Dil Dâvasının içyüzü 1927 senesmde Moskof (Polit - Birosu) fevkalâde mühim bir karar verdi. Bu sırada Aziz Bekof da bu (Biro) âzaları arasında bulunmaktaydı. Fakat ben o zaman bu kararın içyüzünü ondan öğrenmiş değildim, diğini Hüseyin Semih bana hissettir. mişti : — Milliyetçiliği, bilhassa Türkçü- lüğü yok etmek, (Türk ocakları) nın propaganda faaliyetine nihayet ver. mek zümreleri arasında için, Tür bir çi ğkii doğürmüz ein Hayretle yüzüne bakmış, bunun e mümkün olabileceğini sormuş- O, hiç istifini bozmadan şu ce- SE vermişti : ürk dilleri arasında tam bir avölik icad edilecek | Bir takım lehçe farklarına rağmen bütün Türk halkları arasında müşte- rek birdil vardı. Bir Tatarın, bir ür lük çekmedikleri ve hattâ birbirleri- nin mia kolayca tâkib ettikleri hakikatti. mek ki, Moskoflar bu beraberliği kalinmk, yok etmek is. tiyorlardı. Ben bu geveze komünisti söylet- mek KAN k zor bir iş! Dedim, O isyanla bağırdı : — Çok kolay bir iş! Ancak sizin gibi ahmak milliyetçiler bunun ta- hakkukuna inanmak istemezler, >ğ o Moskof zulmü Türk dil inkılâbını, bizzat meydana getirenler ve emredenler yo» luyla değil de, onların arasına sürdükleri gizli ajanları vasıtasiyle destekleyen ve e Moskova ve (Polit Biro) dur; bana bu ha- beri veren de ay ı Büro azasından bir Türktür. Bu husustaki mah- notlarımı Türkiyenin Moskova Büyük Elçisi Zekâi Apaydın'a bıraktım ve kendisinin son günlerda vatana ei is elde ettim. ml bana : hmak milliyetçi ! Diye hitab etmesi âdetiydi, — Peki, dedim, nasıl olacak ? turmakla!.. Zaten (Polit - Biro) nun bu hususta verilmiş mühim bir kararı var, Türkler arasında dil ayrılığı mu- hakkak olacak | Daha fazla sormak yz gelmi- yordu. Âdeti icabı heme — Ya, seni bu ed alâkadar mı etti? Der ve başıma bir çorap örebilirdi. az i! yi! emekle iktifa ettim, Fakat o daha al ileriye giderek : — m, dedi, senin Dil ve Tarih ikeilediekicin bilmeden bizim direk- tiflerimiz altında eli r. Biz onla. rın arasına, milliyetçi kisvesi altında o kadar nüfuz etmişizdir ki, hemen hepsi bizim irademize tâbidirler İçimin sızlamadığını söyleyem Yalnız bir şey beni teselli ööiyöndei a, bu komünistin belki mübalâğa ettiği keyfiyeti... Fakat senelerdenberi, Kazagısta- nın merkezi (Elmadağı) nda, merhum Aziz Di ile tanıştığım ve anlaş- tığım za bu divanenin sözleri tam bir kili halinde gözümün önünde canlandı. Zaten bundan evvel de birçok tecrübe yapılmış, En samimi tâbir ile (Umumi vali) denmesi daha doğru olan Türkistan dk (Derjeviski) dili baltalama ve Türkleri ayırma (Devamı 14 üncü sayfada) a ÇAVDARLI Girer ör Muhterem Necip Fazıl Bey; Beni ve geçirdiğim oki macera» ları yn 1927 Sala Tifliste Türk Hariciye- sine İde bir memu Bu işten çekil- dim ve Çin Türklstanılla gitmek istedim. Ruslar beni tam bir sene süründürdükten senra Taşkende gitmemi istediler ve orada beni çöpe Tiflis ve Moskovanın (G. p; Bi) yele iki buçuk sene hapsettiler. Sonra, evvelâ Ufa'ya, derken Sibiryaya ve en son e a sürdüler, Dağı tarafından (G.P.U.) Merkez reisi- nin geldiğini yak Beni çağırttı. TN zurunda, duğum kasaba anın (G. P. U.) rdenbire Bazik sü üverdir. mişti. Fakat « sonra en korkunç mikyasta e pilân berke olan (Polit Pide âzalık bi le etmiştir. Son memuriyeti .agistan (G.P.U.) Umumi kumandanlığıd "Ni hayet 1938'de Türkistanın büyük fedaisi arasında kurşuna dizilmiş ve esrarını bu tarihe ve sonuna kadar muhafaza edebilmiştir. te, benim binbir ü nun yardımiyle Elma Dağından kaçarak Moskovada Türk Sefa- retine sığınabildim. O zaman Moskova İZ. Büyük Elçi Zekâi Apaydın'dı zi Bekof'tan temin edip'de aynile size takdim ttiği notları , Türkiyeni va Sefiri Zekâi Apaydın erdi a notların muhafazasında, Şehbe mderi İilinmi? Nuri a de yardımı olmuş ve aynı Eki Odes sağ yen a mdiki Büy üdür! ü Sö lim Sarper de vaziyet ökk bilgi döle tir Şi bu sAN» dölü deği sonra iki yazı yakm ediyor rum: Birisi, Türk di liz öbürü Türk Tarih tezi üzerinde, Moskov nın, içim iedelet bazı adamları vasıt iiiyie hissettirmeden yaptığı pilânlı tesiri göste- isti, 1 bi uad - rettiğim bazı ATA bu bahse kısaca ve yalnız Rusya dahilindeki programlariyle dokundumsa da, işin içine iğ alan büyük ve ai pilânı, ancak size tevdi edebiliyor Rıza ÇAVDARLI (94