25 Temmuz 1937 Tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 2

25 Temmuz 1937 tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 2
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

CUMHURİYET 25 Temmuz 1937 Birinci Plevne harbi Türk Rüşvet almaktan silâhlarının zaferile bitti maznun bir müdür Yazan : Mütekaid General Halil Sedes 6 Elhasıl saat 11 Yı d* Rusların her iki hücum kolu da ric'at etmiş oldu. Osmanlılar düşmanı takib etmediler. Gerçi Çerkes atlılan ve gönüllüler, Rusların geri gidişini taciz etmek istedilerse de; gör dükleri mukabele üzerine ileri gideme diler. Düşmanın takib edilememesine başlıca sebeb Plevneye gelen taburlann pek yorgun bir halde bulunmalan ve Rus hücumunu epey güclükle reddedebilmiş ol malandır. Yanıkbayır cephesindeki muharebe büyük fedakârlıklarla kazanılmış olduğu gibi, Griviça cephesinde 1 inci smıf Si mav taburunun gösterdiği telâş yüzünden az kalsın Ruslar Barabayıra kadar iler liyecek ve hücumda muvaffak olacaklardı. * * * Bu birinci Plevne muharebesi gerçi iki taraf ordulannın zayıf parçalan arasında cereyan etmiş oldu. Fakat hakikati halde yüz milyonluk büyük bir millete, askerlik ağır vazife ve yüksek şerefini omuzlarına yükliyen 12 milyondan ibaret kahraman bir milletin vurduğu pek şanlı bir darbe idi ki, bu darbenin altında Rus ordusu karargâhı aylarca şaşınp kaldı. [*]. Tam zafer istihsal olunamadıysa bu kusuru, kahraman Türk erinde değil, ancak onu idare edenlerin aczinde aramak lâzun gelir. Ruslar bu muharebede 75 subayla 2326 er kaybetmişlerdir. Osmanlıların zayiatı da, 686 sı şehid ve 1407 si de yaralı olmak üzere; cem'an 2093 kişiye varmıştır. Osmanhlar 17 kapaklı ve cephane arabasile Kostroma alayı erlerinin çantalannı ve eşyasını iğtinam ettiler. Bu muharebede bilhassa albay Yunus ve Hassa 4 üncü alay 2 nci tabur binbaşısı Kâzım ve 2 nci ordu 5 inci nişancı taburu binbaşısı Mehmed Nazif Beylerin pek büyük yararhklan görülmüş ve muharebeden sonra her üçü de terfi etmiştir [**]. Simav taburu gerileyince bunun solundaki nişancı taburu da yerinde duramadı. Bu vaziyet karşısında Said Beyin imdad kuvveti de daha ileri gidemiyerek varmış bulunduğu sırtı muhafaza kaydine düştü. Böyle olunca Griviça'da yalnız kalan 2 nci smıf redif Simav taburunun da dayanabilmesine imkân kalmadı. Vaziyet bu sırada Osmanlı müfrezesi ve dolayısile bütün kolordu için pek tehlikeli bir şekil almış oluyordu. Fakat yukarıda da görüldüğü veçhile Rus Kostroma alayı da yapnğı müteaddid hücumlar yüzünden pek çok zararlara uğramış ve hemen bütün subaylarını kaybetmişti. Bu yüzden düşman geri giden Osmanlı taburlannı pek de sıkıştıramadı. Ayni zamanda Barabayırdaki bataryalar da ateşlerini bu tarafa çevirmişlerdi. Bir taraftan da Osman Paşa önce Kurmay Başkanı Tahir Paşayı göndererek askerin müdafaada sebat etmesi için ne yapılmak mümkünse icrasmı emretti. Arkadan da 1 inci savaş yaveri kolağası Talât Beyi: «Şimdi Griviça tarafındaki taburlarm âmirlerine git. Taburlannı düşmana karşı çevirmeğe ve eskiden bulundukları hath tutup sebat ettirmeğe çahşsınlar. Geri gidecekleri vursunlar. Yapmazlarsa buradan kendilerini topa tutturacağım. tki ateş arasında kalacaklarmı söyle!» Kat'î tedbir ve emrile o tarafa koşturdu. Dörtnala Tahir Paşanın yanına gelen Talât Bey, hem Tahir Paşaya, hem de tabur komutanlarına bu emri zamanında tebliğe muvaffak oldu. Hakikaten o sırada Barabayırdaki bataryalann düşman üzerine güriil gürül gülle yağdırdıklannı gören subaylar ve erler üzerinde bu tebligatın tesiri büyük oldu. Esasen 19 uncu Kostroma alayı da fena halde sarsılmış ve zedelenmiş olduğundan kazandığı üstünlükten istifade edemedi. Osmanlı topçusunun ateşi de buna engel oldu. Elhasıl Osmanlı taburlan yeniden düşmana yüz çevirdiler ve tekrar şiddetle mukabeleye koyuldular. Düşmanın çelimsizliği de anlaşılınca ileri saldırdılar. Bu defa yüzgeri etmek sırası Ruslara düştü. Binaenaleyh Kostroma alayı da ateşi kesip Osmanhlann Griviça batar yasının 3 kilometro doğusundaki sırtlara kadar çekildi. $anlı bir hatıra ( Şehir ve Memleket Haberleri ) Kediler için Hayvanları Himaye Cemiyeti Vilâyete müracaat etti İstanbul Himayei Hayvanat Cemiyeti dün Vilâyete bir mektub göndermiştir. Cemiyet, bu mektubunda muhtelif gün Ierde cemiyete gönderilen bini mütecaviz kedi ve köpeğin itlâf edildiğini, bazan bunlann sahibleri olduğunu beyan eden kadınların müracaatle kedilerini istedik erini bildirdikten sonra Madam Baruçi isminde bir kadının cemiyet binası önünde çıkardığı hâdise hakkında malu mat vermektedir. Madam Baruçi cemiyet merkezinin önünde yüksek sesle feryad ederek «yetişiniz kedileri öldürüyorlar. Beni de öldürecekler» diye bağırmış ve bu feryadı duyan birkaç yüz kişinin cemiyet binası önünde toplanmasma sebebiyet ver miştir. Madam Baruçi hakkında polis tahkikat yapmaktadır. Himayei Hayvanat Cemiyeti bunları iaydettikten sonra bazı yerlerde kedilerin gayriinsanî bir tarzda sopa veya iple boğularak öldürüldüğünü, bazı yerlerde kırk, elli kedinin diri diri bir çuvala doldurularak gönderildiğini, bunlann yolda ölerek şişip taaffün ettiğini bildirerek kedilerin daha insanî bir muameleye tâbi tutulmasını, tahtadan yapılmış kafesli sandıklara konularak gönderilmesini rica etmiştir. Belediye, kedilerin ne suretle toplattınlacağını tesbit ederek alâkadarlara bir tamim göndermiştir. Bilhassa Beyoğlu mıntakasmda birçok yerler kedilerden temizlenmiş vaziyettedir. Dün Beyoğlunda 341 kedi yakalanarak Himayei Hayvanat Cemiyetine tesim edilmiştir. Bu suretle 4 gündenberi Beyoğlunda yakalanan kedilerin yeku nu 1087 ye baliğ olmuştur. Siyasî îcmal Şimalî Çin muhtariyeti Telefon paralan nasıl çalınıyormuş? Izmirde bir memur hakkında tahkikat ' yapılıyor Yeniköy Nahiye müdüRuslar bu muharebede 75 zabit, 2326 nefer rünün muhakemesine kaybetmişler ve Türklere boyun eğmişlerdi başlandı Yeniköy nahiye müdürü iken Ahmed Nusrat isminde bir adamdan rüşvet al mak suçile tevkif edilen Alâeddinin muhakemesine dün sabah birinci asliye ceza mahkemesinde bakılmıştır. Dün, Emniyet ikinci şube müdür muavini Fahri, komiser Hamdi, komiser Alişan müdafaa şahidi olarak dinlen miştir. Komiser Alişan hâdiseyi şöyle anlatmıştır: « Ahmed Nusrat, Yeniköy nahiye müdürünün kendisinden rüşvet istedğinı müdiriyetimize haber vermiş. Numaralan tarafımızdan alınmış beş tane beş li rayı Ahmed Nusrata verdik. Yeniköy de otomobil içinde bu paraları nahiye müdürüne vermesi kararlaştınlmıştı. Ahmed Nusrat parayı nahiye müdürüne verdiği takdirde parola olarak otomobilin lâmbalarını yakacaktı. Âmirlerimizle beraber lâzımgelen yereri tuttuk. Biz Yeniköy nahiye müdürüğü civannda dururken otomobil geldi ve biraz sonra nahiye müdürü otomobilden inerek nahiye müdiriyeti konağına girdi. Biz de müdür muavini Fahri ve arkadaşlarla müdürün etrafını aldık. Odasında müdür muavini Fahri kendini tanıttı ve üstünü anyacağını söyledi. Nahiye müdürü hiç tereddüd etmeden «buyurun» dedi ve üstünü arattı. Paltosunun sağ cebinde evvelce numaralannı aldığımız beş tane beş lira ile üç tane birer lira çıktı. Nahiye müdürüne bu paralan sorduk. Kendisine aid olmadığını ve bir meseleden dolayı kendisine muğber olan Ah med Nusratm paralan cebine koymuş olması lâzımgeleceğini söyledi.» Muhakeme, bazı hususatın sorulması için talik edilmiştir. J Izmir (Hususî) Şehrimiz Otomatik Telefon Sirketinin şehir Içindeki mükâleme köşklerinde bulunan kutularda bir yolsuzluk olduğunu ve buradaki paralann almdığmı bildinniştim. Zan altıMerkezi Pekinde bulunan bu hüku na alman, Süleyman namında bir memet, Nankin cumhuriyetinin hükümranhk murdur. Hâdise şöyle olmuştur: Kutulann anahtarlan, muvazzaf ba akkını tanımakla beraber askerî, siyasî zı memurlardadır. Bu kutulann içinde ve idarî işlerde kendisini müstakil say • diğer bir kutu vardır ki mükâleme esna maktadır. 1934 senesinde bütün Seddi « sında atılan 5 kuruş bu ikinci iç kutuya inin kapılarını elinde bulunduran Çin girer. Bilâhare memur gelir, dış kutuyu a lilerin Mançurinin emniyet ve asayişinî ihlâl eden tahrikâta ve çetelerin akmlarıçar, içindeki mühürlü ve para dolu kutuna müsaade ettiklerinden Japon ordusu, yu alır, vezneye götürür, orada mühürü bu kapılann gerek Mançuri, gerek şimalî çözülür ve muhteviyatı kasaya aktarılır. in tarafındaki ağızlarını tutmuşlar ve Para boşalır boşalmaz, mühürlendikten cenuba da sarkarak bütün şimalî Çini sonra derhal gene yerine götürülmesi lâzapt ve işgal etmeğe başlamışlardı. zımdır. Aksi takdirde halkın atacağı paO tarihte Nankin hükumeti Mançuri ra, dış kutuya düşer ki, esasen bu kutunun anahtarlannı taşıyan bir memur, is meselesinde olduğu gibi müessir bir rol tediği takdirde bu kutuyu açar, muhte oynıyamadığından şimalî Çinde öte denberi kendi başlarına hareket eden maviyatını alır, kimse de anlıyamaz. hallî memurlar Japon askerî makamatı ile Süleymana atfedilen suç da budur. tki otomatı, köşk kutulanna götürmiyerek Taku'da bir mütareke akdetmişler ve ekinden 25 ve Tiençinden 50 kilometro sakladığı ve bu suretle dış kutuya düşen cenubdaki bir hatta kadar bütün şimalî paralan aldığı iddia ediliyor. Bazı şahidini gayriaskerî bir mıntaka haline koy « Ierin ifadesi, Süleymanm aleyhindedir. mağı ve Nankine sureta tâbi ve muhtariŞirket müdürü ise, memurundan şüphe lenmediğini söylemektedir. Maamafih eti haiz bir hükumet kurup mahallî asa« son zamanlarda kutulann muhteviyatile yiş ve intizamı muhafaza etmeği ve Ja * telefon merkez santralı makinelerinin ponyaya karşı boykot ve aleyhtarlık ya * kaydettikleri mükâleme adedleri arasında pılmasına mâni olmağı taahhüd etmişler» şirket zaranna farklar görülüyor ve bu di. O tarihtenberi mahallî Japon sivil ve vaziyet, halkın kutulara yumruk vurarak skerî memurlarile yerli halk ve idareler ve saire yaparak mükâleme yapmakta arasında çıkan mesele ve ihtilâflar Japou ve mahallî Çin makamları arasında halolmasma atfediliyormuş. ediliyordu. Tahkikat devam etmektedir. aponya 1934 senesindenberi şî^ malî Çine aid iş ve meseleleri Çin Cumhuriyet hükumetile dejil, mahallî hükumetlerle görüşmekte ve halletmektedir. Şimalî Çinde iki mahallî hükumet vardır. Biri Hopei'in şarkındaki mahallî hükumettir ki Japonyanm himaesi altında olup kendisini tamamile müs:akil saymakta ve Nankinle hiç bir alâa ve rabıta tanımamaktadır. Diğeri ise Hopei ve Çahar eyaletleri siyasî meclisi diye teşkilâtı bulunan ve muhtariyeti haiz Jan hükumettir. KÜLTÜR tŞLERt Ortamekteblere yerleştirilecek talebeler îstanbulda orta tedrisat vaziyetini tesbit etmek üzere dün Maarif müdürlü ğünde, Vekâlet müfettişlerinden Ek rem ve Necminin de iştirakile bir top lantı yapılmış ve bu sene ilkmekteblerden çıkan talebelerin ortamekteblere yerleştirilmesi üzerinde görüşülmüştür. Evvelce, ilkmekteb mezunlarmı orta mekteblere yerleştirmek için hazırla nan plânın, bazı mekteblerde yeniden şubeler açılacağı için bazı kısımları değiştirilmiş, bu sene yeniden açılacak oan ortamekteblere kabul edilecek ta lebe miktan da tesbit edilmiştir. Bu tetkikat ikmal edildıkten sonra plân bir defa da Maarif Vekiline gösterilecektir. ŞEHtR tŞLER! Yeni sulama arabaları Belediye temizlik teşkilâtı son zamanlarda cadde ve sokaklarm sulanmasına daha ziyade ehemmiyet vermeğe başlamıştır. Fakat eldeki mevcud sulama vesafti ihtiyaca kâfi gelmediğinden yeniden otuz tane sulama arabası yaptınlmaktadır. MÜTEFERRtK Menemencioğlunun Şama gideceği doğru değil Bafcj Suriye gazeteleri Suriyedeki Fransız fevkalâde komiseri Kont Martel'in Suriye ile Türkiye arasında doğ rudan doğruya müzakere temini için Suriye Başvekilile temasta bulunmak ta olduğunu ve bu münasebetle Hariciye Vekâleti Siyasî Müsteşan Numan Menemencioğlunun riyasetinde bir heyetin Şama gideceğini yazmaktadırlar. Keyfiyeti şehrimizde bulunan Numan Menemencioğluna sorduk: «Böyle bir müzakere ve seyahatten haberim yok tur» cevabını verdi. SON [*] Osmanlı Imparatorluğunun o tarihlerde nüfusu gerçi 40 milyona varıyor idlse de hirlstiyanlar ve muaf olanlar ayrıImca askerlikle mukayyed kLsım 12 mil yona varıyordu. [ • 15 birinciteşrin 1936 tarihinde ve•] fat etmiş olan Müşir Kâzım Paşadır. Müşarünileyh o vakte kadar İmparatorluk ordusunun bu sefere iştirak etmiş en eski erkânındandı. 90 yaşma yakın ölmüştür. Tramvaydan ve vapurdan atlıyanlar Dün îstanbulun muhtelif semtlerinde Bel«diye nizamatına aykırı hareketle rinden dolayı birçok kimseler yakala narak cezaya çarptırılmışlardır. Bu arada Beyoğlunda 34 kişi tramvaydan atlarken, Halicin muhtelif iskelelerinde 7 kişi vapur iyice yanaşmadan girip çı karken, Beşiktaşta 4 kişi tramvaydan atlarken, bir kişi de vapurdan iskeleye atlarken yakalanmışlardır. Diğer kırk yedi kişi de muhtelif Belediye suçlarından cezalandırılmışlardır. Ayrıca Beyoğlunda fırınlarda yapı lan kontrol neticesinde de 54 ekmeğin kilodan noksan olduğu görülmüş, ek mekler musadere edilerek fırm sahib leri hakkında kanunî takibata girişil miştir. Fakat bugünkü Çin hükumeti 1934 enesindeki Çin değildir. Ötedenberi ayn bir mevcudiyet olup şimalî Çin gibi yüz milyon nüfusu ve tükenmez servet membalan bulunan Kantona tâbi bütün cenubî Çin Nankin hükumetine tâbi olmuştur. Asıl Çinin garbındaki komünisl hükumeti yıkılmış ve bunun ordulan şima le sürülmüş olduğundan seksen milyoa nüfusu olan garb eyaletleri de Nankin hükumetinin idaresine girmiştir. Nankin hükumeti şimalî Çinde haki * miyetini sağlamlaştırmak için Çahar « Hopei siyasî meclisi hükumetinin geca manevrası yapan Japon işgal kuvvetlerila mahallî hükumete tâbi askerî kuvvetler arasında çıkan hâdiseleri kapatmak üze« re 11 temmuzda Japon kumandanlığila yaptığı anlaşmayı tanımaktan imtina et * miş ve bu yolda siyasî meclise emir ver « mişti. Fakat şimalî Çindeki muhtariyeti haiz hükumetin siyasî ve askerî memurlan mezkur anlaşmanm tatbik edilmemesi yahud geciktirilmesi yüzünden bütün şimalî Çinin Japon kuvvetleri tarafından zapte* dilerek ikinci bir Mançukou'nun kurul • ması olacağını takdir ettiklerinden mez * kur anlaşmayı tatbik etmişler ve münaza* alı sahalarda Çin kuvvetlerini Taku mü« tarekesile çizilen gayriaskerî mıntakanın haricine çekmişlerdir. Mahallî hükumetin nzası karşısında Nankin hükumeti dahJ şimal istikametinde sevkettiği yeni kuv* vetleri gayriaskerî mıntaka hududuna' sokmağa cesaret edememiştir. Çin hükumeti son vaziyeti kabul ettiği takdirde Japonya ile bir meselesi kalmıyacak ve Japonya dahi Sovyetlere karşı yeni hare* ketlerde bulunmakta serbest kalacakhr. Reyhaniye hâdisesinin kurbanları IBatfaraft 1 inci sahiieie\ Bu genclerin bu millî vazifelerini yapmak için nasıl aşkla, şevkle sonsuz bir sevincle gittiklerini gözlerimle görmüş ve o gün Hatay gencliğini bir kere daha sevmiştim. Fakat onlann da, bizim de sevincimiz ancak üç gün sürebilmiş ve Sancak mu hafızı Esseyid Hasan Berazi hazretle ri, gene bir Azrail gibi karşımıza çıkmıştır. Bu zat, bu en temiz, her türlü politi ka hissinden uzak, medenî ve insanî işe de sırf Türk köylüsünün haynna hizmet edeceği için derhal mâni olmuş, ve her tarafa verdiği emirlerle köylere giden muallimleri ve talebeleri yüzgeri çevirtmeğe başlamıştır. Hatay Türkleri pek haklı olarak si nirlenmekte, teessür duymakta ve birbirlerine sormaktadırlar: « Bu Türk düşmanı muhafızm mü•nasebetsiz hallerine ne zaman nihayet verilecektir?» Hariciye Vekili Cenevreye eylulde gidecek Adalara Terkos suyu verilecek Yeni bir ktistahlık 3 Hataydakl Alevilerin reisi ge çenlerde Ankaraya giden ve orada Türkiye Cumhuriyeti büyüklerine Hataylı ların minnet ve şükranlannı sunan heyete oğlu Abdullahı da katmıştı. Bu genc Ankaradan dönünce buradaki sakin hayatına devam etmişti. Fakat Alevileri daima Türk düşmanı görmek ve öyle göstermek emelinde olan tahrikâtçılar Hatayın yegâne Alevî reisinin oğlunu Ankaraya gittiği için bir türlü affetmiyorlardı. Onlara kaç defa, kaç vesile ile bu manasız kinden, bu münasebetsiz hırstan vazgeçmeleri ihtar edilmişti. Nihayet dün, hastanedeki bir arkadaşını ziyarete giden Alevilerin reisi Marufun oğlu Abdullah öğleüstü şehre dönerken, birdenbire karşısına çıkan elleri hançerli ve tabancalı serserilerin hücumuna maruz kalmıştır. Bazı gazeteler Hariciye Vekili Tevfik Rüştü Arasm bugünlerde Cenevremaruz kalmışhr. ye gideceğini yazmışlardı. Yaptığımız Bunlar bir yandan hançerlerile saldı • tahkikata nazaran Hariciye Vekili Tevrırlarken, bir taraftan da silâhlannı bo • fık Rüştü Aras ancak eylul ayı içinde Cemiyeti Akvamm konsey ve asamble şaltıyorlardı. toplantılarına iştirak etme&e üzere CeFakat tetikte bulunan halk derhal or nevreye gidecektir. taya anlmış ve bu halden ürken serseriler Doktorlar ceza çil yavrusu gibi dağılmışlardır. vermiyecekler Bu hal de gösteriyor ki, bütün tahri • kâta rağmen, hangi unsura mensub olur Muaddel kazanc vergisi kanunile doksa olsun, halk birbirine girmek sevdasında torlardan alman ruhsatiye harcı 1 liradeğildir ve ortalığı kanştırmak, hatta kan dan 25 liraya çıkarılmıştı. Bazı doktordökmek istiyen nihayet birkaç baldınçıp larm buna muttali olamamalan dolayısile ruhsatiye harclarını vaktü zama laktan ibarettir. KANDEMtR nile veremedikleri anlaşılmış ve elde olmıyan bir mazeret dolayısile bir defaya mahsus olmak üzere ayrıca ceza alınRizede fındık mahsulü az maması karargir olmuştur. Rize (Hususî) Bu yıl bidayetin Doktor General Besim de fındıklardaki mahsulün fazla yüklü ömer geldi olması ve havalann iyi gitmesi, geçen seCemiyeti Akvama müzaheret cemi neki fena rekolteden müteessir olan köyyeti kongresine gitmiş olan Türk heyelüyü sevindirecek mahiyetteydi. Fakat son günlerde havalann çok mütehavvil tinden General Dr. Besim Ömer şehrimize dönmüştür. gitmesi ve hararet derecesinin büyük farklarla düşüp çıkması bu yıl mahsulüBir seyyahın saatini çalan nün de yansının dökülmesine sebeb ol yankesici muştur. Havalar düzelmediği takdirde Totonya Alman kulübünde misafir o yeni mahsulün geçen seneden daha dü şük bir nerice vermesinden korkulmakta larak oturan Rumen tebaasmdan Mişe isminde bir seyyah, Emniyet müdürlü dır. ğüne müracaat ederek babasından kal ma bir saatinin Galatada çalındığını Tasarruf böyle olur söylemiştir. Bursa (Hususî) Belediyemiz bu Tahkikata Emniyet ikinci şube yansene haziran bütçesinde tasarruf yap kesicilik komiseri Eşref el koymuş ve mak için 25 memuru işinden çıkarmış tahkikata başlamıştır. ken, son ay içinde Daimî Encümen aza 15 yaşındaki yankesicilerden Kasımlarının evvelce aldıkları beşer lira hu paşalı Bürhanın vak'a günü Galatada zur hakkını onar liraya iblâğ etmiştir. fazla dolaştığmı tesbit eden komiser Eşref, çocuğu yakalamış ve üzerini a Zavallı çocuk rayınca dört tane de dolma kalem bul Bursa (Hususî) Şeyhhâmid mahal muştur. Sabıkalı çocuk sıkıştırılmca Kum lesinden ahçı Mustafanın kızı Merzuka annesinden izinsiz sokağa çıkarak Te baracı yokuşundan etrafına bakına ba menyeri köprüsü civarında oynarken kına inen bir seyyahtan bir saat çaldı annesinin geldiğini görmüş ve kaçayım ğını ve bunu Receb isminde birine sat tığmı itiraf etmiştir. Saat bulunarak sa derken 18 metro yükseklikteki köprü hibine iade edilmiştir. den kazaen düşerek ölmüştür. Liman îşletmesi idaresi, şimdiye kadar Adalarm içecek suyunu Elmalı suyu ile temin ediyordu. Bu sene Elmalı suyu azaldığmdan ve bu suyun ancak Kadıköy havalisinin ihtiyacını temm edebileceği anlaşılmış, Adalar su ihtiyacınm başka bir su ile temini karar laştırılmıştır. Günlük tifo vukuatı Bu hususta teşkil olunan komisyon, Adalara, îstanbulun en temiz suyu olan Şehrin her semtinde dün de tifo aşısı Terkos suyunun verilmesini muvafık tatbikatma devam edilmiştir. Evvelki bulmuştur. Liman îşletme idaresi artık gün saat 13 ten dün saat 13 e kadar yeAdalara Terkos suyu vermektedir. niden tesbit edilen tifo vak'aları 26 dır. Yunan hükumetinin bir kararı Yunanistana girecek ve Yunanistandan çıkacak olanların beraberlerinde 200 drahmiden fazla para bulundurmamaları Yunan hükumetince karar altına alınmıştır. Her hangi bir şahıs üzerinde bu miktardan fazla drahmi bu lundurursa hükumet tarafından musadere edilmektedir. DEMÎRYOLLARDA Şark Demiryolları memurlarının maaşları Şark Demiryolları Devlet Demiryollarına devredildikten sonra hazırlan mağa başlanan yeni memurin kadrosu gelmiştir. Memurların şimdiye kadar verilmiyen maaşlarının verilmesüıe yarm başlanacaktır. Muharrem Feyzi TOGAY Üstad Ahmed Rasim ihtifali Şehremini Halkevi merhum üstad Ahmed Rasim için bir ihtifal tertib et miştir. Hazırlanan programa göre 29 temmuz günü akşamı ev tarıh ve ede biyat kolu reisi Baha Gökoğlu tarafından radyoda Ahmed Rasimin hayatı ve hususiyeti hakkında bir konser verile cektir. O gece stüdyo incesaz heyeti münhasıran üstadm eserlerinden muhtelif parçalar çalacaktır. 30 temmuz akşamı Şehremini Halkevinde merasim yapılacaktır. Bu merasimde de üstadm hayatı ve eserleri hakkında nutuklar söylenecektir. Tanburî Salâhaddin tarafından üstadın şimdiye kadar büinmiyen parçaları çalmacaktır. Kilis de elektriğe kavuştu Cumhuriyet Kılis (Hususî) Şehrimizi medenî ışığa kavuşturan elektrik fabrikası büyük merasimle ve Gazi Anteb Valisinin huzurile açıldj. Elli yedi bin lira ile meydana gelen bu kıymetli eser değerli Kaymakam Necmeddinin Kilislilere paha biçilmez bir hediyesidir. Gönderdiğim resim bahçesi henüz tanzim ha linde bulunan elektrik fabrikasına aiddir. Abone şeraiîi Nüshası 5 kuruş tur. Türkiye Haric İCİD için 1400 Kr. 2700 Kr. Senelik 750 • Altı avlıir 1450 • 400 • Üç aylık 800 • birayhk 150 * Yoktur

Bu sayıdan diğer sayfalar: