NI FACİA! ne bir istida vererek (Sayı 7940 17/8/1949) kendi beraetinin me- hut eğitmene ait suçun tahak- kuku demek olduğu sebebile eğit- men hakkında takibat yapılması- nı istiyor. Konya Milli Eğitim Müdürlüğü (Müdürü: Refet Onur- lu) isi bir takım formalite zorluk- larına boğup kendi kendisine ha- rekete geçmiyor; ve muhabirden ya olaganlık bakimibdan, ben- zeri binbir hâdiseye nisbeklğ hiç bir kıymeti yoktur. Hâdisenin deh- şetini inanılmaz mikyasa çıkaran İacia şu noktadadır ki, işbu eğit- men, sucu yargıç kararile resmen tebeyyün etmiş olmasına rağmen hâlâ ayni köyde ve kerhane yapa- cağını söylediği ayni okulda eğit- mendir. Bu noktayı yepyeni ve j D e a mahkeme ilâmının suretini, harç bakir bir hakikat olarak ortaya oğan Nai masraflarını muhabire yüklete- koyarken şu noktayı da ayrı- i ERS yılı: 1948 — 1949... Kon- yek, istiyor. Gazete muhabiri Os- ca ilâve edelim ki, kızın karde- yanın Hatip nahiyesine bağlı Karaağaç köyü ilkokulu... , Oku- lun eğitmeni Şemseddin Özkan man Yurdaşan, bu parayı ödemek- le nefsini mükellef tutmadığı ve- ya ödeyemediği icin ilâmı vere- şine ait istida üzerine gelen mü- fettiş, ortada büyütülecek bir hâ- dise olmadığına dair rapor tanzim isimli bir şahıs... Bu şahıs, Ru- miyor, mesele de olduğu gibi ka- ediyor, rapor da Disiplin Kuru- kiye Kartal adlı 16 yaşında bir jıyo Konya Maarif teşkilâtı ise oluna havale ediliyor. İşbu Disiplin kız talebeye göz koyuyor. Bir pu apacik facia karşısında hare- Kurulunun başkanı ise yine aynı gün talebeleri dağıtıyor ve Ruki- O ketsiz kalıyor. müfettiştir!!! yeyi sınıfta alıkoyuyor. Etrafta o paha evvel, bildirdiğimiz gibi, (o İçimizi saran efsanevi dehşet kimsenin bulunmadığına o©emin pir İstanbul sazetesinde intişar et- (hissi karşısında artık tek kelime genç ve masum kızın, ırzına tasal- ut etmek için üğerine yürüyor. Niye uğradığını sasıran kız çığlığı basiyor, köylüler kosarak yetişi- yor ve kız kurtarılıyor. Mel'un emeli yarıda kalan şahıs, kanlı , b gözlerile kövlülere şöyle hitap bg ediyor: ş — Ben burada kerhane aç- tım! Bu kızın da parmaklarına zil takıp onu oynatacağım! Kızın kardesi İsmail Kartal hâdiseyi duyuyor. Teessürler için de Konyayı böyluyor ve Konya Milli Eğitim Müdürlüğüne bir dilekçeyle vaziveti bildiriyor, Fa- kat ortada ciddi ve zecri bir tedbir yoktur. O zaman Konvada Osman Yur- daşan isimli eski bir öğretmen ve gazete muhabiri vardır. Bu miş olan bu hâdisenin, yenilik ve- ilâvesinden bile âciziz. YAZISIZ RÖPORTAJ : En âli devrinde Maarifimiz 1 YAN EPA TT U üç klişeyi görüyor Mmusu- 9 © zat hâdiseyi haber alıyor ve bir Ek İstanbul gazetesine yaziyor. Hâ- nuz? Köy enstitülerinde a dise bu gazetenin 7 Mart 1949 ta- resmen okutulan «Müzik Eğitim or rihli nüshasında intişar ediyor. Kılavuzu» isimli kitaptan iki IN Aradan bir av geçtikten sonra > a i bazı teşvikler yüzünden mahut | şarkıyı gösteriyor. Topuklarınız. dan saçlarınıza kadar kızarma» dan ve hayâ terleri dökmeden bu şarkıların güftelerini okuya- bilirseniz, buyurunuz, okuyu- nuz; ve bu en âli devrine Hasan Âli-Yücel devrinde giren maa- rifimiz hakkında: kararınızı ve- riniz! Wp eğitmen İstanbul gazetesiyle mu» Sü habiri aleyhinde dâva açıyor. kr Muhakeme esnasında kız vaziye- ti inkâr ediyor. İşin garibi O, hassas ve müteessir ağabeysi de inkâr ediyor. Fakat dâva edilen» ler gizli celse talep edip, hâki- min de maharetiyle işi derinleş- tiriyorlar ve hâdise bütün çıp- WE laklığiyle ortaya dökülüyor. O © zaman kız, bülbül gibi itiraf Sh ediyor. Neticede muhabir ile ga- © zete beraet ediyor. 'Dosya numa- : rası: 229... Tarih Ağustos 1949... e, Beraet hakkı kazanan muhabir i Konya Mili Eğitim Müdürlüğü- Me e e SR i