26 İkincîteşrin 1937 CUMHURIYET ZIRHLI TAYYARE DUELLOSU İktısadî hareketler Bir iktısadî buhran karşısında mıyız ? Bundan iki hafta kadar evvel, gene bu sütunlarda Amerikadan gelen endişe havasına işaret etmiş ve bunun bir tahlilini yapmıştık. O gün doğan endişe havası bugün, Amerika borsalarından bütün cinya borsalanna yayılarak umumî bir fiat sukutu hareketi doğurmuştur. Ame rikadan gelen telgraflar, buhranın; işlerin tavsamasile tebarüz ettığini, sanayi er babile tacirlerin müstahdemlerine yol verdiğini, iş saatlerini azalttıklarını, siparişleri asgarî hadde indırdiklerini ve hu susî eşhasın da fuzuli masraflarmı kıstıklarınm müşahede edildiğini kaydediyor. Bütün bunlardan sonra şu endişeli haber ortaya atılıyor: Yeni bir dünya iktısadî buhranı karşısındayız... iİASKERLİK BAMİSLERİ Bomba atışı çok güçtür Bu güçlükler yüzünden tayyare bombalarının gemilere isabet ihtimalleri çok azalmaktadır 3 karışan sakallar, Bir Dörtler Uçler harbi Tarihe sakala karışan tarihler! denizde nasıl olabilir ? Dörtler, uzaktan abluka ile Uçler de denizaltı ablukası ve korsan harbile iktisaden birbir lerini mağlub etmeğe çalışacaklardır Cumhuriyetin 20 ve 23 ikinciteşrin tarihli sayılarında Dörtlerle Üçlerin yani İngiltere Amerika Fransa Sovyet Rusya ile Almanya İtalya ve Japonyanın deniz kuvvetlerini hulâsa ve mukayese etmiştik. Bugün de, bu iki zümre arasında, bir harb çıktığı takdirde, iki tarafın deniz sevkulceyşlerini anlatmağa çalışacağız. Bundan evvelki yazılanmızda.Dörtlerin denizde Üçlere nazaran, en az bir misli üstün olduklannı göstermiştik. Faka* bu üstünlüğün temin ettiği hakimiyet, her denizde ayni değildir. Meselâ, Uzakşark sulannda Japon donanması, Baltıkta Alman donanması hâkım olacaktır. Dörtlerin ilk sevkulceyşî gayesi, bu üstünlüklerini muhafaza ederek Üçleri iktısadî bir abluka ile Büyük Harbde Almanya ve müttefiklerine yaptıklan gibiboğmak olacaktır. Uçlerin başlıca sevkulceyşî hedefi ise, Dörtlerin üstünlüğünü yok etmeğe ve ayni zamanda bir denizaltı ablukasile Almanlann Büyük Harbde şiddetli denizaltı harbile teşebbüs ettikleri gibiDörtlerin lideri îngiltereyi aç bırakmağa çalışmak olacaktır. rettedirler. Bu gemiler bir defa aldıklan mahrukatla Almanyadan Ümid burnuna kadar gidip gelebilirler. Zırhlı ve ağır toplu olduklan için, düşmanın hafif kruvazörlerindîn korkmazlar. Almanların bu gemilerine karşı, îngilizlerin elinde üç muharebe kruvazörü, Fransızların elinde de iki muharebe kruvazörü vardır. Şimal denizinde cereyan edecek deniz mücadeleleri, ekseriyetle Almanlann aleyhine olur. Açık denizlerde ise, Al man kruvazörleri ve denizaltı gemileri îngilizlerle müttefiklerini hayli zarara sokarlarsa da bu denizlere hâkim olamaz" lar. irer suretle tarihe giren sakallarm yekunu hayli kabarıktır amma ben ilk lâhzada hatırladık' lanmı hem de kısaca yazacağım: 1 Alman İmparatorlarından îkinci Fredrik'in sakalı. Bu adam Onüçüncü asnn seçkin simalarındandı. Bir taraftan Papa Onuncu Greguvar'la, düşma^ıca uğraşır, bir yandan da Haçlı seferlerine iştirak ederek kiliseye kölece yaranmağa savaşırdı. Devrinin ve muhitinin üstünde bir adam olduğu için halk kendisine efsanevî bir değer vermişti. Hatta onun öldüğüne Almanlann çoğu asırlarca inanmadı, bu zümrenin itikadına göre Fredrik yüksek bir dağ üzerinde bulunan boş bir şatoya çekilmiş olup orada taş bir masa üzerinde uyuyordu. Sakalı bu uyku sırasında masayı üç kere saracak kadar uzıyacak ve o zaman Fredrik uyanıp Alman birliğini kuracaktı!.. PENCERESİNDEN Torpil tayyarelerile zırhlılara bu şekilde hücum edileceği tasavvur edilmektedir Deniz kuvvetleri, bundan başka, sun'î duman salıvermek gibi bazı gizlenme imkânlarına daha maliktirler. Gözcüler veya dinleme mevkii, düşman tayyarelerinin göründüğünü haber verir vertnez, hafif refakat gemileri, hedefi gizlemek maksadile sun'î bulutlar yapacaklardır. Baskınlar müstesna olmak üzere, bu bulullan örtüler, tam zamanında örtülebilecck ve tayyarelerin, aradıklan gemi güvertelerini bulmalarına mâni olacaktır. Tayyarecinin, denizdeki hedefi bulmasına mâni teşkil eden bütün âmiller bir araya toplanırsa, tayyarecinin, büyük bir geminin silüetini nişangâhına alıncıya kadar ne gibi güçlükleri iktiham etmesi lâzım geldiği anlaşılır. Bu vaziyet, bir atmacanın, otlar arasında sürünen bir yılanı aramak için yaptığı süzgün uçüşu hatırlatır. Gemiler, Atlantik gibi açık ve serbest denizlerde dolaştıkları zaman, hedef araştırma meselesinin daha ziyade güçleştiği muhakkaktır. Halbuki, Akdenizde, ve dar havzalarda, bir filonun veya münferid bir geminin görülmesi daha kolaydır. Maamafih, yukanda ct*a soyİedigîffliz gibi. bu mülâhaza, Mussolini'yi. Littorio ve Vittorioveneto gemilerini inşa etmekten alakoymamıştır. Zira, hava kuvvetlerine karşı müdafaa vesaiti de kolaylaşmış, bombardıman tayyarelerine karşı koymak ve onların yollarını kesmek için müstakbel avcı tayyarelerinin derhal müdahaleye geçmeleri sayesinde sahiller bırbirine yaklaştırılmıştır. • ya alâkadardır. Bombanm katedeceği mesafe uzadıkça, atış hataları da o nis bette artar. Saatte 400 kilometrodan fazla bir süratle uçan tayyareci, bombasını atmakta en ufak bir teahhur gösterdiği takdirde, atış, hedefin cüssesine nisbetle son derece fazla hatah olur. Unutmıyalım ki, en büyük zırhlılann boyu 250 metroyu, genişliği 30 35 metroyu geçmez. Bu eb'ad, takriben 8000 metro murabbaı bir saha demektir. Meselâ Dun kerque zırhlısı 214 metro uzunluğunda ve 31 metro genişliğindedir. Her iki bordada ve kıç tarafta takriben beşer metro tehlikeli mıntaka hesab edecek olursak, tahminen 220 metro boyunda ve 40 metro eninde, yani 8800 metro murabbaı mustatil bir hedef teşkil eder. Diğer bü yük zırhlılardan, meselâ Nelson'un u zunluğu 216 metro, genişliği 32,3 metro; Hood'un uzunluğu 262.31 metro, genişliği 33,63 metrodur. Mevcud gemiler içinde, mesahası en geniş olanı budur. 35,000 tonluk Italyan muharebe gemi lerinin uzunluğu 230 metro, genişliği 30,60 metrodur. Bütün bunlar, 5000 metro yüksekten bakılmea, çokzayti hedefler teşkil eder. v ,,„ JI. Rüzgânn tedri>«* » *Kaldı ki, tayyareci, rüzgânn, bomba atıldığı esnada tayyare üzerinde ve ayni rüzgârın, sukut halindeki bomba üzerinde yaptığı tesiri telâfi maksadile, nişan alırken gayet hassas hareket etmek mecburiyetindedir. Rüzgânn bu tesirleri, hatta saniyede beş metro süratle esen rüz gârlar için bile ihmal edilemiyecek kadar mühimdir. Sahillerimizde ise; senede ancak on gün sükunete mukabil, rüzgâr, 125 gün, saniyede 5 metro ile 10 metro arasında süratle eser, 100 gün, saniyede 10 metroyu geçer. Rüzgârın tesirile vuku bulan isabet hataları, tayyarenin irtifaı ve süratile de artmaktadır. Bundan maada, deniz tayyare kuvvetlerini büyük bir salâhiyetle idare etmiş olan Amiral Godefroy'nun da dediği gibi, tayyareci, ancak bombayı bıraktığı irtifada hüküm süren rüzgârın şiddetini bildiği için, bom banm geçtiği muhtelif hava tabakalarındaki rüzgârın muhtelif istikametlerde, muhtelif kuvvetlerle esmesi yüzünden de, tamir kabul etmez isabet hatalan vukua gelebilir. Tayyarenin, bombayı bıraktığı andaki vaziyetinin hatalı oluşu da isa betsizliklere sebebiyet verebilir. Bomba lann sukutu esnasında geminin yer değiştirmesinden mütevellid tesiri tadil için, bazı tashihata da lüzum vardır. Tayyareci, gemirrin takib ettiği rotayı tesbit etmek ve kaçınması imkânlarını hesaba katmak zaruretindedir. Evet; 1929 buhranmın da bu şekilde başlıyarak Amerikadan bütün dünyaya yayıldığma, tarihin iktısadî buhranların tekerrürünü sekiz senede bir olarak göstermesine göre şu iddiayı tamamile hak verilmese bile yerinde görmemek mümkün değildir. * Şu vaziyet iktısadî buhranın klâ sik tarifine tamamen uygundur. Basit bir tarifle, iktısadî buhranı istihsalle istihlâk arasında, istihsalin fazla olmasile husule gelen muvazenesizlik diye tebarüz ettirebiliriz. O zaman, fiatlar düşer, her türlü istihsalâtta tahdid görülür, ticarî teşeb büsler yapılmaz olur. Fakat bunun aksi de vardır. Çünkü umumî ihtiyaclan temin eden vasıtaların istihlâki devam et mektedir. Bu suretle, tükenen stoklann yerine yenilerini koymak zarureti başgösterir, bu esnada fiatlar da yavaş yavaş yükselir, imalât fazlalaşır, kredi haddin Karadeniz müstesna her denizde den ziyade çoğalır. İste buhran geçmiştir. harb Fakat hesabsız hareket yeni bir buhran Yannın harbinde, kapıları Türk topgetirecektir. j larının muhafazasi altında bulunan Ka Asırlardanberi bu çark böyle dönüyor. | radenizden başka dünyanın büyük küçük Lâkin insanlık şümullü bir şekilde derde bütün denizlerinde muharebeler olacakbir çare bulmuş değildir. 1932 senesi ip tır. tidalarında geçiştirilen 1929 buhranından Her iki taraf da, büyük gemilerini desonra ne yapıldı? Kontenjanlar, döviz nizaltı ve hava hücumlanna karşı sıyanet tahdidleri, istihsalâtı kontrol, himaye tediçin, müstahkem limanlara gizliyerek onbirleri mevziî olarak kalmadı mı? larla «Fleet in being», yani büyük deniz Umumî maden fiatlarında ve Amerika muharebeleri aramadan sadece zırhlı fieshamında son birkaç ay içinde yüzde 50 loların mevcudiyetlerile denizlere hâkim bir düşüklük husule gelmesi muhakkak ki olmağa çalışacaklardır. Avrupa denizleri fenaya alâmetti. Fakat bunun müessirleri ve bilhassa Akdeniz, için en faydalı sevgözönünde tutulunca gene bir ferahlık gö^ kukoyş /olarai görünen bu usule «uzakrürebîliyordu. Nitekim Amerika hükume™ tan «Uuka» dcnılmektsclir. Muhlclif d« ti de bazı tedbirler almakta gecikmedi. nizlerde cereyan edecek olan ve Büyük Fakat iste bu tedbirlerin meseleyi kökön35 Harbin, coğrafî ve sevkulceyşî değişiklikden halledemedîğini görüyoruz. ler yüzünden meselâ Akdenizle Japon Şimdi, dünyanın bir iktısadî buhrana denizinde ayni şekilde olmasına imkân doğru gidip gitmediği ve Amerikadaki yoktur. Onun için, vaziyeti muhtelif de" hareketin bunun bir başlangıcı olup ol nizlere göre mütalea etmek gerektir. madığı tetkike değer bir mevzudur. Akdenizde Baltıkta Baltık denizinde, Sovyet donanması üç dretnotu ve diğer gemilerile hayli mühim bir kuvvettir. Bu kuvvet, Almanları, miktarları mahdud olan büyük gemilerini hep şimal denizinde ve Okyanuslarda kullanmaktan menedecektir. Bu suretle Sovyetler de Baltık denizinde bir fleet in being sevkulceyşî takib etmek ve arasıra akın yapmak suretile Almanlann bir kısım kuvvetlerini bu denizde tutmak ve böylece müttefiklerine denizde yardım etmek imkânım bulurlar. Okyanuslarda Okyanuslarda, Alman ve Japon kruvazörleri ile denizaltı gemileri Dörtlerin ticaretine darbeler indireceklerdir. Fakat, kendi ticaret gemileri de Dörtlerin korkusundan Okyanuslara çıkamıyacaklardır. Bu denizlerde Alman ve Japon kruvazörlerile Dörtlerin bunları takibe memur ettikleri gemileri arasında bir kovalamaca oyunu devam edecek, Alman ve Japon gemileri yakalandıkça imha edileceklerdir. 2 İkinci Mahmudun Şeyhülislâmlarından Arif Hikmet Beyin sakalı! Bu zatın sakalı siyahtı. Şeyhülislâm olabilmek için ise beyaz sakallı olmak lâzımdı. İkinci Mahmudun akıl hocası Halet Efendi, Arif Hikmet Beyi zorladı, birkaç ay amber tütsüsü verdirerek sakalını kırlaştırdı ve adamcağızı bu suretle ieyhülislâmlığa çıkardı! 3 Edib ve gazeteciler üstadı Şina•inin sakalı! Şinasiyi Ali ve Fuad Paşalar sevmezerdi. Mustafa Reşid Paşa da himaye :derdi. Şinasi, tahsilini bitirip de Avrupadan îstanbula dönünce Reşid Paşa 'endisini maarif medisine ve Osmanh Akademisine aza yapb. Fakat kendisi sadaretten çekilince berikiler onu memuiyetten çıkarmak istediler ve Pariste saalını tıraş ettirdiğini ileri sürerek Sultan Abdülmecidden bir irade aldılar. Âli aşa bu iradeyi Maarif Nazırhğına tebiğ ederken şu ıbareyi yazmıştı: Memurietinden def'i, rütbesinin ref'i, maaşının kat'ı!.. ' *** F. G. Maamafih... Maamafih, keşif veya bcmbardıman tayyarelerinin arzettikleri imkânların, Italya bizimle beraber olmad.ğı takdirde, denizaşm gidecek olan gemilerimizi Okyanus yollanndan geçirmeğe bizi sevke • decek sebeblerden biri olduğu da inkâr edilemez. Bu da, deniz tayyareciliğinin lthine kaydedilecek hayli mühim bir muvaffakiyettir. Berlin Küçük San'atlar sergisi Orijinal Türk san'atları mensubları bedava gidecek Bir Alman heyeti, 28 mayısta açılıp 26 haziranda kapanmak üzere Berlinde kurulacak olan küçük san'atlar sergisine Türk küçük san'at erbabını da davet etmek için şehrimize gelmiştir. Sergi tertib heyetinden Reinhold von Rentelu'nun riyaseti altında bulunan heyet, dün Millî Sanayi Birliğine giderek Birlik Umumî Kâtibi Halid Güleryüzle temas etmiş ve Türk sanayi erbabının Berlin sergisine iştirakini temenni etmiş tir. Berlin sergisi tertib heyeti, bir cemile olmak üzere orijinal Türk san'atları mensublarını, tezgâhlarile birlikte, meccanen Berline götüreceklerdir. Tayyare atışlarında isabetsizlik Meselenin halIediMiğini farzedelim ve diyelim ki, tayyareci hedefini tesbit et miştir ve taarruza geçip bir bomba veya bir torpil atmaktan başka yapacak işi kalmamıştır. Kara bombardımanında ekserisi mevcud olmıyan birçok hata ve şaşırma sebebleri, hava bombardımanında, atış isabetini ihlâl eder. Birinci sebeb karanhktır. Seyyar bir gemiye gece karanlığında taarruz, maddeten imkânsızdır, Tayyare, karanlığa kalmamalı ve bombardıman imkânım tahdid etmemelidir. • İkinci sebeb, tayyareyi, atış vaziyetine getirmek için yapılacak manevranm icab ettirdiği şeraittir. Bombardıman için, Tayyareler salvo yapamazlar tercihan süratli ve idaresi kolay tayya Bütün bu hata sebebleri üzerinde fazla reler kullanmak icab eder ki, bunlar da, ısrar etmiyerek, yalnız şu kadar söyle faaliyet sahası ve hamule itibarile mah mekle iktifa edelim ki, tayyarenin, mün dud küçük tayyarçlerdir. ferid bir gemi üzerine atış yapması basit Bulutların tesirî bir iş değildir. Zira tayyareci, topçu gibi, Klâsik usul olarak, ufkî uçuş esnasm hedefini tesbit etmek suretile atışı tanzim da bomba atan açık deniz tayyarelerinin, edemiyecek vaziyettedir. Topçu gibi, 3000 metrodan aşağı irtifalarda birçok muntazam salvo yani yaylım ateşi aça tehlikelere maruz oldukları, bu itibarla maz ve hedefi bulduğunu gördükten son4000, 5000, hatta 8000 metro gibi daha ra, onu sürekli ateşle dövemez. Zırhlı tafazla yiiksekliklerden uçuş yapmak mec rafından atılan mermi, bombanm tahrib buriyetinde bulundukları kabul edilmiş kudretini aynen haiz olduğundan, bu da, tir Binaenaleyh, taarruzun muvaffaki top ateşinin, tayyare bombardımanına yetle neticelenmesi için, semanın, orta ve faikiyetini intac eden sebeblerden biridir. alçak irtifalarda bulutsuz olması lâzım Geminin, geçici tayyare filoları tarafın dır. Aksi takdirde, tayyareci, hedefi gö dan taarruza uğramasının, deniz topçu temez. Halbuki, öyle zamanlar olur ki, sunun hücumuna maruz kalmasına nazatayya reciler, 1000 metroyu mütecaviz ir ran müreccah oluşu da bundandır. tifalarda bile, bulutsuz sema bulamazlar. Netice itibarile, tayyarenin atış:, he Böyle müsaid hava şeraiti, Manş deni define bir tek salvodan fazla mermi atazinde ve Gaskonya körfezinde, ancak üç mıyan bir zırhlmın atışına benzetilebilir. günde bir gün ve garbî Akdenizde, iki Bu ilk salvonun ise daima tesirsiz kaldığı günde bir gün ancak bulunabilir. umumen malum bir keyfiyettir. Ayni heAtıs hatalart defe müteaddid tayyarelerin bir arada Bundan maada, isabetli atış, tayare ateş açmaları da, vaziyeti değistirmez. nin sürati ve bulunduğu irtifa ile sıkı sıkıRene La Bruyere Nevyork sergisine hazırlamlacak Akdenizde mücadele takviye edilmiş Fransız donanmasile îtalyan donanması arasında cereyan edecektir. Bu takviye, İngilizlerin Akdeniz filosunun bir kısmile harb ilânmdan evvel, Boğazlardan çıkmağa muvaffak olduklan takdirde, Karadenizdeki Sovyet harb gemileri tarafmdan yapılmış olacaktır. îngflizler Cebelüttarıkı ve Süveyş kanalını kapatarak, İtalyanlan uzaktan abluka ile kömürsüz, bilhassa petrolsuz ve ham maddesiz bırakacaklardır. îtalyan denizaltı kuvvetleri de hava kuvvetlerinin yardımile Sicilya Tunus arasını kapıyacaklanndan İngiliz ticaret gemileri Cebelüttank boğazı Süveyş kanalı Kızıl deniz yolundan vaz geçerek Atlas Okyanusunu, Afrika kıyılarını ve Ümid burnu yolunu takib edeceklerdir. Fransızlar da, Afrika ile Fransa arasında Akdeniz yolundan güçlükle istifade edebilecekler ve onlar da, daha ziyade Atlas Okyanusu yolunu tercih mecburiyetinde kalacaklardır. Bu yol uzun, fakat emindir. Bu suretle îngilizFransız ve bir miktar Sovyet kuvvetleri, Akdenize ve kapılarma hâkim olarak îtalyayı açık denizde iktisaden boğmağa uğraşacaklardır. Bu vaziyette İtalya için Akdenizde mağlubiyet mukadderdir. Şimal denizinde ve Atlas Hükumetimizin resmen iştirake karar Okyanusunda verdiği büyük Nevyork beynelmilel ser Şimal denizinde ve Atlas Okyanusungisine hazırlanılması İktısad Vekâletin da Alman donanmasile îngiliz donanmaden Millî Sanayi Birliğine bildirilmiş sı arasında 1914 1918 harbi, ayni şekiltir. de devam edecektir. Orada, îngiliz do nanması, Fransanın sahil muhafazasına memur hafif kuvvetlerinin yardımile fleet in being sevkulceyşî takib, yani Almanyayı uzaktan abluka edecektir. Al • manlar da, gene Büyük Harbdeki gibi, kruvazörler ve denizaltı gemilerile Drötlerin ticaret filolanna karşı korsan harbi yapacaklardır. Böylece îngilizlerin uzaktan denizüstü ablukasma karşı, Almanlar da, denizaltı ablukası yapmağa çalışacaklardır. Burada coğrafî vaziyet îngilizlerin lehinedir. Çünkü, îngiliz adaîan, Şimal denizinde, bir duvar gibi Almanlann yolunu kapamaktadır. Yalnız, yarınki harbde, Umumî harbe nazaran Almanyanm lehine bir nokta vardır ki o da, açık denizlerde Japonya gibi bir müttefiki ol" ması ve onun üssülhareke ve limanların dan istifade imkânına malik bulunmasıLondra Danimarka Veliahdinin karısı İsveç Prensesi İngrit dır. Sonra Alman kruvazörleri bilhassa c^ »ırhlılan. uzun akırtlar vanacak kudLondrava sritmistir. Sakala kanşan tarihler, Sümer medeîiyetinin Samilerden iktıbas edildiğini yaJapon denizinde ve Büyük zan kitablardır. Malum olduğu üzere buOkycmasta gün Sümer medeniyetinin en eski ve asliAsıl mühim mücadele, Japon denizinf itibarile de Türk olduğu yüzde yüz msbetmr*» «atittrr. CJyle ıken okujrucusu tir. Uzakşarkta, Japon ve Çin denizlerinek az olan bir kısım tarih kitablarında de, Japon donanmasınra üstünlüğüne karSamilik gayreti güdülerek Mezopotamşı harb ve onu mağlub etmek vazifesi, Aanın önce Samiler tarafından temdin ve merika donanmasile ona yardım edecek u medeniyetin Sümerler tarafından tekolan îngiliz filosuna düşecektir. Bu mümil edildiği yazılmaktadır. cadelede en büyük rolü Japonlann Güneşi görmemezlikten gelen bu tarih Formoz adasile Amerikalılarm Philipahibleri davalarını neye istinad ettiriyorpina6 (Filipin) adaları ve Ingilterenhı o ar, biliyor musunuz? Sakala!.. Onlann meşhur Singapur deniz üssü oynıyacaktır. ddiasına göre Sümerler sakalsız, kısa Hawai (Havay) ve Alaska civarındaki saçlı ve bez elbiseli olduklan halde maAleutian adaları da, Amerika donanmaudlan sakallı, uzun saçlı, alaca yün ensının Büyük Okyanusta en mühim istiarili imiş ve bu kıyafet Samilere mahsus nadgâhı ve üssü olduklan için, böyle bir lup Sümerler de mabudlannı onlardan harbde büyük ehemmiyeti haizdirler. Jaktıbas etmişler imiş!.. ponlar, seri darbelerle bu îngiliz ve Aİşte sakala karışan tarih buna derler. merikan üsleri zaptetmeğe çalışmaları Bir medeniyeti saçla, sakalla şu veya bu çok muhtemeldir. millete maletmek gülünc değil midir?.. Büyük Okyanusta cereyan edecek müaldı ki toprak altından çıkan son esercadelede, en mühim mesele mesafenin uer, Sümerliler arasında dahi sakallı a zunluğudur. Amerikan, îngiliz donanmadamlar bulunduğunu meydana koyuyor Iannın Japon donanma^ını bulup mağlub e mahud tarihçileri bıyık altından güle etmek için Japon sularına gitmeleri, sagüle susturuyor. yıca üstünlüklerine rağmen, çok tehlikeli M. TURHAN TAN olur. Bu itibarla Büyük Okyanusta deH: Nallıhan Gerede nahiyesl ö&retmenl i niz sevkulceyşi çok güç ve karışıktır. JaTuran Yüksele: ponlar, ana donanmalarını kendi adala (Fotoğrafla Türkiye) albümünden mek' nndaki üssülharekelerde tutarak bir fleel tebiniz için bir tane edinmek istiyorsanız in being sevkulceyşi takib edeceklerdir. Dahiliye Vekâleti Umum Matbuat müdtirlüğüne müracaat etmenlz lâzım gelir. Ussülharekesine kapanan Japon zırhlı M. T. T. filosunu, harb etmek istemediği takdirde muharebeye icbar etmek mümkün değilve Skagerrak gibi büyük deniz meydan dir. Amerika ve İngiliz filolarının Japon muharebelerine tutuşmak istemiyecektk. sulannda kalmalarına ise imkân yoktur; ünkü, zayıfların denizde büyük bir muçünkü buralarda üssülharekeleri ve müsharebe kabul etmeleri intihar demek olur.£ tahkem limanları yoktur. Bu itibarla AKuvvetlilerin ise daha az ziyan ve feda^ merikalılarla îngilizler de, burada fleet kârhkla elde edebilecekleri bir neticeyi in being ve uzaktan abluka sevkulceyşi zorla almak için donanmalarını ve dotakib etmelerine ve Japonları, petroldan nanmalarının sadece mevcudiyetile el ve iptidaî maddelerden mahrum ederek de ettikleri deniz hâkimiyetini tehlikeye iktisaden mağlub etmeğe çalışmalanna ınkoymaları akıl ve mantığa uymaz. tizar etmek lâzımdır. Uzakşarktaki SovZamanımız harbleri, daha ziyade ikyet denizaltı gemileri, tayyarelerin de yardsmile Almanlann şimal denizinde în tısadidir. Hele böyle cihanşümul bir gegilizlere yaptığını, burada Japonlara kar nişlikte büyük harbler büsbütün iktısadî şı tatbika çalışacaklardır. Japonlann Bü mahiyettedir. Tahmin ettiğimiz tarzda bir yük Harb sonunda Almanlardan aldık Dörtler Üçler harbinin deniz sevkulceylan Marshall, Karolin ve Maryan ada şi de uzak denizüstü ablukası ve buna ları ve bilhassa Sap adası gibi Büyük Ok mukabil denizaltı harb ablukası, korsan yanus adalarındaki üssülharekelerini ele harbi ablukası olacaktır. Böylece de he iki taraf, birbirini iktisaden mağlub et geçirmeğe çalışacaklarma süphe yoktur. meğe çalışacak, karada çabucak kat î n« Amerika denizaltı gemilerile îngiltere ve ticeler alınamazsa, tabiatile deniz ve ikFransanın Büyük Okyanustaki ayni cins tısad harbi de uzun sürecektir. gemileri Philippines adalarını, SinçaTemenni edelim ki birçok orta ve küpur'u, Alelian adalarını ve diğer bazı çük devletleri de atese sürükliyecek ola adaları üssülhareke yaparak Japonlara böyle bir Dörtler Üçler harbi, asla takarşı faaliyette bulunacaklardır. hakkuk etmesin. Bu temenniye rağmen, Netice... ufukta dolaşan, fakat pathyacağı zamaGörülüyor ki yannın harbinde de denı tahmin etmek kabil clmıyan harb, sivanizde, daha ziyade, bir fleet in being ve sî ahvalin aldığı şekle üöre, bövle bir uzaktan abluka sevkulceyşi tatbik edileDörtler Üçler harbi olacak gibi görücek, kuvyetjiler de, zayıflar da birbirlerine karşı bu usulü takib edeceklerdir. Kat'î nuyor. ABIDIN DAVER bir mecburiyet olmadıkca kimse Çusima