CUMHURÎYET 7 Şuhat 1938 ( Şehir ve Memleket Haberleri ) Siyasî icmal Tarihi roman: 2 Yazan: M. TURHAN TAN Kırılmaz cam Halkın şikâyetleri Hapisane inşaatı Akdeniz ve Uzakşark kdenizin, garb havzasında bir Ingiliz vapurunun meçhul denizaltı gemileri ve diğer bir İngiliz vapurunun da hangi tarafa aid bulunduğu belli olmıyan bombardunan tayyereleri tarafından batırılmış olması Akdeniz emniyeti meselesini bütün vehametile tekrar canlandırdı. Bu mesele ile İngiltere çok alâkadardır. Çünkü nefsi İngıltere ile Hindistan, Singapur ve Avustralya yani denizaşın Ingiliz İmparatorluğu arasındaki en kısa deniz yolu ve yegâne hava ve kara yollan Akdenizde ve Akdeniz havzasının karalarmdadır. Zaten Afrikayı cenubdan dolaşan uzun deniz yolu da üslerindeki tahkimatın henüz tamam olmamasından ve Italyanın Akdenizden ziyade Atlas ve Hind Okyanuslarında kullanmak üzere Almanya ile beraber yaptırmakta olduğu 35,000 tonluk zırhlılardan dclayı emniyetini kaybetmektedir. Ingiltere Akdenizdeki son hâdiseler * den dolayı, General Franco'yu ve bahusus bunun arkasmda bulunduğu muhakkak sayılan îtalyayı mes'ul tutmaktan çekinmiş, bilâkis emniyetin muhafazası hususunda iş birliği yapılmasını Italyadan istemiştir. Italya, cevabmda Akdenizin kendi hissesine düşen yollarının muhafazasma bir kat daha dikkat edeceğini ve Ingilterenin kendi mıntakalarında alacağı tedbirleri örnek tutacağını bildirmiştir. Ingiltere, İspanyanın kara suları haricinde görülecek denizaltı gemileri ve tay>areler üzerine ateş açılması hakkında deniz kuvvetlerine emir vermiştir. Fakat bunun tatbikı çok güç olacaktır. Bilhassa ispanyanın şimdi merkezi Barcelona'da ve parlamentosu ücra bir köşedeki bir manastırda bulunan sol cenah hükumeti limanlarına silâh değilse de, yiyecek ve yakacak getiren vapurlann muhafazasmda bu tedbirin müessir olması çok şüphelidir. Çünkü evvelâ Franco hükumetinin deniz ve hava kuvvetleri Barcelona'nmkilere faiktir. Diğer taraftan Teruel baskmı Barcelona hükumetinin haricden azim miktarda top ve tank ve diğer esliha ve mühimmat aldığını ispat etmiştiı. îtalyan gazeteleri son zamanlarda Fransadan mahallî memurlann haberi olduğu halde karadan ve denizden birçok silâhla 20,000 gönüllü muharibin Barcelona hükumetine gönderildiğini iddia ediyorlar. Fransızlar ise bilâkis îtalyanm gönüllü gönderdiğini yazıyorlar. Binaenaleyh General Franco harbin uzayıp gitmesinde başlıca amili haricden Barcelona hükumetine mebzul bir surette yardım gelmesinde görüyor. Bunun önünü almak için Franco'cular. açık su lardaki Ingiliz deniz kuvvetlerinin gösterecekleri şiddete rağmen, Barcelona hükumeti sahillerine yakınlaşacak her ecnebi gemisini batırmakta tereddüd etmiye ceklerdir. Bundan sonra Akdenizdeki hâdiselerin tevali edip gitmesi beklenmelidir. General Franco son zamanlarda iki mühim tedbir almıştır. Biri, siyasî mahi yette olup kendi işgali altındaki yerlerin idaresi için bir kabine kurmuş olması ve bu hükumetin dahilde ve haricde takib edeceği politikalan tayin ve ilân eylemesidir. Siyasî kararlann en mühim noktası Hitler'in nazi ve Mussolıni'nin faşist idaresinde olduğu gibi, işçi ve köylü sınıflarınm hukuk ve refahmı gözetmek için alınan tedbirlere dairdir. Diğeri askerî mahiyette olup artık Franco'nun Teruel'e bağlanıp kalmıyarak harekât harbine başlamış olmasıdır. Franco, Estramadura eyaletinde taarruza geçmiştir. Bunun bir gösteriş olup asıl taarruzun başka bir tarafta ansızm yapılması da muhtemeldir. Akdeniz emniyeti ve lspanya meselesinin yeniden ciddiyet peyda eylemesi dünya politikası üzerinde tesir etmiştir. Ingiltere tekrar imparatorluk ana yollannm emniyetile meşgul olduğundan Uzakşark işlerini ikinci plâna bırakmıştır. Bu suretle Japonya hertürlü siyasî düşüncelerden kurtulmuş ve Ingiliz nüfuz mmtakası olan cenubî Çinin merkezi Kanton'u denizden ve havadan ciddî olarak sıkıştırmıştır. Deli Abdullah Paşa azledildi!.. Kara Süleyman koşuyordu; beynindeki ateş dizlerinin sızısma merhem olmuşa benziyordu Seher, rüyasından bir kısmını değiş venlerden inenler çıkanlarla göğüsleşi tiriyor ve bir kısmını saklıyordu. O, si yor, sofalarda karamboller yapılıyor, e§hirli küpü yerden çıkaran adamın çok ya denkleri köşeden koşeye süriikleniyor, güzel bir delikanlı olduğunu ve altınlar tasviri güç bir hercümerç Babıâlinin te la elmaslarm, yakutların, kiipün, bahçe melini sakfine ve sakfini temeline çıkanp nin, Kara Süleymanm uçup gidişinden indiriyordu. sonra onunla başbaşa kaldığını görmüşKara Süleyman daha uzaktan, yıkıltü. Uyanınca da delikanhnm kendi yü mış bir ikbalin ahüvahını sezdi, henüz üç reğine yaslanıp durduğunu sezmişti. Fa beş saat önce herşey olan efendisinin kat bunlan söylemiyerek sadece zihnin şimdi bir hiçe münkalib olduğunu anla den geçiriyordu ve kocasınm yırık yınk dı, ruhî ispazmozlar içinde yıkılıp kalkaolmuş porsuk yüzüne bakarken gene o rak o canh girdab içine girdi ve ilk rasladelikanlıyı görerek iliğine kadar kızandığı adama sordu: yordu. Gecip giden rüya, bu genc ve Ne var, ne oluyor? dinc kadın için şimdi silinmez bir hulya Dolgun bir heybeyi o kasırgalar âlemi mevzuu olmuştu. Uyandığındanberi onunla oyalanıyordu ve yüreginde adını arasından çekip kurtarmağa savaşan asanını biknediği taze bir erkeğin sıcaklı dam homurdandı: Deli Abdullah Paşa sürgüne gitgını duyup boyuna terliyordu. tü (*) Kara Süleyman, Tophaneli kadının Niçin? gördüğü rüyanın tesiri altında bulunduHerif omuzlannı silkti, yürüdü ve kagundan adamakıllı heyecanlanmıştı, kalabalık arasında kayboldu. Kara Süleyrısının sözlerini kelime kelime tartarak bir mana çıkarmağa savaşıyordu. O, rü man kansının hayalile başbaşa kalmıştı ve yalara banan bütün çağdaşlan gibi tâbir öksüz bırakılan sualine o hayalb cevab denilen rüyaya mana vermek keyfiyetin verdiğini duyuyordu: Duman olup uçtu, duman olup uçde beyazı kara, ölümü hayat, soğuğu sıtu!.. cak olarak almak, yanİ düşte ne göriilFakat o hayal yalnız bunu söylemi müşse onun tersi çıkacağına hükmetmek yordu, boyuna anlahyordu: Jâzım geldiğine kanaat besliyordu. Lâkin Sen de uçtun, bahçe de uçtu, evde Tophaneli kadının rüyası tam bir hakiuçtu!.. kat halini aldıgı için karın tarafından Mutlak bir hakikat ifade eder gibi sert görülmüş olan şu rüyanın da bir taknn ihâdiselere işaret teşkil edebilmesi ihtima ^e inandıncı bir sesle sersemleşmiş idralini kabul etmek zorunda kahyordu, için kine fısıldanan bu sözler Kara Süleymanm ruhumı sağırlaştırıyor, kalbini felce için üzülüyordu. Bu üzüntü biraz sonra vesvese derece sürüklüyor, gözlerini yavaş yavaş perdeliyordu. Sdnazamm azledilip sürgüne sine yükseldiğinden yerinde duramadı: Pirelendim Seher, dedi, gördüğün gönderilmesile doğruluğu tahakkuk et düş boşa benzemiyor. Beni giyindir de meğe başlıyan düşün son kısrmlannı da Babıaliye gideyim, etrafı kollıyayım. gerçekleşmiş zannederek, evinin ve... eşinin elden çıktığmı kuruntulıyarak için Belki bir değişiklik vardır. Kara Süleyman, Sadnazam Deli Ab için yıkılıyordu. Uzun ve pek uzun bir zaman sonra o dullah Paşanın bas tebdili idi. Bu unvan, o devirde muhtelif manalar ifade eder iç yıkılışı durdu, gözlerindeki perde ha di. Meselâ tebdil hasekisi sözünden sa fıfledi, şuuru işlemeğe başladı. Şimdi bir ray seyislerinin başı olan adam anlaşılır tesadüfün o düşe gerçeklik çeşnisi getirdı. Sadnazam tebdılleri ise şimdiki ta diğini ve Sadnazamm aradan kalkmasile harri memurları gibi birşey olup icabm dtrşün de hükmü kalmamış; olacağım düda kılık değistirerek vazife görürlerdi. şünüp kendini teselli etmeğe savaşıyordu. Yalnız şu var ki Tanzimat devrine ka Bununla beraber hakikî teselliyeti karısıdar hükumet memuriyetleri makama de nın gülen gözlerinde bulmak istedi, Tebğil, eshasa bağlıydı. Sö'z gelimi Sadna diller koğusundaki eşyasmı tesadüflere zam tebdılleri hükumet memurlan olma emanet ve daha doğrusu feda ederek yıp kapısında çalıştıkları kimsenin adam Babıâliden ayrıldı. ları sayılırlardı. Çünkü devlet hazineBir serab kovalıyan çöl avareleri du sinden aylık almazlardı, efendilerinin nımundaydı. Beyninde bir susayış, bir verdiği para ile geçinirlerdi. Bundan ö kavruluş duyarak ve uzak bir serab ha türü de Sadnazam değişince onların va linde benliğini çeken kansının billur enzifeleri bibnis olurdu. dammı hedef tutarak şuursuz adımlarla $u bakımdan Kara Süleymanın gös koşuyordu. Sokağı görmüyordu, evleri terdiği telâf yerindeydi. Kansının düşü farketmiyordu, insanlann geçişini sezmidoğru çıkıp da Sadrıazamın başına bir yordu. Hummaya rutulmuş bir dimağm felâket gelirse kendisi açıkta kalacak ve yangınını taşıyarak gözbebeklerinde be yeni bir kapı buluncıya kadar sıkıntı liren seraba doğru uçuyordu. Dizlerinin ya uğnyacaktı. Gerçi o, cebi deliklerden sızısı da sanki dinmişti. Beynindeki ateş değildi, haylice dünyalık sahibiydi. o sızıya merhem olmuşa benziyordu. Fakat genc ve güzel Sehere «SadnaBu halle Bahçekapısına geldi ve burzam baş tebdilinin kansı» denilmesindeki nuna deniz kokusu çarpınca yüreği fe zevkin sönüp gitmesini istemiyordu. Bu sı rahladı. Kovaladığı serab işte bu geniş fatı o, oynak ve kıvrak eşinin başına kon suyun ortasmdaydı; kendisi kuru, kupkumuş bir tac saymaktaydı. Bu tacm düş ru bir kum deryasını aşar gibi denizi mesile o nefis başm biraz kel kalacağına yana yana geçerek o seraba, hakikî inanıyordu. Onun için Sadrıazamın ye suya kavuşacaktı. Bu düşünce ile adımrinde kalmasını gerekli buluyordu ve lannı biraz daha genişletti, kayıkların buefendisinin bir kazaya uğraması ihtima lunduğu yere doğru kıvnldı. lini düşündükçe hafakanlar geçiriyordu. Artık şuuru aydınlanıyordu, eşyayı ve Bu kan koca Üsküdarda eski Valide eşhası seçebiliyordu. Serab, o muattar ve camiine yakın bir sokakta oturuyorlardı. ilâhî hedef gene gözbebeklerinde nazlı Evleri, içtimaî seviyelerine uygun olup nazlı açılıp kapanmakla beraber biraz beş odalı ve bahçeliydi. Yuvalanna ya evvelki idrak durgunluğu ve körlük silinbancı sokmak istemiyen kuşlar gibi on mişti. Düşünüyor, görüyor ve adımlarılar da aralanna hizmetçi almıyorlardı. nın nereye gittiğini biliyordu. Işte bu sı Kadın bu yalnızlıktan mustaribdi, ken rada kulağına genc bir ses çarptı: disini deveye eş olmuş ceylân yerine ko Uğurlar ola Süleyman Ağa. Ne yup hayıflanıyordu. Erkek, tabiatile bu dalgmlık? b^htiyardı. Renk ve koku bakımından Mukaddes serabı kaybetmeden durdu, güle, şakraklık bakımından da bülbüle gözlerinin nurunu ve şuurunu o serabın benzettiği karısile başbaşa yaşamakta şeffaflığı arasından geçirerek önüne disonsuz bir saadet duyuyordu, dünyada k'.len adama baktı. Bu, on yedi on sekiz cennet hayatı geçiriyordu. yaşlarında bir delikanlı olup genc irisi Bu ömrün herhangi bir suretle lekele denilen soydandı. Ziyası bol, suyu bol neceğini düşünmek bile Kara Süleymanı topraklarda yetişen fidanlar gibi tabiatin çıldırtabilirdi. Onun için çarçabuk giyin çızdiği çerçeveyi ve zaman mefhumuna di, yüreğine yapışan vesvese kurdunu bir bağlı nisbetleri aşarak yaşına sığmıyan ayak önce söküp atmak ihtiyacile kamçı bir olgunluk elde etmişti. Boyu, omuz lana kamçılana kıyıya indi, bir kayığa ları, boynu kemale ermiş bir erkek kuvatladı, üç akçe bahşiş vadile kürekçiyi veti teressüm ettiriyor, fakat yüzünde h;rslandırarak kayığa azamî hızı verdir masum bir gencliğin tatlı saffeti gülüm di ve karaya çıkar çıkmaz da sızılı diz s.yordu. Onda yazılmadan cildlenmiş bir lerinin tahammülünü düşünmeden brısa Ltab hali vardı. Kabma aldananların kalın bir hacim taşıyan sahifelerini açmca kalkıp Babıaliye ulaştı. Felâket!.. Eşiğinde en cesur başların beyaz bir boşluk görüp şaşmalan mu(Arkası tar) eğildiği, en gür seslerin kısıldığı o büyük hakalktı. (•) Sadrıazam Deli Abdullah Paşanm daire acıkh bir kargaşahk, elemli bir vaveylâ içindeydi. Katar katar atlar, kü rizayı hümayuna uymaz hareketleri yoksa da yangmlar o zaman İstanbul ahalime küme insanlarla kanşmıştı. Kimin sinin indinde Sadnazamların beceriksizkişneyip tepindiği, kimin ağlayıp sızladı liğine alâmet sayıldığmdan on yedi saat ğı seçilemiyordu. Şurada bir adam san süren Tophane ve beş saat sürmüş olan Sultanhamamı yangınları akabında kendi•ciığını yükletecek hayvan, beride bir at, si azil ve İzmite nefyolundu> Cevdet Payulannı tutacak insan anyordu. Merdi şa tarüü C; 12. S: 71, Eski arabalar, karardan Eskişehir Belediyesinin Mevkuflar diğer yerlere garib bir kararı istisna edilmiyecek sevkolunuyor Belediyece şehir dahilinde işliyen taksilerin camlannm tripleks olması kararlaştınlmış ve şoförlere bu iş içjn mühlet verilmişti. Mühlet 15 şubatta bitmektedir. Bu camları takmıyanlar seferlerinden menedilecektir. Esasen 2 senedenberi piyasaya çıkan otomobil camlan adî camdır. Bunlan değiştirmek için 50 lira masrafa ihtiyac vardır. Şoförler eski arabaların bu karardan istisna edilmesini istemektedirler. Çünkü son zamanlarda bin lira peşin veren piyasaya taksitle otomobil çıkarmak imkânını bulduğundan şehirdeki taksi sayısı çoğalmıştır. Yalnız üç ay zarfında iki yüz arabaya taksi plâkası verilmiştir. Bu yüzden taksilerin kazancları çok azalmıştır. Eskiden günde 12 saat çalışan bir şoför vasatî 8 1 0 lira kazanmaktaydı. Şimdi ise 24 saat çalışmak şartile ancak 6 7 lira kazanılabilmektedir. Bu yüzden bilhassa eski taksilerin şoförleri bu karann eski otomobillere teşmil edilmemesini rica etmektedirler. Maamafih, karann tatbikında istisnaî muamele yapılamıyacağı da anlasılmaktadır. \ Eskişehir esnaf ve tüccarlarından birçoklarının imzalarını taşıyan bir mektub aldık. Bunda deniliyor ki: «Birçok vilâyetlerimizde cari olan dükkânların açılma ve kapanma saatlerinin tayini keyfiyetinin burada da tatbıkmı vılâyete verdığimiz bir çok istida ile istedik. Vilâyet, işi Ticaret Odamıza havale ettı. O da tetkikat ve tahkikattan sonra ticarethanelerden bir kısmının yed: buçukta diğer kısmının da dokuz buçukta kapanmalarını muvafık buldu ve usulen karar ahnması için iş belediyeye havale edildi. Belediye toplantısında umumun isteği hernedense nazarı itibara almmıyarak istida reddedilmiş ve mesele yüzüstü kalmıştır. Şimdi esnaf rekabetın tabiî bir neticesi olarak dükkânlannı sabahm altısından geceyansına kadar açık bulundurmakta bu suretle gerek sıhhat ve gerekse ailevî hayat noktasından uygunsuz bir hayat geçirmektedir. Bu doğru mudur?» Yeni Adliye sarayımn inşası dolayısile bir haftaya kadar îstanbul hapisanesinin yıkılmasına başlanacaktır. Hapisanede müddetlerini ikmal etmek üzere olan ve yahud müddetinin bitmesine bir, iki sene kalmıs olan mevkuflardan bir kısmı İstanbul tevkifanesine nakledilmişlerdir. Mevkufiyet müddetlerinin bitmesi daha uzun zamana mütevakkıf olan mahkumlar da Zonguldak, tmrallı mıntakalarına sevkedileceklerdir. Bir taraftan îstanbul Adliye sarayının inşasına başlanırken, diğer taraftan da îstanbul hapisane binasmın projesi hazırlanacak ve îstanbul Adliye sarayının inşaatı biteceği sıralarda îstanbul hapisanesinin de inşasına başlanacaktır. Yeni yapılacak hapisane, yeni ceza kanunu hükümlerine tevfikan tek höcereli olacaktır. ' ' ' ' ' ' MÜTEFERRtK Trakya Umumî Müfettişi Şehrimizde bulunan Trakya Müfettişi Umumisi Kâzım Dirik, bir, iki güne kadar Edirneye dönecektir. Doktorlar arasında yeni tayinler 1936 Tıb Talebe Ydu mezunların • dan Ali Galib Eralp yoğlu hastane si dahiliye asistanlığına. açıktan mütehassıs tabib Süreyya Tanay Haydarpaşa Nümune hastanesi marazî teşrih mütehassıslığma, Kocaeli merkez belediye tabibi Nuri Necati San Edime merkez belediye tabibliğine, Aydın sıtma mücadele tabibi Kenan Sunaç Burdur memleket hastanesi dahiliye mü tehassıslığına, açıktan tabib Rifat Us Menemen belediye tabibliğine, Aydın sevyar tabibi Saffet Onal Üsküdar belediye şubesi tabibliğine. Konya sıtma mücadele tabiblerinden Bürhan Göksu Saideli hükumet tabibliğine, Andirin hükumet tabib namzedi Mes'ud Bulun Maraş hükumet tabibliğine. Karamürsel hükumet tabibi Faik Avune Zon guldak merkez hükumet tabibliğine. Tarsus belediye tabibi Hasan Kemal Ağakay Tarsus hükumet tabibliğine, Kayseri merkez hükumet tabibi Osman Türe Ankara nümune hastan,esi göz asistanlığına, Fen Fakültesi mezunla rından kimyager Abdülkadir Samit Ankara belediye kimyahanesi asistanlığına, Gerze belediye tabibi Talât Aydın Karacabey dispanseri tabibliğine, Uzunköprü hükumet tabibi Saib Tunca Edirne merkez hükumet tabibliğine, Kargı hükumet tabibi thsan Uzun koprü hükumet tabibliğine tayin ve naklolunmuşlardır. Sucular fena vaziyette I Araba içinde taşıdıklan kablarla için çay Hamidiye suyu satan esnaftan kaKabataş lisesi mezunlan birliği yakınlabalık bir grup dün matbaamıza da cemiyete iltihak edecek olan son sınıf gelerek bize şu şikâyette bulundu talebeleri şerefine 19 şubat crumartesi lar: «Biz, elli arabacı senelerdengünü saat 19 da Parkotelde çaylı bir beri bu işle geçinir, bundan kazantoplantı tertib etmiştir. dığımız para ile devlete karşı olan Mahallî idareler teşkilâtmda muhtelif borclarımızı öderiz. Geçen tayinler seneye kadar kablarımızı BeşiktaşYeni mahallî idareler teşkilât kanu ta Hayreddin iskelesi, Tekke ve nile ihdas olunan şube müdürlüklerine, Sergi çeşmelerinden doldururduk. eski teşkilâtta şube müdürlüklerini yaBu çeşmelerden Tekke ve Sergi pan B. Dilâver Argun, Bahaeddin Kol nedense kapatıldı. Bir senedendaş ve Hilmi Yurdakul ile şube müdür beri elli araba bu bir tek çeşmeye muavinliğine de eski şeflerden Hilmi kâfi su verilmediği ve çeşme muayDağcı tayin edilmislerdir. yen saatlerde açık bjrakıldığı için hepimiz bekleşerek işimizden gücü \ Dünkü yangınlar müzden oluyoruz. Nöbet kapabil Beyoğlunda Londra otelinde dün samek için gecenin üçünden itibaren \ bah yangın çıkmışsa da îtfaiye tarafından süratle söndürülmüştür. Otel, 40 çeşme başına arabasını çekenlerimiz bin liraya sigortalıdır. Tahkikata başvar. Bizlere acınmıyorsa hayvanlalanmıştır. rımıza günah degil mi? Buna bir • ** çare bulunması ve eğer o iki çeşme Şişlide Kasab sokağında Papadanyel açılmıyacaksa baska bir yerde bize apartımanımn dördüncü dairesinde de çesme gösterilmesi hususunda alâdün bir yangın çıkmış; •îtfaiyenirt gay, kadar makamın dikkat nazarlarını retile ateşin önüne geçilmiştir. cekmenizi dileriz.» Yapılan tahkikatta apartımanm 15 bin liraya sigortalı olduğu anlaşılmıştır. Yangınm bacanm temizlenmemesi yüzünden çıktığı tesbit olunmuş, apartı man sahibi hakkmda kanunî takibata başlanmıştır. Kabataş lisesi mezunları Çıplaklar gene faaliyete geçti Bir kaza tstanbul avcılan, dün içlerinde doktorlar, avukatlar ve muharrirler de bulunduğu halde Çekmece civanna giderek birçok ördek avlamışlardır. Avcılar, bu seneki kadar bol ördek görmediklerini söylemektedir. Bu avlar esnasmda müessif bir de kaza olmuş ve Bakırköy civannda av lanmakta olan Jorj isminde bir deli kanlı, silâhile kazaen arkadşı Jülyoyu yaralamıştır. Yaralı hastaneye kaldırılmıştır. Jorj hakkmda lâzım gelen kanunî muameleye başlanmıştır. Ittifatı kabul edilen ve müstafi addolunanlar Beş Alman çıplağı daha şehrimize geldi Vaktile adma gazete sütunlannda sık sık tesadüf edilen ve çıplak gezdiğinden dolayı ailesi tarafından reddedilen Dokyodis ismindeki Rum, Bedi isminde gene çıplaklık taraftan bir gencle birlikte Boğazda geniş bir arazi satın almış ve orada her pazar muayyen zamanlarda çıplak olarak arazi üzerinde çalışmağa devam etmekte bulunmuşlardır. Dokyodis kendisile görüşen bir muharririmize şunlan söylemiştir: « Arazi üzerinde çıplak olarak arkadaşımla birlikte çalışıyoruz. Arkada şım Bedi ile müştereken geniş bir arazi satm aldık. Orada ekiyor, biçiyor, ağac yetiştiriyoruz. Et yememek gayemizdir. Meyva yiyoruz. Diğer memleketlerden de bazı natüralistler geliyor, bize misafir oluyorlar. Bu kere Almanyadan beş genc geldi. Kendilerini evimizde misafir ettik. Masraflannı kendileri görüyorlar ve onlar da bizim gibi çalışıyorlar.» Burdur memleket hastanesi dahiliye mütehassısı Ekrem Akın istifa sımn kabulü, Aydın belediye süt çocuğu muayene ve müşavere evi mütehassısı Samahat Adatepe istifasmm kabulü, Elâzığ memleket hastanesi ecza cısı Osman Arkun müstafi sayılması, Bolvadin belediye eczacısı Abdurrah man Arcayürek müstafi sayılmıştır. Bursa belediye kimyahanesi müte hassısı Ismail Hakkı özbey istifa et miştir. Ayrıca: Konya sıtma mücadele ta bibi Hurşid Kaya kadro ücreti olan 175 liranın verilmesi, Üsküdar belediye tabiblerinden Nazım Erten verilen ka nunî izni bittiği halde üç ay daha işe başlıyamıyacağı raporla bildirüdiğin den iyi olduğunda tekrar sınıfma almmak üzere vazifesine nihayet verilmesi kararlaşmıştır. Haydarpaşa Nümune hastanesi bevliye mütehassısı Fuad Bayer Vekâlet emrine alınmıştır. Tashihe muhtac haber Bazı gazeteler, tstanbul Vilâyeti dahilinde on beş sene zarfmda yapılan işler hakkmda bir kitab neşredileceğini yazmışlardı. Alâkadarlardan alınan malumata göre, bu haber muhtacı tashihtir. Dahiliye Vekâleti bütün vilâyetleri mizin idare, asayiş, iktısad, san'at bakımından durumunu yaratacak olan mufassal bir sual cetveli göndermiştir. Bu cetvel bütün vilâyetlerce dolduru lup Vekâlete gönderilecek ve ancak ondan sonra Dahiliye Vekâleti mufassal ve etraflı bir bülten neşredecektir. Polis memurları şifrecilikte kullanılmıyacak Niğdeli gencler tarafından tertib edilen elma gecesi Bazı vilâyetlerde polis memur veya komiserlerinin şifre memurluklarında istihdam edildikleri anlaşılmıştır. İç Bakanlık bu hususta vilâyetlere bir tamim yaparak bir taraftan vilâyetler polis kadrolannm darlığından bahsederek takviyesini istedikleri halde, diğer ta raftan da polis ve komiserleri, kanunla tayin edilen vazifeler dışında istihdam etmek suretile esasen vazifesi ağır ve kifayetsiz olan polis kedrolarının kuvvetlerini zayıflatmakta olduğunu, fevkalâde mühim zamanlar müstesna ol Şehrimizde Niğdeli gencler tarafın mak ve muvakkat mahiyeti aşmamak dan tertib edilen üçüncü Niğde gecesi şartile polis veya komiserlerin şifreci likte olduğu gibi vazifeleri dışmda kul geçen akşam Parkoteli salonlarında güzide davetliler huzurile pek samimî ve lanılmamalarını bildirmiştir. eğlenceli bir surette geçirilmiştir. Dahiliye Vekili Şükrü Kaya ile NiğBütün dinî bayramlar, bugünün de saylavlarmdan Halid Menği, Abra millî meselelerine yardım için en vaya, Denizli saylavı Necib Ali Küçüka uygun fırsattır. Kurbanlarımızı Ha ve eski Niğde saylavı Hazım Tepeyeyva Kurumuna verelim. ranm davetliler arasında bulunmaları gencleri çok sevindirmiştir. Maharrem Feyzi TOGAY îhtiyar bir kadın yandı Paşabahçede Alkavan caddesinde 57 numaralı evde oturan Hasan kızı 96 yaşlarında îfakat evvelki gece saat 4,30 da abdest almak üzere elinde mum olduğu halde halâya giderken her na sılsa entarisi tutuşmuş ve yanmıştır. Ağır şekilde yaralanan ihtiyar, acıya dayanamıyarak ölmüştür. Niğde Belediyesi ve Ticaret Odasile Halkevi tarafından gönderilen on san dık elma davetlilere ikram edilmiş ve bu nefis Niğde elmasının kokuları arasında dans edilmiş, eğlenilmiştir. Tertib edilen millî oyunlar, söylenen şarkılar, misafirlerin geç vakte kadar neş'e içinde eğlenmelerine vesile olmuş tur. Yukarıki resim, bu toplantıdan bir köşeyi göstermektedir. Cumhurîyet Nflshası 5 knrnştur. Abone şeraiti Seoelik Alb aylık Üc aylık Biı aylık Tiirkiye icin 1400 Kr. 750 > 400 » 150 a Haric için 2700 Kt. 1450 • 800 • Yoktnr