U Mayıs 1955 Müthiş bir kuvvet yaşadığımız Tempelhofdaki mahşer topraklaraı altıııı kemiriyor İki mîlyon însanin toplandığı, Hitleri dinlediği ve sonra yarım saat içinde dağıldığı 1 mayıs bayramı Almanya İntıbalart Curnfıtniyef 11 Bazı âlimler "Birgün Fransa, Almanya veya Ingiltere birdenbire sulara gömülecek olurlarsa şaşmamahyız,,diyorlar Tempelhof meydantnda 2,000,000 kol Hitleri »e/âm/ryor/ Almanyada gorduUerimi, orada tten yaanak mümkün olamadı. Çünr fcü hiç durmadan uçtuk, gezdlk, görduk, zlyafetlere gittik, nutuklar dinledlk. Onun için aeyahat intıbala. * rımı, ancak çlmdi yasabUeceginu Bunlarda blr sıra taklb edecefc de ğilim. Not deiterlmden ve hafızamdan latlfade edeıek gördüklerlml ofcnyuculanma anlatmag* çalifaca f ım, Bu yaolar, Almanya haUand* derin T« «sasü blr tetklk ve tetebbü mahaulü değlldlr. Çünkü böyle otmasına lmkan yoktur. . Şoylece görüşler ve duyu&lardan Ibarettlr. Bevgill cJtmyucularmun blr havadl* türal «eyreder glbi bunlara blr gös atap geçmeterinl rlea ederun. f Hava kâh güneşli kâh kapalı... Fasilalı kar yağıyor... Ortada 2 5 0 ki • jilik bir mızıka çalıyor, 5 0 0 kisj de mızıkanın çaldığı havalann nakara hnı tekrarlıyor; 2 milyon Alman da dinliyor. Ağıl şeklinde tahta parmakIıklarla birbirinden aynlouş olan fTempelhof meydanı tam manasile bir mahşer balindedir. Vaktile Kayzer Vilhelmin tam mevcudlu iki Oç kol orduya resmigeçid yapbrdığı bu dümidüz meydanın yanında bizim Okmeyidam bir avlu gibi kalır. Bir tarafmda» 2 milyon insan toplanmış, öte tarafuv da ise tayyareler uçuyor. Sağdaa soldan akan insan selleri ağıllan doîduruyor. Kadm, erkek. genc ihtiyar, 2 milyon Alman 1 mayıs bayramını Alman tabirile Kolossal bir şekilde kutlulamak için buraya dolmuştur. Sivil halktan başka, yeni Alman yanm askerî ve milis her türlü teşkilâtına mensub çeşid çeşid kıt'alar var. îşte silâh yerine kürek taşıyan işçî bolükleri; işte, tuhaf başlıklarile moto sikletçi kıt'alan; işte kordelâh bahriye serpuçlarile denizci S. A . lar, işte «an gömlekliler ve uzun çizmelerile diğer S. A . lar, işte siyah üniformalan ve siyah miğferlerile seçme S. S. ler, ve nihayet işte Rayşher denilen muvazzaf kara ordusu kıt'alan... Bu kıt'alar çağlabademi renginde üniforma • Ian ve çelik miğferlerile ve çelik a dımlarla mızıkaya ayak uydurmuş geliyorlar. Alman ordusunun kalçadan adım atarak sert yürüyüşünü Fran«7Iar beğenmezler. «Kaz adımı» diye bu yürüyüşle alay ederler. Fakat 6 nünüzden geçen bir Alman kıt'asmın üzerinizde bırakbğı tesir hakikaten büyüktür. Topraklan söker gibi şiddetle yere çarpan tabanlardan çıkan ayak sesleri mızıkalann üsfiine yükseliyor. Ağıllır arasmda bırakılan geniş yol lann birinden ge'en kıt'alardan biri keskm bir kumanda ile birdenbire dıiTdu. Bir ikinci kumanda daha, bin rufek birden tek bir elle indirilmiş gibi keskin ve sert bir hareketle omuzlar • dan aşagı indi. Biraz sonra, 2 milyon msan daîgalanmağa başladı. 2 milyon kol havaya uzandı. Oparlörler. • Fürhen geliyor! Diye haber verdi. Her taraftan keskin kumandalar yükseldL Ahtung! (Dikkat!) V e msan saflan arasmdan sağ eli sağ omzu üstünde, ayası havaya doğru açık vaziyette, başı açık bir adamın gayet süratle kavar gibi geçtiği görüldu. Hitlerin bindiği otomobil görün müyor, yalnız, omuzlanna kadar kendisi görünüyordu. Almanyanın önderi, bu gibi merasimde, daima ayni vazi • yettedir: Otomobilinde, şoförünün yanında ayakta durur. Sol elinde kasketi. Rayfführer l mayıt nutkanu töylerken sağ eli omnnran üstünde selâm vazi • yetinde, başile iki tarafa selâm vere • rek geçer. Şimdi onu, 2 milyon kol ve belki de 2 0 0 bin bayrak kırmızı zemin üze rine ortasmda beyaz daire ve dairenin içinde siyah gamah haç olan Nazi bayrağı selâmlryor. Muhakkak ki Darânın o meşhur ordusunda bile bu kadar çok insan ve bu kadar çok bayrak yokru. Alman tniHeti, onderini kolile, bayrağile selâmlamakla doymuyordu. Hitlerin önünden geçtiği insan bloklann dan biribiri peşinden bir yayîım ateş gibi sert bir ses yükseliyor ve dalgalana dalgalana uzayordu: Hayl Hitler! Havl Hitler! çırparak alkışhyan belki on kişî yok! Nutuk bitince mızıka Alman millî marşmı ve Partay yani fırka marşını çalıyor ve 2 milyon kişi bu marşı beraberce söylüyor. Bu birlik ve bera berlik karşısında heyecanlanmamak kabil değil. 2 milyon kişi ayni marşı söylerken gök gürültülerini veya 20 batarya 42 liğin salvolarını andıran korkunc bir velvele duyuluyor, san roayınız. Muayyen bir miktar sesten sonra 20 bm kişinin de 2 0 0 bin kişi ain de 2 milyon kişinin de bağırması ayni kuvvet ve şiddette duyulunnuş. Onun için gözün alabildiğine uzanan insan kütlesinden tasavvur edildiği gibi, sağır edecek kadar muazzam bir taraka yükselmiyor. Almanyada halk arasmda şöyle bir kanaat varmış: Hitlerin iştirak ettiği merasimde hava fena da olsa mutlaka açılırmış. Bu 1 mayıs günü Berlinin havası bu kanaati boşa cıkaracak gibi gorünüyordu. Hitler kürsüde iken kar tipi halini aldı. Meydandaki insan kütlesini beyaz bir örtü kapladı. Fa kat nutkun sonlanna doğru kar sağ nağı birdenbire durdu ve güneş mey dana çıkb; sanki hava, k'sa bir sür prizden sonra Alman halkınm bu i nancını yalancı çıkarmamak istemişri. Merasim bittikten sonra, bu 2 milyon insanın nasıl dağılacağını merak ediyordum. Bizim Taksim stadyomundan 67 bin kişinin dağılmasındaki kanşıkhk gözümün önüne geliyor da Templhof mahşerinin dağılması saat ler süreceğıni sanıyordum. Yanm sa • at sonra, otobüsünü kaybetmiş olan bizlerden başka meydanda kimse kalmamıştı. Intizamın memleketi olan Almanya, 2 milyon kişiyi asgarî bir zamanda, adeta bir sihirbaz oyonile dağıüvermişti. Meydanda sıhhî ündad köşklerinden ve buralarda soğuktan, heyecandan, kalabalıktan bayılmış o «Var ol Hitler!» Sözü artak Almanyada bir selâm laşma olmuştur. Krup fabrikasındaki amele, fırka önderleri mektebindeki genc kız, çiftlikteki köylü, hulâsa herkes sizi Hayl Hitler diye selâmhyor... Böylece birkaç sene daha geçerse Almanyada «gudun morgun», «gudun tag» gibi selâmlaşmalardan eser kal mıyacak. Demir ve tahtadan yapıîmış ve bazı tezyinî parçalan 50 metroya yakm yükseklikte olan tribünlerde de her kesin yüzü, şimdi Hitlerin çıktığı yüksek kürsüye müteveccflı... Bütün kollar ona uzanmış, yalnız ecnebiler, başlan açık selâm veriyorlar. «Türk matbuat delegasyonu» levhasile bize tahsis edilmiş olan mutena bir yerde biz de şapkalanmızı çıkarmış dunıyoruz. Şapkalanmızın üstünde beyaz bir t'aka teşkil etmiş olan karlar, şimdi açık başlanmıza yağıyor. Oparlörler Göbelsin ve Hitlerin hitabesini 2 milyon kişiye işittiriyor. Bu Butuk arasıra, 2 milyon göğüsten fır • lıyan bağnşmalarla alkışlanıyor. EJ Devrimiz hakikaten acayib bir devir | neti olan Anlantide acımaktadır. dir. Dünyanın briçok taraflannda in Atlantid ilk defa Yunan filozofu Efsanlar makul ve müsbet olmağa başlâtunla Mısır rahiblerinde Solonun ladıklan, doğruya, hakikiye ve fan • meşhur mükâlemeleri arasmda mevzuu tazi ile alâkası olmıyan şeylere inandıkbahsolmuş ve Eflâtun bunu eserlerin lan halde dünyanın bazı taraflan da den birinde yazmışbr. yeni imanlara, yeni dinlere iştiyak duSolon eskiden (Hergül sütunlan) yanlarla doluyor. îsroi verilen Cebelüttank Boğazından Her gün yeni bir dinîn doğdügunu dışarda küçük Asya ile Lıbya mem duyuyoruz. Bütün bu birbirinden galeketlerinin mesahası mecmuundan darib ve acayib dinlerin ve tarikatlerin ha büyük bir kıt'a bulunduğundan bu mezheblerin içerisinde en garibi hiç kıt'anm isminin Atlantid olduğundan lüphe yok ki Atlantid dinidir. Bu dine bahsebnişbr. Kendi yaşadığı devirden inananlar var. Bu dinin neşriyab, evet dokuz bin sene evvel bu kıt'ada bir kendi gazeteleri var. Bu dinin pey • krallık bulunduğunu, ordulannı bü • gamberleri ve bu dinin mutaassıblan Hin Akdeniz memleketlerine saldırdı var. ğını o memleketleri zaptettğini yalnız Atinayı zaptedemediğini anlatmışbr. Peki bu Atlantid nedir?.. Atlantid Solonun sözlerine göre Atlantid orAtlas Okyanusunda yan hurafe addedulan tam Atinaya hücuma hazır dilebilecek eski bir kıt'a veya büyük lanırlarken; halkın sapbğı yanlış yolbr adadır. Hırafelere göre Atlas Ok lardan gazabe gelen ilâhlar bu kocayanusunun mühim bir kısmını kapla man kıt'ayı bir gün ve bir gecede sumış olan bu kıt'a bir gün ve bir gece lann dibine çöketrmişlerdir. içerisinde batmış, sulann dıbine gö Bu hakikaten böyle mi olmuştur? mülmüştür. Kıt'anm lâciverd ve derin Atlantidin sergüzeştini henüz arz tasulann dibine mabedleri, saraylan, inbakalan mütehassıslan tesbit edeme sanlan ve bütün büyük medeniyetile mişlerdir. Böyle birşeyin anî bir çö çökmüş olması, bir tabiat hâdisesidir. küntü nebcesinde vuku bulacağını ekFakat öyle müzeyyen ve öyle müthiş seriyetle kabul ebnekle beraber kat'î bir hâdıse ki, eski zaman şairleri bu birşey söyliyememektedir. zavallı Atlantidin menkıbesini öyle güzel yazmışlar ve bu kıt'ayı o kadar Bu hususta yapılan bütün tetkikat metetmişlerdir ki insaniyet hâlâ bugün müsbet bir neticeye ulaşmamışbr. İnde bir zamanlar dünya üzerinin censan bpleri hakkmda yapılan tetkikat neticesi, din ve âdat tarihleri tetebbüü lanlara yardım eden hastabakıcı şvesAtlantidin mevcudiyebni aşağı yukan terlerden ve sıhhiye çavuşlanndan başkuvvetle tekid etmekle beraber nebatat ka kimse kalmamışü. ve hayvanatçılar bu fikirde bulunmuyorlar. Çünkü eski Atlanbdden bir Bu teşkilâta hakikaten lüzum ol parça olması lâzım gelen Cop Vertte duğunu merasimin sonuna doğru, bien eski edvara aid nebat ve hayvan zim bulunduğumuz tnbünün önünden nümunelerine rasgelinmemektedır. erkek ve kadm beş alb kişinin yan baygın bir halde geçirilmesınden an Her ne olursa olsun Atlantid fa lamışbk. ciasını Eflâtunun lisanmdan okuyanRadyatörünün üstünde şanlı san lar için bu hâdise hakikaten acıklı ve cağımızın dalgalandığı ve «Türk dehşetli bir hâdisedir. Esasen onun hâmatbuat delegasyonu» levhasının bu lâ unutulmamış olmasını mazur göstelunduğu otokanmızı ararken trıbün recek meşru bir sebeb vardır ki o da Ierin etrafını içleri su dolu kırmızı ıt Anlantid faciasmm üzerinde yaşadı faiye hortumlan sarmış olduğunu ve motopomplarile itfaiye müfrezele ğunız küre için gayritabiî bir hâdise olrinin herhangi bir yangını hemen sön mayışıdır. dürmeğe hazır beklediklerini gördük. Geologie ve Sismologıe ilimleri Kazalara karşı hiçbir tedbir ihmal e bize pek iyi öğretiyorlar ki üzerinde odilmemisti. rurduğumuz topraklar kavi, sarsılmaz, Şimdi arbk Templhof meydanın dan şehre inen caddeler birer insan nehri ile dolup taşıyor, her türlü nakıl vasıtalan 2 milyon Almanı Berlinin muhtelif semtlerine ve mahallelerine götürüyordu. Bizim takib ettığimiz caddenin baslangıcında biraz kansıklık'ar ve durmalar oldu. Sonra resmî poli«!e onlara yardım eden S. A. lar ve S S. ler derakab intizamı iade ettiler. Templhof mahseri, yalnız bizi değil Almanlan da hayrette bırakan bir sürat ve intizamla toplanmış ve dağılmışb. Ahiretteki mahşerin intizamını temin isini Almanlara vermek hiç te fena olmıyacak... yıkılmaz temeller üzerinde dcğildirler. Hatta yerleşme devrelerini geçır diğini zannetbğimiz memleketlerde bile böyle hâdıselerin vukuu pek muhte meldir. Müthiş bir kuvvet topraklann altını kemirmektedir. Bir gün Fransa, îngiltere veya Almanya çokebılirler. Şimalî Almanyadaki ağır, fakat toprak alçahşı insanlara endişe verebılecek tabiî bir hâdisedir. Büyük ve meşhur Geologue Pıerre Termıer demiştir kı: « Vakıa Atlantid denızı sahılleri hiç kımaldanmız görünüyorlar ama; Atlantîgin alb mütemadiyen kımn damaktadır. Kımıldıyan yer şarkta dır. 3,000 kilometro genişliğindedır. tzlânda, Mader, Kanarya adası ve Cop Vert şimdiki halde tehlikede olan ve vaziyeb mütemadiyen değişen bir mmtakada bulunmaktadırlar. Bura larda her dakika müthiş bir felâket bekleoebilır.» *•• Gayet orijinal tezleri olan âlim Vegenere gelince o : « Haritayı önünüze alınız ve bakınız diyor. Afrika ile Amerika nasıl birbirinden kopmuş gibidir. Eğer bu kıt'a gene yanyana konulacak olursa girintileri ve çıkmblan tamamile tetabuk edecekbr. Senegalin eskiden Anbl denizinde ve Brezilyanın da Gine körfezbde bulunmuş olduğunu tasavvur ve tah • min ebnek pek te saçma birşey değil dir. Bu iki kıt'a biribirinden aynlmışbr ve işte bu aynlış bugüne kadar hâlâ devam ebnektedir.. Afrika ile Ame rıkanın biribirinden senede yirmi sekiz mctro aynldığı bugün isbat edilmif bulunuyor. Zaten dünyanın alb da üstü de mütemadiyen değişiyor. Fmlandiya bir asırda oruz santimetro yükseliyor. Halbuki Hanoverin düz zemini daima alçalmaktadır.» Eğer âlimlerin bütün bu iddialan doğru çıkarsa büyük memleketlerin sulann dibine göçtüğü bir günde dünya matbuab ne yapar? Devletler arasm daki siyasî muvazeneler bir anda ne hale girer? Sulann dibine çöken bir îngiltere veya Almanyanın boşluğunu Avrupa siyasileri ne ile doldururlar? Bu gayrimümkün birşey değildir. insaniyet; tarihinde yeni Atlantid felâketleri kaydedecektir. Bu ona mu kadderdir. Tcmcnni edelim ki biz dünyanın o fena günlerine yebşmiyelim. Konyada tiftik ve yapagı • satışı Konya (Hususî muhabirimizden) Konyada tiftik ve yapağı sabşı faaliyeti basladı. Merkeze ve kazalara bağh köylerden her gün satılmak için yapağı ve tiftik geliyor. Büyük alıcılar da hararetle işe sanldılar. Yapağının kilosu şimdi 3035 kunış arasındadır. Tiftik için 47 kuruşa ahcılar görülü yor. Bu sene yapağı ve tiftik geçen senelere nisbetle daha fazladır. Alıcı da çok olduğundan fiatlerin artması bekleniyor. Borsa mehafilindeki fiat bugünküne kanaate göre artacakbr. nazaran gündengüne Tuccar aldığı malı İstanbul piyasasma sevketmekte kısmen de burada alıkovmaktadır. ABlDÎN DAVER