CUMHURÎYET 19 îkinciteşrin 1936 Almanya ile Italya nasıl berabere kaldılar ? Almanlar birinci devreyi 2 1 galib vaziyette bitirmisti. Fakat... Lik maçları Fenerbahçe Beşiktaş bu hafta karşılaşıyor T. S. K. İstanbul Bölgesi Putbol Ajan lığından: 21/11/1936 cumartesi günü yapılacak lik maçları Taksim stadi: Eyüb . Güneş B takımlan saat 13,20 hakem: Samim Talu. Galatasaray Hilâl B takımları saat 15 hakem: Tahsin Ozsoz. Şeref stadı: İstanbulspor Beykoz B takımlan saat 13,20 hakem: Ekrem Ersoy. Fenerbahçe Beşiktaş B takımlan saat 15 hakem: Feridun Kılıc. Fenerbahçe stadı: Suleymaniye Anadolu B takımlan saat 13,20 hakem: Halid Ozbaykal. Topkapı Vefa B takımlan saat 15 hakem: Rıfkı. 22/11/1936 pazar günü yapılacak lik maçları Taksim stadı: Alan gözcusü Adil Giray Kasımpasa Anadoluhisarı A takımları saat 11,30 hakem: Kadri Celâl. Eyub Guneş A takımları saat 13,10 hakem: Şazı Tezcan. Yan hakemleri: Bahaeddin ve Samim Talu. Galatasaray Hilâl A takımları saat 15 hakem: Adil Giray. Yan hakemleri: Müfid ve Feridun Kılıc. Şeref stadı: Alan gözcusü Muhtar Oygur Ortakoy Karagümrük A takımları sa at 11 hakem: Emin Fuad. Beykoz İstanbuLspor A takımlan saat 13,45 hakem: Ahmed Adem. Yan hakemi Rıfkı. Fenerbahçe . Beşiktaş A takımlan saat 14.30 hakem: Sadi Karsan. Yan hakem leri: Nuri Bosut ve Adnan Akın. Fenerbahçe stadı: Alan gozcüsü Saim Turgud Davudpaşa Beylerbeyi A takımları saat l l hakem: Burhan Apak. Suleymaniye Anadolu A takımları saat 12,45 hakem: Saim Turgud. Yan ha kemleri: Ekrem Ersoy ve Halid Ozbaykal. Topkapı . Vefa A takımları saat 14,30 hakem: Sabih. Yan hakemleri: Tarık ve Tahsin Ozsoy. Almanya ile Italya BurRodoslu garsonun ebedî gos hükumetini tanıdı îrak Prensesi kocasından ayrılıyor aşkı sona erdi Bir Fransız gazetesinin haber verdiğine göre, Rodos otellerinden birinin kapıcısı Anastas Haralambi ile evlenen Irak Prensesi, bu küfüvsüz izdivaca bir nihayet verecek olan mahkeme kararını beklemek vaziyetindedir. Anastas Haralambi, zengin olmak ümidile aldığı prensesin ailesinden para sızmadığını görünce işi sinemacılığa dökmek istemiş, bunu haber alan bir Amerikalı filim kumpanyası, Prensesle kendisinin bizzat rol almaları şartile çevrilecek bir filim için 150,000 dolar ücret vermeği kabul etmiştir. Anastas bu teklifi derhal ve memnu niyetle kabul etmişse de, Prenses kat iyyen yanaşmamış, bunun üzerine karı koca bir hafta evvel ayrılmak üzere Kahire mahkemesine talâk istidası vermişlerdir. Ihtilâlciler Barselon limanındaki ecnebi gemilerini limanı tefke davet ettiler [Baştarafı 1 inci sahıfedeı kumeti milliyetperver îspanyol hükume tini tanımağa karar vermiştir. General Franko hükumetile diplomatik münase bat tesisi için İspanyaya bir maslahatgüzar gönderilmesine ve Madriddeki İtalyan elçisinin geri çağırılmasına karar verilmiştir. Bu akşam Berlinde neşredilen tebliğ de ayni mealdedir. sefareti, Madriddeki sefirlerin Madrid bombardımanının bütün dünyanın vicdanını isyana sevketmiş olduğunu bildir mek üzere asilerin yanına gitmek arzu sunu izhar etmiş olduklarını bildirmektedir. Sefaret, bu teşebbüsün İngiliz masla hatgüzarile Madriddeki Arjantin ve Meksika sefirleri tarafından yapılmış olduğunu ilâve etmektedir. Cenevrede endişe Neft Sendikatın kasasını kimler soyacaktı? Almanya talya maçından heyecanlı bir an Berlin 15 (Hususî muhabirimizden) Bugün Berlinde oynanan Italya • Al manya millî futbol maçını seyretmek için yiiz yirmi bini mütecaviz seyirci büyük Olimpiyad stadyomunu doldurmuştu. Iğne atacak bir yer kalmadığı gibi ikinci mevki tribünlerde de haddinden fazla bilet satıldığından maçı herkes ayakta olarak seyretmeğe mecbur kalmıştı. Bi letlerin satılış tarzına nazaran seyircile rin kısmı azamını, vilâyetlerden gelen ler teşkil ediyor, ancak otuz bin kişisini Berlinliler teşkil ediyordu. Sırf bu maçı seyre gelen taşralılar için 62 hususî tren Berline doğru kaldırılmıştı. Stadyomun yanında otomobillere mahsus durak yerinde 7 bin otomobilin bulunduğu söyleniyordu. Maçın başlamasına daha bir saat vakit olmasına rağ.nen bütün yerler sahibleri tarafından işgal edilmişti. Maça yarım saat kala Propaganda Nazin doktor Göbbels, İtalyanın Berlin sefiri Ottolico, Italya ve ecnebi kordiplomatiği, Italya gencIik teşkilâtı kumandanı ve futbol federasyonu reisi General Baccaro, Almanya devlet spor teşkilâtı reisi Tschaume, bir çok spor ve genclik teşkilâtı reisleri ve generaller şeref tribününde yer aldılar. Maça nihayet bir çeyrek kala başta meşhur tek seçici Pozzo olmak üzere İtalyanlar sahaya çıktılar. Pozzo takımr nın kaptanı Ollemandiye son nasihatlerini verirken büyük bir alkış tufanı arasında Almanya takımı da sahaya geldı. Her iki milletin ikişer millî marşları çahndıktan sonra iki takım kaptanı İsveçli ha kemin yanına gelip kalelerini seçtiler. Takımlar yerlerini aldılar. Oyuna tam vaktinde hakemin keskin düdüğile baş landı. Sahada iki taraf şu şekilde yer almıştı: Almanya: Jakob, Münzenberg, Munkert, Goldbunner, Kitzinger, Janes, Urban, Szepan, Siffling, Gelleş, Elbern, Italya ise: Olivieri, Monzeglio, Allamandi, Serontoni, Andreolo, Vargifen, Pominati, Perozzolo, Piola, Ferreri, Kolauni. Hakem de isveçli Eklöv idi. Daha ilk dakikalar gayet sinirli geçer ken Almanya takımının gözbebeği Münzenbergin hatası yüzünden Italya sola çiğı Colaussi güzel bir atlatma ve müteakıben fevkalâde bir kafa vuruşile ilk golü Almanya kalesi ağlarına taktı. Kaleci Jacob topu ağlardan çıkarırken yüzbin kişilik stadyomda kalın bir uğultu halinde hayret sesleri yükseliyordu. Top ortaya geldi. Almanlar anî bir hücuma geçtiler. Maç gayet hırçınlaş maya ve sertleşmeğe yüz tuttu. Her Italyan favülü büyük bir gürültü ile kar şılanıyordu. Almanyanın hücumu uzun müddet devam etti. Aara sıra İtalyanlar da hücumlarda bulunuyorlardı. Bu hü cumlar pek ender fakat daima tehlikeli oluyordu. Yarım saat geçtiği halde Alman tazyiki bir müsmir netice veremi • yordu. Almanya kaptanı sağiç Szepan fevkalâde paslarile mükemmel surette takımını idare ediyordu. Bu esnalarda iki güzel fırsat kaçtı. Almanlar nihayet 35 inci dakikada merkez muhacimleri Siffling tarafından beraberlik gollerini atabildiler. Bu gol gene Szepanın fev kalâde bir pası sayesınde oldu. Ceza çizgisi hnfâsınthMi verdtği pası Stffrnrçf dört beş metro dahilinde İtalyan kale sine soktu. Bu gol üzerine stadyom da kikalarca alkış ve bravo sesleri ile inledi, durdu. Cenevre 18 (A.A.) İtalyanın Franko hükumetini tanımak hususundaki kararı burada paktın onuncu maddesinin ihlâli mahiyetinde telâkki edilmektedir. Keza, konseyde de zorluklar çıkabilecektır. Zıra îspanya konseyde azadır. Diğer memleketler de İtalyayı takib ettikleri takdirde bu zorluklar artacaktır. Milletler Cemiyetinin gelecek içtimaı Talâk kararmdan sonra, sabık kapıcı"?/ 12 tarihindedir. nın, şöhretini kâfi derecede yaptığına thtilâlciler Barselona hücuma emin bulunduğu Holivuda hareket edehazırlan lyorlar ceği söylenmektedir. Lizbon 18 (A.A.) Hariciye Nezareti, Burgos hükumeti tarafından gön derilmiş bir tebliği neşretmektedir. Bu tebliğde Barselon limanında bulunan ecnebi gemilerin hemen limanı terketme Bahçekapıda Sovyet Bankası binası leri ve ecnebilerle gayrimuhariblerin şe nın üst katında bulunan Neftsendikat hirden çıkmaları taleb olunmaktadır. şirketi soyulmak istenmiştir. Hâdisenin Palamos limanının topa tafsilâtı şudur: Fastan şimdiye kadar 25,000 asker getirildi Paris 18 (A.A.) Havas Ajansı nın Tanca muhabirinden: îspanyol Fa sındaki asilerin askerî makamatı, İspan yada ileride yapılacak askerî harekât için yerlilerden asker toplamaktadır. General Fr'ankonun yakında İspanyaya on bin Faslı asker gö'nderecek vaziyette olduğu söylenmektedir. Şimdiye kadar Cebelüttarık Boğazından 25,000 Faslı asker geçmiş olup İspanyada muharebe etmektedir. Yerliler, General Frankonun ispanyol Fasına muhtariyet vereceğine kani bulunmaktadırlar. müdahale komitesinin projesi . < Londra 18 (A.A.) Royter Ajansının haber aldığına göre, îspanya işle rine ademi müdahale komitesi 40 îspanyol merkezinde 7 şimalî İspanya, 6 Fas ve Balear limanile 14 Akdeniz lima nında beynelmilel bir kontrol tesis etmek niyetindedir. Bu kontrolun tren hatlarile Portekiz hududuna da şamil olacağı söylenmektedir. Kontrola bin kadar müşahid tayin edilecektir. Ademi Arsenal galib Ingiltere lik maçlarının on beşinci haftası oyunlan için karşılaşan Arsenal • Birmingam maçında 50,000 seyirci bulunmuştur. İlk devreyi 1 0 galib bitiren Arsenal ikinci devrede iki sayı daha yaparak 3 1 galib gelmiştir. Arsenal bu oyundan sonra likte do kuzuncu vaziyete kadar yükselmiştîr. ya kalecisi Jakob karşıladı ise de elinden kaçırdı. Bu esnada süratle topu kapan soliç beraberlik golünü Alman ağlarına taktı. Bu gol onuncu dakikada olmuştu. 15 inci dakikaya doğru tekrar Alman * ların hücumuna şahid oluyoruz. Güzel bir Alman hücumunu İtalyan sağ beki ancak kornerle savuşturabilidi. Bilâhare bu korneri de kolaylıkla kurtarabildiler. İtalyanlar tekrar hücuma geçtiler. Şinv di Almanlar asabî ve sert oynamağa baş* ladılar. İtalyan merkez muavini Andreolo yaralandı. Dışarı çıktı. İtalyanlar gene fevkalâde çalışmağa başladılar. Muhakkak bir kolle neticelenecek bir hücum Alman sol müdafii Munkertin sert biı stopu ile durduruldu. Munkert topu durdurmadan sağ açıkları Eeberne yolladı. Muavini atlatan Elbern İtalyan sol mü" dafiini de atladı ise de sağ müdafiin süratli bir müdahalesi topu kaçırdı. Son dakikalar yaklaşmıştı. Halkm teşcileri Almanları daha fazla gayrete getirmişti. Bir iki güzel Alman hücumuna şahid oluyoruz. Fakat İtalya beklerinin fevkalâde müdahaleleri her şeyi yarım bırak* tırıyordu ve oyun değişmeden iki ikiye berabere bitti. Alman takımı bu golden sonra açıl mağa ve temiz oynamağa başladı. Bu esnada İtalyanlar sinirlenmeğe ve müte madiyen favul yapmağa başladılar. Bu kendilerine pahalıya oturdu. Kaleleri yakınında çekilen bir favül fena halde sı kışmalarını doğurdu. Bu karışıklık esnasında fevkalâde güzel bir pastan gene istifade eden Almanya merkez muhacimi Siffling pası durdurmadan şimşek süra tinde bir hızla İtalyan kalesine soktu. Bu gol 41 inci dakikada oldu. Bundan sonra Almanya iki bir birinci haftayımı galıb bıtırdı. İkinci haftayım başladığı zaman oyun her iki takımm muhakkak galibiyeti elde etmek azmile oynadıklarını isbat eden bir manzara arzediyordu. Bilhassa İtalyanlar çok iyi görerek, iyi yer tutarak süratle oynamağa başlamışlardı ve oyun Almanya nısıf sahasında oynanmağa başlandı. Gene Almanyanın müdafii Müzenberg çok fena bir favül yaptı. Bu meşhur ve en iyi Alman oyuncusunun bugün çok fena bir günü idi. Kendisile son günlerde çok fazla meşgul olan matbuat sanki onu şımartmış olacak ki mağBu netice Alman rur oyunu sayesinde Alman takımı iki bir kazancdır. gol yemiş oldu. Çekilen frikiki Alman Pazartesi sabahı Neftsendikat müdürü odasına gelmiş ve içinde hususî evrakı bulunan büyük kasajı açmak isterken kasanın kilidi yanında açılmış olan üç delik görmüştür. Bunun üzerine Emniyet Müdürlüğü vak'adan haberdar edilmiş tir. Polis tarafından yapılan tetkikat ve tahkikat neticesinde hırsızların dışarıdan girmediği anlaşılarak ve kasa açmakta mahir sabıkalıların da kasaları eritmek suretile açtıkları gözönünde bulunduru larak bu işin bina dahilinde bulunan bazı kimseler tarafından yapılabileceği neticesine varılmıştır. Bu noktadan tahki kat derinleştirilmiştir. Neticede cumartesi ve pazar akşamları geç vakte kadar binanın kaloriferlerini tamir etmek için çalışan Yunan tebaasından Todori, italyan tebaasından Albert ve Halil adındâ üç işçi yakalanarak sorguya çekılmişler dir. Her üç işçi de bu işi yapmadıklanm, kendilerinin boş yere yakalandıklarını ıddia etmektedirler. Bu üç maznun dün öğle üzeri tahkikat evraklarile birlikte Emniyet ikinci şubeden Eminönü Em niyet memurluğuna sevkedilmişlerdir. Oradan Adliyeye teslim edileceklerdir. tutulduğu doğru değil Güreş sporunu yükseltmek için Millî takım ve Galatasaray güreş kaptanı Nuri, Federasyon tarafından muallim olarak Angaje edilmiştir. Birkaç güne kadar Anadoluya gidecek olan Nu ri, muhtelif şehirlerdeki güreşçileri ça hştıracaktır. Nuri, evvelâ İzmire gidecek ve ilk çalışmalara orada başlıyacaktır. Güreş Federasyonunun bu teşebbüsü çok yerinde bir harekettir. Ankara Bölgesi Başkanlığına Atletizm Federasyonundan: Türk atletlerinin biomorfolojik anke tine başlanmıştır. Bu tetkikler Genel Merkez üyelerinden Dr. Şevket Aziz Kansu tarafından Tarih Fakültesi An tropoloji Enstitüsünde yapılacaktır. Bölgenizde bağlı kulüblerde çalışan takımı için büyük atletlerin bir listesile bu muayeneye hangi günler geleceklerinin bildirilmesini rica ederim. Saygılar. Nevin Hassan Barselon 18 (A.A.) Palamos limanının asilerin elinde bulunan Canarias kruvazörü tarafından bombardıman edilmiş olduğu tekzib olunmaktadır. Bu kruvazörün yalnız bir» gemiyi topa tutmuş ve sonra hükumet tayyarelerini gö • rür görmez savuşmuş olduğu tasrih edil Hükumetçilerin yeni tayyareleri mektedir. Observer gazetesinin Talavera mu Madride yangın bombaları da attldı habiri yazıyor: Madrid 18 (A.A.) Asilerin yan«Asi kuvvetlerin iddialarına göre Sovgın çıkaran obüslerle yapmış oldukları yet Rusya îspanya komünistlerine şim « bombardıman dolayısile birçok varoşlar, diye kadar vermiş olduğu tank, tayyare alevler içındedir. Bu bombardıman, şim topu, gaz bombası ve saire gibi harb maldiye kadar yapılanların eri şiddetlisi ol zemesine ilâveten 100 aded en son momuştur. Puetra del Solanın merkez cad del seri bombapdıman kabiliyetini haiz deleri de alevler içindedir. Dün akşam tayyare vermiş bulunuyor. mütemadiyen şiddetli infilâklar olmuş Bunu teyid eder mahiyette olmak üzetarafından uçurulan bir teleton merkezi binası yakıhıha bir'borh kısım tayyarelerin bu yeni tiplerden ol ba düşmüştür. Asilerin yangın çıkarm:ş duğu iddia edilmektedir. olan bombaları, şehrin birçok yerlerinde Bu tayyareler sürat itibarile asilerin patlamıştır. Telefat miktan 300, yara kine faik olup dün Madrid üzerinde lıların miktan da 700 dür. Hasarat mü harbettikleri esnada süratlerinden istifade himdır. ederek asi tayyarelerin etrafında kolaylıkla bir daire çizmekte bulunuyorlardı. Franceses köprüsü civarında Asi tayyarelerin bunların elinden kurmuharebeler Madrid 18 (A.A.) Harbiye Ne tulabilmelerine havanın bulutlu olmasınzareti, asilerin de Los Franceses köprüsü dan istifade ederek yaptıkları manevra yakınında tazyiklerini artırmış olduklan sebeb olmuştur.» nı kabul ve orada milislerin şiddetle mukavemet eylemekte bulunduklannı ilâve eylemektedir. Asilerin bir tankı zapte dilmiştir. Harbiye Nezareti, üç motörlü bir tayyarenin Avila tayyare meydamnı bombardıman etmiş ve asilerin birçok tayyarelerini hasara uğratmış olduğunu âve etmektedir. Madridin dünkü bombardımanı Ticaret Odası Istanbulun son üç ayMadrid 18 (A.A.) Dünkü bom lık toptan eşyanın piyasa vaziyetini gösbardıman, bilhassa telefon binasını istih terir bir endeks neşretmiştir. Bu en daf ediyordu. Fakat binaya isabet vaki dekse nazaran, hazirandan sonraki ayolmamıştır. Bombardıman esnasında so ların birinci ve ikinci aylarında toptan kaklarda kimse yoktu. Bütün ahali, hu eşya fiatları bir düşüklük göstermiş, fakat. sonra tekrar yükselmiştir. susî melcelere sığınmıştı. Cumhuriyetçi Yükseliş en ziyade toptan gıda madlerin avcı tayyareleri, süratle havalan delerinin fiatlarında görülmüştür. Mamışlar, asi tayyareleri kaçırtmışlar ve bir den fiatlarında küçük bir düşüklük tanesini de düşürmüşlerdir. vardır. 1 1 ** Son üç aylık piyasa vaziyeti Ithalât eşyası fiatları düşüyor Madriddeki ecnebi sefirlerin bir kararı Vaşington T8 (A.A.) Bu üç ay zarfında ithalât eşyasının toptan fiatları düşmüş, buna mukabil İspanya ihracat eşyası fiatları yükselmiştir. pıya dayanarak dışansmı iskandil etti. Küçük bir sofa, ötede bir merdiven... Burası neresi, beni buraya kim getirdi? Diye bir hayli düşündü. Akşam Hiristonun meyhanesinde Murad isminde bir adamla buluştuğunu, bu adamı o gün Asmaaltında iş ararken bulduğunu, ki min nesi olduğunu bilmediği halde kendisini davet ettiğini, hatta rakı ikram ettiğini hatırladı. Fakat sonra?... Dük kândan nasıl çıktığı, nereye gittiği hiç hatırında değildi. İyi kafayı tütsülemişim; dedi. Amma neye yarar? îspirto karın doyurmaz. Bugün ne yapacağız?.. Diye düşünürken sofada iki adım attı, iki defa öksürdü. Yukarısını aşağısını dinledi. Ses işitmeyince sağa sola baka rak merdivene geldi. Ahşab eski basa maklar, onun iri vücudünü yüklenince gacırdıyordu. Fahri bir an evvel sokağa kapağı atmak için merdivenleri üçer beşer indi. Başka bir odaya girdi ve sokak kapısını gördü. lArkası var] Pendikteki beyaz ev Zabıta romanımız: »4 Fahri bü cesareti aldıktan sonra birbiri arkasıra sekiz kadeh devirdi. Dokuzun cuyu ısmarlıyacağı sırada karşısındaki elini tuttu: Dur bakahm, terkos suyu mu içiyorsun be mubarek?... Tutuyoruz de dik amma herşeyin adabı erkânı, haddi hududu var. Murad, delikanlının şaşkınhğına aldınş etmiyerek kendi kadehini tamomladı. Sonra hesab gördü ve Fahriye birşey söylemeden işaret etti; kalktılar. Hiristonun meyhanesi ağzına kadar dolmuştu. Murad kalabalıktan kuıtui mak için epeyce müşkülât çekti. Muva zenesini de güç temin ediyordu. Fakat kapıdan çıktığı zaman arkasmdan gelen Fahrinin sağa sola yıkıldiğını, ondan bundan yumruk, tekme yediğini görünce yüzünde ahşık olmadığı tebessüm çizgi leri belirdi. Kapıya dayandı ve arkadaşını bir hayli bekledi. Kapıya yaVlaslığı zaman onu kolundan tuttu. îki bas?m?k zmdan yanmyamalak bir iki kelime du lıkta ayaklarile Fahriyi dürterek: Diye bağırdı. Ses yoktu. Onun eiieriyuldu: Hey delikanlı, kımılda bakahm; ni ve iri vücudünü yukarıdan aşağıya sü Nereye geldik? zerek kendi kendine: amma nazlı şeymişsin ha!.. Murad bir sigara sararak: Her işe gelir, mükemmel sürücü Diye bağırdı. Fahri son bir gayretle j beygiri!... Çattık seninle be!.. diye mıııldan ayağa kalktı. Koluna giren Muradın aDedi. Fahrinin ayaklarını bu örlüsüz, dı. Daha bir yere geldiğimiz yok. Sen dımlarını takib ederek bir taşlık geçti. merdiveni zorla çıkardı: nereye gideceksin? Bilir miyim ben?.. Uç dört basamak merdiven çıktılar. samanları fışkırmış minderin üstüne itearek. Açhktan mı çıktm be Guya oturup konuşacaktık. Hemen sı Bomboş, basık tavanh bir odaya girdiler. rek odanm iki penceresini ıvice yokladı, Üstüste içecek ne vardı?... zıverdin. Ayaz da para etmiyor mu a Odanın nihayetinde bir kap. açan Mu örttü. Sonra lâmbayı alarak son defa Diye haykırdı; Fahri cevab vermedi. mubarek?... rad, Fahriyi karanlıkta şaşırmadan sev misafirine baktıktan sonra çekildi, gitti. Sağına soluna baktı. Duvara yaslandı. Ertesi sabah daha ortalık yeni ağarırVe sigarasını yaktıktan sonra tekrar kederek bir sofaya çıkardı. On basamakYürüyecek hali yoktu. Murad onu ko lı dığer bir merdivenden sonra buz gibi ken Fahri bütün kemikleri kırılmış gibi koluna girdi ve tekrar başaşağı sürüklelundan çekerek yokuş aşağı süriikiedi. meğe başladı. Gene sağda, solda bir ta , soğuk bir odaya soktu. Köşede hasırları j ağrıyarak uyandı. Etrafına bakındı, gözKendisi de epeyce içmişti. Fakat ona vız leri bu alaca karanlığa alışınca yanda kım sokaklara girdiler, çıktılar. Hatta I dökülen bir mindere bıraktı. geliyordu. Hele soğuğa çıktıktan sonra ayni yolları geçtiler. Neden sonra Mu Kendisi geriye dönerek bir lâmba yak bir eski konsol ve iki hasır iskemleden kuvvetini toplamıştı. Halbuki Fahriyi rad bir kapının önünde durarak cebin tı ve bu gaz lâmbasının sarı ziyasında başka eşya göremedi. Tahtaları aralık bıraksa devrilecek, çamurlara yuvarlana'den bir anahtar çıkardı. evvelâ kırık mermerh köhne konsolun, bir döşeme ve kirli perdeleri kapalı iki caktı. Bir tarafı yüksek bir kilise duvaSokak karanlıktı. Karşıki pansiyon sağından solundan çatlamış aynasında pencere bu odada ilk ve son gözüne ilirile kapalı, solunda pencerelerinden sölarda, evlerde çoktan lâmbalar sönmüş, kendi yüzüne baktı. Sonra başrnı çevire şen şeyler oldu. Gerinerek soğuktan buz nük ışıklar görünen eski kârgir ev'ter sı kesilen vücudünü harekete alıştırmak isherkes uykuya dalmıştı. Murad anahta rek minderdeki Fahriyi süzdü.. ralı yolu geçtiler. Uzaktan küçük bir nn deliğini bularak kapıyı actı ve orada Fahri, ayaklarını yere uzatmış, yan tedi. Sonra yanındaki perdeyi yavaşça caddenin kalabalığı görünürken yandaeşiğe çöken Fahriyi zorla kaldırdı. beline kadar mindere serilmii, baş;nı bir araladı, dışarıya bakü. Pencerenin ö ki dar bir sokağa saptılar. Bu sokağm İçeri soktu ve kapının yanıbaşındaki yastığa dayamış, sızmış kalmıştı; ağzı a nünde demir parmakhklar vardı. Karşınihayetinde Murad Fahriyi bir duvara bir tahta sandığm üstüne bıraktı. Kendi çıktı. Sirtında eski ceket, yırtık bir göm da yanmış veya yıkılmış bir kârgir evin dayıyarak: si dışan çıkarak birkaç adım ileriye git lek vardı. Pantolonu gömleğin üstünde enkazı, yanında bir arsa ve diğer tara Yoruldum be yahu, dedi. Biraz ti. Geldikleri yolu gözlerile taradi. Ka bir iple bağlıydı. İri elleri mindere geÜşi fmda boş bir ev... kendine gel de konuşalım. ranlığı yırtmak istiyerek birkaç saniye güzel düşmüstü. Murad bu ellerden biFahri nerede bulunduğunu anlıyamaFahri oralarda değildi. Duvara da bekledi ve birden geriye dönerek içeriyc rini tutarak sarstı: dı. Ayağa kalktı; ortalık buz gibiydi. İ yandığının farkında bile olmamıştı. Ağ girdi, kapıyı kapadı. Sonra gene karan Hey delikanlı!... ki adım atarak kapının önüne geldi. Ka