CUMHURİYET 19 İkincitesrin 1936 Deniz okulundan 6 yıl ön1 ce çıkan tarih gibi ihtiyar Şehir ve Memleket Haberleri Hukukî bir mesele halledildi Doğru Değil mi? Şirketi Hayriyeden insaf bekliyoruz Siyasî icmal c «0 zamanlar denizlerde İngiltereden sonra bizdik, on üçü zırhlı olmak üzere altmış beş parçalık Temyiz heyeti umumiyesi miihim bir karar verdi heybetli bir donanmamız vardı» Beyoğlu üçüncü sulh ceza hâkimliği ıpak gibi yumubir darp ve hakaret davasına aid iki taşak ve parlak bir rafm feragat arzusunu kabul etmiş, faak çerçeve içinde, kat Müddeiumumiliğin itirazı üzerine yetmiş sekiz yılın evrak tetkik edilmek üzere Temyiz izlerini taşıyan termahkemesine sevkedilmişti. Temyiz temiz bir çehre: ceza dairelerinden biri müddeiumumiye 160 ıncı yıldönümü akseden ahkâmı şahsiyeye aid davalarkutlulanan Deniz da iki taraf davadan ferağat dahi etseler hâkimin bunu kabul etmiyerek daHarb mektebi ve vaya devam edeceğine karar vermişti. Lisesinin en eski Bu karara da hâkim itiraz etmiş ve evtnezunu ve bu mekrak bu defa Temyiz heyeti umumi tebi Kasımpaşadaki yesine gönderilmişti. Heyeti umumi bir harabeden Heyyede, hâkimin feragat kararını kabul belideki bugünkü etmesi kanuna muvafık görülmüş, bu yerine getiren Patsuretle âmme davasının da ortadan rone Mustafa Pakalkmış olacağına hükmedilmiştir. şanın oğlu miralay Şimdiye kadar bu kabil birçok dava mütekaidi Tevfik larda ferağatin kabul edilip edilmemesi Gökmen. üzerinde ayrı ayrı hukukî mütalealar Şimdi Hey yürütülmüştü. beliden, mektebden Temyiz heyeti umumiyesinin bu kageliyorum. Sizi hürrarı, bu hukukî hâdiseyi halletmiştir. metle, muhabbetle andılar, ve bugün ÜNÎVERSITEDE orada bulunmayışı Lisan kurlarına devam etminıza üzüldüler. yecek talebeler Diyişime, sevinc Üniversiteye kaydolunan talebeler le acıyı birleştiren den lisan kurlarına devam etmiyecek bir gülümseme ile olanlarm muafiyet imtihanları 23 teş cevab veriyor: rinisanide yapılacaktır. Lisan muafi Ah... Dizle Deniz mektebini 90 sene evvel Heybeliye yerleştiren, bugünün yet imtihanlarma gireceklerin ayın rimde derman ol en ktdemli deniz zdbiti mütekaid miralay Tevfiğin babast 21 inci gününe kadar Diller mektebi kasaydı da gidebilseyPatrone Mustafa Paşa merhum lemine müracaat ederek kayidlerini dim.. yaptırmaları lâzımdır. Ve, bir asra yakın zamanın elinde iki daüssılasma doyamıyan ihtiyar muhata Bir tayin büklüm olmuş vücudünü göstererek ha • bım: Edebiyat Fakültesi coğrafya şubesi Ben o zaman Mes'udiyede idim zin hazin içini çektikten sonra: doçentlerinden Cemal Alagöz, Ankara Altmış bir sene evvel mektebden diye devam ediyor bütün gemilerle beTarih ve Coğrafya Fakültesi beşerî coğmezun olduğum gün on yedi yaşınday raber bizimki de tersaneye çekilmiş, kıçrafya doçentliğine tayin edilmiştir. Üç tan kara bağlanmıştı. Gemiye dostlar dım. senedenberi İstanbul Üniversitesinde Diye söze başlıyor ve tarih gibi ihti alışverişte görsünler diye gider gelirdik. ki tedrisatı ve arkadaşlığile kendisini yar, tarih gibi uzaktan, ancak işitilebilen Asker de yoktu ki talim yaptırarak vakit Üniversite muhitine ve fakülteye mü geçirelim. Arkadaşlar başbaşa verir, davim genclere ' sevdiren bir sesle devam ediyor: kıymetli O zaman da mektebimiz fevkalâ sabahtan akaşama kadar çalçene sohbet doçente yeni vazifesinde de muvaffak de denebilecek bir mükemmeliyette idi. ederdık. Böylece, o canım donanma olmasını temenni ederiz. Yedi senelik olan Heybeli mektebine meşrutiyetin ilânına kadar uyukladı, yoÜniversitede spor faaliyeti rüşdiye mezunlan ahnıyordu. Biz girdi sunladı, paslandı, harab oldu. Edebiyat Fakültesi Talebe Yurdu, fa Meşrutiyet ilân edilince?.. ğimiz sırada bütün idadiler Galatasaray külte enstitülerine devam eden talebe Ösmanlı donanması da Har'ac me Sultanisinde birleştirildiği için, gittik, üç ler arasında voleybol maçları tertib etsene orada okuduk. Tekrar Heybeliye zad altmış bin liraya satıldı. Altmış beş meğe karar vermiş ve bunun için bir dönerek dört sene sonra 25 kişi mezun parça gemiden sadfece <Mes'udiye, Asarı program hazırlanmıştır. İlk maç bugün, olduk. Tevfik, Fethi Bülend, Avnullah, Muini edebiyat ve felsefe enstitüleri müda Arkadaşlarım arasında yaşıyan bir Zafer, İclâliye, yeni Hamidiye ve Me vimleri arasında yapılacaktır. Coğraf cidiye kruvazörleri ve beş altı parça da ya ve tarih enstitüleri müdavimleri aben kaldım. rasmda da önümüzdeki salı günü bir Mektebi bitirince bizi Hudav«ndigâr ha alıkonmuştu. Ve bir çocuk gibi içini çekerek, ken maç yapılacak ve bu her iki maçın ga talim gemisine verdiler. Burada mektebimizden gelen Mister Astvitin riyase dini, unutulmuş ıstırablardan taze bir se libleri karşılaştırılmak suretile bir takım seçilecektir. Bundan sonra bu spor tindeki dört kişilik İngiliz muallim heye vincin kucağına bırakıyor: faaliyetleri bütün fakülteler müdavimti da vardı. lerine de teşmil edilerek bir Üniversite Hüdavendigâr bizi Heybeliden alınca voleybol takımı yetiştirilecektir. Marmaraya açıldı. Oradan Akdenize Bundan başka Talebe Cemiyeti, Üniçıktık. Selânik, Girid, birçok adalar ve versite binası arkasmdaki geniş sahada Arnavudluk kıyılarını aşarak Venedik bir futbol sahası kurulması hususu için körfezine, sonra İtalya sahillerini geze dekanlık vasıtasile Rektörlüğe müra rek Fransaya nihayet Maltaya ve ta... caat etmeğe karar vermiştir. Cibraltaya kadar uzandık. Talebe cemiyetinin spor faaliyeti Cibraltadan Afrikanın şimalini, liman hakkındaki bu teşebbüsleri Üniversite gencleri arasında memnuniyetle kar liman dolaşarak iki sene süren cidden isşılanmaktadır. tifadeli bir seyahat sonunda anavatana döndük. Seyahatimiz altı aydan fazla siirdüğü için dönüşte birinci mülâzim ol«Böyle Bahrrye mektebi olmaz» diye duk. mektebi Heybeliye götürmüştü. Titriyen parmakları arasındaki, bıyıkBir lâhza sustuktan sonra, gene acı ları henüz terlemiş, ceketinin kolları dört dolu mazinin kapkaranlık dehlizlerinde sıra sırma şeridle bezenmiş Aziziye fesli dolaşıyor: delikanlıyı göstererek: En kıdemli mütekaid deniz zabitimiz mir. Ancak, bir aralık Kaptan Paşa îşte o zamanki ben! diyen sevimli alay Tevjık birinci resim 61 sene evvel olan zavallı babam da Sultan Azizin mektebden çıkarken son sınıf uniformamuhatabıma soruyorum: sıle, ikinci resim, mektebden çıktıktan gazabına uğramaktan kurtulamadı ve sa O günlerde balıriyemiz ne âlemdort sene sonra yüzbaşı kıyafetile rayın bitip tükenmek bilmiyen zulüm ve deydi? Ah evlâdım... Kim derdi ki ben işkencelerine dayanamıyarak elli üç yaBaşmı biraz daha yüzüme yaklaştırı bugünleri de görebileceğim. Kimin akıl şında can verdi. yor. Munis sesini duyuruyor: ve hayaline gelirdi ki, biz Türk denizciEn emekli denizcimize, Padişahla Denizlerde İngiltereden sonra biz leri, gene başımız yukanda, alnımız açık, Kaptan Paşa arasındaki bu ihtilâfın sedik. Fransızlar bizimle ancak atbaşı gi Akdeniz rüzgârlarma göğüslerimizi gebebini soruyorum: debiliyorlardı. On üçü zırhh olmak üzere rerek, «biz geldik» diyebileceğiz. İstibdadla, anarşile hürriyet ve korvetler, firkateynler, kalyonlardan müBahtsız geçmiş bütün bir ömrün her kanunun çekişmesi... Meselâ ava pek teşekkil altmış beş parçalık heybetli bir türlü elemini bir anda unutarak, birden meraklı olan Sultan Aziz sık sık Çekmedonanmamız vardı. bir taze can bulmuş gibi dirilip, koltu ce gölünde dokuz çifte kayıklarla avlanVe, yaşadığı eski günlerin binbir hatı ğunda doğruldu: mağa giderdi. Sığlığa rasgelip te kayık îsına dalan solgun bakışlannı sabit bir Ne mutlu bugünün Türk denizci oturunca efrad paçaları sıyayıp suya daktaya dikerek, kendi kendine konuşur lerine!.. lar, kayığı yüzdürürlerdi. İşte o zaman * ' söyledi: > Yirmi bir senedir mütekaid ve köşe pek keyiflenen Hünkar karşısındaki ne Bunlarla dünyaya kafa tutuyor sinde yapyalnız yaşıyan en eski deniz aferlere: «Seni mülâzim, seni yüzbaşı se°Ldiyebilirim. damımız, gözleri dolu dolu: ni de kolağası yaptım» diye bol keseden 'Sonra nasıl oldu da... Yazık ki diyor bugün onların a rütbeler verirdi. Babam da bu ve buna .uukadder suali zaten bekliyormuş rasında bulunamadım. Mektebimi, aziz benzer çeşid çeşid münasebetsizliklere tag S n i açarak sözümü kesti: yuvamı bir kere daha göremedim. Orası, hammül edpmez, itiraz ederdi. Nihayet . . "JT ''tan Hamid tahta çıkınca, ilk benim gözümde sade mektebim olduğu bir gün köpürerek: ışı Kapt p a ş a y ı çağırtıp: «Donanmayı için değil, fakat merhum babamın da bir Defedin, bir daha gözüm görmesin bagJıyacaını a s k e r i d e d a ğ l t a caksın» aziz bergüzarı olduğu için, iki türlü bu Kaptan Paşayı... diyen Sultan Ademek olo R a s i m p a ş a Hünkara iti mukaddestir. raz etmektt çe kinmedi: «Donanmayı ziz mütemadiyen vesileler bularak hakaVe anlatıyor: bagJarsam D , l e t i Osmaniye biter. Ben ret ve tazib ede ede pederimi gene dene 1870 te vefat eden pederim Pat f>u ışı yapama,.» dedi. Hünkar k rone Mustafa Paşa, pek küçük yaşta tn bilecek bir yaşta mezara götürdü. ısmı ıhraz dınler mi) R a s i m p a ş a d e r h a l Yetmiş sekiz yılm işliye işliye kurutaz giltereye tahsile gönderilmiş, orada İnledildi. Yeri n e Dc " hriyemize bir rubu giliz donanmasında on üç sene çalışarak, muş, buruşturmuş olduğu ellerini sıkar asır musallatt olan ^ 0 Z C aadalı Hasan hatta başhbaşına İngiliz korvetlerinde ken, o, yorgun gözlerini yumarakt bir donanmayı bağla süvarilik ettikten sonra İstanbula avde j 3§a ,getinldi ° dı, askeri dağıttı. tinde Mektebi Bahriye Nazırı olmuştu. dua gibi tekrar ediyordu: V . eski bir yaranın acısile inler gibi: O zaman Bahriye mektebi Kasımpa Ne mutlu bugünün Türk denizcidiyebildi. . . r ' ^ e . e "îtti... diyebildi. .; şada Zindanarkasında bir koğuşta yerleş lerine... şaaa zındanarKasında Dir Koguşta yerıeşd nzıva köşesinde bile, azgm denizîerin \ miş bulunuyordu. Bunu gören babam KANDEMtR Küçük san'atlar kanun projesi Proje bu san'at erbabını koruyacak mahiyettedir Ingilterede silâhlanmak meselesi ugün bütün İngjliz İmparatorluğu en ziyade silâhlanma meselesile meşguldür. Siyasî ve iktısadî her türlü meseleler silâhlanma işi karşısmda ikinci derecede kalmıştır. İngilterenin silâhlanmağa bu kadar ehemmiyet vermesi yalnız İngilterenin ve İngiliz İmparatorluğunun müdafaası düşüncesinden ileri gelmiş bir şey değıldir. Filvaki Umumî Harbden sonra İngiltere gayet bitkin olan maliyesini düzeltmek için, deniz, kara ve hava silâhlarını azaltmağa lüzum gördüğün den silâhları azaltmak ve tahdid etmek için diğer devletlere örnek olmak istediğinden, dünyanın en büyük bahrî devleti olmak davasını dahi bir tarafa bırakarak 1922 de Vaşington konferan smda Amerika ile müsavatı bile kabul •ylediğinden silâhlarını yenileştirme mek, yahud azaltmakla eski satvetini hayli kaybetmiştir. İngilterenin aksine olarak ayni müddet zarfında diğer büyük devletler alabildiğine silâhlarını yenileştirmiş ve artırmış olduklarmdan nefsi İngilterenin ve İngiliz İmparatorluğunun müda'aa kuvveti azalmıştı. Şimdi, İngiltere yalnız müdafaasım tamamlamak iste • ;eydi silâhlanma meselesinin halli o kadar zor olmıyacaktı. Fakat İngiltere bir taraftan müdafaa kuvvetlermi son derecede artırmağa çaışırken, diğer taraftan da taarruz kuvvetlerini ve kudretini de fevkalâde arırmak istiyor. İngiliz politikasımn mihveri hâlâ Milletler Cemiyeti olduğun dan bunun otoritesini ve kararlarını, devletlere hükmünü geçirecek kuvvetli bir İngiliz taarruz silâhile, teyide az metmiştir. Bundan başka İngiltere, İtalya Habeş harbi esnasında Akdenizde çıkan gerginlikte tek bir İtalya ile uğraşabilmek için bütün dünya denizlerindeki bahrî kuvvetlerini ve hatta anavatan müdafaasına mahsus donanmasını Ak denize yığmış olduğu halde gene İtalyaya sözünü geçirememiş ve bu devlete karşı kat'î bir harekette bulunamamıştı. Böylece İngiliz politikasmı yürüt mek için taarruz kuvvetlerini son derecede artırmak zaruretini duymuştur. Bundan başka dünya ve Avrupa işleri şu zamanda çok karışmış olduğun dan İngiltere politikasmı yürütmek için silâhlarını çok acele ve az zamanda fevksfKtfe* 'Strttttırağa lüzum ğörmektedir. ıâkin kısa bir zamanda tamamlanmak ;ar Ül&JÖÜİ3HEaa kuvvetlerile* birlikte aarruz kudretinin de artırılması, İn gilterenin malî ve teknık menabiinin kabiliyeti fevkinde göründüğünden silâhlanma meselesi sarpa sarmaktadır. Evvelâ bu ana meselenin halli için bir çok diğer davaların halli icab edi yor. Meselâ Harbiye, Bahriye ve Hava Nezaretlerile bunlarm fevkinde bulu nan yeni Millî Müdafaa Nezaretinden başka bir de Mühimmat Nezareti teş kil edilerek her türlü silâh ve mühim mat yetiştirilmesi işlerinin buna veril mesi meselesi uzun müddet İngiliz hükumetini işgal etmişti. Nihayet bundan sarfı nazar edildi. Silâh ve mühimmat imalinin hususî müesseseiere bırakılıp bırakılmama?1 meselesi de çok zaman İngiliz meh; ini düşündürmüştü. Nihayet bunun da hükumetin nezaretinde olarak hususî teşebbüslere bırakılması kararlaştırıldı. Müstakbel harbde tayyarenin mi, yoksa zırhlımn mı son sözü söyliyeceği meselesi senelerce İngiliz hükumetini, parlamentosunu ve efkârı umumiyesini oyaladıktan sonra nihayet zırhlıda ka rar kılındı. Bugünün en çetin meselesi, tayyare vetiştirmektir. İngiltere yalnız deniz den değil, havadan dahi büyük taarruz kuvvetine sahib olmak istiyor. Halbuki İngiliz tayyare sanayii öyle az zamanda İngilterenin istediği 4000 tayyareyi yapacak vaziyette değildir. Amerikaya bir, iki bin tayyare sipariş edilmesile de meselenin hallolunacağı ümid edil miyor. Son çare olarak hava müdafaa kuv vetlerinin azaltılması ve bunların yerine yerden hava müdafaasmın kuvvet lendirilerek müdafaa tayyareleri yeri ne taarruz tayyareleri yapılması düşünülüyor. Yerden hava müdafaasım kuvvetlendirmek için ta\ryare dâfi toplarının hem tesirinin artırılmasma, hem de sayılarmm çoğaltılmasma çalışılmak tadır. Hatta Londra hududları üzerin de balonlara merbut gayet büyük bir ağ gerilmesi dahi düşünülüyor. Bunun nekadar pratik olacağı hakkmda henüz kat'î bir hüküm verilmemiştir. Hulâsa İngiltere cihan politikasmı yürütmek ve sözünü her devlete geçirebilmek için fevkalâde silâhlanmağa karar vermekte tereddüd etmemişse de bu kararını tahakkuk ettirmek işinde çok muazzam meseleler ve engeller karşısmda kal Mevsim dolayısile son günlerde her sabah İstanbul limanını sis kaplamaktadır. Vapurla gelmek mec Küçük san'atlar kongresine iştirak eburiyetinde olanların çalışma inti den murahhaslar dün şehrimize dön zamı bu yüzden bozulmaktadır. müşlerdir. Kongrede bulunan Ticaret Ancak sis sıyrıldıktan sonra dahi Odası esnaf şubesi müdürü Kâzım da Boğazin Anadolu sahilinde vapur şehrimize dönmüştür. seferleri intizama girmemektedir. Küçük san'atlar kongresi faaliyeti Buna mukabil otobüs ve tramvayla nin esasını yeni küçük san'atlar kanu nu projesinin tetkiki teşkil etmektedir rekabet için Sirket vapurlan Rumeli Bu proje 111 maddeden mürekkebdir. iskelelerindeki halkı durmaksızın Kanun, küçük san'atlar zümrelerine göİstanbula nakletmektedirler. Elle re, iki grupa ayrılmıştır: rinde başka nakil vasıtası olmıyan Proje, küçük san'at erba'bma ehliyetAnadolu cihetindeki halk ise iske ( nameden başka ruhsatiye almak mec lelerde birikerek bu manzarayı hiddetle seyretmekte ve sis açıldıktan ( buriyetini tahmil etmektedir. Küçük san'at erbabı için kredi ve saancak bir, iki saat sonra gelen sürati tış kooperatifleri kurulacak ve bunlar az (Şirket bu hatta süratli vapur yeni kurulacak Halk Bankasma bağlı tahsisini itiyad edinmemiştir) va olacaktır. purlara binerek İstanbula inebil Projenin maliyeye taalluk eden kı mektedirler. sımları bilhassa mühimdir. Bu arada çıŞu vaziyet karşısmda Şirketi { rak ve kalfalardan kazanç vergisi alınHayriyeden biraz insaf istemek bir maması hakkında bir madde vardır. haktır diyoruz. Çıraklar ve kalfalar için mektebler ve kurslar açılması, sergiler kurulması hususlarmda da projeye maddeler ilâve edilmiştir. Bu projenin yeni iş kanunile beraber mevkii mer'iyete girmesi için İktısad Vekâleti icab eden tedbirleri almakta dır. Iplik buhranma karşı tedbirler Iplik ithali inhisarı Afyon inhisarına verildi Hükumet, piyasada günlerdenberi devam etmekte olan iplik buhranının önüne geçmek için mühim tedbirler almıştır. Bu tedbirler meyanında Avrupadan iplik ithali inhisan, Uyuşturucu Maddeler în hisar idaresine verilmiştir. Alâkadar makamlar memlekette mensucat sanayiini müteessir eden bu buhranı kökünden i zale için filen harekete geçmek üzeredir. Oğrendiğimize göre kontenjan listelerinde iplik için ihtiyac nisbetinde yer ayrılacak, gümrük tarifesinde de bu madde fiatları üzerinde tadiller yapılacak tır. Şimdiki hald^ pjyasada. hangj kaljfo;den ıpn'klere* daha, fazla ihtiyac olduğu işi tetkik edilmektedir. Şimdiden muhtelif numarada iplikler üzerinden mühim miktarda sipariş verilmiştir. Pek yakında, piyasaya mühim miktarda mal arzedilecek ve ahnacak diğer tedbirlerle devam eden buhranın önüne tamamen geçilmiş ola caktır. MÜZELERDE Tarihî heykeller bulundu Silivri ile Çorlu arasındaki yolun inşası esnasmda ameleler tarafından mermer bir heykel bulunmuştur. Yapılan iptidaî tetkikatta tarihî bir eser olduğu anlaşılan bu heykelin İstanbul Müze sine nakli takarrür etmiştir. Topkapı sarayının mutfakları tamir ediliyor Topkapı sarajının Mimar Sinanın eserlerînden olan mutfaklarının tamiri için Maarif Vekâleti 9 bin liralık bir tahsisat göndermiştir. Nafıaca tamirata bir haftaya kadar başlanacaktır. Bu seferki tamirat yalnız kubbe ve bacala rın kurşunlarının tamirine münhasır kalacak ve gelecek sene verilecek tah aÜa jds* dahiüı kısımlapırk tanvri ^ a pılacaktır. Ayasofya minarelerinin tamiratı ikmal edilmiş ve şimdi garb cephesindeki sıva tamiratma başlanmıştır. Dün, Müzeler müdürü Aziz Oganla şehircilik mütehassısı Prost, mimar Ziya ve Nafıa mimarlarından müteşekkil bir heyet Ayasofyaya giderek yapılan KÜLTÜR tŞLERl işleri gözden geçirmiş ve tamir sırasında sıva altındaki tuğlalarm yapıcılık Bir muallim çağırıhyor tarzını tesbit için fotoğrafiler almma Ankara Ana Muallim mektebi fran sına karar verilmiştir. sızca muallimi iken son zamanlarda FaMüze kimyahanesi tevsi tih ortamektebi fransızca muallimliğine tayin edilen ve adresinin malum oledilecek mamasından dolayı kendisine tebliğat Müzelerdeki toprak ve madenden yapılamıyan Mevhibenin biran evvel mamul kıymetli asarla deri, kumaş gimektebdeki derslerine başlaması lüzu bi eşyanm fennî bir surette temizlen mu bildirilmektedir. meleri ve muhafazaları için vücude ge Muallimler arasında tebeddülât Mülga Darülfünun Fen Fakültesi umumî fizik asistanı Celâl Erzurum lisesi fizik stajyerliğine, Edebiyat Fakül tesi asistanlığmdan açıkta kalmış bu lunan Nezihi Afyonkarahisar lisesi ta rih ve coğrafya muallimliğine, İstanbul lisesi tabiiye yardımcı açıktan mual limilğine Hatice Hulkiye, Mardin orta mektebi riyaziye yardımcı muallimliğine açıktan Kemal, Diyarbekir Akşam Kız San'at mektebi moda stajyerliğine açıktan Melâhat Aliye, İstanbul Bey oğlu Akşam Kız san'at mektebi yapma çiçek muallimliğine açıktan Hafize, İstanbul Akşam mmtaka san'at mektebi elektrik atelye stajyerliğine İsmail, İzmir mmtaka san'at mektebi elektrik atelyesi stajyerliğine Hasan, Kadıköy Akşam kız san'at mektebi biçki ve dikiş stajyerliğine Saide, Ankara Ticaret lisesi iktısad ve coğrafya muallimliğine Dr. Nihad Celâl, Gazi Osmanpaşa yar dımcı türkçe muallimliğine Melâhat tayin edilmişlerdir. tirilen kimya lâboratuvarmın tevsii kararlaştırılmıştır. Bu iş için kimya lâboratuvarı kimyageri Nureddin Akbulutun, Berlin mü zeleri lâboratuvarlarında tetkikatta bulunmak üzere üç ay müddetle Alman yaya gönderilmesi Maarif Vekâletince tasvib edilmiştir. Tarihî bir sebilin kurşunları çalındı Müzeler müdürlüğü tarafından bun dan iki sene evvel mühim bir para sarfile tamir edilen Hekimoğlu Alipaşa sebilinin bundan iki gün evvel kurşunları çalınmıştır. Son günler zarfında şehirde kurşun hırsızları çoğalmıştır. Biran evvel bunun önüne geçilmesi için tekerrür eden bu vaka'lara alâka darlarm dikkatini çekeriz. SOSYETELERDE Resmî dairelerden elektrik avansı istenmiyecek ADLtYEDE Mütecaviz bir Bulgar mahkum oldu Ortaköyde oturan Bulgar tebaasm dan Abraham, kendisinden vergi isti yen Belediye tahsildarlarından Aliyi garajına davet ettikten sonra ağır su rette dövmüş ve gözünü patlatmıştı. Abraham uzun müddettenberi devam eden muhakeme neticesinde dört ay, on gün hapse ve 30 lira ağır para cezasma mahkum olmuştur. İstanbul Elektrik şirketince resmî dairelerden elektrik cereyan sarfiyatına karşı bundan sonra depozito almmaması ve şimdiye kadar almanların geri verilmesi lâzım geldiği Nafıa Vekâletinin iş'arı üzerine Nafıa komiserliğin den İstanbul Elektrik şirketine bil dirilmiştir. Bu tebliğat üzerine şirket müdiriyeti resmî dairelerden elektrik sarfiyatı için avans istenmiyeceğini alâkadarlara bildirmiştir. Evvelce şirkete bu yolda sarfiyat avansı vermiş olan resmî müesseşelerin bir listesi ve verilen paranm miktarı çıkarılarak bu paranın iadesi şirkete mıştır. Muharrem tebliğ edilmiştir. Fevzi TOGAY MALİYEDE Üç aylıkların tevzii Mütekaidin, eytam ve eramile aid cüzdanlarm yoklaması yapılmaktadır Yoklamalar ay sonuna kadar ikmal edilecek ve birincikânunun altısında üç aylıkların tevziine başlanacaktır. Ramazan 4 Perşembe Öğle Ezanî Zevalî lkindi Akşam Yats. Imsak S. D. S. D. 1 35 12 23 18 24 5 9 S. D. S. D. S. D. 7 12 9 45 12 11 59 14 32 16 48 Başbakanın güzel bir teberruu İzmir Memleket hastanesinde Abdül zevcesi Afitab namında bir kadınm üç yavru dünyaya getirdiğini yazmıştık. Bunu haber alan Başbakan İsmet înö nü bu fakir kadına yardım olmak üzere 150 lira göndermiştir.