e Yardım Adana felâketzedelerine yardım, — hapishanelerdeki parayı veren ne Herkes re bulsa ne olurdu ? Fuat Ağralı, Avru: palılaşmak gayreliyle hapı yutmak krallığının. Eleni iflâs etlirmeğe memuren mali müşabiri olurdu! C.H.P., ne zengin dev- let ve. siyaset büyükleri, ne. de karaborsa kahraman- larıdır. Sadece, hükümleri kendi öz keselerine keçe- meyen devlet büyüklerinin emriyle, Türkiye Ziraat Bankası bu işe memur edil. mi nka bu parayı köylülere dağıtacak, her yolunda yürüyen Şarki Ürdün birinden belki 12şer ay vâdeli birer iskonto senedi alacak, senede 2/12 he. sabiyle kâr ve zarar hesa- bına felâketten hiçbir iz ve ha- tıra kalmayınca, bu köylü- lerin öküzünü ve sapanını satarak parasını tahsil et. mek hakkını kazanacaktır. Böylece, Adana felâketin- den bile her hangi bir kâr hesabını kabartmak gibi bir istifade temin olunacak ve bu muazzam cömertli- ğin ismi, himaye, yardım, fedakârlık ve hamiyet ola- caktır. Seçim zamanı gelin- cedeC.H.P. Adana so- kaklarına şu afişi yapıştı- racaktır : Adanalılar ! Sizi seylâp diri; zama: nında koruy, ikt çuk mi bulunan C. H. P. riniz ! İHSAN k yaşlı ve pek eski bir Ziraat Bankası müdü- ründen dinledik : — Vaktiyle ben, impa- ratorluk zamanında, Ziraat Bankasının Bingazi şubesini teşkile memur edilmiş ve kısa bir müddet o şubede müdürlük vazifesini yap- mıştım, Merkezden gelen bir emir üzerine, her taraf- ta münadiler gezdirip hal. ka para dağıtılacağını ilân ettirdik. Atına binen bir takım yersiz yurtsuz çöl insanları, ilân edilen gün sökün edip bankanın kar- şısında toplandılar. Banka- nın tesis ve faaliyet mak. üzerinde kısa birkaç cümleyi müteakip, birer im- za mukabilinde herkese bi- ver ikişer altın dağıtıldı ve şahım, çok yaşa!» diye ba- ğırtıldı Gel zaman, git za- man, dağıtılan paraların vâ. desi geldi. Banka tahsildar- ları çöllere düşüp bu insan. ları aramaya başladılar. Zor belâ ele geçen bir ta- nesi, tam kendisinden aldı- $ı paranın iadesi istenince ne cevap verse beğenirsi- niz: «Ay, o para bize İh- sanı Şâhâne değil miydi?» * Eski Ziraat Bankası mü- dürünün hikâyesi burada bi- tiyor. Şimdi kıssadan hisse : göndersinler : «Ay, o bize İhsanı Cumhu- riyetpenâhane değil miydi?» emeli inmeniz tesiri “olamamış ve devam edeme- miştir. Islahat grupunun gâye ve maksa- dı hakkında o tarihte matbu ve su- . reti bâğlı yazıda grupa esas olan um. delerin bilâhare teşkilâtı esasiye ka- nunu namiyle hükümetten gelen tek. lifat olduğu görülür ve ciheti intisabı anlaşılır. Tesanüt grubundan, e RE defa 6 Kânunusani 37de, 130 unc içtima - ikinci celsede Tuna Hilmi — tarafından bahsolunmuş Meclis reisinin Mr ii ve malümatı ile Türkiye komünist fırkası unvaniyle ve bir aralık Dahiliye Ve- killiği eden Hakkı Behiç beyin kâtibi umumiliği ile teşekkül eden fırkada Tevfik Rüştü, Muhittin Baha, Şeyh Servet, Âbidin, Eyüp Sabri, Reşit (Saruhan). Celâl (İzmir) ve sairenin bulunduğu. kalpaklarına bir kırmızı şerit geçirdikleri malümdur, Bu fırka- 16 ya Çerkes Ethemin nakden yardım ettiği, Eskişehirde bir matbaa satın alarak «Yeni Dünya» namiyle bir ga- zete çıkardığı, teşkilâtını tevsia kalk- tığı ve bir tehlike teşkil edeceği an- laşıldıktan sonra vaziyetin esasından haMi cihetine gidilmiş ve Fırka dağıl- mış ve Hakkı Behiç bey meclisin de. vamınca hasta olarak mukayyet ve mezun bulunmuştur. Bu Fırkanın hakiki temayülü hak- kında 3 Kânunusani 37 tarihli celsede Mustafa Kemal Paşanın şehadeti oldu- ğu gibi, ii Baha beyin ifada- tından da, bunların komünist değil, bu isim altnda, lyitem olduk- ları gör Ani Bela müzakeratında Canik meb'usu Nafiz bey, hükümetin siya- setini meclisteki ekseriyetin temayü- lâtına istinat ettirmesi lüzumuna işa- ret etmiş ve Mustafa Kemal Paşa bu siyasetin bir zümre ve partiye değil, SAL, milletin heyeti umumiyesine istinat iüeseni olduğunu, hükümetin baş- ka ve ricali hükümetin başka oldu. dünü öylemi iştir. (Cilt 7 - veli 128 Halk İştirakiyum Fırkasına gelince Mustafa Kemal paşa bunların gayet kıymetli arkadaşlardan mürekkep ol- dağunu söylemişse de fırkayı kimlerin temsil ettiği : bilinmemekte ve Tokat meb'usu Nâzım beyin temsil ettiği muhakkak ve malüm bulunmaktadır. Nizamnamesi tamamen komünist aki- de ve âmalinin kopyası gibi olup Şükrü Karahisarın Ankaradaki «İkaz» matbaasında basılmış ve bilâhare mu- maileyh bu matbaayı satarak ve ga- zetesini kapayarak bu hususta her hangi bir iştirakten çekilmiştir. Nâzım ve şüpheli görülen vaziyeti üzerine masuniyetinin ref'ine gidilmiş ve An- kara. İstiklâl Mahkemesince Kakma mahkümiyet kararı verilmiştir.