CUMHUBtYET 26 Mayıs 193? Cenevrede Hatay davası IBaştaraJı 1 ind sahijede\ sında müzakerelere devam edilmektedir. Esasen bu mesele konsey tarafmdan halledfleceğinden, iki Hariciye Nazın daha evvel aralannda anlaşmak için hergün temaslarda bulunmaktadırlar. Mılletler Cemiyeti mehafilinde, mütehassıslar komisyonu tarafından hazırla nan raporun konsey tarafından kabul edileceğine muhakkak nazarla bakılmaktadır. Esasen konsey, meselenin esasım daha evvelden kabul ettiğinden Hatayın dahilî idaresine aid teferruatı tesbit eden mütehassıslar raporunu da tabiatile aynen kabul ve tasvib edecektir. Bılhassa resmî lisan meselesi hakkında da Türk ve Fransız murahhas heyetleri arasında itilâf hasıl olduktan sonra raporun konsey tarafından kabulü artık bir formalite meselesi halini almış oluyor. Mütehassıslar tarafından hazırlanan rapor, Hatayın tam ishklâlini temin etti ğinden perşembe veya cuma günü bu millî dava Türk milletinin arzusuna göre kat'î surette neticelenmiş bulunacaktır. Hariciye Vekilimizle Fransız Hariciye Nazın Delbos bugün De la Paix otelinde tekrar görüsmüşlerdir. Mütehassıslar raporunun Profesyonel güreş Konseyde kabulü mu müsabakaları hakkak addedilmektedir Cumartesi akşamı ecnebi pehlivanlar karşılaşıyor tecavüzden masuniyetinin garantisi hak kındaki Türkiye Fransa Suriye anlaşmasmda konseyin haberdar edilmesi. Sandler, ekalliyetler meselesinin hal sureti hakkında da bazı teklıflerde bulun muştur. Ingilterede yapılan büyük deniz geçid resminden intıbalar Sfe* Konseyde gizli bir içtima Cenevre 25 (A.A.) Milletler Cemiyeti konseyi, gizli bir içtima esnasın da konseyin şimdiki içtima devresinin 29 mayısta kapanması takdirinde silâhlan bırakma konferansı bürosunu bu tarihte içtimaa davet etmeğe karar vermiştir. Aksi takdirde silâhlan bırakma bürosu, önümüzdeki hafta zarfmda içtimaa da vet edilecektir. Bugün görüşülecek mesele Cenevre 25 (A.A.) Konsey bu sabahki celsesinde müzakere yapmadan ruznameyi kabul etmiştir. Irak hükumetinin Iran ile hudud ihtiŞehrimize gelen Bulgaristanh Yorgi lâfı hakkmdaki şikâyeti, iki alâkadar hüve Kıro pehlivanlar kumetle mutabık kalınarak tehir edil • miştir. Önümüzdeki cumartesi akşamı Tak Konsey yann öğleden sonra toplana • sim stadyomunda Amerıkalı, İtalyan ve îngiliz filolanna mensub üç drıdnot hükümdarlart cak ve bu arada baş delegeler Valansiya Polonyah pehlıvanlarla Türk pehlivanhükumetinin müracaatini görüşeceklerdir. ları arasında profesyonel serbest güreş müsabakaları yapılacaktır. Vataniler Cenevre karartnı Serbest güreş için memleketimize gebeğenmediler len ecnebi pehlivanlar bu müsabaka Haleb 25 (Hususî) Sancak me • larda alacakları neticelerden sonra Türselesi hakkında anlaşma husulü Vatani kiye başpehhvanhğı için Tekirdağh Hüler arasında memnuniyetsizlik uyandır seyinle karşılaşacaklardır. Ecnebi peh mıştır. Antakyada mahallî kayraakam ve lıvanlar bugün saat ikıde Romanya vapurile İstanbula geleceklerdir. muhafız Hüsnü Niyazinin teşvıkile bir Gelecek pehlıvanların en mühimleri protesto mitingi tertıb edilmek istenmişse Eski Dunya şampiyonu Polonyah Zi de mitingde ancak birkaç kişi bulunmuş bısko, Amerikada Boğa namını taşıyan tur. Bunlar da para ile tutulmuş birkaç Komar, İtalya şampıyonu Veron ve Ahınstiyan ve Aleviden ibarettir. Bunlar merıkalı Cımatlas'tır. Milletler Cemiyetine bir telgraf çekmişBu müsabakalara Tekirdağh Hüseyin, Mülâyım, Arıf, Yarımdünya Süleyman, lerdir. Ayni hareket bu ayın 22 sinde îsken Molla Mehmed ve Rifat iştirak edecektir. derunda da tekrar edilmek istenmiştir. Gönenh Hamdi ile Babaeskili İbrahim Kral ve Kralıçe yatta, Bahriye Nazın Mahallî hükumet memurlan protesto mabu musabakalarda başaltında tecrübe eSir Samuel Hoar'la görüsüyorlar kamında dükkânlarını kapatmak için Er dileceklerdır. menilere emir vermiştir. Fakat Ermeniler Müsabaka cumartesi akşamı 9 da Takemri dinlemedıkleri gibi böyle tezahüra sim stadmda yapılacaktır. ta iştirak etmiyeceklerini de bildirmişlerBu müsabakalar için ayrıca iki Buldir. Bu yüzden Ermenilerle bazı hıristi gar şampıyonu da İstanbula gelmıştir. yan Arablar arasında bir çarpışma olmuş Galatasaray takımı bugün ve üç kişi yaralanmıştır. selâmlıyor Hatay statüsü Milletler Cemiyetinde | Cenevre 25 (A.A.) Milletler Cemiyeti konseyinin gayriresmî toplantısmda, îskenderun meslesi raportörü İsveç Hariciye Nazın Sandler, Sancağm statüsünü ve teşkilâtı esasiye kanununu tesbite memur eksperler komitesinin faaliyeti hakkında malumat vermiştir. Sandler, verdiği raporda, dil meselesile üç nahiye hakkında halerç fıkir ihti lâflannın mevcud bulunduğunu bildirmiştir. Konseyin aşağıdaki noktalar üzerin de birer karar alması icab eylemektedir. 1 Statünün ve teşkilâtı esasiye kanununun menyet mevkıine girmesi tarihinin tesbiti, 2 Sancak meclisi için ilk seçim tarihinin tesbiti, 3 esamileri hazırlıyarak kontrol edecek komitenin teşkili, bu komitenin ve Sancaktaki Milletler Cemiyeti delegele rinin masarifınin ne suretle taksim ojuna4 Statü ve teşkilâtı esasiye kanu nunun Fransa ve Türkiye tarafından tasvibi meselesi, 5 Sancağın tamamiyeti mülkiyesi nin garantisi hakkmdaki Türk Fransız muahedesile Türkiye Suriye hududunun Habeşistan Cenevreye mümessil göndermiyecek Cenevre 25 (A.A.) Ncgüs, dün başhyan Milletler Cemiyeti toplantısına delege göndermiyeceğinden Milletler Cemiyeti genel sekreterliğini haberdar et miştir. Ankaraya gidiyor t Dinarda yapılan pehlivan güreşleri Dmar (Hususî) Partimiz'n kendi menfaatine tertıb ettiği büyük pehlivan yarışlarma Afyon, Çivril, Denizli, Burdur, Antalya, İsparta, Uluborlu, Se nirgenden sekız bini mütecaviz büyük halk kütlesi iştirak etmiştir. Güreşlerin en cazib numar^sını Dinarlı Mehmedle Varşovalı Evestati'nin pankras usulile çarpışmalan teşkil etmiştir. Bu güreş yapılırken seyırcıler fevkalâde heyecana düşmüşler, içlerinden bayılanlar bile olmuştur. Neticede Dinarlı Mehmed bir saatlik bir güreş neticesinde gaüb gelince o vakte kadar büyük bir inti zamla güreşi takib eden seyirciler min dere hücum ederek Dinarlıyı tebrik et mişlerdir. Millî kume maçları için Ankarada iki maç yapacak olan Galatasaray takımı oyunculan bugün Toros ekspresile Ankaraya hareket edecektir. Galatasaray takımında Avni, Sacıd, Lutfi, Reşad, Ekrem, Salim, Hayrullah, Suavi, Huseyin, Hıcrı, Mustafa, Necdet, Süleyman Eşfak, Haşim, Bülend, Dan Kral George'a İngılız bahriye erkânı yal bulunacaktır. takdim olunuyor Kafıleye Galatasaray kulübü umumî kâtıbi Osman müeyyed riyaset edeceksı maçını kazanmıştır. tir. Birinci maç cumartesi günü Pera taGalatasarayın Ankarada yapacağı maçlarda İzmir mıntakasmdan Mustafa kımıle, ikinci maç da pazar günü gene hakem olacaktır. Taksim stadında Şışlı takımıle yapıla Atletizm federasyonu reisi caktır. Müsabakalara saat beşte başlanacakşehrimizde tır. Atletizm federasyonu reisi Vildan Bir sporcunun vefatı Âşır dün şehrimize gelmiştir. Vildan Topkapı kulubünün B takımı oyuncuÂşır bugun Bahkesır ve Edremide gi larından Taceddın kısa bir hastalıktan derek bu şehırlerde yapılacak atletizm musabakalarının hazırlıklarüe meşgul sonra vefat etmiştir. Merhumun cenazesi kulüb arkadaşlarının elleri üzermde olacaktır. Bir Bulgar takımı şehrimize ebedî istirahatgâhma kadar götürülerek oraya bırakılmıştır. geliyor Merhumun ailesıle, kulübüne ve ar • Bulgaristamn Vilâdislavya futbol ta kadaşlarına taziyelerimizi sunarız. kımı iki maç yapmak üzere yarın sabah Kongreye davet şehrimize gelecektir. Bulgar takımmda Ferikoy Şişli Idman Yurdu senelik kondört millî oyuncu bulunmaktadır. Üç gresmi 30/5/1937 pazar gunü saat 10 da defa Bulgaristan şampıyonluğunu kaza Ferıköy 17 nci ilk okulda yapacaktır. Mennan bu takım, geçen sene de Kral kupa sub arkadasların gelmelerı rica olunur. geldiğini sanarak bagırdım. Ses kesildi ve sokakta bir ayak sesi uzaklaştı. O zaman sokakta bir kadınla bir erkeğin fena bir mücadeleye girişmiş olduklannı anladım.. İrfan güldü: Belki de bir kâbustur!.. Dedi. Leylâ reddederek: Hayır, nasıl olur?... Konuştukları birkaç kelime, ayak sesi hâlâ kulağımda. Erkek kadına: «Daha olacak. Hepsini ver, haydan gelen huya gider.» diyordu. Kadın da: «Hepsi o kadar... Başka birşey veremem; zorla mı alacaksın?» diyordu. Bir aralık erkeğin «çıkar, diyorum. Yoksa seni bir tavuk gibi boğazlanm. Bir yüzük daha olacak!» dediğini ve kadınm inledığini işittim. İşte o zaman seslendim ve başka birşey işitmedim. İrfan lâkaydane omuzlannı silkerek: Eğer kanlı bir hâdise olsaydı, muhakkak sabah karanlığı sizin evin önünde veya civarında eseri görünür, kalabalığa veya tahkikata şahid olurduk. Evet, doğru... Köprüye gelmislerdi. Karaköye geçtiler ve bir gazinoda bİT müddet oturdular. İrfanm babası Sami Bey saat on buçukta vapurdan çıkacaktı. Daha epeyce vakitleri vardı. Bu zamanı, istikballerine aid tahayyüller ve tasavvurlarla geçirirlerken îrfan dedi ki: Babamın bizim nişanımızdan memnun olmamasına imkân yoktur. O, herşeyi hoş görür. Yalnız onu endişeye düşürecek bir nokta var: Bizim geçinmemız, maişetimiz. Ben kıtkanaat geçiniyorum. Babanm ölümünden sonra nasıl bir vaziyete düştüğünü görecek ve bizim şu nışan devresini nasıl geçireceğimizi anlıyarak üzülecektir. Elinde olsa bize yardım edeceğine şüphe yok. Fakat aile sahibi bir jandarma yüzbaşısı bize nekadar yardım edebilir?. Kral ve Krahçenın bındığı Vıctorıa And Albert yatı, Glorıous tayyare gemısi önunden geçerken Mareşal Blombergin Ingilterede tetkikatı Almanya Harbıye Nazın Feld Mareşal Blomberg, İngıliz Kralının tac giyme merasiminde memleketıni temsıl etmiş ve hükümdar tarafından da kabul olunmuştur. Mareşal bu vesileden istıfade ederek İngilız ordusunda tetkikler yapmakta ve modern harb sılâhlarmı gormektedır. İngılızlerın en yeni tanklarını Alman Millî Mudafaa Nazırına göstermelerı esrarı askerıye dıye en kuçük ve malum şeylerin dahi saklanmasmda bir mana olmadığını ispat eden bir hâdise olması itıbarıle dıkkate değer. seni kurtarmak için her çareye başvurabilirim... Gene kız güldü, mermer masanm üs tünde duran elini İrfanın avuclanna teslim etti. Uzun uzun birbirlerine bakıştı* lar. Sami Bey, uzunboylu, kuru, fakat yaşı ellısini geçkin olmasına rağmen kuvvetli kırlarda ve köylerde geçtiği halde halden bir jandarma zabitıydi. Bütün hayatı anlar, uyanık, zeki ve herşeyden evvel doğru, namuslu bir adamdı. Oğlunu gözleri yaşararak bağrına bastı. Rıhtımda bir kenarda duran sade, mahzun, utangaç gene kızın kendilerile alâkadar olduguna ihtimal vermiyerek oğlunu bir kenara çekip götürüyordu. îr« fan biraz tereddüdle: Baba, dedi. Sana yazmıştım, Ley* lâ... Oğlunun elile gösterdiği gene kızî Sami Bey... Vay, gelinim..* Diye karşıladı. Yanına gitti, onu da aralarına alarak yürümeğe başladılar. {Arkası var) = HACI RAŞİD «Cumhuriyet» in milli sergüzeşt romam • 8 gibi sevmeğe başlıyacağından eminim... Fakat adamcağızı sizin evde kalmağa nasıl razı edeceğiz?.. Tabiî o, otelde kalmak istiyecektir. Amma ben ısrar edeceğim. İkisi de sustular, bir müddet istikbal tahayyüllerile gözleri dalarken İrfan: İyi ki geceyi sizde geçirdiğimi giz ledik; farkeden olmadı. Yoksa bunu babamın duyması bütün projelerimizi altüst eder. Böyle meselelerde hiç müsamahası yoktur. Eğer hakikati bilse... Evet, bilse... Gene sustular. Yokuşun altbaşına yaklaşıyorlardı. Bir ara Leylâ heyecanla: Aman İrfan, dedi. Bıliyor mu sun, bu gece nekadar korktum?... Tam geceyarısı mıydı, geçiyor muydu? Bilmem.. Uykumun arasında bir ses işittim. Acı acı bir ses... Uyandım. Aşağıdan geliyordu. Amma tam Adilenin odasımn üstünde yattığım için Adilenin odasından Ben bunu söylemeği düşündüm. Amma bir takım vaidlerle aldatılacağımı sanarak büsbütün yese düşer diye kork tum... Neyse, bunları geçelim. Onlar mazi idi. Biz istikbalimize bakalım... Babanın kimbilir nasıl bir saikle annene ve sana karşı biraz haşin olmasını artık mazur gör ve onu hayırla yâdet. Ben bugün sana yeni bir baba tanıtacağım. Leylâ nemli gözlerini silerek İrfamn koluna girdi ve Mercan yokuşundan in meğe başladılar. îrfan devam etti: Benim babam da sert bir jandarma zabitidir. Fakat bu zâhirî sertliğinin içinde o kadar müşfık, o kadar yumuşak kalbi vardır, ki seni ve hayatmı tanır tanımaz gözlerinin dolacağını göreceksin. Zaten mektublarımda bir iki defa senden bah setmiştim. Hepsi o kadar... Bugün seni nasıl hararetle karşıladığını görerek şefkatinin derecesini anlıyacaksın... İstanbulda kalacağı iki üç gün içinde seni «vlâdı Doğrusunu istersen, dayımın bana vadettiği para bir idarehane açmaya ancak yeter. Fakat ben bu parayı aldıktan sonra dayımdan üç dört yüz lira daha koparmayı ümid ediyorum. Gene kız, sisten kurtularak aydınlaşan Boğaz sularına daldı. Şimdi onu derin bir hüzün sarmıştı. Ah îrfan, dedi. Hayatım o kadar karanlık ki bu karanlık içinde senden başka ümidim yok. Yalnız sana güveniyorum. Herşeyimi bildığin için gizlemeğe lüzum görmüyorum: Babam beni hem kimsesiz, hem beş parasız bırakarak öl Ya sen. Eline küçük bir servet geç dü. Sen olmasan benim için yapılacak mek üzere olduğundan bahsediyor ve o iki şey var: Ya hemen Balıkesirdeki fana güvendiğini söylüyordun ya? kir amcama gitmek, yahud burada çalışıp Evet... Fakat bu paradan babamın kazanmak. haberi yoktur ve olmıyacaktır. Bıliyorum... Neden? Halbuki birkaç ay daha sabretme Çünkü, sana anlatmıştım ya, dayıyi, hatta şu evi muhafaza ederek sabretmın vereceği bu parayı almamı asla istemeyi tavsiye ederek bana ümid ve hayat mez. Dayımla arası iyi olmadığı için... veren sensin, amma görüyorum ki sen de Halbuki benim mektebden çıkmca memur olmaya niyetim yok. Hususî bir bü zayıf istinadgâhlara güveniyorsun... İrfan, kaşlarını çatarak azimkâr bir ro açmak için bu paraya ihtiyacım var... Alacağım. Fakat rica ederim senden, sesle: Hayır, hiç zayıf değil, dedi. Makimseye bu meseleden bahsetme. dem ki ben seni bu kadar seviyorum, Tabiî..*