> di SEM nihayet ( verirken teessürle kaydedelim ki, Havza idarecileri, sadece iş bakımından açık ve samimi bir lisanla yapılan tenkit- leri, ustalıklı bir manevra ile bir fırka muhalefeti gibi göstererek saiki P, ye mal etmektedirler, C.H.P. ve onun hükümeti erkâ- nına bildirelim ki, bugün memleket evlâdı arasında ikiliğe, üçlüğe sebep olan “hadiselerin başında, bugünkü iktisadi o durumumuzun bir çıkmaz içinde bulunması gelmektedir; Biz, hadiselerin içinde yuvarlanmış e yuvarlanmakta bulunmuş bir va- tandaş sıfatiyle bu yaranın nasıl taaf- fün etmeğe başladığını biliyoruz : Dünkü hükümetler, bu yaraları esaslı ve pilânlı bir tedavi tarzına tâbi tutacağına, bunların üzerine dai- ma bir perde çekmeği tercih etmiş ve bunları halkın gözünden saklamıştır. Bugünkü hükümet dünden kalan acı ve sefaleti gidermek, bozulan, yıkılan ve müzminleşen iktisadi ha- yatımıza tabii bir veçhe vermek için, .P. umdelerinden biri olan in- kilâpçılığı, gr mânasiyle ve kendi nefsi üzerinde tatbik borcundadır. Bu faaliyetinde ona yardım edecek en büyük saik, dünün aksaklıklarını açıkça bilmek, ve bu sahada sadece memleket kaygısiyle yapılacak halis ve samimi teşhir ve tenkitleri mem- nuniyetle karşılamaktır. Memleketin iktisadi mevzularında * (realist) ve müşahedeci bir nazarla hareket etmek, muvaffakiyetin baş- lıca şartıdır. Ölçülerimiz, iş hacmimiz, dünya ölçü ve iş hacmine nazaran oyuncak denecek kadar küçüktür, Harici âmil- lerin hayat pahalılığı üzerinde mües- sir olmasına imkân yoktur. Kendi iş. lerimizdeki düzensizliktir ki, başımıza bütün bunları getirmekte ve dema. gocyaların en çirkiniyle kabahati dün- ya vaziyetine yüklemektedir. Bütün dünya milletleri kendi ikti- sadi vaziyetlerini düzeltmek için hum- malı bir faaliyete geçmiş ve etraflı pilânlar hazırlamış bulunmaktadırlar. Du? e —İ Sl. İKTİSAT Komür Havzası Mevzuunda kimi aldatıyoruz? Hakkı Kâmil AK gazetelerde, radyolarda, mecmualar- Bizde bunu yap- yetsiz propagandalar bütün varlığı- mak ve bilhassa mız üzerinde derin ve menfi aksülâ- iktisadi yatımızın (o meller yapmış; ve yalçın hakikatten nâzımı Vazifesini başka yollara sapmak temayülümüz, görmekte bugünkü itimatsızlık havasını doğur- «İktisadi Devlet ( muştur, İçtimai ve iktisadi bünyemizi Teşekkülleri» nde- — sarsan ve hırpalayan en büyük felâ- ki aksaklıkları bir o ket âmili, birbirimize karşı halis ve ân evvel gider. samimi olmamak ve birbirimizden mek merkezi ve esasi pilân'a düzen ver- mek zorundayız. Kömür mese- lesi, bütün bu dâvanın önünde gelen bir iştir. Bu meselenin aksak tarafını gör- Bugüne kadar yapılan tecrübeler, memekte ısrar eder ve bu işi tanzim (sade Kömür Havzasının muvaffak ol- edemezsek diger işlerimiz için başka « madığını değil, en kesif muvaffaki. bir hareket noktası bulmamıza imkân o yetsizlik ve kifayetsizlik içinde .bü- yoktur, tün bir hükümet makanizmasını da übe hepimize göstermiştir ki, © büyüleyebildiğini göstermiştir. Kömür Havzası idarecilerinin tek muvaffaki- da, onuncu, yüzüncü derecedeki di. (o yeti üstün makamları büyülemek mağların yaptıkları bilgisiz ve halisi- (olmuştur, —SON— Şu iki vesikayı lütfen dikkatle okuyunuz ve evvelâ (Malümpaşa), VESİKA sonra da (Mari epi e) isimli gazeteyi Büyük Doğu Matbaasının o bas- m aya razı oluşundaki sırrı anlamaya çalışınız! İç fikir ve duygu- şüphe etmektir. Açık, sarih tenkitlere, hırsla, ifti. ra ile, politika ile mukabele ede ede, artık bir doğruyu bile arz ve müda- faa imkânından mahrum kaldık. Biz, su katılmamış bir samimiyetle iddia ediyoruz ki; u e kâmil tezat içinde muhakeme edip tarafta olduğunu ve hangi tarafın kendi nefsine, sine ve dâvasına karşı ulvi mevkide bulunduğunu kestirin ! RE en küçük alâkası bulunmayan ve her şeyin başında ana i a iş ve ölçü tanımayan (Büyük yi böylece, kendi mukaddes gayesi yolunda, Matbaamızda Se (Markopaşa) ya baz ikametleri mutlak olarak kapamak ve kendisinin de zıt olduğu bazı isrikametlesi serbestçe açmakla, islâmi siyasetin en incesini tatbik ve lee en büyüğünü temsil ettiği kanaatındadır. Mdr o