16 Mayîs 1933 sabına şiddetini artırdığını, buna mu / kabil hükumetin tedbirlerini tev*i etti • ği, Ergani hattmm inşası ve bu husus ta mfllî tasarnrftan istifade edilmesinin bu cümleden olduğunu söyliyerek kömurlerm ihracat itibarile değil, sınayü takvtye etm«k. Anadoluda kurmak istediğimız büyük medeniyet için âmil oi*e»Tmr söyîedi. Buhranm bütün mah»unerimîzin fiatlaruıı geçen seneye. nisbetle düsürdüğünü izah eden Halfl Bey bunun ziirram mükellefiyetini çok ağurlasürdığını ve varidatmm yüzde kırkını be'ettiğini, bundan başka ziraatçilerin gayet ağır bir muvazenesîzliğin ıstırabı aliında olduğunu, bunun tiraî mevat fiatlannm sanayi mamulâh arasmda fark olduğunu, xürra borçlarının zürraı çok tazyik ettiğini, zürra borçlan için alı nan tedbirlerin kâfi olmadığmı, Romanya, Macaristan, Bulgaristan ve Amerikada alman radikal tadbirlere bizim de tevessül etnvemiz Iâzım geldisnni, millî sanayi mamulâtı için mevzu olan gümrük resimlerini indirmeği teklif etmiyeceğini çünkü sanayün, vahdeti iktısadiyenin en mühim âmil olduğunu, fakat almabilecek bir çok tedbirler olduğunu, mese'â tahmil ve tahlive ücretlerinî indir • mek Iâzım geleceğini, oktruvayı Dahiliye Vekilinden korkmasa kaldnmak Iâzım geleceğini söylemek Utediğind, fakat kaldınlamazsa onun da çok tahfifi icap edeceğrni, gümrük rüsumundan himaye rüsumu müstesna, bazinece vergi mahiyetmde olan malî rüsumu in • dirmek Iâzım geleceğmi, himayede de ımıtedfl olmafe lâztm geleceğini, kilo • da 12,5. okloada 20 kuruş olan gaz re»mini indirmek îcap ettiğini söyledi. Halil Bey, borçlar meselesîne temas • ederek: « Sövlediklerimden îHc nazarda hajnete düseceksiniz. Hükumet geçen lerde borçlar icîn bir mukavele yaph, Hükumetin milletin şerefini kurtarmak hususundaki gayretm! talcdtr ve tebrik ederim. Fakat bugünkü van'yet icinde lak • sitleri bu »ene, ge'ecek sene vermek kat'iyyen muvafık değildir. Buhranm gelecek sene bizi ne vaziyete düşüre • ceğini bümeviz. Taksitleri Sc sene sonrava atm<0ıdır. Çünkü rençberin vazi yetı haftfletecek tedbirlere ihtiyaç vardır. Bu tedbirleri almaz«ak vaziyetin bir çıkmaza girmesi ihtknali vardır. Maliye Vekili bir rakam »öyledi. Ke • mali ehemmivetle nazari dikkate arzederim. 1929 deki malın 3d misli 931 de satilmıstır. Bu, ton itîbariledir. Bu çalıskan millete mesaisinden istifade imkânmı veriniz.'O vakit hariçten istikrau bac«t kalımyaeaktır. Baiar U • Hhsalâtı baslayıncıya kadar, kömiirden beklediğimiz istifade elde edilinciye kadar bu arzettiğim tedbirleri alarak fiatlan buhranın icap ettirdiği teviye • ye indirmek' kâfidir. Binaenaleyh bu tedbirlerin almnvumı teklif ve talep ederim» diyerek kürsüden mdi. Ceise 10 dakika tatil edHdi. istedigini söyliyerek dcdi ki: « Eski alışıbms bir kanun fena da olsa yeniden yapılacak kanımdan iyidir. Bu knndıra hikâyesidir. Eski kun • dıra yenismden rahat giyilir (gülüş meler ). Borçlar mesele*inde Halil Bey söy • lerken kemlime bir taraftar buldum demiştim. Fakat Halil Bey borçların üç sene tecilini istediler. Ben bes para bile verilpıemesini istiyorum. Sultanlann »«fahstlerine sarfettikleri paralan bu millet ödemekle mükellef değildir. Hulâsa etmek Iâzım gelirse, bu bütçeyi yapanlara hakkalmsaf tesekkür etm«k icap eder. (Alkışlar). fstikraz Haberleri Mevsimsizdir (BMneH sahifeden mabait)^ hükumetinin gerek hâmiller ile borçlar meseiesini müzakere ederken gerekse bu meselenin müzakeresini müteakıp borç para almak hususunda en küçük bir arzu bile izhar etmediğini yazmakta, Paru malî mehafilinde malî vaziyetimizin bütün Balkan hükumetlerinin, hatta Lehistanm vaziyetinden bile, mukayese edilemiyecek derecede iyi telâkki edilmekte olduğunu »öylemekte ve Pari*te Türk hükumetinin, bu sıralarda Pari» borsasmdan iyi »erait ile istediği kadar para bulabileceği temin edilmekte olduğunu ilâve eylemektedir. Bu hususta yaptığıtnız tahkikata nazaran gerek istiVraz haberleri, gereks* bir müdde*'» nberi burada, buiunan ve gecemlerde Fransız sefirinin verdiği zivafette fktısat Vekili Celâl Beyle görü^en meshur ban kerlerden Baron dö Roçildin memleketimiz »eyahatrnden çıkanlan manalar sîmdilik mevsimsizdir. Prof. Malş neler istiyor? (Birtnci sahifeden mabait) himmi çok aykın maha 1lerde bu • luntnaktadırlar. Mülkiye mekte binin Beyazıda nakli Huknk fakültesile müşterek derslerde bulunması dolayısile çok faideli clacakhr. Müderrisler bu iki mektep arasmdaki gidip gelme zamanlanndan istifade edeceklerdh*. Gene ayni maksatla Yüksek Ticaret mektebi de Darül • fünuna nakledilmelidir. Yalnız bu kısımda thtisas mevzuu bahsolduğu için bir müstakil iktısat f akültesi tesisi çok münasiptir. Tıp FakUltesi nm de nakledilmesi muvafıktır.» Vekâlet profesörün raporunda hangi kürsülerin lâgvi ve yahut yeniden ihdası Iâzım geldlği mesele aine hasrettiği kısmı fakülte reîslerine göstermemiştir. fünunda fazla çaJışmalarmı temin eceği cihetle kabul edildiği takdirde avukat hocalann hariçte fazla iş almalarma imkân kalmıyacağı da beyan edilmektedir. Yeni derslerden bir kısmınm öğleden sonra tedris edilmeleri de düşünülmüştür. Avukat hocalann müderrislik şerefine yakısmıyacak davalan takip eylememeleri de kararlaçtmlmıştır. Müderrislerin hangi davalan deruhde edebileceklerinin aynca tasrihi muvafık görülmüştür. Edebiyat fakültesi, müderrislerin hariçte iş görmelerine aleyhtar bulunmaktadır. Fakültenin ıslahat koınisyonu, bu esası müdafaa ederek hariçte işi olan müderrislerin Darülfünundaki tedris vazifelerini lâyıkile yapamı yacaklarını ileri sürmüs ancak müderrisler bu kayrt altma almdıktan sonra terfibleri zarurî olduğu içm maaşlann tezyidi dhetme gidilmesini teklif etmiştir. Edebiyat fakültesi, şimdi Hukuk fakültesinde olan bir kısım dersler de alınarak yeniden bir (içthnaî ve iktısadî ilimler fakültesi) ihdasını muvafık görmüştür. Edebiyat fakültesi, derslere arkeoloji gibi hâlen mevcut olmıyan üç yeni ders daha ilâvesi suretile Av rupadaki mümasilleriîie benzer bir tedrisat programı yapılraasım da teklif ederek ders adedmin 22 ye çıkanlmasını istemiştir. tlâhiyat fakültesi, şimdiki vaziyetin muhafazasma taraftar bulun • maktadır. Ankarada fakülte reislerine tetkik ettirilen rapor Macar güreşçileri yann geliyorlar eskî şayiaların mahiyetini öğretti 600 senede yapılamıyan imarat Borç takaitlerini iki sene cermek doğru değildir tkinci celsede Mazhar Müfit Bey «Denizli» söz aldı. Buhrana rağmen hüku met taahhüdatınm muntazaman ifa ednmesinfn yeni Türkiyenm inkılâp siarlarmm icap ettirdiği masraflartn yapJraasmm, şimendiferlerin ikbsadî mkişaf tedbirlermin devam ettirflmesinin menv nuniyete tayan olduğunu, sövledikten sonra Posta ve Telgraf memurlanna yapılan zamdan dolayı teşekkür etti. Hüsnü Bey «tzmir» in Vekâletler arasmda ihtilâf olduğuna dair sözlerme isaret ederek bu ihtilâf küçük memurlara da sîrayet eder sözlerinin hükumet makinesinin bozuk olduğu manasmda alınabreceğini, >i:;»nü Beyin de bunu kastetmediğinden emin olduğunu, vekîl • ler arasında ihtilâf ol«a, mütevazin bütçenın Mecli»e ge!emîyeceğini, kanunlara Hma edilmediğinden bir nveb'usun sozle sücâyet etmesinin doğru olmadığını, sual ve istizah takriri vererek hare kete geçmesi Iâzım geleceğini, verglierin tenzüine kendi&inin taraftar oldu ğunu, fakat masraftan da indirmek imkânı olmaymca bunun yapdamıvaca ğmı, kazanç kanunu hakkında söylemek Mazhar Müfit Beyin Hüsnü Beye cevabı Emin Bey «Eskişehir» umumî büt • çeden şhndiye kadar 200 mflyon liradan fazla insaat ve imarat yapılmufar. Bu kadar imar 600 senedir yapılamarruştır. Bu sayani »ükrandtr. Ancak bunun halk üzerindeki tesiri nedir? Hususî bütçeler Medise gelmiyor. Fakat umumî vergilerden ağır tesirleri var. Oktruva, liman resimleri iktısadivatımızı öidüniyor. Belediyeleri memlekette afM vaziyetmden kurtaralım. Kuzımun Bele diye hududu haricinde fiatı 60, şehirde 100 kuruştur. Belediyeler mal sahibi ile yan yanya ortaktH. Vergi isleri Ma liye müfettisleri tarafmdan tetkik ve tesbit edfliyor. Vergi müfetti«lerini vergiyi verenlerden yapmak lâzımdır. Eskiden bir ordunun zahiresini, yiyecek ihtiyacını temin eden kazalannuz artık vergi veremi yorlar. Mallan haczediliyor. Cumhuriyet hükumetmin bu hale çare bulabileceğine emin olduğum için bunlan söyle^ekten çekinmiyorum. Eskiden bir söz vardı. «Mal evlât gibi, toprak can gibi sevilir» derlerdi. Şimdi mal köylünün basma bir belâ olmustur. Toprak düsmanı olmustur. Emin Bey sözlerine devam ederek takas usulünün faydalı o!dwğunu, ancak ziral mahsullerle sınaî mamulât ara • sındaki büyük farkın millî iktısadı tahrip edeceğini, tktuat Vekflinin Meclisi tenvir etmesi Iâzım geldiğini, borçlar bahsinde hükumetin taahhüdabnı ifa etmesfnin bir namusu millî meselesi olduğunu, hayvan vergismin ve tuz resminin indirilmesi icap ettiğini, hükumetin bu iki vergiyi mdirerek halka rahat nefes aldırması için ne düsündüğünü kürsüden üân etmesini söyledi. Eskişehir tohum ıslah istasyonu ve hayvan hastalıklannın izalesi için sarfedilen mesaiden dolayı Ziraat Vekiline teşekkür etti. Emin Aslan Bey (Denizli), buaçe • nin mütevazin olarak getirilınesmden dolayı hükumete teşekkür etti. Ancak 175 milyon liraltk bütçe ile memleketin bütün ihtiyaçlarmı karsılamak mümkün olmadığmı, bu ihtiyaçlann flımal edilemiyeceğini, dahilî ve haricî istikrazlarla veya imtiyaz vermek suretile bunlann büyük bir kısmınm yapılabileceğini söyledi. Hüsnü Bey (tzmir), tekrar söz a • larak Mazhar Müfit Beye cevap verdi. Bundan sonra Vasıf Bey (tstanbul) söz aldı. Bazı hatiplerin «anayümiz çok kazandığı halde ziraatin kazanmadığını ileri sürerek gümrük himayesinin indirOmesini istediklermi, köylünün yalnız gundiy çapa çapaladığını, fakat sanayicinm fabrikasmı geceleri dahi çalifhnp, makineden istifade ettiğini, köylünün çalışmasını bilmediğini söyledi. Sözü gürültülerle sık sık kesilen hatip nihayet «ckontenjan olmasaydı sanayi çok müskül vaziyete düsecekti» dedi. Halil Bey (tzmir) Tekrar söx aldı ve dedi ki: Maksadımı tamamile izah ede • mediğimi şimdi kürsüden men »anayici arkadaşımızın sözlerinden anhyorum. Arkadaslar mem'ekette smıf kavgasmı icap edecek söz'erden ton derece tevakki etmelidir. Fırkanın bu hususta kabol ettiği prensip hakikaten yüksektir. Memlekette smıf yoktur. Smıf kavgalarmı memlekette uyandırmsmalıyız. Memlekette is bölümünü her sahada inkişaf ettirmek, memleket iktısadî vahdetini kuvvetlendirmek lâzımdır dedim, sanayiciler fazla kazanıyor, ziraati is • tismar ediyor, demedim. Yalnız sanayi esyası pahalıdır, dedim. Bu muvazene Darülfühunda fakülte mcc lislerinin içtimaları Darülfünunda yapılacak ulahatla mesgul olan fakültelerde dün de nararetli toplanhlar yapılmıstır. Tıp, Hukuk, Edebiyat, tlâhiyat fakülteleri tarafmdan bu mesele için teşkil edilen komisyonlar raporla • rmı bitirmislerdir. Fen Fakülteai ıslahat komisyotıu da dün akşam geç vakte kadar mesaisine devam etmîşth*. Fakülte meclisleri arasmda, ıs • lahat esaslan etrafmda çok büyük noktai nazar farklan olduğu anlaşıknıştır. Bu farklan mümkün mertebe izale ederek Darülfimun he • y«ti ilmiye«i ictnde birbirine aykın cereyanlan telif etmek üzere dün akşam Fakültelerin reisleri Darülfünun emin vekili ve Tıp fakültesi rei»i Tevfik Recep Beyin riyasetinde bir içtima aktetmislerdir. Bu içtimada neler görüşüldüğü hususunda ketumiyet muhafaza edilmektedir. Tıp Fakültesî meclîsi, evvelce kadroda 42 ye baliğ olan müderrU ve muallimliklerin miktannı 34 e indirmeği muvafık görmüştür. Bu Fakültenin müderris ve muallimlerinin ekserisi hariçte hasta muayenesi «uretile çahşmakta olduklan için bu mes^iye verilecek istika met çok münakaşa ediltniş, netice • de müderris ve muallimlerin Fakültedeki vazifelerme mâni teşkil et • memek kaydile hariçte çalışmalanna müsaade edilmesi hususunun vekâletten temennî olunmnsi karar • Iaştırılmışhr. Kadroda ta*arruf nasıl yapılacağınm Vekâlet tarafmdan tesbit edileceği, Fakültenin tnüderri»Ierin şahıslarile mesgul olmıyarak yalnıı derslerin miktannı Vekâlete bildirmekle iktifa edeceği ileri eürülmekle beraber müteaddit müderrisi olan bazı kürsülerin birlestirtlmesi ve yaşlı müderrislerden bir kismmm tekaüde sevkedilmeleri muhtetnel görülmektedir. Hukuk Fakültesi meclîsi de, müderris ve muallimlerin hariçteki işleri meselesile enemmiyetli «urette m«şgul olmus, avukat müderrtslerîn senede azamî on dava kabul etmek suretile hariçteki çahşmalanmn tahdit edîlmesini istemiştir. Bu fakültenin kadrosunda 28 müderris ve muallimlik mevcut olduğu halde münhallere kimse tayin edilmemesi suretile mevcut 22 ye indirilmişti. Yeni kadronun bu mevcuda göre yapılması, müderris ve muallimlere kısım dersi olarak sınaî, felsefi hukuk ve hukukî sigortacıhk derslerinm ilâvesi, ilmî araştırmalan arttırmak üzere iktısat, hukuku âmme, hukuku hususiye ve kriminoloji enstîtü Ieri teşkil edilmesi, fakülte ıslahat komisyonunun raporunda zikredil • miştir. Bu es&slar, müderrislerin Darül • Berlinde b*r suikast Berln 15 (A.A.) Askerî talhnlerde hazır bulunmak üzere gelen hücum kıtaatı efradmın hulunTMkta olduğu bir varoş treni, Luhrte Berlin tstasyonuna ghdiği sırada öçüncü sıralarından Winm altma konulmus olan bir bomba patlamıştır. Bütün içerdekiler dısan çıkmış bulundukîarınrfan hiç bir kaza ol mamırtır. Bunu komünistlerin yapmış oldukları zannolunuyor. Atletizm antrenmanları Atletizm Federasyonundan: 19 mayıs 933 cuma günü öğleden evvel Fenerbahçe stadmda altıncı jimnastik şenlikleri yapılacağından o gün statta antrenman yapılmı yacağı tebliğ olunur. sizliği izale etmek lüzumuna işaret ettim. Bu pahalılığın gümrük resmiflealâkadar olmasmdan dolayı gümrüğün himaye kısmı müstesna olmak üzere mal kısmmı indirmek lâzımdır, dedim. Hatta himaye kısmı da halkın çok muhtaç olduğu eşyaya ait ise millî sanayie tahsisat vermek «uretile yardmı ederek bunu da indirmeli dedim. Binaenaleyh sanayi aleyhtarlıgı ve smıf davası yoktur Eczacı ve Dişçi mektebi hakkındaki rapor Dün, Dişçi ve Eczacı mektebi muallimleri, Tıp fakültesi reisi Tevfik Recep Beyin riyasetinde toplanarak ıslahat raporunu hazırlamiştn*. Rapor bugün Tıp fakültesi medisinde, mektep namına beş kisilik bir he • yetin iştirakile görüşülecektrr. Raporda, diş hekimlerinin tes yapa • rak diş doktoru ünvanını almalan da mevzuu baksolduğundan bu cihetm münakaşalan mucip olacağı anlaş ı Imaktadır. Rapora nazaran, mektebin evvelce olduğu gibi Tıp fakültesme merbut kalması, diş tababeri kısmı tedrisat müddetînin dört seneye çıkanlması birinci sınıfta meslekle alâkadar olmıyan derslerin kaldmlması, tıp tedrisatına çok ehemmiyet verilmesi, talebeye mevcut tıp tedrisa tmdan başka teşrihi marazî de gösterflmesi, diş hastalıklarile alâkadar olan fakültenin kulak, boğaz, bu • run hastahklan kılmik!erinden isti fade olunması, mektepte meslekt dersler için muallimlerin muavinlikleri ihdası, meslekî tedrisata yeni • den iki ders ilâvesi istenecekiir. Bu meyanda protezin cerrahî kıtmı da vardır. Raporda, diş tababeti mektebi nin iki seneye yakın kısnuna ait tedrisatın Tıp fakültesinde tıp talebesile müştereken gösterîlmesi, ayni zamanda talebeye mektepte meslekî tatbikat yaptırılması, fakültede müştereken okunması Iâzım gelen bakteriyoloji, teşrih, hıfzıssıhha, ensaç, mebhasürreşim derslerinin mektepten kaldmlması lüzumu tasrih edilmiştir. Eczacı mektebi ders • Ieri arasmda da meslekle alâkadar olmıyan kısımlarm çıkanlması teklif edilmiştir. Umıuniyetle fakülteler bazı dersler îçin ecnebi profesör celbedilme • srae taraftar olduklarmı da rapor • larında tesbit etmişlerdir. Darülfünun divanı yann saat on dörtte toplanarak fakültelerin ıslahat raporlannı gözden geçhecek, fa bir barda, bir yabanci erkeğin yanmda gördünüz. Kim büir, belki de ben, vaktini hoşça geçirmek için herşeyi göze alan zamane kızlanndan birisiyim!. Ya siz kimsiniz?. Nasıl adamsınız!. Bunu da ben bilmiyorum!. Yalnız şurası anJaşılı • yor ki sizin hayatınız da bir çok macera ile dolu!. Birbirimizi tanımamız, gene böyle ikimizi de küçük düşürecek bir macera ile başladı!.. Haşmet genç kızm sözünü kesti: Anlıyorum, dedi. Ne demek istediğinizi anlıyorum. Fakat iki miz de yaptığımız çılgınhğın acı snu çektik. Sizinki belki sadece bhçocukluktu!. Fakat siz de böyle çocukluklann, düşüncesizliklerin in sana bazan neye malolacağını oğ • renmiş oldunuz. Artık hepsi geçti. Birbirimizi tanıdık. Birbîrimizi anladık!. Bukadar gürültüden sonra ikimiz de uslandık!.. Genç kız başmı iğdi, gözleri hafifçe kapandı. Yavaşça ona soku . lur gibi: Ben de sizin ne demek istediğinizi anlıyorum, Haşmet Bey!. Diye fısıldadı. Hepsini düsündüm. Dernrâ de söylediğim gibi ya, ileride anlaşamazsak, uyuşamazsak, yara HaâfauÜrt Bclia Oyula Hegedüa Belâ Macar güreş takrmı yann sabah konvattsiyonel trenüe şehrimize ge • lecektir. Ilk müsabaka perşembe günü akşamı saat 9 da Maksim salo • nunda yapılacaktır. Evvelce de yazdığımız üzere Macar takıtnı 7 güreşçiden mürekkep tam bir takıra halindedir. Bu güreşilerin içinde Peşte ve Macar şampiyonluklarmı kazanmış, Avrupa güres şampiyona sında derece almış maruf güreşçi • ler de vardır. Macar takımi şehrimizde üç müsabaka yapacaktır. Bu müsabaka lann !#psinde ayn ayn takımlar ç' kanlacaktır. İlk müsabakaya tstanbul güreş muhteliti namı altında şu takım çı kacaktır: 56 kfloda Kârafl «Vefa Kumkapı», 61 kiloda ömer «VefaKumkapı», 66 kiloda tsmail «VefaKumkapı», 72 kiloda Yusuf Aslan <VefaKumkapı», 79 kiloda Merainli Ahmet <VefaKumkapu, 87 kiloda Sivaslı Meh • met «Haliç», ağırda Çoban Mehmet tkinci müsabaka 21 mayıs pazar akşamı, üçüncü müsabaka da gelecek perşembe akşamı yapılacaktır. tkinci ve üçüncü müsabakalara df ayn takımlar çıkarılacakbr. Güreş takımımızm vaziyeti hak kında dün Ankaradan gelen Güreş Federasyonu reisi Ahmet Bey de • miştir ki: « Takımımızm antrenman va ziyeti çok mükemmeldir. Hatta Balkan şampiyonluğunu kazandığımıs zamandan bile iyi buldum. Macar larla f >izel bir müsabaka yapacağız.i bilhassa müderrislerin hariçteki işIeri meselestni münakaşa edecek divanın, ıslahat hususundaki noktai nazarına dair bir lâyiha hazırlıya caktır. Fakültelerin noktai nazarlanna ait raporlar bu lâyiha ile birlikte Vekâlete gönderilecektir. Gazetenin biri, hastalığı dolayı • sile Viyanaya giden Darülfünun Emini Muammer Raşit Beyin eminlik vekilliği için Hukuk fakültesi müderrislerinden Muhittin Adil Be yi namzet gösterdiği halde Muhittin Adi Beyin hariçteki işlerinin çokluğu dolayısile Vekâletçe vekilliği kabul edilmiyerek Tıp fakültesi reisi Tevfik Recep Beyin tercih olunduğunu yaztniştır. Tevfik Recep Bey, bu hususta ademi malumat beyan ederek dün Vekâlatten aldığı bir telgraf üzerine eminlik vekâletini ifaya basladığını, şimdilik fakültelerden yalnız tlâhiyat fakültesinin ıslahat raporunu aldığını, diğerlerinin de yarma ka dar divana yetiştirileceğini, raporlann temennilerden ibaret olduğu nu, nihaî kararların Maarif Vekâ • letince ittihaz olunarak Darülfü nunun yeni teşkîlât kanunu hazır • lanacağını söylemiştir. Zayi Üüçüncü muhabere alayi yardım sandığına ait 5365 numaralı cüzdanı zayi ettim. Yenisini alacağrmdan eskisinin hükmü yoktur. Pertev Hikmet (3346) dılışlanmız birbirinden ayn ise diye çok korktum. Fakat şu kısacık tanışma, artık bir daha ayrılamıyacak kadar bizi birbirimize bağla • mış oldu. Birlikte gördüğümüz o korkulu rüyadan sonra gene bera ber yaşamak, beraber yuva kur 1 mak, benim de ilkönce aklınta ge • len bundan başka bir şey değildi. Karşıki köşede Cevat Rıza Bey le, kan&ı onlan göz ucile birbirine göetererek gülümsüyorlardı... Bitti Halü Bey bunu müteakıp hükumetin kontenjanı genişletmek ve ithalâtı fazla< laştırmak suretile gümrük hanlatmdan 6 milyon kadar bir fazlalık beklediğini söyliyerek buna imkân görmediğini, 932 senesinm ilk dört ayi zarfmda 32 milyon ihracata mukabil 933 senesinin ayni aylan zarfmda ancak 23 milyon Iiralık ihracat yapdabildiğini, ithaltın da azaldığmı, binaenaleyh kontenjanı genişletmenin kolay olmadığmı, bunun birinci sebebinin halkın iştira kuvvetinin azalmış olması, ikinci sebebin de ithalât kredisinin azalması olduğunu, bu kredinin geçen sene 12 müyona indiğmi anlatti. Bundan sonra köylü meb'us tsmail Bey (Sıvas) söz aldı ve şunlan söyledi: Efendim Vasıf Bey köylülerin çaIışmadığını söylediier. Köylülerin nasıl çalıştığına millî mücadele şahittir. Onlarm ayaklan çanksız, öküzleri nalsız olduğu halde mermi taşıdıklarmı gördük. Köylü yağmur alhnda gece gündüz çalışıyor. (Siddetli alkışlar). Biz Büyük Gazirnize, hükumetimize iman ettik. Cumhuriyet hükumeti ne tarafa işaret ederse biz boynumuzu oyana iğeriz, iğeceğiz. o Müteakıben reis bütçenin heyeti umumiyesi akkmda baska söz istiyen olmadıgmı, Maliye Vekilmin cevap vereceğini, fakat vakit geciktiği için celseye nihayet verdiğini »öyledi. Maliye Vekili cevaplannı yannki içtimada verecektir. Yannki içtima da, doktor Behzadı müzeye getiren tün muvaffakiyeti, bütün şöhreti siz otomobilin şoförü içeriden onlara kazandınız!.. Bu esrarh maceranın yardım edecekti. içyüzünü ortaya çıkaran, o gizli Buniar meydana çıkınca doktor elleri yakahyan hep siz oldunuz!.. Behzadın ölüsü ortada dururken Karımm dediği gibi Şerlok Holmes ileride ondan şüphe etmek rolü oynamak hevesinden vaz geçîp Hemen koştum; evine gittim. OrDoktor Behzadın kılığına gîrip gelmiyecekti. evimde rahat rahat oturmalı!.. Bun>lığı araştırdım. Bellibaşlı bir iz sokaklarda hasta hasta dolaşan bu a hiç kimsenin aklına anlamıyacaktı ki dan böyle bana düşen de bu!.. bulamadım; fakat masanın üstün • damın bayağı camlardan gözlük tak Gene hiç kimse doktor Benzat Bey diye gömülen Cevat Rıza Beyin sözleri yanda de bir gözlük elime geçti; camları ması filân bir yana dursun, Feriha adam, Hikmet Beyden başka birisi kaldı. Munittin Haşmetle Perihan Hanımefendiye söylediği saçma sanumarasızdı. Bir kitap gördüm. Sadeğildir. da geldiler. Feriha Hanımla bera • pan sözler de gösteriyor ki bu za hifelerinden birinin kenanna işaret Cevat Rıza Bey içini çekti: ber beşi hep birlikte yemek yedi • konulmuştu. O satırlara şöyle bir göz vallı, hafızasmı, iradesîni kaybet Demindenberi bütün söyle • ler. Aralannda geçen sözler bu mamiş, yalnız canının kaygusuna düşgezdirdim. Anladım ki bu kitabı odiklerim şaka idi, Bürhanettin Bey!.. ceranın bir başka sahnesine ait hamüş bir korkuluk, bir gösterme • kuyan, bu sahifeyi kıvıran adam Bu işte sizin hiç suçunuz yok!. Sitıralardı. Iiktir!. mhan derin bir fırtına içinde çırpızin yerinizde kim olsa onun yapa Yemekten sonra Muhittin H a ş nıyor. Adeta çıldırmaktan, aklını Hikmet Bey den başka birisi ol cağı da bundan başka bir şey de • metle Perihan bir köşeye çekümiş, oynatmaktan korkuyor!.. Beriyan mıyan bu zavallının kaçtığını anlar ğildi. Yalnız şurası da muhakkak ki, f ısıldaşıyorlardı: da bu kadar şeytanca işler döndü* anlamaz, doktor Behzadın adam • şunu da siz kabul ediniz ki bu hâ Bursa size yaradı, Perihan r«n bir adamın böyle bir haleti ru • Iarı da sokaklara döküidüier. Sizin disede siz hemen hiç yorulmadınız. Hanım!. Orada, daymızm yanmda hiye geçirişi pek akla yakın değileve girdiğinden beş on dakika sonra Bütün yükü yüklenen, bütün sıkmgeçhdiğiniz şu bir kaç hafta içinde di. tşte o gün anladım ki o gece yakaladılar. Doktor Behzadın kop tıyı çeken biz olduk. Zehirli iğne toplandmız, renginiz yerine geldi. mutfak penceresinden sokağa at yası, asıl rolünü bundan sonra oymlerle öldürülmek, denizde boğul • Başımızdan geçenler korkulu bir rülayıp evinden kaçan doktor Behzat, yacak, Korkut Beyle buluşmak için mak, köpekler tarafmdan paralan • ya idi. Beraber gördük, beraber udoktor Behzadın kendlisi değildir. müzeye gidecekti. Bir yandan kamak, dört bir yandan atılan tabanyandık. Bundan sonraki hayatımı Aeıkçası iki tane doktor Behzat /nalizasyon çukurlannm kenanndan calarm ortasında, ateş yağmuru kar zı da gene beraber düşünsek, el birvardır. Birisi bizim bildiğimiz ca kendilerine bir yol açmıslardı. Yer şısmda kalmak, bu macerada bizim liğile kursak fena mı olurdu? navar, öteki de mutfak penceresinaltmdan müzeye doğru uzanan bu payımıza düşen hatıralar işte hep Vallahi Haşmet Beyl.. Şu bir den kaçacak kadar zorak! olarak buniar oldu!. Siz, masanızın başında kaç ay içinde ya beş defa karşı karyoldan baskm yapacaklar karşıla doktor Behzat rolünü oynıyan bir nna çıkan olursa boğucu gazlerle on telefon elde, doğru yanlış bir çok eşıya geldik, ya altı... Ne siz beni zavallıdir!.. mhler verdiniz. En sonunda da bülan uyuşturacaklar, beritaraftan tanırsınız, ne ben siziî. Beni ilk de Macpra romant Gizli Eller Nakleden: KEMAL RAC.1P 9 Son derece cazip ve me rakh bir zabıta romanı (Gizli Ellcr) tefrikamız bugün bitti. Bunun yerine birkaç güne kadar harikulâde meraklı yeni bir tefrikaya başlıyacağız.