7 Ikincikânım 1938 CUMHURIYET Hâdiseier arasında MUStKl BAHtSLERl: Kitab sergileri Yüksek tahsil talebeleri arasındaki müsabaka Hukuk Ilmini Yayma Kurumunun tertib ettîği müsabakalar iyi neticeler verdi Ankara 6 (Telefonla) Hukuk ilmini yayma kurumunun talebe arasında tertib ettiği müsabakanın verdiği netice lere dair kurum başkanı Manisa meb'usu Refik înce bana şu malumatı verdi: « İki senedenberi talebe arasında müsabaka açıyoruz. Bundan biricik maksadımız talebeyi herhangi bir mevzu üzerinde etüd yapmıya alıştırmak ve onlardan eserler yaratacak kabiliyette olanların daha genc yaşlarında ihtısaslarım inkişaf ettirmektir. Geçen sene müsabakamıza ancak bir talebe iştirak etmişti ve bu talebe üç sualimize birden cevab vermişti. Gösterdiği alâkadan dolayı kendisini takdirle karşılamış ve mükâfatlandırmıştık. Bu sene müsabakamıza 1 7 talebe iştirak etti. Geçen seneki alâkasızlık karşısında çok müteessirdik, bu sene nisbeten memnu nuz. Müsabaka, Ankara ve îstanbul Hu" kuk fakültelerile Siyasal bilgiler okulu, İktısad fakültesi, Yüksek Ticaret mektebi talebesine mahsustur. Müsabakaya iştirak eden 17 talebeden beşi Siyasal bilgiler okulundan, yedisi Ankara, üçü îstanbul Hukuk fakültesinden, ikisi de iktısad fakültesindendir. Suallerimiz şunlardır: ....... »...• ••••••••MHiıııııııııiHIIIIIIIIIII A Idare hukukundan tam kaza davalarile ihtar davalan arasındaki farklar ve ihtar davalarının hukukî neticeleri. B Esasî hukuk bakımından kanun, nizamname, Büyük Millet Meclisi k a r a r lan, kararname ve talimatnamelerin hu * kukî mahiyetleri. C Ticaret hukukundan faiz ve buna müteallik hükümlerin ticaret hukuku bakımından tetkiki. H e r biri, bu mevzulardan birisi seçil mek üzere bize gönderilen etüdler, gencliğimizin istikbali hakkında emniyet verecek mahiyettedir. D a h a genc yaşlarında fikirlerini ilmî delillerle göstermek istiyen bu genclerin yalnız karıştırdıkları kitab * lann listesini görmek göğsümüzü kabar tecek iftihar mevzularından sayılır. H e r sualde birinciliği kazanana elli lira mükâfat, ikinciden beşinciye kadar derece alanlara da takdirname vereceğiz. Jüri heyetinin basılmıya lâyık göreceği eseri bastırmak lutfunda bulunmasmı A d liye Vekilimizden rica ettik. Lutfen vaid buyurdular.» Kazananlann isimleri bugünlerde belli olacakhr. ıııınııııııııııııınr eyoğlu Halkevi, son seneler içinde neşredilmiş eserlerden birer örneği gözönüne koyan küçük bir kitab sergisi açtı. Bu faydah teşebbüs, taklidin bazı yerde pek abes olabilecek endişesine kapılmadan, memleketin bütün Halkevlerince tekrar edilmesi istenecek kadar faydalıdır. Medenî bir eve radyodan, buz dolabmdan veya elektrik süpürgesinden çok daha lüzumlu, belH de insan ruhuna getirdiği aydınlık ve soktuğu hava bakımın • dan pencere ve kapı kadar lüzumlu bir obje telâkki ettiğimiz kitab, istihsal kadrosunun darlığı yüzünden, kendisini halka tamtacak ve aratacak büyük reklâm vasıtalanndan mah rum kalıyor. Çok defa intişar ettiğini haber vermekten bilt» âcizdir. Garib bir hatıramı da zikredeyim: Müstear imzalı kitablarımdan birinin çıktığını üç ay sonra öğrendiğim de olmuştur. Intişarından muharririnin bile haberi olmıyacak kadar piyasaya avaklarınm ucuna basarak, sessizce çıkan bir esere okuyucudan alâka bekliyen kitabcınm dükkânını müşteriden ziyade sukutu hayal ve buhran kâbuslan doldurur. Halkevlerimizden herbiri senenin muayyen aylannda böyle bir sergi açacak olurlarsa, bir kitabın kapağı üstünde imzasmm, unvanınm, bazan da hacminin, resminin ve zarafetinin taşıdığı vaidleri memleketin her tarafında gözönüne koyabilirler. Henüz her evde, her salonda kendisini teşhir ettirecek rağbetten mahrum kalan Türk kitabı böyle bir görücülük safhası geçiriyor. Kitab çarşılarına yolu düşmiyen okuyucu icin onu Halkevlerinde görmek, çıkt'ğını öerentıek ve beğenmek fırsatı zuhur edecektir. Memleketin bütün kitabevleri de, bu yolda bütün Halkevlerine yardım etmelidirler. Beyoğlu Halkevinin teşebbüsünü, Türk kitabmm istikbaline güzel bir yol açtığı icin, mernnuniyetimizin bütün sıcakl'ğile alkışlarken bu kitab sergisinin îstanbulda ve Beyoğlunun bir köşesinde kalma masmt, vatanm her tarafına sirayet eden bir fikirle her yerde çoğalmasını isteriz. PEYAMt SAFA Maurice Ravel Yazan: MES'UD Radyo mikrofonunun önünde son haberleri okurken artık pek alıştığımız bombardımanlar, yangınlar, iştialler, infialler, protestolar arasında büsbütün başka bir âlemden kısacık bir telgraf birdenbire karşıma çıktı. Içimden bir hamlede okudum. Sonra, spiker sıfatıle ifşaya mezun olmadığım bir keder! sesimde sakhyarak dinleyicilerime haberi tekrar ettim: «Paris 30 Bestekâr Maurice Ravel 62 vaşında olduğv halde vefat etmiştir.» Üç saniye sükut. Ne yapayım? Muharebeler daha bitmedi. Bu ölüye hürmet göstermek için daha fazla susamam: «Frankistler hükumet kuvvetlerinın şiddetli mukavemeti karşısında ilerliyerek...» ve hep bu muharebeler onun mpm'^ketini ve onu dü sündürüyor. Evet, Fransız musikisinin muasır mümessılleri içindeki mümtaz roevkiile millî ve hususî bir sıfat taşıyan Ravel'in anası Bask'lı bir kadındır. 1875 senesinde Maurice Ravel, SaintJean de LUT civarında lsvırreli bir baba ile bu Bask'lı kadından doğdu. Onun, nezaketı içinde çekıngen, gös ferişten uzak, ıstıklâlın' sever, mütevazı, fakat kendinden emin karakterini bu ai'evî köke atfetmekte herkes müttefiktir. Bu nokta ü'tünde biraz daha dikkatli düşünelim: Maurice Ravel'in şüohesiz tipik bir Fransız olduğunu kabul ettikten sonra onun ölümünü takib edecek yıllar idnde, hayat ve eserleri iİ7Pnnde bilha'sa bıj bakımdan yapılacak tahliller, acaba, Bask'lı anasından esrarengiz bir surette aldığı ırkî hususiyetlerinin mahiyetini meydana çı karamaz mı? Ve acaba, Theodore Du bois'yı şaşırtan, isyaı ettiren ve genc Ravel'i Roma mükâfatını kazanmaktan meneden kusur ve meziyet bu değil mi dir? (1) Şahsiyetlerin teşekkül ve inkişafında iklim ve ırk amillerinin rolü, hele yeni ırk nazariyeleri mütalea edildiği takdirde çok dikkate değer bir mevzu olabilir; heıe yeni estetiğini bulmağa çalışan bizim ?ibi genc bir millet için bir Ravel vak'aını türlü cephelerden dikkatle tetkik etmek umduğumuzdan daha faydalı görüşlere ufuk açabilir. Başka bir gün «ırk meselesi ve musiki Rassenfrage ımd Musib» mevzuunun etraflıca bir mütalea ve ten dikine vakit bulduğumuz zaman gene Ravel'den bahsetmek üzere îimdifik onu umumî surette ta'nımağa calışalım. Genc yaşında Paris Konservatuarına ;itti. Kendisini hemen tasdik ettiren şahıı'yeti birkaç safhaya ayrılabilir: Daha Cedalge ve Pressard talebesiyken şahsiyetini tanıtmağa başladı ki meşhur La Habanera'sı bv. zamanlarda bestelediği Rapsodie Espagnole'den müfrezdir. Gabriel Faure'nin talebesi olduktan sonra ufku daha genişledi. Debussy gibi bir Empresyonizm dâhisinin tesirlerinden kurtulmuş bir halde yepyeni ve kendisine mahsus yolunda yürümeğe basladı. Ilhamı üstadlar ve yıldızlardan değil, kendi içinden geliyor, muhitten aldığı intıbalar kendi içinden süzülerek çıkıyordu. O zamana kadar duyulmamış bir lehçe kullanarak Jeux d'eau ve Les miroirs'mı yazdığı zaman pivanonun tekniğini Liszt'in IHEM CEMİL NALINA MIHINA Dostlukların anlaşılmaz tarafı omanyadak' değişiklik demokrat devletlc cephesinde endişe uyandırdı. Acaba Rumenler 1916 danberi berabe yürüdükleri ve bugünkü büyük Romanyanın kurulmasım medyun bulunduklan demokrat devletler zümresini bırakıp otoriterler tarafına geçecek mi? Şimdilik, yeni Rumen kabinesi, Romanyanın dış siyasetini değiştirmiyerek mevcud dostluklarına sadık kalacağını söylüyor. Buna rağmen, Küçük Itilâfın bozulacağı, Lehistan, Romanya ve Yugoslavyanın, Çekoslovakyayı açıkta bırakan yeni bir üçler itilâfı teşkil edecekleri rivayeti dolaşıyor. Büyük Harb, bize itilâflann ve ittifakların kıymeti hakkında çok faydalı dersler vermiştir. Bu bakımdan bir harb çıktığı zaman, birçok dostluklann düşmanlık ve düşmanlıklann da dostluğa inkılâbı saşılacak bir hâdise olmıyacaktır. Hakikî dostluklar, ancak top sesleri ve bomba patlamaları arasında kendini gösterecektir. Sulh dostluklarına harbde, nekadar itimad ve emniyet caiz olacağını anlamak icin, daha geçenlerde Fransa Hariciye Nazırı Delbos kapı kapı dolaştı. Fransız nazırının derinliğini anlamak için sondaj yaptığı dostluklardan biri de Lehistanınkiydi. Polonya bugünkü coğrafî siyasî vaziyeti bakımında'n Avrupa sulhunun temel direklerinden biridir; Sovyet Rusya ile Almanya arasındaki çarpışmanm önüne geçen bir tampon devlettir. Hariciye Nazırı Delbos gibi, bir Fransız gazetecisi de Varşova'ya giderek Leh dostluğunu iskandil etmiş. Bu meslektaşm mütalealarını şöyle hulâsa edebiliriz: Lehistanın yedi devletle 5,398 kilometro uzunluğunda kara hududu vardır. Bu devletlerin ikisi, Almanya ile Rusya, kendisinden çok kuvvetli ve vaktile Lehistanı paylaşmış devletlerdir. Lehler bunlann her ikisinden korkarlar ve bu korkulan da yerindedir. Lehistan, Fransaya sadıktır. Almanya, Fransaya taarruz ederse, onun da Al manyaya hücum edeceği muhakkaktır; fakat o zaman bile Rus ordularınm Al manyaya saldırmak üzere Lehistana girmesine ra7i dfgildir. (ŞayeJ »ıkışırsa. denize düşen yılana sarılır kabilinden Sovyetlerin yardımmı kendisi rica eder ya, neyse...) Fakat Almanya, Çekoslovakyaya taarruz veya Sovyetlere harb ilân eder de Fransa, bu iki müttefikinin yardımına koşarsa Lehistan Fransa ile beraber harbe iştirak etmez. Yalnız Sovyet Rusyadan değil; komünizmden de korkan Lehistan, müşterek büyük şark komşulanna karşı, kendisi gibi çifte bir endişe besliyen Romanya ile tedafüî bir anlaşma yapmıştır. Bu tedafüî anlaşmaya göre, şayed Romanya ve Lehistan ayn ayrı Sovyet Rusyanm taarruzuna uğrarlarsa birbirlerine yardım edeceklerdir. Müteveffa Maurice Ravel bile tasavvur edemediği bir dereceye ilerletmis bulunuyordu. Pavane pour une infante defunte, Şehrazad ve Qua*ur'u o meşhur Roma mükâfatı rezaletinde rol oynamıştı. (1901 1904). Ravel, 1915 te yazdığı triosunda taze ve yeni bir üslub sadeliğinin bariz eserlerinı göstermiş, nihayet Büyük Harb senelerindeki fasıladar sonra büsbütün başka bir üslubla yazmağa başlamıştır. Keman ve viyolonsel sonatı, Tombeau de Couperin, Tombeav de Debussy, Tziganne, Les trois poemes de Mallerme, Chanson de Madecasse, Bolero, harbden sonraki eserlerinın başlıcalanndandır. Bir de hastalanmasından evvel, Jean d'Arc diye bir esere başlamıştı, bilmem ne oldu? Onu hissisz, kuru, fazla teknik, fazla virtüoz olmakla itham ederler, ona sadece mahir bir işçi diyenler de oldu. Ve tak riben şöyle müdafaa edilir: O hissiz değildir. Fakat heyecanlarını doğrudan doğruya izhar etmekten sıkılan seciyesi dolayısile bunu daima gizler. Bakir heyecanlarını daima nükte ve istihza ile saklar. Ve virtüozluğu büyük bir muvazene ve klâsik ölçü içinde ayarlanmıştır. Bizce ona kuru ve ölçüsüz diye hücum etmek budala a birşey olduğu için bu gibi gevczeliklere cevab vermek gayretile Ravel hakkında acele hükümlerden çe kinmelidir. Bir Fransızı Fransızlar kadar anladığımızı Hdia etmek garib olur; an cak, ne Fransızlar, ne de başkaları Ravel'in hakikî hüviyetini ve zamanımıza göre kıymerinin ne v 'ini bu veya şudur diye kesip atmamalıdır. Cüretkârane bir yazı oyunu diye tavsif edilen şu sahifede bence açık bir teheyyüc. müstehzi zannedilen bu pasajda bence müthiş bir facia var. Belki de başkasma baska türlü gelir. İçtîmaî sulhun tesisi elzemdir Fransız Başvekili bugünkü vaziyet devam edemez, diyor Paris 6 (A.A.) Chautemps, gazetecilere şu beyanatta bulunmuştur: « Son haftalar içinde iş sahasmdaki ihtilâflar, uzun zamandanberi görülme miş bir şiddet iktisab etmiştir. Bu ihtilâfların ihdas etmiş olduğu hususî vaziyet, Fransanın refahı ve emniyeti için tehlikelidir. Bu vaziyetin devamına müsaade etmeğe imkân yoktur. Hükumet, böyle bir şeyi kabul edemez. Patronlarla amelenin sendika te^kilâtlan, mes'uliyeti müteka bilen birbirine yükletmeğe çalışmaktadır" lar. Içtimaî sulhun yeni baştan tesisi el zemdir. Benim himayem altında yeniden yekdiğerlerine mülâki olmalarını patronlar ve amele mümessillerine ihtar ediyorum, onlan yeni itilâflar akdine ve bundan böyle bu itilâflara riayeti taahhüd etmeğe davet ediyorum. Hükumet, bu suretle vücude getirilmiş olan içtimaî sulh kanununa onu parlâmentonun tasvibine arzetmek sure tıle kanun müeyyedesi verecektir. Bundan sonra bütün vatandaşlann ka" nunun hâkimiyeti önünde eğilmeleri icab eder. Zarurî olan bu neticeye vâsıl olmak icin hükumet, bütün mes'uliyeti üzerine almakta tereddüd etmiyecektir.» Hataylı Türklere yapılan haksızlık Nüfusa mukayyed ol mıyanların tâbiiyeti kabul edilmiyor Antakya 6 (Hususî) Delege G a r reau'nun riyaseti altında ikinci defa top" lanan Kırıkhan, Iskenderun ve Antakya münferid hâkimleri Türkiyeden gelip de nüfusa mukayyed olmıyan Hataylılann taleblerinin reddedilmesine, Suriyeli olup da nüfusa mukayyed bulunmıyanların muamelelerinin hemen yapılmasına karar vermiştir. Kırk senedenberi Antakya nüfusunda mukayyed olan, fakat doğum yeri Anteb gösterilen gazozcu Ismail oğlu Ali, Hacı oğlu Mehmed ve Ihsan Mürselin Sancak vatandaşlığına kabul edilmeleri için yap tıklan müracaat reddedilmiştir. Birçok Türklerin nüfus kayidlerine tesadüf edilmediğinden bahisle muamele leri reddedilmektedir. Amerikan teslihatı endişe uyandırdı Ingilizler silâhlanma işini tacil edecekler Londra 6 (A.A.) Amerika tara fından yeniden 18 harb gemisi inşa edileceği haberi, Ingiliz efkârı umumiyesinde heyecan uyandırmıştır. Ingilterenin silâhlanması işinin mümkün olduğu kadar fazla ileri götürülmesi mütaleası ileri sürül mekte ve Fransanın da bu veçhile hareket edeceği ümid olunmaktadır. Böyle yapıldığı takdirde demokrasiler, kâffei ahval " de hak ve mantık ile içtima ve sulhu muhafaza edebileceklerdir. Cemil Mardam Beyin beyanatt Şam 6 (A.A.) Cemil Mardam Bey, Suriye hükumetinin azlıklar hakkındaki hattı hareketini Fransız mümessillerile birlikte sarahatan tayin etmiş olduğunu bildirmiş ve#: « Din azlıklannm ve Fransız me murlannın vaziyeti hakkmdaki bütün endişeleri ortadan kaldırmak için, muahe denin tatbikinden doğan bütün meseleleri tetkik ettik.» demiştir. Başvekil, Fransız teknisyenlerile teşrikı mesaide Irak gibi hareket edeceğini söy lemistir. CebelDürüz meb'uslan dün ilk defa olarak Parlamento içtimaında hazır bu lunmuşlardır. MESUD CEMİL Bilârdo, satranç ve tavladan alınacak resimler Ankara 6 (Telefonla) Kulüb, orduevi kazinosu, kahvehane ve kazinolarla kır bahçelerinde ve mümasil eğlence yerlerinde bulunan beher bilârdodan senevî beş; tavla, santranç tahtalarının beherinden üç lira resim almacaktır. Buna dair kanun lâyihası yarın Mecliste görüşülecektir. Hususî meskenlerde kullanılan bilârdolarla tavla, dama ve satranç tahtaları bu resme tâbi değildir. Bu yerleri işletenler her sene haziran ayı içinde resme tâbi oyun adedlerinin cins ve miktarım gösterir bir beyannameyi makbuz mukabilinde bağh bu lunduklan veridat idarelerine vereceklerdir. Amerikanm müdafaa bütçesi Vaşington 6 (A.A.) Reisicumhur Roosevelt bu seneki milli müdafaa büt çesinin sulh 'zamanında şimdiye kadar asla çıkmamış olduğu bir rakamı bulaca ğını beyan etmiştir. Bütçe 991 milyon dolardır. Bunun 569 milyon 827 bin 400 ü bahriyeye ve geri kalanı da orduya aiddir. Milletler Cemiyeti ıslah edilecek mi? Emniyet kadrosunda yeni tayinler Ankara 6 (Telefonla) Üçüncü Umumî Müfettişlik Emniyet müşaviri Mit hat Uyguçun terfian Emniyet İşleri genel direktörlüçü yedinci şube direktörlüğüne. Sarayköy kaymakamı Hadi Edirne Emniyet direktörlüğüne, Kütahya ikinci sımf Emniyet âmiri Fuad ter fian ayni vilâyet birinci sınıf emni yet âmirliğine, Ankara Emniyet kadro sunda ikinci smıf emniyet âmirlerinder. Hamdi İstanbul Emniyet direktörlüğü besinci şube direktor muavinliğine, eski hâkimlerden avukat Hayri genel direktörlük ikinci smıf emnivet âmirliğine, levazım yüzbaşılı&mdan müstafa Hüsnü genel direktörlük ikinci smıf emniyet âmirliŞine, Giresun birinci sınıf emnivet âmiri Osman Kırsehir birinci smıf emniyet âmirliffine. Kırsehir birinci smıf emnivet âmiri Atıf Gire sun birinci smıf emniyet âmirliSine Ankara birinci smıf emnivet âmiri Sükrü Ankara ikinc isube direktor mu avinli&ine, Mu§la birinci sımf emnivet âmiri Hamdi genel direktörlük birinci sımf emniyet âmirliğine tayin edilmiş lerdir. Maliye memurları arasında Ankara 6 (Telefonla) Samsun muhasebe müdürü Tahsin Kütahya Def terdarlığma, Antalya Defterdarı Galib Maraşa, Diyarbakır muhasebe müdürü Sevket Siverek Ma^üdürlüğüne, Si verek Malmüdürü İbrahim muh^sebat umum müdür muavinliŞine, kazanc temyiz komisyonu memurlarından Akif bir numaralı temviz komisyonu raportnri;;s"me tayin edildiler. Türk Gemi Kurtarma şirketinin tasfiyesi Ankara 6 (Telefonla) Türk Gemi Kurtarma Anonim şirketinin tasfiyesi ve imtiyaz mevzuunu teşkil eden hiz metlerin İktısad Vekâletine bağh Deniz Banka devri hakkmdaki kanun lâyihası yann Mecliste görüşülecektir. [Baştarafı 1 inci sahifede] yasta bile olsa ihlâl edilmesinin 1919 mukavelenamesini tamamile tahrib etmek demek olacağı mütaleasında bu lunmaktadır. Yalnız bu misakın bazı maddelerini adeta uykuya daldırır gibi hükümsüz bir hale getirmek, bazılarırı Ingiltere Süveyşte yeni tayyccre da hal ve zamana uv?un bir şekilde tatbik etmek mümkündür. üsleri yapacak Milletler Cemiveti, kendisine büyük Londra 6 (A.A.) Bir akşam gazedevletler tarafından bilhassa iktısadî tesi, Ingiltere hükumetinin Süveyş kanalı sahada faaliveti için muktezi maddele yakininde Ismailiye'nin cenubunda Ge rin itası halinde, va^avabilir. naffa'da sevkülceyş bakımından çok mühim bir askerî tayyare meydanı vücude Amerika, bazı sefirlerini getirmek niyetinde olduğunu haber ver değiştirecek mesi üzerine bu babda kendisinden istif sarda bulunulan Hava Nazırı, îngiliz Vaşington 6 (A.A.) Roosevelt, pek Mısır muahedesi mucibince, îngiliz hava yakında âyan meclisine diplomatlar akuvvetlerinden birçoğunun Kanal mmta rasmda aşağıdaki tayin ve becayişlerir kasına nakledileceğini ve halihazırda yeni icrasmı teklif edecektir: Moskova sefiri Jozeph Davies, Brüküssülharekeler inşasınm derpis edilmekte sel sefirliğine tayin edilecektir. bulunduğunu söylemekle iktifa etmiştir. Hali hazırda Brüksel Bir îngiliz vapuru yandı son, 1 temmuzda tekaüdsefiri olan Gibolacaktır. Köstence 6 (A.A.) îngiliz bayraJozeph Kenedy, Londra sefirliğine tağmı taşıyan ve Köstence ile Hayfa ara yin olunacaktır. sında işliyen Harkarmel vapurunda yanHugh Wilson, Berlin sefirliğine tayir. edilecektir. gın çıkmıştır. Tayfa güçlükle kendisini kurtarmışhr. Hasar 7 milyon marktır. Mısır Kraliçesi peçe (1) Prix de Rome Ismile maruf musiki müsabakalaruıa 1903 te Ravel glrdlğl zaman hakemlerden birlsl olan Theodore Dubois bu gencl çok cür'etll bulmuş ve oRomanyada Fransa île Sovyet Rusyanun muhalefeti yüzünden, Ravel ancak 1ya düşman olması muhtemel bir siyaset klnci mükâfatı alabllmiştl. takib edecek yeni bir kabine iş başına geldiği zaman, bu hâdise Varşova'da memnuniyetle karşılanmış! Lehistan Fransa * nın müttefiki olduğuna göre bu memnu* iyetin manası ne? [Başmakaleden devam'] Şimdi gelin de, bu karmakarişıt îşîn Istikbale aid bu esaslı çalışmalara in içinden çıkın bakayım. Fakat, bu arab satızaren pamuk müstahsillerimizin bu yılki çı gibi vaziyet, harbe mâni olan sebeblerzorluklarını bertaraf edecek acele tedbir den biridir. Çünkü kimse, dostunu düş • ler bulmalıyız. Hükumetîmizin bu mese manını kat'iyetle tayin edemediği için harbe cesaret edemiyor. levi ehemmiyetle tetkik ve takib etmekte olduSunda süohemiz yoktur. Prim usulile ihracı kolaylaştırmagı derhal» yapamıyorsak temettü transferlerinde bazı mahsu'lerimize verilen imtiyazlı mevkiden bu yıl pamuklarımızm da istifade ettirilmesini düsünebiliriz, bir. Bir de kendi fabrikalarımız için yapılmakta olan dahilî mubayaalarımızla da pamuğu azçok canlandırmağa imkân buluruz. FabrikalanKudüs 6 (A.A.) İkisi Kudüs'te ve mızla sanayiimize yaptığımız himayeden biri de Kudüs Yafa yolu üzerinde olbir kısmını bu sanayiin iptidaî maddesi omak üzere Arablar üç suikasdde bulunlan pamuğa tefrik etmekle tam yerinde muşlardır. İki Yahudi ölmüş ve dört Hir is göreceğimize şüphe yoktur. Endüstri Yahudi de yaralanmıştır. Ölenlerden miz bilhassa kendisini yakmdan alâkadar biri polistir. Pamuk ziraatini nasıl i himaye «debiliriz? Filistinde yeni hâdiseler oldu Arablar, Yahudilere suikasd yaptılar Mısırda yeni mezarlar bulundu kullanacak Patrasta zelzele Atina 6 (Hususî) Patras ve Kalavrida'da oldukça şiddetli olarak hissedi len zelzele üzerine ahali korkularından kırlara dökülmüşlerdir. Keza Atina rasadhanesi merkezi cenubu şarkide 470 kilometro mesafede pek şiddetli olmı yan bir zelzele kaydetmiştir. Giridde sarsıntılar hissedümiştir Orman Işletme müdürü Safranboluda Safranbolu 6 (A.A.) Orman umum müdürlüğü işletme müdürü Rıdvan buraya gelmiş. Keltepe ve Büyükdür or manlarınm devlet işletmesine aid teş kilâtını tetkike ve ormanda ağac damga ve kat'iyatına başlanmıştır. Kahire 6 (A.A.) Walter Emery, Sakkaranın şimalinde birinci hanedanın ilk Firavn'ı Menesin muhteşem mezarmı bulmuştur. Mezarda, büyük bir kıymeti haiz bir kolleksiyon mevcuddur. Bu kolleksiyon üzerinde Firavn Menesin mührünü hav balçıktan tabak, desti vesaireden mürekkebdir. Kahire 6 (Hususî) Kral Faruk, müşavirlerinin tavsiyesi üzerine Kraliçe nin Mısır usulile peçe kullanmasma ve yabancılara görünmemesine karar ver miştir. Kralın düğünü bu ayın 20 sinde yapılacaktır. Düğün merasimine haricden kimse davet edilmiyecektir. Sadece ni kâh merasiminden sonra, gece Kahire deki sefirler şerefine sarayda büyük bir ziyafet verilecektir. "den ziraat kısımlanna böyle candan yardım ederek dolayısile gene kendi menfaatine hizmet etmiş olur. Çünkü köylünün istihsal ve iştira kabiliyeti genc endüstrimizi ayakta tutabilecek başlıca kuvvettir. Maliyet fiatımn düşürülmesini ve kârların makul hadlerde tutulmasmı yalnız ziraatimiz için değil, bütün istihsal şubelerimiz için ve bu meyanda endüstrimiz için de ayni ehemmiyetle derpiş etmeğe mecburuz. Herhalde pamuk istihsalimizin bu seneki buhranını kolaylıkla atlatabilmenin tedbirini bulmalıyız, ve Celâl Bayar hükumetinin bunu bulmaktan âciz kalmıyacağmdan kuvvetle umudluyuz. Kudüs 6 (A.A.) <Bevaz Kitab> ırı neşri Arablar tarafından husumet his sinden âri olarak karşılanmıştır. Fakat Arablarla Yahudiler, Filistinin taksimi meselesinin kat'î surette hallinden ev vel uzun bir intikal devresi gecmesinin memleket ekonomisi icin tevlid edeceği netaviçden korkmaktadırlar. Londra 6 (A.A.) Reuter ajansmın öğrendiğine göre, dünya siyonist teşkilâtı Müstemlekpi nezareti nezdinde teşebbüste bulunarak Beyaz Kitapta mevzuubahsedilen ve Yahudilerin Filistine girmesi için şart koşulan yüksek siyasî seviye hakkmdaki kaydın derhal kaldırılmasını ve Yahudilerin serbestçe Filistine hicret edebilmelerini istemiştir Beyaz Kitabın bıraktığı intıba Siyonist teşkilâtınm teşebbüsü YUNUS NAD1