.— SADİ : Alçak kimse, hünerle ba- şa Çıkamadığı kimseyi ar- kadan çekiştirmeğe başlar Kudretsiz- hasut, © yüze karşı bir şey diyemezse de gıybet etmekten çekin- mez. Eğer açlık derdi olma- hiçbir kuş tuzağa Hakimler ağır, ağır, âbit ler yarı doyuncaya kadar, sofular ölmiyecek kadar, gençler tabağı bitirinceye ceye kadar yerler. kalenderler midede nefes alacak yer ve sofrada bir şey kalmayıncaya kadar Midesine odüşkün olan kimseyi iki gece uyku tüt- maz. Biri midesinin boş olduğu digeride çok dolu olduğu / Kadınlara danışmak bey- hudedir; müflislere cömert. lik günahtır. Keskin dişli kaplanlara acımak, koyunlara zalimlik olur. Önündeki düşmanı öldür- miyen kimse, kendi kendi. sinin düşmanı Z Yılan taşın üzerindeyken, elde de taş varken, öldür. sem mi, öldürmesem mi “diye düşünmek hamakat olur. Diriyi cansız etmek pek kolaydır: Fakat maktulü diriltmek mümkün değildir. Okçu, ok atmak için sa. bırlı olmalıdır, Çünkü yay- dan çıkan ok geri gelmez. Bir hakim cahiller ile düşer kalkarsa, onlardan izzet ve hürmet ümid ediyor demektir. Bir cahil çene kuvvetiyle bir hakime galip gelirse şaşılmaz. O bir taş- tır ki, bir mücevheri kırmış r, Karga ile bir kafeşe ko- nan bülbülün dili tutulsa taaccüp etmemelidir. Hünerli bir kimse terbi- yesizlerden cefa görürse gönlü incinmesin, müked. der elmasın z 10 “cahil bilmiyor ki, yine nefistir. Bir kötü taş kâseyi kırarsa, ne kıymeti artar, ne de altı- nın kıymeti eksilir, Terbiyesizler içinde, akıl. lının sözüne ehemmiyet ve- rilmezse şaşma; çünkü da; vulun gümbürtülü-sesi, ko puz sesini bastırır. Kezalik sarmısağın fena kokusu, anber kokusuna galebe “ eder. z i üksek sesli bir cahil hayasızlıkla bir âlimi mağ- lüp edince kafa tuttu O Hicaz- kârdan bir nağme davul sesinin yanında işitilmez.. * çirkefe düşse “Toz göğ ıksa yine değersizdir. Terbiye edilmiyen istidada yazıktır. İstidadı olmıyanı terbiye etmek boş yere vakit "geçirmektir. Şekerin kıymeti kamıştan değildir. O.kendi haysiyetinin ica- bıdır Nuh peygamberin oğlu Kenanın zati meziyeti ol. madığı için peygamber oğ- lu olmak onun kadrini art- tırmadı, Hünerin varsa göster! Aslını, soyunu bırak | Gül dikenden, İbrahim Azerden olmuştur. -Misk odur ki, kokar. At- tarın misktir dediği şey, misk değildir. Âlim, attar tablasına benzer: Sesi çık- maz; fakat hüneini göste. rir ; cahil davul gibi öter, gümler, fakat içi boştur. Cahiller arâsında bulunan âlim için doğru sözlüler şöyle bir temsil söylemiş. ler: Körlerin arasında bir dilber. zındıklar arasında bir mushaf: Bir ömür zarfında elde edilebilen bir dostu bir ne- feste incitmek yakışmaz. Bir taş nice senede lâ'l paresi olur. Sakın onu bir nefeste bir taş ile kırma- yasın! GÜLİSTAN Kilisli Rifat Cevahir bir altın ARİSTO: Bundan sonra halkın yol göstericileri değil, halkın avcıları olan (demagog) la- rın ortaya çıkması yüzün- den devletin düzeni gev- şedi. i ##* Bundan sonra“(Perikles) Halk Partisinin başına geç- ti. Komutanlığı , müddetini bitiren (Kimon)u memurlu- ğunun hesabını vermek üze- re mahkeme.önüne çağıra- rak daha ganç yaşta ken- disini tanıtmıştı, Onun ida- reyi ele almasıyle devlet biçimi daha halkçılaştı. Çün- kü (Perikles) hem (Areopag) Meclisinin elinde . kalmış olan salâhiyetlerden birka- çını daha aldı, hemde Ati: nanın çalışmalarını bir de- ,niz gücü olmiya yöneltti. Bu yeni yol çokluğu yürek- lendirdi ve bütün idareyi daha çok kendi ellerine > dırttı, (Salamis) deniz. savaşın- dan kırk sekiz yıl sonra . (Pitodoros) un (arkon) luğu zamanında (Peloponnezos) savaşı patlak verdi. Bu sa- vaş boyunca şehirde kapalı kalan, kendisine her sefer için verilen para ile yaşa- maya alışan halk, yarı isti- yerek, yarı istemiyerek dev- let işlerine bakmayı kendi üzerine aldı, Hâkimlik için yurttaşlara ücret verilme- sini ilk koyanda (Perikles) tir, Bu, halkr kazanmak için (Kimon) un zenginliğine ve cömertliğine . karşı . alınan bir tedbirdi. Çünkü bir kı- ral kadar zengin olan e mon) : masraflarını kendisiN vermek üzere üzerine al- dığı devlet hizmetlerini par- “ak bir yolda başarmakla “ kalmıyor, ayrıca kendi. na- . hiyelilerinden (© birçoğunu besliyordu, Her gün her (Lakia)lı, onun yanına gi- dip isteyince, kendine yete- cek gerekeni, ondan alabi- lirdi, Bundan başka her di. leyenin: kolayca girip ye- mişleri topliyabilmesi için , tarlalarından, o bahçelerin- den «hiçbiri itle, duvarla» iletide elinde tutuyordu. . çevrilmiş değildi, Böyle bir cömertlikte bulunmıya gü- cü yetmiyen (Perikles), (Da- rasını ver» diye ettiği öğü. de uyarak hâkimler. için ücret koydurdu. Birtakım kimseler onun bunu yap- makla hâkimlerin kötüleş- mesin& yol açtığını, iyi a- damlar yerine bile bile kö-. tülerin hâkim seçildiklerini söylüyorlar. Hâkimlere rüş- adımı (Pilos) adasındaki ko- mutanlığından sonra (A- nitos) attı: (Pilos) u düş- mana kaptırdığı için mah- kemeye verilince hâkimle- re rüşvet yedirerek kendi. ıfi kurtardı. (Solon) un devlet düze- ninde halk hâkimliği, en çok şu üç direk üzerine da- yanmaktadır : rincisi ve en önemlisi, 'borç için şahısların vücudunun rehin olmasının yasak edil- mesidir. İkincisi başkaları haksızlığa uğradıkları za. man herkesin onları koru- yabilmesi, üçüncüsü bir me- murun ; verdiği bir karar karşısında mahkemeye baş SR e k bu sonuncunun, Gümü gücünü arttırdı. ğı söyleniyor. Mahkemede reyi elinde tutan halk, dev- Bundan başka (Solon) un yazdığı” kanunlar düz ve açık olmadıklarından, *mi- raslar ve tek mirasçı kızlar (epik'ler): üzerine konulan kanunlar da olduğu gibi, bi. ribirlerinden'ayrı birçok an- layış yollarının ortaya çık. masının; ve ister şahısların, kılmasının önüne geçilemi.. ordu. ğ ATİNALILARIN DE: WEE Tİ Suat Yakup BAYDAR >