Diva Ömer KARAGÜL Basımıza sardıkları dertler yüzünden (Büyük Doğu) iki haftadanberi ateş hattında ve mu- harebe halindedir. Bu yüzden Ce- miyetimizin işlerile uğraşmaya va- kit bulamadık. Büyük Doğu Cemi- yeti... O, bizim nazarımızda, kurtu- luşumuzun tek yolu ve biricik teş- kilât protoplazmasıdır. Fakat «or- gan» halindeki (Büyük Doğu) bü- tün vatana şamil ve sayedar bir ağaç haline #elmişken, protoplaz- ma tabirinin de belirttiği vechile, Cemiyet, dünya çapında bir ağacın henüz tohumu mevkiinde bulunu- yor. İçinde yüzlerce derin ve çetin Tanzimat ve Meşrutiyet (Baş tarafı 11 de) rına sed çekti. Başkaları hesabına işliyen obhürriyet o hegemonyasını boğdu. Masonluğun devlet idaresi üzerindeki siyasi, mali, idari bağ- larını düğümledi. Otuz dört sene bilâ fasıla borcları ödedi. Hariçten on para borc yapmadı. Muvazene insanla, binlerce sâf ve temiz mü- minin bulunduğu bu tohum, ince- liklerin nabzını dinlemeyi bilenle- rin gözünde, bütün bir istikbaldir. tedenberi ve her vesileyle kay- dediyoruz ki, Büyük Doğu Cemiye- ti, kokmuş ve çürümüş metodların demagocya politikasiyle devşirdiği kemiyet heveslilerinden değildir. O, insan kalabalıklarına hükmeden manga ve bölük başlarını kadrola- mak istivor, Günün birinde bu kad- ro Türkiye capında tamamlandığı ân, mangalarla bölükler tek lâhza- da onların emrine geçecektir. Şüp- hesiz ki, kanun yoliyle seçim mur- harebesini kasdettiğimizden gafil değilsiniz! : Cemiyetin, bize yakın ve uzak yerlerdeki âzasına, sadece şu üç noktayı tavsiye ederiz: Sabır, sü- kün, emniyet... Pek yakında, Masonların menfi sahasındaki esrar ve cazibesine eş olarak, müsbet sahada Cemiyetimi- zi kuşatacak olan ideolocya çizgi- lerinin, ruh bhaletlerinin, tavır ve edâ edeplerinin esaslarını vermeye başlayacağımızı bildirir; ve yukar- daki üc noktaya üc nokta daha ilâ- ve ederiz: Ümit, itimat, ruhi kifa- et Anadolunun bazı bucaklarında küme halinde biribirini ve mümes- sillerini tanıyan Büyük Doğucula- siyaseti ile yaşadı. Otuz dört sene sonra İkinci Ha- midi hürrivet terânesile yere vu- rup tahtından indirenler, devletin harice ancak otuz milyon lira cüz'i bir borcu kaldığını görerek devir aldılar. Hamit, hem borc ödemiş, hem de harp yapmamıştı. 1908 den bin dokuz yüz on seki- ze kadar on sene içinde Osmanlı İmparatorluğu tekrar yüz milyon-hi Ml “Bulunduğunuz hale göre idare olunursunuz!,, m ğe “İşler ehil ol- mayanlara veril- diği zaman Kıya- meti beklemek lâ- zımdır.,, o. eni “Allaha itaat et- meyene itaat ©- lunmaz.,, — Üç Hadisle bir dünya — rın, her ân, kendi kendilerini ya- kabilecek bir vecd, heyecan ve te- fekküriyet halinde bulunmaları başlıca dileğimizdir. Bekleyiniz, cok şey göreceksi- niz! r larca altın lira borca sokuldu. 1908 hürriyeti, papazlarla imam” ; ları öpüştürüp bağdaştırarak araba ve sokak tezahüratına vesile oldu. Osmanlı Türkleri devletine karşı koyan dağdaki komitacılar, sene- lerdenberi yakıp kestikleri kanlı hayatlarının izleri üzerinden yürü- yerek (Halâskâran-ı Hürriyet) $sı- fatile Türkün harim-i ismetine da- 1 oldular. lerinin aydın izrhı programın bel kemiğidir. İslâm âlemi ve Türk - Müslüman dünyası bilhassa geniş yer alır... Üçüncü sınıf: 14—15 yaş: 14—15 ve 16 ncı asırlar,. Türkiye tarihi etrafında veni cağ tarihi.. Dördüncü sınıf: 15-—16 yaş: 17 ve 18 inci asırlar... Dünyanin ve bilhassa garp medeniyetinin bü- yük inkılâp asırları... Keza Türki- ye tarihi prosramının en geniş sa- hasını doldurur, Beşinci sınıf: 16-—17 yaş: 19 uncu asır ve zamanımız... Bir yıl içinde bu yaşlardaki çocuğun hakkı olan olgunlukla takrir ve tedris olunabilir. Bugün ortaokul, lise ile ilkokul arasında bir köprüden başka bir şey değildir. İki sınıfı liseye alın- makla, ortaokul o kaldırılabilir. Yerlerine cırak mektepleri açmak çok daha faydalıdır. Nihayet okuyup yazma öğrenen ilkokul, Türk çocuğu icin mecbu- ridir. Fakat, orta tahsil ile kalmak, faydalı olmaktan ziyade zararlıdır. Her yarım şeyde olduğu gibi... Yarı münevver, en tehlikeli insandır; en zararlı vatandaştır. Bu bakım- dan, beş senelik Türk lisesini bir an 2 8 evvel kurmak lâzımdır. N Münakaşa mevzuu olarak tarih dersini secmemizin sebebi fevkalâ- de ehemmiyetinden ötürüdür. 'Her hangi bir lisenin tarih öğretmeni yukarıdaki mütalâamızın aksin iid- dia edemez. Bir lisenin son sınıfında tarih Sami KARAYEL okutan öğretmen 93 felâketine ve Pilevne müdâfaasına bir bütün sa- at ayıramazsa, bahtsız sayılır. Beş sınıflı Türk lisesini kurmak kolay değildir; büyük kuvvet ve plân ister. Reşat Ekrem KOÇU vi 3 x ikiye 57 Ze Şe A Vm