CumKariyet CM SULTAN Yazan: M. TURHAN = Dil anketi 62 inci liste c 16 Mayıs 1933 119 Ankara 15 (A.A.) T. D. T. Cemiyetinden: Karşılıkları aranacak arapça ve farsça kelimelerin 62 numaralı listesi sudur: l'HAMİYET 2HAMT 3HARAM 4HAVA SHAVAl 6HAVADİS ZHAVALE 8HAVSALA 9HAVUZ •Havz10HAYAT 11HAYVAN İhtiyar rahip, üstündeki cübbeyi çıkarmca bir Lukres oldu ve Cemin ellerîne yapıştı! Cem, boyun kırdı: Teşekkür ederim. Bu nezaketinizin minnettarıyrm. Buyurun biraz dolaşalıra! Bütün Roma, Türk kıyafetine girmiş olan Don Juanla Kont dö BitigIfyanonun ortasmda ve Papanm öAünde giden Cem sultanı seyrederken bu tnanzarada Vatikanın meçfcul bir fikre, meçhul bir maksada reveranslannı »eziyordu. [ * ] Herkese parmak ıtırtan bu dost yürüyüş, bir müddet d«vam etti, ihtişamını hilâlden alan Cemle azamethıi Mİib« i»tinat etttren Altinci Aleksandrm vücude getirdiği şu •eyyar hâle, Romanm bir kaç ma • hallesini dolaştı ve bir meydanlıkta Papa gene atını durdurdu: Adiyo! dedi, ben Vatikana dönüyorum. Sîz gençler geziniz, egleniniz. Cem, Don Juan ve Kont dö Bitigliyano, şimdi yalnız kalmışlardı. Nereye gideceklerini kararlaştınnağa savaşıyorlardı. Papazade, birdenbire hatırlamış gibi haykırdı: Beşinci Martenin mezarına gidelim. O mezarı taşıyan kilise, çok güzel bir eaerdir, seyre değer. Gene atbaşı beraber yürüdüler, Kiliseye geldiler, kolkola gibi bir vaziyette içeri grrdiler. Tuhaf bir tesadüf olmak üzere kilisede kapıcılardan başka kimse yokhı, onlar da Don Juanın emrile dışarda kalmışlardı. Uç genç, rutubetli bir loşluk içmde resimleri, nakışlan seyrederek dolaşıyorlardi. Bir aralik gene Don Juan, Ceme döndü ve •ordu: Faia inanır mısınız? Hayır! Ben inanırım, bele burada Beşinci Martenin mezarı üstünde açılan falın mutlaka doğru çıkacağına imanım var. Isterseniz o mezarın mcil okuyucusu ihtiyar bir rahip vardır, bulduralım, fahnıza baksın. Bakalım, neler söyliyecek! Beş on dakika sonra üç delikanlı, hırisfiyan*u*minde yenilikler yap îttak istiyen meşhur reforaıcılardan Jean Hussu dtri diri yakılmağa mahkum etmiş olan Papa Beşinci Martenin mezarı önünde bulunuyorlar dı ve ihtiyar rahip te orada idi. Don Juan, taşıdığı Türk kıyafetine uygım düşürmek için sağ elini göğsüne koyarak ve «merhaba!> diye rek papazı selâmladı, Cemi ta [•] Thuasneden haklen Ahmet Refik Beyin Sultan Ccmi S: 192. mttı: Aya*ofyayı müslüman yap an adamın oğlu. Papa hazretlerinin mUafiri, bizim aziz dostumuz! Fahna baktırmak istiyor. Hünerini göster! İhtiyar rahip, hasta bir sesle mınldandı: Siz çıkınız, genç Türk yalnız kalsın. Fallar, açıldıkları adamlar içindir, başkaları dinliyemez. Don Juan, hemen Kont dö Bitiğliyanonun koluna girdi. Hay hay, dedi, çıkarız. Elverir ki prens, falından memnun kalsın. Ve onlar, kilisenm bahçesine doğru giderlerken ihtiyar rahip, gene hasta bir sesle Ceme ihtar etti: Elini uzat! Fatihin oğlu istenen seyi yaptı, rahip te koyu siyah gözlüğünü uzatılan ele yaklaştırdı, çizgileri süz meğe girişti. Cem, şu hasta ve sarsak papazın neler yumurtlıyacağmı merakla bekliyordu. EI çizgilerin den bahtın sırlanna, hayatın ka ranlıklarına nüfuz edilmesrni pek gülünç buluyordu ve gülmeğe ha zırlanıyordu. Fakat papaz çok ciddî idi. Bir kitap okuyormuş gibi çiz gilerin üzerinde kendi kendine mınldanıyordu. O, hayli bir süzüşten ve mırıldanıştan sonra, sehzadenm elini bıraktı: Siz, dedi, cesur adamsınız. Fakat denizlerin, dağların, ovaların olduğu gibi cesaretlerin de bir haddi vardır. Cesaretmizi hiç ölçmedi • niz mi? Böyle bir şey hatırlamadım bile. Yalnız kolay kolay ürkmem, değme tehlikeler önünde sendele • mem. Papaz, solgun bir tebessümle başını salladı: Şu mezarda yatan adam, bir fîkri devirmek, bir imanı söndür • mek istedi. Bunu beceremeyince o fikri ve o imanı taşıyan adamı yaktı. Sen, her hangi bir emel, bir arzu, bir itikat uğurunda yanacak kadar cesnr musun? Bunun biiemem, lâkin kan'aatlerimi, muhabbetlerimi, kinlerimi kimsenin emrile feda edemem. Papaz, bir köşeye doğru yürüdü, büyücek bir mangal getirdi, koynundan bh iki kutu çıkararak içlerindeki tozumsu cnaddeleri mangala boşalttı ve müteakıben Ceme de küçük bir şişe uzattı, hasta hasta homur dandi: (Mabadi var ) İngiltere, uyanan bütün ümitleri söndürüyor ve ucuz kuyumculuk eşyasımn kıymet • leri üzerinden % 2025 ten aşağı gümrük resmine tâbi tutulmasmm tngiltere sanayimi mahv ve perişan edebüeceğmi söyliyerek tngiliz ticaret nesarebıun Almanya 3e yaptığı bu pazarUrtan bir şey kazanmadığmı isbata calışmaktadnlar. Bu akşamki istanbul radyosa 18 Gramofon konseri 18,30 franazca ders (ilerlemiş olanlara mahsus) 19 saz: (Makbule Hanmı) 19,45 saz: (Hikmet Rıza Hanım) 20,30 saz: (Stüdyo saz heyeti) 21,30 gramofon konseri 22 ajans, borsa haberieri, dcs nı saat Bîr iktısadî mütareke akti düşünülürken yapılan ( ASKERUK 1ŞLERİ ) yeni itilâflar Londra konferansının akıbetini şupheye duşurdu Malullere ve şehit yetimlerine Ingilterenrn Danimarka ile yeni bir ticaret rtflâfnamesi aktettiğini yazmıstık. 3 senelik bir müddeti olan ıtilâfa göre İngiltere hariçten aldığı tereyağ, yu morta, pashrma ve donmuş etlerin bir kısmı mühimmini Danimarkadan almağı, buna mukabil Danimarka dahi ithal ettiği kömürlerin % 80 nc ' Ingütereden getirtmeği taahhüt etmişlerdir. tngOterede dahilî ihtiyaçlar için evvelâ yerli mahsulâtın istihlâkmi emre • den yeni bh* kanun çıkanldığı için tn giltere tarafından bu yeni mukavele ile Danimarka emtiasma karsı yapdan taahhüdün fîliyat sahasrada mühim ta havvüllere uğraması, adeta lâ^zî bir mahiyet iktisap etmesi mümkündör. Halbuki, tngiltere pazarları Danimarkanın çiftlik mahsulâh için bir hayat ve memat meselesidir. Fakat bir taraftan yukarda bahsettiğimiz yeni tngiliz kanunu, diğer taraftan Ottowa mukarreratı Danimarkanın bu hayati vaziyetini mevcut itilâfa rağmen ihlâl edebilecek gibidir. Yeni karşılıklar Liste : 56 SALÂHİYET: Doğru iş yapma, doğru karışma, SAMIMÎ: Yürekten gelen, yalansız, gösterişsiz, SAN'AT: İş, geçinme dayağı, bilgiç, ustalık, SARFİYAT: Çevir mek, döndürme, harcananlar, SIFAT: Görünüş, benlz, SIHRİTET: Soy soplufc, SINIF: Ulam, SULP: Bel kemiği, omurga. SULP: Donuk, katı, sert, SUN'Î: Yapma, yapış, uyduruk İş, SURET: Dıştan görunüş, kılık, biçlm, tıpkı. Eyup 36 ıncı mektep muallimi İ. Hakkı ••• İngiltere Arjantin itUâf aranndaki SALÂHİYET: İş çevresi vazife hududu, dairesi, SAMIMÎ: Iç sevimi, yürek severliği, SAN'AT: Geçimlik (geçindirlik), zanaat, SARFİYAT: Gider (zıddı irat gelir), SIFAT: Yakışır (yakışkan), sıfat, SIHRIYET: Düvür (kız alıp vermekle akraba olanlar biribirine kullanırlar), SINIF: Kol, oymak, takım, kerte (derece), SULP: Katı, perk, SUN'l: Is ial (isişl: İnsan) (Işl), adamyapısı, SÜR'AT: Hız, çabukluk. Mütekait topçu mlralayı S. Şevket *** SALÂHİYET: Güç yetme, SAMİMÎ: Oönülden, yürekten, SAN'AT: İş, SARFİYAT: Tüketme, SEFAT: Yüz, san, blçim, kılık, SIHRİYET: Yatanlık, SINIF: Bölük, SULP: Katı, SUN'Î: Yapma, SURET: Kılık, görünüş, örnek, Usküdar 15 inci mektep okutucuları *•• SALÂHİYET: İşbaşılık, kendi kendine is gorecek olan, SAMIMÎ: Yürek içlnden gelme, gerçek, SAN'AT: Iş, ustalık, SARFİYAT: Elden cikan, SIFAT: Takıntı, SIHRİYET: Gelin, güvey, yakınları, SINIF: Sıra, dlzl, SULP: Katı, soy, SUNİ: Uydurma, yapmacık, SURET: Kılık, ornek. Üs 30 uncu iOonektep hocaları , Almanya tngiltere ticaret itilâft Attilâ 1500 uncu yıldonumu tes'it edilecek Ahiren tngütere ile Almanya a n • smda da bir ticaret mukavelesi yapdmıstır. Bu mukaveleye nazaran Almanya tngihereden her sene 2,160,000 ton kok ve madenkömürü alacaktır. Buna alar da dahfl olduğu balde ithalâh tahmukabil İngiltere, alâh musHciye, sa • dit etmemeği kabul eylemektedir. atler, kuyumculuk eşyası, jflet bıçakhvı Cfhan iktasat konferansının hh ay ilâh. gibi Alman emteasnun gümrük res sonra Londrada inikat etmek uzere bu mîni % 5 tenzilâta tâbi tutmaği kabul lunduğu bir snada tngilterenin bir takım etmiştir. Bu suretle İngiltereye girecek yeni yeni şekil ve usuller akınd^jnün olan bilcümle Alman eşyası kıymetleri ferit iktısadî anlaşmalar yoluna sap üzerinden vasatî olarak % 1525 resme ması konferanstn varacağı netice Hj • tâbi tutuhnuş olacaktır. Bu iitlâfname hiç barile hiç te hayra alâmet değildir. şüphesiz adetleri 3800 olan tngiliz kö Zira, tngilterenin yukanda hulâsatan mür ocaklarmda faaüiyefrn artmasma bahsettiğimiz bu üç itilâfname ile ihdas hâdim olacaktır. Maamaffh, bunun için ettiği vaziyet, başta Amenka olmak de Almanyanın sureti umumiyede gümüzere, bir çok devleHerîn menfaatiermi rük tarifesini arttırmaması şarttır. ihlâl edecek mahiyettedir. tngiltere 1929 senesinde Almanyaya Amerika, fimabait gümrük tarife • kok ve madenkömürü olmak üzere 5,5 lerine zam yapılmamak, ticareri daralmflyon toıduk ihracat yapmıştı. Almantan hiçbir yeni kayh konulmamak özeyaya giren tngiliz kömürlerinm 3 sene re bir iktısadî mütareke aktini teklif eiçinde üçte iki derecesinde azalması %• derken; tngilterenin bir taraftaa güm • tısadi buhrandan kömür ticaretmin ne r£k Jarjfesmi tezyit suretfle diğer taraftan münferit itilâflarla dünyanra Hrtı ..derecelerde miiteesstr oiduğunu göstersadî rabıtalannı büsbütün kıracak te • mcğe kâfidir. şebbüslere girismesi Londra kortferansıAlâkadar mehafil Alman • tngiliz nın uyandırdığı ümitleri tamamile suya mukavelesini şiddetle tenkit etmektedir. Bilhassa tngiliz matbuafa hariçten ge • düşürmektedîr denebüir. lecek gramofon, musüd alât ve edevatı HAYRETTİN SÜKRÜ tngiltere son günlerde Arjantin bS • kumetue de bir ticaret muahedesi yapmıştır. Bu muahede mucibince 1 ağus • tos 1933 tarihine kadar Arjantin gümrük tarifesi İngiltere tarafmdan arzu edilen sekilde (ağlebi ihtimal % 1 0 de • recesinde tenzil) tadfl edflecek, aksi takdirde muahede münfesih olacaktır. Yeni itilâfa göre Arjantin hükumeti köraürü serbest bırakmakta ve tngütereden khal ettiği bir çok emteanm güm • rük resimlerini 1930 senesinde mer'i olan harlere indhmektedir. Buna muka bil tngiltere Arjantinden gelen donmuş etlere tahdidat koymamağı, dondurul muş et, partırma ve sucuklarla buğday, keten tohumu, nusır gibi Arjantin emteastna bir guna munzam tarife vazetmemeği, ham yün, tasfiye edflmemiş içyağı, at kıh, gışa ve barsak gibi emte Eminönü Askerllk çabeai reisllğinden:' Şubemlzde kayltlf ve Eminönü emvalin den maaş alan şeblt yetlmJerl İle malultaÖ askeriye ve 10 sesnellk maaşını almış olan) bu katoll klmseLer hakkında M. M. V. c e lüesinden gelen son emre nazaran şubemlzce 930, 931, 932 senelerinde tütun ikramlyelerini almanus olanlarm bu kerd zeyl olarak defterlerl tanzdm edilmiş vâ( Vekâleti Cellleye takdim edileceğüıdenj mezkur «enelere ait Ikramlyeslnl alma yıp ta bugüne kadar deftere İthal edil memlfc bulunan ashabı Istüıkakın 20/5/93 tarihine musadlf cumartesi günune kadaı müracaaüe kayltlerlni yaptırmalan men. faatleri namına son defa olarak llân olunur. Yalı sahiplerine Türkiye Turing ve Otomobil kulü bünden: Bu yaz mevsiminde yalılanm möble olarak Mısnldara kiraya vermek istiyen lerin şeraitüe beraber Kulübürmize bfldirmelermi rica eder ve bu husustaki hizmetunizm tamamen fahri olacağını arzeyleriz. İLAN 1933 mayısının 15 inci pazartesi jjününden itibaren yeni bir iş'ara kadar, zirde muharrer Ban kalar gişelerinin saat 9^ tan 15J a kadar umuma küşade olduğu ilân olunur: Amerîcan Express Cy, Banca Com merciale ttaliana, Banco di Roma, Chrisaoveloni Bankası, Deutsche Bank und Disconto, Gesellsctıaft, Deutsche Orientbank, Emlâk ve Eytam Bankası, Felemenk Bahrisefit Bankası, Osmanlı Bankası, Selânik Bankası, S. S. C. f. Ticareti Hariciye Bankası, Şarkı karİpT6Ticaret Bankası, Türkiye tş Banka«, Türkiye Ziraat Bankası. İLÂN Osmanlı Bankası gişeleri 1933 mayısının 15 inci pazartesi gününden itibaren yeni bir iş'ara kadar zirde muharrer saatlerde açık bulunacaktır: 1.) GALATA MERKEZİ İDARESİ Eyyamı adiyede: Saat 9 1/2 tan 15 1/2 a kadar. Pazar günleri: Saat 9 1/2 tan 12 ye kadar. 2.) YENİCAMÎ ŞUBESİ: Eyyamı adiyede: Saat 9 1/2 tan 15 1/2 a kadar. Pazar günleri: Saat 9 1/2 tan 12 ye kadar. 3.) BEYOGLU ŞUBESİ: Eyyamı adiyede: Saat 9 1/2 tan 12 y e kadar. Saat 13 1/2 tan 15 1/2 a kadar. Pazar günleri: Saat 9 1/2 tan 12 ye kadar. Halı antreposu ihtilâfı Rıhtun şirketile halı tacirleri arasında, transit antrepo ücretleri meselesinden çıkan ihtilâfta uyuşamadıklarmdan şehirde ayrı bh* antrepo tesisi için tetkikata girilşilmiş, Ticaret Odasında teşekkül eden bir komisyon yer mtihabı için çahşmağa başlamıştı. Rıhtıtn şirketinden alınan bir tezkerede, bir takım esaslı maes'eleierde tacirlerle uzlaşıldığı bildirildiğmden yeniden temas temini istenmiş, bunun üzerine halı tacrrlerile şirket arasında son bir m'üzakere açılması kararlaştırılmıştır. Bu temasın bugün Ticaret Odasında yapılması tnuhtemeldh*. Vaziyete nazaran Rıhtım şh*keti antrepo ücretlerinde yüzde 30 tenzilât îcrasuıa razı olacaktır. Maamafih halıcılar bu enzilâta da muvafakat etmez görünmektedirler. Yeni antrepolar açılıyor Gümrük idaresinin gösterdiği lüzutn üzerine Kasımpaşa ile Hasköy arasında 4 antrepo açılmıştı. Rıhtım şirketi yeniden dört antrepo daha açacaktır. Bunlara da gümrükçe ihtiyaç görülmüştür. Kabataşta tesis edilen bu antrepolar cumartesi günü açılacaktır. Basmakaleden devam: înkılâp medeniyet onlar a hiç bir kıymet tanımaz. Hata veya savap bütiin geçmisler ancak zekâ irin birer ders olabilirler. Hayahmız asırlarca tarihî günahlanmınn cezası ile dokunmuş sefalet örgüsü içmde ezildi. Atalarnnızın çektiklerinden bugün yüreği »ızlıyan inkılâp: «Oyle acı tecrübeleri artık Türklerin mukadderatından silelim!» diyor ve bu gaye ile cumhuriyet değiştiriyor, değiştirecek ve değiştirmeli; hatta mümkünse arzımızm damarlanna ve damarlanmızdakî kana kadar eskiden kalma neler varsa hepsini değiştirmeli, ta ki memlekette hiçbir zerre evvelki miskin ve çirkm halile yaşıyamasın... Tarlalann değişmez tahmin ettiğimiz sessiz hayatı bile olgun başaklar üstünde dalgalanan taze hava tesirile sen bir musiki dolar. Ne eğlence, ne çalışma, ne aşk ve ne a3e, hiç biri mazideki şartlanndan kurtanlmadıkça emin bir saadet âmili olamıyaeağı anlaşıldı. Geçmiş asırlardan acı acı zamanımıza seslenen o kötü ve suçlu hayahmız artık yazı seklini alarak kütüpane tozlannda gömülmek mecburiyetindedir. Canlı icraatile inkılâp anlatıyor ki bundan sonra her doğuştmda bize yeni bir demet medeniyet nuru getirmiyen güneş ve siyah kadife mantosu altında daha mes'ut bîr seher hazırlamıyan gece gafletiraizin israf ettijri tabiat hazineleridir. j Terakki gidişinde beşerin yolunu kesmek istiyen her engeli tel'in etmeliyiı. Zekântn kanatlannı kıracak ei gökten bile uzanmış olsa kınlmağa lâyıktır. İnkılâp mektebi bize şunu öğretti ki doğru bilgi, bilmediğini ikrar ile başlar. Şimdi öğrendik ki cehlimizin ucu bucağı yokmuş ve hurdebinî şeylere rasat dürbünü tle ve güneşe hurdebinle bakmısız!... Bilinmiyecek seyleri bize bildirmek davasma kalkışan yalancı bilgilere artık dhnağunızı kapadık. Beşerin zekâsı için bir ucu ebediyen muamma, öteki sabahsiz gece kalacak meseleleri kurcaiamak bize ancak istikbalin vadettiği «nniyeti tehdit edebilir. Kıraç ülkelerde, bırakahm, kuırlar çift sürsün. Bos •e sagtr bulutlardan medet umarak çöllerde seraplara sanlmak beseriyetin çocuUuk devrine yaraşır... Si« gokt* gürliyen tayyareleri, yerde haykıran otomobilleri, ve medeniyeti çılgm hızına kaphrarak bir saniyede bir kaç kere dünyayı dolasan elektriği dinleyiniz. Ulu inj^ilâbımızla birlikte demiyorlar mı ki: «Biz arzın yüzünü ve beşerin dü şünüşünü değiştirmeğe geldik. Eskiden kalma örümcek ağlarını her taraftan süpürünüz. Evinizde ve zihninirde an'ane izi ka'masın. Yirminci asra mümkünse yirmi bîrinci asır gözile bakmalı. Ve öyle bakınca göreceksiniz ki âlem gene o âlem ve devran gene o devran olmaktan çok uzaktır.» Bundan sonra vatanımızda dudaklar garp hayatını göğüslerimize sindirmek için açılacak. Medeniyet vadini bütün sadakatile tutabümek için şapka kendi içindeki başa uyacak medenî nazariyeler ister ve garp harfleri ancak garp düşünüşü ile islenmis aydmlık yazılardan kuvvet alır. tnkılâptan kulaklanmıza gelen her ciimle bugün bir ümrt, bir iman, bir yeni yükseklik vecizesidir. Yirmi beş sene evvel cıhz sesinden kendi korkan hasta ve ihtiyar adam nerede? Kim derdi ki o adam bu diyarda hastalığı ve ihtiyarlığı unutturan gürbüz bir dehaetin doğumuna sahît olacak? Asırlarca bir tevekkül koyunu gibi her yırtıcı pençeye postunu didikleten Türkün bağrmda meğer ne sarsılmaz hayat fazileti ve ne vdut zekâ kuvvetleri gizli imiş! Alelâde fanilerden ebediyet kadar farklı bir dâhi bütün cihana gösterdi ki herşeyi yıkılcm Türkün yüreğinde hiç bir zaman yıkılmıvacak bir iman Türkiyesi vardır. ö y l e kuvvfetler kurumus ağaçlarda ilkbahar filiz'endirir: Işte dün herkesm ölü dediği Türkiye tarihm şüphesiz en büyük mucizesi olarak dirildi; ve înkılâp kavnağı başında her sabah bir gün ewe!kinden daha dinç bir hayata doğuvor. Güneş gibi feyizli nuru ile vatanı her kutrunda inbisatın son haddine davet eden bir reisimiz var. Bizim için de artık tarih yolu aydmhğa ve refaha nazırdır. Hayatımızm ilerisinde eski kara ve korkunç meçhuller yerine müjde ile gülümsiyen zi?arin ufuklar görüyoruz. tste mküâp... CENAP ŞEHABETTİN 6ömrök isfatstik şubesinin Ankaraya nakli Gümrük umum müdürlüğü tsta • tistik şubesinin Ankaraya nakli kararlaşmıştı. Şubenm bir kısmı nak ledilmiştir. Mütebaki kısımlar da 15 hazirana kadar Ankaraya naklediltniş olacaktır. Attilânm 1500 üncü yıldönümü münasebetile Peştede yapılan heykel Şarkı ve Garbî Roma imparatorluklarını mağlup ederek haraca ba'ğlıyan ve bütün Avrupayı deh set içinde bırakan büyük Türk kahramanı Attilânm tahtına oturma smm bin bes yüzüncü yıldönümü bu seneye tesadüf eylediğinden bunu parlak bir surette tes'it için Macaristanda ve diğer Turani memle* ketlerde fevkalâde hazvrlıklar yapılmakadır. Bu münesebetle Peştedeki Turan cemiyeti Turanlı kavim ve milletlerin harsı hakkında müza kerede bulunmak üzere Macarista nın payitahtmda bir kongre davet etmeğe karar vermiştir. Türkiyede Turan neşri maarif ve yardım cemiyeti reisi gazetemiz muharrirlerm den Muharrem Feyzi Beye Macaristandaki Turan cemiyeti riyasetinden gelen bir mektupta, mumaileyh Attilânm yıldönümü münasebetile yapılacak şenliklere ve Turani milletlerin harsı kongresine iştirake davet edilmi^'tir. Muharrem Feyzi Bey mektuba verdiği cevapta büyük Türk bay ramına iştirak etmeği esas itibarile kabul eylemiştir. Üsküdar Hâle sinemasında Montekarlo Bombalar AHında. mümessilleri; Jan Murat, Gate Nage. tlâ veten: Dünya havadisleri. Duhuliye 15 kurus. İ Yann akşam 21,45 te GLORYAda | sineroa ve Bestekâr Cetnal Reşit Bevin idaresinde Buğday piyasası Dün sehrimize Anadoludan 12, Trakyadan 3 vagon buğday gelmiş, Borsada hararetli muamele olmuş • tur. Heyeti Vekilede Ankara 15 (Telefonla) Heyeti Vekile bugün saat altıda toplan mıştır. Bu içtimada Türk Yunan ticaret îtilâfınm tetkik ve müzakere edildiği tahmin olunmaktadır. TEŞEKKÜR SEFtR MÖSYÖ YOŞlDAnın hastalığı esnasında ve vefatı münasebetile ibrazı asarı muhabbet buyurmuş olan resmî ve hususî ahibbayi kesiresine avn ayn cevap vermek imkânsızlığında bu lunan Japonya maslahatgüzan, derin ve pek samimî teşekküratım müfarünileyhime takdim eder. ^ (3335) [ iistanbul Musiki San'atkârları iemiyeti tarafmdan verîlece^ Büyük Konser İçin biletler şimdiden temin edilebilir. I Fiatlar : 75 100150 200 kuruş. 1(3334), I KARILER1M1ZE KOLAYLIK: Aylık abone HususOe vOâyetlerdeki bir çok karilerimîz gazetelerini munta • zaman kendi adreslerine alabfl • mek için bizden bazı kolaylıklar is temektedirler. Bu aziz karueıin arzulannı yerine getirmek üzere Cumhuriyet için aylık abone usulü ittihaz etmeğe karar verdik. Ay • lık abone bedeli yalnız TEŞEKKÜR Kederimize iştirak ile ailemiz efradını müteselli ve minnettar eden zevatı kiramın pek kıymetli ve nüvazişkâr lutuflannm müteşekkir ve minnettarıyız efendim. İbrahim Sahip Bey ailesi narmna biraderi tsmail. (3327) Almanların Nibelungen ve tsveçlerin Atli gibi efsanevi hikâyelerinde bile büyük bir yer tutan Attilânm yıldönümü münasebetile Şimal kutup denizinden Karadenize kadar bütün Avrupada yapılacak parlak merasim, bu büyük Türk kahramanı • nın şan ve zaferini tekrar bütün Avrupanın nazannda canlandıracak enizsizlik jda yegâne deva fcanl üıya edea C I D A D tır. ta muRtabip etibba tarafmdan tertip edümiştir. O İ K U r 150 kuruş... Nö'rastenl, xafly«t Te Chlorose tan ibarettir ve tabiî peşin olarak gönderOmek îâzımdtr. Bu usul idarece fazla mesaiyi icap eden külfetli bir meşgale olduğu için abonelerinin inkıtaa uğramamasını istiyen karilerimizm paralannı idareye vaktinde yeti • şecek veçhile dÖndermekte devam ı etmeleri iktiza edecektir. KANSIZUK PARI5