Cumhuriyet 25 Nisan Edcbl bfiyfUcroman t 69 ookyuzu Yazan: Reşad Nuri Güntekin =•< ile Gülşen kalfa bir hayli korkmus. lar. Akşamüstü kapıdan girdiğim za man hastabakıcı mustarib bir çehre ile karşıma çıkb: Beyefendi size fena bir haber vereceğim, dedi. Zihnim o kadar Sevimle doluydu ki birdenbire «çocuca birşey mi oldu?» diye haykırdım. Telâşım Habibe Re sulü de korkuttu. Artık benden hayır kalmamışb. Teslim bayrağını çekiyor dum. f Şehir ve Memleket Haberleri ) Siyasî icmal Emlâk müzayedesi yavaş gittikçe... H bonolan düsmeğe başladı Gayrimübadil bonolannm krymeti son günlerde tekrar düsmeğe başlamisbr. Bir iki ay evvel 25 liraya kadar yükselen bonolar şimdi 16 liraya kadar inmi*'.ir. Tahkikatımıza göre bu düşmenin sebfbleri şunlardır: Gayrimübadillerin muracaatl«rin« rağmen Maliye Bakanhğının resmî bir sesedi olmasma rağmen bonolar borsaya kote ettirilmemi^ir. Bundan başkı kıymetlerin yükselmesi ve garantili olraası için bir banka tarafından bonolann teminat mukabili veya rehin olarak kabulü istenmişti. Bu teklif te henüz kabul olunmamışbr. Bu «ebebtkn dolayı bueün bonolarla istikraz yap ma?a imkân bulunamamaktadtr. Bonolartn düşüşünün mühJm hir »•bebi de şjro<ü gayrimübadillerc >«id olup senelerd^nberi pürüzlü bir haldc kalan işlerin süratle ve kısa bir zsmanda tasfiye»i için müflakil ve *»!âhiyatli bir komisyon te«kiî etmistir. Buna rağmen isleTde beklenen sürat g<Srülmemiştir. Hükumet dokuz milyon Iıralık bono çıkarrnıctır. Bunlar fırari emlâkinin müzayedelerjl* itfa ed»le cektir. Halbuki, gayrimübadiller ko • mtsyonu hergun ancak 24 bin liradk emlâki satışa çıkarmaktadir. Haftada ancak 4030 bin liralık bir kıymeb b\ılan bu emlpkin müzayedelerile bu itfa isifti bitirmek mümkün olamamaktadır. Llakal haftada bir iki yüz bin liralık emlâk müzayedeye çıkanlabildiği takdirde sab^lar hararetlenecek ve binnc* tice bonolar kıymetlenecektir. Bunlardan barka sat;şa çıkanlan emlâk* yüksek kıymet tahmin edilmesi de müzayedelerin beklenen rağl>en' görmerM sini intac ebnektedir. Bütün bu noktalann kendi aleyhî*rine olan devamını görrn gayrimüba * diller hükumet nezdind*: yeni bir te * sebbüste bulunmak üzere Ankaraya fevkalâd« «alâhiyetli bir heyet fön ' dereceklerdir., v , , .^.^ ^ Oturduğum yerde gözucile etrafa bakıyor, bir ipucu yakalamağa çalışıyordum. Nihayet gözlerim tavanın ortasına dikildi. Eskiden burada bir yenidünya asılıydı. On beş. on alb sene evvel evi tamir ettirirken bu eski za man süsünü de oradan kaldırtmışhm. Yenidünya o vakit bir çengelli çiviye takılı dururdu. Onu çıkanrken bu çiviyi de söküp sökmediklerini hatır lıyamıyordum. Bana öyle geliyordu ki çivi son zamanlara kadar oradaycb. Fakat şimdi yoktu. Aylarca tavandaki bir budak delip n e gözünü diken Sevim gibi ben de •imdi gözlerimi bu çivi deliğinden ayıramıyordum. Tavan pck o kadar yüksek değildi. Sandalyeye çıkan bir insan elindeVi bir ipin ilmiğini oraya geçirebilirdi. Fakat herhalde çok güclükle. Böyle bir mchareti son derece zayıf ve hal*iz bir hastadan beklemeğe imkân yok gibiydL Ancak böyle fcvkalâde buhran zamanlarında insanda ne esrarh enerjiler uyandığı bilinemezdi. Sabahleyin odayı temizletmek ba « rıanesfle Sevimi salona kaldırtbm; b'tizliklerine, çığlıklanna kulak asma dnn. Odada Sevimin çamaşır dolabından halı altlanna, karyola somyasının içine kadar her yeri aradun. Şiltesi nin bir tarafmda küçük bir sökük görünüyordu. Söküğü genişleterek elirai soktum, pamuklann içini aradnn; birşey bulamadım. Yalnız perdelerden birinin kordonu yoktu. Bu beni evvelâ telâşlandınr gibi oldu. Fakat Sevim onunla kendini asmağa kalktıysa vak'adan sonra bu kordonu bir yere saklaması lâzımdı. Halbuki odada ne kordona ne çengelli çrviye benzer birşey ele geçirememıştnn. Süphelerimi kimsenin bilmesini ts • temiyordum. Fakat hastabakıcının bir parça kulağuu bükmck te multaka lâzımdı. Sevim galiba uyku esnasında yatağmdan kalkıp geziyor, dedim, dün gece sandalyeye çarpıp düştü. Bir başk,a gece odadan rıkıp merdivenden filân yuvarlanması da mümkün... O nun için ihtiyatlı Ojlmamızjâzım... Hastayı benim yatak odasma götürürüz. Burası daha genişb'r. Siz de karyolanızı bir köşeye korsunuz... Ben şimdilik kitab odasmda yatanm... Benim oda Sevimin yattıği odadan daha az tehlikeliydi. Eşya ve çamaşırlar arasında bir kuşak bile bulun mamasına dikkat ettim. Hastabakıcı ile Gülşen kalfayı bir bahane ile dışan tavarak pencerelerin üstüne gizli sürgüler taktım. Öyle ki bundan sonra pencereleri yalnız kendim açıp kapıyabilecektim. Ayni zamanda Sevimi geceleri gözlerini dikip dikildiği budak deliğinin korkunc telkinlerinden de kurtardığima inanryordum. Fakat zehir tam tesirini yapmışh. Bu tedbirlerin hiçbiri beni tatmin edemiyor, Sevimi bir gece asılıp ölmüş göreceğim kanaaüni içimden çıkarmıyordu. Kıymetli bir vazom vardı. Bir gün nasılsa düşüp kınlmış. Habibe Resul Çocuk bayramı Dün muhtelîf müsamereler verildi, çürbüz çocuk müsabakası yapıldı K Yeni Bulgar kabinesi 10 Kitab odamda Pervinle karşı karşıya oturuyoruz. Akrabam o aile meclisi günündenberi bana dargm. Ben hastalığın devam ettiğini, ümidimin günden güne zayıfladığını anlatırken o gözlerini gözlerimden kaçırarak denize bakıyor. Pervinin hakkı var. Bendeki bi'viik değipikligi anlıyamryor. Ötetaraftan ben de ona daha fazla açılamıyorum, sözü uzatbkça uzabyorum. Nihayet: Bilmem ki ne yapmalı> diye ellerimi uğuşturduğumu gö rünce dayanamadı, acı bir gülümse me ile: Biz bildiğimizi söyledik... DinIemediniz. O halde ne yapılacağını düşünmek size kalır, dedi. Sonra sinirli bir tavırla yerinden kalktı. Ben onun çıkıp gitmesinden korkarak: Göriiyorum ki bütün aile Sevimin hastahğından beni mes'ul tutu yor, dedim. Bunu söylerken gülüyordum. Pervin birkaç kere yutkunduktan sonra: Dogrusunu isterseniz öyle, dedi. Ben ayni pülümseme ile: ^ Eğer tütsüden, Mayangadan birşey umuyorsanız yapın, dedim, ben mâni olmam. Akrabam alay ettiğimi zannederek aksi aksi yüzüme bakıyordu. Sakin bir tavırla devam ettim: O gün belki biraz canınızı sık • hm. Fakat bilirsiniz ki ben medenî adamım... Hepimiz medeniyiz. Onu demek istemiyorum... Yani ekseriyct denen şeyin haklanna riayet etmesini bilirim... Sevim hepimizin çocuğudur... Ben dinsiz bir adaırum..., Fakat bunun ehemmiyeri yok... Siz ne lâzımsa yaparsınız... tçinizde derd kalmastn... Pervin bendcki mukavemeri kırdığına memnundu. Fakat bir taraftan da kendilerinin sadedilliğile eğlenir gibi tavirlar almama canı sıkılıyordu. Iki gün sonra eve ihtiyar bir bacı getirerek Sevimi tütsülettiler. O gün benim kitab odamda bir aile meclisi daha kuruldu. B'dia yenge bu tütsüyü kâfi görmüyor, Sevime mutlaka Mayangalarda bir düğün yapılmak lâzım geleceğini ileri sürüyordu. Pervin bu fikirde değildi. Bir kere hükumet bütün tekkeler gibi Mayangalan da kaldırmış, eski tütsücülerin her biri bir yere dağıîmışb. Belki bunlardan birkaçmı bir araya toplıyarak bir pizli düğün yaptırmak kabil olurdu. Fakat bu cok tehlikeliydi. Polis haber alırsa mahkemelere düşülür, ailenin namusu bir paralık olurdıı. lArkasi var] Solda Ankarada Çocuk bayramındamt Başbahanm eğtm ömer ttmak tnSnB miıafirlerin* feker dağıttyor, tağda dün tıtanbtddm yapdmm mutabahada bir hâçuğt hediye veriliyor 23 nisan dolayısÜe dün Halkevmde *aat 11 de btf gürbüz çocuk mü«abakası yapilfmşbr. Müsabaka çok rağbrt görmüş v« U n 35 Bmkoây ifbrak «tmiştir. Müsabakada» ervd çocuk doktonı Alt Şükrü (Çocuk kurumu ve bakau) hakkında amtelere öğüdJer vermifCir. Bundan »onra netnc, mantâ t« oyun çocuklan arasmda üç mösabaka yapilmîftır. MtkabakalanA neüce»mde kazanan yavrular funlardır: Meme çocuklan mfoabakattiKİt: Ofkti • dardan Kudret birinci, Şişliden Ay ikinci, Tophaneden Fuad üçüncü mama çocuklan rnü$ab«ka«nda: Be»ik * taşlı Yüksel birinci, BeyazMMan Oguz ikinci, Cağaloğlunda oturaa Müberra ücüncü, oyun çocuklan arasııula Birien birinci, Gedikpasadan Gonül ikinci, Haseki caddesinde oruTan Pakiz* üçüncti öldular. Birincilere ksİ • f«ler, fkincilere çocuk yemek U kımlan, öçüncülere zarif kalemler dağttjldı. Birçok güzei yavrular d* takdirname ald'lar. Dün fehriıt muMeltf yerlerinde de musamcrekr v« c$l«a • celer yapılmıştır. Çocuk haftası münascbetüt ervelki gece Eeohgan yirmi »ekiziaci ük mektcbde çok parlak bir müsamere rerilnriftir. Müsamereyi mektebia nrii dürü Mükrime 8z türkçe bir söylevle tçaaş; hakimiyetin esatua vc büyüklügunü vakıfane bir lisanla anlatmif; Atatürkün sözleririden de bazı parçalar alarak btmu füzd bir tarz4a caolandırmiftrr. Bundan sonra pek tee gin olan müsamere prograrmnın tat büttna geçılmi$tir. Pros;ramiB parçalan »nttni*: kÜh***& bir gazete mu rtartinnin Vali ile yaptıgi mülâkat ta tazeteciligin mc« taraflan ve yitk Mk bir idare âihiri ııfatile bir çocuk kaibinin duyfrusu çok güzel gösterilmiştir. Disç«r bir parçada da biri zengfin. dığeri fakir iki çocuk ara«ındoki fa/itet ve feragtti nefi* müsabak*» cidd*n iyi temsil edilmiftir. Programm Urtib ve tatbifa hususunda gösterdikl«fi fnuvaffakiyetten dolayı mekteb idar«il« talebeyi ve müsamerenin tam bir mtizam içind* geçmesini temin edfft mıntaka maarif müfettişi Sımyı tebrik omşumuz Bulgaristanda hü kumet bir türlü istikrar bula • mryor. Bidayette bu istikrarsızlık siyasî fırkalann ihtirası rekabet ve birbirlerile didinmelerinden ileri gelmekte, sabit bir parlamento ekse riyeti temin edilememekte idi. Geçen mayısın on dokuzunda askerî bîrlHc barekete geçerek fırka usulünu ilga edip bizzat miralay Georgiyefin riyaseti alhnda bir askerî kabine kurmuştu. Ortada siyasî fırkalar ve teşekküller kalmadığmdan ve hükumet otoritesi herşeyin fevkine geçtiğinden ba askerî hükumetin askerî birliğin düşündüğü ıslahab vücude gebrinciye kadar iktidar mevkiinde kalması bekleniyordu. Fakat bu tahmin doğru çıkmadı. Ge çen kânunusaninin yirmi ikinsinde Georgiyef hükumeti sukut ederek yerine Harbiye Nazın General Zlatef tarafından yeni bir askerî kabine kuruldu. Bu tebeddül sivasî fırkalann canlan masından ve faaliyete geçmesinden d?ğil vaziyete hâkim olan askerî birlik erkânı arasmdaki rekabet ve en trikalardan ileri gehnişti. Askerî birlik fevkalâde ahvalde memleketi kurtarmak maksadile zabitan tarafından kurulmu? gayriresmî bir teşekküldür. Evvelce bu teşekküle genc ve ihtiyar bütün zabitan dahildü Lâkin 19 jnayıs mkılâbmdan sonra mcktebi harbiye müdürü miralay Velçef yaşlı erkânı askeriyeyi itbhaddan uzaklaşbrdı ve bunlann yerine kendisinin Umumî Harbden »onra yebştirdiği genc zabitleri koydu. MiraUy Georgiyef dahi kendi adamı olduğundan Velçef perde arkasından hem askerî ittihada, hem de hükumete hükmedi yordu. Mumaileyhin krallığı ilga e derek yerine cumhuriyet rejimini kur • mak nivebnde olduçru anlaşıldığından, yahud böyle bir bahane tertib edildiğinden «eçen kânunusaninin yirmi ikisinde askerî birliğin haricinde bırakı lan erkânı askeriye birlikte kalmış arkndaslarile birleşro Velçef hükumerjni düşürdiiler ve Harbiye Nazın Genrral Zlatefi kabinenin başına getir» diler. I . Fakatfe* kuvvetli askerî hükumet dahi tutunamadı. Çünkü askerî birlige ve orduya mensub bazı erkânı askeriye ilga edilmiş siyasî fırkalann liderlerile münasebet ve temasa ginştiler ve eski fırka rcjiminin iadesi için hazrrlık« lar yaptılar. Bundan cesaret alan M. Çankof ile miralay Georgiyef Belgracl da çıkan Pravdaya Bulgar hükumeti askerî erkânma ve rejimine karşı şiddetli sözler söyledilcr. Bu beyanatm çıkbğı nüshalardan yüzbinlercesini Bulgaristana sokarak dağıtblar. M. Çankof daha ileri giderek siyasî arkadaş ve dostlarma tamimler gönderdi ve bunlan harekete gelmege teş\ik etti. Bu faaliyetlere karşı Geneıal Zlatefle Dahiliye Nazm miralay Kolef, miralay Georgiyefi ve Çankofu ve bunlara yardım eden zabitanı Burgazda bir adaya nefyettirdiler. Bu tedbir kabine meclisinde kararlaşbnünadığı için Hariciye N a z m M. Batalof ile iki sivil arkadaşı istifa ettiler. Bu istifalar kabineyi de düşüıdü. Vaziyet endişe verir bir şekil almıçb. Kabinenin istikrarsızlığı haricde fena akisler yapbğı gibi dahilde de başlanan işlerin ilerleraesine mâni oluyordu. Nihayet Kral işe müdahale etti. Askerî Birlik azası arasmdaki ıkilikten bilisbfade Birlik haricinde kalan zabitanın da müzaiıeretile idareyi bizzat eline aldı ve bir kabine kurdu. Bu yüzden «Kral kabinesi» ismini alan yeni Bulgar kabinesinin uzun müddet yaşayıp yaşamıyacağını yakm bir tarih gösterecektir. edefiz. Rektör Cenevreye glttl Frantız Hariciye Nazm M. Lavalin daveti üzerinc Marsilya cuikasdi nm mes'uliyebni förüşmek üzere 26 nitaatÇİa Cenavrcd* tofrtanacak «laa BeynelrnilelA Hukukç'4Ur konfprajıgı azalanndan Universıtemiz Rektörü C«mii Bi'sel dün enevreyt gibnifttr. ŞEHİR İSLERt Pendlğe cereyan $îm<îiye kadar, Elektrik firketinİO, Anadolu r«ka«ına verdiği cereyanli, yalnız KarUla kadar ©lan yerler ây • dınlablıyordtt. Şirketn, bu hu*u#taki oıukavelesmdoPcncliğe kadar cere * jraa VCTOMN yanh bulunduğundan yakında Maltepe ve PenJiğe de cere yan verilecektir. Bunun için bu semtlerde tesisat yapılmaktadır. Gümrükterde y değifiklik Istanbul gümrüklerinde muamelâtm süratle yapılabilmeöi için bir müddet tenberi servislerde değişiklik yapılmakta idi. Bu değişiklik tamamlanrnışbr. Yeni şeklin tatbikı için yüzlerce memurun yeri değişbrilmişbr. Bir spor filmi gösterilecek 27 nisan cumartesi günü saat t4,30 da Edebiyat Fakültesi konferans sa lonunda bülün Universite talebesine bir spor filmi gösterilecçkbr. Spor muallimi Abrahams, filim oynarken, ta lebeye izahat verecektir. Tophaneden Taksime cadde açılacak Belediye Taksimden Tophaneye büyük bir cadde açmağa karar ver miştir. Bu yeni cadde, Tophanedeki Yolcu salonunun önünden başlıyarak Salrpazanndan ve Merkez Kuman danlığmın arkasından, Italya hasta nesinin önündtn geçerek Cihangir ve Taksime varacakbr. Cıhangirdeki in şaat bittiğinden bu civarlardan ana caddeye inecek yan sokaklara da kaldt nm döşenecektir. Bunun için Belediye Tophaneden Taksime vanncıya kadar yapacağı mühim istimlâkât için Şehir meclisinin, önümüzdeki toplanbsında tahsisat istiyecekrir. Dün gelen seyyahlar Dün Alman bandıralı Montaroza vapurile limanımıza 5 0 0 Alman sey yahı gslmiştir. Seyyahlar dün kısmen yaya olarak, kısmen otomobillerle şehri gezmişlerdir. On beş bin tonluk son sistem trans atlantiklerden olan Montaroza dün akşam Iskenderiyeye gitmiştir. Idman bayramı hazırhğı Yann Fener stadında yapüacak olan orta tahsil genclerinin idman ;en likleri için hazırlıklar bitmişür. Saha da daveti ılcre mahsus numaralı kol luklar bulundurulacak ve kartlarla gelecek zevatın ayakta kalmaması çareleri düşünulecektir. Denizyollan Umum Müdürü Denizyollan Umum Müdürü Sa » deddin dün Ankaraya gitmiştir. Sa deddin Ankarada yeni vapurlar inşa atı için verilecek on milyon liralık kredi işile meşgul olacak, aybaşmda şehrimize dönerek buradan Avrupaya gıdecektir. ADLtYEDEl Hayrı Araboğlu davası Gumrük ve Inhisarlar Idaresi tarafından Hayri Araboğlu vapur şir keti aleyhine açılan Kodak şirketine aid bir kısım fılmin gümrükten mani festo harici çıkanldığından 8 numaralı Ihbsas mahkemesinde bakılmakta o lan davaya devam edilmiş, fakal ba zı şahidleri ccîb lüzumu hâsıl olduğundan muhakeme 27 nisan cumartesi günü ne bırakılmışbr. M. Brunşvikin konferansı Filozofun tezi alâka ile dinlendi Hamallann şikâyeti Şehrimizdeki hamallardan bir kw mı Ticaret Odasj Esnaf şubesine müracaat ederek Hamal cemiyeti idare heyeti hakkında bazı şikâyetlerde bulunmuşlardır. Hamallar, idare heye tinin usulsüz olarak mevkılerini muhafaza ettiği iddiasmdadırlar. Iki senelik olarak seçilen Hamallar cemiyeti idare heyeti intihabı evvelki sencnin şubabnda yapılmışb. Binaenaleyh idare heyebnin daha sekiz aylık bir müddeti vardır. Fakat idare heyetinden birçok kimseler istifa ettiği gibi yedek aza da kalmamışbr. Ticaret Odası bu şikâyetleri tetkik ebnektedir. felefon Şirketi heyeti umumiyesi Telefon şirketinin mart aymda ek seriyet olmamasından dolayı tehir edilen umumî heyet toplanbsı yann ya pılacaktır. Bu toplanbda senelık rapor ve bilânço tetkık edilecektir. Azadköyde yapılacak keşif Azadeköy ve Yanmburgaz arazisi hakkmda Maliye Bakanlıgile Resneli Osman arasındaki ihtilâfın mahkemede bakılmakta olduğunu yazmışbk. Bugün mahkemeden bir keşif heyeti mahalline giderek arazi üzerinde tetkikatta bulunacakbr. Keşif heyebnin raporu üzerine muhakeme devam edecektir. MÂLl MEHAFİLDE «Halk Kredi Bankası» kuruluyor £snaf Bankasmm tasfiyesine de vam edilmektedir. Bu tasfiye bittik ten sonra, halkın ve bilhassa küçük esnafm ihtiyaclannı karşılamak üzere «Halk Kredi Bankası» ismile bir banka açılacaktır. Banka esnafa ve halka az faizle borc verecektir. Halk Kredi Bankası, sermayesinin en fazla kısmını îstanbul Belediyesi verecektir. Maharrem Feyzi TOCAY Bir cinayet muhakemesi Sultanahmeddeki evinde kıskançlık yüzünden kansı Hüsniyeyi öldünnek le suçlu Hapisane gardiyanlanndan Hasibin muhakemesine dün de Ağır ceza mahkemesinde devam olunarak bazı şahidler dinlenmiştir. Suçlunun kullandığı tabancanm nereden alındı ğınm tahkik edilmesine karar verüerek dava başka güne bırakılmışbr. Halic vapurlannı işletmek için Şehir meclisi, Belediyenin, Halic şirketini sabn alabilmesi için, yirmi bm liralık bir tahsisat kabul ebnişti. Belediye bu para ile yakında Halic vapurlannı devren teslim alacak ve Halicdeki seyrüseferi kendisi temin edecektir. Yalnız hangi vapurlann kullanılacağı ve mevcud kadro ile bu işin mümkün olup olmıyacağı henüz ma lum değildir. Seyrüseler işleri Belediyeye geçin • ce, işlebne kadrosunda mühim dcğişiklikler olacağı muhakkakbr. Belediye bütün bu noktalar etrafmda tetkikat yapbrmaktadır. Bu işler i • çin, Şehir meclisinin kabul ebniş ol duğu tahsisat yebşmediği takdirde yeniden tahsisat istenilecektir. GÜMRÜKLERDE Gümrük müfettişleri arasında değişiklik Gümrük müfettişleri arasında yakında esaslı şekilde becayiş yapılacakbr. Bilhassa şehrimizdeki müfettiş mua vinlerinden bir kısmı taşraya gönderi lecek, taşradaki müfettişler şehrimize geleceklerdir. Filezof Brunşüik kursude Ve d'uıliyenlerden btr kıtmt Sorbon Universitesi profesörlerin den filozof Bronşvik dün Universitede konferans salonunda (Akıl ve tec rübe) mevzuu etrafmda bir konferans vermiştir. Konferans salonu şımdiye kadar görülmemiş bir şekilde tanzim edilmiş ve tehacümün önüne geçilmış bulunuyordu. Konferansı binlerce talebe ile, pro fesörler ve kalabahk bir halk kütlesi takib etmiştir. Edebiyat Fakültesi dekanı Fuad Köprülü, profesörü dinleyicılere takdim etmiş, filozofun Universitemizde bir konferans vermesi ricajını kabul ederek buraya kadar geîdiğini, konferansın Paris Universitesi!e Istanbul Universitesi arasında başJıyaa tejrikimesainin mes'ud başlangıcı oldıığunu söylemiş ve profesöre te§ekkür et miştir. Profesör konferansını fransızca olarak vermi} ve §u kelimelerle söze baş lamıştır: «Saygılı Dekanmızm iltifatlan na feşekkür ederim. Istanbulda geçirdiğım bugünler en mes'ud günlerimden birkaçmı teşkil ediyor. Gerek Türk profesörlerinin Pariste, ve gerek bizım, Universitelerinizde bu suretle konuş mamız Fransa Türkiye dostluğunu ve yakınhğını takviye edecektir.» Profesör ne mahzı aklın, ne de mahzı tecrübenin mücerred olarak krymeti olmadığını akılla tecrübenin, kabli VÎLÂYETTE Buğday tahkikatı îstanbul vilâyeti idare heyeti dün toplanarak buğday suiistimalı işini tahkika devam euniştir. Tahkikabn mayıs ortalanna doğru ikmal edilecegi ümıd olunmaktadır. fikirlerin yerini tutacak ve bunlar bırbirinin zıddı olacaklan yerde birbirini tamamlıyacaklardır, fikrini müdafaa etmiştir. Konferans bir buçuk saat sür Cumhuriyet NSthfttt S Kuruftor JTürkrye Senelik 1400 Kt. Altı aylık 7S0 Ûç «yhk 400 Bir ayhk 150 Hariç 1700 Kr. 1450 600 yoktur CEMİYETLERDE Hilâliahmer kongresi Hılâliahmerin umumî toplanbsı a yın yırmi sekizinde yapılacaktır. Kon • greye Istanbuldan murahhas olarak îstanbul şubesi reisi doktar General Ali ile doktor GeneraJ Besim Omer i§ürak edeceklerdir. müştür.