10 Ekim 1937 Tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 2

10 Ekim 1937 tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 2
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

CUMHURfYET lOBIrîncîfeşrin 1937 Osmonh Rasputini îarihf tefrika : 50 Yazan : M. Turhan Tan ( Şehir ve Memleket Haberlerl ) Sîyasî icmal îran transit yolu Otobüs ve kamyonlar için bir tarife hazırlandı Trabzon Erzurum İran hudud yolunda işliyecek otobüs ve kamyon servislerine aid umumî tarife hazırlanmıştır. Bu tarifeye göre, yol, üç kısma aynlmakta ve fiatlar, kısımlara ^öre değişmektedir. Yolun birinci kısmı yedi, ikinci kısmı bes mıntakaya ayrılmıştır. Uçüncü kısımda hudud aşm nakliyatı vardır. Hudud aşın nakliyatta, hududdan itibaren beher yetmış beş kılometresi ve ke«irleri bir mmtaka sayılır. Beher mmtaka için yolcu başına birinci kısımda 70, ikinci kısımda 150 kuruş alınır. Yolcu başına 20 kilometreye kadar baaaj eşyası parasız taşmırPatlayıcı maddelerin otobüs ve kam yonlarla nakli yasak edilmiştir. Çabuk yanan maddelerin nakli, Devlet Demiryollan ve limanları işletme idaresinin bildireceği kayid ve şartlara bağIıdır. Zabıtai Belediye talimatnamesi Seyrüsefer kısmında yenilikler yapıldı Zabıtai belediye talimatnamesini tadil ile meşgul olan komsiyon, bugünlerde mesaisini bitirmek üzcredir. Yeni talimatname, Şehir Meclisimn tesrinisani içtin.aında müzakere olunıcaktır. Son zamanlarda talimatnamedeki bir çok maddelerin değismesini icab ettirecek hâdiseler olmuştur. Bu arada hamalhk kaldırılmış; seyyar satıcıhğın şekli değiştirilmiştir. Bınaenaleyh eskı talımatnamede bunlara aid olan hükümler, bugünkü ihtiyacı karşılamıyacak hale gelmiştir. Bütün bunlar gözönüne alınarak yeni yeni maddeler ilâve edilmiş; esküeri çıkarılmıştır. Bundan başka şehrin sevrüsefer vaziyeti de değişmiştir. Piyasadaki otomobillerin adedi ziyadeleşmiş; muhtelif noktalarda rrüteaddid otobüs seferleri açılmıştır. Bu ıtıbarla yeni talımatnamenin seyrüsefere aid olan ahkâmmda da birçok yenilikler vardır. Mes'ul kim? Dün Köprüdeki geçid dışında kaza oldu Dün sabah Köprü üstünden geçmekte olan şoför Kâzımın idaresindeki 1989 numaralı otomobil, normal süratle ilerlerken birdenbire kaldırımdan Tınaztepe gemisinde asker Mehmed oğlu İsmail caddeye doğru fırlamıştır. Şoför Kâzım anide ve yayalar için memnu olan bu yolda önüne çıkan askere çarpmamak için direksiyonu sola kırmış ve fren yapmıştır. Fakat İsmail şoförün bu manevrasına aldırış etmiyerek ileriye koşmakta devam etmiş ve bu sırada otomobil de İsmaile çarpmıştır. Bu çarpışma sonunda İsmail boynundan yaralanmıştır. Şoför yere inerek yaralıyı otomobiline almış ve hastaneye gö türmüştür. Fakat polisler şoförü yakalamışlardır. C U M H U R İ Y E T Bu kaza. Köprü üstünde yayalar için yasak olan sahada vukua gelen ilk kazadır. Bu münasebetle ortaya yeni bir mesele çıkmıştır: Yayalara yasak edilmiş yerde vukua gelen kazanın mes'ulü, nakil vasıtalarını idare edenler midir? Yoksa Belediye memnuiyetine dikkat etmiyerek çivili geçidler dışından geçen kimse midir? Belediye talimatnamesinin seyrüsefer kısmında yapılan son degişikliklerin bu gibi hâdiselerde mes'ullerin kolaylıkla takibi için esaslı hükümleri ihtiva etmesi lâzımdır. n Şimalî Çin ki milyon kilometre murabbaı arazi üzerinde ve yüz milyon nüfusu olan Şimalî Çin tamamile Japon ordusu. nun eline girmektedir. Şimalî Çin P e kin'le Tiençin'in bulunduğu Hope, Çahar, Suiyuan, Şansi ve Şantung eyalet lerinden müteşekkildir. Bütün Çinin yarısmı sulayan San nehir bu eyaletleri ihya etmekte ve ayni eyaletin adını taşıvan Şantung büyük yarımadasının §imalinde denize dökülmektedir. D Heyecanîı bir oyun! Üçüncü buluşta onu öper, başına korsun, sonra bir sırmalı destimale sararsm, kocana yollarsın. Herif de Sadnazam olur! Şimdi memnundu. Atla, tahtirevanla ve altın tekerlekli koçusile şehri dolaşırken hiçbir engele rasgelmiyordu. Daracık sokaklardan dünya güzelinin hayaline sanlarak ferih ve fahur süzülüp geçi yordu. Bir gün gene içi sıkıld:, Cinci Hocayt çağırtıp nefes ettirmek istedi. Fakat aklma esen garib bir mülâhaza ile bu dilekten vazgeçti. Kızlarağasını getirterek onunla derdleşti: olan efendisini ayakta buldu ve ayakla rına kapanmak suretile ona kölece hürnıet etmek istedi. Fakat deli adam çifte savurur gibi davrandı, adamcağızm ba şını geri çevirdi ve o koıkunç sesile gürledi: Bre mel'un, benim tenbihim niçin tutulmaz. Ben Padişah değil miyim? Salih Paşa, deminki çifteye rağmen gene yer öpmek ve bu gürültüye hangi hâdisenin sebeb olduğunu sormak istedi. Hünkâr aman ve zaman vermedi, yay garayı kopardı: Tiz boğun, şimdi boğun, gözümün önünde boğun! însanların, dedi, yüzleri gibi nefesleri de kartlaşıyor, bayatlaşıyor Ben bunu bizim hocanın dualarından anlıyo rum, Artık o dualar eskisi gibi kâr etmiHümayun mevkibi teskil edenler arayor, nefesinden içime ferahhk gelmiyor. Yeni ağızlar sınamak isterim. Nefesi sında cellâd yoktu. Padışahm ter ter tekeskin hocalardan, şeyhlerden duyduğun pinmesinden kendi hayatları için endışeye düşen bostanalar, baltacılar ve sair uşakkım var? lar, cellâdlık vazifesini ister istemez görKızlarağası Davudpaşadaki Çınar Şeyhini sağlık verdi. Deü İbrahim bir za meğe hazır bulunduklan halde kemend manlar bu üfürükçiiyü dt saraya getirt bulamıyorlardı, bön bön bakışıp duruyormîş ve durumunu beğenmişti. Kölesinin lardı. Padişah: «Öldürün» veya: «Keltavsiyesi üzerine eski takdirkârlık duygu lesini kesin» demiyordu, «boğun» diye ları tazelendi, herifin evine gidip nefes bağınyordu. Hademe takımı bundan ölenmeği kurdu, koçusunu hazılattı, debde türü kemend aramak zorunda kalıyor lardı. beli bir alayla yola çıktı. Salih Paşa, bu vaziyetten istifade edeîçinde gerçekten büyuk bir sıkıntı varrek yalvarmak, özür dileyip canmı kurdı, kalbi daralıyordu, gozleri kararıyor tarmak emeline kapıldı, Lir şeyler söy du, sık sık titreme geçıriyordu. Fakat Cinci Hocanın tarifine gbre boyunu tes lenmeğe yeltendi. Lâkin deli adam gene bit, kaşını gözünü tayin etmiş olduğu çifte savurdu ve gürledi: Tiz boğun demedım mi mel'unlar. dünya güzelini gözbebeklerinden atmı yordu. O ıstırablı dakikalannda gene o Ne durursuz. Ben Padişah değil miyim, nunla musahabeler, mülâhazalar, mua sözüm niçin dınlenmez? Telâş içinde bocalayan uşaklardan nikalar yürütüyordu. biri açıkgöz çıktı, üfürükçü şeyhin evindeİşte bu gidiş sırasmdd ve dar bir soki kuyunun urganını çıkarıp getirdi, iki kak içinde odun yüklü bir öküz arabası üç arkadaşıle bırleşip Sadrıazamı çökertti Hümayun mevkibin önüne çıktı, altın ve o kalın iple adamcağîzı inlete, inlete, tekerlekli koçunun yürüyüşünü sekteye çırpındıra çırpındıra boğdu. (2) uğrattı. Peykler, sulaklar, baltacılar, Hünkâr, hüttıaynn irâdesinin yerine bostancılar dal kılıç \e dal pala hemen getirildığini görünce ranatlaştı, ölünün ileri atılmışlardı. Öküz arabasmı sürüp boynuna a*tll atlas kese irindekimührünü g:ri atmışlardı. Lâkin Deli Ibrahîmin aldıktan sonra cesedi sokağa attırdı ve cinleri bu tesadiif yüzünden şaha kalktıkendisi şeyhin önüne oturdu: ğından kıyametin büyiiğü de kopmuştu. Nefes et bakalım, dedi, senin duan Kalb darhğından, göz kararmasından, nice gelir bana?.. iç titremesinden hemen kurtuluvermiş oOradan gülerek ayrı'd;, arabasına gülan Hünkâr, koçusunun içinde kalkıp olerek bindi, sarayma gülerek girdi. Bir turuyordu, a\az avaz haykırıyordu: cmayet işlediğinden haksız yere kan dök Tiz gidin, Sadnazam gidisini ge tüğünden bihaberdi. Hatta o faciayı ve tirin! kurban ettiği veziri unutmuştu. Yalnız Uşaklann biri köseyi dönmeden öbürü «dünya güzelini» düşünüyordu, onunla harekete geçerek Salih Paşayı çağırmıya geçireceği günlerin zevkini kuruntulayıp koşarken o, yakası yırtılmamış küfürler heyecanlanıyordu. Bu süflî heyecan arasavura savura yoluna devam etti, Çmarlı sında hükumet işlerini idare edecek bir Şeyhinin evine ulaştı. Kızgınlığı gene fe Sadnazam bulmıya mecbur olduğunu vcran halindeydi. Şeyhin evinde de fer bile hatırlamıyordu. Ancak soyunurken yadı ayyuka çıkarıyordu, bir yerde otur koynundan çıkan altın mührü görünce mıyarak, durmıyarak boyuna dolaşıp kü bu mecburiyeti sezdi ve kendini soymakfür sıralıyordu. ta olan Şekerpareye sordu: Kendi konağında ikindi divanı kurmıya hazırlanan Sadnazam Salih Paşa Padışah tarafından bir sürü davetçi geldiğini görünce hayrete d'jşmüş ve vaka r.ndan azamî mikyasta fedakârlığa katlanarak ağasız, kâhyasız ve hatta seyis SJZ, uşaksız bir çapkuna (1) atlayıp yola düzülmüştü. Bu kadar acele edilerek niçin çağırıldığını bilmiyordu, haber getiren Salih mel'ununu boğdurdum. Şimdi kimi kendime lala edinsem dersin? Fettan kadın bir zamanlar efendisinin dudaklanna kadar yükselen güzel göz lerini iki yaldızlı kelimeden ibaret beliğ bir arzuhal gibi açtı ve onlann belâgatini kuvvetlendirmek için gcğsünün beyazlı ğını da hududsuz bir inkişaf içinde kul lanarak en münasib adamını hatırlattı: Çin dediğimiz memleket zaten Sari nehirle ağzında yeni payitaht Nankin'le Şanghay'ın bulunduğu Mavi nehrin havzalanndan ibarettir. Merkezi Kanton olan cenubî Çin ve diğer memleketlerle asıl Çinin tevabi den başka birşey değildirler. Japon ordulan şimalî Çinin esas eyaleti Hope'yi şimdiden kâmilen zaptetmişlerdir, Çahar dahi baştan başa işgal edilmiştir. Suiyuan'm bazı taraflannda mukavemet göstermekte devam eden Çin kuvvetleri tecrid edilmiş bir halde bulu nan milis çetelerinden ibaret olup asıl Çinle hiçbir irtibatı yoktur. Bu iki eyalet şimalde olup kısmen dahilî Moğolistanı teşkil ediyorlar. Mezkur eyaletlerin cenubunda ve Hope'nin garbındaki Şansi eyaletinin şimal kısmını müdafaa eden Çin ordulan ta mamile perişan olmuşlardır. Şimdi bir Japon ordusu şimalden sarkarak Şansi nin merkezi Taiyüanfu üzerine yürü mektedir. Bu eyalet son derecede dağlık olduğu halde Çin ordulan bakayası mukavemet gösteremiyorlar. Tamamile düzlük olan Hope eyale tinde Japon ordulan iki hat üzere cenuba iniyorlar. Biri Pekin'le Hanko arasın daki büyük demiryolu boyunu takib ediyor. Dört yüz elli bin kişilik Çin ordusu iki senedenberi tahkim ederek mukave mete hazırlandığı Paotingfu'da mağlub ve perişan olduktan sonra bu hat boyunda Japon ordusu bir daha büyük mukavemete tesadüf etmiyor. Bazı yapan Macar tebaasmdan Jan adında biri ile. hususî muallimlikle geçimin' temin eden Langi adlı bir Macar ara sında, Müddeiumumiliğe akseden bir hâdise olmuştur. ADLİYEDE Altın kaçakçılığı mı îki Macar birbirini tokatladı Halktan altın toplanması Macar gazetelerine muhabirhk alâkadarların nazarı dikkatini çekti İddiaya göre, Langi, Janın, Türkler lehine casusluk yaptığını söylemiş, Jan da buna mukabü Langinin haricden gümrüksüz getirttiği eşyayı memlekete soktuğunu ileri sürerek hükumete bazı ihbarlarda bulunmuştur. Arada çıkan dil münakaşası, neticede bu iki Macarın tokat tokata gelmelerine sebeb olmuştur. Birbirleri aleyhine dava açan bu iki Macar, dün Adliye tabibi tarafından muavene edılmişlerdir. Sahte avukat mahkum oldu Kendisine avukat süsü vererek Aron admda birinin işini takib edeceğinden bahisle 30 lirasını dolandıran Muiz, birinci ceza mahkemesinde üç ay hapis ve 50 Iira"f5ara cezasma mâhkufn'oîmuşt'uf. Bir eve zorla giren memur Kumkapıda bâlıkçı Jirayer"in evinde kaçak balık olduğunu haber alan İh Yapılacak tahkikat bu i§i meydana san adlı bir memur, içeri ahnmaması cıkaracaktır. na sinirlenerek, kapıyı kırmak suretile Jirayerin evine zorla girmek suçundan ECNEBI MEHAFtLDE dolayı, dün ikinci cezada sorguya çe kildi. Seyyah vapurları için tenzilât İhsan, burasımn umumî bir han olduğunu, buraya herkesin serbestçe girebileceğini iddia ediyordu. Halbuki ehU hibre. girilen yerin ev olduğunu tesbit etmiştir. Mahkeme, şahidlerin çağınl ması için durusmayı baska güne bıraktı. Son zamanlarda bazı müesseselerin fazla miktarda altın mübayaa etmeleri ve bu mübayaatı yüksek fiatla yapma lan alâkadar makaıhlann nazarı dikkatini celbetmiştir. Cumhuriyet Merkez Bankası Türk Altınmı 945 kuruştan mubayaa ederken bu müesseseler halktan ve Bedestenden külçe altını 1045 kuruştan almaktadır lar Böyle geniş mikyasta altın toplan ması ve fiatın yüksekliği şüpheleri cel betmekten hali kalmamıştır. Çünkü yüksek fiatla alınan altınlann Merkez Bankasına satılması imkânı görülmediği gibi muhtelif şekillerle halka satılması da ihtimal dahilinde bulunmamaktadır. Bu nun için memleketin servetini teşkil eden ve ihracı yasak olan bu altınlann jnçm lekfet dı$ına 'çı&ıakta ö^ışu ihtîmaîi gözönünde bulundurulmaktadır. Hâdisat da.bu vaziyeti teyid eder mahiyelte gfc*rülmüştür. ŞEHİR tSLERl Kartal Belediye reisliği Kartal Belediye reisliği vazifesinin Kartal Kaymakamı tarafından ifası Heyeti Vekile karanna iktiran etmiştir. Yeni açılacak sabah pazarları Halicdeki sandal kazasınm muhakemesi Bundan birkaç ay evvel, Halicde, korkunç bir sandal faciası olmuştu. Eliza, Fani, Rebeka, Saz. Lüsi adlarında beş Yahudi kızile Hüseyin adlı bir delikanlı, Balat iskelesinden Halilin sandalma binerek, Sütlüceye giderken, karşı ta raftan gelen, Üzeyir isminde birinin idaresindeki motör. sandala çarpmış ve altı yolcu ile sandalcı denize dökülmüşlerdi. Bunlardan Eliza. Fani, Lüsi ve Hüseyin bosulmuş. sandalcı Halil de yaralı olarak kurtarılmıştı. Hâdise mes'ullerinin muhakemeleri ne dün A&ırcezada baslanmıştır. Suclu Üzevir, tam istikameti takib ettiğini, Halilin sandalınm "birdenbire kendilerine doğru geldiğini ve o sırada bir dalga carpmasile sandalın devrild'ğini söyledi. Dinlenen şahidler, sandalcı Halil, hâdiseden evvel dümeni sağa kırdığını, fakat gene üzerlerine geldiğini, bağırdıklarmı, nihayet çarpmca denize dö küldüklerini anlattılar. Suçlu kaptan Üzevir ve motör sahioi Ahmed kaotanın vekilleri, kazaya sandalcınm dikkatsizliğinin sebeb olduğunu iddia ettiler. Müteakiben ehli vükuf dinlendi. Mo tör kaptanı Üzeyirin ehliyetnamesi ol madığı anlasıldı. Gelmiven şahidlere tebligat yapılması için duruşma başka güne bırakıldı. Memleketimize fazla seyyah gelmesini temin için hükumetçe icab eden tedbirlerin alınmasına devam edilmektedir. Bu arada limanımıza sej^yah getiren vapurlara verilecek su tarifesi ton başına 30 kuruşa indirilmiştir. Ayrıca memleketimize gelecek turist otomo billerinin yükleme ve indirme tarife sinde de yüzde elli tenzilât yapılmıstır. Arjantin mekteb gemisi gitti Bir haftadır limanımızda bulunan Arjantin mekteb gemisi dün saat 15 te limammızdan Akdenize hareket etmiştir. Arjantin gemisi Akdenizde bir ik1 limanı daha ziyaret ettikten sonra Afrika sahillerine gidecek, oradan Buenos Ayres'e dönecektir. HALKEVfNDE Beyoglu Halkevinde faaliyet Beyoğlu Halkevi, daha faal bir de\Teye girmiştir. Yeni vıl derslerine baş landığı için dün öğleyin, Ev reisi Ek rem Tur tarafından muallimlere To katlıvanda bir ziyafet verilmiş ve sa mimî hasbıhaller yapılmıstır. Beyoğlu Halkevi stenografi kursu nun imtihanları da bitmiştir. îmtihana 6 sı kız, 7 si erkek olmak üzere 13 tale be girmiş, 10 kişi kazanmış, 3 ü ikmale kalmıştır. Birinciliği Galatasaray lisesı ticaret kısmmdan Necati kazanmıştır. Eşim Musa kulun ne güne durur? lere de sormamıştı. Yalmz suç namma hiç Gelsin, kapında uşaklık etsm! bir iş yapmadığına emin olduğundan şu (Arkasi var) telâşlı davetten bir tehlike sezinsemiyor(1) Çapkun, açık eskin giden, hızlı yüdu. Atmı dört nala kaldınp Davudpaşarüyen at demektir. Çapkın kellmesi çap ya doğru yol alıyordu. kundan bozmadır. Namuslu vezir, kızgmlıktan çıldırmış (2) Naima C: 4. S: 234. Serikte sıtma mücadelesi ilerliyor \ Tesrinisani başından itibaren sırttî, başta ve omuzda seyyar satıcılık yasağını tatbik edecek olan bir kısım kaza • Bu noktadan bir şube demîryolu hattı larda da açılacak sabah pazarlarının garba doğru giderek Şansi'nin merkezi yerleri tetkik edilmeğe baslanmıştır. yukanda ismi geçen Taiyüanfu'da münBuna aid listeler bugünlerde Belediye tehi olmaktadır. Japonlar Çentingfu'yu rivasetine gönderilecektir. Şansi eyaletini ve Bebek İstinye asfalt yolu aldıkları zamanzamanda garbdan mer kezini de ayni dahi Nafıa Vekâleti, Bebekle İstinye ara istilâ edeceklerdir. En şarktaki Japon sırVcîa yâp^'ilaca'k' asfalt yol için îstaıibul Beledijesine yardıma karar vermîş V^Î ordusu Pekin Nankin demiryolu boyunbu iş için lüzumu olan tahsisat ayrıl ca aşağı sarkarak son zamanda San nehir mıştır. Önümüzdeki seoe içinde bu yola sahilindeki Tsinan şehrinin 64 kilometre her halde başlanacaktır. şimalinde Pingyan'ı zaptetmiştir. TsimanBebek İstinye yolu Karaköyden Ru dan başlıyan bir demiryolu Şantung yamelikavağına kadar giden sahil yolu ol nmadasmı katederek sahildeki Tsingtaoduğundan evvelce bu yol üzerinde bir ya müntehi olmaktadır. takım yerler istimlâk edilmiş, bir kıs Bugün bu Japon ordusu artık Şantung mı da kalmıştı. Kalan kısımlarm istimeyaletinde harekât yapıyor. Tsian'ı zaplâki, yol yapılırken icra edilecektir. İş Bankası önünden başlıyarak Ye tederek bütün eyalete hâkim olacak ve nicami kemerinden geçen ve Eminönü San nehrin eski mecrasma vâsıl olacak meydanma giden yolun asfalt olarak tır. Şimalî Çinin San nehrin şimalindeki yapılması bitmek üzeredir. Be\'o§lunda demiryollarının yüzde doksanı §imdi Hamalbaşı caddesinden başlıyarak în • den Japon kuvvetleri elindedir. giliz sefarethanesinin arkasmdan geçen Şanghay'a ihrac olunan bir Japon orcaddenin de asfalt olarak inşası işi bir dusu Çinin payitahtı Nankin'i tehdid eykac güne kadar bitecektir. Bundan sonra İstiklâl caddesinden bir lemesi karşısında Çin hükumeti bütün kuvvetlerini buradan Japon ordusunun kısmı asfalt yapılacaktır. ilerlemesine mâni olmağa hasreylediğin Tecrübe mahiyetinde yapılan bu as faltlardan iyi neticeler alındığı takdir den şimalî Çine bakamamış ve Çinin yade bellibaslı büyük caddelerin hepsi nsını Japonlara bırakmıştır. Çin memleasfalt yapılacaktır. ketinin kalan yarısmm muhafazası için CEMtYETf.FRDE Milletler Cemiyetinden yardım beklemimaddî, Esnaf cemiyetleri merkezin yor. Çünkü istediğimühimmat yani tay yare, silâh ve şeklindeki de toplantı yardımdır. Bu yardımı alelâcele MoskoEsnaf cemiyetleri umumî kâtib ve vaya giden Nankin'deki Sovyet sefirinin muhasibleri dün Ticaret Odasmda bir temin ettiğine Japonlar kani bulunuyor toplantı yapmışlardır. Oda esnaf şubesi lar. Siberya ile Çin arasmdaki bütün müdürü Kâzım Yorulmazın riyaseti altında yapılan bu toplantıda esnaf ce yollan Japon kuvvetleri rutmuş olduğunmiyetlerinin bu seneki gelirleri üzerin dan bu yardımlar yansı yani şimal kısmı de tetkikat yapılmış ve yeni sene büt Sovyetlerin nüfuzu altmda bulunan şarkî çesinin tanzimine başlanmasma karar Türkistandan geliyor. Sovyetlerin bu verilmiştir. yardımı ise Japonya tarafından Sovyet. Toplantının sonunda Cumhuriyet bay, lere karşı hazırlanan yeni harbe başlıca ramı hazırlıkları için almacak tedbirler sebeb ve vesile teşkil eylese gerektir. üzerinde çörüsülmüştür. Konferans Etıbba Odasının içtimal Muharrem Feyzi TOGAY Önümüzdeki salı günüsaat 6.30 da Beyoğlu Halkevinin merkez binasmda. idare heveti azasmdan kıymetli müte fekkirimiz Semih Mümtaz tarafından «Âdabı mua«:eret> mevzulu bir konfe rans verilecektir. DENtZ tSLERt Armuro vapuru kurtarılacak mı? Geçenlerde meçhul bir denizaltı ge misi tarafından torpillenen ve Bozcaads civarında karaya oturan îspanyol ban dıralı Armuro gemisinin kurtarılması için Gemi Kurtarma şirketile Ispanya sefareti arasında müzakereler cereyan etmektedir. Gemi Kurtarma şirketinin bu gemiyi kurtarma şeraiti sefarethane tarafmdar. Valancia hükumetine bildirilmiştir. Oradan müsbet cevab geldiği takdirde derhal kurtarma işine girişüecektir. Yüksek Tedrisat Umum müdürü Ankaraya gidiyor Yüksek Tedrisat Umum müdürü Cevadla Millî Tiyatro mektebi profesörü rejisör Ebert, bu akşam Ankaraya hareket edeceklerdir. Etıbba Odasının iki senede bir yap tığı Oda idare heveti intihabı için dok Resmî plâka taşıyacak nakil torlanmız dün Sıhhiye müfettişinin huvasıtalan zurile kendi binalarmda toplanmışlar Dahiliye Vekâletinden: dır. Satm ahnması, işletilmesi ve kadro Fakat dünkü toplantıda ekseriyet halan devlete, hususî idarelere ve beledisıl olmadığından seçim 23 teşrinievvel ye bütçelerine aid olan motorlü ve mocumartesi pününe tehir edilmiştir. törsüz nakil vasıtalarından maadası DEMtRYOLLARDA resmî plâka taşıyamazlar. Diğer bütün hususî otomobillerîn taksi plâkası taşımalan ve plâkalara rakamdan evvel konan vilâyet rumuzuna Pehlivan köyündeki tren kazası etraaid harften sonra «H> ilâve etmeleri lâfındaki tahkikat devam etmektedir. Bu zımdır. kazanın mes'ulü henüz kat'î olarak taElçiliklere aid vesait şimdilik hâlen yin edilememekle beraber makasçı Fataşıdıkları plâkaları kullanacaklardır. zılın hatası yüzünden İstanbuldan gi den posta treninin diğer trenle ayni hatta girdıği anlaşılmaktadır. Pehlivan köyü kazasının sebebleri Erzurum ve Pasinlerdeki bataklıklar Mühim ve gelirli bir zer'iyat sahası olan Erzurumun ve Pasinler ovalarmda uzun yıllar temizlenmi yen çayların yataklarmdan etrafı basan sularm yaptığı bataklıklar kurutulacaktır. Bunun için Nafıa Vekâleti su mühendisleri tetkikata başlamışlar dır. Kurutma işine ilkbaharda başlanacaktur. Serik (Hususî) Sıtma mücadele teşkilâtı kazamızda çok çalışıyor. Ge çen sene Karagölde kanal açarak köy lüye beş bin donüm arazi temin etmışt : . Geçen ilkbaharda Serik içinden geçen •7 kasabanın alt tarafmda »e yayılarak nemlekete sıtma yayan dereyi mun'atam bir kanal içine aldı. Şimdi de uzun amandanberi mecrası tıkanarak kı şm birçok tarlaları su altında bırakan ve yazın yaptığı bataklıkla altı köy sıhhatini ve havasını bozan dereye mecra açıvor. Pek yakında oradaki înce göl. Cumalı, Taşlık köyleri yanmdaki ba takhklar kuruyaeak. bu civar sıtmadan kurtulacaktır. Gönderdiğim resim, mücadele teşkilâtının meşkur faaliyetin den bir anı göstermektedir. MALtYEDE Cumhuriyet Nüshası S kurnshır. TOrklve icin 1400 Kr. 750 • 400 • 150 • Arazi vergisi cezaları Arazi tahriri kanununa riayet etmi • yenlerden almacak nakdî cezaların bunlarm mahkemeye tevdii suretiîe tayin ve maliyece tahsili lüzumu alâkadar lara bildirilmiştir. Abone şeraiti Senelik Altj avlık Üc «vlık Biıaybk Harie İCİD 2700 Kr. 1456 > 800 • Soktur

Bu sayıdan diğer sayfalar: