25 Temmuz 1937 CUMHTJRtYET Orman nasıl yetişir? Yüksek Orman mektebinin 12 senelik fidanlık ve 11 seneKk teşçir tecrübesinin neticeleri Brezilya kahveleri Radyoda verilen bir denize dökülüyor konferansa dair Müstahsili kurtarmak Edebî fıkralarda işi şaklabanlığa dökmiyelim.. Tanınmış yazıcılarımızdan Bay Refik Ahmedin çarşamba günü îstanbul Rad yosunda bir söylevini dinledik. Mevzu: «Edebî fıkralar». Söylevin eğlenceli ol ması için Bay Refik Ahmedin işi şakla banlığa dökeceği zaten anlaşılıyordu. Buna birşey denemez. Yalnız bütün bir medeniyet âlemine hitab eden Radyoda söz söylerken ölülerimize, dirilerimize karşı borclu olduğumuz saygıyı şaklabanlığa feda etmemiz doğru değildir. Hatib edebî fıkralar dolayısile sözü Tevfik Fikrete, ondan da Ağabeyim îsmail Safaya intikal ettirdi. Ismail Safada kafiye illeti vannış. Başı daraldıkça Fikrete koşar: Bir kahve, şuna da bir kafiye! Der, ondan istiane edermiş. Bir aralık ağabeyim kaybolmuş, birkaç gün göze görünmemiş. Fikrete sormuşlar. Bilbedahe şu beyti söylemiş: Lâz iken aslt dönüp Kürd oldu. İlleti kafiyede mürd oldu. Fesuphanellah; hangi tarafını düzel • teyim?.. Refik Ahmed iyi tanıştığımız dostlanmdandır. Kalbini kırmak istemem. Fakat gerek Fikretin ve gerek Ismail Safanın bu yüzden muazzeb olan ruhlanna dostumun hesabma tazminat vermeyi de bir borc biliyorum. Aziz dostum. îsmail Safanın kafiye merakı malumdur. Abdülhak Hâmidin mukayyed kafiyelerine o bayılırdı. Fik retin kuvvetsiz, hafif kafiyelerine hiç itibar etmezdi. Böyle kafiye meraklısı olan ve kafiyelerinin çoğu mukayyed olmakla beraber tab'mdaki kolaylıkla «Sairi maderzad» unvanmı kazanan bir şair nasıl olur da bir mekteb çocuğu gibi ikide bir Fikrete koşar, bir kahve bir de kafiye ister. Kardeş gibi geçinen şairler arasında böyle fıkir veya kafiye mübadeleleri de olabilir. Fakat bunu bir itiyad şeklinde göstermeniz, kafiye yüzünden aralarında geçünsizlik olduğunu bildığim, bu iki şairin ruhunu ve hayatta olan yakınlannı müteezzi eder. Sonra düşünün Fikrete nasıl bir duygusuzluk ve kabalık isnad ediyorsunuz: Kardeşi gibi sevdiği Safayı merak edip soran arkadaşlarına velev lâtife olsun onun geberdiğini söylüyor. Fikret gibi hassas bir şairden Ismail Safaya karşı bu nâdanhk hiç umulur mu? Bakınız o beyti Fikret ne münasebetle söylemiştir, size anlatayım: Birgün üçümüz.. Fikret, ağabeyim, bir de ben yolda giderken ağabeyim, nereden hatırına geldi bilmem: Fikret, dedi, ben ölürsem mezar taşıma ne yazarsın? Fikret, o necib ruhile bu ölüm ihtimalini şakaya boğup hükümsüz bırakmak istedi. Ağabeyimin sözünü ciddî telâkki etmekten de çok uzak kalmak istiyordu. Hemen düşünmeden şu mısraı söyledi: illeti kafiye de mürd oldu! Gülüştük. Buna bir mısra daha ilâve ederek beyit haline getirmek için mukayyed bir kafiye ile «Lâz iken aslı dönüp Kürd oldu» dendi. Ve bunun üzerine daha ziyade gülüşüldü. Ne acayib insanlarız! Ahmed Haşim Peyamiye sövmek için bu beyti silâh gibi kullanır: Senin soyun sopun belli değil, baban vaktile Lâzmış, sonra Kürd olmuş! Der. Siz aslını bilmeden, anlamadan başka birşey uydurursunuz, üstelik 5 a i " maderzadı küçük düşürecek bir ifade tarzı kullanırsınız. Bu, yalnız bizi değil, onu tanıyanları ve sevenleri de mustarib etmez mi? Tahrif edilen fıkra Karabük'te ınodera bir şehir yükseliyor Karabük şehri, demir ve çelik fabrikasınm yanıbaşmda Türk bilgisi ve Türk işçisinin elile kuruluyor için 18 milyon çuval kahve imha edilecek Henüz 12 senelik çamların bir adam boyu ile mukayesesi Büyükderedeki Orman mektebinin yeşillikler içindeki binası Ormanın nasıl yetişebileceğini öğrenmek için bizim ağızdan vereceğimiz izahlar yerine bu sütunlardaki resimleri dikkatle temaşa ediniz. Bu resimler içinde gördüğünüz fidanlıklardaki yavru ağaclar, büyük ormanların rüşeymleri olan yav ru ağaccıklardır. Onlar bir iki sene fidelikte canlandıktan ve hayata hak kazandıktan sonra ağaclandırılacak sahalara naklolunurlar. Orada haklarında yapılacak en büyük lutuf ayak altında bırakılmıyarak korunmalarından ibarettir. Onlar kendi kendilerine büyürler, ve giderek kocaman orman olurlar. Resimler içinde henüz on yaşmdaki sahil ve fıstık çamlarına bakınız: Bunlar şimdiden orman haline gelmiş değiller mi? Yedi sekiz yaşmdaki kara çam meşçeresi gürbüz bir ormanın başlangıcı değil mi? On plânlarında fidanlar bulunan teşçir «ahalan fidanın ilk yıllarile orman olYeni yetiştirilen sahil çamlan mağa yüz tutmuş şekillerini bize yeknaFidanlığın genişliği yalnız 2 hektardır zarda keyifli bir mukayese mevzuu olaki pek azdır. rak gösterir. Fakültenin teşçir sahası 11 hektardır. Yüksek Orman Mektebi, ki şimdi Orman Fakültesi, ciddî çalışmalanna on iki Fakülte bu dar sahada her yıl vasatî yıldanberi başlamış bulunuyor. îlk yıl olarak 45 5 0 bin fidan yetiştirmekte ve tabü fidan yetiştirmekle geçmiş ve teşçir bunun 40 bin kadarını dağıtmaktadır. işine müteakıb yılda başlanmıştır. MilleMasrafa gelince ilk tesis külfetleri de f ~ Brezilyadan gelen haberler, hükumetin, bu seneki kahve mahsulünün de, bundan evvel olduğu gibi bir miktarını satm alarak imha edeceğini bildirmektedir. Bu miktar yüzde yetmiş nisbetindedir ve 1 5 1 8 milyon çuval kadar tutmaktadır. Bazı kimseler, mahsulün yüzde yetmişinin değil, sadece yüzde otuzunun mubayaa edılerek yakılmak veya denize dö • külmek suretile imha edileceğini söylü yorlarsa da, kat'î surette tesbiti kabil olmıyan bu miktann %70 olması ihtimali daha kuvvetlidir. Brezilya hükumetinin kahve müstahsillerini himaye etmek maksadile tatbik ettiği bu tedbir, ilk bakışta hükumete, fakat hakikatte müstehliklere zarar veren bir sistemdir. Çünkü, hükumet tarafından satm alınacak olan bu milyonlarca çuval Karabük şehri inşaatından bir görünüş kahvenin bedelini ödiyebilmek maksa • dile, Kahve Nezaretinin teklifi üzerine, 33 Safranbolu (Hususî) Karabük de keli şehir şosesıle demiryolunu ve fabmilyon pesosluk bir istikraz kanunu ka mir fabrikalarile yeniden kurulmağa rikaları görebilen bir mevkide buluna bul edilmiştir. Bu istikrazın faizini ödi başlıyan şehir sahası için evvelki sene caktır. Karabük, Türkiyede ilk olarak yecek olan, doğmdan doğruya müsteh istimlâk edilen arazi dört yüz seksen yeni baştan kurmağa başladığımız bir • iki hektardır. Üç yüz yirmi yedı parça şehirdir. Bu sanayi şehrinde Türk mi l lik, yani halktır. dan ibaret olan bu mahallin on sekiz marisi, Türk bilgisi ve Türk zevki bariz j Diğer taraftan Brezilya hükumetinin parçası devlete, üç yüz dokuz parçası da bir şekilde kendisini göstermelidir. ^ kahve piyasasına bu tarzda müdahalesi halka, bilhassa Safranbolulara aiddir. Şehir inşaatında kullamlan malzemeçok lüzumludur. Çünkü, bu müdahale Vaktile pirinçlik olan bu arazide civar den yerlisi bulunan kısımlar doğrudan yapılmıyacak olursa, maliyet fiatlan en köyler halkı ortaklama dedikleri şekil doğruya memleket dahilinden ve diğer ucuz olan San Paolo kahve çiftlikleri • de çalışarak güç hal temini maişet ede aksam haricden temin edilmektedir. nin buhrana karşı koyabilmesine muka • biliyorlardı. Bugün bunlar fabrika do Kereste kısmı, Safranbolu, Araç ve bil, diğer müstahsillerin mahvolaoaklan layısile refaha kavuşmaktadır. Bartın ormanlarından temin ediliyor Saha 1295 tarihli menafii umumiye sa da son orman kanumınun tatbikı domuhakkaktır. Gerçi fiatlar düjtüğü takdarde dünya istihlâki artacak, yeryüzün istimlâk kararnamesine tevfikan istim layısile bu iş biraz ağır yürümeğe baş f deki muazzam müstehlik ordusu efradı lâk edilmiş olup halka aid parçalarına lamıştır. Hatta bu yüzden bir iki binamn çatı daha çoğalacak, fakat Santos veya Rio ceman yüz dokuz bin küsur lira kıymet müstahsilleri müthiş bir buhran geçirecek takdir edilmiş ve şimdiye kadar elliye yerleri kalmıştır. Orman idaresinin Safyakm mal sahibinin istihkakı öden ranbolu kadrosunu genişletmesi bu müş ' lerdir. İşte Brezilya hükumetinin önle miştir. külât ve gecikmelerin önüne geçebilir. mek istediği şey bu buhrandır. Paraların alınması tapu takririne bağ Geçende müteahhid, tuğla ocağma koyBrezilya kahvelerinin yakılması veya lı olduğundan Tapu dairesinde hararetli duğu maden kömürünü yakacak odunu denize dökülmesi, bir taraftan da, diğer bir faaliyet göze çarpıyorsa da bir me temin edememiştir. müstahsil memleketlere imtiyazh bir murla bu kadar takririn başarılması geînşaatta çalıştırılan amelenin ekserisi mevki vermiş, olacak, bunlar, Brezilya cikmeyi mucib olacağı muhakkaktır. mahallidir. Yevmiyeler 50 ile 75 kuruş kahvesinin sun'î surette yükselen piyasa Ashabı istihkakın paralarınm biran ev arasmdadır. Kooperatif ve sair amele vel verilmesi için memura bir yardım nin işine yarıyacak teşkilât bulunmadısmdan istifade edeceklerdir. cı kâtib ilâvesi icab etmektedir. ğı için on beş, yirmi gün çalışan bir a160 bin liraya ihale edilip kübik şe mele hesabını keserek köyüne dönmekkilde inşa edilen ve beş tanesi evli me te ve köyündeki işile meşgul oknayı murlara, bir tanesi fabrika müdürüne daha muvafık bulmaktadır. Duvarcı ve tahsis edilecek olan altı apartımanla 150 marangoz yevmiyeleri bir ilâ bir buçuk yataklı bekârlar paviyonu bitmek üze lira arasındadır. Iş vardır, ümidile haredir. Apartımanlar sıhhî tesisat ve kon ricden gelen bir kısım ustalar Karabük foru haiz olup üçer kat üzerinedir. Her kahvelerinde boşu başuna vakit geçir kat ikişer daire, her daire üçer oda, bir mektedir. mutfak, bir banyo, bir höl, bir tuvalet Sümer Bank veya müteahhidlerin tave iki balkondan ibarettir. lebi olmadıkça bu mıntakaya gelen aGörülen ihtiyac ve lüzum üzerine mele ve ustalar işsiz kalmağa mahkumhali bazır miktara dört mühendis evi ile dur. Zira esaslı inşaat tam manasile , bir memur apartımanı ilâve edilmiş ve başlamış değildir. i inşaatına başlanmıştır. Hususî inşaata Zonguldak Vilâyet Posta, Telgraf ve şimdilik müsaade edilmiyen bu mıntakada şehir plânına nazaran daha pek Telefon müdürü Sadi, Karabüke gelerek çok apartımanlar, pansiyon ve evler ya Karabükün posta, telgraf ve telefon vaziyetini yakından görmüştür. Karabükpılacaktır. Park, bahçe, spor sahası, çarşı, hal ve le Devrek arasına bir telefon hattı temmeydanlar plânda mühim bir mevki iş did edilmek suretile Zonguldak Angal etmektedir. Yeniden yükselmeğe kara telefonundan istifade edilecek ve başlıyan Karabük şehrinin en hâkim bu sayede Türkiye dahilî ve haricle lenoktasına dikilecek olan Atatürk hey lefon muhfveresi yapılacaktır. Windsor Dükünün nikâhını kıyan papaz Sabık İngıltere Kralı Sekizinci Edouard'm meşhur nikâhmı kıyan, bu işi gördüğünden dolayı Amerikada büyük bir şöhret sahibi olmuştur. Amerikaya davet olunan papaz şimdi oralan dolaşmakta ve çok alâka uyandıran konfe ranslar vermektedir. ^ ^ ^ Bizde ve bizden başka yerlerde İ Fidanlığın umumi tin maatteessüf pek dar olan sahası şimdi fidan ve genc ormandan müteşekkil ağaclarla dolmuştur. Mekteb on iki yıl zarfmda 1,232,040 fidan yetiştirmiş ve bu miktann yalnız 65,498 ini kendi teşçir sahasına dikerek 300 bin kadannı Ankarada Gazi Orman çiftliğine ve 129,000 küsurunu da muhtelif müesseselerle hususî eşhasa vermiştir. manzarası dahil olarak her yıla isabet eden miktar 3500 lira raddesinde birşeydir. Daha geniş ve daha müsaid sahalarda bu para ile daha büyük işler görülebilir. İstanbulda teşçir olunacak saha pek çoktur. Bu sahaların her birinde hiç olmazsa Orman Fakültesininki kadar ve bazı yerlerde daha büyük fidanlıklar tesis olunabilir, ve Fakülte bu hizmeti ifa etmeğe hazırdır. Ispanya ihtilâli Fransanın Berlinde IBaştarafı l tnct sahlfede] bir protestosa Marconi ölüm döşeğinde. Berlin 24 (A.A.) Alman ajansı bildiriyor: Fransız büyük elçisi François Poncet bu akşam Dış Bakanlığına giderek, Fransız yabancı lejyonu asker ve zabitlerinden bir müfrezenin İspanyaya gönderildiği hakkında Alman matbuatı tarafından yapılan neşriyatı protesto ve bu mesele hakkında evvelce Fransız hükumeti tarafm dan yapılan tekzibi teyid etmiştir. Eminim ki istemiyerek yaptığınız bu Alman hükumeti de, Fransız istihbar gaftan dolayı ölenlerin ruhunu, kalanla servisinin son zamanlarda Almanya hakrın kalbini şadedecek bir izahta bulunakında yaptığı yanhş neşriyatı hatırlatarak caksınız. bunun iki memleket münasebatma muzur Ali Kâmi Akyuz olduğunu bildirmiştir. Bulgaristanda gül yağcılık Bulgaristanın 1937 beyaz ve kırmızı gül çiçeği rekoltesi 11,230,000 kiloya balığ olmuştur. Ziraat Bankası köylüden beyaz gülün küosunu 2 ve kırmızı gülün kilosunu da 4 levaya satm almıştır. Banka, işlenmek üzere tüccarlara 3,872,000 kılo gül çiçeği satmış ve bundan 950 kilo gül yağı ve 1890 kilo (esence concrete) istihsal edilmiştir. Müte baki 7,358,000 kilo gül çiçeğinden Ziraat Bankası hesabına 1900 kilo gül yağı çıkarılmıştır. M. Sandler Varşovaya gidiyor Varşova 24 (A.A.) İsveç Hariciye Nazırı Sandler'in ağustosun ikinci on beş günlük devresinde resmî bir ziyaret yapmak üzere Varşovaya gelmesi beklenmektedir. Bu ıkı resım kırda yemek yıyen ve hava alan msanları gösteriyor. Bir tanesi ismini bile zikre lüzum görmediğimiz sadece bizden başka bir memlekettedir. Dığeri ise İstanbulda, Sultanahmed parkmda çıkınını açıp oturan bir karı kocadır. Holkm hava alma§a olan ihtiyacı her yerdedir. Fakat hava alacak yer bulamıyan yabıız biz varız. j Bergamada Cirid Spor Yurdu açıldı \ Bostancıda bir mendirek yapılacak Telsiz telgrafm büyük mucidi İtalyan âlim Marconi 3 milyon İngıliz lirasını bulan servetini küçük kızı Electra'ya bırakmıştır. Cenazesi mutantan merasimle Romadan kaldırılmış ve cioğduğu Bolonya şehrine naklolunmuştur. Resmimiz meşhur âlimi ölüm döşeğinde gösteriyor. Bostancıda mahfuz bir liman veya koy bulunmaması buradaki merakibi fena havalarda müşkül vaziyetlere sokmaktadır. Bunun için Bostancıda iskele yanında büyük bir mendirek yapılması Yunanistanın zeytinyağı kararlaştırılmıştır. Proje ve plânlan rekoltesi hazırlanmakta olan bu mendirek 125 Yunanistanın bu seneki zeytinyağı metro uzunluğunda olacaktır. Bostancı mahsulü 150,000 ton tahmin edılmekte mendireğinin, tahsisatı alınarak önü dir. 75 senedenberi Yunanistanda bu müzdeki sene içinde inşasına başlan ması muhtemeldir. kadar bol mahsul görülmemiştir. Bergama (Hususî) Gerek at neslinin ıslahına medar olmak ve gerekse millî sporumuz olan cirid oyunlarının yaşamasmı temin etmek maksadile kaza merkezimizle nahiyelerde Cirid Spor Yurdlan açılmiftar.