CUıııIıiırıjrCC 20 Mayıs Çanakkalede Jürklerle Süngu Süngüye No. 189 A. DAVER ^Dikkatler Tuhaf bir «azlık» Adanada güzel bir bahçe RADVO Binlerce lira harcanarak modern bir hale ( Bu akşanüd program J İSTANBUL: getirilen Belediye bahçesi Adanalıların 18 fransızca ders 18,30 Bitmemlf Senfoni, Şubert v« Favtt operan zevk ve istirahat yeri oldu 19,30 haberler 19,40 siter solo 20 Ege caz 20^0 Cavin kardeşler ve mandolinan orkestrası 20,40 Bayan Nimet Vahid Şan piyano refakatile • 21,20 son haberler, borsalar 21,30 radyo, caz ve tango orkestrası ve Ba* yan Bedfıye Tüsün. VİYANA: 17,15 gramofonla fülm musfldal • 18,05 iki kısa konuşma 18,45 şarkılar 19,15 iki kısa konuşma 19,40 ingilizce ders 20,15 ulusal neşriyat • 21,05 konser 21,55 Fransız muslkist* 23,15 konser: 40 ına ölüm yıh münasebetıle Sappenin eserlsrinden parçalar 24,35 konuşma • 24,50 cazband Atatürkün kumandasındaki askerlerimiz, Conkbayırında Ingilizler için bir afet olmuşlardı! Be? on adım ileri yürüdükten sonra işaretini verince zabitan ve efraduı tereddüdsüz birer aslan savletile düş mana saldırdıklannı görmüş, bu hii cumun karşısında düşmanın kâmilen ezildiğini, hiç silâh kullanmak fırsa • tına vakit bulamamış olduğunu anlamış. Ortalık. açıldıktan soara düjman Conk bayınnı hakikaten cehenneme çevirmiş. Dcnizden. karadan büyük çaplı toplann muhtelif cinstc meımileri Cpnk bayın semasında bitmez tükenmez yıldınmlar vücude getirmi;. Bu aralık bir şarapnel de Paşaya isabet etmiş. Paja bu hâdiseyi şöyle anlatı yor: « Bulunduğumuz yer tamamen muhacimlerin arasındaydı. llerliyen efradımızı seyrederken göğsüme bir şeyin gayet kuvvetle çarphğını duydum. Yanımda bulunan bir süvari zabiti «efendim vuruldunuz» dedi. Ben böyle bir söz duyulursa askerimizin maneviyaü iizerinde yapacağı tesiri düşündiim. Eümle zabitin ağzını kapadım. «Sus» dedim. Bir şarapnel misketi göğsümün sağ tarafına tam saatimin bulunduğu cebe isabet etmiş., saat paramparça olmuş. Muharebeden sonra Liman Paşa o «aati hatıra olarak aldı. Kınlan saati Mektebi Harbiyedenberi »aklıyor dum.» Liman Paşa da Mustafa Kemal Paşaya mukabilinde ailesinin asalet armasını ve L. S. remizlerini taşıyan Omega markalı siyah okside bir saat vermiştir. O esnada orada bulunup saatin halini görenlerden genc bir süvari mülâ zimi, kolundaki Zenit markalı bilezik saatini çıkarıp Paşaya vermiş. (Ata türkün ismini unuttuğu bu süvari za bitini bir tesadüfle öğrenmeğe muvaf fak oldum. O zamanki genc süvari mülâzimi bugün Binidlik mektebi ikinci müdürü erkânıharb kaymakamı Saimdir. A . D . ) Erkânıharb kaymakamı Saim bizzat benim ve kumandanlarunın onlarla arasmdaki mesafe ancak 1520 adımdı. Bu kadar yakın mesafede düşman hattına topçu ateşi açmağa imkân olamıyacağı erbabmca malumdur. Bahusus gece vakti... Bir de Hamilton iki tabunmun bogazlanıp yere serildiğinden bahsedi yor. Bu, doğrudur. Fakat bizim 10 ağustosta Conk baymndan yaptıği mız hücumla mağlub ettiğimiz îngiliz kuvveti Arıburnu ve Damakçıhk ba yın arasmdaki mıntakada bulunan tekmil kuvvetleridir. Bu harb meydanmda şan ve şeref kazandıklanndan bahsettiği General Kayley bütün erkântharbiyesile beraber maktul düşen Ge neral Boldvin, tehlikeli surette yara lanan General Kuper nelere kumanda ediyorlardı? Yalnız iki tabura mı? Günef ve denizi anlatılmadan da, anlaşumadan da »everiz. Ba son ydlarda ite hekimliğin, bu iki tağlık kaynaği kadar bize duyurduğu az aağlık kaynaği vardır. Böyle iken de içinde az ytkandığımız, Istanbulumuzun denizleridir. Kamkapının karpaz kabuğile dolan kıydart,, Sahpazanntn bu lantk Mulanndan başka kaynaşan neresi var? Filorya ve Küçükçekmeceyi, hele efsiz bir kam ve dan~ telli dalgalarile hayalde bile ya şayan Kilyota yaztma katamyo runu Oralara piyangodan birşey çtkarsa gidilebilir. Plâjlar için Belediyemizde gorüşmeler olmaftu. Ne yapalım ki, Rumeli treni ve Boğazın kırk para indirerek çok ucuzlattığı biletler, bu *iyi dufünceleri* hayalden kartaramadı ve mimmini yurddaşlanmız da kabuklarla birlikte yüzmekten kurtula • Adana Belediye bahçesinin madılar. Diyelim ki Filorya, daha ilerisi, Adana (Hususî) Sıcaklann fazKilyot uzatır. Yol paran ucaz da laca bastırdığı şu günlerde halkımı olsa, şimdikinden kat kat ustün olzın rahat bir nefes almak için koşuş> nakla beraber, istenildiği kadar tuğu en güzel bir yer, Seyhan kena yurddaş gidemez. Ya Boğaz ktyt • nndaki Belediye bahçesidir. Bu bahlaraıtn işe yarayan yer leri, Uskü • çe; yıllardanberi Belediyenin binlerdartn durmadan aktp değisen buz ce lira harcamak ve birçok müte gibi deniz sulan, Sarayburnunda, hassıs emekleri sarfetmek suretile atilgan bir iki adamtn yapacağt meydana gelmiştir. Büyük ve serin banyolar bize neler kazandırmaz. fıskiyeli bir havxızun etrafını çevreDeniz banyolarmda ilk önce ara liyen büyük palmiyeler, hurma ve nacak yaktnlıktır. Uzak plâjlar olçam ağacları, kamelyalar, mimozalar, aa olsa bir eğlenee, yakm plâj ve limon, portakal ve biber ağacları, banyolar da her gün ayağt ceken güzel kokulu cins cins ve renk renk tonsaz bir tağlık kaynak'trtdtr. çiçekler ve sonra yemyeşil çiçeklerin Deniz ortastnda, balıklara benzîötesinde berisinde tarhlar, heykel yeceğimiz ba guzel tstanbulda yaler... Bütün bunlar Belediye bahçe • zx karada geçirmek bana tuhaf ge~ sinin tabiî hususiyetini teşkil et liyor ve en güzel yerlere beş on mektedir. tosunttn gorulüfunden başka ses gelmiyor. Belki size tuhaf g*lir; Seyhan boyunca unyan zarif şaleben. Istanbulda yeniden bir ha» • ler, dans taraçası, büfe... Bunlar da tane açacağıma, tade ve ideal banBelediye bahçesinin medeni tiçimi yo yerleri açanm da birçok hasta ni tamambyan unsurlardır. Bu bahçe, lar burada az bir para vererek iyî' Adanamız için cidden bir mazhari leşir ve evlerine donuş yolu da kı yettir. talırdı. dant yermden bir görünüş BERLÎN: 17,35 genclik neşriyaü • 19,39 spor neşriyaü 20,05 dans havalan • 20,45 günün akisleri 21,05 haberler 21,15 almanca ders 21,25 eğlenceli kon • ser • 22,35 edebi neşriyat 23,05 ha , berler • 23,35 konser. BUDAPEŞTE: 18,40 Çingene musüdsl 19,03 al ' manca ders 20,35 konser 23,15 haberler 23,35 cazband takımı 24^25 gramofon 1,10 haberler. BÜKREŞ: 18,05 musikl 19,20 dört kişiHk heyet tarafından konser 20,25 gramo| fon 21,20 konser: Verdinin eserleI rüıden parçalar 22,55 haberler • 23,20 gece konseri. j Nöbetçi eczaneler Bu gece nöbetçi olan eczaneler şunlardır: Şinasi (Büyükada), Yusul (Heybeli), Hüsnü Haydar (Eminönü), Eşref (Ankara caddesi), Cemil (Beyazıd), Yorgi (Küçükpazar), Üniversite (Vezneciler), Sarim (Aksaray), Teofilos (Samatya), Hamdi (Şehremini), Fuad (Karagümrük), tstefan (Bakır köy), Hüsameddin (Fener), Yenl Türkiye (Hasköy), Yeni Turan (Kasımpaşa), Receb (Beşiktaş), Merkes (Galata, Doğruyol), Şark Merkez (ŞişH), Matkoviç (Tünel), Kemal Rebül (îstiklâl caddesi), Büyük (Kadıköy, eskl tsKeie caaaesıj, üçler {ti*.dıköy, Yeldeğirmeni), Ömer Kenan (Üsküdar, Çarşıboyu). Belediye bahçenndekA heykeUerden biri Maamafih, Sir Hamfltonun askerimizin hücumunu tasvirdeki meharetini pek takdir ederim. Doğrudur. Onun kullandığı tabirleri kullanarak diyebi liriz ki bu muharebede askerlerimiz îngilizler için o gün afet oldular. ö n l e rinde durmağa yeltenenleri yere s« Mustafa Kemal Paşa devam edi riverdiler. Conk bayın tepesini tamayor: men tarayıp temizledikten sonra gene « Bu esnada kahraman askerleriHamiltonun tabirile söylüyorum, ko miz, başlannda fedakâr zabitleri oldwvanından çıkan an sürüleri gibi, güçğu halde durdurulamaz savletlerile ilk halle yakalannı muhakkak bir ölüm • düşman hattını bire kadar boğdular. den sıyırabilen öteki kollar üzerine salBundan başka önlerine tesadüf eden, dırdılar. Hamilton: «îngilizler için bu imdada gelen bütün düşman kıt'alannı derece nevmidane ve kanh muharebe perişan ettiler. Hatta münferid kısımnin tafsilâb asla ve asla kitab sahife • lar boş bulduklan istikametlerden deleri üzerine konamaz. Türkler birbiri nize kadar inmişlerdir. Bence mak • ardınca cenk meydanına atıldılar ve sad hücumun ilk safhasındaki muvaf Allahın ismini söyliye söyliye hakikafakiyetle tamamen hasıl olmuştu. Karten pek kaplanca, pek aslanca muhaşundaki Ingilizleri kâmilen imhaya rebe ettiler» diyor. Bu hücumlara karkalkışacak kadar seraiti müsaid tasavşı duran îngiliz efradı olduklan yer vur etmiyordum. Onun için bir emırle de telef oldular. taarruzu durdurdum. Bir şey daha soylemeli. Hamilton Conk bayınnda ve Şahintepede yeraskerlerimizin muharebe meydanında leştik, kaldık. Bu muharebede düşmayorulmuş ve tükenmiş olduklannı zan na binlerce maktul, binlerce yaralı vernediyor. Aldanmıştır, zavallı... A s dirdik. Birçok silâh aldık. O cephe kerimiz, hücum için verdiğim emirde deki makineli tüfekleri elimize geçü". olduğu gibi, tayin ettiğim hatta dur Birçok ta esir alındı. Bu hücumumuz malanna dair verdiğim emrime de ayni Sir Hamiltonu bazı mubalâğalı tasviritaat ve gayretle itaatten başka bir şey lere sevketmiş. Bunu sonra, raporunu yapmamışlardır. Bu muharebenin da okuduğum zaman anladım. Kendisi diha fazla tafsilâtını gene Hamiltonun yor ki: «Askerlerini mevcud bütün raporunda okumak mümkündür. Onun toplanmızla bombardıman etmişiz.». için biz bu kadarla iktifa edebiliriz. Bu doğru değildir. Ben bu hücum Yalnız sunu söyliyeyim: 10 ağustostadan evvel top değil, tabanca bile atki Conk baym muharebesi Anafartatırmadım. Çünkü, attırsaydım, o za lar muvaffakiyetinin en şanlı safhası man baskm tarzında yapmak istedi dır. ğün hücum muvaffak olamazdı. Z a (Arkan var) ten onun askerile benim askerim değil, ^ Acıklı bir ölüm V.ö. J Boluda Çocuk Esirgeme Kurumımun çalışması Matbuatm eski emektarlanndan ve sivil kaymakamhktan mütekaid N i • yazi Ercanın oğlu, Emniyet Sandı ğı memurlanndan Fuadm kardeşi, Mülga Liman Şirlceti muhasiblerinden Vehbinin hemşirezadesi Ticaret lise si talebesinden Necatinin yirmi birind bahannda vefat ettiğini teessürle ha ber aldık. Cenaze Göztepede Sah rayicedide defnedilmiştir. Merhuma rahmet diler, kederli ailesine taziyet lerimizi sunanz. ROTBART LUXUOSA Yuksek tabakamn tır«f bıça&ıdır. 10 ade<fi 150 kuruştur. Büyük dükkinlarda satılır. ( ASKERLİK İŞLERİ Şubeye çağırış J KONSERVATUAR ORKESTRASI Ş«fı Josef Vloch Vruticky Sanyer Askerlık Şubesinden: Yeniköyde Sanyer As. Şubesinde kayidli ihtiyat zabitanının 1 hazıran 935 ten otuzuna kadar devam ede cek olan yoklamalanna gelmeleri. Son günlennden istifade Şehzadebaşı ediniz H İ l d l Sinemasında Fransızca sözlü şarkilı frlmin I nci ve 2 nci devrelerının tamarai bırden göstetılmektedir. Hu^ün talebelere tenz'lât'ı raatine vardır Peışembc gününden ttiboren Sefiller LEBLEBİCI H O R H O R AGA Türkçe sözlü ve şarkılı Mıllî Türk operetı Bolıl (Hususî) İki ay evvel Cumhuriyet Halk Partisinin delâle tile Boluda Fakir Çocuklan Esirge me Kurumu için yapılan toplantıda idare heyetine Orman Şirketi komiseri Hüseyin ve Sıhhiye Müdürü Kemal ve Belediye kâtibi ve muallim Remziye Yaman ve Inhisar muha sebecisi Izzetin. eşi Fatma seçilmiş lerdi. Bu değerli heyet müsamereler tertib ederek fakir çocuklar için yardımlar temin etmiş, kurban bayra mmda ve 23 nisan çocuk bayramında kırk iki fakir çocuğun baştan ayağa kadar giydirilmesinin teminine mu vaffak olmuş ve Gazi tlkmektebındeki fakir yavrulara muntazaman ye mek vermekte bulunmuştur. Fakir Çocuklan Esirgeme Kuru Bir sigara içmek için Yetmiş Dokuzuncu sokağın ağzında biraz otur dum. Markamla Vans, yanm saat Par deyi isticvabla meşgul oldular, fakat hiçbirşey öğrenemediler. Pardenin evinden çıkarken Arnessonun bizi ça ğırdıgını duyduk. Kapı önüne çıkmıştı. Ondan tarafa bakmca bize doğru munun çok yerinde ve verimli olan çalışması ve yardımı çocuk ülküsü • nün canlanmasına ve Bolu halkının bu hayırh işe alâkasmın artmasına. sebeb olmaktadır. Gönderdiğim re sim kannları doyurulan yavrulan göstermektedir. ^•^••^•••^"•^ u çarşamba matmelerınden itibarcn S U M E R 23 i^ayis ietşc«ibe Bitmemiş Senfoni 20 25 30 tenzilâtlı fiyaticn* sinemasında umumî taleb üzerine sinemasında Pregramdcn Sdtubvrt, (bitnramiş Borodin Smfoni) Davorok VrutTcky SARAY saat 19 da **CumnriyetM in tefrikası : 52 Tazanz Tercüme eden: 8. 8. Van Dine ömer fehmt Batleut Bunlan Arnessona anlatbnız mı? Hayır avdetimde onu görmedim. ^atmıştı zannederim. Markam müsaade istiyerek ayftğa kalktı. Kapıdan çıkarken sordu: Ağaçhkh caddeye çıkan kapı nin anahtan nerede durur? Böyle şeyleri ben bilmem. Profesör Müddeiumuminin bu su aline kızmışh. Biraz sonra yelkenleri suya indirerek ilâve etti: Silâh salonunun kapısma yakın bir yerde durur, zannederim. Profesörün evinden çıküktan son ra doğru Pardenin evine gittik. Bizi derhal kabul etti. Çehresi soğuk ve somurtkandı. Mücîdeiumumî sordu: Mister Parde, Drukerin dün gece yanından avnlmanızı müteakıb duvardan parka düşerek öldüğünü biliyor musunuz? Evet, faciayı bu sabah duy dum. Pardenin bîrdenbire sansan oldu 5u görül"ıyordu. Mütereddid, korkak bir eda ile ilâve etti: Pek müthiş bir vak'a. Profesör Dülardla konı^tunuz mu? O da Dmicerle ber?berdi. Vans söze kanşarak cevab verdi: Evet, şimdi onun yanından geliyoruz. Bize Drukerle dargın olarak aynldığınızı haber verdi. Druker beni profesörün evrnde görünce bilmediğim bir sebeb dolayısile memnun olmadı ve memnuniyet sizliğini harekâtile belli etti. Onun tabiatini pek iyi bildiğim cihetle ehem miyet vermedim. Geldikten bir müddet sonra profesörle beraber çıkn, gitti. Siz ondan sonra profesorün evinde çok kaldmız mı? Hayır. Tahmin'en bir çeyrek saat kadar oturdum, Amesson ydtmağa gidince ben de çıknm. Avdette a|aclıklı yoldan geçtik. Duvar kenannda profesörle Drukeri konuşurlarken buldum. Onlara karşı nezaketsiz davran mamak için bir müddet yanlannda durdum. Druker beni gorünce pek fazla infial ve iğbirar gösterdi. Bunun üzerine yanlanndan çekildim. Yetmiş Dokuzuncu sokaktan geçerek evime gel dim Eve geîinciye kadar yolda hiç eglendiniz mi? ldi. : Kara haberi şimdi işittim. Universiteden gelir gelmez profesör bana sizin Pardenin evinde oldugunuzu söyledi. Birşey öğrenebildiniz mi? Sonra bizim cevabımızı beklsmeden ilâve etti: Bu çocuk şarkılannın başka bir mısraıdır. değil mi? Bir anda bütün Druker ailesi ortadan kayboluverdi. Bir ipucu elde edebildiniz mi? Vans cevab verdi: Talih henüz gülmedi. Hep beraber yürüyerek endaht meydanına girdik. Vans: Ipn'da Drukerin evine gidelim, dedi. Orada yapılacak birçok şeyler var, Drukerin işlerini sizin deruhde t Mister Amessonun hakkı var, deceğinizi ve cenaze merasimi için lâbunların hepsini yoluna koymak lâ • zım gelen tedaviri alacağınızı ümid ezım. Hatınma gelmiîken sorayım. A derim. ğaclıkh yola açılan kapınm anahlannı Arnesson yüzünü buruşturdu: daima saklar mısmız? Cenaze işlerile uğraşamam doğ Evet, her vakit! Fakat niçin sorrusu. Bu hazin, acıklı bir iştir. Fakat dunuz? Yerinde yok mu? Bel ile ben geri kalan işlerin hepsini Arnesson müstehziyane haykırdı: yoluna koyanz. Madam Druker belki bir vasiyetname bırakmıştır. îptida o• Uçmuşl kayıblara kanşmış! ¥*• nu buImaİL dalara yol açmı§!... Vans silâh salonuna girdi, biz de Bu pash anahtann bu işlerde ne arkasından onu takib ettik. methali olabilir? Ağaclıklı yoîa çıkan kapının aVans cevab verdi: nahtan yerinde yok. Arnesson Lu a Belki niç.. Salona gidelim. Oranahtann nerede bulunduğunu biliyor da daha rahat konuşuruz. musunuz? Salona girdikten sonra suallerine de Siz galiba tahta kapmın anahtavam etti: nnı soruyorsunuz. Benim bundan hiç Dün geceki hadisat hakkmda bilmalumatım yoktur. O kapıdan kimse diğinizi bize söylerseniz çok memnun işlemez. oluruz. Vans tersyüzu salondan çıkh. AvArnesson: ludan Drukerlerin evine girdik. Bel ile Dün gece ha? dedi, âlâ. Parde Madam Menzel mutfakta idiler. yemekte burada idi. Sonra Druker Arnesson genc kızı srlâmlryarak: de profesörle konuşmak için geldi. Fa Hadi bakalım Bel, dedi. Bize i§ kat Pardenin huzuru onu sıkryordu. çıkh. Eve giriniz, emir aldım! (Arkan var) Vans genc kıza dönı»rek seslendi: