31 Mart 1932 merakh şeylerj HİKAY Parmak izleri Biliyorsunuz ki bir çok cani Ier, katiller, hırsızlar zabıta dosyalarında mevcut parmak izi sayesinde ele geçirilmektedir. Vak'a mahallerindeki eşya üzerinde kalan el veya parmak izleri bunlarla mukayese edilmekte, birbirine benzediği takdire ya • kalanna yapışılmaktadır. Elin veya parmaklann izi eşyaya nasıl çıkar? tnsanın derisi MCMLCkCTLCK»C ÇOCUKLAP. Deniz kazaları Gariptir, insanlar trene, oto mobile, otobüse binerlerken başlarına kaza gelmesi ihtimalini düşünmezler de vapura binecekleri zaman müthiş bir heyecan geçirirler. Halbuki istatistikler nazari dikkate ahnacak olursa deniz kazaIarınm pek öyle sık sık vuku bulmadığı görülmektedir. Anne, işte sen böylesin, hep beni azarlarsın! Bari amcamın yanında beni küçük düşürme! Yavrum amcan yabancı mı? Şimdi kabahatini ona da söyler • sem bak nasıl bana hak verir. Ateşin var, başın ağrıyor. Inat ediyor, bir türlü müshilini içmi • yorsun.. Bak hâlâ bardak masa nın üstünde dopdolu duruyor. lyi ama anneciğim o kadar tuzlu ki midem bulanıyor. Annesi Sabahat Hanımla küçük Mustafa arasında cereyan eden bu mükâlemeye o sırada Münür Bey amca da karıştı: Haydi evlâdım, dedi, müshilini iç sana on kuruş verece • gım Mustafa razı oldu. Müshili bir hamlede içeceğim, diye cevap verdi. Fakat yüzümün buruşukluklarını görme • meniz için arkanızı dönün! Sabahat Hanımla Münür Bey clerhal yüzlerini duvara çevirdiler. Mustafa bardağı eline aldı ve bir saniye sonra: Oldu bitti! Diye bağırdı. Münür B. am ca ile Sabahat Hanım bardağı boş görünce ikisi birden «Afe • rin!» i bastırdılar. Münür Bey amca da on kuruşu çıkanp Mustafa'mn eline toka etti. Mustafa sevinçle odadan çık • tı ve oynamağa gitti. Yalnız başlarma kaldıkları zaman Münür her zaman hafif miktarda yağlıdır. Tabiî eller de bundan müs • tesna kalmaz. Binaenaleyh insanın her tuttuğu şeye elinin par • maklarımn kalıbı çıkar. Bu vakıa gözle görülmez. Fa • kat onu meydana çıkarmak için muayyen usuller vardır. Mselâ bunlardan bir tanesi: Eşyanın ürine toz halinde muayyen eşyayı dökmek, sonra onu amonyak buharma maruz bırakmaktır. Bu muamele parmak veya elin izlerini vazih şekilde siyahlaştı • nr ve fotoğraf çekilince büsbütün meydana çıkar. Bununla beraber parmak veya el izleri usulile mücrimlerin ya • kalandıklarını sade zabita ve adliye memurları değil ayni zamanda hırsızlar, caniler, katiller de bildikleri için yaptıkları habasetleri eldivenle icra etmekte, bu suretle ele geçmelerine mâni ol • maktadırlar. Küçük sinema artistleri Mitzi Green ile Yackie Searel'in şu dunışIanna bakın. Ne samimî ve ne tabiî, değil mi? Yefmiş iki Mifief Vaktile İngiliz muharrirlerin f den meşhur Wels «Körler memleketi» isminde bir roman yazmif ve bunda bütün ahalisi baştan j aşağı kör olan bir yerdeki hayat tasvir etmişti. Eğer Meksika gazetelerine i tan iki üç ay sonra hastalığa tutularak kör olmaktadır. İşin garibi bu körlükten ora halkının hiç birisi müstesna kalamamakta hatta tetkikat yapmak için köye gelen doktorlar bile kör olmaktadırlar. Titlepek köyünün ahalisi an cak ziraat işlerile meşgul olmakta ve kendileri gibi kör öküzlerile çift sürmektedirler. Evleri de küçük ve penceresiz kulübelerden ibarettir. Çalışmadıklan zamanlarda flüt çalarak kendilerini teselli eylemektedirler. Umumî olan bu hastahğın se bebi mavi bir sineğin sokmasına atfolunmaktadır. Diğer bir takım âlimler de o civarda çok olan yarasaların bu hastahğı tevlit ettiklerini söylü nanmak lâzım gelirse o havalide yorlar. «Ojaka» eyaletinde ahalisi sırf körlerden mürekkep bir yer varTitlepek köylüleri ise körlük dır. Bu Titlopek köyüdür. 700 lerinin orada yetişen bir nebatı kişiden mürekkep ahalisi baştan göriir görmez husule geldiğine ' başa kördür. kanidirler. Fakat bu nebatın ne Orada çocukların çoğu anadan olduğunu kendileri de bilmiyorlar. kör doğmada bazısı da doğduk Meselâ İc92 dsn 1911 e kadar geçen yirmi sene zarfmda Av rupa'dan Amerika'ya 35 bin sefer yapılmış 9 milyondan fazla yolcu nakledilmiş, bu müddfet zarfmda ancak 164 kaza olmuş, mürettebattan üç dört bin kişi, yolculardan ise 80 kişi boğul * muştur. Halbuki bir de otomobil kazalan neticesinde ölen adamîa rın yekununu ele alacak olursak bunun bir kaç yüz, hatta bir kaç bin mislini teşkil ettiği meydana cıkar. VOcut mangalı Asya'nm ortasındaki Tibet yaylası çok soğuk bir yerdir. Oranın ahalisi üst üste bir çok elbiseler giymekle beraber gene üturler. Fakat bir kısmı da ısınmamn ko Bey amca Sabahat Hanıma de diki: Gördün mü, çocuğun damanna girmeği bilmek büyük bir hünerdir. Ben olmasaydım sen dünyada bu müshili Mustafa'ya içiremezdin! Sabahat Hanım: Ya, ya, ya! Diye başını salladı. Biraz sonra ortalık kararmağa başlayınca Münür Bey amca Sabahat Ha nımdan müsaade istedi. Şapkasını alıp giymek üzere iken ba şından aşağı sular dökülünce: Hay Allah müstahakını versin, diye söylendi, oğlan hem on kuruşunu aldı, hem de müs • hili bize içirdi! Lapon'ların kitapları Şimal kutbuna yakın Groen Iand'ta yaşıyan Lapon'ların bu soğuk kıt'ada geçirdikleri rahatsız hayata rağmen oldukça zengin bir kütüpaneleri vardır. Bu kitaplarin çoğu vaktile orayı ziyaret eden misyoner yani propagandacı papazlar taraf ından go türülmüştür. Bu kütüpane hiç bir takayyü • de tâbi tutulmadığı halde iklimin soğuk olması dolayısile kurtların, Hokkabazlıkların esrarı Manyatizmalanmış kadın havada nasıl durur ? Şehzadebaşı'nda veya Beyoğ > ğunu söyler. Halbuki işin haki • Iu'nda bir varyeteye gidersiniz. I katine vukuf peyda edecek olur Perde kalkar. Resimde gördü sanız bunun bir hokkabazlıktan başka bir şek olmadığını anlar sınız. Bir kere iskemlelerin ayakları yere vidalanmıştır. Kolay kolay oynatılmaz. Sonra kadının elbi sesinin içinde ikinci şekilde gör • düğünüz veçhile kola, bele ve bacağa bağlanmış uzun bir demir vardır.Bu demirin bir ucu sandalyeden birinin dosyasındaki vidaya takıîır. Bu vaziyette iki sandalye değil, hatta tek sandalyede durmak müşkül değildir. Nitekim bazıları kadının ayağmdaki iskemleyi de çekerler. Ayağa kalkacağı zaman kadın muayyen bir düğmeğe dokunur bu suretle gerek vücudündeki degünüz veçhile iki sandalye ortamirin, gerekse onu sandalyenin arsına kaskatı uzanmış bir kadın kalığına rapteden vida açılır sernazarınıza çarpar. Kadını asıl ibestce yürümesine ve hareket etdare eden hokkabaz meydana çımesine mâni olmaz. Seyirciler kar. Bu hâdisenin manyatizme den hic kimse de bu isin farkına ye havadaki esir vasıtasile oldu* varmaz. Iayını bulmuştur. Bunlar belleri ne yuvarlak soba borusu şeklin de içi kül ve kömür dolu seyyar bir mangal geçirip öyle sokağa çıkarlar. Bu suretle soğuktan korunurlar. Mart bulmacası boceklerin hücumuna maruz kalmamaktadır. Nitekim geçnlerde Lapon'la rın 16 ıncı asra ait eski antika kitaplardan müzayedeye çıkar dıklan bir kaç tanesini Isveç hükumeti satın almıştır. Bunların üçü de dinî dua ve ibadet kitaplarıdır. Setdz ayahlı yılan harştnnda seyyahtn şafkudığı Şu yukarıda 9 murabba i çinde gördüğünüz heceleri o suretle diziniz ki bu aya ait bir darbımesel çıksın. Doğru halledenler arasmda bir kişiye beş lira mükâfat takdim edilecek ve resmi gazete mize basılacaktır. Diğer birine bir «Iş Bankası» kumbarası hediye edilecek üç kişiye «lpekiş» in zarif ipek mendillerinden verilecektir. Diğer 95 kişiye muhtelif hediyeler. Onlardan da arzu edenlerin resmi basılır. Cevaplar nisanın birinci gününe kadar «Cumhuriyet ço • cuk sahifesi muharriri» adresine gönderilmelidir. Geç kalanlar ve bu adrese gönderilmiyenler *~<"kâfat kazanamazlar.