12 Mart 1948 Tarihli Büyük Doğu Dergisi Sayfa 2

am acan İSLÂM..NASIL BOZ UWDBU 5 — SON DEVİRDE Son devirde İslâmın nasıl bozulduğu, hiçbir izah ve teşhise muhtaç değildir. Ayân olan, beyan istemez. Son devirde İslâmın bozuluşu, kendisinden ev- velki devirlerin yekün hattı oldu. 1001 ÇERÇEVE Necip Fazıl KISAKÜREK İktidar bizde olsa ne olur? ADIN evine döner. K İçki yasak. Yeni baştan programlaştırılıncaya kadar sinema nâmev- cut... Her fert, devlet emrinde vazifeli, mürakabeli, semereli. 20 yaşından sonra bekâr erkek bulunamaz. Çocuk doğurma seferberliği. Bütün hapishaneler boşaltılmış, herkes serbest va ll mış ve «dileyen bundan sonra dilediğini yapsın ve görsün denmiştir. Adam di yarım saat içinde muhakeme edilir ve hemen öldürülü Hırsızlık edenin kolu kesilir. Sokağa tükürmenin bile cezası, en aşağı, suratına tükü- rülmektir. iltimas, ele cana minnet bildirecektir. üçük suç, mâna ve edasına göre, devlet ve cemiyet bütününe ve bu bütünün dayandığı sekelieeet öküne iha- net sayılabilir ve cezası hemen ölüm olabilir, * Devlet reisi, tesir altında kalan in eden adam arasında fark görmiyecekti Devlet mekanizmasında rüşvet, suiistimal, geçtiği zaman failipe ölümü Allahı inkâr Bütün kanunlar, tek kaynaktan ve milli bünyenin için- den doğacak. İçtimaileşmeyen için nefes almak bile imkânsız olur. Hususi şekilde ad me 100 000 mefküreci genç, köy iş ve köylü kalkınması ek, bunlar bütün nefs ve hayatlarını köye böler gis Haz olacak. Garbın müşbet bilgilerini ve fen barikalarını vatana ge- tirip burada mayalandıracak, bk > ve ananeleşti- recek, yine fedai çapında 10 000 mefküre Şahsi servet, kara mazisi bakımın ii. evvelâ topyekün devlete geçecek ve sonra oradan dağılacağı şekilde fertlerin olac a ve sermaye dehâmmesine yüzdeyüz mâni ve ana köke: ida iktisadi nizam.. Hiç bir fert dilenemez ve hiç bir fert ötekini istismar edemez ğinde tek aç olan sokak, tek aç olan semt, tek aç olan şehir, vey başa hastadır Terbiye zabıta ve bada idadi; Temizlik zabita ve müeyyidesi. Sıhhat zabıta ve müeyyidesi. Zarafet ve incelik zabıta ve müeyyidesi. gen edada, yapıda, şehirde, her yerde ve işde şah- ye aşağı hayvan, taklitçidir> telâkkisi, ğ “Politikasız tarih, gerçek ilim, saf s. Nâmütenahi hak ve hakikat esareti e nâmütenahi hürriyet. Tek hak ve hakikat noktası etrafında tam sinıfsızlık. © Son devi, kendisinden evvelki çığırların, sü- retâ Yili bağlı kalıp onu her noktadan bozulma- ya terkeden tereddüt ve şaşkınlıklarından hiçbirini göstermedi ve her şeyi topyekün halletmekte pek kat'i davrandı. (© Sondevir, artık mânasız bir yük gibi taşınan islâmi alâkayı bir kalemde kopartıp atacak kadar cesur oldu; ve devlet, içinde 100 portakal bizlunan bir portakal sandığının portakallıkla alâkası olmadı- ğını ilân edişi tarzında, muhtevası olan fertlerin ruh ve keyfiyet mayasına yabancı kaldı. , © Böyle olunca da portakalların, yabaner sandık içinde çürümeğe terkedilmiş olmaktan başka hiçbir nasibi kalmıyor demekti; ve bu, bugüne kadar böyle ayl etti. & eni çığır, artık İslâmın ildeki nihai bir za, değil, bir gaye ve netice teşkil etti. Ve bu çığırın seri malı politikacıları ve sözde münev- verleri nazarında Müslüman (çahil -- ahmak -- geri. -- yobaz -- kaba) nın müsavisi sayıldı. Ve bu gaye ve netice temel attığı nisbette, fertle cemiyetin ahlâk bütününden ve ruh muvaze- nesinden ne esaslı, ne muazzam, ne hayati bir şeyin koparılıp götürüldüğü, cemiyetin nasıl bâşaşağı te- kerlenmek vaziyetine ai meydana çıkmaya başladı i gar al İslâmın Sea e ilelmerkez ve anil- merkez her istikametten, her şubeden ve her macera şekliyle tamamlanmış; ve onun yerine ne geleceğinin ve bu gelen şeyin ne olacağının anlaşılması için zemin açılmış oldu: Giden şey İslâm, gelen şeyse hiçt Dia İslâm ruhunun hafif bir baygınlık ge- çirmesiyle bile ne felâketler doğacağı, İslâm düş- manlığı (tez)inin #am bir (antitez)i ve bu ruhun : intikamı halinde, yine bu son devreye rastladı. İdeolöcya örgüsü — BÜYÜK DOĞU Tek hak ve hakikat noktası etrafında tam halkalanış ve fırkasızlık. man, lisan ve kan birliği; ve yabancı unsurlardan tam ayıklanış an indiri, cemiyetin en derin en bilgili, en vi en yumuşak, en zarif, en.zevkli gelişi y oLlogişaiş ve yalnız veda ve aşkla doludur. adına açılacak; bilgisiz, alımak, karanlık ve kaba ağız hemen bir paçavra gibi yırtılır. Mazinin, bütün putları ve putlaştırmalariyle - büyük ib- ret müzesi, Mülga) adada, ta e» Ma damgayla mühür- lü, bilmem kaç bin zatı muhte " Ve yeni ahlâk, yeni iman, yeni nizam, yeni dünya gö- rüşü, yeni pilân ve eski Bunfar olur; ve e. 7 olmadıkça hiçbir şey olamaz! En cahil çobanın bile tahteşşuurunda eni çektiği inkılâp budur! İnkılâp budur!