23 Ekim 1936 Tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 3

23 Ekim 1936 tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 3
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

23 Blrttıciteşrin 1936 CUMHURİYET SON TCICFON MAB TELCRAF ERLEC ve TELSiZLE Hâdiseler arasında Bizim davamız ki ve yeni dünyada bütün fikir damları, ihtısaslart ne olursa olsun, insanın bahtına aid meseleler üstünde şahts yahud bir parti çemberi içinde müşterek bir görüş ve rey sahibidirler. Dünya hâdiselerini her gün kendi objektifleri içinden yapıskan bir dikkatle takib ederler: Harbsonrası devrinde hiçbir edebiyatçı, fizik ve riyaziyeci, iktısadcı, gazeteci, hiçbir ilim, san'at ve teknik adamt kalmamıştır ki, düşünen bir kafa hayaiyeti taşıyabilmek için, insan mukadderlerine aid müşterek ve u mumî meseleleri etüd etmesin. Bugiine kadar yalnız politikaya dahil sa nuan her hâdisenin kültür bakımın dan da büyük bir manası olduğu, san'atkâr, alim, filozof veya gazeteci, her düsünen adamı kendi üstünde mülâhazaya çağırdığı görülüyor. Eski ve yeni dünya gazeteleri hep rejim meseleleri, insana istikamet çizen ideolojiler, siyasî veya felsefi artık bu ikisini ayırmak eskisi ka dar kolay değildir görüşler etraftnda mülâhazalarla doludur. Böyle günlerde bizim gazeteleri mizin en hâkim mevzuu şudur: Si nek! Sineğin fütuhatı, sineğin cam, kepenk, insan yüzü ve duvar üstün deki manzarast, evde ve sokakta si nek, Belediye ve devlet mekanizması içinde sinek! Sineğin, çöple, çöpün su ve toprakla, suyun ve toprağın gene çöple ve gene sinekle alâkası, dün de birkaç gazetenin fıkra sütununu dolduran en mühim mesele olmuştu. Bu mevzuu fıkra sütununa ilk a • lan ve üstünde ilk ısrar eden muharrir, galiba ben oldum. Yanlıs bir iş yapmadığtmı tstanbul Valisinin, bü • tün resmî hayatmda matbuata belki ilk defa hak vermesinden de anlıyorum. .Bugünlük bütün dünya gazetelerinin mevzuu dünyadtr, bizim mevzuumuz da sinek. Demindenberi, gene Mecidiye kö yündeki çöpleri denize mi dökmelı, karada bir hendeğin içine boşaltıp üstüne kireç mi boca etmeli, hendekleri nerede kazmalı? Bunu düşünüp duruyorum, bu çöp Ve sinek felsefe • sinin içinden bir türlü çıkamıyorum. Çekoslovakya Hariciye Vekilinin mühim sözleri M. Krofta Çekoslovakyanm nedenn Belçikanın M. Krofta Çekoslovakyanm neden Belçikanın Prag 22 (Hususî) Meb'usan meclisi hariciye encümeninde Çekoslo vakyanın siyasî vaziyeti hakkında beyaoatta bulunan Hariciye Nazırı M. Krofta ezcümle demiştir ki: « Çekoslovakya, kendi emniyetini zamân altına almak hususunda münhasıran Milletler Cemiyetine ve yahud hatta kendi ittifaklarına itimad etmekle kaltnıyor, kendi askerî kuvvetine güveniyor. Fransa ve FCiiçük İtilâfla mevcud olan ittifak muahedenameleri, bu muahedelere iştirak etmiş devletlerin mütekabil taahhüdleri tesbit ve diğer devletlerle mütekabil yardım itilâfnameleri akdedilmek suretile ikmal edılmedikçe, Almanyanın tekrar silâhlanması karşısında ve bu si lâhlanma sebebile kıymetini pek çok kaybedecektir. beti dahilinde muavenette bulunmağı peşinen taahhüd etmesi icab eder. Nazır, 1 1 temmuz tarihli Almanya Avusturya itilâfının ltalyan ve Alman nüfuzlannm Avusturyada miitevazin bir hale gelmesi itibarıle mes'ud bir hâdise teşkil etmekte olduğunu beyan etmiştir. Hatib, Lehistanla olan münasebata dair şu sözleri söylemıştir: « Fransız Leh ittifakınm tazelenmesinin mantıkî neticesi, Lehistanla Çekoslovakya arasındaki muvakkat ger ginliğin zevali olmak lâzım gelir. M. Krofta bundan sonra Küçük Antant ve Balkan misakmdan bahsile demiştir ki: Türk Dili üzerinde TETKİKLER |HEM D ° NALINA MIHINA GÜNEŞ DİL TEORİSİ Teorinin modern ilme uygunlugu [Baştarnfı 1 inci sahi ıdel iktısad Vekiline bir teşekkür borcluyuz Ikbaharda, evvelâ Viyananm ma hud Fönisk sigorta kumpanyası onun arkasından da, sözde bizim Türkiye Millî sigorta şirketi topu attılar. Bu çifte iflâs neticesinde, yurddaşlanmızın yıl larca çalışarak alın terile kazandıklarî ve yannlannı düşünerek bu şirketlere yatırdıklan paralar da güme gidiyordu. Çünkü, her iki kumpanya da, halktan aldıklan paralann büyük bir kısmını Avusturyaya göndermişlerdi. Sigortalann Millî Reasürans şirketine bıraknklan yüzde elli prim hisselerile sabit kefalet akçelerinin tenezzüle uğramamış kısım lan, sigorta olan yurddaşların haklannı ödemeğe kâfi gelmiyordu. Bunlann teminat akçesi olarak gösterdikleri binaların kıymetleri düşmüştü. Şirketlerin halktan aldıklan primleri ödemiyecek bir vaziyette iflâs etmeleri, memlekette büyük ve o nisbette de hakh bir tessür ve infial uyandırdı. Nasıl u " yandırmasın ki meselâ, kendini 20 sene müddetle 5000 liraya sigorta ettirmiş ve 19 buçuk sene muntazaman primlerini vermiş olan bir aile babası, birkaç ay sonra alacağı 5000 lıranın bir an içinde yok olduğunu, bütün ümidlerinin suya düştüğünü, yıllarca ödediği 5000 lira* nın bir serab halinde ebediyen uzaklaşhğını görmüştü. O zaman aldığım şikâyet mektublannın acı ve ümidsiz lisanını asla unutamam. Esasen, İstanbul Matbuat Cemiyetinin himmetile biz gazeteciler de bir buçuk sene evvel, Türkiye Millî sigorta şirketine sigorta olmuştuk. Fakat, aradan fazla bir müddet geçmemiş olduğu için bizlerin ziyanımız yıllarca, evvel sigorta olanlara nazaran pek azdı. ve « Son Bratislava kongresi, Küçük Antantın her zamandan daha kuvvetli Diğer taraftan Nazır, Çekoslovakya olduğunu ve Küçük Antant devletleri anm neden dolayı Belçikanın tuttuğu yo rasında tam bir anlaşma mevcud olduğula gitmemiş olduğunu, izah etmiş ve de nu bütün dünyaya ispat etmiştir. miştir ki: Balkan Antantma mensub devletlerle « Çekoslovakyamın Avrupalı bir devletin muhtemel bir taarruz vukuunda kendisine yardım etmesini ümid edebil mesi için kendisinin o devlete karşı bir taarruz vukuunda ona kuvvetlerinin nisde dostane münasebat tesis etmiş bulunuyoruz. Bilhassa Çekoslovakya ile Türkiye, Yugoslavya, Yunanistan ve Ro manya arasında mevcud dostane münasebat cok kuvvetlenmiştir.» •ınınnılllllllllllllllinilllllllllliyüülllinillllllllıınıınnM.tı Fransız Radikalleri Alman devlet idakongresi toplandı resinde değişiklik Kongrede partinin Halk cephesile münasebeti görüsülecek Biarritz 22 (A.A.) Radikal sosya list partisinin otuz üçüncü millî kon gresi, bu sabah Biarritz kazinosunun büyük salonunda 1400 murahhas hazır ! olduğu halde açılmıştır. Sırf şeklî olan sabah celsesi, salâhi yetnameleri tetkike memur komisyonların tayinine hasredilmiştir. Öğleden sonra M. Daladier, büyük bir küşad nutku söylemiştir. Hakikî müzakere cumartesi günü öğleden sonra yapılacak ve M. Cesar Campinchinin umumî siyasete ve ra dikallerin Halkçılar cephesine karşı hattı hareketlerine müteallik olan raporu üzerinde müzakerelerde bulunu lacaktır. Radikalelrin, fabrikaların işgali ve içtimaî tahrikât hakkmda ne düşünü lürse düşünsünler, Halkçılar cephesi ni bozmak mes'uliyetini üzerlerine al malarma ihtimal verilmemektedir. Zira meb'usların ekserisi şimdiki içtima devresinde takib edilecek yegâne siyasetin Halkçılar cephesi siyaseti olduğuna kani bulunmaktadırlar. General Göring Başvekil olacakmış Belgrad 22 (Hususî) Vreme gazetesinin Berlin muhabirine göre, yakmda Almanyada çok mühim hâdiseler cereyan edecektir. Ayni muhabire göre M. Hitler Cumhurreisi, General Göring de Başvekil olacaktır. I PEYAMI SAFA Paris 22 (Hususî) General ( Göringin riyasetinde yeni bir Alman kabinesi kurulacağı haber verilmektedir. Bu kabinede Krup fabrikalan sahibi M. Krup mühim bir vazife deruhde edecektir. Belçika Meclisi içtimaa çağırıldı Hükumet faşistlerin nümayiş yapmalanna izin vermedi Şöyle ki, yukarıda verdiğimiz iza hata göre, çocuğun ana rahminde yumurtadan başlıyan tekâmülünü, insan neslinin filogenî değişikliğin İki şirketin iflâsından sonra, tahkikat den ibaret olarak kabul edince, söz yapılırken okuyuculanmızdan bu işte söylemeğe başlıyan çocuk, ancak alâkası olanlar, ikide birde: «ilk insan» gibi nazarı itibara alına Aman, sigorta işi ne oldu? Zara* «insan» denilen mahluk ta ilkönbilir. rımız ne kadardır? Yoksa elimize hiçbir ce bugünkü şekil ve kılığı ile doğmaDemek oluyor ki, çocuk, söz ile şey geçmiyecek mi? dı. O da uzun bir evolüsyon ve Diye sorup duruyorlardı. transformasyon sonunda meydana ifadeye başlıyan ilk insan olunca ve Nihayet, İktısad Vekili Celâl Ba geldi. insan da ilk teşekkül anından Güneş Dil teorisinin kabul ettiği gibi(a), (teoride (ağ) ve (e) (teori yar, dünkü gazetelerde çıkan beyanatile itibaren ve sayısız yıllar zarfında bir tekâmül devresi geçirdi. Bu tekâmü de uzun «e») okunan ve fonetiği ta bu iki şirkette alâkadar olanların yüreğile «filogenî evolüsyon» deniz. Bilir mamile «e» ye benziyen (eğ) fo ne su serpti. Muhterem Vekilin bir müjsiniz ki, insan gibi, bir yumurtadan nemlerini çıkarınca dava birdenbire de mahiyetinde olan beyanatı açıktır. doğan mahluklarda yumurtanın ana Güneş Dil teorisi lehine halledilmiş îktısad Vekâletinin himmeti, Millî Reasüransın ve diğer sigorta şirketlerinin mu rahmine düştükten sonra kemal olur. Decrolynin tâli olarak kabul ettiği (g), (k), (r) gibi guttural harfler, Güneş Dil teorisinde de birinci ve ikinci derecede radikal köklerdir. *** Şu izahattan anlaşılıyor ki, Decrolynin 1934 te ve Güneş Dil teorisi çalışmalarından sonra serdedilmiş olan fikri, teori lehine ilmî bir bür han oluyor. Malumdur ki, ar^, ilk yaratıldığı esnada, yakan ve yanan bir ateş kütlesinden ibaretti. Ve, bu balinde iken üzerinde bittabi, canlı bir mahlukun yaşamasına imkân olamazdı. Arz, gitgide soğumağa başladı, ateş kıs men suya ve sonra da karalara çev rildi. Kimbilir, kaç milyar sene zarfmda vukua gelen arzın bu kocayışı üzerine ilkönce sularda, sonra da karada hayat eseri belirmeğe başladı. İlk hayat tohumu doğdu, fakat, arzın atmosferik olduğu kadar tellürik şartları da gittikçe değişiyordu. Arz üzerindeki şartların değişmesi, uzviyetlerin de şekillerinin değişmesini icab ettirdi. Meselâ, bir hayvan denizde yaşarken, karalar teşekkül edince, gerek kendi, gerek ondan sonra gelenler karada da yaşamak mecburiyetinde kaldılardı. Fakat, sularda teneffüs cihazı başkadır, karada yaşıyanlarda ise gene başkadır. Demek olur ki, sularda yaşıyan mahluk, karaya çıkmak için kendi teneffüs cihazının, havada nefes alabile cek uzvî şekil almasını bekledi. Bu basit misal, bize gösterir ki, arzın üzerindeki şartlar değiştikçe, mah lukatm organik yapılışları da değişmiştir. Bu hâdiseden dolayıdır ki, bugün arz üzerinde yaşadığı muhit şartlarına ugun olmıyan hiçbir mahluk yoktur. Bu teoriye, Transformism denir. teorisi hakkmda bu yazımızın başında vazettiğimiz meselenin mütalea sına gelelim: Güneş Dil teorisi ilk insanın, beşer tekellümüne esas olarak çıkardığı ilk fonemi (ağ), (eğ), (iğ).. olarak kabul ediyor. Teorinin en can alacak noktası budur. Işte acaba, böyle birşey kabul etmek, ilmî donnelere uygun mudur, yoksa indî ve tasavvurî midir? Bu sorguya, te • reddüdsüz, ilmidir demeğe hakkımız vardır. Size, şahid olarak, dil meselelerinde kemalli bir garb alimnin fikrini söylemek istiyorum: Dr. Ov. Decroly, çocukların nasıl konuştuklarına dair (Cahiers de la Centrale du P. E. S. de Belgique) te ve 1934 senesinde bir etüd neşretti. Bu yazısında Decroly, çocuklarda ilkönce meydana gelen sesin ve kelime teşkilinin (a) ve (e) ile başladığını, bazı defa bu ilk sese (m) ve (g), (k), (r) harfleri gibi guttural fonetikli harflerin birleştirildiğini söylüyor. Bu fikir, tamamile GüneşDil teorisi demektir. Ankarada bir küçük sana'tlar kongresi toplanacak Ankara 22 (Telefonla) Önümüzdeki ayın 15 ine doğru Ankarada bir küçük san'atlar kongresi toplanacaktır. Bu kongrede vilâyetlerdeki küçük san'at erbabı da temsil edilecek, küçük san'at ve ev işlerinin bugünkü vaziyetile inkisafı için alınacak tedbirler görüsülecek tir. Kongrenin mukarreratı, Vekâletçe hazırlanması düşünülen küçük san'altar konunu projesine de esas olacaktır. Bu kongreye iştirak edecek olan murahhaslann 100 kadar olacağı tahmin edilmektedir. M. Daladiernin sözleri Paris 22 (Hususî) Fırka reisi ve Harbiye Nazırı M. Daladier kongrede irad ettiği nutkunda ezcümle şunları söylemişir: c Son zamanlarda bütün memle ketlerde silâhlanma yarışı yapılmaktadır. Bu münasebetle büyük devletler iktısadî seferberlik ilân etmiş bulun maktadırlar. Bu hareket, Milletler Cemiyetini ve kollektif emniyet prensiplerini baltalamaktadır.» Fransanm dahilî vaziyetinden bah seden M. Daladier demiştir ki: « Halk cephesi muhakkak muvaf fak olmalıdır. Aksi takdirde meclis da ğıtılacak ve yeni seçim yapılacaktır. Müntehiblerimizin ekseriyeti Halk cephesinin muhafazasını istemektedirler, bu sebeble Biaritz kongresi radikal birliğini bir kat daha takviye etmeli dir. Aramızda ihtilâflar çıkacağını ve Halk cephesinin bozulacağını ümid e denler muhakkak surette inkisarı ha yale uğramalıdırlar.> Bulgar kabinesinden iki nazır çekildi Sofya 22 (A.A.) Havas ajansından: ' Çankof partisinin mümessilleri olan Şimendiferler Nazın M. Kojouharofla Maarif Nazırı M. Michaikofun bugün muhtemel olan istifalan dolayısile kabinede mühim tadilât yapılması bek lenilmektedir. Bu istifaların sebebi Dahiliye Nazınnm Çankof partisi men sublarma fazla memuriyet vermekten imtina etmesidir. Halbuki bu parti, fırkaya bu şartla girmişti. Kabinede büyük bir gerginlik hasıl olmuş ve ancak Kralla yaptıkları görüşmeden sonra Çankofçu nazırlar istifaya razı olarak buhranı tahdid etmiş lerdir. devrine gelinciye kadar geçen zaman zarfındaki değişmelerine, «ontogenî evolüsyon» denir. Meselâ, yumurta rahme düştükten sonra ondan reşim ve cenin, nihayet te bir nevzad olması esnasmda rahimdeki gebelik Brüksel 22 (A.A.) Resmî gazete, meyvası birçok acayib yapılışlar gössaylavlar meclisi ve senatoyu 27 ilk terir. Işte bütün bu değişmeler, «onteşrinde fevkalâde içtimaa davet eden togeni» tesmiye edilir. Kralm bir emirnamesini neşretmekte «insan» m, arz üzerinde ilk teşekdir. kül anındaki kılığı nasıldı? Bunu bilBelçika faşistlerinin nümayişine meğe imkân yoksa da bazı evolüsizin verilmedi yonistler, rahimde yer tutan yumurBrüksel 22 (A.A.) Dün akşam M. tanın gebelik müddetince geçirdiği Van Zeelandın riyasetinde toplanmış istihaleleri, «insan» ın arz üzerinde olan kabine, Rexistelerin önümüzdeki ilk teşekkül anından itibaren geçirdipazar günü tertib etmek tasavvurunda ği istihalelere benzetirler. Demek isbulundukları nümayişi menetmeğe kateriz ki, meselâ, on günlük bir ço rar vermiştir. cuk, ilk insanın arz üzerinde geçirdiBelçikanın İngiltereye cevabt ği belki milyarlarca senelik istihaleBrüksel 22 (A.A.) Gece içtimaı es ye benzer. Bu bakıma göre (ontogenasında kabine, Dış İşleri Bakanı M. ni), büyük bir filogeni historyasının Spaakın teklifi üzerine, İngiliz hüku tekerrüründen baska birşey değil metinin 17 eylulde Lokarnocu devlet dir. lere yolladığı memurandomuna veri * * * lecek Belçika cevabım tasvib etmiş Netice tir. Bu lcısa sözden sonra Güneş Dil Belçika faşistleri reisinin Berlin deki esrarengiz ziyareti Ankarada açılacak Elişleri sergisi Ankara 22 (Telefonla) İktısad Vekâleti 29 teşrinievvelde açılacak olan el ve ev işleri sergisile çok alâkadar ol rnaktadır. İktısad Vekili Celâl Bayar bugün sergi binasına giderek çalışmalan tetkik etmiştir. Bu münasebetle Ankara trenierinde yolcular için gidip gelme yüzde 50, eşya naklinde yüzde 75 tenzilât yapılacaktır. Bu tenzilât Ankarada 16 kânunusani 1917 de açılacak beynelmilel kömür sergisinde de tatbik edilecektir. Brüksel 22 (A.A.) Meb'us Bodart, dün, Rexistelerin lideri M. Degrellein aleyhinde irad eylediği nutkun yanlış tefsir edildiğini söylemiştir. M. Bodart demiştir ki: « Ben, sözlerine itimad edilir bazı kimselerin. M. Degrellei üç arkadaşüe beraber Berlinde Sent Hedvige kilisesinden çıkıp, nazi alâmeti taşıyan bir şoförün idaresindeki bir otomobile binerek Vilhelmştraseye doğru giderken gördüklerini söyledim.> Sosyalist gazeteleri, M. Degrellein mezuniyet bahanesile birkaç gün Ber linde bulunmuş olmasından kendisinin Litvinof değişiyor mu? nazilere karşı dostane duygular besleBrüksel 22 (Hususî) Moskovadan mekte olduğu neticesini çıkarmakta bildirildiğine göre, Sovyetlerin Paris dırlar. büyük elçisi M. Potemkin yakında M. İngiliz Harbiye Nazırı müsLitvinofun yerine Hariciye Komiser temlekelerin tevziine Liğine tayin edilecektir. aleyhtar Ayni haberlere göre, M. Litvinofun Londra 22 (A.A.) Harbiye Nasamimî arkadaşlanndan Çerenof Mos zırı M. Duff Cooper, bir nutuk söyliyekovada tevkif edilmiştir. Dünya sulhunda Belçikanın Açtığı gedik [Başmakaleden dcroml Ayvalıkta Atatürk günü Ayvalık 22 (A.A.) Birinciteşrinin 21 inci gününü Atatürk günü sayan Ayvcflıklılar bugün binlerce kişinin iştirakile Cumhuriyet meydanında toplanarak bu büyük günü yüksek heyecanla yad ederek Ulu Öndere candan bağlılıklarım ve saygılarını sundular. Yunanistanın bu sene ithal edeceği bugday Belgrad 22 (Hususî) Yunanistan Ziraat Nazırı M. Kiryakos, Vreme ga zetesinin Atina muhabirine şurüarı söylemiştir: « Bu sene Yunanistanda buğday fıktanı hissedilecektir. Bu münasebetle Yunanistana haricden 500 bin ton buğday ithal edilecektir^ rek İngiliz müstemlekelerinin tevzii aleyhinde bulunmuş ve şöyle demiştir: Bu müstemlekeler, idare, kontrol ve müdafaa edilmek üzere beynelmilel bir komiteye tevdi edilecek olursa bunların uzun müddet yaşıyabileceklerine inanır mısınız? İngiltere, yalnız kendi topraklarını değil, dünyaya bahşetmiş olduğu hürriyet an'anelerini müdafaa et mek mecburiyetindedir. çılmıştır. Eğer sulhu tutmak istiyen büyük küçük bütün Avrupa devletleri çabuk ve azimli bir elbirliği yapmağa müsaraat etmezlerse yakm atiden korkmak, hatta Venstön Çörçilin dilile konuşalım: gelecek seneden itibaren 19141918 dekinden daha şiddetli ve daha felâketli yeni bir umumî harbe hazır bulunmak lâzımdır. Avrupada hajbi hangi devlet istiyebilir? Onu en ziyade istiyenlerin bile ondan dehşetli surette korkmakta olacaklarına şüphe yoktur. Herhalde büyük bir devletler ekseriyetinin harbe aleyhtar bulundukları muhakkaktır. Milletlere sorarsanız onlann hepsi harbe aleyhtardır. Fakat Avrupada öyle garib vaziyetler tahaddüs etmiştir ki eğer kendi hallerine bırakılırlarsa bazı rejimler ister istemez harbe sürükleneceklerdır. Bınaenaleyh onlara da bir iyilik olmak üzere sulhçu devletlerin realist bir elbirliği tesis ve ilân etmelerine hakikaten ihtiyac vardır. Bu noktada .biz tamamen Venston Çörçille beraberiz. Insanda tekellümün başlaması ve ilk fonem davasında Güneş Dil teorisinin dayandığı esas, garb alimİktısad Vekilinin beyanatında üç mülerinin başka yoldan giderek ortaya him nokta daha var: attıkları fikirlere uygun ve tamamile 1 Müflis şirketler hakkmda adliilmidir. yece takibat yapılacaktır. Prof. Dr. Kemal Cenab Berksoy 2 Diğer sigorta şirketlerinin mua(•) Bundan evvelki yazımızda söylediği melelerinde görülen noksanlar düzelttimiz veçhile «historya» kelimesi türkçedir rilecektir. 3 Sigortacılığa aid kanun ve nive fransızcadaki (dat«) manasma kullanazamlar, yeni bir kanun projesile millî ihgeldiğimiz (tarih) tablrinden başkaca olarak (yaşanmış ve yaşanmakta olan tarih) tiyaclara göre tadil edilmek üzere, yedemektir. Meselâ, beşer hlstoryası, tablri ni bir kanun lâyihası yapılacak ve bu lânin fransızcası (Histoire de l'Homme) o yiha, umumî bir anket mevzuu olmak ülup, fakat (La Date de oette lettre). (Şu zere, gazetelerle neşredilecektir. mektubun tarihi) demektir. Filvaki, iki şirketin iflâsı üzerine gordük ki sigortalara aid kanunî mevzua* Sovyet tayyarecileri yarın tımız noksandır. Meselâ, kökü ecnebi memlektinde olan sigorta şirketleri, bu • şehrimize geliyorlar rada Türk vatandaşlanndan aldıklan Cumhuriyet bayramımızda bulunmak primlerden Millî Reasürans yatırmadıkla üzere memleketimize Rus tayyarecile n kısmı harice, kendi merkezlerine gönrinin geleceğini yazmıştık. Yarm sa derebilmekteydiler. Böylece iflâs ettikbah Odesadan şehrimize gelecek olan leri zaman, halkm verdiği paranın mühim misafirlerimiz Sovyet hükumeti Osya bir kısmını geri almak imkânı kalmamakav Hayim tayyare başkanı General ta idi. Yalnız bu bile, sigortacılığa aid Eydemanın riyasetinde iki erkek ve bir kanun ve nizamlarda değişiklik yapılması kadın tayyareciden mürekkebdir. lâzım geldiğini ispata kâfidir. Yeni kaSovyet tayyarecileri pazartesiye ka nun lâyihasının, efkârı umumiyeye ardar İstanbulda Perapalas otelinde hü zedilerek üzerinde umumî bir anket yakumetin misafiri olarak oturacaklar pılmasına imkân verilmesi ise, demokrasi prensipinin ruhuna tamamile uygun bir dir. Misafirlere yarın akşam Perapalasta hareket olduğu için, îktısad Vekilimize şeref verecek mahiyettedir. bir ziyafet verilecektir. Sovyet tayyarecileri şehrimizde bu lundukları müddetçe müzeleri, Sipa hiocağmı, Moda deniz kulübünü, camileri ve sair şayanı temaşa mahalleri gezeceklerdir. Memlekette sigorta işine yeni bir veçhe vereck olan bu tşebbüsü alkışlarkn iki müflis şirkete sigortalı olan yurddaşların haklannı zarar ve zıyaa uğramak tan kurtarmaga muvaffak olan İktısad Vekilimize de büyük bir teşekkür borcluvuz. zaheretile müflis şirketlere sigortalı olan yurddaşlar hiçbir zarara uğramıyorlar, Türkiyedeki bütün sigorta şirketleri, Fb'niks dö Viyenle onun kuyruğu olan Türkiye Millî Sigorta şirketine sigortalı olanların poliçelerini ayni fiat ve ayni şartlarla kabul edeceklerdir. Böylece Türkiye Millî Sigorta şirketine meselâ 10 sene evvel sigorta olmuş bir adam, şimdi, beğendiği herhangi bir sigorta şirketine eski poliçesini devretmek suretile sigorta olacak ve 10 senelik hakkı mahfuz kalacaktır. İstanbul Ankara tayyare »eferleri YUNUS NAD1 Ankara 22 (Telefonla) Mevsim dolayısile Ankara ile îstanbul arasında Avusturya Hariciye Vekili hava seferlerinin saatlerinde değişiklik yapılmıştır. Ayın 25 inden itibaren İstanBerline gidiyor buldan Ankaraya kalkacak olan tayya Berlin 22 (Hususî) Avusturya relerin hareket saati 14,30 olarak tesbit edilmiştir. Ankaradan kalkacak tayyare Hariciye Nazırı doktor Şmit gelecek haf* Ierin hareket saati degiş,tirilmemiştir. ta Berline gelecektir.

Bu sayıdan diğer sayfalar: