Hürriyet, millet ve mahut cemiyet Bütün (Gülebilsek) sayfasını tahsis ettiğimiz AKTİYLE Hindistanıri içer- V lerinde hükümet süren bir mihracenin Birine SE me- rakı vardı. Eli geçerse hep pahalı kumaşlara İitede bütün gün büyük endam karşısında elbise vakit geçirirdi. yol uğrağı olduğu giri elbiseleri keserler; ıp sa- r. ara Ser pek tire ve eler Kö bekikelar mey- rler ie Günün birinde, şehirde, ser- seri kılıklı iki kişi peydahlandı.. Gezdikleri yerde dünyanın en nefis kumaşlarını kendilerinden başka hiçbir ustanın dekuyamı- yacağını söylerler ve derlerdi ki; - Bizi meziyeti idrakten mahrum Kimsalöriğ gö” züne Möieiie z mihracenin kulağına Pe ardi ve onu düşündürdü ; e kiymet Re paha Ma> ir meta, n bu kumaştan dokutalım Hemen iki ai, diledik- leri kadar para verildi ve ken- 'dilerine ii bir daire göste- rildi. Gerçekten bu mahir' kim- seler orta yere iki tezgâh le başına geçtiler ve makarallır b. olduğu - halde, güya gibi çalışmaya başladıla de lm ihrace bayat tecrübe etmek için gid ip bakma» sın emretti. Bütün, memleket ahalisi de neticeyi .merakla bek- liyordu. Başvezir ne görse iyi : Mekikler de, yumaklar da Meydanda hiçbir şey yok... vezir kumaşı görememiş olmak- tan ödü”patlayarak haykırdı : - — Enfes, entes! Bu ne röhk, U ne resim : Serseriler oldular ve dolaştırarak burası mavi, gi: bilerdei izablara giriştiler. Baş- veziriyle daha yaptı ve hepsinden aynı neticeyi aldı. Nihayet biz- zat gidip kumaşı görmeğe kdrar verdi. Mihrace, mâyetinde bü- yük “bir kalabalıkla tezgâhın Vesikaların vesikası, |. bütün aleniliğine rağmen ni En büyük şairimiz (!) şarap renklâmcısı ! ç de nadir Bir vesika değil; zira resmen ve alenen ortaya çıkmakla iftihar ediyor £ Türkiyenin mebusluk, sefirlik yapmış olan, şimdi de Pakistan sinin kli sayfasınde Kavaklıdere şarakına ve ği reklâm!!! “ (inanırsınız! 27 Aralık 1 947 Cumartesi günkü Cumhur Biz gözlerimize inanamadık, belki siz riyet gazete“ bu harikulâde yazıyı dikkat, ibretle okuyun! a K yere gitti. vini ima işliyorlardı ; faka e ne ipek tire, ne altın pi kumaş vârdı. “Serseriler ni veyi görür ee yerlerinden kiler ve elleriyle boş tezgâhı işaret edip dediler * — İşte Eni tam size lâyık 'bir kum Mihrace sini kesildi. Ken- di kendisine : — Eyvah, dedi, ben de mi ah- mağım, Mese mi “hükümete lâ- yık değili Fakat bal etmedi ve yüksek sesle hitap etti. — Memnun öldüm ; bu kumaş üstüne kumaş olmaz ! de hükümdarı taklid etti. Serserilere hemen nışan ve imtiyaz verildi, mii ve ma- aşlar tahsis edil Nihayet kaması bittiği haber Bu göz a setseriler sirma i — emeli bir boh- çayı katlayıp güya yörleştirdiler ve mihracenin huzuruna çıktılar: — İşte cepkeni, bunlar da dir- uz ya, örümcek verildi. likler, görüyorsun ağı kadar-inc Lal tüy ka- dar da hafif ! Mihrace kumaşı tutar gibi yaptı : — Sahi, pek ince ve hafif! Se ME “efendimizi biz giy- inanmış, azametle ilerliyordu! ** » Bu, göz görünmez, el ile tutulmaz meta, bizdeki hürriyet, arliaolak kalan kimse millet, soyup soğana çeviren dokuyucu- lar da elmalüm cemiyettir. rak iktibas edinilir. İmza Müsahip efendi).