11 Ingiliz bayanının guuru nerden geliyor? Bajr Agaoglu Ahntcde mentonun daha fazla siyasî kontrolünü istedıler. 1848 84 te çıkan bir kanun kumpanyayı îngiliz hazinesine senede daha fazla para vermeğe, hisselerinl parlamentonun kontroluna tâbi tutmağa, birçok İngiliz sanayi «jyasını Hindistana sevke, karar ver di. Geçen iki asır içerisinde îngilte rede teraküm eden servet, îngilterede büyük sanayi müesseselertnin inkişa fma, ve îngiliz sermayedarlarının parlamentodâ büyük bir kuvvete sahib olmalarina sebeb oldu. îngiliz em peryalizmi, Hindistanda bu şekilde doğdu. Bu emperyaliztn Hindistanda ne şekilde büyüdu?.. Onu da gorebiliriz, îngiliz emperyalizmi Hindistanda yerli el san'atkârlarını, tezgâhlarından uzaklaştırmakla, toprağı yerlilerin e lınden almakla, başlamış, bılâhare Hindistanı İngiliz mamulâtile doldurarak Hind sanayiini yıkmıştır. İngilizlerin Hindistan demiryollanna, pamuk fabrikalarına, demir ve çeIngiliı bayan İşte o vakit hanr lık sanayiine, Hindistanın imanna olduğunuzu göstermiş olursunuz. döktükleri sermaye, îngütereye aküBu son cevabdaki gurura, karşısınlara hayret verecek kazanç götürdü. dakini hiçe sayışa dikkat ediniz.» İngiliz pamuk fabrikatörleri Hindis • Bay Ahmed bu iki kadın arasındatanı mükemmel bir ham madde pazaki konuşmâyı, ve buna benzer bir în n ve mamul pamuk İçin geniş bir pagıliz generalinin zulmünü gösteren zar haline getirdiler. Hindistan bugün bir vak'ayı yazdıktan sonra soruyor: İngiliz sanayıinin inhisarı altında bir Bu gurur nereden geliyor? Kabahat pazardır. Bugün Hind sermayesi dahi kımdedir? ingiliz sermayesinin kontrolü altınBay Ahmed bu sualin cevabım da dadır. veriyor: Hindistanda ekilecek arazi 3,000,000 « Hindliier birçok fastlara avnl • dönümdür. Buralarda çalışan amele mışlardur, bunlar birbirile kavgada • bir milyondan fazladır. Bu arazide dırlar, birbirlerine yanaşmazlar. Halçalışan amele tam bir esaret altında buki İngiltere on ikinri asırdanberi çalışır. Amele fabrikaya girerken bo* hürriyet beratını almıştır. Her vatanğaz tokluğuna çahşacağına dair kontdaşın şeref ve haysiyeti öteki vatandaşın şeref ve haysiyetlnin blr par • rat imzalar. Çalışmazsa cinayet mahçasidır. Şarklılar toplulak yaşayısı • kemesine sevkedilir. îş saatleri hu dudsuzdur. Amelenin sıhhî şeraiti, mn bu kanununu vaktinde almadığı, yiyeceği, gıdası, patronun insafına 350 milyonluk Hind camiasını yana kalmıştır. Patronlann müthiş teşki şılmaz bir hale getirdlği Içİn kabahat lâtlan vardır, amelenin toplanma hakHindistandadır. İngiliz bayanınm «hakı dahi yoktur. zır değilsiniz» sözlerindeki gururun İngilizler on altmcı asırdanberi nıânası işte budur.» Hindistanda yerleçtikleri halde, buİngiliz bayanmın gururu buradan gün İngiliz hükumetinin Hindistan • gelmiyor Bay Ahmed..• Bu gururun daki 350,000.000 halkın tahsiline tah nereden geldiğini anlamak için, İngieı« «ttiği para on milyon dolardır Jd. JîyTefüı'^HiriSîstana fıasıl, *he zafnân, Ingiliz hükumetinin 40,000,000 mil ne şeklldtf yerleştiklerlne bir kuşbaşı yonluk halkı için sarfettiği para bu • gözle bakmak kâfidir. nun beş mislidir. İngiliz hükumetinin Siz bu tarihi bilirsiniz... Fakat ta 1930 31 de neşrettiği rapora göre rihi her ferdin göruş ve anlayışı değı229 milyon halkın, 247 milyonu okugır. Ben sizln gıbi gormüyorum. yup yazma bilmez. İngilizler Hındıstanı bır istılâ harYirminci asrın başında fabrikala • bi sonunda almadılar. îngilizlerin Hmra, madenlere, demiryollarına lâzım distana avak basışı 1600 tarihindedir. olan amelenin miktarı ihtiyacdan fazLondra tüccarları taraiından kurulan la idi. Fakat iktısad! buhran şeraiti Bripish East Indıa kumpanyası, bu değiştirdi. 1924 denberi Hindistanda tarihte Kraldan Hindistanla ticaret işsizlik müthiş bir derecededir. İn • yapmak beratını aldı. Hindistana ilk giliz hükumetinin neşrettiği bir ra • ayak sokan bu kumpanya, o zaman el pora göre Bombay pamuk değirmensanayii devrinde olan Hindlilerden malı cebren, dayakla ucuz alıyor, Av lerinde 1924 te 144,547 iken, 1929 da 118,386 ya düşmüştür. Cenevrede u rupaya ihrac ediyordu. Hind el san'atluslararası iş kongresine giden Hind kârlannın aşağı maişet tarzı, cehaleti işçileri delegesi Hindistandaki işsiz onlan bu İngiliz istismarına kolayhkla kurban verdL Şark Hindiya kum • lerin kırk milyon olduğunu söylemiştir. Bu sebeble Hindistan sokaklan panyası hissedarlarına her sene yüzdilenci ile dolmuştur. de yüz, yüzde iki yüz elli kâr dağıttı. Hindistana sinsi sinsi yerleşen bu Hindistanın îngiliz hükumetine o kumpanya, yerli hükümdarlardan palan umumî borclan 200 milyon do ra ile vâsi arazi satın aldı, ticaret mülardır. Hindistanda demiryollannda, esseselerini kurdu. Fakat bu mües ev inşaatında vergi borcu yüzünden seselerin muhafazası için Hindista bedava çalışan amelenin miktan milnı rakiblerinden kurtarmak lâzımdL yonlardır. Bu adamların mülkiyet Hindistanda yerleşen îngiliz sermayehakkı yoktur. sini korumak için İngilizler 1658 de İşte Bay Ahmed, îngiliz bayanının F/brtekizlileri Bombaydan çıkardılar, gururu, bu akıllara dehşet verecek Bombay da bu kumpanyanın eüne olan İngiliz emperyalizminden gelir!. geçti. Kabahatin kimde olduğuna gelince, ingilizler bundan sonra Felemenk znüsaade edln de ben bunun İngiliz Sileri, Fransızları da rekabet sahası • lerde olduğunu söyliyeyim... Hazır nın haricine attılar. Fransızlar îngil değilsiniz, demek, ne demek?... tereye karşı koymak için Hind hü • On altmcı asırdanberi idareleri altmkümdarlannı birbirlerine kattüar. în da yaşıyan 350 milyonluk bir kütleyi gilizler bu fırsattan istifade ederek. hayvan gibi yaşatmışlarsa, hiçbir şe1686 da Hindistanı askerle istilâ et kilde inkişaf imkânı vermemişlerse tiler. elbette İngilizler kabahatlidir. Bir Bu tarih bize Ingüizlerin Hindistaayıyı İngiliz sirkine verseniz, dört na iktısadî menfaatlerini korumak i • asır içerisinde bülbül gibi ingilizce çin yerleştiklerini gösterir. konuşurdu! Ingilizler Hindistana yerîeştikten Hindistanın istiklâle hazırlanması, sonra çay, kahve, pamuk gibi birçok İngiliz emperyalizminin yıkılması deeanayii inhisarları altına aldılar. Av mektir... Buna elbette razı değildir rupaya ihrac edilen bütün ham mad ler... Yoksa îngiliz bayanının Hindli de, mamul madde, bu kumpanyanın kadına: «Biz istiklâlimizi zorla ala inhisarına geçti Fiatleri kumpanya cağız» sözüne karşı verdiği «işte o zaistediği gibi koyar, Hindistana ve ha man hazır olduğunuzu göstermiş o rice istediği fiatle satardı. Büyük serlursunuz» cevabında sade gurur de vetler bir günde yerden mantarlar ğil, muazzam îngiliz emperyalizmi gibi fışkırdı. On sekizinci asrın orta nin istihzası da vardır. Çünkü «hazırsında Hind köylüsü mahsulünün ya lanmanıza imkân vermiyeceğiz» de rısından fazlasını Ingilizlere vergi o mek istiyor. larak vermeğe mecbur tutuldu. 1770 Hindistandaki esaretin fastlara avde Bengaldaki kıtlıkta on milyon rılması bir sebebdir, fakat bu sebebi Hindh ölürken, kumpanya hissedarde îngilizler doğurmuş ve büyütmüşlarına gene yüzde iki yüz kâr dağıttür. Hindistanda millî hareket 1882 tı. Îngilizlerin istilâsı Hind köylüsü de başlar. Bu hareket, lngiliz iktısadî inhisarına karşı doğmuştur. Mü nü, küçük sanayti mahvetti. 1854 liyetciler İngiliz eşyasına karşı boy tarihi Hindistanın dahilî ihtilâllerile doludur. Bu ihtilâllerden sonra îngil kot ilân ettiler. Gandinin silâhsız tere Hindistana tamamen yerleştL mukavemeti 1907 de başladı. Millî haîngilizlerin Hindistanda sahib oldukreketin orta sınıfa ve amele arasına ları arazi 1814 te 480,000 metro mu geçmesi 1918 dedir. rabbaı iken 1856 da 987,000 metro Bugüne kadar ne kazandılar?... murabbaına çıktı. Hindistanda gün • Gandiye zavallı diyorsunuz... Zavallı dengüne çoğalan İngiliz imalâtçılan san"ati Umâ isleri üzerınde parla değil, ahmak Gandi.« Koca İngiliz 6 mayıs tarihli Cumhuriyette Bay Ağaoğtu Ahmedin «İki bayan arasında» ısimli bir yazısı çıktL Bay Ahmed yazısına şöyle başhyor: • İstanbtıldakl Ulaslararası, ka dmlar kongresinde dikkati çekmeğe değer bir hâdlse olmuştur. İngiliz tnümessili bayan kürsüden demokrasi hakkında bir söylev söylemiş, ve tn • gilterenin demokratik bir ülke oldu • ğunu tekrarlamış. Kürsüden indikten sonra yanına Hindli bir bayan yaklasmış ve aralarında şöyle bir deyişme olmuştur. Hindli bayan Siz demokrasiden bahsediyor ve İngilterenin demokratik olduğunu söylüyorsnnuz ama, o rada, Hindîstanda bizi eziyorsunuz. Bize müttakll olmak imkAtmn vermiyorsonus. İngiliz bayan Hazır değilsiniz de onun için.... • Hindli Bı'z İstiklâlimİzf zorta a laeağız. Sizi Hindistandan kovaca • Serbest mflnakaşa Mayıs 1935 Cumhurlyet Beyşehir gölü takvîye ediliyor Gölün kurumaması için suyu çogaltılacak c ^ Musiki Konservahıann 17 nci ve son konseri Atİıta tncktublari Perşembe akşamı yapılan konserle Konservatuar, bu senekl konser programının nihayetini getirmiş oldu. Kış mevsiminin başından sonuna ka Konya (Husufî muhabirimizden) dar devam eden bu konserler, halkın Konya sulama tcşkilâtında Beyşehir rağbetini kazanmış, memleket, san'at hayatmda büyük bir hareket teşkil gölünün mühim bir rolü vardır. Vilâetmiştir. Hemen hemen ekserisi muyetin mühim ziraat sahası bu gÖle açıl' vaffakiyetle başarılan bu konserler mış kanallann, bu gölden naklettiği su • bizi musiki hususunda oldukça tat larla sulanır. Kuraklık scneleri göl ü»min etti. Şimdiye kadar bu gibi san'at hâdiselerinden uzak yaşadığımız için tündc de tesirini göstercrek sular azalhepsini büyük bir sevincle karşıla mış olduğundan bu kanallar kendisindık ve hiçbir zaman derin derin dü • den beklenen mühim vazifeyi yapamışünerek bunlarda hatalar aramağa yacak bir hale gelmişlerdi. I kalkışmadık. Belki bu arada birçok Böylc kurak senelerde bu gölün suacemilikler sahnede yer aldı. Belki de bunlan istihfafla karşılıyanlar buyunun azalmaması ve gölden beklenen lundu. Fakat her ne olursa olsun ye vazifenin yapılması için vilâyet esash nl yürüdüğümüz yolda yapılan her tedbirler almaktadır. hata, biraz lehimize sayılabi • Bu vilâyetin bu işini, çok büyük bir lir; bunlar pahasına da bir hareket uyandınlmış olmak itibarile biz bunehemmiyet vererek takib etmekte olan ların yakın zamanda ortadan kalka vali Cemal Bardakçı vilâyet tu işlecağına eminiz. Büyük bir teveccüh rinde vazife almış olan Biyelofskiyi kazanan bu konserlerin devamını geBeytehir gölüne götürcrek oralarda lecek senelerde daha büyük muvaf fakiyetlerle goreceğimıze şuphe yok. tetkikat yaptırmış ve geri dönmüştür. Likin sırası gelmişken burada şunu da Vali Cemal Bardakçı bu hususta kaydetmek isterim. Şimdiye kadar bana $u izahah verdi: yapılan konserlerde, bilhassa orkes « Su mühendisi Biyelofski ile tra konserlerinde Konservatuar or • Beyşehir gölü üstünde ve sulama şe hemen hemen yabancı elemanlardan kestrası namım taşıyan orkestranın bekesi hakkında tetkikat yaptık. Kuteşekkül ettiğidir. Gönül ister ki Konraklık göl luyunu da azaltmiftır. Su servatuar orkestrası ismini alan or lama tefkilâb, gölün eski vaziyetine gö kestranm çalıcılan sırf kendi yetiş re olduğundan bu sular azalınca editirdiklerinden ibaret olsun. Herhal de gelecek senelerde buna da ziyade lecek istifade de azahyor. Biz utiyoruz ki elimizdeki bu göl, ziraatimiz için sile ehemmiyet verileceğini zannederim... daima ve her türlü şerait içinde fay dalı olsun. Bunun için göl suyunun Bu seneki konserlerin on yedind azalmaması lâzımdır. Yağışlı ve iyi kış ve sonuncusu orkestraya tahsis edil mişti. Bu konserde orkestra şefi ola la geçirilmiş yıllarda böyle bir azalma tehlikesi yoktur. Fakat tabiab'n veri • rak Seyfeddin Asafı gördük. Pro gramda Mozart, Volkmann ve Grie mine bağlanıb kalmak doğru olmu gin eserleri yer almıştı. Konsere ev yor. Kendimizi en kurak ve ziraat için velâ Mozartın Ent führung dus dem tn kötü yıllara karşı icab ettiği kadar Serail uvertürile başlandı. Ve iyi bir hazırlam&zsak bir gün gelecek gene bir şekilde bitirildi. Bunu Ukib eden e • kuraklıkla, netice itibarile de açlıkla, ser gene Mozartın remajör Symphoni sefaletle karşılaşacagız. Geçen ku No. XI 1di. Allegro assai, Andantino ve raklık seneleri bu vatan parçası üstün Finaldan müteş«Hril olan bu cser çade çok a a izler bırakb. Böyle hayatî lındığı zaman, dogrusutra ıfivlemek lâzımsa hiç te muvaffak olundu de ve a a habralardan bütün bütün uzak nemez, Birind kısım heyecansu ve bulunmak için Beyşehir gölünün suyualelusul çalınmif olmaktan ibaret bir nu çoğaltmak istiyoruz. tekllde nihayetlendL Eserin lİdnoi Kıreli nahiyesinde K5şk mevknnparçası olan Andantinoda da ayni durdeh çıkan bir su vardır. Bu su birkaç gunluk göze çarpıyordu. Burada bildere ile beslenerek Sanköy yanmda hassa nuansa ehemmiyet verildlği Sanköy çayı adını alarak Beyşehir halde hernedense bunun ihmal edildibarajınm biraz altından kanala döküği hissi üzerimize hâkim olmağa başladı. lür. Sulama mevsiminde bu çayın ıuyundan istifade ediyoruz. Fakat bu Eserin nihayetini tatlı ve şakacı bir vakit htricinde bu su boş yere akıp finalle Mozart musikisi teşkil «tti. gidiyor. Şimdi biz bu suyu Beyşehir gö Fakat bu finalde de aradığunız v» lüne akıtarak sulama zamanı haricinistediğimiz incelikleri pek o kadar de zayi olmasına meydan bırakmryabulamadık. Yalnız çok çalışılmış ol cağız. Bu su, gölü besliyecek ve besli duğu göze çarpıyordu. Eserin bu kısolan göl de her istediğimiz vakit işimimındaki küçük bir füg beraberlik ze yanyacakbr. noktasından nazan dikkati celbedi yordu. Zannederim ki eserin en muSanköy çayını göle akıtmak için vaffak olmuş tarafı da finalin bu kü tahminen 76 kilometroluk bir kanal çücük kısmıdır. Burası orkestrayı i açmak lâzım geliyor. Bu iş yakında çinden çıkılmaz bir uçuruma sürükbaşanlmış olacakhr.» liyebilirdi. Fakat iyi idare edilmek A.srî kaplıcaya sıcak su sayesinde hiç te böyle olmadL Bu suretle de eymphoni nihayete ermiş getiriliyor bulundu. Ufak bir istirahati müteakıb Bursa (Hususî) Asrî kaph caya Çekirgeden sıcak su getirilmesi orkestrayı bu sefer, yalnız telliler den İbaret olarak sahnede gördük. işi hararetle devam «tmektedir. Suyu Volkmann remlnör serenadile progra2,5 kilometro mesafeye sevketmek için betonden iki büyük depo yapılmışbr. ma devam edildi. Baştanaşağı viyo lonsel solo olan bu eserde oldukça iyi Bu depolardan biri tazyikli tertibatı muhtevidir. Yola boru döşenmeğe çalınmağa gayret edilmekle beraber başlanmişbr. Borulann dışı suyun haeserin pek te sıcak kanh ohnaması üraretini kaybetmemek için muhtelif tazerimizde lâzım gelen tesiri bırakmabakalar halinde zift, mantar gibi maddx Bahusus, nihayetlere doğru ke delerle kaplanmaktadır. Bu işlere Al manlar arasında bazı ufaktefek karı man mütehassıslar nezaret etmekte şıklıklara da sebeb oldu. Burada he Belediye su isleri mütehassisi Suphi de le yaylara hiç te ehemmiyet veril kendilerine yardım etmektedir. miyordu. Konserın nihayetini Griegin Peergynt birind suiti teşkil etti. 1. emperyalizmine karşı koyduğu bu sabah, 2. Asın ölümü, 3. Anitras dans, umdelere bakınız: 4. Dağ Kralmın yuvasmda ismini alan 1 Tecavüî yok, birleşme var. suitin her parçası da güzel çalınmak2 İngiliz eşyasına boykot. 3 Kütlelerin silâhsız itaatsizli la beraber bilhassa Asin ölümü hat ği: (Kira ve vergilerln ödenmemesi.) ta bütün konserin bile en parlak ve Gandinin bu silâhsız mukavemeti, Ingilizleri vergi ve kiralan tahsil i 1 muvaffak olmuş kısmını teskil etti. çin daha müthiş cebir ve tazyiklere • Burada orkestra fevkalâde güzel bir sevketmiştir. Gandi, İngilizlerin eün 1 beraberlik neticesi en ince teferrüata de, halkı uyuşturmak için bir silâh kadar dikkat etmeğe çalışmıs ve Asın olmuştur. ölümü tamamile yaşatümıştır. Bu Bugün Hindlilerin bir taraftan İnsuitle nihayete eren konser bu sene giliz emperyalizmine, bir taraftan mihracelere, bır taraftan yerli dere nin son san'at hâdisesi oldu. Bu konseri pek muvaffak olmuş beylerıne karşı mücadeleleri vardır. Fakat gerek Gandinin, gerek milli görmedik. Gittikçe olgunlaşması lâ yetcilerin mihracelere ve derebeylezım geldiği halde, bu sefer bilâkıs rine yaslanmaları, aşağıda ezılen haldiğerlerini aratacak kadar durgun kın kurtuluşuna sed çekıyor. Hindistanın bugünkü vazıyetınden kurtula luk gösterdi... Bütün bir senelik faaliyetle Kon mamasına sebeb, ezılen halkın İngiliz zulmü altında teşkılâtlanmaması ve servatuarı ve onun gene elemanla kendini kurtaracak olan lideri yetış j rını memlekette bir musiki hareke tirememesidir. îngiliz empesryalizmi ti uyandırdıklanndan dolayı tebrik içerisinde bunun tahakkuku da çok ederken, gelecek senelerde de daha zor bir iştir. 1 büyük muvaffakiyetlerle ortada görİşte îngiliz bayanmın gururu bu meğı arzu ederız. kaynaklardan geliyor Bay Ahmed! A/uri Sanu SABİHA ZEKERİYYA Venizelosun partisi yeni bır lider arıyor Yunanistanda ihtilâlleri zabitler mi yapar, siyasiler mi? Halk Venizelos için neler söylüyor? Papazlar meb'us olmak istiyorlar [Atina hususî Atina 8 Liderler beraet ettiler. Bu, Yunanistanın dahilî siyasetinde Venizelosun uyandınp körüklediği dahilî münazaa ve ikiliğin mümkün mertebe zail olduğuna delil addolu nuyor. Halk bu beraet kararından memnun kalmıştır. Venizelosa gelince ondan en ha • raretli taraftarlan bile soğumuş görü nüyorlar. Venizelosun siyasî hayatma dair vaktile bir eser yazmış olan maruf muharrirlerden birile görüştüm. Bana dedi ki: « Bu adam hakkında bir eser yazmak üzere hayli tetkikatta bulunmuştum. Eserimde kendisini pek çok ta methettim. O zamana göre başka türlü de düşünemezdim. Fakat o za man yaptığım tetkikat esnasında bu adamda gördüğüm birçok zikzaklann sebebini bir türlü bulamamışam. Şim di işi daha iyi tahlil ediyorum ve an layorum ki Venizelosun sabit siyasî kanaatleri yoktur ve azmi de çok gevşektir. Büyük liderlerde göriilen azim ve sebat bu adamda yoktur. Size bir şey sorayım. Venizelosu bütün Yunanistan, bütün dünya kraliyet düşmanı, halis muhlis cumhuriyetçi diyebilir, değil mi? Ben bundan bile şüpheleniyorum .Geçen günleri gözden geçirince buna kanaat getiriyorum. Kral Kos • tantinin yükselmesine en büyük çalı şanlardan biri de Venizelos olmuştu. Kostantin gittikten sonra cumhuri yeti ilân ettirmek elinde iken ve buna hiçbir mâni yokken bunu yapmadı da ikinci oğlunu tahta çıkardı ve gene kralı tutmak için yapmadığı kalmadı. Hatta kralın sevgilisini hanedan kanununa muhalif olarak • «araya aldı da bir kraliçe gibi ona tapındı. Daha muhabirimizden] Muhalif liderleri muhakem* divamharbde hükumet komittri kaymakam Stribergh losun Fransız ve İngiliz kuvvetlerine dayanarak yapnğı ihnlâldir, demiftb. O ihtilâl halkın ekseriyetine btinad etmiyordu. Venizelosun başma geçti|i bu harekette kullandığı zabitler siyatîlerin mevkilerini tahkim için elde e • dilmiş kimselerdi. Bundan sonra 1920 ye kadar yapılan haksızlıklar, fena lıklar Yunanistanın tarihinde emsali görülmemi; dereceyi bulmuştu. Siya silerin yanlanna aldıklan zabitler, arkadaşlannı işlerinden, mevkilerinden çıkanp boş kalan yerlere ne ehliyet» ne kıdem hiçbir sey aramadan kendi taraftarlannı yerleştirmişlerdi. Veni zelos istinad edeceği baska bir taraf bulunmadığından bu hallere görerek. bilerek müsamaha etmişti. Anadolıt hezimetinden sonra yapılan 1922 ihtilâli de parti zihniyetinden uzakUfa • mamış, ayni yolu takib ederek ortaya büvük bif mağdurin sınıfı çıkarmıştı.» Komiser bundan sonraki ihrflalleri de anlatarak hepsinin siyaset adamlan tarafuıdan çıkanldığını söylenüş, m • hayet demiştir ki: « Bu hareketlerin hiçbirisi halk • tan gelmemiştir. Siyasiler tertib edip askeri alet etmişlerdir. Siyasiler ken dılerinin istinad edebilecekleri kbnseleri sivrilterek yalmz bonlan tanımış lar, geride kalan asıl ordunun memlekete sadık zabitleri ihmal edilmışler dir. Iftte Papanastasiyonun tavugu ve vumurtası'» întihab faaliyeti Liderler beraet ettikten wnfa bir kat daha artan intihab faaliyeti Yu • nanistanın eski intihablannı andırmağa başlamışbr. Meclis feshedilince intihabata girmege bellibaşlı üç parti talib olmuştu: • Çaldarisin ahali ve Kondilisin cezrî cumhuriyetçi partileri, muhalif d?Tak ta Metaksasın hür fikirliler partisi. Simdi eski cumhuriyet partileri olan dört büyük parti, yani Papanastasiyonun işçi ve çiftçi, Kafandarisin terakkiperver, Mihalâkopulosun muhafazakâr .cumhuriyetçi, Milotasın zürra partileri de intihabata giriyorUr. Liderleri Venizelosu kaybeden hürriyetperver parti, Avntpada bulu nan eski Âyan reisi ve Yunanistanın Anadoluya gönderdiği ordunun ilk başkumandam Pareskeopulosu davet ederek kendisine lider yapmak istivormuş. Bu suretle kendilerine bir lider tavin ettikten sonra intihabata gire ceklermiş. Meclis feshedilip te yeni intihabata karar verilmesi üzerine Yunanistan Sen Sinoddan kilisenin millî mec • liste temsili gibi bir taleb ortaya ati! • mak istend*. Buna Sen Sinodda hü • kumet komiseri olarak bulunan zat şiddetle itiraz ettiği için papazlar bu iddiadan vazgeçtiler. Fakat meseie matbuata intikal ederek birçok ne«ri yata sebebiyet verdi. Gazetelet bil • hassa hükumet taraftan olanlar «Yunanistan kanunu esasisinde din ve dünya umuru aynlarak kilisenin varıyeti tayin edilmistir. Böyle fevkaliue . m de kanunu esasiye tcaruz teşkil eden ttleblerde bulunmak BMiMebeUizlik • tir» dediler. Bazılan da papazlara karsı daha şiddetli hücumlarda bi' lundular. *•* Hürriyetperver ttrkamn kendi» lider yapmak istediği eski Yunan Baskamandanı Paratkevopulos sonra Anadolu hezimetini müteakıb ordunun yaptığı ihtflâl kralhğı devirince Venizelos cumhuriyetin ilânına mâni olmağa kalkısmış, bereket ver sm ihtilâlcilerle Papanastasiyo gibi bazı siyasiler cumhuriyeti ilân etoışlerdi. Hulâsa bu adamda büyük bir devlet adamı vasfı bulunmadığı gibi kurtancılık, inkılâbcıhk ruhu da yoktur. Faaldir, zekidir. Birçok şeyleri hazırlar. Fakat bunlardan istifade e decek kabiliyeti yoktur.» lste münevverlerin ekserisi şimdi böyle düşünmeğe başlamışlardır. Venizelos Yunan işçilerini hiçbir vakit memnun edememiştir. Küçük ziraat erbabı da aşağı yukarı ayni kanaattedirler. Halk tabakasma gelince o şimdi Giridlı pohtikacıdan bir tek kelıme ile bahsedıyor Kahbe! Divamharbd* bir münakaşa Liderlerin muhakemesı esnasınöa divanıharb reisi birkaç defa «biz za bitler siz siyasilerin elinden neler ne ler çekmedik. Kimimiz hanisanelerde kimimiz de maatteessüf böyle divanı harblerde bulunuyoruz» demişti. Papanastasiyo müdafaasını yapar ken buna «tavuk mu yumurtadân, yumurta mı tavuktan çıkar?» sualini sorarak mukabele etmiş, neticede «ihtilâlleri siyasiler değil zabitler yapar» hükmünü vermiştir. Divanıharbdeki hükumet komiseri kaymakam Stnberg Papanastasiyo cevab vererek 1917 ihtilâlinden busüne kadar olan bütün kıyam ve isyanlara temas etmiştir. Komiser: Bunlann ilki 1917 de Venize