30 Mayıs 1947 Tarihli Büyük Doğu Dergisi Sayfa 2
ii 5 ) İslâm ve jJnsan & İnsan, neden ve niçin olduğunu, nasıl ve ne ola- © İnsan, İslâmda, ir bu tek sualin birisik cevabını yalnız İslâmda Sultan Hamid'in Ruhaniyetinden İstimdat Nerdesin, şevketli Sultan Hamid Han, Feryadım varır mı bârigâhına ? Ölüm uykusundan bir lâhza uyan, Şu nankör milletin bak günahına! Tarihler ismini andıgı zaman, Sana hak verecek, hey koca Sultan; Bizdik utanmadan iftira atan Asrın en siyasi Padişahına! Divâne sen değil, meğer bizmişiz ! Bir çürük ipliğe hülya dizmişiz! Sade deli değil, edepsizmişiz! Tükürdük atalar kalbigâhına. Sonra, cinsi bozuk, ahlâkı fena; Bir sürü türedi, girdi meydana. Nerden çıktı bunca veledi zina? Yuh olsun bunların ham ervahına! Bünlar halkı didik didik e a Katliâma kadar sürüp gittile Saçak öpmeyenler secde e, RİYA Mi İl la pis külâhına. Bugün varsayoksa........ Şöhretine herkes fuzuli dellâl, Âlemi mânada bak da ibret al Uğursuz talihin şu kemrahına ! Haddi yok, açlıkla derde girenin, Sehpayı kazaya boyun verenin. Lânet ile anılan cebabirenin, Bu, rahmet okuttu en küstahına. Milliyet dâvası fıska büründü, Ridayı diyanet yerde süründü; Türkün ruhu zorla âsi göründü, Hem Peygamberine, hem Allahına... Rıza Tevfik karıdaki manzume, Rıza Tevfik'in, bundan 15 - 20 yıl evvel kaleme alıp sığınağı olan yabancı ülkede neşrettiği ve DAM tanda kimsenin bilmediği müthiş bir gir an birkaç parçad Anavatan sınırları içinde intişar etmemiş olan bu şiiri ilk dağa olarak umumi vicdana takdim ederken, m zevk ve zafer duvgusu hir tane değildir ; 1 — En genç fikir “nesli biz olduğumuza göre, Abdülhamit devrini ne şahsi bir mehfaat, ne 'de şahsi bir g m yetin baştan başa bir siyaset yalanı olarak Meşrutiyetten sonraki yesillere mi gan hakkındaki tezimizin tam bir teyide kavuş- “ması; ve lik bu teyidin Abdülhamid'e karşı bizzat mücadeleye girişm iş bir Ye biri fışkırıvermesi, "2 — Devirler ve inkılâplar işa gidişimizin, Meşrutiyet iç ini gibi, Mason locaları eliyle idare a en si ve kısır r hareke Giy ensul eği tarafından bile görülebilmiş o 3— imimi iyet ve aliyi ai bir zamanlar er li ini ir şimdi. neler ett iyi hikmeti... Biz, yalin doğruyu . önütalenenlarda elini. Kimi iz! derinliğine ve yüksekliğine doğru ine ve uzunluğuna doğru da aklı- nın, biri gök ve öbürü yeryüzünü donatıcı iki bü- yük hükümranlık işine memurdur. İnsan, bu memu- riyetlerden birinde mâna ve öbüründe madde öâle- minin anahtarlarını elinde taşıyacak ve bu iki âlemi en büyük saltanatla zapt ve teshir ettikten sonra (solmaz) a, (eskimez) e, (ölmez)e, (geçmez) e ula- şacaktır ruhunun, genişli iğ & ihti ruh ve akıl, insan varlığının ne eksik ve ne fazla, tam ve mükemmel itminan isteyen bu iki temel kutbu; biri dünya ve madde, öbürü de mâ- vera ve üstün hayat gayesine karşı, değişmez ve kıpırdamaz esaslar etrafında namütenahi derin ve geniş bir emmi e ifadesiyle, iki, yol gösterici mizana sahiptir : Tasavvuf ve Şeriat... Mücerret hikmetle- rinin yeri bu bahis olmayan Şeriat ve Tasavvuf, muhteşem ve ebedi gerçeklik sarayının, insanoğluna mahsus iç ve dış pilânından başka bir şey değildir. © İslâmda insana yol, sırlardan ve sistemlerden hiçbirinin yanaşamadığı şekilde ve kulluğun en üs- tünü halinde, Allah halifeliğine kadar açıktır. © insan olduğu için İslâm oldu; ve İslâm olduğu için insan vardır. k Maddi ve mânevi bütün iş şubeleriyle insanoğlu- nun tek cehdi ölümsüzlüğe ermekse, bunun biricik müteahhidi İslâmdır. © İslâmda insan, hem kangal kangal kemmiyetiyle üstüne “düştüğü ve fâni adetler boyunca nefsine de- vam aradığı dünya ve madde kadrosunda, hem de her dt ikra bir vr pe e keyfiyette topuna yan m İslâm, i insanın gözüne — nurdan satırı yazdı; «Sen ölmeyeceksin » İdeolocya örgüsü — BÜYÜK DOĞU 1001 ÇERÇEVE Necip Fazıl KISAKÜREK (DÜYUNUUMUMİYE) RUHU Avrupalı, (Düyunuumumiye) yi kurarken demek istiyor-. ki: — Sizi artık dilediğiniz gibi kazanmak, dilediğiniz gibi harcamakta başıboş e Alacaklarımızı tashil için kaynaklarınıza el atıyor ve tıpkı bir muvazenesize yapıldığı gibi, sizi hacr altına siir Böylelikle hem borcunuzu öder, hem de iş nasıl yapılır, görürsünüz! Yabancı tesirler ve medeniyetler kar teslim olmanın ru eserdir. Nüktesi — İraden yo şısında körükörüne an ede, (Düyadmumş bir şah-. ! redde teslim ol ! (Dü Sa yi doğuran maddi bir borçtu, maddi bir takibe uğradı, meydana maddi bir müessese çıktı. Ya kapısında (Dette publigue - Halk borcu) yaftası olmıyan, manevi ys nuumumiye)ler ? İçine milli benlik a her taklit hareketi, manevi bir Düyunun mumiye) d Hesapsız, kitapsız Haki gym. eye er. bir iş değil... Hattâ pek tehlikeli: O kadar altından İMA bir gi sokar, sonra da pal gibi güni duru n-Türk)ler bir (Düyunuumumiye ) nesli, ( Edebiy: atı Cedide) bir ( Ki müniye) emi yi Korkulacak ( Düyunuumumiye )ler, fikir (Düyunuumu- miye)leridir. Zira yoğ değil, ruha haciz koyarlar : (Düy unuumulmiye) yi resmi ve zahiri pilânda Jâğvettik yi Bile ve bâtıni pilânda temelleştirmiş bulunü üyoruz. zamanların Amerikancılık g m ne buyurulürr 5 e ai beri bütün münakaşalarımızın sinırı, Vu e e gerektiğinde ileriye geçemiyor !
