri Anterin haremi Nihalin yüksek ruhu için martftı 20 nci yannki pazar günü öğle namazından sonra Rumelıhisarındaki Büvük camide Mevlid okunacaktır. Çok kederli aileyi seven ve arzu buyuran saym zatların lutfen teşrifleri rica olunur. Her yarım saatte bir Eminönünden Hisara otobüs vardır. dır. FOTO MAGAZiN Aylık san'at ve salon mecmuası Zengin tablo, resim ve tanmmış imzaların yazılarile yakında çıkıyor ka hiçbir şey getirmediğim için, yemek salonuna, sokak kıyafetile inmeğe mec bur oldum. Yalnız, kostüm tayyör manzarasını bir parça tadil etmiş olmak için, yakamdaki tülü çıkarmış, boynuma ha fif dekolte şekli vermiş, salondaki vazoların birinden bir gül alıp yakama iliştirmiştim. Emektar Abdu önüme düştü; merdi venlerden, koridorlardan geçtik, ye mek salonuna girdik. Yusuf Haddad orada beni beklıyordu. İçeri girdiğim zaraan, kolunu bana verdi ve masanın ba şındaki koltuğa kadar götürdü. Fakat, arkamdaki tayyörün icinde rahat değildim. Karşımda oturan Yusuf Haddadın keskin bakışlı gözleri, arasıra bana döndükçe büsbütün sıkılıyordum. Büfenin yanındaki boy aynasına sık sık gözüm kayıyordu. Oraya akseden hayalim, bana pek çirkin görünmedi. Bu cihetten içimin biraz rahat etme sine mukabil «kocam» ın, sık sık yüzümde dolaşan ısrarlı bakışlan üzüntümü gittikçe artırıyordu. Bunu, Yusuf Haddadın, beni şapkasız olarak ilk defa görmesine hamlettim. (Arkast var) Nakleden: Annem! diye kekeledim. Yusuf Haddad izah itti: Evet, annenizin resmi. Bu odalar, [bundan dört sene evvel döşendi. Zevcem oîan Mukbile Nusr^t Hanım bu dairede oturacağı için, duvarlara, onun sevdiği kimselerin portrelerini astıktı. Yüzüm bir \an hücumile kızardı. Benim ismimi çalmağa ve kendıni benim yerıme koymağa cür'et eden o küstah ka d:n gene \klıma gelmişti. Yusuf Haddad, re düşündüğümü anlamış olacak ki, sö züne »öyle devam etti: Şimdi hatırlıyorum. Öteki Mukbile Hanım bu odaya girdiği zaman portre nazan dikkatini celbetmemişti. Ben göstcrdiğim zaman takmdığı lâkayd tavırdan, ovnadığı oyunun farkına varmalıydım. Fakat varamadim. O kadm gittikten sonra, onun için Hamdi Varoğln döşenen ve icinde onun oturduğu bu odada hiçbir değışiklik yapmadmız mı? Yusuf Haddad, sakin bir tavırla mukabele etti: Pardon. Sizin için döşenen ve içinde onun oturduğu oda... Hayır, hiç bir şey değiştirmedim. Çünkü, beni ailenıze bağlıyan rabıtayı birdenbire kesmek taraftarı değildim. Görüyorsunuz ki doğru hareket etmişim Başka birisi tarafın dan gasbedilen yerinizi işte şimdi işgal elmiş bulunuyorsunuz. Burada herşey size muntazırdı. Do lablar, üzerlerine kendi markanız işlenmiş çamaşırlarla doludur. Etrafınızda, ikimizi de ayni derecede alâkadar eden aile hatıralan bulacaksınız. Demin, bu odayı kabul etmekte mütereddid idim; fakat, şimdi, bana burayı tahsis ettiğinizden dolayı cidden min