r 11 Şubat 1938 CUMHURÎYET Büyük davalar Büyük, küçük devletler ve Milletler Cemiyeü Yazan: WİNSTON CHURCHİLL ride daha vahim felâketlere götürebilir. Bu tarzı hareket pek kahramanca birşey olmamakla beraber, gayet tabiî görülme lidır. Bununla beraber bu hükumetlerin halihazırda takib ettikleri tedbir ve ihtiyat s=itemi, daha müthiş ve caniyane bir hareket karşısında aksülâmel göstermiyecekler:ne delil teşkil etmez. Asil acınacak nokta, bu ihtiyatkârlığm, men'ini istihdaf ettiği zararlan bizzat tevlid edebilecek mahiyette olmasıdır. Ce nf:vrede müştereken yapılan beyanatm Avrupa muvazenesini, terr.ini imkânı mevcud olmasma mukabıl, totaliter devletlerin yeni iştiraklerle iktisab ettikleri zâhirî kuvvet, çok nahoş hâdiselerin vukuunu tacıl edebilecektir. Maamafih, Cenevrede, halihazırın müsaadesi nisbetinde istifade elde edilmiştir. Büyük Britanya ile Fransa arasında mevcud, kuvvetli vahdet tebarüz ettirilmiştir. Her iki garbli devlet, bugünkü ideoloji rekabetıne taraftar olmadıklarını ve başka devletleri bu kavgalara iştirak ettirmek istemediklerini sarahaten göstermişlerdir. Bir nazizm ve faşizm ideoloji ve bir komünizm ideclojisi mevcuddur. Büyük Bıitanya ve Fransa, bunlardan her ikisi ve de ayni derecede muhaliftirler. Fakat bu, Milletler Cemiyetinin, kuvvetli bir şahsî kanaate sahib olması lâzım gelmediği manasını tazammun etmez. Garb devletleri, kendi hatlan çerçevesi dahilinde hareket eden küçük milletlerin daha kuvvetli, diğer devletler tarafından çiğnenemıyeceği kanaatindedirler. Milletler Cemiyetinin müşehhas ideali de budur. Bütün dünyanın ümidini teşkil eden ve bugünkü neslin büyük bir refaha erişmesini temin edecek vasıta olan bu akideye «ideoloji» damgası mı vurmak icab eder? Bilâkis, bu prensipler, yalnız milletlerin ekseriyeti tarafından değil, ayni zamanda, her millette, halkın ekseriyeti tarafından takibi arzu edilen mutavassıt, mutedil, dürüst ve munsif yoldur. Bunlar, bütün Avrupada, kabil olduğu kadar uzun müddet müdafaa edilmelidiı. Başvekil, Gölcük İzmit yolile Ankaraya gitti Japon ordusu, büyük bir PENCERESİNDEN Kurban taarruza hazırlanıyor Çin makamları, böyle bir tehlikeyi varid görerek geniş hazırlıklara başladı fsaneler tarihi kurbanın kıdemî< ni cemiyet hayatmın tekevvün ettiği günlere kadar çıkanyor, İlk aşk, ilk kurban ve ilk cinayet o tarihe göre bı'rbirine bağlıdır. Çünkü Kabil kendisile ikiz olarak doğan kız kardeşine gönül vererek beşer hayatında ilk aşkı belirtmişti. Fakat o devirde muteber tutulan ilâhî kanunlar bu aşkı mernnu kılıyordu ve Kabil, sevgilisile evlenemezdi. Cemiyet hayatının temellerini kurmakla meşgul olan Adem gene TevTatta okuyoruz bu imkânsızlığı âşık oğluna anlattı: Sen, dedi, küçük kardeşin HâbıTle doğan kızı alacaksın. O da senin ana kammdaki eşinle evlenecek! Aşk buhranlan içinde çırpınıp duran Kabil bu emre boyun eğerrredi, sevgilisile birleşmekte ısrar etti. Adem de davayî Allahın takdirine bıraktı, Hâbil'le Kabil'e birer kurban kesmelerini söyledi. Ik! kardeş hemen kurbanlannı hazırlamışlardı, Allahtan telâkki edecekleri hükmü bekliyorlardı. Gökten bir ateş indi, Hâ^ bil'in kurbanmı yaktı. Bu, hakkın Hâ* bil'de olduğunu bildiren semavî bir i;a^ retti ve Kabil'i emelinde, aşkmda hüsra* na uğratıyordu. Fakat o, gene aşkımni ibramile Tannya da isyan etmekten çekinmedi, Hâbil'i öldürdü ve sevdiği kıd aldı. Işte ilk aşk, ilk kurban ve ilk cînai yetl... • ** Kurban, beşeri hayabn gîzlî ve şuurlıi bir kudret elinde kalmış cılız bir oyuncaktan başka birşey olmadığına hnan edenlerin o kudreti hoşnud etmek için başvurduklan muhtelif yollardan birinj ifade eder. Ferdî veya umumî felâketle» ri, musibetleri kendi gücile, kendi kuv. vetile gideremiyen insanlar, ebedî varln ğın merhametini tahrik etmek kaygusilej kurban kesmeği itiyad edinmişlerdir. Ta« rihin her safhasmda ve her sahifesinde bu itiyad vardır ve faniliğin aczile ebediyetin kudreti karşı karşıya kaldıkça ayni itiyadın devam etmesi hemen hemen zaruridır. Fakat insanlığın şuuru tekâmül ettikçe kurban an'anesine başka manalar karışmış ve dinî hükümlerde de bu manalar yer almıştır. Bugün Tanrıya arzolunan kurbanlarda yoksullan doyurmalc gibi bir emel He mündemicdir. Tarihî bir kıymet taşıyan kurbanm edebiyattaki yeri de büyüktür. Aşkın hududsuz fedakârlıklardan ibaret olduğuna iman eden şarkın âşık şairleri kendilerini kurbanlık koyuna benzetmekten geri kalmamışlar ve bu mazmuna sık sık kalem dokundurmuşlardır. Nişanlanmış kızlara nişanlılan tarafından bayramlarda kurbanlık koyun gönderilmesinde de etraflı tahlil olunursa fedakârlığa hazır bir kalbin remzini bulmak jnümkündür. *** Maksadım ne kurbanın tarihinî telhia etmek, ne de edebiyatım yapmaknr. Bu pek şümullü ve derin mevzua ancak ot kuyuculanma tebriklerimi sunmak içirt temas ediyorum. Hergününde yeni bir terakki hamlesinin ve yeni bir tekâmür eserinin zevkini duyageldiğimiz şu mesud devrin bayramlan da umumî inşirah için tatlı bir tezahür vesilesi oluyor. Bugün hepimiz seviniyoruz. Çünkü hür ve bahtiyar bir hayat hâlesi içindeyiz. Sen de, ey aziz okuyucu, o hâlenin ışığma bürünerek Kurban bayrammı idrak ediyorsun. Kutlu olsun!.. Bazı kimselerin, Milletler Cemiyetine öldürücü bir darbe vurmak maksadile, Cenevrede yaratmağa çalıştıklan buh ran husule gelmedi. Büyük Britanyanm, Fjansanın ve Rusyanın, pakt prensiple rine sadık kaldıklarını ilân etmeleri, Milletler Cemiyetini müşkül bir vaziyetten kurtardı. Cenevrede toplanan bunca Diemleket mümessillerinin, halihazırdaki şerait dahilinde, on altıncı maddenin tam surette tefsiri veya, daha fenası bu madde metninin tadili için bitmez tükenmez nazarî münakaşalara girmeleri cidden pek müessif bir manzara teşkil edecek tı. Milletler Cemiyeti paktı, mevcud şeklile, milletlerin tecavüze karşı, ciddî vesaitle mücehhez müşterek bir cephe teşki! etmek suretile harbin fecayiinden kurtulmak için yaptıklan en asil ve en insicamlı teşebbüstür. Bu ümidin sukut edip etmiyeceği hakkında hiç kimse tahminde bulunamaz. Fakat, kaba bir kizb hali r tası yaratmaktansa, bu ü nidi, olduğu gibi söndürmek ve kaybetmek müreccahtır. Milletler Cemiyeti, bugün, bir cerrahî müdahaleye tahammül edecek kadar kuvvetli değildir. Nişter altında can verir. Kloruform ise, başh başına meş'um bir âkıbet tevlid edebilir. Bu taazzuvun tabiî müdafaa prensiplerini, olduğu gibi hareket etmekte serbest bırakıp neticeye intızardan başka yapılacak birşey yoktur. İkinci derece devletler, ve küçük Avrupa devletleri, diktatör devletlerin itti haz ettikleri kararlar, amansız bir şekilde tatbik ettikleri şiddet ve istihdaf ettikleri gayelere varmak için askerî kuvvet kullanmağa önceden hazır bulunuşlan keyfiyeti karşısmda korku duymaktadırlar. Fransanm yahud Ingilterenin, kendilerini müdafaa hususundaki arzularına veya müdahale imkânlarına kat'iyyen itimadlan yoktur. Onların nazannda, Rusya öyle bir muammadır ki, halledildiği takdirde, şu veya bu istikamette harekete geçebilir. Küçük devletlerden birçoğu, Milletler Cemiyetinin kudret iktisab et mesine, imkânlarının müsaadesi nisbetinde veya maruz bulunduklan tehlikelerle mütenasib bir surette iştirakte bulunmağı İhmal etmişlerdir. Mevcudiyetini eski nıüttefiklere borçlu olan ve müstemleke arazisi münhasıran beynelmilel hukuk ta rafından müdafaa edilen Belçika, hara retle, bitarafhğım ilân ediyor. Afrikadaki muazzam arazisi istilâ tehlikesine maruz bulunan Holanda, Iskandinavya memle ketleri üzerinde, Habeşistanın Italya tarafından zaptınm tanmması lehinde ısrar larda bulunmaktadır. Bugün, Milletler Cemiyetî, içînde bulunduğu zâf halinde, otoritesini devam ettirmek için nasıl hareket edebilir? Vaziyet biraz karanlıktır. Zengin, kudretli, iyiden iyiye müsellâh Büyük Britanya ile Fransa bir kenarda kalıp orta ve şarkî Avrupanın anarşiye gömüldüğüne yahud nazi tahakkümü altında ezildiğine uzaktan şahid mi olmalıdırlar? Küçük Avrupa devletlerinin istediği bu ise, garb devletleri, onlann bu arzusuna mâni ola Yugoslavya ve Romanya hükumetleri, mazlar. Daha şimdiden yalnız lngiltereicraî salâhiyeti son haddine kadar kulla de değil, Fransada da yükselen bazı sesrarak, milletlerini nasyonal sosyalizme ler: «Bırakm, ne halleri varsa görsünyaklaşmağa ikna ettiler. ler!» demeğe başlamıştır. Küçük devletler, Çekovlovakya ile ABu şekil, bugün orta Avrupada mevvusturyayı kendi mukadderatına terket cud devletlerden hiçbirisinin hoşuna gitmeğe taraftar görünüyorlar. Arzu ettiği takdirde hürriyetini temine ve harbi berta tnez. Zira, bu takdirde, Büyük Napoleraf etmeğe çok kolay muvaffak olabilmesi on'un imparatorluğunu yıkan neviden mümkün bulunan o koskoca Avrupa, şu şiddetli dahilî sarsıntılar husule gelecek çok tehlikeli anda, nazizm ve faşizim ve dünya, son derece bitab bir hale düprestiji heyulâsının hükmu altına girmeğe şecektir. Bu dava bittikten sonra garb devletleri belki gene ayakta kalacaktır. âmade görünüyor. Kat'î bir taarmz vuku bulmadıkça, bu Fakat, o zaman sırf geniş bir saha üzegörünüşlerin sadece sathî olduğunu kimse rinde elele verememekten ibaret bir kaiddia edemez. Hemen bütün Avrupa dev biliyetsizlik yüzünden sonsuz maceralara letlerinin istediği, sadece asude bir hayat maruz kalacak olan dar görüşlü hüku tır. Bunlardan bir çoğu.vukuu melhuz her metlerle o bahtsız milletlerin başına, korhangi hâdisenin dışında kalmak arzusun kunc bir felâket seli boşalacaktır. WİNSTON CHURCHİLL dadır. Maamafih, bu siyaset, onları, ile Alrnan adımını İtalyanlara Mussolini öğretiyor Birkaç gün evvel, Alman ordusunun meşhur resmigeçid adımının Italyan ordusu tarafından da kc?bul edildiğini yazrr.ıştık. Mussolini «passo romano» yar.i «Romalı adımı» adını verdiği bu yürüyüşü, bizzat ken disi faşist milislere öğretmiştir. Mus solini, dizleri bük meden adımlan kalçadan ve sert bir şekılde fırlatmak suretile yapılan bu yüruyüşü milis ve ordu için kuvvet sem bolü addetmektedir. Mussolini, faşist milisinin on beşinci yıldönümü münase betile söylediği bü yük nutukta, «Ro malılar yürüyüşü » nden de bahsederek bunu tenperverlerin Ve dıkkatsizlerin ya pamadıklarını ve bu yürüyüşü onun için [Baftaraft 1 inci sahifedei Celâl Bayar, burada beş buçuk saat kadar kalmış, bu müddet zarfında Ya vuz harb gemimizi ziyaret etmiştir. Başvekilimiz, bundan sonra havuz, tersane ve mayin fabrikalarile Gölcük tezgâhlannda yapılan Atak gemisini de gezmiş, uzun uzun tetkiklerde bulunarak verilen izahatı dikkat ve alâka ile dinle miştir. Holandalı bir grup tarafmdan çizilen Gölcük plânı üzerinde de tetkikat yapan Celâl Bayar, bunun derhal kuvveden fi!e çıkarılması için geç kahnmıyacağını nıüjdelemiştir. Başvekil Yavuzda şerefine verilen öğle ziyafetinde de bulunduktan sonra tetkiklerine devam etmiş ve akşam Hızırreis gambotile Izmite müteveccihen Gölcük ten ayrılmıştır. Celâl Bayar, hareketin den evvel Gölcük müesseselerinde gördüğü mükemmeliyetten ve Türk denizcilerinin gösterdiği kudret ve liyakatten do layı takdirlerini izhar, deniz subayları HungKong civarında İngiliz mmtakasını müdafaaya hazırlanan hava defi toplan mızı ayn ayn tebrik etmiştir. Şanghay 10 Yakında büyük bir lınmasının tavsiye edildiği zannediliyor. tzmitte taarruz icrası maksadile Honai'in şimaDiğer taraftan Çin Başvekili ile Hariîzmit 10 (Sureti mahsusada giden ar line ve Hopei'in cenubuna mütemadiyen ciye Nazırı da yarın radyoda mezkur kadaşımızdan) Başvekilimiz Celâl Japon kıtaatının vürudu bu taarruza he konferansa hitaben kısa birer nutuk söyBayarla Hariciye Vekili Tevfik Rüştü def teşkil etmesinden korkulan Han liyeceklerdir. Bu nutuklar bütün AmeriAras, Hızırreis gambotiîe saat 17,05 te kow'da pek çok endişe tevlid etmekte ka istasyonları tarafından alınıp neşro lunacaktır. Izmite gelmiştir. Misafırler, tersanede dir. tüm komutanı General Mürsel, belediye Tehlikenin hakikileşmesî takdirinde Deniz plânı neşredilecek mi? reısi, emniyet müdürü, askerî erkân, mek bütün hükumet bürolannın Chungking'e Tokyo 10 Japon bahriyesi namına tebliler ve binlerce halk tarafından karşı nakli için hararetli hazırlıklar yapılmakta söz söylemeğe salâhiyettar olan Kontralanmışlardır. Askerî bando selâm havası dır. Lunghai demiryoluna doğru ilerliyen miral Mota, Japonya hükumetinin deniz çalmış, bir müfreze asker de resmi selâmı Japon kolunun 7 subartanberi 40 kilo inşaatı plânlannı ifşa etmek hususundaki ifa etmiştir. metro kadar ilerlediği ve Tsingfeng'i işgal azmini yeniden ehemmiyetle kaydetmiş, Başvekil, halkın şiddetli ve sürekli al ederek şimdi hedefinden 120 kilometro Japonyanm kendi deniz programını neş,retmeğe mecbur olmadığını tekrar ve bu kışları arasında doğruca kâğıd fabrika mesafede bulunduğu bildirilmektedir. Çin haberlerine göre, Japon kolu 10 babda mutlak bir sükut ihtiyar edilmesi sına gitmiş, fabrikayı gezmiş, sellüloz fabrikasmm inşaat plânı üzerinde tetkikat bin kişiden mürekkebdir. Bu kolun ha lüzumunda ısrar eylemiştir. ta bulunmuştur. Bu arada fabrikanın in reketlerine büyük ehemmiyet atfedilMilli seferberlik kanuntt şaat vaziyeti ve faaliyeti hakkında da mektedir. Çünkü, mevzuubahis demiryo Tokyo 10 Japon ekonomi birliği, mahlmat alan Başvekilimiz, müdür Meh luna eriştiği takdirde, Hsunkeu'da top ticaret ve sanayi odalarımn hareketine umed Ali Kâğidcının verdiği izahatı din lanmış olan Çin kuvvetlerinin geri çekil yarak hükumet ve parlamentoya bir ledikten sonra aynca fabrikanın kimya me hattının kesilmis olacağı bildiriliyor. muhtıra göndermiş, elektrik endüstrisi hanesini jçezmiş, sellüloz fabrikasının te Japon gemilerinin bombardımam üzerinde devlet kontrolunun tesisi hak Canton 10 Uç Japon harb gemi kındaki kanun lâyihasına itirazlarda bumellerinde bulunan tarihî eserleri tetkik si, bugün Boccatigris kalelerini ağır su lunmuştur. Bu suretle bülün Japon malî etmiştir. Vali Hâmid Oskay, misafirler şere rette bombardıman etmişlerdir. Kaleler, ve iktısadî mehafili proje aleyhinde bulunmuş oluyor. fine Vali Konağında bir ziyafet vermiş mukabelede bulunmuştur. Muharebe, yanm saat devam etmiş, tir. Maamafih parlamentoda geçen ilk müteakıben Japon harb gemileri Canton müzakereler lâyihanm bazı tadilâtla kaAnkaraya hareket îzmit 10 (Hususî muhabirimizden) mansabına d.oğru yola koyulmuşlardır. bul edileceğini gostermektedir. Hergün yapılmakta olan bombardı Diğer taraftan hükumet, millî sefer Başvekil Celâl Bayar ve Hariciye Vemanlar, bir tepenin yamaçlannda kâin berlik kanun lâyihasının kabulü için de kili Tevfik Rüştü Aras, «aat 21,30 da Ankara ekspresine takılan hususî bir va olan ve görünmiyecek bir şekle sokulmuş meb'usan ve âyan gruplan nezdinde tegona binerek Ankaraya gitmişlerdir. bulunan bu kalelerin nehirden ve hava şebbüslerde bulunmakta ve onlan bu kaBaşvekil ve Rüştü Aras, istasyonda Vali dan görülmesi kabil olmadığından bun nunun lüzumuna iknaa çalışmaktadır. Kredi kolaylıkları kimlere Hâmid Oskay, Amiral Şükür Okan, ları fazla hasara uğratmamıştır. Inçilterenin bir protestosa daha! gösterilecek? Mehmed Ali, Fahri ve Hulusi ileTüm HongKong 10 Japon bahriyeliKomutanı General Mürsel, Belediye reLondra 10 Avam kamarasında a isi, Emniyet direktörü, askerî erkân ve leri, geçen hafta başında, İngilizler tara mele fırkasmdan M. Arthur Hender kesif bir halk kütlesi tarafından tezahü fından yaz üssülharekesi olarak kulla son'un sormuş olduğu bir suale sevab venılmakta olan Liukungtao adası karşı ren M. Eden, tngiltere hükumetinin M. ratla uğurlanmışlardır. smda kâin Weihaiwei'de karaya çıkmış Van Zeeland'ın raporundaki kredi koDahiliye Vekili Ankarada lardır. laylıklannı taarruzda bulunmuş olmakla Ankara 10 (Telefonla) Dahiliye Veingiliz memurlan derhal protesto et itham edilen ve Milletler Cemiyetince kili ve Parti Genel Sekreteri Şükrü Ka mişlerdir. Karaya çıkarılan grup geri kendilerine bu kolaylıklann gösterilmesi ya bu sabah şehrimize geldi. İstasyonda alınmıştır. aleyhinde karar verilmiş olan devletlere Dahiliye ve Parti erkânı ve bazı meb'usÇinlilerin yapttğı baskınlar gösterijmiyeceğini beyan etmiştir. lar tarafından karşılandı. 5anghay 10 11 Çin tayyaresi dün Müteakıben M. Henderson'un, M. ETientsin Pukeu demiryolunun cenub den'in vermiş olduğu cevabm Japonyaya Almanya ve Amerika, Yuna bölgesindeki Japon kıtaatını bombardı öğrenmek nistandan çok tütün ahyorlar man etmiştir. Bir taraftan da Japon tay tatbik edilip edilmiyeceğini M. Eden noktasında ısrar etmesi üzerine Atina 10 (Hususî) Almanya tütün yareleri Hunan vilâyetinin merkezi olan hukukî ve teknik saha haricine çıkmamış piyasasınm umumî vekili Vegkel bura Sangsa ile Işang ve Yangtse nehri üze ve herhangi bir devletin ismini vermekten ya gelmiş ve tütün satm almağa başla rindeki Şasi ve Kanton civanna baskınlar imtina etmiştir. (a.a.) mıştır. yapmışlardır. Bu sene Almanyanm Yunanistandan Alman Çin haberlerine göre, Kanton Prens Nikolanın cenaze daha fazla tütün satın alacağı muhak nehrinin deltasındaki Bokatigris istihkâmmerasimi kak görülmektedir. larına yapılan son hücumlara iştirak e Atina 10 Yugoslavya Kral Naibi Amerika ticarethanelerinin de bu se den üç Japon harb gemisile silâhlı dört Prens Paul ve Refikası Prenses Olga, neki iştiralarınm fazla olacağı söylen balıkçı gemisine Çin topçu ateşi tarafm mektedir. Hatta Amerikamn büyük tü dan ehemmiyetli hasar verilmiş ve bu ge Dük ve Düşes de Kent, Kont ve Kontes tün kumpanyalarından olan Kommersial, miler tamir için Formoz adasına gönde Törring, dün akşam saat 22 de Atinaya varmışlar ve istasyonda Kral Georges, Pirede bir sigara fabrikası tesisine karilmiştir. rar vermiştir. Bu kumpanya ayni za Prens Georges, Başvekil Metaksas, hümanda harice Yunan tütünü de sevke ŞanKayŞek'in boykotaj konfe kumet azaları ve İngiltere ve Yugoslavdecektir. ransına gönderdiği telgraf ya elçileri tarafından karşılanmışlardır. Hankov 10 ŞanKayŞek, cumar Müteveffa Prens Nikola'nm kızları ve Fransada bir casusluk tesi günü Londrada toplanacak olan bey damadları derhal büyük kiliseye giderek meselesi nelmilel boykotaj konferansma bir telgraf Prensin nâşinin önünde eğilmişlerdir. Bayonne 10 Resmen bildirildiği göndermiştir. Prens Nikola'nın cenaze merasimi cune göre millî müdafaa, casusluk ve sahteBu telgrafta müspet ve filî tadbirler a martesi sabahı yapılacaktır. (a.a.) kârlık ithamı altında adliyeye sevkolu nan Margy Antonio de Portago tevkif ve hapis olunmuştur. lstintak hâkimi casusluk ithamını gayrivarid görmüş ve fakat Margy'yi sahte pasaport yapmak ve kullanmak cürmü ile tevkif etmiştir. 5 e " riki cürüm olarak Escoriaza adında diğer biri de tevkif olunmuştur. Daha bazı tevkifat yapılması muhtemeldir. M. TURHAN TAN Teşekkür Sevgili zevcim ve ağabeyimiz ve babamız Eğribozlu Melik Ahmed hafidi ve Selânikli Bekir Sıddık oğlu Melik Ahmed Eğribozun acıklı ölümü dola yısile gerek cenazeyi ebedî medfenine kadar teşyi ve gerek telgraf ve mektubla bizi tesliye ve taziye lutfunda bulu nan muhterem ehibba ve akrabamıza şükranlanmızı sunarız. Zevcesi: Hadiye Eğriboz. kardeşleri namına: Daniş Eğriboz, evlâdlan namına: Kemal Eğriboz îzmir eşrafından Salebcizade torunu, merhum Bay Osmanzade Yusuf Ziya eşi, îpekiş fabrikası imalât sefi Rahmi Aksoy, Ölçüler müşaviri Ali Aksoy, Meliha Sidalin valideleri, Îpekiş şirketi müdürü Kâmil Sidalin kayınvalidesi Bayan Hacer, Almanyada tedavi edilmekte ol duğu sanatoryomda zatürrieden vefat etmiştir ve İstanbula nakledilmiştir. Cenaze namazı Tesvikiye camisinde 13 şubat pazar günü öğleyin kılmarak Zincirliktıytıdaki medfeni mahsusasma tevdi edilecektir. Allah rahmet eylesin. İstanbul Spor Kulübü Başkanlığından: Kulübümüz azasının bayramlaşması bayramm ikinci cumartesi günü saat 1012 arasında kulüb lokalinde yapılacağındaa sayın azanın o gün fculübe gelmeleri ehemmiyetle rica olunur. Italyan gravür sergisi Ankara 10 Italya büyük elçiliği Italyan Gravür sergisinin Ankara Sergi evinde 21 şubat saat 16 da açılacağmı bildirmektedir. Teşekkür Çok sevgili annemiz ve kardeşim Bayan Nefise Abdüşün Mısırda vefatı dolayısile gerek bizzat, gerek yazı ile büyük acımıza iştirak ederek taziyede bulunan bilcümle akraba ve dostlarımıza Bu sene Kadirga Eleni Çorbacıoğlu Biçki Dikiş Yurdundan mezun olan candan teşekkür ederiz. talebe, Beyoğlu Akşam Kız San'at mektebinde 24 28 ikinci kânuna kadar Kâmil Abdüş, Mecid Sakmar süren imtihanda muvaffak olarak diploma almışlardır. Resimde mekteb Aliye Sakmar müdiresi ile yeni mezunlar görülmektedir. Bayramlaşma Mussolini Almanvari beğendiğinî söylemiştir. yürüyor