7 Şubat 1938 CUMHURtYET RADYO MUSAHABELERİ Anten nasıl kurulmalı? Ilk dikkat edilecek iş, kabil olduğu kadar antenin radyoya yakın olmasıdır Yazan: ORHAN SALIH NUR Duymadıklarımız ve bilmedîklerimiz Bir zekâ harîkası J Zekâ mı, hafıza kuvveti mi, yoksa henüz ismi konmıyan bir başka hassa mı, her ne ise, İngilterede, 12 yaşında bir mekteb talebesini el üstünde gezdirmeğe sebeb oluyormuş. Bu çocuğun ka fası, bir hesab makinesinden daha süratli çalışıyor, daha doğru, daha kat'î neticeler veriyormuş. Küçük îngiliz, en karışık hesab mesele lerini halletmekte, en uzun rakamlan istenilen hesab ameliyesile yuğurmakta yekta imiş. Hem de ezbere! Bu makine kafalı çocuk, Bir Parisli gibi fransızca, bir Alman gibi almanca konuşuyormuş. Asıl büyük mehareti, kafasmın, bir fotoğraf camı kadar hassas oluşu imiş. Herhangi bir şeyi, bir tek defa okudumuydu, nekadar uzun, ne kadar çapraşık ve derin oîursa olsun, hafızasına aynen naksediyor, aradan aylar geçse unutmuyor, harfiyyen tekrarlıyormuş. Böyle bir hilkat harikası çocuğa sahib olan ana ve babanın, tabiî ağızları ku laklarında. Çocuğun bir dediği iki olmuyor. Yalnız, bir cihet canlarını sıkıyor muş. Sevgili evlâdları biraz tembelmiş, diledikleri kadar çalışmıyormuş. Meşhur meseldir: Dilenciye hıyar vermişler, iğridir diye beğenmemiş. Almanyadaki değişikliğin akisleri Amerika, hâdiseleri alâka ile takib ediyor Fransız gazetelerine göre, Hitler, bir darbei hükumetten korktuğu için büyük değişiklikler yaparak orduyu kendi eline almış IBaştarafı 1 inci sahtfede^ Dünyada kitab buhranı var mı ? Memleketimiz yeni bir neşrîyat rökoru kazanmış bulunuyor Fransızca «Le Mois» mecmuası, dünyadaki kitab buhranı hakkında enteresan bir yazı neşretmiştir. Bu neşriyat buhranınm dünyada umumî olmadığmı yazan mecmua, bu krizden habersiz bulunan milletler olduğunu kaydederek şunlan ilâve eylemektedir: «Buhrandan habersiz olanlar da vardır. Son istatistikler bize bunu gösteriyor. Çekoslovakyada 1933 de 10.077, 1934 de 9.958 kitab neşredildiği halde bu rakam, 1935 de 9.218 e düşmüştür. Isviçre kitab istihsali 1932 de 2,444 den 1935 de 1952 ye düşmüştür. Bulgaristanda da azalma kaydedılmiştir. 1928 de 2.775, 1934 de 2.009 ve 1935 te 1.758. Buna mukabil Almanyada neşriyat artıyor: 1934 te neşredilen 20.852 kitaba mukabil 1935 te 23.212 kitab çıkmıştır. Yabancı lisanlardan tercüme eserlerde ise % 50 bir düşme vardır. Danimarkada hafif bir yükseliş 3.188 e mukabil 3.243, keza Portekiz için de vaziyet aynidir: (3.079 a mukabil 3.149) Bu memlekette edebî eserlerin miktarı azalırken ilmî neşriyat artmaktadır. Romanyada 1935 te çıkan kitab miktan 5.924 dür. Bir sene evveline nazaran bu rakam 1.305 eser fazladır. Nihayet Türkiye mükemmel bir tekâmül devTesi geçirmektedir. 1935 in ilk 6 ayında 828 eser neşredilmiştir ki, 1934 ün ayni devresine nazaran % 100 bir artış vardır. Halbuki 1934, neşriyat hususunda bir rökor teşkil etmiştir.» iresinde emniyetini zâman altma almak istiyor. Dünya, Alman politikasınm he deflerini Führer'in mükerrer beyanatla nndan öğrenmiştir. Bu kararlar değişmez kirarlardır. Führer, Alman milletine bütün sahalarda istiklâlini vermek ve Almanyaya dünya karşısındaki mevkiini temin etmek istiyor. Von Fritsch Fransız ordusile gizli müzakereye girişmiş Londra 6 Evenıng Standard ga zetesinin diplomatik muhabirine göre, General von Fritsch, polis müdürü Himmler tarafından, Fransız ordusile gayriresmî ve salâhiyeti haricinde münasebetlerde bulunmak gibi haricî politika entrikalarile itham edilmiştir. General Fritsch'in düşmesi sebebini geniş bir nisbetle izah edecek olan bu heyecanlı beyanat, Almanyada hususî bir muhbirden gelen telgrafta mevcuddur. Bu salâhiyettar kaynağa göre, gene rale ve ordu şeflerine yol verilmesi, Himmler'in keşfettiği iddiasmda bulun duğu entrikalardan ileri gelmiştir. Von Fritsch, mahrem ajanlar vasıta sile M. Daladier ile muhabereye giriş mekle itham edilmektedir. M. Himmler M. Hitler'e verdiği raporda, memurlann:n uzun müddet General Fritsch'in erkânıharbiye reisi General Beck'le diğer ordu zabitlerini nezaret altında bulun durduğunu ve bunlann yabancı hükumetler mümessillerile olan münasebetlerinde, ezcümle Pariste yapılan ziyaretler esnasmda, haricî işler hakkında münakaşalarda bulunmakta tereddüd etmediklerini ve Ispanya harbi hakkında Alman hükumetinin resmî politikasına aykırı bir noktai nazarda da bulunmuş olduklarmı bildir miştir. Fransız gazetelerinin takib etmek iptidaî bir diplomatik rol oynıyacağını zannetmiyorum. Bunun için sakınılmaz felâketlere inananlardan de ğilim. Böyle olmakla beraber, hergün daha zıyade gerginleşen beynelmılel vazi yet önünde partiler arasında genişlemesi istikrarsızhğa müncer olacak olan bilmem hangi politik kombinezon hulyası peşinde koşacak yerde, karar ve tatbik iktidarını basitleştirmesile teşekküllerin elinde toplamak ve henüz barışı idare edebilirsek bunu rahatlıklan mıllî inzibata feda et mek ve bazı şahsî icab ve kazanclan her ne pahasına olursa olsun memleket müdafaasının icab ettirdıği seviyeye çıkanl ması icab eden bir istihsal lüzumu önünde susturmak sayesinde yapabileceğimizi memlekete anlatmak lâzımdır. mütalealart Medenî yamyam Tabiatte her mıevcudiyetin esası in sanlara gayet büyük bir önder olmuştur. Kırlarda ve sair yerlerde kelebek ve saire gibi ufak mahlukata tesadüf edince, bunlann o kadar ufacık gözleri olmakla veya bazılarınm hiç gözleri olmadığı halde onlar nasıl görürler? Işte bu bö cekciklerin ekserisinin başı üstünde ta şıdığı, ince uzun gayet hassas bi rer saç gibi kısımlar vardır. Onlar elini uzatan bir kimsenin elini görmediği halde bu ufak kısnnlar insan vücudünün intişar etmiş olduğu hararetten «nu mü teessir eder. Bu suretle böcek ken dine yaklaşan bir vücuddan haberdar olur. Işte böceklerde bu hassas kısma dahi anten derler ki hakikî anten keli mesi oradan gelir. Radyolarda da esîrdeki intişaratı almak ve onun mev celerini radyoya sevketmek için böyle bir ince, hassas kısma ihtiyac vardır. Bundaki en büyük hassasiyet kabil ol duğu kadar havadaki intişaratı hiçbir yere zayi olmadan radyonun bobinine sevketmek (aynen hayvanattaki antenin almış olduğu intişaratı dimağa sevket mesi gibi) (anten) havaî tesisatta hassasiyet elde etmek için ne gibi tedbirler alınmalıdır. Ilk dikkat edilecek iş kabil olduğu kadar antenin girişi radyoya yakın olmalı veya antenin girişi duvar, madenî, çatı; boru ve saire gibi nâkil veya yarı nâkil cisimlerden tamamile uzak olmalıdır. Şüphesiz bu vaziyet evler ara sında pek müşkül olduğundan yukarıda yazdığmı mazarratlardan kabil olduğu kadar uzaklaşmalıdır. Meselâ en iyi anten amud olarak yukandan aşağıya doğru inen antenlerdir (şekil: 1) de göründüğü gibi. Fakat bu antenin yukarıdaki ucunu raptetmek için ayrıca bir direk kurmak lâzımdır. Bu direğin uzun ol ması icab ettiğinden ağac olarak her çatı üzerine inşa edilemez. Onun için gayet ince demir köşebendlerden yapılır ve antenin maden çubuklara çarpmaması için dışanya doğru bir dirsek çıkartılır. O dirseğin ucundan pencereden alınan anten ucuna kadar duvar ve sair madenî eşyalardan iyi tecrid edilir. Inen antenin uzunluğu 1 5 2 0 metro olursa kifayet eder. Uzun mevceli istasyonları daha muvaffakiyetle alabilmek için antenin 5 1 0 metro daha uzun olması lâzımdır. Fakat fazla uzun olan anten kısa mevcelerde iyi netice vermez. Esasen anten uzunlukları mevce uzun luğuna göre olmahdır. Meselâ 1000 metro uzunluğunda mevce ile intişaratta bulunan bir istasyonun mevcelerini al mak için lâakal 100/4 uzunlukta bir anten yapmalıdır, burada anten uzunluğu 250 M. olması icab ettiğine göre tak riben bu uzunluğun 10 da 9 kısmını radyo içindeki bobin tellerile toprağa kadar giden hattın umumunu teşkil eder ve bu uzunluğun 1/10 kısmı da anten uzunluğuna fevkalâde kifayet eder. (Seldl: 2) de görüldüğü gibi bir mevcenin herhangi bir amud tele isabet etmesile o telin bir ucunda 100 metroluk istasyon mevcesinin azamî elektrik kuvveti mevcud olabilir. Bu defa bu azamî cereyan haddi radyoyu gayet iyi tegaddi edebilir. (Şekil: 2) de görünen amud antenin istikametinden uzaklaşan cnünhani çizgi antendeki azamî kudreti gösterdiğine göre, bu çıkıntıya fende antenin göbeği tabir edilir. (Şekil: 1) de gösterilen amud anten usulü pek pratik olmadığın dan umumiyetle iki çatı arasında birer çivi çakmakla antenin uçlan 3 er izolâtör le tecrid edildikten sonra ufkî veya mail olmak üzere bu çiviler beyninde gerilir. Antenden radyoya inen hat iyi tecrid edilmiş kablo telinden olmahdır. (Şekil: 3) e bakınız. Aşağıya inen kablonun ucu antene gayet iyi olarak lehimlenmelidir. Anten teli de birçok ince tellerden bü külmüş gümüşlü veya sade bakır tel olmalı, kablonun pencereden veya delinen duvardan giren kısmı kabilse cam boru ile tecrit edilmelidir. Bunlardan maada daha muğlâk düşünce ve hesabla yapılmış, (sintonize) edilmiş antenler vardır ki bunlar almacak mevceye göre ayar edilmiştir. Fakat, birçok anten şekillerinden en ucuz ve en kullanışlısı şekilde verilenlerdir. Toprak hattı ise içinde daima su bulunan boru veya kuyuya tel salmakla olur. Fakat bağlamalar daima lehimle olmahdır. Bu vesait bulunmadığı tak dirde bir tarafı 57 santimetre olan mu rabba bakır levhaya toprak hattı lehimlerinin 50 60 santimetre derinliğinde eşilen toprak içine maden kömürü kırmtıları serpilerek levha oraya yatırılır ve toprak ıslatılarak kapanır. Bu suretle iyi anten ve toprak hattı yapılmış olur. Fransada bir yoksullar evi. Kiminin bir, kiminin iki a yağı çukurda bir koğuş dolusu fakir, evin yemekhanesinde, sıcak çorbalarını içmeğe hazırlanıyorlar. 66 yaşında bir ihtiyar, nasılsa, geç kalmış. îhtiyarlar boğazına düşkün olur. Bu zavalh da, lokmasma biran evvel yetişmek telâşile, sıralarm arasından geçerken, altmışlık bir başka ihtiyann ayağına, kazara basmamış dokunmuş. Ayağına dokunulan ihtiyar, pürhiddet fırlamış. Direk direk bir ses: Ayağıma ne basıyorsun be herif? Mahcub, pes perdeden bir cevab: Affedersiniz; görmedim. Arkasmdan, fırın kapağı gibi açılan ve, kıkırdak çiğner gibi «hart!» diye kapanan bir ağız. Bir feryad: Ay! kulağım. Koşuşmuşlar. Yemeğe geç kalan ihtiyann eli, şakır şakır kanıyan kulağında. Kulak meydanda yok. Isıran ihtiyara sormuşlar: Yuttum, demîş. Mahkeme, bu medenî yamyamı üç ay hapse mahkum etmiş ve tahkikat esnasında, maznunun bundan evvel de bir başka arkadaşının burnunu ısırıp yuttuğu anlaşılmış. Fransız kanunlarında, kulak ısıranlara mahsus bir madde bulunmadığı muhak kak. Hâkimler ceza kanununun hangi maddesini tatbik edeceklerinde bir müddet tereddüd etmiş olsalar gerektir. Bu yarım yamyama karakuş gibi bir hâkim oîmalıydı. Paris 6 Paris matbuatı bu sabah tekrar Almanyadaki ıslahat hareketile mesgul olmaktadır. Petit Parisien yazıyor: «Ordunun «calî kaydi ihtirazisi» ve prestiji şiddetle müteessir olmuşsa da onun «Nazileşmiş» olduğunu söylemek doğru olmaz. Ayni şeyler diplomasi için söylenemez. Çünkü Hariciye Nezareti daha şiddetli bir muameleye maruz kalmıştır. Ateşin Von Ribbentrop, Almanyamn haricî siyasetini blöf ve mistik hareketîcr istikametinde daha ileri götürmekte geri durmıyacaktır. Danimarka Veliahdi Varşovada Varşova 6 Cumhur Başkam tara fından Bilowicea'da tertib edilen büyük ava iştirak etmek için davet edilmiş olan Danimarka Prensi Axel bu sabah' Varşovaya gelmiş ve ava hareketinden evvel kendLsine Ticaret Bakanı tarafından bir öğle yemeği verilmiştir. den memnun olan siyasî mahfiller, Al manyanın artık Çine silâh göndermiyeceğinl, Çin ordusundaki muallim zabitlerini geri çağıracağını, Mançukuo'yu tanıya cağını ümid etmekte ve Japon dostu olarak tanıdıklan von Ribbentrop'un nüfuzuna itimad etmektedirler. Yeni Eserler Manon Lesko Fransız ediblerinden meşhur L'Abbe" Prevost'nun (Manon Lescaut), Manon Lesko adlı eserinı kim bilmez? Hatta eser, müessirinden daha çok meşhurdur. Manon Lesko'yu herkes bilir de, onu rahib PrĞvost'nun yazdığmı ve «L'Abb6 Prevost» un kim olduğunu bilenler azdır. Manon Lesko'nun Hilmi Kltabevi tarafmdan neşredilen son tercumesinin baş tarafına 1697 de doğmuş ve 1763 te ölmüş olan Abbe Prevost'nun hayat ıve eserleri hakkmda malumat veren ve bu meyanda Manon Lesko hakkında mütaleaları ihtiva eden on iki sahifelık bir baslangıc ilâve edılmiştir ki bunu, bizzat tâbı Ibrahım Hilmi yazmıştır. Romanın baş tarafmda Güy de Maupassant ile eserin sahibi Abbe Prevost'nun mukaddemeleri vardır. Sıraceddin tarafından güzel ve edebî bir uslubla türkçeye çevrilmiş olan Manon Lesko'yu İbrahim Hilmi Çığırsaçan temiz bir şekilde, resimli olarak bastırmıştır. Metin içinde 153 resimle metin haricinde 14 tablo vardır. Hilmi Kitabevi tarafından «Hilminin Kolleksiyonu» serisinin 36 ncısı olarak neşredilen bu kitabla tâbı İbrahim Hilmi, «Garb şaheserlerinin uç yıldızı olan Verter, Pol ile Virjini ve Manon Lesko'yu itinalı güzel bir tercüme ile nefîs bir surette basmak> arzusuna nail olmuştur. 300 sahifeye yakın olan bu guzel eserin fiatı da yüksek değildır. 80 kuruştur. ORHAN SALIH NUR Bunun için Berlinin bir sertlik devresine girmesini beklemek lâzımdır. Bu vaziyet karşısmda her zamandan ziyade İngiltere ile her an ve her sahada mütesanid bulunmak bizim için bir mecburiyet hükmüne girmiştir. Garfoin iki demokratik memleketi, kendileri üzerinde gittikçe artarak yapılacak olan tazyiklere mukavetnet edebilmek için sarsılmaz siyasî eJE&iste Havas ajansının bu husustaki saslara ve süratle inkişaf eden ve hernotu: kesçe yenibnez telâkki edilecek olan asBu neşrîyat hakkında kendisine ma kerî kuvvetlerle denize ve hava kuvvetIumat verilen Millî Müdafaa ve Harbiye lerine istinad edebilmelidirler.» Nazm M. Daladier, Îngiliz gazetesinin Jour yazıyor: bu neşriyatını mutlak surette yalanla «Dört hükumet merkezînîn sefirlerine maktadır. yaptırılan vals, Von Ribbentrop'un HaAmerika, hâdiseleri ehemmiyetle riciye Nezaretine girmesi ve 15 kadar takib ediyor generalin gözden düşmesi, hazırlanmakVaşîngton 6 Salâhiyettar bir mem ta olan hükumet darbesinin vehametini, badan öğrenildiğine göre Hariciye Ne ayni zamanda da Führer'in günün birinzareti, Almanyada vuku bulan değişik de ittihaz etmek mecburiyetini hissedecelikleri büyük bir alâka ile takib etmek ği kararların tatbikini teminen impara tedir. torluğun bütün otoritelerini bundan sonNezaret, bu değişikliklerin Berlin ra elinin altında bulundurmak hususunRoma mihverini kuvvetlendirmek mak daki azmini göstermektedir. sadile yapildığını ve iki milletin bütün Tehdidlerle dolu olan bu kararlar dünyada takib ettikleri siyasî faaliyetin karşısmda Londra ve Paris hükumetleri artması için bir hareket noktası olabilece atıl kalamazlar. «Hududumuz Rehn'in ğini tahmin etmektedir. üzerindedir» diyen Baldwin'in bu sözüBu değişikliklerin ilk tesiri, Amerika nün doğruluğu hiçbir zaman bu kadar hükumetini cenubî Amerikaya nüfuz et sabit olmus değildir.» meğe çahşan Italyan ve Almanların Ayni mesele hakkında Matin'in Berbu hareketlerine karşı daha müteyakkız lin muhabiri, gazetesine şunlan yaznıakbulunmağa sevketmek olacaktır. tadır: Führer tarafından ittihaz edilen ka «Anlaşıldığına göre Almanyanın dararlar, burada iki şekilde tefsir edilmek hilî ıslahatı bitmiş olmaktan uzaktır. tedir: Dün ihdası kararlaştırılan haricî siyaset Bu değişiklikler ya Schacht ayrıldık meclisi bir başlangıcdan ibarettir ve datan sonra haricî, iktısadî veya dinî siyaset ha şimdiden dahilî işlerin de ayni şekilsahalarında muhtelif şekillerde tecelli de ıslah edilecekleri söylenmektedir. eden muhalefeti ezmek maksadile şiddet Söylenildiğine göre, şimdi Dahiliye kullanılmadan yapılmış bir tasfiyeden Nazm olan Dr. Frick'in riyasetinde huibarettir veya bir kaç zamandanberi susî bir dahilî siyaset meclisi ihdas edilAlmanların bilhassa İspanya işlerinde mesi mevzuu bahsolmaktadır. gösterdikleri ataletten memnun olmıyan Bu takdirde bazı nasyonal sosyalist Mussolini tarafından yapılan tazyikin ricali Dr. Frick'e terfik edilecektir. bir neticesidir. Dahiliye Nazırlığma Himu'er getiriFransız Meclisi Haricî Komisyonu lecektir. O zamana kadar yeniden bazı reisinin beyanatı tedbirler almması ihtimali de vardır. HaParis 6 Meclis dış işleri komisyo ricî siyaset sahasında, göründüğiine gönunun başkam M. Mistler, Almanya hâ re iktidar mevkiine gelen yeni ekip, bilâdiseleri hakkında bugün öğleden sonra kayid Alman İtalyan teşriki mesaisi taraftarıdır.» şu beyanatta bulunmuştur: « Yalnız haricî görünüşlerini tanıdığımız bir politik buhran hakkında sarih bir hüküm vermek imkânını görmüyorum. İki eski ihtilâfın kökünden kaldırıldığı anlaşılıyor. Nazi partisi Hariciye Bakanhğı karşısmda yüzde yüz ve ordu karsısmda da yüzde 75 kazanmıştır. Şimdilik görülebilecek şey budur. Bundan bazılarının Romaya Berlin mıhverinin takviyesi ve İspanyada Alman faaliye tinin canlanması şeklinde şimdiden çı« kardıklarmı zannettikleri muhtemel neticelere gelince, bu kabil neticeler mümkündür. Fakat Almanyanın polıtikası zannedildiğinden daha muğlaktır. Uzun müddet Insilterede büyük elçilik yapmış olan Von Ribbentrop'un, batı devletlerine derhal arkasını çevirmek ve kuvveti, Almanyanın müzahereti olmadan, büyük birşey olmıyan bazı partönerleri Leroux imzasile Populaire gazetesi şöyle yazıyor: «Goering ile Von Ribbentrop yeni vaziyetin ilk plânındadırlar. Londra ve Pariste Schacht'a ve Reichsvvehr'e gü venenlerin ümidleri suya düşmüştür.» Echo de Paris gazetesi de şunlan yazıyor : Almanyanın Amerika sefirinin söylediği nutuk Filâdelfiya 6 Almanya sefiri Hans Dieckhoff, Almanyada vuku bulan son hâdiseler dolyısile bir nutuk söylemiş, ve hasmane tezahürata maruz kalmıştır. Sefir, nutkunda Almanyanın dünya piyasalarına daha serbest bir şekilde girebilmek hakkını istemekle beraber siyasî sulh sahasında da daha çok adalet va anlayış istediğini kaydetmiş ve Hitler tarafından verilen kararların siyasette bir değişiklik değil, eşhas arasında bir değişiklik husule getirmiş olduğunu söylemiştir. Sefire göre bütün Haricî siyaset meseleleri hakkında ancak Führer bir karar ittihaz edebilmektedir. Devletle ordu arasında bir anlaşma * mazlık olabilirse de hükumete karşı mü • » sellâh bir muhalefet mevcud değildir. Ordu, siyasetle uğraşmaz. Sefirin nutkunu söylediği otelin 5nün* de nümayiş yapan naziler, süratle dağı tılmışlardır. Çinliler müteessir Hankeu 6 Röyter bildiriyor: Al manyadaki değişiklikler, Çinliler arasm * da büyük bir endişe hasıl etmiştir. Von Ribbentrop'un antikomünist paktın bani ve elebaşısı olduğu, halbuki von Neurath'm hem Çine karşı sempatisi mevcud ve hem de anlaşmazlığın halli teşebbüsünde faal bir rol oynamış bulunduğu kavdedilmektedir. Von Blomberg'e gelince, onun da Çine karşı derin bir sempatisi mevcuddu. Cenevre Üniversitesinden meznn Dr. M. Osman Saka GÖGÜS VE DAHİLÎ HASTALIKLAR MÜTEHASSISI Her gün öğleden sonra hastalarını kabul eder fstanbul Belediyesi karşısmda Sinan daireleri. Telefon: 23565 Modern Cerrahî ve NöroŞiriirji mecmuası Mısır Kralı Majeste Faruk'un Bulu meb'usu Cevad Abbas Gürer'e bir hatıra olmak üzere hükumetinin en kıymetli nişanı olan Nil nişanının büyük kordonunu verdiğini yazmıstık. Resmimiz, pek müstesna zevata verilmekte olan bu nişanı göstermektedir. Cerrahinin yeni cereyanlarmı etüd ve neşreden bu cerrahî mecmuasınm II nci sayısı intişar etmiştir. Bu nüshada; Yeni doğan estetik, Genclestirme ve güzelleştirme cerrahisi, Modern ameliyathaneler, dimağ ameliyatları.. ilâh.. gibi kıymetli yazılar bulunmaktadır. Umum doktorlara tavsiye ederiz. «Gözden düşen generaller arasında Sovyetler Birliğmden hiçbir zaman ü midlerini kesmemiş olanlar ve ergeç raLokman Hekim pallo iş birliğinin tekrar başlıyacağma Dahiliye mütehassısı inanmakta ısrar edenler de bulunmaktaPazardan başka ffünlerde ögleden dır. sonra saat (2% tan 6 ya) kadar îstan.. Giden başkumandanla von Blomberg, buida Divanyolunda (104) numaralı îtalyaya karşı husumetlerini saklama hususî kabinesinde hastalanru kabul e< der. Salı, cumartesi ffünleri sabaü maktaydılar.» 9 % 12> saatîeri hakikî fıkaraya mah< Japonlar da ümide diiştü sustur. Muayenehane ve ev telefonu Tokyo 6 Almanyadaki hâdiseler 22398, 2104. Dr. Hafız Cemal