CUMHURIYET 26 Ikinciteşrîn 1937 I Çocuk Masalları jmerakh şeyler Dünyanın en büyük ayısı Siberyada «Baykal> golu ilerılerınde Tarbınsk cıvarında avlanan bir avcı dünyanın en buyük ayısı sayılan bir ayıyı vurup öldürmeğe muvaffak olmuştur. Tuyü gayet uzun ve açık kul rengi olan bu hayvanın yukseklığı 2 metro 39 santımetre ve ağırlığı 347 kilo gelmek Göze görünmiyen çoban Bundan on, on iki asır evvel Asyanın ortasındaki Bozkırlardan birinde geuc bir çoban kadmı başında bir tutam beyaz saç bulunan çok güzel ve şirin bir erkek çocuk dünyaya getirdi. Anne, baba tabiat ve Allahın kendileri n e fcpyle bir evlâd ver diğini görünce çok sevindiler ve hemen çadırlarına yakın bir mağarada oturan ihtiyar Şamana, yavrularının istikbali hakkında fikrini sormağa gittiler. Şamanın senelerdenberi yerleşmiş olduğu mağaranın önünde gözün alabıldiği kadar hududsuz bir göl uzayıp gidiyordu. durgun suları hıçbır zaman en ufak bir rüzgârın bile tesirile buruşmamış bu göle «Elmas gölü» ismi verilmişti. Ihtiyar Şaman, anne ile babanm anlatbklan hikâyeyi sessiz ve hareketsiz dinledikten ve bir müddet de düşünceye dal dıktan sonra: Bu çocuğun başındaki beyaz saç, dedi, talıhinin pek parlak olacağına delâlettir. Akılh, uslu ve çalışkan bir insan olarak uzun zaman milletine hizmet ede* cek, belki de bir gün bütün memleket onu kendisine hâkim tanıyacaktır. Anne ile babanm sevincleri, bu sözler karşısmda, büsbütün arttı. Göğüsleri if tihar ve gururla kabarık bir halde Şamanın elini öptüler, sonra da kadın, üzerinde yakut ve mercan gibi ne kadar kıymetli taş varsa onu^din adarnının ayaklannın ucuna serpti. Fakat Şaman bunlan alıp cebine koyacak yerde kaldınp göle fırlattı: Bu mücevherler, dedi, Elmas gö lünde yirmi sene kalsm.. Orada yirmi asırdanberi ne mücevherler saklı duruyor. Onun için buraya Elmas gölü dememişler mi zaten.. Lâkin bir gün gelecek çocuğunuz delikanh olup nişanlandığı zaman, göl bunlan onun nişanlısınm takıp takıştırması için tekrar dışarı çıkaracak!. Şaman sözünii bitirir bitirmez mağaranın karanlık bir köşesine doğru yürüyüp gözden kayboldu. Çobanla karısı da çadırlarına döndüler. Aradan seneler geçti. Kendisine güzelliğinden dolayı Nurtopu adı takılan ço ban çocuğu on beş yaşına geldi. Dünyaya aklı erelidenberi Şamanın mağarasma gidip geliyor, ondan hikmet ve felsefe tahsil ediyor, ekseri zamanlar çalılann dibinde oturarak tefekküre ve tahayyüle dahyor, koyunlan, keçileri Bozkınn yeşil MCMLEKETLCRK ÇOCUKLAR. FAYDALI BÎLG ;LER| lngiliz mekteblerinde otomobil kullanma dersi Geçen sene Londradaki liselerden birinin direktörü bir otomobil satın alarak bunu talebelerine hediye etmiştir. Talebeler bu araba ile otomobil kullanmasını öğrenmek için talımler yapmış» t tedır. Bu ayının postu kadar, belki ondan zıyade kıymetli olan iskeletı halka un kucağına içinde dört karga yumurta teşhir olunmak üzere îskuçk tabiıyat ı bulunan bir yuva duşürmüştü. muzesme gönderılmıştir. Delikanh biraz şaşırmakla beraber so Bombayda tertib olunan bir ;ukkanhhğmı kaybetmemişti. Ihtiyatla sergiyi bir papağan açtı erinden kalktı. Yumurtaların kırılmamış Bu ana kadar bazı taraflarda telefonlduğunu görünce yüzünü sevincli bir te la, yahut gramofon plâğıle açılan ser essüm kapladı. Onlan aldı, yuva ile be gılere tesadüf olunuyordu. Yani sergiaber eski yerine yerleştirmek için ağaca yi açmıya memur büyük şahsiyet oraırmandı. Yuvanın evvelce bulunduğu da da toplanmış halka bulunduğu yerden a eriştiği vakit orada olup da anne k a r telefonla hitab ediyor, söyliyeceği sözganm sevincini hepiniz görmeliydiniz.. leri plâğa aldırıp yolluyordu. Fakat bu son orijinal tarza henüz dünyanın hıç O ne neşeli çırpınmalar.. O ne memnunane bağınşlar!.. Nurtopu işini bitirdikten sonra gene gelip yerine oturmuştu. Biraz sonra anne arga, ağzında bir tahta parçası, yavaşa delikanlının yanma kondu. Tahta parasmı getirip Nurtopunun dizlerinin üstüe bıraktı. Genc çoban gülerek bunu bir atıra olmak üzere saklamak hevesine düştÜ; alıp belindeki kuşağın arasına soktu. Akşamolunca Nurtopu hocası Şamanın mağarasma uğrayıp elini öpmek ve duasuu almak istedi. Yolda iki çobana asgeldi. Meslektaşlan olmalan itibarile nları çok eskidenberi tanıyordu. Onun çin nazikâne selâmladı. Ellerinde su bakracı hızlı hızh yürüyen çobanlar onu bir yerinde tesadüf edilmemişti. Bom örmemezliğe geldiler. Delikanh selâmr bay'da açılan hayvanlar sergisinde ise nı tekrar etti. Bu sefer adamlar, sanki bir komite reisinin nutku bir papağan ta ahşi hayvan görmüşler gibi kaçmağa, ay rafından okunmuştur. Reislik kürsü ni zamanda birbirlerine sokularak fiskos sünde evvelce hazırlanmış olan bir tüermeğe başladılar. nek üzerine kondurulan papağan, ha Delikanh arkadaşlanndan gördüğü bu zır bulunanlara «hoş geldiniz!» dedikten sonra açma nutkunu yanlışsız söymuameleye hiçbir mana veremediği için lemiştir. Kalabahk bir halk kütlesi bu bütün yol müddetince zihninde bir munutku hararetle alkışlamış, alkışlar duramma şeklini almış olan meseleyi çözmek duktan sonra papağan kendilerine, goskasdile derin derin düşündü, durdu. Ma terdıkleri bu nezaketten dolayı teşek ğaranın kapısına geldiği vakit mutadı ol kür etmiştir. duğu üzere: b'kalım, şimdi git, memleketin hükümda Merhaba Şaman baba!.. Diye haykırdı îhtiyar papaz, telâşla rınm huzuruna çık, orada sana eş olacak genc kızla karşılaşacaksm! dışarı fırlamış, etrafma bakınıyor: Şaman bu sözleri söyliyerek kutuyu Bana merhaba diyen kim? Diye soruyordu. Nurtopu deminki şaş genc çobana verdi. Hakkında hayırlı dualarda bulunarak mağarasma girdi. Nur kınlığma katılan yeni bir hayretle: Şaman baba, dedi, beni tanımadın topu, hocasından aldığı nasihati yerine getirmeği tabiatile en mukaddes bir vazi mı? Taleben Nurtopu!. Ha.. Nurtopu, sen misin.. Peki fe bildi. Az gitti, uz gitti, dere tepe düz gitti. Nihayet hükumet merkezine vardı meydana çıksana.. Nereye saklandın?. Delikanh ihtiyar papazm eteğini tuta Bir de baktı ki, ortalık karmakarışık. Gürültü, patırtınm haddi, hesabı yok!.. rak: Meğer, payitahtı Moğol hanının ordu Babacığım.. Hiçbir yere saklanma* su basmış.. Hükümdarın kızı «Altınşa dım.. Buradayım, görmüyor musun? fak» ı zorla alıp götürmek istiyorlarmış. Diye haykırdı. Şaman endişeli bir taHükümdar Baga Tarhan, hazırlıksız olvırla başını salhyarak cevab verdi: duğu, hazinesi de bomboş olduğu için Hayır!. karşı koyamamış Sevgili kızmı feda etVe sonra ilâve etti: mekle memleketinin yâd ellere geçmes Sakın sen bugün karganın birinden arasmda tereddüd edip duruyormuş! bir hediye almış olmıyasın? Nurtopu bunu duyunca, işi kökünden Evet üstad, nasıl da bildin, bir ohalletmek için hemen doğru Baga Tar dun parçası!.. Hemen kuşağından o tahtayı çıkanp hanın hazine nazırının yanma koştu. Cekendisine doğru uzanmış olan Şamanın bindeki kutuyu çıkarıp kapağını açtığ eline koydu. Fakat o anda bir de çığlık için, muhafızlara görünmeden ta odasm kcpardı. Çünkü ihtiyar adam birdenbire kadar kolayca girdi. Arkası gelecek defaortadan kaybolmuştu. Fakat çok iyi tanıdığı sesi kulağında çınlıyordu: Meseleyi anladım. Karga sana sihirli bir odun parçası hediye etmiş.. Görülüyor ki artık talihinin parlak zamanı gelmiştir. Önünde sonsuz bir istikbal açıhyor.. Bak! İhtiyar papaz, çobanın gitgide açılıp büyüyen gözleri önünde tekrar ortaya çıktı. Ona küçük bir kutu uzatıyor ve: İşte, diyordu, sihirli tahta parçasının yerine bu kutu senin işini daha iyi görecektir. Kapağını açınca hiç khnsenin gözüne görünmen ihtimali yoktur. Kapayınca derhal meydana çıkarsın!.. Tabiî bu kutu fena bir adamın eline düşse yapmıyacağı kepazelikler yoktur. Lâkin sana yerden göke kadar itimadım var.. Bu kuf unu ivi H lardır. Dersler, iyi netıce vermiş olacak kı 1937 senesmde bırçok Ingıliz liseleri otomobil kullanma işine ehemmiyet vermişler, bırer araba tedarik ederek on beş yaşından yukarı mekteblılere şoförlük dersi verdırmeğe başlamışlardır. Beş, on sene evvel böyle bir fıkrı tatbık' etmek değıl, ortaya atmak bıle kımbılir, nekadar garıb olurdu? 12,000 kişiye bir tayyare Amerıkada bırçoklarınızın bildıği veçhile beş kışıye bir otomobil düşer. Bırleşık devletler arazisi dahilinde motörle işliyen araba o kadar çoktur. Fakatyeni dünya Jankeleri şimdi otomobilden bıkmış, tayyareye merak sarmış İşte size küçük bir kahraman: Üç yaşındaki İngiliz yavrusu France Maestie yalnız başına Londradan kalkıp Nevyork'a gidiyor. Tek arkadaşı: Bebeği! Bilmecçyi çözenler görünüyorlar. Son yapılan ıstatıstikle • re nazaran Birleşik devletler ahahsın • den her 12 bin kişide biri hususî bir; tayyare sahıbidir. Avrupah milletler arasında ise Fransada her 34 bin kişiye, îngılterede 46 bin kişiye, Almanyada 56 bin kişiye bir tayyare isabet etmektedır. Bu hesab içinde askerî tayyareler tabiatile dahil değıldir. Bayrama hazırlık Mektebde: Oh. Bu sene bayramda babam bana çok para verecek.. O para ile ne yapacaksm? Smemaya gideceğım, maça gideceğim, mahallebi yiyeceğim, gezeceğlm, tozacağım!.. Babam, bana da bu bayram çok para verecek.. Peki sen ne yapacaksın? Doğrusunu istersen, yarısını sarfedıp yarısını «İş> kumbarama atacağım. Çünkü sade bu bayramı değıl, ileridekî bayramları da düşünmek lâzım. Yağmurlu memleketler Bılmeceyi doğru çözenlerden bize fotoğraf gönderenlerin resimlerini basmıya devam ediyoruz. Fakat burada resmi çıkmak mutlaka hediye kazanmış olmaklığa delâlet etmez. Mükâfat kaza nanların isimleri her ayın ilk haftasmda neşrolunan büyük listeye basılır. Soldan sağa sıra ile: 1 Gazi lisesi 501 K. Oğuz Çeliktürk 2 Eskişehir merkez tapu memuru Cavid kızı Sabiha. 3 Maltepe tütün enstitüsü Hıfzı Necıb. 4 Vefa erkek lisesi 131 Ali. 5 Bulgaristan Rusçuk Ulissa «Krepostna», Mustafa Hakkı. 6 Cumhuriyet caddesinde terzi kalfası Nuri Güçyener. 7 Gazianteb Yıldız oteli kâtibi M. Güler. 8 İstanbul kız lisesi 891 Esvet Danışık. 9 Bursa Merkez otelinde Mehmed Akşirin. Coğrafya dersinde: 10 Pozantı kahveci Kara Mehmed Oğlum, yağmurlu memleketlerde oğlu Cavid. en zivade tesadüf olunan şeyler, ne 11 Yenicami civarında mağazacı lerdir? Mazhar Şevket. Talebe uzun uzun düşündükten son12 Bahkesir lisesi 1008 Nuri Er. 13 Kadıköy 7 nci ilk okul Kenan ra: Semsiyeler, efendim . Tözün. 14 Ankara Ziraat Bankası umum muhasebe âmir muavini Neşet kızı Handan. 1 2 3 ^> 15 Bahkesir lisesi İbrahim Adaş. 16 İstanbul 13 üncü okul 152 Doğan i 17 Şehremini Saray meydanmda kömürcü Yakub oğlu İsmail. 7 1 1 18 Bursa Sedbaşmda Hasan Basri ikincifeşrin bulmacası " ) 5 Yeldeğirmeni ve radyo otlannı kemirirken o da kâinata aid baz meseleleri zihninde halletmeğe uğraşıyor A\x. Vakit vakit o civardan geçen vahş: hayvanlar, Nurtopunu görünce yollannı değiştirirler, ne sürüsüne ne de kendisine hiçbir zarar vermemeğe çahşırlardı. Çünkü onun da doğdu doğalı hiç kimseye bi fenalığı dokunmamıştı. Nurtopunun yirmi yaşına bastığı gün dü. Delikanh ahşmış olduğu veçhile sü riisünü Bozkıra yaymış, kendisi de he: z^man bağdaş kurup altına oturduğu ağa |» eın dibine çökmüş, tahayyülât ve tefek küratma dalmıştı. Birden ortalığı sa bir rüzgâr dalgası altında bulunduğu ağa cın dallarını şiddetle sar«mıs. Nurtoou Afrıkanm cenubundaki Horn bur nundan 2000 mil uzakta küçük Trıstan adasında bir radyo merkezi tesis edilmiş ve elektrik istihsalâtınm ucuza mal c olabilmesi için icab eden kuvvetin yelSoldan sağa: değırmeni vasıtasile meydana getiril 1 Kulübe. 2 Geniş değil. 3 Ha mesi düşünülmüş ve yapılan tecrübe licde bir iskele. 4 Şüphe. 5 Bir peymuvaffakiyetli neticeler vermiştir. gamber. 6 Bir coğrafya tabiri. 7 Ayağm kısımlarmdan. Yukarıdan aşağıya: 1 Evin kısımlarmdan. 2 Bey. 3 Büyükçe bir kısım toprak. 4 Bir vilâyetimiz. 5 Bir şeyin en alt noktası. 6 Ağzımızdaküerden. Yukarıdan aşağıya ortada kalan kısım da bir emir. Bu bilmeceyi doğru olarak gazetede çıkan cetvelin üzerinde halledip bize gönderenlerden birinciye 5 lira, ikinciye 2 lira, üçüncüye münasib bir hediye takdim olunacak, diğer yüz kişiye de muhtelif mükâfatlar verilecektir. Ce vablann 2 nciteşrin sonuna kadar <Cumhuriyet Çocuk Sahifesi> adresine gönderilmesi lâzımdır. Doğru çözenlerden bize fotoğraf gönderenlerin resimleri de sırası geldiği zaman basılacaktır. Babası onun oytıncaklarile oynarsa çocuk ne ile eğlenir ? 3 d*••• 4 5 • • • • «