Receb Pekerin söylevi Büyük Parti /(ultayt münasebe tile, Genel Sekref R**b Peker ev veUâ gün Ankaria P<a\x arkadaş lartna verdiği zitfcUe mühim bir süyleo de söylemiştpes yetiştirilmesi d<y layısile dünkS tfhamıza maalesef ko* yamadığtmız btnulkı bugün aynen dercediyoruz? Ankara 15 AA) Bugün saat 13 te ülerden jelen d?legeler şerefine Cumhuriyet Jalk Bırtisi sekreteri Receb Peker Parti stfrasında şu söylevi söylemijtir: öz arkadaşlanm, A&araya gelişiniz vazife olduğu andan itibaren benim çeşidli vazifelerim apsında diğer bir vazifem daha vardı. 3u da, her gelen arkadaşın Ankara taprağına ayak bastığj anda elim ile c^ni göğsüm üe göğsünü sarıp sıknjktı. (Alkışlar) Arkadaşlar, bu »zifeyi yapama Partinin O«nel Yazgam R«c«b P*k«r dım, yapamadığım jalnız bunu değil, kalı, vicdanh ve çalışkan bü" surette hepimizinyurd ha/kındaki duygu kendi hüviyet ve vazifesini anlamasunu ve oralan iç|, burası için, bü sıdır. Hakikati arayan bir çalışma tun yurd için, mufak bir fayda ol nın tarifi içinde bazı sert konuşmaduğuna şüphe oh*yan fikirlerinizi, lar ve bazı gereğin çekişmeler de dakonuşmalarınızı, 4leklerinizi şahsen hildir. Kurultaydaki sözlerim arasındinlemeyi de öde' sayardım. Bu iç da da söylediğim gibi, biz, ulusal zeten vazife sayışıja, hepinizin inanı kânın çalışıp ilerlemesini, yurd işleolduğuna da, zetfe kadar şüphem rinin aydınlığa kısa yollardan varmayoktur. (Hay hsj sesleri) sı için esas sayarız. Ulusal zekâ ulusal varhgın bir özü olan bizim Par Parti iofrasında timizin çalışmasında bilhassa kendi Fakat arkaaaşlar buna rağmen mevcudiyetini ve değerini göstermekgördüğünüz, s*de gördüğünüz de tedir. Yahıız, arkadaşlar, çalışırken, gü, içinde bulunup kuvvetlendirdiği konuşurken hakikati aramamn icab niz ve değerlendirdiğiniz çetin çalış ettirdiği çekişme çizgisi içinde kal • maların tutucu hali, meşgul edici ha mak ta bizim için bir ana terbiye li, bu söylediğim ödevleri yerine ge düsturu olmahdır. tirmekten beni braktL Binihayet bu Bunu, tıpîa bu yolda, bu değerde eksikliği önlemek için bir çare diye çalıştıklarını, kurultayın komisyon bugün bu Parti sofrası etrafında bu lannda genel kurul konuşmalannda luşmayı düşündün. Bugünkü topla gördüm. Sizler için, tekrara bile lünışımız bir lokma yemek yiyiş için zum hissetmediğim birşey olarak dçğildir, bu toplaııştan gaye, hepimi söylerim. zin bir arada bıiunuşundan fayda Hakikati ararken* lanarak, hepimizjn müşterek duyguFakat biz yahıız bizden ibaret delar üzerinde müjnkün olduğu kadar kısa çizgiler içinde, konuşuşunu te • ğiliz. Biz bugün Parti diye bir yüce varhğı söylüyorum, hakikati ararken, min etmektir. Bu Parti sofrasında bu hakikatin çetin yollarmda ileri gi • beraber bulunuş^an istifade ederek sizlere hoş geldiıiz, derim. Ve sizle derken, meseleler üzerinde kıyasıya rin yüce, değerli.ve sevimli şahısla konuşmahyız. Fakat bu konuşma ve nnızda, ep büyül liyakatle temsil et çetin yollardan ileri gitme işlerini götiğinii Partimi, Btün Parti teşkilâö rürken, birbirimizle aldığunız bazı çatışma vaziyetleri hiçbir zaman anı selâmlarım. (Sürekli alkışlar) na varlığımız üzerinde yıkıcı bir te » Arkadaşlar, Ulusal önder, bizim sir yapmamahdır. Biz hakikati ararYüce Şefimiz Khrultayda ulus kulaken her tahkikatı arayanlarm konuşğma duyurucu bir önemde söylediği malannda görülen serbestliğin bu sözler arasında, Parti çahşmamızı bilgöze batıcı hali kendini gösteriyor. hassa övmüştüj Bu, bizim bir taraf Fakat herhangi bir neticeye vardık • tan göğsümüzfl kabartırken, diğer tan sonra birimizin ötekine uyması taraftan da bite bu deyimli yolda ve nihayet herbirimizin, topumuzun çalışmamızı i£iyen bir ödev duygu kararile tesbit edilen neticeler içten su vermektedi. Parti çalışması şekli, bağlanması, Parti varhğı için en bümana, kuvvef ve değeri itıbarile bil yük terbiye esasıdır. (Alkışlar) diğiniz gibi iepimizin bir ve bera Arkadaşlar, ecnebilerin Türkiyede ber iş ediniş sayesinde, son yıllarda bulunmalan bizim bugünkü siyasal özlenmiş, koyulaşmış ve kat merleşmiştiı. Bu Parti çahşıa, ve soysal devrimimizi güzel anlamalan için bir fırsattır. Fakat Türkiyeyurdun üeri gidiş hızına hâkim bir hisle ve ayni zamanda yurda inkılâb de bulunan bizim halkımız iyınde, ruhundaki heyecanlı çahşışımın tem Ankarada bulunmak, Ankaranın çalışıcı, sevici bütün çahşmalardaki çe sil etmiş olacak bir sıcaklık ve bir tin safhalara rağmen nihayet varılan hızla, sönmeden, hergün artan bir ehemmiyeti haiz bir noktadır. Bilhashızla devarn etmektedir. Biz, ancak sa bizim Parti arkadaşlanmızın ve bu türlü bir çalışışla, tarihin bize bütün yurdun dört bucağından Paryükselttiği mes'uliyetin icabı değerli tiyi temsil etmek değerinde bulunan bir çahşma ödevini yerine getirmis siz arkadaşlarımızın, Ankaraya gelip ve ayni zamanda, Büyük önderin Ankara havasına temas etmek fırsabizden istediği vazifenin çizgisine tında bulunuşu, bu toplannianın ö takatimizin yettiği kadar yaklasmış zünde kaidelenmek lâzım gelen nokoluruz. talan müştereken kavrayış bakımından Partiye büyük bu* değer verecek PartimU ve yurd bir hâdise ohnuştur. Biz Partice, şimArkadaşlarım, bugün görüyorsu • di size başka Partili arkadaşlanm inuz, bütün yurdın varlığı içinde, çin de kaide olmasını söylediğim yolyurdun kuvvetin ve şerefini temsil lar üzerinde çahşma halinde çok meeden bir varlık »larak, Partimiz var safe almışızdır. dır. Partimiz bfgünkü yüce ve şe Arkadaşlanmız kendilerine aid o refli Türk varlçının kısa bir ifade ile, tam özü ve belkemiğidir. (Bravo lan özel işlerini, ve genel yurd işle • sesleri, alkışlad rini düşünücü ve kovalayıcı oluşta Bu önemi hıtırdan çıkarmıyan bir bizim için ideal olan bir olgunluga ilgi ile vazifetüzi önümüzde tutar • varmışlardır, diyebilirün. (Bravo sessak, bizden ferihin beklediği, ulusun beklediği ve »ihayet Şefin istediği va leri) zifeyi yerim getirmek için, bütün kuvvetimizi kullanmalıyız. îç calışmmın, devleti temsil bakımından hüiumete ve ulus varhğını temsil bakmmdan partimize taksim edilmiş taaflan vardır. Hükumet, içten ve dı^an görüldüğü ve takdir edildiği gifi en büyük liyakatle bu ödevini yçmaktadır. Partimiz bu ileriye gid|in Türk varlığmdaki kuv veti olnak manasile hakikaten dev • letin içten ve dıştan takdir edilen halineujacak ve nihayet devleti, bü tünbu çalışmalarda arkalıyacak, desteldyecek bir liyakatle ilerlemelidir. 17 Ctnnlımfyet 11 Istanbulu güzelleştirmek içim Afyon: Türkiyede ve dünyada Yazdırıp bastıran: İkttsad Vekâîeti Ciddî mevzularda lâtifeye yer olsa İktısad Vekâletinin şu kitabı biz vazıcılara ve bütün kitab yazanlara ders ve örnek ohnak için yazdıno bastırdıŞmı söylemekten çekinmezdik. Cünkü yalana cıkanhnıyacağıma candan inanarak iddia ederim ki toy ve ol gun, ünsüz ve ünlü hiçbir muharririmiz. su son yıllar içinde, böyle özü dolgun bir eser ortaya koyamamıştır. Neden ve nicin demenin de burası yeri değiL Lâkin kıh kırk yararcasma bir mevzuu ele alıo elekten geçirmek, yazıyı canh bir biçimde okuyucuya sunmak çoktanberi unutulmus olan zahmetlerdendir. Hepimiz gelişi gü zel yazıyoruz. hepimiz uluorta kâğıd karalıvoruz. Bir fikrin, bir düşünce nin. bir davanm, bir nazariyenin, bir maddenin etrafmda bir âlem yarat mak ve onlan her bakımdan faydalı bir şekle sokup ta okuyucuya vermek elmizden gehniyor. îşin kolay tara fını seviyoruz, en kanşık mevzulan bir çırpıda kelime yapıp çıkıyoruz. îktısad Bakanhğı, bizi hiç düşün miyerek ve fakat okuyanlann fikrî kazanç elde etmelerini düşünerek yazdndığı şu afyon kitabile bir mevzuun nasıl teşrih, tasnif. tah lil ve tasvir olunacağına güzel bir örnek veriyor. Afyonu anlatmak istiyecek olan her hangi bir Avrupalı bil gen de ancak bu kadar mükemmel bir eser vücude getirebilir. Oukuyueulanm belki benim mü balâğa yaptığıma hükmedeceklerdir. Böyle bir haksız hükme yer vermiş olmamak için işte izah ediyorum: Bizim yurdumuz en çok afyon çıkaran yerlerden biridir. Münevverlerimizin çoğu da afyon hakkmda birçok şeyler okumuşlardır. Doktorlanmız, eczacılanmız bu maddeyi yakmdan ta nırlar. Gazetecilerimiz morfinoman • lar, eroinomanlar için bir sürü yaa yazmışlardır. Arkadaş toplantılannda afvon düşkünlerine dair sık sık fık ralar söylenir. Tarihlerimiz afyon delisi hünkârlardan, vezirlerden bah seder. Tacirlerimiz afyon borsasile sıkı sıkıya ilginlidir. Buna rağmen bü tün Türkiyede afyonun tarihini, arsıulusal siyasette afyonun oynadığı kanh rolü kaç kişi bilir? ömrümün üçte ikisini edebiyatla tarihe veren bir adam sıfatile ve akıla sıkıla söylüyorum: Bu kitabı okuyuneıya kadar Homerin hem İl yada da, hem Odisede afyonu andı ğını bilmiyorum. Sokratm baldıran içirilerek öldürüldüŞünü herkes gibi ben de biliyordum, lâkin o zehirin içine afyon katıldığını, henüz ve bu kitabm delâletile öğrenmiş bulunu • yorum. Yahıız bu kadar mı ya. Lâtin şairi Virjil de (Ovidus) unda afyonu an mış. Bu klâsik san'at bedisaım şair Salih Zeki Aktay, geçenlerde dilimize çevirmistL BUmem ki Virjüin afrodizyak gibi bir fazileti bulunduğu na hükmettiği anlaşılan afyon hak kında şair mütercim, nasıl bir dil kullandı ve o hükmü nasıl anlata büdi? îşte görülüvor ki İktısad Bakanhğı afyonu yurddaşlara iktısad bakımından öğretmeği faydalı bularak şu kitabı yazdınrken sadece istatistiğine dayanmamış, afyonun nebatattaki, kimyadaki, doktorluktaki. ziraatteki, ticaretteki yerini ümî ve fennî oldu ğu kadar sade bir dille anlattığı gibi onun tarihini de. otuz asır evvellden bugüne kadar getirmek suretile tesbit etmiş bulunuyor. Kitabdaki dilin Ümî olmakla bera ber sade oldu&unu da söyledim. Güzel ve kapıcı demek daha uvgun düşerdi ama sade kelimesi nasılsa kalemimden çıktı. Bu noktayı iyice ay dmlatmak için şunu soylemek iste rim: Kimya muadeleleri bira zcetin dir, doktorluk terimleri ise bulmaca ve bihnece gibidir. Halbuki elimiz dek iafyon kitabmda o muadeîeler sadeleşmiş, o terimler kolavca an laşüan kelimeler ohnuştur. tşte her kese hitab eden ümî eserler bövle yazıhnahdır. Alimin âlimle konusmasmı andıran yazılan valnız onlar anlar ve halk tarafmdan ele bile almmaz. Afyon kitabı bu kıymetli nesnenin nebatattaki, kimyadaki doktorlukta ki, tarihteki yerini tatlı ve canh bir ifade üe anlatüktan, afyon yutma ve çekmesinin ne demek olduğunu gösterdikten, morfinizm ve morfinomani, eroinomani haklannda da hayli ma lumat verdikten sonra onun ne suretle istihsal edildiğine geçiyor. Arsıulusal bir değer taşımak. birçok mnahe delerle hususî bir mahiyet ahnış ol mak dolayısile de afyonun ticaret a • lanındaki mevkiini tayin ve teşrih ediyor, sonunu da afyona taalluk eden kanunlarla bağhyor. Tadrlerimizm bu kitabı almalan, okuyup saklamalan kendi kazançlan icabıdır. Fakat canh mevzulardan hoşlanan her Türk okuyucusu da bu çok güzel kitabda kendini memnun ede cek sahifeler bulacaktır. Kıynntli Parti Genel Yazganı, Parti arkadışlarınabütün siyasamızı anlattı ısıtıcı muhitine almak ii di sinemizinsarfederken memlekette çin emek başka bir takım mevcudiyetleri de kendi vaziyetleri içerisinde teşkilâtlandıracağız ve nihayet programın gösterdiği yolda alacağımız dört yü hk mesafeden sonra yurdca, millet • çe teşkilâtlanmak mesafesini hiç ol mazsa yarılamış olacağız, bundan sonraki durum ve ödevimizde genel hayat için olduğu kadar cemiyet için de büyük değeri olan çalışkanlık vasfrnm, Partimiz için büyük bir iş sa yıhnası lâzımdır. Hepimizin çalışkan olması, yalnız günün işini eve* diyerek görmekle değil, onun ilerisinde ve onun üstünde bir muvaffakiyete varıcı heyecanla ve haraetle calışıa oknamız demektir. Yoksa yeni ona nan programla da size yüklenen va • zifeleri bu heyecanh çalışmayı iş e • dinmeden başarmıya imkân yoktur. Bazı Partili arkadaşlar arasında «birçok işlenmiz vardır, bu Parti işlerini de bu kadar görüyoruz», di • yenlere rastlanıyor. Çırağanda plâj ve strand Florya plâjma sarfedilecek para ile burasını kurtarabiliriz ve kurtaralnn Çtrağan iarayile şimdi ttadyom olan bahçesinin foto arkadaştmız tarafmdan tayyareden almmtş bir resmi Bundan evvelki derdleşmemizde, | Dohnabahçeden başlıyan Istanbulu güzelleştirme işini Çırağan yerine kadar getirmiş ve buraya ne yapahm diye düşitnmek için Çırağanın güzel kamsı önünde kalmıştık. Siz buraya ne münasib bulursu nuz? Ben, senelerdir, bir düşünceye saplandım kaldım. Çırağanda bir plâj ve strand yapmak. Soba başında o tururken plâjdan bahsetmek hiç uygun düşmüyor. Hava ısmsın diye birkac gün bekledim. Çırağana şu fotoğraftaki güzelliği vermek münasib olmaz mı? Deniz boyunca beşyüz metrodan fazla u zun, deniz ile cadde arasında yüz metrodan fazla geniş bir strand ve plâj! Sabah tan akşama kadar güneş altında. Sulan temiz, akmtısı yok. Derin suda yüzmek istiyenler Florya ve Kilyostaki gibi yanm kilometro sularla boğuşarak yürümeğe mecbur değil. Derin sudan korkanlara az derin, suyu boyuna değişen havuz ve pisinler yapılacak. Çocuğa göre de, büyüğe göre de temiz su, kızgın güneş, güzel kum ve çimen bulunacak. Daha sonra, kış için kapah, suyu sıcak yüzme havuzlan, suyu buz kesilmiş patinaj yerleri. Bütün bunlar hemen hemen şehrin merkezinde. Daha sonra cadde boyunca, vük sek olmıyan ve bu plâj a bakan bir gazino yapılabilir. Daha sonra da, plâja bir köprü ile bağlı olan caddenin öbür tarafındaki güzel sed üzerinde bir otel!.Güzel ama, çok para ister, dediğinizi işitir gibi oluyorum. Siz güzel olaeagım kabul ettikten sonra ben para bulurum. tşte Belediyenin Floryaya harca • mak istediği para. Floryayı ve burasını yanyana koyunuz. Hangisi daha güzel, daha lüzumlu? Floryayı daha güzel bulanlar olabilir. Onlar. plâ jm ancak kumlu ve suyu ağ olan yerlerde olur, diye düşünenlerdir. Böyle de olsa, Florya gibi daha çok güzel yerlerimiz var. Fakat hepsi Florya gibi çok uzak, gidihnesi çok güç. Bugün gidenler varsa, daha güzel bir plâj bulamadıklarından gidi • yorlar. Hangisi daha lüzumlu? Bunda, u manm ki, Belediye ve herkes benimle beraberdir: Çırağan daha lüzum ludur. Herşeyden evvel, harab ol mağa doğru giden veya büsbütün fabrika, depo ohnak korkusu altında titreyen Boğaziçinin tam başlangıcında bir yeri kurtarmız oluruz. Şehre bir güzellik katmış oluruz. Bu güzellik yahıız başına kalan, şehirden uzak lüks bir iş değil, sıhhat için lüzumlu ve şehrin ortasmda, diğerlerine ekli bir güzellik. Her yandan yolu var. Her yana yolu var. İstanbulun en güzel 4 kilometroluk bulvan tam ka • pısı önünden geçiyor. îstanbulun bütün denizleri burada birleşiyor. Ne Floryada, ne Çırağanda hususî bir ilişiğim (alâkam) yok. Fakat ben Belediyenin yerinde olsam Floryaya para hareamam. Değil bu sene, elli sene sonra da hareamam. Değil ö • dünç para alarak, harcamak. Hazumilyonlanm olsa hareamam. Florya kâr getirmez. Kâr şöyle dursun, oraya yatınlacak koyaç (tesisat) parasmın üremini (faizini) bile kurtar • mak kabil değildir. îstanbulun nüfusu iki milyonu astıktan sonra, şimendifer hattı, Yenikapı, Unkapanı üzerinden kestirme olarak Taksime, Şişliye geldikten sonra bu fikrimi de ğiştiririm. Floryayı kendimiz için yapıyorsak bizim için çok, çok büyük bir lüks tür. Gelecek gezginler (seyyahlar), turistler için yapıyorsak çok aldanı yoruz. Biz gidemiyoruz ki onlar gidebilsin. Denizden uzak Avrupa mem leketleri için mi? Onlara fstanbuldan daha çok yakın, daha çok ucuz şe hirlerde, Floryadan güzel bu kadar plâj varken Florya ile memlekete turist çekemiyeceğimiz meydanda çıplak bir gerçekliktir. Uzağa gitmeğe lüzum yok. Köstence, Varna plâjlarını görenler bana hak verirler. Florya için bütün bu düşüneele rimde aldandığımı bile kabul etsem. . gene buraya para hareamam. Çünkü yahıız başına kalacak bir güzellik ve bayındırhk işidir. Halbuki biz, bütün paramızı, bü tün kuvvetimizi bir yere toplamak, yakın, faydalı, toplu bir güzellik or taya çıkarmak zorundayız. Kendimiz için böyle yapmak lâzım. Turist, gezgin getirtmek, onlann parasile tstanbul şehir bütçesini şişirmek için gene böyle yapmak lâzım. Hem güzel hem faydah işler yapmak için gene böyle yapmak lâzım. Fikrimce, böyle yapmazsak, şimdiye kadar olduğu gibi elimizdeki az parayı şuraya buraya atacağız. ts tanbulun bir yerinde olsun şöyle top* luca bir güzellik ve bayındırlık ör • neği gösteremiyeceğiz. Düzgün yü • rünebilecek bir kilometroluk yol yapamıyacağız. .Elimizde milyonlanmız bile olsa îstanbulun her yanını birden yapa • mıyacağız. Bunda Belediyenin de, bütün hemşerilerim,, îstanbullulann da benimle beraber olduğunda kuş kum (şüphem) yok. O halde bir yer seçelim, başhyahm. Ben büyük işa ret arkasmdan giderek Dohnabahçeden başhyahm, diyorum. Bu önerge (teklif) kabul edilivorsa başlıyalım. Başka yerlerimize hiç bakmıyahm, demediğimi herkes anlar, umanm. Yalnız güzelleştirme ve bayındırla • ma paramızı şimdilik Dolmabahçe • den başhyarak harcayalım. Belediyemize rica edelim. Floryayı istmilâk etmediyse, etmesin. Bundan vazgeçsin. Burası elimizden kaçmaz. Para getirir bir iş değildir ki hususî kapital burasını Belediyemizin elin den kapar korkusu bulunsun. Yok Belediye istimlâk işini bitirmiş ise bu kadarla buraksın. Buraya koyaç (tesisat) diye denize para atmasın. Denizi olan her memlekette Florya gibi yerler çoktur. Fakat Bosfor sulannda Çırağan gibi bir yer baska hiçbir memlekette yoktur. Sehre giden 4 kilometroluk bulvann her adımında başka bir güzellik, Dohnabahçe gibi saray, meydan olan bir plâj gördünüz mü? Evet Florya parasile Çırağan ye rini kurtaralım. Bu eşsiz boşluğun fabrika olmamış kısmmı Beledive şimdi istimlâk edebilir. Biraz acele ederse burasını bu sene şehir halkına plâj diye açabilir bile. Bu sene olmazsa gelecek sene plâj işlemeğe başlar. Belediye Florya işinden vazgeç miyecekse, gene rica edelim, Çıra • ğanı da alsın. Plâj yapmak için al sm. Parası yetişmezse bu iş için is tediği kadar para bulması hiç te güç değildir. Kendisi bu işi yapmıyacaksa. baş • kalannın yapabilmesi için önayak olsun. Unutmadan şunu da söyliye yim. Belediye olsun, başkalan ol * sun burada bu işleri yapmak ister lerse beni de müessis diye aralanna alsuüar. Aynca da «mülkiyeti fik riye> hakkı olarak <defaten vaci bültediye» on bin Türk lirası istiveceğimi şimdiden Uân ediyorum. Çı rağandaki, fabrika, Beşiktaş spor kulübü yerlerini ellerinden ahyorum, diye bana kızmasınlar, telâş ta et mesüıler. Ben kendilerine daha iyi yer buldum. Anladınız a! Bir taşla iki kuş vurmak lâzım. V. BlRSON c . Gerçi birçok işlerimiz vardtr...» Arkadaşlar, gerçi bırçok işlerimiz vardır. Fakat onlar arasında Parti işlerinin o kadar ehemmiyeti haiz ol • madığı telâkkisi kökünîen yanlıştır. Yurdun b.ugünkü varlığı, ileriye doğru mesafe alması devlet teşkilâtı kendi resmî çalışışında devam ededur • sun, bizim çalışmamızın hızına, kuvvetine ve değerine bağlıdır. Herhangi bir idare heyetiroiz haftada bir toplanıp ta, meselâ ne bileyim, herhangl bir banka idare meclisi, bir imtiyazlı şirket idare heyeti gibi toplanıp ta yalnız toplanmanın icab ettirdiği üç beş küçük mevzuu konuşmakla vazifemizin bitmiş olduğuna kani olmamahyız. Evet Hususî iş vardır. Herkesin memlekette kazancı, ailesinin, ona inanmış olanlar için, öteki özel çalışışlardan sonra gelen ve va kit kalusa yapılması gereken bir i kinci, bir beşinci iş değildir. Mademki Partili, inanmı, başını bu teşkilâta vermiş ve bağlanmıştır ve mademki bugünkü yüksek onurla büyük istikbale giden Türk devleti varhğına dayanmak için bir ulusal varlığa muhtacdır ve bu ideal ulus varhğının özü de Partimizdir. Partili kendi ha yatı için çahştığı zamandan artırdığı her zamanı icabında bu müşterek çalışnuya vermelidir. Son »öz.. Arkadaşlar, bu inanlann yapacağı bir iştir. Biz inanıyoruz ve güveni • yoruz ki Parti Kurumunun bütün uyeleri ve bütün unsurlan bu inana kendilerini vermişlerdir ve verme yolundadırlar. Yabıız bazılanmızda çahşma hususunda bir anlayış eksikliğidir ki bu işleri üdnd derecede saydırmaktadır. Bu Parti sofrası başında ben siz « lerle beraber bulunmanın verdiği ursattan istifade ederek diyeceğim ki, daimî surette görüşme ve toplanışlar yapma vazife olarak bir esastır. Florya parasile «Batan hergün bir tarih, doğan güneş ite Utikbaldir» Arkadaşlar, yurd ufuklannda ba tan hergünün güneşi bir geçmişi ta • rihe mal ediyor. Yaşadığımız hergünün, bizim hesabımıza kaydolunacak muhasebesi, bir eksiğin maziye mal olmasmın ifadesidir. Bunun gibi, her sabah yeni doğan £ineş önümüzde gideceğimiz yollan aydınlatıp göstererek bizi ilerisi için daha özlü, daha yüksek bir çahşma vazifesi ve yükümü altına koyıryor. Nihayet arkadaşlar, sizinle beraberliğin ilham ettiğl noktalann bilhassa psikolojik taraf lartnı da soylemek hususunda tuttu ğum bu yolu, o kadar uzatmayı bir sofra başında bulunmanın özel haline uygun görmüyorum. Onun için şimdi sözlerimi burada keseceğim. Kovalanaeak yol Arkadaşlann bu olgunluga vanş seviyesini tamamen temsil etmek halindeld bir özel vaziyetimiz de bü tün Partinin çahşışıdır. Bunu onlara, hergün kovalanaeak bir yol olarak göstermemize hepimize bir borcdur. Sizden dileğim buradan aynhp va zifelerinizin başına, yurd köşelerine dağıldığınız zaman buradaki havanın ısıtıcı, toplayıcı ve beraber götürücü ve hakikatleri ararken çahşmada kovalanaeak metod ve tarzlan bütün memlekete yaymanızdır. tnan güveni Son soz olarak, Partimizin kuvvet ve şerefi için, ve hem Partimizin ve hem de yüce Türk ulusunun hayat ve hareket unsuru olan Büyük Şefimizin sıhhat ve şan ve şerefinin hergün artması için, başarıcı hükumetirrüzin kuvvet ve arasız muvaffakiyetleri i çin ve nihayet her varbğın özü ve kaynağı olan Türk ulusunun şevketli bir istikbale, en büyük bir şerefle ve genlikle ulaşması için iç dileklerimi hepinizin yüreğinde, kaynağmda inandığım sıcakhğa dayanarak söyliyeceğim. Hepmize güler yüzlülük, ulusa durmıyan bir ileri gidiş ardsız arasız bir genlik ve Partiye yüce şerefler dilerim. (Bravo sesleri ve alkışlar) Ulusal tekâ ve hakikat îç/alısmarun, devlete aid olan tarafı, ' bi takım metodlar, usuller üstünde yrümekten ibarettir. Partinin çahşrasında da en çok dikkatle üstünde Jırulacak nokta, Partinin bugünkü Jcriy* •dım atıgında hakikati arayj|inda ve parlak, yalın hedeflere ça • vanşında en önemli nokta alâ Yeni ödevlerimi* Arkadaşlar, yeni onadığınız Parti programı ve tüzüğü Partiye önümüzdeki dört yü içinde oldukça çekin ödevler yüklüyor. Ulusça teşkilâtlanacağız. Kendi teşkilâtımızı hergün yurd içinde değer ifade eden bütün yurddaşlara, kuv vetleadirmek, onlan kendimize ken m. T. r. Çtrağan bahçesi ve »ahUinin boyle olmasmt utiyormtt