EKRANDAN YAYILAN IŞINLAR Ekrandan yayılan ışınlarla ilgili ola- rak yapılan her yeni araştırma yeni huzursuzluklara neden olabiliyor. Bi- lim adamları, ekran başında çalışma- nın insan sağlığını tehdit edip etme- diğini sürekli tartışıyorlar. Ekran başında saatlerce çalışmak çok yorucu olabiliyor. Stres, aşırı uyarılma, konsantrasyon bozulması, baş ve göz ağrıları, ense ve sırt ada- lelerinde gerilmeler gibi bazı arazlar, daima bu tür çalışmanın yan görün- tüleri olarak kabul ediliyor. Aslında bu arazlar, bazı uluslararası araştır- maların sonucunda ekran karşısında çalışma konusunda ileri sürülen hipo- tezlere göre oldukça tehlikesiz kabul edilebilirler: Kanada ve ABD'de ya- pılan araştırmalara göre ekran başın- da çalışan kadınlarda bazı gebelik ra- hatsızlıkları ve yeni doğan bebekle- rinde bazı sakatlıklar görülmüş. Geç- tiğimiz yıl İsveç'te yapılan bir araş- tırmada, şaşırtıcı bazı raporlar sunul- du: Araştırmacılar, gebe fareleri ek- ran yüzeyinde ölçülebilen dozda elek- tromanyetik alanlara tabi tutmuşlar. Bu farelerin yavruları arasında, gü- bek fıtığı, normalden küçük kafalar, çarpık bacaklar ve karın boşluğu dı- şında bağırsaklar gibi bazı anormal- likler görülmüş. Bu araştırmaların sonuçlarının doğruluğu birçok uzman tarafından şüpheyle karşılanıyor. Bir iddiaya gö- re, üzerinde deney yapılan fare sayı- sı, istatistiksel sonuçlar üretebilmek için gerekenin çok altında. Ayrıca araştırmacıların bilimsel sayılamaya- cak bir yöntem izledikleri de iddia ediliyor. Fakat, herşeyden önce hay- vanlar üzerinde yapılmış bu araştır- manın sonuçlarının insan organizma- sına ne kadar aktarılabileceği sorusu gündeme getiriliyor. Ama bu türden raporların varlığı da belli bir düzey- de huzursuzluk yaratabiliyor tabii. 58 Kadın örgütleri ve işçi sendikaları fe- derasyonları, sürekli olarak ekran ışınları ve bunların sağlığa etkileri üzerine daha kapsamlı bilimsel araş- tırmalar yapılmasını istiyorlar. Hâlâ geçerli olan bir konu, katot ışını tübü monitörlerin, çalışma esas- larından kaynaklanan bir ışımaya ne- den oldukları. Monitörün yapısına göre, elektronlar ekran tübü içerisin- de 10 ila 25 kilovolt'luk bir akımla savrulurlar. Bu sırada zayıf bir rönt- gen ışını meydana gelir, fakat bu ışın ekran camı tarafından büyük ölçüde absorbe edilir. Terminalin dışında öl- çümlenebilen ışın miktarları büyük ölçüde yasal denetim altındadır. Ör- neğin Federal Almanya'da üretilen tüm monitörler, bu tür bir denetim- den geçerler. Bu kurallara göre ışıma, ekran yüzeyinden beş santimetre uzaklıkta saatte 0.5 Milirem'i aşa- maz. Dolayısıyla burada bir ışıma ris- ki büyük ölçüde ortadan kalkmış du- rumdadır. Daha çok üzerinde durulması ge- reken konu, elektromanyetik ya da elektrostatik alanlar gibi, iyonize ol- mamış ekran ışınlarıdır. Resmin oluşturulması sırasında, elektron ışınının saptırılması ya da odaklanması için farklı elektronlar ve mıknatıs bobinleri kullanılır. Elek- tron ışınının hareketi, 15 ila 22 kHZz'lik bir frekansa sahip bir akımın hızlı salınımıyla sağlanır. Bu sırada radyo frekans alanı içinde yüksek fre- kanslı elektronik ve manyetik alanlar oluşur. Radyo frekansı ışıması için ikinci bir kaynak ise, yatay saptırma sistemini oluşturan satır transforma- törüdür. Monitördeki transformatör- ler ve bobinler, alçak frekanslı man- yetik alanların üreticileridir. Ekrana çarpan elektronlar, elektrostatik yük- ler üretirler. Statik yüklü bir insanın aletlere değmesiyle oluşan vücut kıl- larının havalanması ya da anlık bo- şalma şokları, bu yüklerin sonucu- ur. Bilim adamlarının büyük çoğunlu- ğu, iyonize olmamış ışınların insan